Tam Sürümü Görüntüle : süper fýkralarrrrrrrr...
Sayfa :
1
2
3
4
5
[
6]
7
8
9
10
11
12
Kéan aRs
09-04-2007, 09:41 AM
Sehrin hayirsever vakiflarindan birindeki çalisanlar sehrin en <BR>basarili avukatindan henüz herhangi bir bagis almamis olduklarini fark <BR>ettiler. <BR>Bagis toplama görevindeki kisi avukati bagista bulunmasi için ikna etmeye çalisiyordu: <BR>"-Arastirmalarimiza göre yillik geliriniz en az 500 000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayir isine bir kurus bagista bulunmamissiniz. O paranin bir kismini bir sekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?" <BR>Avukat bir süre düsündü, sonra: <BR>"-Önce, arastimalariniz annemin uzun bir hastaliktan sonra ölmek üzere oldugunu ve hastane masraflarinin onun yillik gelirinin bir kaç kat üstünde oldugunu da gösterdi mi?" <BR>Görevli utandi: <BR>"-Sey, hayir." <BR>"-Sonra, kardesimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum oldugunu?" <BR>Görevli utancindan kipkirmizi kesilmis bir halde özür dilemeye çalisirken avukat onun sözünü kesti: <BR>"-Ya da kizkardesimin kocasinin bir trafik kazasinda öldügünü ve onu üç çocuguyla bes parasiz biraktigini?" <BR>Görevli yerin dibine geçmisti, sadece, <BR>"-Hayir, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mirildanabildi. <BR>Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti: <BR>"-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:41 AM
padişahın biri bir gün sarayının etrafına kocaman bir göl yaptırır.
Gölün içine bütün vahşi deniz yaratıklarını atar ve ülkenin dört bir yanına "her kim burdan yüzerek karşıya geçerse mirasım ve kızım onundur" diyr mustular salar.
suya atlayan herkes ya geri döner ya da vahşi balıklara yem olur.Derken adamın birinin hiç ardına bakmadan son hızda yüzdüğünü görürler.
padisah nefes nefese kalmıs olan adama sorar:
-söyle bakalım kızımı mı istiyorsun?
adam hala nefes nefesedir:
-hayır.
-tahtımı mı istiyorsun?
-hayır
-E söylesene be adam ne istiyorsun benden.
-Onu bunu boşver de beni iten herifi bul bana..!!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:41 AM
Taksinin yokuşta frenleri patlamış, müthiş bir hızla aşağı iniyor.
Kayseri'li müşteri bağırmış.
-Durdur şu arabayı.
Şoför panik içinde haykırmış.
-Durduramıyorum!
-O zaman taksimetreyi durdur hiç değilse
Kéan aRs
09-04-2007, 09:42 AM
Kompartmanda tek başına yolculuk ediyordu. Birden kapı açıldı ve çifte tabancalı biri:
-Çabuk paraları sökül diye bağırınca, adam korkudan titreyerek cevap verdi:
-Kusuruma bakmayın ama meteliğim yok.
-Öyleyse niye titriyorsun?
-Yolcu güldü:
-Ben sizi kondüktor sanmıştım da!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:42 AM
Peder ve Bahadır ölmüşler.Cennetin kapısında onları bir melek beklemekteymiş.Melek sormuş:
- "Yaşadığınız sürece ne günah işlediniz?"
Peder hemen atlamış:
- "Ben sürekli Tanrı için dua ettim. Hayatım boyunca onun yolundan hiç çıkmadım"
demiş.Bahadır ise:
- "Valla benim tek kötü huyum vardı oda çok hızlı araba kullanırdım"
demiş. Peki demiş melek:
- "Peder sana cennetin gümüş anahtarını, Bahadır sana da cennetin altın anahtarını veriyorum".
Peder bu duruma çok sinirlenmiş ve meleğe sormuş:
- "Ben hayatımı Tanrı ya adadım,sürekli onun için dua ettim, şimdi bu çocuk niye benden üstün tutuluyor?"
Melek cevap vermiş:
- "Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:42 AM
FBI eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. FBI binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır... İlk adam içeri alınır ve şu sorular sorulur:
- Karını seviyor musun?
- Evet, efendim.
- Ülkeni seviyor musun?
- Evet, efendim.
- Pekalâ, biz karını da getirdik. Şu an yan odada, der ve masanın üzerine bir tabanca koyar.
- Şimdi odaya gir ve karını öldür!
Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı gevşemiş, ter içinde kalmıştır.
- Yapamıyacağım efendim, der ve orayı terk eder.
İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur. Aynı yanıtlar... Ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam girer. Aynı sorular. Aynı cevaplar... Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam içeri girer. 5-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. BAM, BAM, BAM, BAM, BAM, BAM .... Derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. Adam geri döner, biraz terlemiştir. FBI personeli sorar:
- Ne oldu?
Adam cevaplar:
- Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden onu pencerden aşağıya atmak zorunda kaldım...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:43 AM
Isfahanlı, Şirazlı ve Kaşanlı birlikte seyahat ediyorlardı ama ceplerinde metelik yoktu. Acıkınca bir lokantaya girdiler. Yemekten sonra Isfahanlı yerinden kalkıp lokantacıya gitti ve "Paramın üstünü verir misiniz?" dedi. Daha parasını bile almamış olan lokantacı sinirlenerek "Bana para vermedin ki üstünü isteyesin!" diye bağırdı. Herkes başlarına üşüştü. Birisi lokantacıya "Bir daha düşün. Belki parayı almışsındır" derken Şirazlı yanlarına geldi ve "Ben yemek parasını öderken bu biçare Isfahanlı da parasını veriyordu" dedi. Lokantacı bu kez onunla da verdiydin vermediydin davasına başladı. Tam bu sırada Kaşanlının lokantanın ortasına oturmuş ağladığını gördü. "Ne oldu? Niye ağlıyorsun böyle ?" diye sorduklarında "Neden ağlamayayım; benim paramın da üstüne yatmasından korkuyorum!" dedi.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:43 AM
Amerika'ya gezmeye giden Papa, otelde sıkılmış ve şoföründen anahtarı alıp, limuziniyle dolaşmaya başlamış. Bir ara kırmızı ışıkta geçince polis durdurmuş. Memur bir bakmış ki arabayı Papa kullanıyor. Hemen telsizden âmirini aramış.
- Âmirim çok mühim birisini durdurdum, ne yapayım?
- Bill Gates'i mi?
- Hayır.
- Clinton'ı mı?
- Daha mühim...
- Daha mühim kim var?
- Valla âmirim, bilmiyorum ama, şoförlüğünü Papa yapıyor.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:43 AM
Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Adam ne yapayım ne yapayım diye düşünürken birden bir Afrika kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden "işte şimdi boku yedik" der. O anda düşüncesinde Nur yüzlü dedenin sesini duyar.
- Hayır evladım boku yemedin.
- Peki ne yapmam gerek.
- şuradaki mızrağı görüyor musun?
- Evet.
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır. Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır.
- Evladım iste şimdi boku yedin.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:43 AM
Kadın sevgilisiyle birlikteyken kocasının eve girdiğini duyar. - Çabuk! Köşeye geç ve bir heykel gibi davran. Bu arada adamın her yerine bebek yağı sürer, üzerine de bebe pudrası serper. - Sakın kımıldama ve heykelmişsin gibi davran! ... - "Bu nedir, hayatım?" diye sorar kocası kapıdan girer girmez. - O mu? Sadece bir heykel. Smith'ler yatak odaları için bir tane almışlardı. O kadar sevdim ki bir tane de ben ısmarladım... O gece heykel hakkında konuşulmaz; hatta herkes yatana kadar. Gece saat iki gibi koca kalkar ve mutfağa gider, bir kaç dakika sonra da elinde bir sandviç ve bir bira ile geri döner. - "Al bakalım" der, "bir şeyler ye. Ben 3 gün boyunca Smith'lerde idiyot gibi dikilirken kimse bana bir bardak su bile vermemişti."
Kéan aRs
09-04-2007, 09:43 AM
Bir gun ,Turkmenin biri hanımı ile aksam yemegine oturmus. Bakmiş her gun rutin yemekler,
-Avrat ,yahu yarın ben bir tavuk alayım da ,sen de pisir ,adam gibi bir tavuk yiyelim, biktim bu yemeklerden.demiş.
Karisi:
-Adam ne bicim konusuyorsun, insan nasipse yiyelim der. demis.
Adam:
-Yahu avrat nasibi mi var bunun, ben parayi verecem ,sen de pisirecen o kadar. Kadin sesini cikarmamis, ertesi gun kararlastirdiklari gibi adam tavuk satin almis, karisi da pisirmis. Aksam kadin sofraya tavugu koymus. Kadin mutfakta salatayi hazirlarken, adam yemek icin paldir kuldur tavugu parcalamis. Ilk lokmayi tam eliyle ağzına götürdüğü anda kapi calınmış.
Kapiya akşam akşam erkeğin bakması lazım, ağzında yemekle de kapıyı açmak olmaz, mecburen lokmayi geri birakmiş kapiya gitmiş.
Bakmış kapida polisler:
-Hakkında ihbar var, kanunsuz işler yapıyormuşsun, yürü karakola. demişler.
Adam caresiz ac bir sekilde karakola gitmis. Bunu iceri bir almışlar, üç gün üç gece konuşturmak için bazı sorgulamalardan geçirmişler,iyice bir dövmüşler.
Sonunda ihbarın yalan olduğu anlaşılmış , adamı salivermişler. Adam bitkin bir şekilde evin yolunu tutmuş.
Eve gelmiş kapıyı calmış. Içeriden karısı korku ile sormuş
-kim O ?
Adam cevap vermiş :
-Nasipse kocan.
ONAY TARİHİ : 05.09.2004
Kéan aRs
09-04-2007, 09:44 AM
Üç Yahudi genç kardeþ kendi iþlerini kurup zengin birer adam olmuþlar ve yaþgününde annelerine aldýklarý hediyeleri birbirine anlatarak böbürlenmiþler.
Birincisi demiþ ki:
-"Ben anneme kocaman bir ev aldim"
Ýkincisi:
-"Ben bir mercedes aldým ve bir de þoför tuttum"
Üçüncüsü:
-"Benim hediyem hepinizden güzel. Annemin Tevratý okumayý ne kadar çok sevdiðini ve artýk gözleri iyi görmediði için okuyamadýðýný biliyorsunuz.
Ona bütün Tevratý ezbere bilen büyük kahverengi bir papaðan gönderdim.
Onu eðitmek için 12 haham 12 yýl boyunca uðraþmýþ. Bu papaðan için havraya 20 yýl boyunca her yýl 1 milyon dolar baðýþlayacaðým ama buna deðer.
Annem sadece bölümün adýný söyleyecek ve papaðan ona ezbere okuyacak.
Kýsa bir süre sonra anneleri üçünede birer teþekkür mektubu yazdýrmýþ:
Birinciye:
"Milton, bu ev çok büyük. Bana birtek odasý yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalýyorum"
Ýkinciye:
"Marvin, yolculuk etmek için çok yaþlýyým, arabayý hiç kullanmýyorum ve þoför çok kaba"
Üçüncüye:
"Caným Melvin'im, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladým sensin.
Tavuk çok lezzetliydi, teþekkür ederim.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:44 AM
Hasan annesini aksam yemeğine davet etmiş.
Yemek sırasında anne hep Hasan'ın ev arkadasının
ne kadar cekici oldugunu dusunmeden edememis. Yemek
boyunca ogluyla kız arasında neler oldugu konusunda
meraktan çıldırıyormuş. Bunu farkeden Hasan 'Anneciğim
Ayse ile aramızda inan hicbir sey yok. Biz sadece ev
arkadasıyız' demis.Bir hafta kadar sonra Ayse Hasan'a sormus:
' Annenin yemege geldigi geceden beri çorba kepçesini
bir türlü bulamıyorum. Nerde oldugu konusunda bir fikrin var mı?
Sence annen almış olabilir mi?'
Hasan cevap vermis 'Aldığını sanmıyorum ama bir e-mail
gönderip ona sorayım' ve annesine şöyle yazmıs:
'Annecigim, sana aldın demiyorum, almadın da demiyorum ama
gercek şu ki bize yemege geldiginden beri çorba kepçesi kayıp'
Bir kac saat sonra annesinden soyle bir e-mail gelmis:
' Sevgili oğlum, sana Ayse ile yatıyorsun ya da yatmıyorsun
demiyorum. Ama gercek su ki eger o kendi yatagında uyuyor
olsaydı simdiye kadar corba kepcesini coktan bulmus olmalıydı..'
Kéan aRs
09-04-2007, 09:44 AM
Kazanovalığı ile ünlü bir adam bir partiye davet edilmiş. Ev sahibesi konukları ile gayet iyi bir şekilde ilgileniyormuş. Tam eğlencenin en güzel anında elektrikler kesilmiş. Hemen hizmetkarlar mumları yakmışlar. Ancak müzik olmadığından tüm konuklar sıkılmaya başlamışlar. Bizim kazanova bir öneride bulunmuş. Sıra ile her davetli bir soru soracak, soruyu bilen sorandan 100 $ alacak. İlk soruyu sormuş kazanova:
- Elim cebimde cebim delik elimde ne var?
Ev sahibesi hemen arkasını dönüp uşağa seslenmiş:
- Sebastian beyefendinin paltosunu getir!
Adam hemen atılmış
- Bir dakika lütfen beni yanlış anladınız.
Elini cebinden çıkarmış, avcunun içinde bir bozuk para durmakta imiş. Ev sahibesi adamdan özür dilemiş, tüm konuklar çok eğlenmişler bu durumdan. Sıra diğer konuğa gelmiş. Tüm konuklar birer soru sorduktan sonra sıra yine bizim kazanovaya gelince aynı soruyu tekrarlamış:
- Elim cebimde, cebi delik, elimde ne var?
Tüm konuklar başlamışlar saymaya:
- Bozuk para, top, kumaş, kalem, vs.
Adam her defasında hayır cevabını veriyormuş. Merak içindeki insanlar daha fazla dayanamamışlar ve yalvarmaya başlamışlar cevabı öğrenmek için. Adam arkasını dönmüş ve uşağa seslenmiş:
- Sebastian paltomu getir!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:44 AM
Karakolun kapisindan iceri bir kucuk oglan girmi$...
"Polis amca, lutfen yardim edin babam sokakta 3 ki$iyle kavga ediyo..."
Ve birlikte sokaga inmi$ler gercekten de cocugun babasi 3 tane adamla tekme tokat dovu$uyo, polis sormu$:
"Peki hangisi senin baban????"
Cocuk cevap vermi$:
"Bilmiyorum.. zaten bu yuzden kavga ediyolar...."
Kéan aRs
09-04-2007, 09:44 AM
Adam bir lokantaya gitmiş ve kuru köfte siparişi vermiş. Garson yemeği getirip masaya bırakmış. Müşteri bir lokma alınca köftenin içinden siyah bir kıl çıkmış. Adam hemen sinirli bir şekilde garsonu çağırmış ve kılı göstererek hesap sormuş. Garson:
- Efendim kusura bakmayın. Bizim aşçımız tek kolludur, kıymayı tek eli ile yoğurur daha sonra eli ile göğsüne bastırıp şekil verir ve pişirir. Köftenizden çıkan kıl onun göğüs kılı olacak, hemen size yenisini getireyim.
Deyince müşteri daha yüksek sesle bağırmaya başlamış. Gürültüyü duyan lokanta sahibi adamın yanına gelip:
- Beyefendi amma büyüttünüz, alt tarafı küçücük bir kıl.
Deyince adam yine bağırarak:
- Ben kıl için bağırmıyorumki, geçen gün buraya gelip kabak dolması yedim. Aşçının kabakları nasıl oyduğunu düşündüm ona bağırıyorum!...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:44 AM
Adamın biri adını değiştirmek için mahkemeye gitmiş.Hakim sormuş:
-Adın ne?
Adam cevap vermiş:
-Mehmet HİYAR
,efendim...
Hakim:
-İsim değişikliği istemekle haklisin evladım...peki
yerine neistiyorsun?
Adam:
-Ahmet HİYAR efendim.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Dün gece seni o kadar aradım ki, soğuk vücuduma dokunmanı o kadar çok istedim ki yatağa sensiz ve çıplak girmek zorunda kala kaldım nerdeydin benim canım pijamalarım!!!
***
Bu güzellik, bu gülüş, bu zeka, bu akıl hele anlam dolu gözler varya; Tüm güzellikleri bir arada toplamış. Neyse kendimden çok bahsettim senden ne haber?
***
Bir göz gördüm masmavi denizin dibine sinmiş,bir göz gördüm simsiyah *******den bezmiş, bir göz gördüm yemyeşil yaprağı ucuna değmiş, bir göz gördüm mosmor üstüne yumruk yemiş :)
***
Ya ben sana çok mesaj yolladım.İnternet parası çok gelecek.Yanlış anlama paranın önemi yok.Önemli olan miktarı:)
***
Birini sevdim araba çarptı birini sevdim kanserden öldü birini sevdim çatıdan düştü bak kızdırma seni de severim ha... :)
***
Sana bi kafa korum, bi de Kamuran Akkor... Hihihi... Bu espriye kim güler? Güler Duman.Sana kim inanir? Kadir İnanır.
***
Yat dedi yattım, aç dedi açtım, aletini çıkarıp soktu. İşini bitirdiğinde kan gelmeye başladı,çok korkmuş ve çok acı çekiyordum.Çünkü ilk kez diş çektiriyordum!!
***
Elleriyle beyaz vücudumu ellediler.Dudaklarıyla emdiler.Ateşiyle yaktılar.Ne suçum vardı.Gül gibi sigaraydım?
***
Onun o sert şeyini elime aldım.Elimle sıktım.Ucunu dudaklarımın ağzına aldım.O eşsiz sıvı bana hayat verdi.Hayatın tadı Coca Cola!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Şakacı pilot iniş yaparken, kuleye her seferinde :
-bilin bakalım ben kimim? der. Kuledekiler çok sinir olur. Bir gece pilot yine:
-Bilin bakalım ben kimim? der. Kuledekilerde ışıkları söndürür.
-Bil bakalım pist nerde?
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, kadın lambayı kumların içinden çıkarmış , ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün öyle dile´ demiş.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak ´Orta Doğu´da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın tesis edilmesini diliyorum.´ diyivermiş.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle ´ Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunun yapılabileceğini sanmıyorum.Başka bir dilekte bulun.´ diye bağırmış.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ´hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin; hem düşünceli, hem karizmatik hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili, sürekli futbol izlemeyecek ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum,´ demiş
Cin derin bir iç çekmiş: - Uzat şu kahrolası haritayı!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Adamı, vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler..
Adam korku içinde, mali danışmanına gitmiş..
Sormuş:
- Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?. Ne tür bir izlenim
bırakırsam, bana daha az vergi cezası keserler?
Mali danışman öğüt vermiş:
- En eski elbiselerini giy.. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki,
sana az ceza kessinler..
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış..
Avukat, mali müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş:
- En yeni, en pahalı elbiseni giy.. Güvenli, kendinden emin bir
görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler..
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir
arkadaşına aynı soruyu sormuş.. Bu akıllı arkadaş bir hikaye
anlatmış.. Şöyle demiş:
- Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına
sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder.. Bir başka arkadaşı ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler..
Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için
arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikayeyi dinledikten sonra, sorar:
- Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine
giderken ne giyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki?
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder:
- Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır..
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Bir gün Haydar isimli bir adam kız arkadaşıyla buluşmak için restorana gitmiş oturup kızı beklemeye başlamış bi bakmış ki 2-3 masa ileride Kadir İnanır gitmiş yanına
- Kadir ağabey bir imza alabilir miyim? demiş
Kadir İnanır:
- Tabi. demiş vermiş imzayı adam gitmiş oturmuş yerine bi kaç dakika geçmiş Haydar kalkmış yerinde
- Kadir ağabey birazdan kız arkadaşım gelecek geçerken bir selam verirmisin ya karizma olur. demiş
Kadir İnanır:
- Tamam olur.demiş
ardından adam dayanamamış kalkmış yerinden yine
- Kadir ağabey be yanımızdan geçerken selam verip iki muhabbet edermisin ya çok sağlam karizma yaparız demiş
Kadir İnanır:
- İyi tamam hadi geç otur yerine ben giderken uğrarım sizin masaya demiş.
Adamın kız arkadaşı gelmiş oturmuşlar muhabbet ederken Kadir İnanır gelmiş
- Haydar naber abi? demiş
Haydar:
- Kadir bi s*kt*r git ya....
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Bir gün bir işadamı is için, Diyabakır'a gitmiş. Randevusu bittikten sonra da trenle İstanbul'a dönmeye karar vermiş.
Kompartımanına geçmiş oturmuş. O sıra Diyarbakırlının biri de gelmiş aynı kompartımana. Neyse bizimkinin uykusu gelmiş, açmış yatağını, uzanmış.
Diyarbakırlı amcamında karnı acıkmış açmış bohçasını çiğ köfteyi çıkarmış. Bizimkisi de bakmış ne yiyor diye.
Adam demiş ki "Buyur gardaş, çiğ köfte yiyek."
Adam da; "Yok benim basurum var!" demiş...
Diyarbakırlı da; "Olsun." demiş "Onu da sonra yerik!"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Usame Bin Ladin Bush'a telefon etmiş, kendini tanıtıp, konuşmasına devam etmiş..
- "Sayın Bush size iki haberim var,biri iyi bir kötü hangisini önce söylememi istersiniz?"
Bush :
- "Önce iyisini söyleyin "
demiş.Ladin:
- "Teslim olmaya karar verdim",
Bush :
- "Pekii kotu haber ne?"
Ladin:
- "Uçakla geliyorum ...!!!"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:45 AM
Avukat, müvekkiline telgraf çekti:
-"Başınız sağolsun. Karınızın gömülmesini mi, mumyalanmasını mı, yoksa yakılmasını mı sağlayalım?"
Ertesi gün yanıt geldi:
-"Emin olmak isterim. Her üçü de yapılsın."
Kéan aRs
09-04-2007, 09:46 AM
kadının biri bir gün , akvaryumcudan papagan almış .
fakat akvaryumcu papaganın önceki yeri kerhana demiş,ve uyarmış çok küfür eder demiş. kadın olsun bizim evde çoluk , çocuk var onu terbiye ederiz demiş almış eve , gitmiş. öğleye doğru evin kızı eve gelmiş ,papagan kızı gö rünce müşteriniz birazdan gelir odaya çıkın demiş.biraz sonra evin oğlu gelmiş ve papagan , hoşgeldiniz efendim 2 nolu odaya çıkın demiş. ve akşam olmuş evin reisi ahmet bey gelmiş ve papagan, basmış çığlığı ooooooo ahmet bey yeni yerimizi ne çabuk buldun....
Kéan aRs
09-04-2007, 09:46 AM
Adamın biri kendisinden para isteyen dilenciye:
"Ben sokakta dilenen kimseye para vermem." diyenice dilenci;
"Ne yani, sizden üç kuruş para koparabilmek için büro mu açacaktım..."
Kéan aRs
09-04-2007, 09:46 AM
Atlas Okyanusu'nda giden geminin kaptanı gemideki herkesi güverteye çağırmış. Yolcular toplanınca:
-Size bir iyi bir kötü haberim var.Önce hangisini söyleyeyim?
-Elbette iyi olanını...
-13 dalda oscar kazanacağız.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:46 AM
Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler.. Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması. Tasmanın ucunda bir köpek.. Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa.. Günlerden bir nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa..
Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış.. Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış. Derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş:
"Biliyor musun?" demiş, "Bir gün çığlık atmayacaklar ve hepimiz öleceğiz!.."
Kéan aRs
09-04-2007, 09:46 AM
New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım
yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek
için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz,
sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim. Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla asağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cuzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış.
Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:47 AM
Bush öğrencilerle sohpet amacıyla bir lisye gitmiş.Girdiği sınıftan Boby söz almış ve;
-Size 3 soru soracağım:
1-Daha az oy almanıza rağmen nasıl Başkan oldunuz?
2-Hiroşamaya atılan atom bombası tarihin en büyük terör eylemi değil mi
3-Bu sıralar neden sebebsiz yere Irak'a saldırmaya çalışıyorsunuz.
Boby sorlularını bitirir bitirmez zil çalar ve tüm öğrenciler teneffüse çıkar.Teneffüs bitip derse geri dönülünce bu sefer Tommy söz alır ve
-Sayın Başkan siz 5 soru soracağım der.
1-Daha az oy almanıza rağmen nasıl Başkan oldunuz?
2-Hiroşamaya atılan atom bombası tarihin en büyük terör eylemi değil mi
3-Bu sıralar neden sebebsiz yere Irak'a saldırmaya çalışıyorsunuz
4-Neden teneffüs zili her zamankinden yarım saat önce çaldı
5-BOBY NEREDE???
Kéan aRs
09-04-2007, 09:47 AM
Köylünün biri hocaya gelip:
"Abdest almak için soyunup göle girdiğim zaman ne tarafa döneyim" diye sorar. Hoca şu cevabı verir:
"Ne tarafa soyunduysan o tarafa dön ki, elbiselerini çalmasınlar."
Kéan aRs
09-04-2007, 09:47 AM
Birgün köyün imamı ile ateist öğretmeni dolaşıyorlarmış. Birden karşılarına bir tezek çıkmış. Öğretmen:
"bak hoca.Sen birgün ölücen, gömülecen, üzerinde ot bitecek, otu inek yiyecek sonrada böyle dışkılayacak. Bende tezeğin başına geçip; 'Hoca efendi neydin ne oldun' diyeceğim." demiş.
İmam hiç bozuntuya vermemiş. Yola devam etmişler. Az sonra yine bir tezek görünce imam; "bak muallim efendi, sen birgün ölücen, ben seni yıkayacam, sonra gömecem, üzerinde ot bitecek, otu inek yiyecek, sonrada böyle abdest bozacak. Bende tezeğin başına geçip: "muallim efendi hiç değişmemişsin." diyeceğim.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:47 AM
Şoför kullandığı taksiyle "Sağa dönülmez işaretine rağmen sağa saptığı sırada trafik polisinin keskin keskin çalan düdük sesiyle birden yavaşladı, sonra yolun kenarına çekilerek durdu. Trafik polisi, sağ elinde zincirden tuttuğu düdüğü sallaya sallaya yürüyerek tak sinin yanına geldi, sert bir sesle sordu:
— Levhayı görmedin mi?
Şoför, kabahatli olduğunu kabul etmenin rahatlığı içinde itirafta bulundu:
— Görmesine gördüm de sizi görmedim...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:48 AM
Adamin biri barda kavga çikardigi icin tutuklanmis, mahkemeye hakimin
karsisina çikmis. Hakim sormus :
- Nerede yasiyorsun?
- Orda burda...
- Ne is yaparsin?
- Onu bunu...
- Barda dövdügün adami önceden taniyor musun?
- Söyle böyle...
- Ne demek yani nerden taniyorsun?
- Ordan burdan...
Hakim artik dayanamamis :
- Anlasildi, götürün bu adami tikin iceri!..
2 jandarma adamin koluna girmis gotürürlerken adam hakime seslenmis:
- Heeeey bi dakika!.. Ne zaman çikicam ben burdan!..
Hakim de ona seslenmis:
- BUGÜN YARIN!...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:48 AM
Amerika da bir süper markette, müşteri yarım kivi satın almak istiyor.Tezgahtar bunun mümkün olmadığını söylüyor. Kavga çıkıyor.Tezgahtar koşa koşa müdüre çıkıyor:
- "Efendim, hayvanin biri yarim kivi almak istiyor", der demez söyle bir arkasına dönünce ne görsün!!Müşteri birlikte gelmiş, ensesinde duruyor... Tezgahtar hemen müşteriyi işaret ediyor:
-"Bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor, efendim..." Mudur durumu anlıyor, adama yarim kiviyi mecburen verip gönderiyorlar. Mudur bir saat sonra tezgahtarı çağırtıyor:
-"Tebrik ederim, çok zeki davrandın, iyi idare ettin, nerelisin sen?
-" Brezilyalıyım efendim..."
-"Amerika'ya niye geldin?"
-"Brezilya cazip bir yer değil efendim,orada insanlar ya ******, ya da futbolcu..."
-"Biliyor musun benim karim da Brezilyalı..."
-"Yaa öyle mi, acaba kariniz hangi takımda futbol oynuyordu?
Kéan aRs
09-04-2007, 09:48 AM
Adamcağız suya düşmüş çırpınıyor ve imdat istiyordu. Yoldan geçen biri sordu:
- Niye bu kadar bağırıp çağırıyorsun?
- Yüzme bilmiyorum da ondan!
- Allah iyiliğini versin! Ben de yüzme bilmiyorum ama senin gibi bağırıyor muyum?
Kéan aRs
09-04-2007, 09:48 AM
TEM'de bi Ferrari son sürat gidiyomuş. İleride yolun sağında bi Anadol görmüş. Yanında da yaşlı bi adamcağız çaresiz gözlerle yoldan geçenlere bakıyomuş. Ferrarici, adama acıyıp durmuş, "Amca gel seni İstanbul'a götüreyim, yarın bi tamirci getirip arabanı yaptırırsın" demiş. Yaşlı amca, "Oğlum madem bi iyilik yapıyosun tam yap. Benim bütün mal varlığım bu. Bur'da bırakırsam çalarlar arabayı. Sen beni İstanbul'a kadar çekiver" demiş. Ferrarinin şoförü de iyi bi adammış. "Okey amcacım. O zaman arabanı arkaya bağlayalım" demiş ve öylece, önde Ferrari, arkada Anadol TEM'de gitmeye başlamışlar.
Ferrarici yolda giderken, "Acaba bi arabayı çekerken en fazla kaç yaparım?" diye düşünüp köklemiş gazı. 240-260-280 derken uçmuşlar yolda. Bu arada epey de bi araba sollamışlar taabi. Haliyle Anadol'daki amca kafayı yemiş. Arkada, bağırıyomuş, kornaya basıyomuş, selektör yapıyomuş. Zavallıcık korkudan gebermiş.
Ertesi gün bi BMW'ci oto sanayiye, Anadol tamir eden bi dükkana girmiş. "Usta" demiş, "Bana bi ikinci el Anadol bulucan ve onu 300 kilometre yapıcak şekilde modifiye edicen!" Tamirci accayip şaşırmış taabi, "Aman beyim, sen Anadol'a istediğini yap 150'den yukarı çıkaramazsın. 151 yapsın, gel ben sana dükkanın anahtarlarını vericem." BMW'nin şoförü kızmış. "Sen ne diyosun yahu" demiş. "Dün gece ben 250'yle giderken yanımdan en az 280 yapan bi Ferrari geçti. Arkasında da kıçına kadar girmiş bi Anadol vardı. Herifçioğlu kornayla, selektörle Ferrari'den yol istiyodu!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:48 AM
Adam kirmizi isikta dururken karsida kucaginda köpek olan bir cocugun bir trafik polisinin pacasindan cekistirdigini gormus ve olayi izlemeye koyulmus.
Cocuk cekistirdikce polis sinirlenip "git buradan" der gibi bir seyler yapiyormus.
Cocuk birazdan tekrar gelip adamin pacasindan cekistirip kopegi isaret ediyormus ve bu olay bir kac dakika devam ettikten sonra polis bir ara iyice kizmis ve cocugu oradan kovmus.
Olayi izleyen adam oraya dogru gidip polise cikismis:
"Ayip ayip! Kucucuk cocuga nasil davraniyorsunuz!!!"
Polis adama dönerek:
-Kardesim sen cocugun ne dedigini biliyor musun?
-Yahu kucucuk cocuk ne diyecek!?? Herhalde karsiya gecmek isteyecekti...
-Yok yaaa... O cocuk kucagindaki kopegi becermemi istiyor!! Yavrularinin Polis Kopegi olmasini istiyormus!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:48 AM
Iki rahibe varmış, biri matematikçi, biri mantıklı... Bunlar bir akşam karanlıkta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe, mantıklı olanına dönerek, "yaklaşık 20 dakikadır bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklaşıyor şu anda aradaki mesafe 50 metre" der. Bunun üzerine mantıklı rahibe bunun tek mantıklı açıklaması olabileceğini ve adamın kendilerine tecavüz edeceğini ve daha hızlı yürümeleri gerektiğini belirtir. Rahibeler daha hızlı yürümeye başlarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:
- Adam da hızlandı ve aradaki mesafeyi kapatıyor, şu anda 30 metre arkamızda... O zaman mantık olarak koşmamız gerekir.
Rahibeler koşmaya başlar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe:
- O da koşuyor ve arayı kapatıyor. Şu anda mesafe 10 metre... O zaman mantık olarak bizi yakalayacak. Birimiz sağa, diğerimiz sola saparak kiliseye ulaşmaya çalışalım. En az birimiz kurtulur.
Ve matematikçi sağa doğru, mantıklı sola doğru koşmaya başlar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulaşır ve telaş içinde beklemeye başlar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantıklı rahibe gelir.
- Matematikçi sorar; Ne oldu ne yaptın?
- Adam beni takip etti. Artık mesafe üç-beş adıma kadar azalmıştı, mantık olarak daha fazla koşmanın anlamı yoktu...
- Eeee?
- Mantık olarak ben durdum, adam da durdu.
- Sonra...
- Mantık olarak ben eteğimi kaldırdım, o da pantolonunu indirdi.
- Peki daha sonra?
- Daha sonra ne olacak. Eteğini kaldırmış bir rahibe, pantolonunu indirmiş bir adamdan DAHA HIZLI KOŞAR!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:48 AM
Gökdelenin asansörü bozulmuştu. İki arkadaş yirminci kata kadar merdivenleri çıkmak zorunda kalınca, her katta gülünç bir fıkra anlatmaya karar verdiler. Böylece tam on dokuzuncu kata çıkmışlardı ki, bir tanesi:
- Şimdi, dedi. En şahanesini anlatacağım. Kapının anahtarı arabada kaldı...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:49 AM
Köyün birinde bir çukur varmış ve pekçok kişi içine düşüp yaralanıyormuşköyün ileri gelenlerinden üç kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
Birincisi demiş ki:
Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin
İkincisi...
Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yatiştirmasi vakit almaz
Üçüncüşü...
Kafanız hiç çalışmıyor. Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:49 AM
Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmis..
"Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım.Eve gider gitmez kocama: "Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. İşte makine orada.." dedim.
İlk gün birşey görmedim. İkinci gün birsey görmedim.Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor."
Alman Delegesi söz almış, arkasından..
"Ben de kararımız gereğince kocama: 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka" dedim..
Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor."
Üçüncü konusmacı bizden feminist bir kardeşimiz.. "Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki: "Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada.."
Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:49 AM
Adam eczaneye gelmiş :
-Sizde asetilsalisilik asit var mı? Eczacı adama dönmüş :
-Yani aspirin istiyorsunuz değil mi ?
-Evet evet, şu meredin adını bir türlü ezberliyemedim de.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
Bir gün erkeklerle kadınlar bir cafede oturuyorlarmış.
Erkekler demiş:
- Biz kahve içeceğiz.
Bayanlar demiş:
- Biz süt içeceğiz.
Aralarında böylece tartışma başlamış. Aralarından biri demiş ki
- İçeri ilk gelen erkek ise hepimiz kahve içeceğiz. Eğer kadın gelirse süt içeceğiz.
Biraz beklemişler kapıdan bir gölge belirmiş. Fatih Ürek'in geldiğini görünce hepsi sütlü kahve içmişler.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
Alttaki metni sesli okuyun ve kendi agzinizdan cikani bir
dinleyin!
- I run each teen me?
- A wet each team.
- I run each make is tea your sun each.
- Higher them in each team.
- Catch bar duck each teen?
- On bar duck each team.
- Why high one why!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
birgün kadın evde yemek yaparken salonun camı kırılmış kadında camcıya telefon etmiş:
-alo camcı mı?
-he camcı *mına koyayım.
-salonun camı kırıldı gelip takarmısınız ?
-takarım *mına koyayım.
bir zaman sonra kapı çalmış.
-kim o?
-camcı *mına koyayım.
kadın camcıyı içeri almış ve kırık camı göstermiş,biraz sonra kapı tekrar çalar:
-kim o?
-camcı.
-ne camcısı camcı salonda cam takıyor.
-düştüm *mına koyayım.kadın camcıyı tekrar eve alır camcının işi biter giderken kadın:
-sen neden hep*mına koyayım diye konuşuyorsun?
-konuşurum *mına koyayım
-seni şikayet edicem?
-etmezsen *mına koyayım der kadın şikayetçi olur.mahkemede hakim sorar:
-neden küfürlü konuşuyorsun ?
-sanane konuşurum *mına koyayım.
-bak seni asarım.
-asmassan *mına koyayım.
-asın bu *bneyi.
cellat ipi adamın boğazına geçirmeden sorar.
-son bir isteğin varmı?
-yok *mına koyayım der cellat ipi boynuna geçirir sandalyeye tekmeyi atar adam sallanırken eliyle bir dakika işareti yapar.cellat heralde son bir isteği var diye düşünerek ipi gevşetir bizimki:
-napıyon boğuluyodum *mına koyayım ya der.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
Adamın biri ölmüş.yıkamak için camiiye götürmüşler. Aradan bir saat geçmiş çıkmamış.iki saat geçmiş çıkmamış.üç saat ,dört saat derken sonunda çıkmış.sormuşlar"hoca neden bu kadar geç kaldın?"diye. Hocada "ne yapayım adam dirildi gebertene kadar canım çıktı"demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
Üç Adanalı zengin, bir gün "ulan" diyorlar "Atlardan bizden iyi anlayan yok, neden yarışlarda oynamıyoruz?" Tamam da, kumar mumar, karar veriyorlar az oynamaya ve ceplerine onar bin lira koyup, hipodroma gidiyorlar.
İlk yarış için padoga gidiyorlar, bakıyorlar 3 numara şahane bir at. "Tamam, buna 10 bin lira oynayalım" diyorlar, tam oynayacaklar biri geliyor "aman abi, 8 den şaşma, sağlam tüyom var" diye ısrarcı oluyor. "Eh" diyorlar bir bildiği vardır herhalde hadi 8 e oynayalım.
Yarış başlıyor bitiyor, 3 numara birinci, 8 numara sonuncu.
Çok kızıyorlar "Tamam, bir daha kimsenin lafına inanmak yok, kendi beğendiğimiz ata oynayacağız" diyorlar.
İkinci yarış için padoga gidiyorlar, bir de bakıyorlar ki 5 numara harika bir hayvan.
Tamam ikinci 10 bini buna oynayalım, gidiyorlar gişeye, tam 5 numara diyecekler, aynı adam bitiyor gene yanlarında " Amam abiler, çok özür dilerim, ya ben yanlış anlamışım tüyoyu, 8 numara bu yarışı kazanacak at imiş, oynayın bari de zararınızı çıkarın" der.
Bizimkiler "Yaa" derler "adamın bize bir düşmanlığı yok ki; hadi onun dediğini yapalım"
Yarış başlıyor bitiyor, 5 numara birinci, 8 numara sonuncu.
Küplere biniyorlar hırslarından, adamı bulsalar parçalayacaklar ve karar veriyorlar "bir daha bildiğimizden şaşmak yok"
Gidiyorlar padoga bakıyorlar 1 numara garanti kazanır, son 10 bini de ona oynamaya karar verip gişeye gidiyorlar ki, aynı adam kendini yerden yere atıyor "Ah abiler, öldürün beni, gebertin, sizi mahvettim, nasıl özür dilesem, nasıl affettirsem kendimi, bari bu yarışta 3 numaraya oynayın da zararınızı çıkarın" yalvar yakar razı ediyor bizimkileri gene, 1 numaradan vazgeçip oynuyorlar 3 numaraya.
Yarış koşuluyor, sonuç gene aynı 1 numara birinci 3 numara sonuncu.
Para da bitti, oturuyorlar tribünlerde, günün muhasebesini yapıyorlar; bu arada karınları da acıkıyor, bakıyorlar ceplerine, 5 lira 10 lira toplayıp en gençlerine veriyorlar "Git de şuradan birer sosisli al gel" diye.
Bekle bekle, sosisli almaya giden dönüyor, elinde bir kese kağıdı leblebi.
- Yaa bu ne? Hani sosisli alacaktın?
- Ah abi yaa sormayın, gene o adam "sosisliyi napacan, en iyisi sen leblebi al" dedi.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
Küçük Temel birgün sokakta oynarken geçen bir bayanı durdurur.
Kadının karnını işaret ederek:
-O ne teyze? der.
Kadın da:
-O benim çocuğum, der.
Temel:
-Seviyor musun teyze? der.
-Tabii ki evladın, diye cevap verir.
-O zaman onu niye yedin? der.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
Kanser hastanesinde başhekimken Serap
adında genç bir hanım hastam vardı.
Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurtdışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı.Serap'ı özel bir ilgiyle biz-zat ben tedavi altına aldım.
Ve kısa bir süre sonra da Allah'ın izniyle iyileştiğini gördüm. Ancak Serap'ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu.
Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için İzmir'e gitmek istedi.Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim.
Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz
bindiği otobüsün kaza gecirmesi uzerine 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa 1 sure sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı.Serap bacak kemiklerindeki metasaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahuru sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu.
Evine gittiğim gün,yine güçlükle konuşarak:
- Doktor bey, dedi. Ben size...dargınım.
-" Niçin?"diye sordum.
-d indar... bir... insanmışsınız... niçin...bana...da, Allah'ı... ölümü... ahireti... anlat mıyorsunuz?"
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O'nu üzmemeye çalışarak:
-"Doktora ulaşmak kolaydır dedim. Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın..."
Konuşmaya mecali olmadığından "ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra,ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve son günlerini yaşayan Serap için bu dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü.
Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soruyordu.
Vefatına bir hafta kala:
-"Doktor Bey, dedi.Ben...ölürken...ne...söyleme-liyim?"
-"Senin durumun çok özel" dedim. Kelime-i
Şehadet sana uzun gelir. O anı farkedince Muhammed (s.a.v) sana yeter."
O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı.Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor ve O'nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim.
Dönüşumde annesi telefon ederek:
-"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." dedi.
"Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor."
Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının
sebebini sordum. Aldığım cevabı hala
unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum.
-"Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda
yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?.
İşte Serap, böyle bir hanımdı.
Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gun daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını
rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap'ın acizliği hürmetine olacak ki Salp gunune kadar yaşıyacağına dair işaret sezdim.
Ertesi gün O'na:
-"Hiç korkma!" dedim."İğneyi vurdurabilirsin. "Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:
- Doktorbey...Azrail...bana...nasıl...görünecek?"
-"Kızım," dedim. "O bir melek değil mi?Hiç
merak etme,sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir."
Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim. Ancak vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandi. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:
-"Doktor bey, biliyor musunuz , bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!"dedi ve devam etti:
-Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını
attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı,
iki rekat namaz kıldı. Bütın ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:
-"Doktor bey'e söyleyin, dedi.
Azrail, O'nun söylediğinden de güzelmiş!!!"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
birgün bir kadın temizlik yapıyormuş.pencereyi açmış,aşağıdan açmaaaaa diye bir ses duymuş, ve kapamış.sonra fırını açacakmış yine dışardan açmaaaaaaa diye bir ses gelmiş.en sonunda merak etmiş ve aşağıya bakmış. bir de ne görsün...
adam aşağıda açma satıyormuş
Kéan aRs
09-04-2007, 09:50 AM
Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan'a gelir papayla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal'e götürürler. Adam ısrar eder.
- Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.
Sonunda adamı Papa'nın huzuruna çıkarırlar. Ama adamın ne istediğini merak eden Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi dinlemektedirler.
İçeride sesler yukselmiştir.
Adam :
- 1 milyar dolar.
Papa :
- Olmaz
- 2 milyar dolar.
- Hayır.
- 5 milyar dolar.
- Hayır.
Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller içeri koşuşur.
- Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar muazzam bir para. Düşünün bu para ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine kaç misyoner gönderilirdi. Parayı niçin kabul etmediniz ?
- Ne yani ? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı deseydik ?
Kéan aRs
09-04-2007, 09:51 AM
Bir adam ölüp öbür dünyaya gelmiş.Yanındaki iki öbür taraf görevlileride:
-Sen bekle biz hemen geliriz demişler.
Adam cennete bakarmış sessiz sessiz iki üç beş kişi taburelerin üstünde otururlarmış,adam şaşırmış.
Sonra adam cehenneme bakarken birde ne görsün dolu millet şen şakrak oynuyor dansözler oynayanlar bir cümbüş var.
Sonra görevliler gelir.Ve adam dayanamıyarak sorar.
-Niye cennette adamlar suskun suskun oturuyorlarda cehennemde millet şen şakrak?,der.
Görevlilerde:
-Ulan üç dört kişi için dansöz mü? tutucaz...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:51 AM
Kilisede dugunun baslamasina cok az zaman var. Damat rahibin yanina yaklasip fisildar:
- 'Bakin. Size verecegim $100 karsiliginda evlilik yeminimizde birtakim degisiklikler yapmanizi istiyorum.. Hani su bana soracaginiz
'Sonsuza dek seveceginize, koruyacaginiza, sadik kalacaginiza yemin ediyor musunuz? ' kismi var ya, onu metinden cikarmanizi istiyorum.'
Rahip gulumseyerek basini sallar ve damat rahibin avucuna $100 sikistirip iceri doner.
Ve dugun baslar, herkes yerini alir, gelin ve damat rahibin onunde bulusur ve yeminler okunmaya baslanir.
Sira damadin yeminine gelince damadin gozleri hain hain parlar ve rahip damata sorar:
- '....... esinizin daima bir adim gerisinden yuruyeceginize, her emrini ve dilegini yerine getireceginize, her sabah kahvaltisini hazirlayip ayagina kadar gotureceginize, ve ikiniz de yasadiginiz surece baska kadinlara yan gozle bile bakmayacaginiza yemin ediyor musunuz...? '
Tabi damadin bu beklenmedik is karsisinda gozleri faltasi gibi acilir. Saga sola bakar, bir yutkunur.. ve kisik bir sesle:
- 'E..eee.. evet efendim'
Ama toren sona erdikten sonra damat hisimla rahibin karsisina dikilir:
- 'Bir anlasma yaptigimizi saniyordum! ! ! ! '
Rahip gulumseyerek cevaplar:
- 'Esiniz daha iyi para verdi..'
Kéan aRs
09-04-2007, 09:52 AM
Bir şehirde yarışma düzenlenecekmiş. Yarışmanın şartları:
1 kutu müsil hapı içip 100.cü kata s*çmadan çıkabilme. Kazanana yüklü para ödülü verilecekmiş.
Yarışma başlamış kimisi 1.katta,kimisi 5.kimisi 10. derken son yarışmacı hapları içip başlamış çıkmaya 30.katta sıkışmış koridorda bir sarhoş görmüş hemen donunu kendine doğru çekerek içine doldurmuş tekrar devam etmiş 70.katta tekrar sıkışmış orada bir kapıdan içeri girmiş kundağa sarılı bir bebek yatıyor kundağı açıp içine doldurmuş tekrar devam etmiş 99.kata gelmiş sıkışmış gene bir kapıyı zorlamış içerde masanın üstünde bir rahibe elbisesi hemen içine doldurup camdan aşağıya atmış ve yüzüncü kata çıkıp yarışmayı kazanır. Para ödülünü aldıktan sonra 5 yıldızlı bir otele tatile gider. Güneşlenirken gazetelere göz gezdirirken haberleri okur. Dünyada ilk defa bir sarhoş donu ile kilodu arasına s*çmayı başardı. İki kiloluk bir bebek 3 kilo b*k s*çtı.99.kattan atlayan rahibe b*k oldu.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:52 AM
Kamyon şoförü soluk soluğa karakola girdi:
-Bu bölgede siyah bir inek var mı?
Polis:
-Yok
Şoför:
-Siyah bir at
Polis:
-Yok
Şoför:
-Siyah çoban köpekleri
Polis:
-Yok
Şoför:
-O zaman papazı ezdim
Kéan aRs
09-04-2007, 09:52 AM
Padişah veziriyle oturmuş hurma yiyor, çekirdeklerini de vezirin önüne atıyordu. Hurmalar bitince padişah vezire:
"Önündeki çekirdeklere bak. Ne kadar obursun!" dedi. Vezir altta kalır mı? Cevabını verdi hemen:
"Hünkârım; obur ona derler ki önünde ne hurma bırakır ne çekirdek!" dedi.
Kéan aRs
09-04-2007, 09:52 AM
Kadının biri eczaneden içeri hışımla dalar ve eczacıdan bir şişe arsenik ister. Eczacı, kadına arsenikle ne yapacağını sorar ve kadın ;
- "Kocamı öldüreceğim"
diye cevap verir.
Eczacı;
- "Kusura bakmayın ama size bu sebeple arsenik satmam olanaksız"
der.
Bunun üzerine kadın çantasına uzanır ve içinden kocasıyla eczacının karısının yatakta çekilmiş fotoğrafını çıkarır. Eczacı fotoğrafa bakar ve;
- "Reçeteniz olduğunu neden daha once söylemediniz!!!"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:53 AM
Sistem analisti ile broker at yarışı oynamaya hipodroma gitmişler. Broker:
"9 numaraya 12.000 $" demiş. Sistem analisti:
"Sen o atın kilosunu, daha önceki derecelerini, atasını vs.vs özelliklerini biliyormusun ki direk o ata oynuyorsun" diye brokera itiraz etmiş.Broker:
"Offf hep hesap hep hesap" demiş ve 9 numaralı ata parayı yatırmış. Şans bu ya kazanmış. Sistem analisti hayretle yarış sonunda sormuş:
"Tamam kazandın. Ama neden 9 numara?" Broker:
"2 çocuğum var biri 2 yaşında biri 6 topladım ve oynadım"
Sistem analisti itiraz etmiş;: "Ama 2 ile 6'yı toplarsan 8 eder..." Broker:
"Offf gene hesap gene hesap"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:53 AM
Yaşlı borsacı ile genç borsacı parkta sohbet ederek dolaşıyorlar. Yaşlı, gence mesleğin puf noktalarını anlatıyor:
-Bak evladım.Bu meslekte başarılı olmak için sadece fırsatları değerlendirmek yetmez.Zaman zaman fırsatları da senin yaratman gerekir.Bunun için sürekli dikkatli olman gerekli.Uygun bir yorumla hiç umulmadık olaylar bile, çok büyük fırsatlara dönüşebilir.Bak mesela, şu karşıda gördüğün taze köpek pisliği sana sadece iğrenç bir şey olarak geliyordur.Ama ben eğer, "şu pislikten bir lokma alıp ağzına atarsan sana 1 milyar lira veririm" dersem, olay senin acından nasıl da büyük bir fırsata dönüşüverir, değil mi? Yapar misin?
Genç borsacı "Tabi efendim" der. Parmağını pisliğe daldırır, bir lokma alır yutar. Yaşlı borsacı cebinden bir milyarı çıkartır, gence verir.Bir süre yürürler, genç dayanamaz sorar:
- Hocam, ben size ayni teklifte bulunsaydım kabul eder miydiniz? Bakın ileride de başka bir pislik var. Bir milyar karşılığı dener miydiniz?
Yaşlı borsacı "tabi ki" der. O da bir lokma alıp yutar.Genç borsacı da çıkartır, biraz önce kazandığı 1 milyarı iade eder.Bir sure sessiz sessiz yürürler. genç yine dayanamaz sorar:
- Hocam. Ne sizin cebinizdeki para miktarı değişti. Ne de benim cebimdeki. Söyler misiniz, biz bu boku niye yedik ?
Kurt borsacı cevap verir:
- Öyle deme evladım.2 milyarlık işlem hacmi yarattık!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:53 AM
Yaşlı kadın geminin güvertesinde denizi seyrediyormuş... Hava çok rüzgarlıymış ve şapkası uçmasın diye iki eliyle sıkı sıkı tutuyormuş... Derken genç adam teyzemize yaklaşmış..
"Hanımefendi, kabalık etmek istemem ama rüzgardan eteginizin havalandıgını bilmeniz gerek diye düşündüm.."
Teyze hiçoralı olmamış;
"Evet ama ne yapabilirim, bu şapkayı iki elimle ancak tutabiliyorum, yoksa bırakayım uçsun mu?"
"Ama hanımefendi ben demek isterim ki eteginiz havalandıkça bazı yerleriniz görünüyor..!!"
Teyzemiz adama şöyle bir bakmış ve gülümsemiş;
"Evladım... Etegimin altından görünen 85 senelik ama ben bu şapkayı dün aldım!!!"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:53 AM
Genç bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir turlu hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu. En sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi. Her birine 1000$ verdi ve bu parayı istediğiniz gibi harcayın dedi..
Birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. Genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi:
- "Senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!"
İkinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini, en sevdiği türden bir suru video CD ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi:
- "Bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacak."
Üçüncü kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir sure içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli yatırım alanlarında kullandı. Genç adama geri gelerek söyle dedi:
- "Bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!"
Dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. Genç adama geri gelerek söyle dedi:
- "Verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir suru kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım."
Genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti. Karar vermek için arkadaşlarının verdiği cevaplar hakkında bir sure düşündü ..... düşündü........... düşündü.........Çok iyi düşündü... bu belki de hayatinin en önemli kararı olacaktı..... kolay bir karar değildi.... arkadaşlarının verdiği cevapları bir daha düşündü..... ve en iri göğüslü olanla evlenmeye karar verdi...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:54 AM
Gazetede yayınlanan "Daktilo Bilen Bayan Sekreter Aranıyor" ilanı uzerine uzun boylu yakışıklı bir adam da başvurmuştu. Şirketin patronu,
-İyi ama yanlışlık olacak.Biz bayan sekreter arıyorduk
deyince,adam elindeki bavulu açmış. İçinden cansız manken çıkarmış,
-İste efendim
demis.
-Modern tekniğin son buluşu olan sekreteriniz! Yemez içmez. Hic bir kaprisi yoktur.İzin nedir bilmez. Telofonla aynı anda sekiz kişiyle görüşür, bu arada da beş ayrı daktilo makinesinde beş ayrı yazı yazar.Bunlara kendisinin dokuz yabancı dil bildiğini ve anında çeviri yaptığını da eklemeliyim. Maaşı filan da yok.Bana hemen Beşyüz milyon lira ödeyeceksiniz. Bu kadar!.
Patronun aklı yatmamış,yüzünü buruşturmuş. Harika manken sekreteri getiren adam hemen
sekreteri oturtmuş, bes dakikada elli sayfalık bir kitabi sekiz dile cevirmiş, aynı anda telefonlara cevap verilmiş falan filan... Patronun gözleri faltaşı gibi açılmış, derhal beşyüz milyonluk çeki yazıp adama vermiş ve cansız manken sekreteri almış. Adam odadan çıkıp elinde boş bavulla asansörün gelmesini beklerken, içeriden feci bir feryat yukselmiş,
-Ahhhhh!
Bunu duyan adam elini alnına vurmuş,
-Tüh be! Mankenin alt tarafının kalemtraş olduğunu söylemeyi unuttum!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:54 AM
Adamın biri supermarkete kivi almaya gitmiş ve manav reyonundaki görevliye yaklaşıp yarım kivi istiyorum demiş.
Görevli ona yarım kivi veremeyeceğini söylemiş. ama adam tutturmuş yarım kivi diye.
Görevli adam da en sonunda dayanamamış patronun yanına gitmiş
Bir geri zekalı yarım kivi istiyor demiş. O sırada arkasına bakmış ve adam oradaymış. Hemen patrona dönmüş ve adamı göstererek.
Bu beyefendi de diğer yarısını istiyor demiş.
Sonra adama yarım kivisini verip göndermişler. Patron görevliyi yanına çağırmış.
Aferin çok zekisin bir anda nasıl uydurdun öyle. Seni sevdim, nerelisin sen demiş.
Venezüellalıyım efendim demiş. Patron olum taa oralardan buraya niçin geldin demiş.
Adam bizim oralarda hiç düzgün iş yok herkes ya rugbyci olur ya da ****** olur demiş.
Patron ama benim karım da Venezüellalı demiş.
Adam hiç bozuntuya vermeden :
karınız hangi takımda oynuyordu???!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 09:55 AM
12 yaşındaki çocuk bir kadına tecavüz etmekten yargılanmaktadır. Tesadüf bu ya çocuğun avukatı da bir kadın. Kadın avukat mahkemede olayın imkansızlığını kanıtlamak için çocuğun pipisini çıkartıp mahkeme heyetine doğru sallar:
"Sayın hakim bu kadarcık pipiyle tecavüz edilir mi hiç? Akıl var nizam var!"
O sırada çocuk avukatın kulağına eğilir:
"Avukat hanım biraz daha sallarsanız davayı kaybedeceğiz!"
Kéan aRs
09-04-2007, 09:58 AM
Cin Ali ve annesi plaja gider. Ilk kez büyükleri çiplak gören Cin Ali annesine sorar :
- Anne erkeklerin mayolarinin önleri neden kabarik?
Ne diyecegini bilemeyen anne bir yalan uydurur :
- Erkekler cüzdanlarini mayolarin önünde sakliyor ondan...
Ama Cin Ali devam eder :
- Peki neden bazilari daha kabarik?
Anne sasirir ama terettüt etmeden cevap verir :
- Bazilari zengin, parasi çok, cüzdani kalabalik o yüzden...
Cin Ali anladigini belirtir, aradan yarim saat kadar geçer, güneslenmekte
olan annesine dönerek :
- Anne yandaki amca sana bakip bakip zengin oluyor :-)
Kéan aRs
09-04-2007, 09:58 AM
Papa makam otosuyla Roma'da dolaşmaktadır. Bir süre sonra canı sıkılır ve şöföre durmasını söyler. Soförü arkaya geçirir ve arabayı kendisi kullanmaya başlar. Araç kullanmanın zevkine varınca hız yapmaya başlar. Hız sınırını aşınca da tabi ki radara yakalanir. Trafik polisi çevirir, arabayı kenara çeker. Polis arabanın penceresine eğilince afallar ve durumu merkeze aktarmak için telsizine davranir.
- Amirim bir oto çevirdim, ama içinde çok büyük bir adam var. Ne yapayim?
- Vali mi?
- Daha büyük.
- Başbakan mı?
- Hayır daha büyük.
- Amerika Başkanı mı?
- Hayır daha büyük.
- Daha büyük kim var oğlum?
- Bu adam kim bilmiyorum ama makam soförü Papa!!!
nzmttn
09-04-2007, 09:58 AM
Köyün birinde bir çukur varmýþ ve pekçok kiþi içine düþüp yaralanýyormuþköyün ileri gelenlerinden üç kiþi toplanmýþ ve çözüm aramaya baþlamýþlar.
Birincisi demiþ ki:
Çukurun yanýnda bir ambulans beklesin ve düþenleri hemen hastaneye yetiþtirsin
Ýkincisi...
Çukurun yanýna hastane kuralým düþenleri yatiþtirmasi vakit almaz
Üçüncüþü...
Kafanýz hiç çalýþmýyor. Gidelim hastanenin yanýnda bir çukur açalým.
süperdi ya
Kéan aRs
09-04-2007, 09:58 AM
Uzun çabalar sonucunda Alman vatandaşlığına kabul edilen genç, babasına sürpriz yapmak için sevinç içinde eve koşmuş:
- Babaaa, bak Alman vatandaşıyım artık...
Birinci kuşak milliyetçilerden olan baba çok sinirlenir:
- Ulan soysuz, hangi yüzle gider de Alman vatandaşı olursun," diye gürlerken oğlunun suratına bir de Osmanlı tokadı akşeder... Koşa koşa geri dönen oğlan bir yandan da şöyle
söyleniyormuş:
- Şu hale bak yaa, Alman vatandaşı olalı bir saat geçmedi Türklerle başım belaya girdi...
Kéan aRs
09-04-2007, 09:58 AM
Bir golf kulubünün soyunma odasında bir sürü adam giyiniyormuş. Ortada duran bir cep telefonu çalmıs. Yakınındaki bir adam hands-free konuşma düğmesine basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
Adam: Alo
Kadın: Merhaba şekerim, kulupte misin?
Adam: Evet.
Kadın: Ay ben burda süpper bir deri ceket gördüm. 1000 dolarcık. Alabilir miyim?
Adam: Oluur, madem cok sevdin, al tabii.
Kadın: Aslında buradan önce de galeriye uğradım. 2002 modelleri gelmiş, tam istediğim renkte bir tane buldum.
Adam: Ne kadar?
Kadın: 60 bin dolarcık.
Adam: O parayı vereceksem bütün aksesuarlarını isterim ama...
Kadın:Yaşasınnn! Bir şey daha var. Geçen sene beğendiğimiz ev yine satılık ve 450 bin dolar istiyorlar.
Adam: Tamam, ama 420 bin dolardan fazla verme sakın.
Kadın: Oldu şekerim. Sonra görüşürüz. Seni seviyorum.
Adam: Ben de seni... Görüşürüz.
Adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden topluluğa döner ve sorar:
"Bu telefon kimin, bilen var mı?"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:00 AM
Ana kız dertlesiyomus.Anası kızına söylenmiş :
- Kızım seni ne profesörler,ne doktorlar,ne eczacılar,ne mühendisler istedide vermedim demiş.Kızı cevap vermiş :
- Üzülme anne ben hepsine verdim demiş...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:00 AM
Küçük bir köyde imamlık yapan Ahmet ezanın okunmasıyla namazı kıldırmak üzere caminin yolunu tutar.Yine her zamanki gibi dualarını,ayetlerini okumaya başlar.Ortalık sessiz,herkes Allah aşkıyla duasını ederken Ahmet kendini tutamaz ve osurur.Herkes kahkalarla gülmeye başlar.Atılan kahkalar bütün köye yayılmıştır.Ahmet ne yapacağını bilemez.Utancından yerin dibinde yer olsa oraya da girecek.İnsan içine çıkamıyor.En sonunda tayin istemekten başka bir çözüm yolu bulamaz.Aradan uzun seneler geçer.Ahmet içindeki köy özlemini yenemeyerek kendi kendine :
-"Olayı ben bile hatırlamıyorum köydekiler de unutmuştur"
der ve kendini köyün yolunda buluverir.
Köye vardığında bir çocukla karşılaşır onunla koyu bir muhabbete dalarlar.
İmam:
- "Sen kaç yaşındasın evladım?"
Çocuk:
- "İmam osurduğunda 3 yaşımdaymışım..."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:01 AM
Bir ingiliz bir Çin li bayan ile evlenir ve Londra'ya yerlesir.
Çin li kadin ingilizce konusunda oldukça zayiftir. Tarzanca da olsa
eşi ile anlasabilmektedir. Sorun kadin alisverise yalniz çiktiginda ayyuka çikmaktadir. Yine bir gün bayan kasaba domuz butu almaya gider. Ama
bir türlü derdini anlatamaz en sonunda etegini
siyirarak kendi poposunu gösterir ve kasap bayanin ne anlatmak istedigini
kavrayarak bayana istedigini verir.
Ertesi gün bu kez kasaba tavuk gögsü almaya gider ve bu kez de
gömleginin dügmelerini açarak gögüslerini
gösterir ve istedigini alir. Üçüncü gün bu Çin'li bayan sosis almak ister
ve yanina kocasını alarak kasaba gider...
Ne mi olur?... aşağiya bakin:
..
..
..
..
..
..
..
..
..
..
..
: ))) ohoooooooo aklinizda hep fesat seyler var. Unuttunuz galiba
Çin li olan
bayandi kocasi ingilizce
konusabiliyor.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:01 AM
Adamın biri evlenmeye karar vermiş,60 yıldır evli ve çok mutlu dedesine mutluluğunun sırrını sormak için köyünün yolunu tutmuş..
DEDESİ BAK EVLAT DEMİŞ
Babaanneni evlendiğimiz gün eşeğimle biraz gezdireyim dedim..
köyden bayağı açıldık,birdenbire bi fırtına patladı,eşeğin inadı tutmazmı!!! nuh diyor peygamber demiyor yerinden milim kıpırdamıyor..babaannen başladı vır vır vır ne olacak şimdi niye geldik sanki vs vs..eşeğe döndüm dedimki bak eşek bu biiiirrrrr,eşekte yine tık yok..çektim tabancayı eşeğin kafasına oracıkta sıktım..babaannen dehşet içinde naptın senn öldürdün eşeği,şimdi biz nasıl geri döneceğiz be adam diye gene vır vır vır..sonra babaannene döndüm dedimki..bak hanım bu biiiirrr
işte o gün bu gündür gül gibi geçinip gidiyoruz...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:01 AM
Evin hanımı işe başlayan hizmetçiye:<BR>"Biz 8'de kalkar, 9'da kahvaltı yaparız. Sen ona göre hazırlanırsın tamam mı?"<BR>Hizmetçi, gayet sakin:<BR>"Uyanamazsam, siz başlayın."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:01 AM
Köylünün biri bir gün istanbul gelir ve bir kuyumcuya girer. Kuyumcuya:
- Kardeş sen burda ne satıyon, der.
Kuyumcu da adamla dalga geçmek için:
- Eşek kafası satıyoruz, der.
Köylü de:
- Vayy bayağı iyi iş yapıyon baksana dükkan da seninkinden başka eşek kafası kalmamış...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:01 AM
Fakır bır adamın zengın bır komsusu varmıs. Zengın adamın bırde Oscar adında bır kopegı varmıs. Zengın adam bır gun hayrına fakır adamı evımde doyurayım demıs ve evıne cagırmıs. yemekte adam kurufasulyeyı cok kacırmıs ve gazı gelmıs. Ayıp olur dıye kendını tutmus fakat dayanamamıs ve bıraz bırakmıs. Sesı duyan zengın adam Oscaaaaaar dıyerek kopege bakmıd. Fakır adam, herhalde kopegın gaz kacırdıgını zannettı dıyerek bıraz daha bırakıyım demıs. Adam yıne kopegıne donmus vedaha yuksek bır sesle Oscaaaaaaaaaaaaaaar demıs. Adam, ev sahıbı kesın kpegın yaptıgını zannettı dıyerek hepsını bırakıyımda rahatlıyım demıs ve felaket bır ses cıkmıs. Bunu duyan zengın adam telasla Oscaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaar kac yoksa adam ustune sıcıcak demıs. :)
Kéan aRs
09-04-2007, 10:01 AM
Biri 95 yaşında biri 92 yaşında karıkoca, boşanmak için hakimin
karşısına çıkmış.
Hakim üzülmüş, "yapmayın ya" demiş "yetmiş yıllık evlisiniz
niye boşanacaksınız?"...
"yok" demiş "adam
biz çoktan boşanmaya karar verdikte
çocuklar etkilenmesin diye, Ölmelerini bekledik
Kéan aRs
09-04-2007, 10:02 AM
Adamın birisi kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine gider. Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük harflerle "EŞEK" diye yazıp döner.
Bir kaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:
- Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzandan anladım.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:02 AM
Kadın yatak odasına bir dolap ısmarlamış. Dolabı kadının yatak odasına monte edip gitmişler. Evin yanından tren yolu geçiyormuş.
Mobilya şirketinin adamları gittikten bir süre sonra, bir tren geçmiş ve dolap en küçük parçalarına kadar dağılmış. Kadın çok şaşırmış, mobilya şirketine telefon etmiş ve durumu anlatmış. Hemen birilerini göndermişler ve dolabı tekrar monte etmişler.
Adamlar gittikten bir sure sonra tekrar bir tren geçmiş ve dolap yine dağılmış.
Kadın bu sefer çok kızmış ve genel müdürle konuşmak istediğini söylemiş telefonda. Genel Müdür kadını dinledikten sonra,
"Hanımefendi bu inanılmaz bir şey, durumu incelemek için bizzat ben geliyorum" demiş.
Genel müdür kadının evine vardığında durumu incelemiş, kendi elleriyle dolabı tekrar monte etmiş ve "Bu sefer bir trenin geçmesini bekleyeceğim hanımefendi, üstelik dolabın içine girip öyle bekleyeceğim. Sorunun ne olduğunu kendi gözlerimle görmek istiyorum" demiş ve dolabın içerisine girip beklemeye başlamış. Genel müdür dolabın içinde beklerken, kapı açılmış ve kadının kocası eve gelmiş. Adam zaten çok sinirliymiş, yatak odasına girip dolabı
görünce daha da sinirlenmiş.
Karısına, "Bu dolap ta nerden çıktı" diye bağırarak dolabın kapısını açmış.
Genel müdürü görünce daha da sinirlenmiş ve kızgınlıkla "Sen de kimsin" diye bağırmış. Genel mudur, iri yari adama şöyle bir bakmış ve
"Simdi, tren bekliyorum deseeem... inanmazsın"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:02 AM
Çapkın futbolcu, New York ta dolaşırken gözü tuhaf bir otomatik makinaya ilişir. Makinanın üzerinde garip bir yazı vardır.
"Bu işi karınızdan daha iyi beceririm."
Şaşkın bir durumda makinanın çalışmasını izlemeye koyulur. Adamın biri gelir, pantolonunun önünü açar ve vücudunun altını makinaya iyice yapıştırır, biraz bekler ve memnun, önünü ilikler gider. Çapkın futbolcu yeteri kadar tahrik olmuş durumda makinaya yaraşır, madeni bir doları delikten atar, pantolonunun önünü açar ve biraz önce izlediği adam gibi makinaya yapışır. İşte o zaman korkunç çığlıklar duyulur ve zavallı kendinin makinadan kurtardığı zaman , aletinin üzerinde bir düğme dikilidir.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:02 AM
üç tane vanpir varmış bu vanpirler uçak
ta imişlersonra ingiliz vampir birinin kanını emmek içi uçaktan atlamış.ağazı yüzü kan içinde gelmiş.sormuşlar nereden aldın bukadar kanı?
şurada bir direk var onun altındaki çocuktan içtim demiş.sonra bizim temel uçaktan atlamış.sonra ağazı burnu kan içinde gelmiş.diğer vampirler sormuş sen nereden buldun bukadar kanı?temel:şurada bir direk var gördünüz mü?ben o direği göremedim demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:02 AM
Sibirya'nın köylerinden birinde cenaze mezarlığa doğru götürülüyormuş. Mısır tarlasının ortasında tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. Tabutun içindeki ceset düşüp dereye yuvarlanmış. Akıntı, cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına sürüklemiş. Balıkçılar "Acaba adamı dinamitle biz mi öldürdük" diye endişeye kapılarak cesedi askeri kışlanın tellerine bırakmışlar. Nöbetçi er, bölgeye birinin yaklaştığını düşünerek cesedi yaylım ateşine tutmuş. Hemen ambulans çağrılmış. Delik deşik olan ceset hastaneye kaldırılmış. Operasyon altı saat sürmüş.
Ameliyattan çıkan doktor alnından akan terleri silmiş ve "çok zor oldu ama galiba yaşayacak" demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:02 AM
Meclis Genel Kurul Salonu'nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş. Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş, fiyat istemiş... Birinci marangoz:
"500 YTL olur bu iş." demiş... "200 YTL malzeme, 200 YTL işçilik, 100 YTL da kâr..."
Bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
"Siz aynı işi kaça yaparsınız?"
"2500 YTL..."
"Nasıl olur bu kadar fiyat farkı?"
"1000 YTL bana, 1000 YTL size..." demiş ikinci marangoz, "500 YTL'de bu arkadaşa veririz kapıyı yapar..."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:02 AM
Bu yaşanmış bir olaydır.
Amerika'lı köklü bir taşıma firmasının yetkilisi Türkiye'ye taşımacılık alanında yatırım yapmak için araştırma yapmaya geliyor.Gerekli incelemeleri yaptıktan sonra.Şöyle bir rapor sunuyor.
Türkiye'de yapmış olduğum araştırmada çok büyük bir firma buldum bir türlü yetkileriyle görüşemedim ama nerdeyse bütün kamyonetlerde o firmanın yazısı yazıyordu hemem bu firmayla irtibata geçmeliyiz demiş.
Kamyonlardaki yazıda şuymuş MAŞALLAH.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:03 AM
Pamuk prenses, Herkul ve Notredame'ın kamburu aynı sirkte sahneye çıkıyorlarmış. Bir gün otururken pamuk prenses demiş ki:
- Benim çadırımda sihirli ayna var girip sorayım hala en güzel ben mıyım?
Çadıra girip çıkan pamuk prenses demiş ki:
- Aynaya sordum hala en güzel benmişim.
Bunun üzerine herkul :
- Bir de ben sorayım hala en kuvvetli ben miyim ?
Ve çadıra girer. Çadırdan çıkınca derki
- Hala en kuvvetli benmişim.
Sıra notre dame'ın kamburuna gelmiştir. Oda
En çirkin hala ben mıyım sorayım diye çadıra girer.
Çadırdan on karış suratla çıkan nortedome'ın kamburu sınırlı bir şekilde derki;
- Kim lan bu Reha Muhtar?
Kéan aRs
09-04-2007, 10:03 AM
Kadin kahvalti sofrasinda gazete okuyan kocasina bakip soylenmis :
Keske bir gazete olsaymisim. Boylece butun gun sıkı sıkı tuttugun
ve ilgilendigin tek sey ben olurdum.
Adam kafasini bile kaldirmadan cevap vermis :
Evet keske sen bi gazete olsaydin; boylece yarin senin yerine yeni bir tane alabilirdim ...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:03 AM
Adamın biri adını değiştirmek için mahkemeye başvurmuş...Hakim sormuş:
-Adın ne?
Adam cevap verir:
-Ahmet Hıyar , efendim...
Hakim:
-İsim değişikliği istemekte haklısın evladım...Peki yerine ne istiyorsun?
Adam:
-Mehmet Hıyar...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:03 AM
Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktor adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki:
Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve bitince kontrole gel.
Adam bir hafta sonra geldiğinde doktor öksürüğün geçip geçmedigini sormuş. Adam cevap vermiş:
Cesaret edip öksüremiyorum doktor bey!.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:03 AM
Adam günün yorğunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzerğahın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir-iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler, tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur;
- ''Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?''.
- ''Kim olduğunuzu bilmeli miyim?''.
- ''Ben Yrd. Doç. falan kişiyim''.
- ''Evet?''
- ''Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!''.
- ''Size bir soru sormak istiyorum, Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?''.
- ''Doçent''.
- ''Peki sonra''.
- ''Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör''.
- ''Daha sonra''.
- ''Belki zor ama, Ordünaryus Profesör''.
- ''Evet... Peki bu dereceden sonra?''.
- ''Hiiç''...
- ''Ben şimdiden hiçim lütfen müsade edin yanınıza oturayım''...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:04 AM
Cebinde meteliği yoktu. Bir lokantanın önünde durdu, gözü vitrinde bir levhaya takıldı: "Girin ve istediğinizi yiyin. Hesabınızı torununuz ödesin." Adam, "tam bana göre", diye mırıldanarak içeri daldı. Havyar, ıstakoz, karides, kuzu pirzolası... Doyduğu halde ne varsa söyledi. Yemeği bitirince, çıkmak üzere hazırlandı. Fakat garson yetişip, hesap pusulasını burnuna dayamasın mı? Hem de tuzlu bir hesap... "Ama", diye derhal itiraz etti bizimki tabii. "Kapıda hesabınızı torununuz ödesin diye yazmıyor mu?" Garson gayet nazik cevap verdi: "Yazıyor tabi efendim. Ama bu size takdim ettiğim hesap, sizin büyükbabanızın."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:04 AM
Üç adam barda oturmuş konuşuyorlarmış.
Birincisi demiş ki, "karıma öyle bir hediye aldım ki, 6 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor."
Diğer kisi anlamamışlar. "Ne aldın?" diye sormuşlar.
"Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu." diye cevap vermiş.
İkinci adam demiş li, "Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede 0'dan 100'e çıkan bişey almıştım."
Hemen anlamışlar tabi ki: "Heey, yoksa Ferrari mi aldın?"
Adam gülümsemiş: "Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de ona çokyakıştı." demiş.
Bu sefer üçüncü adama sormuşlar: "Peki sen ne aldın karına?"
Adam demiş ki: "Ben öyle bişey aldım ki; sadece 2 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor."
Adamlar şaşırmışlar: "Atıyosun!" demişer, "Öyle bir araba olmaz ki?!"
Adam cevap vermiş:"Araba aldığımı kim söyledi? İşte bunu aldım" demiş ve baskül resmi göstermiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:04 AM
Hamdi ve Halil adında iki profesör arkadaş varmış.Bunlar araştırma için dağa çıkmışlar,çadırlarına kurp uyuyorlarken Hamdi seslenmiş,
sakin bir sesle:
- Halil gökyüzüne bak ve bana ne gördüğünü söyle
- Yıldızlar net gözüküyor bu demek oluyor ki bulut yok ve yarın hava güzel olacak.Bu bizim için iyi ve ayrıca yıldızlar çok büyük ve parlak buda demek oluyor ki bu dağ en az 100 m.
Hamdi sinirli bir şekilde yanıt verir:
- ULAN HALİL BIRAK ŞİMDİ BİLİMSEL AÇIKLAMALARI GÖRMÜYOR MUSUN ÜSTÜMÜZDEN ÇADIRI ÇALMIŞLAR!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:04 AM
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla :
"300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor" der.
Alparslan hiç önemsemeyerek söyle der :
"Biz de onlara yaklaşıyoruz.”
Kéan aRs
09-04-2007, 10:04 AM
Balıkçı oltasını atıp küçük bir balık yakaladı. Tam sepete atacakken balık:
-Sevgili balıkçı; ben henüz çok küçüğüm. Ancak bir lokma olurum sana. Beni bırak da büyüyeyim. Ertesi yıl gel, al beni. Bütün ailen doyacaktır benimle, dedi.
Balıkçı :
- Sevgili balık; doğru diyorsun da, kabul edemem bunu. Çünkü "peşin tokat veresiye helvadan iyidir" demişler
Kéan aRs
09-04-2007, 10:40 AM
Hakim sanýða sormuþ:
-Uluslararasý kaçakçýlýk suçu ile suçlanýyorsun. Tüm deliller aleyhine. Söyleyecek bir þeyin var mý?
Sanýk boynunu bükmüþ ve,
-Aman hakim bey, demiþ.. Ben Fenerbahçeliyim. Uluslararasý ne gibi bir faaliyetim olabilir ki?
Kéan aRs
09-04-2007, 10:44 AM
Temel'in Almanya'daki oğlu Temel'e şöyle bir mektup yazar:
- Babacığım sizleri çok özledim. Bana bolca para yollarsan sevinirim.
Temelde bu mektuba karşılık yazar:
- Uy sevgili uşağum, Allah'ın selami tabiidur. Mektubumu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum ki, okuman zayuftur, çabuk okuyamazsun... Benden sana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyum, yeni pir iş buldum. Emrimde 1500'e yakın adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi hallerinde... Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum... Geçtiğimiz hafta puraya iki defa yağmur yağdu... Piri pazartesinden perşembeye öbüri de perşembeden pazara...
Bacın Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midir kiz midir pelli değil, haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum...
Kötü havadisler vardur... Pahriyede askerlik yapan 10 uşağu da kaybettuk. Pindikleri denizaltu pozulmus, motoru turmuş, inmiş aşağu, denizaltuyu itekleyup, motorunu çalıştırmak istemuşlar..
Temel emicen de tükkan açtu, o da 30'a alduğuni 25'e verir, sürümden kazanıyormuş öyle dedu...
Bizim köye findukçularun Temel'i muhtar seçtuk, akullu uşak da...Geçen gün hepimizu zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel hem akillidur, hem de dürüsttür... Geçenlerde bir taksinin şoförü köye varmış, muhtarı arıyor, meğer yolda bir tavuk ezmiş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmiş, ha bu pizden değuldur pizum köyde yassu tavuk yoktir demiş...
Senin küçüğün Ergin çok akullu uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmış, elinde bir ip sallayıp duriy. Anan uy usağum ne edeysun orada, demiş. O da hava durumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat bakayum şu hava durumu işinu dedum. Anlattu, meğer ip sallanınca havanın rüzgarli olduğuni; ip islanunca da yağmur yağduğuni anlaymiş. Çok akillu uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akillu değildun.
Senin gönderdiğun resmi alduk, pir yaninda bir Alman herif pir yaninda pir Alman karisi var, ortada da sen. İyi ki resmin arkasina ortadaki penum diye yazmişsun yoksam tanımayacaktuk.
Yaa işte böyle uşağum. Memleçetten sağa pol pol havadis..
Yeni havadis olursa yine yazarum. Baki hüdaya emanet ol.
Baban
NOT: Mektupa para koyacaktim, ama salak anan Fadime mektubu kapatmiş.Parayı koyamadim.Suçu benden değil anandan bil.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:44 AM
Köyün ağasının oğlu Temel komşu köyün ağasının kızına sevdalanır. Temel'in babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. İşi yokuşa sürmeye başlar:
"5 inek, 1 boğa isterim."
Karşı taraf kızı almaya kararlıdır. "Veririz ağam."
"100 baş da koyun isterim."
"Veririz ağam."
"Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim."
"Veririz ağam."
Kızın babası iyice bastırır:
"6 metre altın kordon isterim."
Oğlan tarafı birbirine bakar:
"Onu da veririz ağam."
Kızın babası kendince son darbeyi vurur:
"Damatta 30 santimlik alet isterim." deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Temel'in babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır:
"KESTİRİRİZ BE AĞAM !"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:44 AM
Başkan Temel,bir hapishaneyi ziyaret etmiş.Bir tanesi dışında tüm mahkumlar suçsuz olduklarını, haksızlığa uğrayıp hapse düştüklerini anlatıyormuş.O tek mahkum şeytana uyup bir suç işlediğini, cezasını hak ettiğini söyleyince Temel hapishane yöneticilerine dönerek;
- Ha pu atamu serbest bırakun, öteçi masum insanların ahlakını bozmasun!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:44 AM
Laz banka müdürü Rusya'ya geziye gitmiş ve bir lokantadan içeri
girmis. Siparişlerini verdikten sonra birde bakmışki karşısında afet
bir hatun sürekli kendisine bakıyor. Davetkar bakışlarla hatunu masaya
çağırmış, hatun gelip masaya oturmuş. Ancak ikiside birbirlerinin dilinden
anlamıyormuş. Hatun çantasından kalem ve kağıt çıkarmıs ve kağıdın uzerine
sigara resmi çizmiş. Bizim laz müdür hemen sigarasına davranmış, kadına
ikram etmiş. Hatun daha sonra kağıdın üzerine kadeh resmi çizmiş. Bizimki
hemen garsonu çağırmış ve en iyi şaraptan sipariş vermiş. Hatun bu
seferde kağıda ev resmi çizmiş yanına da 100 dolar resmi çizmiş. Bizimki içinden
- "Ula karıya bak, banka müdürü olduğumu anladı konut kredisi istiyoo.." :)
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
İstanbul'un Belediye Otobüsleri malüm.Ağzına kadar kalabalık olur. Birgün Otobüs durağında insanlar sıra ile Otobüs'ün gelmesini bekliyorlardı. Birinci sırada dar etekli bir kadın,ikinci sırada ise Temel uşağı vardı. Otobüs geldi. Dar etekli kadın otobüs merdivenine ayağını attı.Ne varki eteği dar olduğu için bir türlü binemedi.Elini arkaya atıp bir düğme çözdü. Yine denedi olmadı.Bir düğme daha yine yok.Herkes bağırıp çağırırken,Temel kadını kucakladığı gibi otobüsün bir köşesine bıraktı. Otobüs hareket ettikten beş dakika sonra kadın Temel'in yanına gelerek;
Kadın:
- Beyfendi,sen benim kocam mısın da beni kucaklıyorsun?
Temel:
- Ula,Sen penim karım mısın da ki saattir penim pantalonum düğmelerini açaysun.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
temel bir gün hastaneye gitmiş. bir bakmış ki köşede bir adamcağız hüngür hüngür ağlıyor.
Temel sormuş:
- Ula uşağum niye ağlayısun?
Adam elindeki dört parmağı göstererek
- Kan tahlili yaptırmaya geldim parmağımı kestiler
demiş.
Bu sefer Temel ağlamaya başlamış adam sormuş
- Peki sen niye ağlıyorsun?
Temel de
- Ula uşağum ben de buraya idrar tahlili yaptırmaya geldum
demiş!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
Emeklilik işlemleri için uğraşan Temel sigortaya şahsen başvurur. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca Temel ceplerini arar, tarar ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince durumu anlatır.
Görevli kadin
- Gömlek düğmelerinizi açın o zaman
der. Şaşıran Temel bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın
- Tamam bu gördüğüm yeterli
yanıtıyla evrakları onaylar. Şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır adamcağız. Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- Keşke pantalonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı da alırdın...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
Temel askerdeyken anneannesi ölmüş temel komutandan izin almak istemiş.
Ve komutan ''sana 3 soru soracağım en az birini bil izin vereceğim sana'' demiş.
soruyu sormuş komutan;
1.karada gider yolcu taşır.
temelde ''otobüs'' demiş.komutanda otobüs olduğunu bildin ama yolcu otobüsü olduğunu bilemedin demiş.
2.soruda şuymuş.havada uçar yolcu taşır demiş komutan.
Temelde uçak demiş.Komutanda uçak olduğunu bildin ama yolcu uçağı olduğunu bilemedin demiş.
Son soruda rayda gider yolcu taşır demiş.
Temelde tren demiş.komutanda tren olduğunu bildin ama yolcu treni olduğunu bilemedin demiş.sana izin yok demiş.
TEMELDE''Komutanım pende sağa pir soru sorabilirmiyim'' demiş. komutanda sor demiş...
()am işaretini göstererek komutanım pu nedir demiş... komutan am demiş...Temelde am olduğunu pildin ama ananın amı olduğunu pilemedun demiş...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
Temelle Fadime yeni evliymiş. Temel her sabah dağın eteğindeki kasabaya inip gazete alıyormuş. 1 ay 2 ay 3 ay sonra bıkmış..
Temel
- "Bundan sonra gazetelerimi hergün sen alacaksın Fadime"
demiş, ve fadime kabul etmiş.. 1 ay 2 ay 3 ay derken Fadime her sabah o kadar yol yürükmekten bıkmış ve düşünmüş ki bir gitmeye 7 tane gazete alayım ben her sabah birini vereyim demiş ve Temel'e her sabah birini vermiş.. 7 ci gün Temel Fadimiye dönmüş ve
- "Fadime dünyada ne kadar çok salak adam var" demiş. "Aynı adam aynı ağaca aynı arabayla 7 gündür çarpıyo" demiş...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
Temel'in kotu huylarindan biri de her sabah uyanir uyanmaz, gok gurultusu kadar yuksek sesle gaz cikartmakmis.
Karisi Fadime de bu densizlige pek icerler, "Cozu cikasu heruf, ha pir sabah poyle fosururken, tum pagursaklarun donuna dokulsun da cor cununi" dermis.
Derken, Kurban bayraminin ikinci sabahi, Fadime mutfakta kurban etlerini ayiklarken ve Temel hala uyurken, Temel'i yola getirme niyetiyle, bir gun once kurban olarak kestikleri kocun barsaklarini toparlayip bir guzelce Temel'in donunun icine koymus!
Az sonra Temel uyannca, adeti uzere, keyifle ve gok gumburtusu timsali, gaz atinca bir de bakmis ki tum barsaklari donunun icinde.
saskinlik ve korku ile rengi benzi atmis akli ucup gitmis.
Temel, Bir muddet sonra kendine gelmis kalkip tuvalete gitmis epey zaman sonra, sararmis yuzunden soguk terler damlayarak bitap yorgun bir halde mutfaga gelen Temel;
-"Hacan dedigun oldi be Fadime, fosururken tum pagirsaklarum donuma dokuldu da" dediginde,
Fadime:
-"Oh olsun, ama pagirsaklarun cikarken canun da pek yanmistur be Temel'im" diyerekten gonlunu almaya calisirken;
Temel yanitlamis hemen :
- Yok be Fadime, ha cikarken acumadi da, geri sokarken az kalsun ceberidum.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
* Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim.
* Gözlerin güzel ama bakmasını bilmiyorsun.
* Senin gözlerin varsa, benim sözlerim var.
* Bu dünyada 2 kör tanıdım: Biri beni görmeyen sen, ikincisi ise senden başkasını görmeyen ben.
* Bu dünyada sakın sevme, seversen ihanet etme, ihanet edenleri ise asla affetme!
* Bana unut beni diyorsun. Mademki unutmak o kadar kolay, sen onu unut ve bana dön.
* ******* seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı dünya bir daha güneş yüzü görmezdi.
* Aşka hürmet et fakat eğilme.
* En asil intikam affetmektir.
* Seni seviyorum diyen dillere değil, senin için ağlayan gözlere inan.
* Vur kalbime hançeri, yüreğim parçalansın. Fazla derine inme, çünkü orda sen varsın.
* Seviyorum, sanma ki aşkım yetimdir. Yalvarmam asla, aşkım asaletimdir.
* Şeker tatlı olabilir, senin kadar değil. Herkes seni sevebilir, benim kadar değil.
* Unutmak zor, anlatmak ise imkansız. Çünkü sen unutuldukça hatırlanan, anlattıkça bitmeyensin.
* Güzelin nazına, Ford un ara gazına hastayım.
* Gönlünde yer yoksa bana güzelim; Fark etmez, ben ayakta da giderim.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
Brejnev, Küba''ya gelecekmiş. Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. Bir tablo yap. Adı "Brejnev Küba da" olsun diye.
Ressam:
" - Hadi oradan" demiş.
" - Ben adamı görmedim bile. Adam hayatında Küba''ya gelmedi. Şimdi ben nasıl "Brejnev Küba da" diye atmasyondan resim yaparım?"
Tesadüf bu ya. Bizim Temel, puro almaya Havana''ya gelmiş o sırada. Sıkıntıyı duymuş.
" - Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz" diye.
Vermişler.
Temel bir hafta sonra, Kübalılar''ı çağırmış.
" - İşte tablonuz" demiş. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. Kübalılar da donuvermişler. Tabloda, yatakta iki kişi, al takke ver külah.
" - Bu ne?" diye gürlemiş Turizm Bakanı.
" - Bu ne?.. Bu kadın kim?.."
" - Brejnev''in karısı!" demiş, Temel.
" - Peki bu üstündeki adam kim?"
" - Brejnev''in uşağı!.."
" - Peki Brejnev nerde ulan!.."
" - Brejnev Küba''da" demiş Temel!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:45 AM
Hakim Temel`e sormuş:
- Davacıya olan borcunu niye bir türlü ödemiyorsun?
Temel sinirli sinirli cevap vermiş:
- Vereceğum vermesine ama bana üç ay mühlet ver diyrum, vermiy, üç yıldır beni oyaliy!.....
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Temel derede yıkanırken, köyün çocukları hınzırlık yapıp dere
kenarında bıraktığı elbiselerini alıp kaçmışlar. Dereden çıkan Temel elbiselerini bulamayınca utancından elleriyle önünü kapayarak eve doğru koşmaya başlamış. Uzaktan çırılçıplak, koşarak geldiğini gören babası
seslenmiş:
"Ula Temel, ula benim salak uşağım, yüzünü kapasana, oni kim
tanıyacak!!!"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyolar. Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe gidiyolar gümrükteki memur bunları bir test edeyim diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor sen gerçek ineksen bu samanları yersin diyor. Temel mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su getiriyor eger sen gerçek ineksen bunu içersin diyor ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar taze ot getiriyo ve ineğin önüne koyuyor Temel mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir lokma bir şey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor. Soruyor ula Temel neden gülirsen. Temel de cevap verir memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
zamanın mafya babalarından birisi idam cezasıyla yargılanıyormuş. mafya babasının adamları jüri üyelerinden olan temeli sıkıştırır;
- ne yap et,babanın cezasını muebbet hapise çevirt.
temel bu olaydan çok korkar ve mahkeme günü gelir çatar sanıklar dinlenir. jüri karar vemek için bir odaya girer.daha sonra karar açıklanır
- müeebet hapis,
babanın adamları sevinçten havaya uçarlar ve temelin yanına gelerek
- bunu nasıl becerdin.aferin sana aferin derler.
temel babanın adamlarına döner ve şöyle der
- valla uşaklar millet beraat beraat diye tutturdu,müebbet hapise çevirene kadar akla karayı seçtim
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Temel İstanbul boğazında tekneyle turist gezdiriyormuş. Bir gün bir Amerikalıyı almış, başlamışlar tura. Adam bir saray görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 10 yılda
demiş.
Adam:
- Yazık, bizde olsa 5 yılda biterdi.
Derken bir cami görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 5 yılda
demiş.
Adam tekrar:
- Yazık, bizde olsa 2 yılda biterdi
demiş.
Temel sinirlenmeye başlamış. Bir tarihi yapı daha görmüşler, turist tekrar sormus, Temel:
- 2 yılda
demiş.
Adam:
- Vah vah! bizde olsa 1 yılda biterdi
demiş. Derken tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına gelmişler. Amerikalı köprüyü göstererek tekrar sormus:
- Peki bu ne kadar zamanda yapıldı?.
İyice sinirlenen Temel cevabı yapıştırmış:
- Hangisi? Bu mu? Bilmem, vallaha dün burada yoktu!!!...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Temel, karısı Fadime ile dargındı. Ayrı odalarda yatıp, kalkıyor, konuşmak gerektiğinde de karşılıklı yazışarak anlaşmaya çalışıyorlardı. Bir akşam Fadime yatmak üzereyken dolabın yanında bir pusula buldu. Üzerinde şöyle yazıyordu. - "Sabah beni beşte uyandıraysun !.."Ertesi sabah sekizde uyanan Temel yanındaki masada şu pusulayı buldu. - "Temel, hadi kalk! Saat beşe celeyi !.. "
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Temel savaşta yanında 10 arkadaşlarıyla esir düşmüş. İlk gün işkence sonunda ekipten 5'i bülbül gibi şakımışlar.İkinci gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş^.Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış.Dördüncü gün işkencenin dozu artmış Temel'den çıt yok.Beşinci gün iyice işkence ağırlaşmış Temel yine aynı.
İki hafta sonra Temel'i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler.
Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de söylenmekteymiş:
-Hatırla...hatırla...hatırla..
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Temel yolda giderken bir anlık dalgınlık sonucu karşı yönden gelen bir arabayla çarpışmış.
Hemen arabadan çıkan Temel karşı aracın sürücüsünü kontrol etmiş.
- Geçmiş olsun kardeş birşeyin yoktur umarım.
diyerek karşı tarafın sürücüsünü teselli etmiş.
Bu arada arabasının torpidosundan küçük bir şişe viski alıp diğer sürücüye uzatmış
- İç kardeş rahatlarsın.
demiş.
Karşı aracın sürücüsü teşekkür ederek bir iki yudum almış sonra Temel'e.
- Sen içmiyormusun kardeş.
demiş Temel de
- Ben polisler gelip rapor tuttuktan sonra içeceğim.
demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
İlginç bir tesadüf sonucu bulduğu penguenin elinden tutup "Ne yapacağım bunu" diye düşünerek dolaşan Temel, İdris'le karşılaştı.
- Ula Temel nedir bu ?
- Bende pilmeyrum daa, ne yapacağum diye düşüneyrum.
- İlahi Temel, düşünecek ne var hayvanat bahçesine götürsene.
Bu fikri benimseyen Temel İdris'in yanından ayrılmıştı. Aradan bir kaç saat geçmişti ki, yine karşılaştılar ve yine Temel'in yanında penguen vardı. İdris merakla :
- Uyy, hayvanat bahçesine götürmedin mi oni ? diye sorunca Temel :
- Götürdüm daa, şimdi de sinemaya götüreyrum.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Temel ile Dursun tarlada çalışırken Temel'i penisinden yılan sokmuş dursun hemen koşarak telefonda doktora "Temeli yılan soktu ne yapalım?" demiş.Doktor da "Yılan sokulan yeri emip emip tükürün" demiş.Dursun Temel'in yanına gitmiş, Temel merakla "Doktor ne dedi?" demiş. Dursun cevap vermiş "Ölsün *ezevenk "dedi.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:46 AM
Temelle dursun hayatlarında ilk defa keraneye gideceklermiş. Temel dursuna
- önce birimiz girsin beğenirse öbürüde girer demiş.
Dursun
- tamam demiş ve önce girmiş ve bi kaç saat sora çıkmış.
Temel hemen sormuş
- nasıldı diye
dursun
- valla benim karıdan iyiydi demiş. Sıra Temele gelmiş Temel de işinin görüp çıktıktan sora
Dursun sormuş
- nasıldı diye
Temel:
- Valla haklısın dursun senin karıdan iyiydi.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır: -Bizim Amerika'da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız... Derken Avrupalı söz alır ve: - Bizim Avrupa'da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız... Sıra bizim Temel'e gelir ve başlar anlatmaya: -Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp durmaktadır. Aynı trafik polisinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak eder ve Temel'i durdurup sorar:
"Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz?"
Temel:
"Sol sinyal takıldı da..."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Amerika'da,evlilik ve seks danışmanları vardır.. İşler iyi gitmemeye başladı mı, boşanmak için avukatlardan önce, bu danışmanlara başvurulur, belki son bir umut için..
Amerika'lı Temel ile eşi, son zamanlarda seks yasamlarının eskisi gibi olmadiığını fark etmişler.. Kalkmış danışmana gitmişler..
Danışman onları uzun uzun dinlemiş..
-Seks yasamınıza biraz renk katmanız gerekir
demiş..
-Hep aynı pozisyon, seksi monotonlaştırır.. Hayalinizi kullanın.. Degişik şekiller deneyin!..
-Nasil yani?
demiş, Temel..
-Mesela
demiş, danışman..
-El arabası pozisyonunu deneyin..
-O nasıl oluyor?
demiş, Temel!..
-Basit
demiş, danisman.
-Esin yüzükoyun uzanacak. Sen iki ayağını tutup kaldıracaksın. Esin elleri üzerinde kalkacak.. Bir yandan yürüyeceksiniz.. Bir yandan da... Yani tam el arabası gibi birleşip gideceksiniz.. Anladın mı?..
Eve dönmüşler.. Temel seslenmiş..
-Hadi bakalım.. El arabasına hazır ol!..
-Tamam olurum, ama iki şartla
demiş, karısı..
-Birincisi, acıtırsa hemen bırakacaksın. İkincisi.. Annemlerin evinin önünden geçmeyeceğiz!.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Temel ve İdris işsiz güçsuz,ağızları açlıktan kokar bir şekilde gezerlerken bir kahveye girer ve otururlar ve konuşmaya başlarlar;
- "para yok pul ne bok yiyeceğiz"
diye.Gaezetede iş ilanlarına bakarken gözlerine bir reklam ilişir ve okurlar.İlanda bir kızıldereli kafası getirene 1000$ veriliyor.Temel hemen atılır:
-"Kalk İdris Amerika'ya gidiyoruz."
Bunlar Amerikaya varırlar.Ara tara haftalarca bir tane bile kızıldereli bulamazlar.Yorgunluktan bitkin bir şekilde bir ağacın altına oturur ve uyumaya başlarlar.Temel gözünü bir açar birde ne görsün binlerce kızıldereli oklarını onlara doğru çevirmiş bekliyorlar.Temel hemen İdris'i uyandırır ve:
-"Ula İdris kalk kalk paranın ***** koyduk".
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.Olecegini anlayan Temel , butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyomus haklarini. Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp,kucaklasmaktan kaciniyorlarmis.Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormuş:
- Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis.
Temel;
- Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Dursun canı sıkkın bir şekilde tarladan gelen Temel'i görür ve hemen sorar:
- Hayrola Temel ne oldu daa. Neye böyle öfkelu öfkelu gideysun.
Temel
- Hiç sorma Dursun derdum büyüktür.
Dursun
- Hayrola uşağum neymiş derdin?.
Temel
- Tarlada iken canım acayip fadimeyi çekiyur, ama eve gelince tık yok.
Dursun
- Uşağım o zaman Fadime sana gelsin.
Temel
- Nasıl olacak bu?
Dursun
- Al tüfeği yanına canın çekince patlat Fadime anlar koşar gelir.
Temel
- Hay aklınla bin yaşa emi.
Tabi Temel bunu hemen uygulamaya koyar. Canı çekince hemen tüfeği patlatıveriyor Fadime yanında. Aradan bir kaç hafta geçiyor Dursun yine Temel'i tarladan gelirken görüyor.
Dursun
- Hayrola Temel nasıl gidiyor verdiğim taktik?
Temel
- Valla Dursun ilk başta çok iyidi, ama av sezonu açıldı açılalı Fadimenin yüzünü göremez oldum.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Bir gün Temel ile Dursun uçak ta gidiyorlarmış. Birden uçak arızalanmış ve denize düşmüs. Bunlar yüzerek bi adaya çıkmışlar.
Oradaki kabile reisi
- Sizi öldürmem gerek, bizim adetlerimiz böyle
demiş.
- Ama sizi affedicem fakat bi şartla
demiş.
- Şafaktan gün batımına kadar bana adadan 1000 çeşit meyve toplayıp geleceksiniz ancak öyle affederim sizi
demiş.
Bunlar sabah çıkmışlar akşama doğru Temel gelmiş.
Reis
- Olum ben sana 1000 çeşit meyve dedim sen bana 1000 tane erik getirmişsin ama seni affedebilirim bu 1000 tane eriği teker teker *ötüne sokacaksın.
Temel başlamış sokmaya 1,10,100,999 derken birden gülmeye başlamış
Reis
- Ne oldu 1 tane kalmıştı
demiş.
Temel
- Ne yapıyım karşıdan Dursunu gördüm 1000 tane karpuzla geliyor
demiş...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Temel eve gelir karısına balkonda sevişmek istediğini söyler karısını ikna eder balkonda sevişirken karısı korkuluktan kayarak aşağıdaki çöp bidonunun içine kafa üstü düşer poposu dışarıda kalır. O sırada aşağıdan Dursun geçmektedir çöp bidonunun içindeki Temelin karısına bakar ve Temele seslenir
- Ha buni daha kullanirdun niye attin çöpe oni...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Temel bir gün trende yolculuk yaparken kabine yahudi bir yolcu binmiş. Gerek Temel'in hal ve hareketlerinden gerekse giyim tarzından saf biri olduğunu anlamış ve onu aşağılamak istemiş. Hemen Temele yönelerek
- Beyefendi size bir soru sorabilirmiyim
demiş.
Bunun üzerine Temel
- Sor uşağum
demiş.
Bunun üzerine yahudi yolcu akıllılık yaparak demişki
- Sen bana bir soru sor bilemezsem 20$ veririm sen benim sorumu bilemezsen bana 10$ verirsin olur mu?
demiş ve Temel kabul etmiş.
Yahudi yolcu
- Sen sor
demiş ve Temel sormuş
- 3 ayaklı canlı nedur?
Yahudi biraz düşünmüş 20$ ı uzatarak
- Bilemedim
demiş. Temel 20 $' ı almış. Yahudi yolcu sormuş
- Sen söyle.
Temel
- Bende bilmeyrum
diyerek 10$'ı geri vermiş
Kéan aRs
09-04-2007, 10:47 AM
Temel'e gazeteciler sormuş: -"Son günlerde benzine gelen zamlara ne diyorsunuz? " Temel "Valla benum için farketmez ben hep 10 milyonluk alıyorum."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Temel bilim adamıdır,bulmuş olduğu yeni icadın (fare kapanı) telif
hakkını almak için Dursun'a gitmiş.
-"Ula Dursun, ha bunun telif hakkını bana ver bakayum" demiş.
dursun :
-"hele bi dur bakalım, icadı bana bi anlat."
demiş.
-"tamam"
demiş temel ve başlamış anlatmaya:
-"bak şimdi dursun, fare şu ufak köprünün üstünden geçecek, köprünün sonuna gelecek, jiletin arkasındaki peyniri almak için yerde duran jiletin üstüne gelecek,
jilet kafasını kesecek ve fare ölecek demiş.
dursun:
-"olmaz"
demiş,
-"bu jilet sağa sola hareket etmiyor ki kafasını kessin Farenin"
demiş . Temel de
-"o zaman bu kapanın üzerinde biraz daha çalışayım"
demiş kapanı almış gitmiş. Aradan bir gün geçmiş, temel yine Dursun'un
yanına gelmiş:
-"ula dursun, bu sefer yaptım fare kapanını, ver telif hakkını" demiş.
Dursun kapana bi bakmış kapan aynı kapan ..Sadece peynirin olmadığını görmüş ve temele:
-"anlat bakayım nasıl yaptun oni"
demiş, temel başlamış anlatmaya:
-"bak Dursun demiş fare köprüyü geçecek, jiletin üstüne gelince bakacak ki peynir yok , çok şaşıracak ve Allah Allah diyerek kafasını sağa sola sallayacak ve ölecek"
demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Temel'in annesi ölmüş. Cenaze namazında bir kenarda duruyormuş. Soranlara: -Pen cenaze namazi kilmasini pilmeyrum" diyormuş. Bir müddet sonra kayınvalidesi ölmüş. Namazda Temel'i en ön sırada görenler: -Hani sen çenaze namazi pilmezdun? -Pu çenaze namazu tegil çi, payram namazu.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Zamanın en büyük Mafya babası Çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Jüri üyelerinin içinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden önce Temeli bir kenara çekerler ve şöyle derler:
-"Temel ne yap et Babanın idam kararını müebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur" derler!!!
Temel'in içine korku düşmüştür:
-"Acep ne yapsam da bu adamı kurtarsam"
diye düşünür. Dava başlar günlerce devam eder ve nihayet Jüri üyeleri karar vermek üzere odalarına geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jüri geri gelir ve kararını okur:
-"Müebbet hapis" derler.
Bunu duyan Babanın adamları ne yapacaklarını şaşırırlar doğru Temel'e gidip:
-"Afferim sana Temel şimdi gözümüze girdin" derler.
-"Ehh be Temel iyi güzel de bu işi nasıl başardın?" diye sorarlar. Temel:
-"Sormayın bre uşaklar" der.
-"Millet Beraat Beraat diye tutturdu Müebbete çevirene kadar aklan karayı seçtim" der.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Temel Amerika'ya calismaya gitmistir. Ilk yabancilik gunlerinden sonra gece disari gezmeye cikar, bir muddet sonra bir bara girer, barda icki icer iki lak lak yapar, tuvaleti gelir ve tuvalete gider. Tam isini gorecegi pisuvara yaklasir ki, o da ne ?! Pisuvar altindan yapilmistir.. Temel dumur bir sekilde icinden gecirir :
"vay be goruyon mu adamlarin tuvaletleri bile altindan" diyerek altin tuvalete işemenin zevkine vararak isini gorur ve cikar..
Neyse ertesi gece ayni bara tekrar gider, tekrar tuvaleti gelir ve tuvalete gider fakat altin pisuvar yoktur.. bi anlam veremez ama isini gorur bara gelir oturur ve barmene donerek :
"ya dun gece tuvalette altin pisuvar vardi bu gece neden yok ?" diye sorar..
barmen once Temel'i bi suzer soyle, ardindan barin diger tarafinda oturan iri cusseli adama donerek:
"Hey Joe, dun gece senin saksafaona işeyen adami buldum"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Temel ile dursun asker olmuş. Komutan temeli çok sevmiş. Ona birgün
- İslamın şartı kaçtır
diye sormuş.
Temel
- 40'tır
demiş.
Komutanı
- Hiç olurmu
diyerek temele tokat atmış. Temelin burnu kanamaya başlamış. Temel lavaboya giderken dursunla karşılaşmış.
Dursun ne olduğunu sormuş. Temel olayı anlatmış.
Dursun;
- Temel sen şimdi cit komutanin elinu op islamin şartu 5'tur de
demiş.
Temelin cevabı şaşırtıcıdır;
- Ula uşağım adam 40'ı kabul etmedi 5'e iner mu hiç?
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Temel eli yanağında acılar içinde yürürken bir arkadaşına rastlar. Derdini anlatınca arkadaşı şöyle der:
- Benim ne zaman dişim ağrısa, karımın o huzurlu kolları arasına girer ve uyurum, bütün sızım geçer...
Temel sorar:
- Çok iyi uşağum! Peçi senin hanum evde midur ki pi gitsem?
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış. Fadime,
- Ha pu netur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?
- Sevişirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu vurdimm onuuu.....
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı.. pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı..
bir gün karısına
- paraları mezara götürecek halimiz yok. kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim dedi.. Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar...
temel, neyi var, neyin yok sattı. paralarını dolara çevirdi. bir milyon doları olmuştu. karısını yanına aldı. uçağa bindi.. los angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksız nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. las vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar.
uçak şirketi görevlileri
- buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. yalnız bu kentin las vegas olduğunu unutmayın. kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.. derler..
- kumar mı dedi, Temel, karısına..
- kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... allah göstermesin.. ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. arkası çorap söküğü gibi geldi. temel herşeyini rulet masasında biraktı. rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. hızla tuvalete koştu. tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. temelin başına gelenleri anlamıştı.
temel
- çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim dedi. kartı aldı, cebine attı.. tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..çıktı.. elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, tek kollu canavar çıktı. parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı ... alet boşaldı adeta.. temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü.. gerisi peri masalı.. iki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. iki ay sonra yeni kalifornıyalı temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. elinden gelen tek iş pastacılıktı. parası da vardı. bir pastane açtı. pastaları öylesine tutuldu ki, önce los angele'e, sonra kaliforniya'ya, sonrada tüm amerika'ya yayıldı,temel pastaneleri... bir kaç yıl sonra, temel, amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. temel pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. tüm başına gelenleri anlattı..
- bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse amerika'daki her taşın altına bakacağım..
şirketin genel müdürü sordu
- ama temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... adı, adresi sizde olmalı zaten..
- bana 25 sent veren umurumda değil dedi temel.. ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!..
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Trafik polisi Temelin kullandığı arabayı durdurur ve:
-Sizi tebrik ederim beyfendi, bu günkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size üçyüzmilyon lira ödül vereceğiz, ne yapmayi düşünüyorsunuz, demiş.
Temel:
-Hemen cidup bi ehliyet alacagim demis.
-Ne! senin ehliyetin yok mu?
demeye kalmadan yandan Fadime söze girmis:
-Siz ona bakmayin memur bey içince hep boyle sapitiyi
Polis iyice sinirlenmeye baslamis.
Derken arkadan dursun:
-Ula ben size demedimmi çalinti arabayla yola
çikmayalim basimiza bi is gelir diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çikmis ve bagajdan idris
atlamis:
-Noldu usaklar geçtik mi siniri?
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Temel yıllardır Amerikaya gitmek için hayaller kuruyormuş. Birgün konsolosluğa gidip başvuru yapmış. Aradan iki sene geçmiş Temel evlenmiş. Bu sırada da konsolosluktan vize çıktı diye kağıt gelmiş. sevinsemi üzülsemi. kahvede oturmuş kara kara düşünürken çok sevdiği bir arkadaşı yanına sokulmuş:
- Hayırdır. niye böyle duruyorsun.
Temel:
- Amerikaya gitmem için vizem geldi.
Arkadaşı:
- Ne güzel işte. sevineceğine üzülüyormusun?
Temel:
- Sevindim ama karımı yalnız bırakmaya korkuyorum. Kimseyede güvenip emanette edemem. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Arkadaşı:
- Sana bir akıl vereyim. Çok iyi eğitilmiş bir köpek al sonra evinin etrafını telle çevir ve köpeği bu tele bağla. Evin dört bir yanına gidebilsin ki kuş uçurtmasın. Sonrada rahat rahat git istediğin yere.
Temel:
- Sağol kardeşim.
demiş ve hemen gidip bir köpek almış. Köpeğin adınıda "Bobi" koymuş. Arkadaşının dediği gibi Bobiyi bahçeye bağlamış. Bakmış Bobi kuş uçurtmuyor. İki gün sonra karısıyla vedalaşıp amerikaya gitmiş. Bir hafta sonra telefonla karısını aramış:
- Karıcığım seni çok özledim nasılsın. İstersen hemen gelirim.
Karısı:
- Beni merak etme iyiyim. Sen para gönder yeter. demiş
Temel tamam demiş kapatmış. Bir hafta sonra yine aramış. Yine aynı cevap. Karısı sen para gönder yeter demiş. Aylar geçmiş ama karısı hep aynı şeyi söylüyormuş. "Sen para gönder yeter." Temel kendi kendine düşünmüş"ya bu kadın bir kere bile sen nasılsın diye sormadı. Şunu bir daha arayayım."demiş.
Temel:
- Karıcığım nasılsın?
Karısı:
- İyiyim sen para gönder yeter.
Temel:
- Bobi orda mı?
Karısı:
- Burda
Temel:
- Telefonu Bobiye ver.demiş.
Temel:
- Bobi nasılsın oğlum
Bobi:
- Hav. demiş.
Temel:
- Bobi evde kaç kişi var oğlum?
Bobi:
- Hav, hav. demiş.
Temel:
- Bobi evde ne yapıyorlar?
Bobi:
- Hehhehhe. demiş.
Temel:
- Bobi oğlum ne zamandan beri yapıyorlar?
Bobi:
- Auuuuu.... demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:48 AM
Annem Gel Dedi
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedi.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:49 AM
Temel'e sormuşlar
- "Dünyanın en mesut insanı kimdür?"
Temel:
- "Adem babamuzdur. Onun kaynanasu yoktur da!"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:49 AM
Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Çok katli bir binada kreste yangin çikmistir. itfaiyeci merdiveni çalismaz.
Temel yukari çikar. Dursun asagida kalir. Temel asagida bekleyen
Dursun'un kucagiina çocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar,kaldirima koyar.
Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci zenci çocukdur..
Temel birakir, Dursun yakalamak için kollarini açmaz. Çocuk paat yerde.
Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar. Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..
Dursun yukari bagirir: "Yanıkları atma! yanıkları atma!"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:49 AM
Temel, Dursun, Veysel arabayla bir caddede kırmızı ışıkta durmuşlar.Yanlarına trafik polisi gelmiş
Polis:
-Tebrikler!Bu yerde ilk defa siz kırmızı ışıkta durdunuz ödül olarak size para vereceğiz.Bu parayla ne yapacaksınız?"
Temel:
-Amirim ben ilk ehliyet alacağım
-Ne senin ehliyetin yok mu?
Dursun:
-Lan temel ben sana dedim çalıntı arabayla çıkmayalım yola!
-Ne sizin araba çalıntımı?
Veysel:
-Lan temel sınırı geçtik mi lan?
Kéan aRs
09-04-2007, 10:49 AM
Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Çok katli bir binada kreste yangin çikmistir. itfaiyeci merdiveni çalismaz.
Temel yukari çikar. Dursun asagida kalir. Temel asagida bekleyen
Dursun'un kucagiina çocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar,kaldirima koyar.
Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci zenci çocukdur..
Temel birakir, Dursun yakalamak için kollarini açmaz. Çocuk paat yerde.
Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar. Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..
Dursun yukari bagirir: "Yanıkları atma! yanıkları atma!".
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
etrafinda guzelligi ile taninan sarisinin evlerine ,her aksam bir iki aile gorucu olarak geliyormus,gelen goruculer boynu bukuk ayriliyorlarmis.
lakin bizim sarisinin gonlu ,amca oglu olan kuzenindedir, bu arada amcasinin ogluda bizim sarisina yaniktir,lakin bu arada
iki tarafin ailesi tarafindan evlenmelerine izin cikmamaktadir
karakara nasil evlenebileceklerini dusunurlerken ,bizim oglanin aklina muthis bir fikir gelir ve sevdigine plani su sekilde anlatir
kacalim
hayir olmaz,ailemin rizasini almadan olmaz
o zaman benim ol,ailen mecbur kalarak seni bana vermek zorunda kalirlar
o da olmaz,evlenmeden ve nikahtan once asla
o zaman aklima son olarak bir sey geldi
cabuk soyle ,nedir o?
o zaman sen beni hallet, beni sana vermek zorunda kalsinlar
bu fikir bizim sarisinin aklina yatar
ve sonunda olan olmustur sarisin amcasinin
oglunu hallettigi icin cok mutlu olarak eve doner
annesi kizinin bu durumunu hemen farkeder
hayrola ne oldu bugun sana? seni cok mutlu goruyorum der
anne bugun ne oldu biliyormusun? ben amcamin oglunun ustune cikarak onu hallettim der
annesi de
kiziiiimmm,kiziiiiimm bu is icin altta veya ustte bulunman onemli deyil ,halledilen bu durumda yinede sensin bekaretini almis senin.
nasil yani ?
nasilimi var amcanin oglu
seni bayagi halletmis
vay alcak vay,bu sefer beceremedim ama birdahaki sefer muhakkak seni .................
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
Serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş.
Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyo ve karşıdan da
motorsikletli bir adam geliyo.
Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile...
Serçe "çotaaank" diye kaska çarpıp düşmüş.
Şimdi, motorcu arkadaşımız, Allahı var sıkı bi hayvansever.
Doğal olarak hemen atlamış motordan ; koşmuş serçenin yanına.
Serçe baygın yatıyo.. Kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve.
Eskiden kalma bi de kafesi var evde.. Baygın serçeyi kafesin içine
güzelce yerleştirmiş..
Yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış....
Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamış..
Daha tam seçemiyo ortalığı.. Hafif bulanıklık var yani...
Bi bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...
Birden dank etmiş vaziyet:
- Motorcuyu öldürmüşüz beaaa ...!!!!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
CIA ve MİT hangi istihbarat örgütünün daha iyi olduğu konusunda bahse girmişler. kurallar belirlenmiş. ormana bi zürafa salınacak, saklanması için iki gün süre verilecek , bu sürenin sonunda zürafayı en kısa sürede bulup yakalayan taraf bahsi kazanmış olacak.
herşey hazırlanır, zürafa ormana bırakılır, iki gün sonra önce cia ajanları aramaya başlar. uydu fotoğrafları, termal kameralar, ormandaki ajanlar vs vs derken iki saat içinde zürafa elleri kolları bağlı , paket şeklinde tutuklanarak getirilir.
sıra mit'e gelmiştir. zürafa tekrar ormana bırakılır, iki gün sonra mit ajanları aramaya başlarlar. bir sat geçer, iki saat geçer, beş saat geçer ses yok. bir gün olur ses yok. ikinci günün sonunda karga tulumba vaziyette ağzı gözü patlamış, kafası kolu kırılmış, hertarafı mosmor bir fil jürinin karşısına getirilir.
"işte zürafayı yakaladık" der mit ajanı.
jüri şaşırır.
"bunun neresi zürafa yahu, basbayağı fil bu" der.
fil bunu duyar duymaz ağlamaya başlar ve.
"abi ne alakası var ne fili , anam avradım olsun zürafayım ben" der.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
Ilık bir yazgünü aslan yerde uzanmış keyif catarken kaplunbaganın koşarak yanından gectigini görmüş.Şaşıran aslan koşup kaplunbagaya ne oldugunu sormuş.
-kaplunbaga kardeş ne bu telaşın ormanda yangınmı cıktı yoksa.
Kaplunbaga -hayır ormana maliyeciler gelmiş.
Aslan e gelmişse ne olmuş demiş.
Kaplunbaga-Olurmu bende ev, hanımda ev, cocukta ev nasıl hesap vericem kacıyorum demiş
Aslanda düşünüp oda hızlan kacmaya başlamış. Tam maymunun yanından gecerken Maymun aslanı durdurmuş
-Ya neler oluyor herkezde bir telaş
Aslan-Ormana maliyeciler gelmiş bende kürk, karıda kürk, coçukta kürk, nasıl hesap veririm deyip uzaklaşmış.
Maymunda koşmaya kacmaya başlamış. Karısına koşup -Hanım kalk gidiyoruz.
Karısı ne oldu ne bu telaş.
Maymun -Ormana maliyeciler gelmiş kacalım demiş.
Karısı-oturlan götünün üstüne benim kıc acık senin kıc acık ne hesabı vericen
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
Maymunun biri bir gün ormanın derinliklerine doğru yol alıyormuş. Birden karşısına son hızla kaçan bir ayı çıkmış. Seslenmiş :
-- Hoop ayı kardeş niye kaçıyorsun ?
-- Hiç sorma maymun kardeş, ormanı maliyeciler bastı.
-- Eeee ne var bunda?
-- Eeesi varmı bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk ben kaçmayım da kimler kaçsın?
Ayı kaçarken maymun da yoluna devam eder. Bir süre sonra karşısına hızlı bir şekilde kaçmaya çalışan kaplumbağa gelir. Maymun sorar :
-- Hooop kaplumbağa kardeş niye kaçıyorsun?
-- Hiç sorma maymun kardeş, ormanı maliyeciler bastı.
-- Eee ne var bunda ?
-- Eeesi varmı, bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev ben kaçmayım da kimler kaçsın deyip kaçmaya devam eder.
Maymun da ormanın derinliklerinde ki gezintisine devam eder. Birden karşısına yırtık uçurtma gibi kaçmaya çalışan leylek gelir.Seslenir :
--Hoop leylek kardeş niye kaçıyorsun?
--Hiç sorma maymun kardeş. ormanı maliyeciler bastı.
--Eee ne var bunda ?
--Eesi varmı? Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık deyip yoluna devam eder. Maymun gezintisine devam ederken birden dönüp kaçmaya başlar, bir süre kaçtıktan sonra birden durur.
--Ulan ben niye kaçıyorum? Benim k*çım açık, hanımın k*çı açık, çocukların k*çı açık...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
Adam karısının kedisinden o kadar nefret ediyormuş ki, ne yapıp yapıp ondan kurtulmanın yollarını düşünüyormuş.. Sonunda bir sabah kediyi arabaya attığı gibi evlerinin 20 blok ötesinde bir sokağa götürmüş, onu orda bırakıp doğru işe gitmiş... Aynı akşam işten eve gelmiş bir bakmış kedi evin bahçesinde karısıyla oynuyor, kadın neşe içinde:
-"Ayy bütün gün onu aradım" demiş.. "Ama akşam üstü bir baktım gelivermiş, evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim".
Adam tabi çok bozulmuş ama belli etmemiş.. Ertesi sabah yine kediyi arabasına atmış, bu sefer evin 40 blok ötesinde bir sokağa götürüp bırakmış yine işe gitmiş, akşam işten eve gelmiş bir de ne görsün kedi salonda yine karısıyla yerlerde yuvarlanıyor.. Ertesi gün adam kediyi 60 blok öteye bırakmış, akşam gelmiş yine kedi evde.. Sonraki gün 70 blok öteye bırakmış, akşam kedi yine evde.. Adam artık ertesi sabah kediyi arabaya koymuş, 90 blok öteye gitmiş.. Oradan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa dönmüş, oradan tekrar sağa dönmüş, gitmiş gitmiş, bir 20 blok daha uzağa gitmiş, sola dönmüş, biraz daha gitmiş, ve kediyi orda arabadan atmış..
Saatler sonra evin telefonu çalmış, adam karısını arıyor:
-"Hayatım, kedi orda mı?"
-"Evet.. neden sordun?"
-"Şunu telefona bir çağırsana... kayboldum..!"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l.tavuk diğerine 40.000 TL. değerindeki yumurtaları göstererek
- "Bak bunları ben yaptım"
der. Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 tl değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk:
- "Bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 TL. için k...ını yırtmaya değmez dedi"
der.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
Bir gün ormanın kralı aslan, tatile çıkmak
ve bazı işlerini yapmak için ormandan
ayrılmaya karar verir. Etrafına bakar
kendisi yokken işlerini kim götürebilir diye.
Bir de bakar ki tavşan geliyor,
tavşana, "Gel lan buraya" der kükreyerek,
tavşan gelir yanına, "Bak der, ben tatile
çıkacam,gidince benim yerime bakabilirmisin?
Tavşan olur der çekinerek. Bunun üzerine bir
toplantı yapar ve ormandaki hayvanları toplar,
onlara bakın der, "Ben bir süre olmayacağım,
benim yokluğumda bütün yetkilerim tavşanda
olacak ve ona yamuk yapanı gelince yamulturum"
Tüm hayvanlar olur derler ve aslan
tatile çıkar. Tavşan, krallığının ilk gününde
ormanı dolaşır gerinerek, bakar ki maymun,
"dur der şuna bir parmak atıyım", gider bi
parmak atar, maymun sinirlenir bişey demez,
gergedanı görür ona da bir parmak atar,
gergedan çok sinirlenir ama bir şey diyemez,
zürafada aynı akibete uğrar, tavşan neşeli
dolaşır ormanda ve AYI'ya rastlar. Ayıya da
bir parmak atar ama ayı döner buna bi güzel
kayar,ama ne kayış. Tavşan can acısıyla,
uzaklaşırken kendi kendine söylenir,
"A..na ko...mun Ayısı, hiç bir toplantıya
katılmaz ki !!!!"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
Arslan, kurt ve tilki ava çıkarlar. Bir geyik, bir koyun ve bir de horoz avlarlar.Arslan, kurda:
- "Şimdi bunları adaletle paylaştırıp sohbetimize tat ver"
der.Kurt:
- "Ey cihân şahı, avcıların sultanı!.. Bundan kolay ne vardır... Geyik sizin, koyun benim, horoz da şu zavallı tilkinindir".
Arslan, gök gürlemesini andıran bir sesle kükrer. Kurdu, kan revan içinde yere serer. Tilkiye dönüp:
- "Tez sen paylaştır"
der.Tilki:
- "Ey yiğitler ülkesinin tek hükümdarı!.. Koyun sabah kahvaltınız, geyik öğle yemeğiniz, horoz ise sultanıma çerezdir. Arslan:
- "Aferin sana bu adaletli taksimi kimden öğrendin?"
Tilki:
- "Şu yerde yatan kurt kardeşten öğrendim."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:50 AM
Ormanlar kralı aslan tatile çıkmadan önce tüm hayvanlara haber göndererek ormandaki meydanda toplanmalarını ister hayvanların hepsi toplanır aslan konuşmaya başlar:
- Arkadaşlar ben tatile çıkıyorum ben gelene kadar vekilim tilkidir ona yapılan yanlışlığı kendime yapmış sayarım ona göre davranın
der ve tatile çıkar. Sabah olur olmaz tilki kasıla kasıla ormanda dolaşmaya başlar. Kurdun yanına gider ve basar tokadı
- Ben kimim lan
der. Kurt:
- Sen kralımızın vekilisin emret
der. Tilki:
- Hep böyle ol
der ve domuzun yanına gider, onada basar tokadı
- Ben kimim
der.
- Sen kralımızın vekilisin
der, tilki kasıla kasıla ayının inine girer
- Ben kimim
deyip ilk tokadı vurduğunda ayı buna bir pençe atar tilki inin dışına fırlar. Tilki dışardan söylenmeye başlar
- ...na koyduğumun ayısı zaten hiç bir toplantıya katılmazsınki
Kéan aRs
09-04-2007, 10:51 AM
Temelle oğlu İstanbulu hiç görmemişler ve bir iş için oraya giderler.
Küçük köylerinden sonra gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde kalırlar.
Taksim'de gezerlerken bir otelin içine girerler. bir bakarlar ki demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp kapanabiliyor.
Tabii ki ikisi de şaşırmış. Temelin oğlu babasına sormuş ; "Buba bu ne ya?"
Temel hayatında hiç asansör görmediği için şu şekilde yanıtlamış "Oğlum ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne olduğunu bilmiyorum."
İkisi de büyük bir şaşkınlıkla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir odanın içine girer.
Duvarlar yine kapanır ve numaralar birer birer yükselmeye başlar.
Daha sonra numaralar küçülmeye başlar. Temel ve oğlu şaşkınlık içindedirler.
Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya 24 yaşlarında çok güzel,seksi, zayıf ve sarışın bir bayan çıkar.
Temel gözünü bu bayandan ayırmadan oğluna sessizce ; "Hemen git anani al ve buraya cetur."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:51 AM
İki horoz mutfağa girerler. Etrafa meraklı gözlerle bakarlarken tezgahın üzerinde bir yemek kitabı görürler. Kitabın üzerinde : "Yumurta yapmanın 100 yolu" yazmaktadır. Biri digerini dürter ve der ki :
-Olum bak lan seks kitabı bulduk alaaaaaaa ...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:51 AM
İki horoz mutfağa girerler. Etrafa meraklı gözlerle bakarlarken tezgahın üzerinde bir yemek kitabı görürler. Kitabın üzerinde:
-"Yumurta yapmanın 100 yolu" yazmaktadır. Biri digerini dürter ve der ki :
-Oğlum bak lan seks kitabı bulduk !.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:51 AM
Yavru tavsan yeni dunyaya gelmis ve ormani tanimak icin gezmeye baslamis. Her gördugu canliya " ben tavsanim sen kimsin sana neden ... diyorlar" diye soru soruyormus. Böylece her kezle tanismaya calisiyormus, canlilardan köpek, kurt, at, esek, kus, deve, ayi, tilki vs. canlilarla tanistiktan sonra karsisina bir canli daha cikmis,
- Merhaba ben tavsanim sen kimsin
- Ben katirim.
- Sana niye katir diyorlar.
- Benim babam at, annem essek ikisi beraber olunca ben dunyaya gelmisim, banada katir diyorlar, demis.
tavsan yine yola koyulmus, yine birine rastlamis,
- Merhaba ben tavsanim sen kimsin
- Ben kurt köpegiyim
- sana neden kurt köpegi diyorlar?
- Benim babam kurt annem köpek ikisi beraber olunca ben dunyaya geldigimden banada kurt köpegi diyorlar, demis
Tavsan yine yola koyulmus yine bir canliyla karsilasmis,
- Merhaba ben tavsanim sen kimsin.
- Ben deve kusuyum.
Yavru tavsan dusunmus ve saskinla
-Yooook artik!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:52 AM
Bir gün,bir aslan,bulunduğu ormanın kralı olduğunu göstermek istemiş.İlk önce bir tavşana rastlamış.Sormuş;
-Bu ormanın kralı kim diye
Tavşanda korkarak;
-Sizsiniz!!! demiş.
Aslan sonra ilerde bir tilki görmüş yanına koşarak gitmiş ve;
-Bu ormanın kralı kim? diye sormuş.
Kurnaz tilki hemen;
-Sizsiniz efendim demiş.
Sonra aslan ilerde bir kurt görmüş yanına gitmiş ve;
-Bu ormanın kralı kim?diye bagırmış.
Kurtda;
-Sizsiniz efendim demiş.
Daha sonra aslan son olarak ilerde bir fil görmüş ve koşarak filin yanına gitmiş.
-Bu ormanın kralı kim?diye bagırmış.
Fil bir vurmuş aslana,aslan 4-5 metre uzamış.Sonra koşarak filin yanına gelerek bir daha bağırmış;
-Bu ormanın kralı kim lan?diye.
Fil yine vurmuş.Aslan 4-5 metre uzamış.Aslan bu sefer sinirlenmiş file doğru komuş;
-Bilmiyosan bilmiyom de lan ne vurp duruyosun. demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:52 AM
Her yıl dünyanın bir bölgesini gezmeyi adet edinen Tortumlu, dönüşünde de gördüklerini etrafına anlatırdı.
-Memmet, bu sene nereye getdün?
-Efrikiye.
-Eeee?
-Orada safari yapduh.
-Ula safari nedür?
-Çeşüt çeşüt yaban hayvani vurduh da!
-Ya sen ne vurdun?
-Zürafa vurdum.
-Ula zürafa nedür?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Onun ayahlari iki metre, boyni iki metre olani.
-Başga?
-Kergedan vurdum.
-Ula o nedir?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Ondan üş teneyi birleşdirirsin burnuna da bir tikinti yapirsin, o.
-Başga?
-Piton vurdum.
-Piton ne ki?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Şeyini de bülirsin?
-Helbe.
-Onun dört metre olani. Ama eşşeg yoh!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Çiftçi, kümesine genç bir horoz almış. Fakat kümesteki yaşlı horoz
kümesteki tavuklardan Fatma'yı çok sevdiği için genç horozdan Fatma'yı kendisine bırakmasını rica etmiş. Genç horoz da:
"Olmaz kümesteki bütün tavuklar benim" demiş.
Bunun üzerine yaşlı horoz:
"Bak, seninle bir yarış yapacağız, şu karşıdaki ağaca kadar koşacağız, eğer ben kazanırsam Fatma'yı alırım, yok eğer sen kazanırsan Fatma'yla birlikte bütün tavuklar senin olur" demiş.
Genç horoz da bu teklifi kabul etmiş.Tam koşmaya başlayacakları sırada yaşlı horoz durarak:
"Bak, ben çok yaşlıyım bana biraz avans verir misin" demiş.
Genç horoz da kabul edince yaşlı horoz başlamış koşmaya. Yaşlı horoz
biraz uzaklaştıktan sonra genç horoz da peşinden ona yetişmek için hızlı bir şekilde koşmaya başlamış ve birkaç adım attıktan sonra çiftçi genç horozu vurmuş ve söylenmiş:
"Ulan 1 ay içinde aldığım 3.horoz. Bu da TOP çıktı."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Adamın biri otomobiliyle şehirler arası yolda gidiyormuş yol kenarında bir köylünün otostop yaptığını görmüş,
yanında bir inek olan köylü geçen araçlara durmaları için el ediyormuş.
Durumu merak eden adam köylünün yanında durmuş;
-Hayırdır hemşerim, ne tarafa gideceksin?
-İlerdeki kasabaya kadar beyim,
-İyi ama bu inek ne olacak?
-O önemli değil beyim arka tampona bağlarız o gelir.
Bu duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya almış.
İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar.
Araba yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü;
-Sen yürü beyim o gelir. demiş
Bunun üzerine adam hızlanmaya başlamış. 20,30,40 bakmış inek gerçekten geliyor.
Adam şaşırmış, 50, 60, 70 bakmış hala geliyor ve inekde hiçbir yorgunluk belirtisi yok.
Artık şaşkınlığı iyice artmış ve sinirlenmeye de başlamış.
Öyle ya sonuçta bir inek ne kadar hızlı koşabilir ki.
Derken adam iyice hızlanmış.
Kilometre 120 yi gösteriyor.
Dikiz aynasyndan ineğe bir bakmış ve gülümseyerek köylüye dönüp;
-Senin inek yoruldu herhalde baksana dili dışarda.
-Ne tarafa çıkarmış dilini.
Buna dikkat etmeyen adam tekrar bakar ve sol tarafa der.
Bunun üzerine köylü kendinden emin bir tavırla;
-O yorgunluktan değil, seni sollayacak da sinyal veriyor...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Bir gün ormanda maymunun biri ağaçta muz yiyormuş oradan geçen tilki maymunu görüp yanına yaklaşmış ne yapıyorsun maymun kardeş demiş ne yapayım iki muz yiyom bi aslan *ikiyom demiş aradan biraz zaman geçmiş kurt'da oradan geçiyormuş ne yapıyorsun maymun kardeş ne yapalım kurt kardeş iki muz yiyom bi aslan *ikiyom cevabını alan kurt da oradan uzaklaşmış bir müddet sonra ayı maymunu görüp yanına yaklaşmış nasılsın maymun kardeş diye sormuş ne yapalım ayı kardeş iki muz yiyom bi aslan *ikiyom buna ayı içerlemiş ve homurdanarak oradan uzaklaşmış doğru aslanın yanına gitmiş
kıralım biraz ileride kendini bilmez bir maymun var ne yapıyorsun diye sordum iki muz yiyom bi aslan *ikiyom diye cevap verdi ben bunun üzerine dersini verecektim ama size saygısızlık olmasın kıralımız daha iyisini bilir diye size söylüyeyim dedim bunun üzerine aslan maymunun yanına gelir ne yapıyosun maymun diye sorar ne yapalım kıralım iki muz yiyom *mcık *mcık konuşuyom.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Bir adam sabah yururken ilginc bir cenaze kafilesi farkeder; onde giden kopekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir baska tabut ve tek sIra olmus yaklasIk 200 adam. Tuhafina gider. Kafilenin basındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir, yanina yaklasir ve sorar;
- "Beyefendi, bu uzuntulu gununuzde hatırlatmak istemem ama olenler neyiniz oluyor?"
Adam yanitlar
- "Ondeki karim arkadakide kayinvalidem."
- "Vah vah basiniz sagolsun. Nasil oldu?"
- "Kopegim karima saldirip oldurmus. Kayinvalidemde karima yardima gelmis onu da oldurmus."
Adam biraz dusundukten sonra sorar;
- "Beyefendi kopeginizi odunc alabilir miyim?"
- "Siraya gec"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Genç deve annesine sormuş:
-Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük? Anne cevap vermiş:
-Çölde kuma batmamak için.Genç deve tekrar sormuş:
-Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür.Anne tekrar cevap vermiş:
-Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye.Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-Bizim niye hörgüçlerimiz var.Anne deve sabırla yanıtlamış:
-Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız.Sonunda dayanamayan genç deve sormuş:
-Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz?
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok dedik ya
- ekmek var mi
- eger bir daha sorarsan seni duvara civilerim
- civi var mi
- yok
- ekmek var mi
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Bir gun ucakta giderken karganin biri habire hostesi cagiriyormus,daha
sonra hostes gelip ne istedigini sorunca :
-hiccc i*nelik olsun diye".. diyormus
bunu izleyen essek te olayi hayretle izliyormus. Karga gene hostesi
cagirmis hostes niye yaptigini sormus.karga:
-" hiccc i*nelik olsun diye" demis.
Bu sefer bunu goren essek dayanamamis ve oda hostesi cagirmis Hostes
niye cagirdigini sorunca :
-"hiiiiic i*nelik olsun diye" demis
Sonun da hostes dayanamamis ve pilota sikayet etmis.Pilotda bunlari
ucaktan asgi atmis. Havadan yere duserken essek kargaya küfrediyormus
-"ulan ne geldiyse senin yuzunden geldi" diye..
Karganin essege cevabi:
-"OGLUM MADEM UÇMASINI BILMIYON NIYE I*NELIK YAPIYOSUN!!!"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Aslan ile boga birgün kafalari cekiyormus. Saat gece 12 ye dogru Aslan saate bakmaya baslamis.
Boga : hayrola aslan kardes, senki ormanlar kralisin sana yakisiyormu, yengedenmi korkuyorsun.
Aslan: Senin gibi evde bizi bekleyen bir inek olsa problem yok, evde bizi bekleyen bir aslan
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Adam maymunu ile bara gidip bir viski ismarlamis. Barmen içkiyi
hazirlarken maymun kasla göz arasinda kösedeki bilardo masasina ziplayip
toplardan birini yutuvermis.
Barmenin "hop noluyo" diyip yetismesine firsat kalmamis.
Adam; Yav önemli degil kaç lira ise öderiz, bizim maymun böyle iste demis.
Bir hafta sonra adam ve maymunu tekrar ayni bara gelmisler. Adam
viskisini ismarlamis. Maymun da bu sefer yandaki tabureye çikarak barin
üzerindeki erik kasesinden bir adet erik alip önce incelemis, sonra
dikkatlice makatina sokmus, sonra çikarip agzina atmis.
Bu sefer napacak diye maymunu dikkatlice izleyen barmen saskinlikla;
"Senin maymun sapitti galiba?" ..
Adam: "Sorma yahu demis, geçen haftaki bilardo topu olayindan beri
hiçbirseyi ölçmeden yemiyo artik
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Genç deve annesine sormuş;
- anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?
Anne cevap vermiş;
- çölde kuma batmamak için.
Genç deve tekrar sormuş;
- peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür?
Anne tekrar cevap vermiş;
- çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye.
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormus;
- bizim niye hörgüçlerimiz var?
Anne deve sabırla yanıtlamış;
- çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız demiş.
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş;
- Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne *ok yiyoruz?''...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:53 AM
Adamin biri Afrika'da safariye çikarken yanina minik köpegini de
almis. Minik köpek bir gün ormanda dolasip,kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kayboldugunu fark etmis.Ne yapacagini
düsünürken bir de bakmis ki karsidan bir leopar geliyor ve belli
ki günlük yiyecegini ariyor.
"Simdi basim dertte" diye düsünmüs minik köpek.
Etrafina bakmis yerde kemik parçalarini görmüs.Hemen arkasini
leoparin geldigi yere dönerek kemikleri kemirmeye baslamis, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalisiyormus.
Leopar tam saldiracakken minik köpek kendi kendine konusmus; "Ne kadar lezzetli bir leoparmis. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?
"Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakindaki agaca tirmanmis. "Tam zamaninda kurtardim yoksa bu köpege yem olacaktim" diye düsünmüs. Bütün bunlar olup biterken bir baska agacin üstündeki bir maymun olanlari izliyormus.
Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabilecegini
düsünmüs Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis.. Leopar çok sinirlenmis ve maymuna
"Atla sirtima,gidip sunu yakalayalim"demis.
Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla birlikte süratle kendisine yaklastigini fark etmis.
"Simdi ne yapacagim" diye düsünürken, kaçmaya tesebbüs etmemis.
Bunun yerine arkasini leoparin geldigi yöne dönerek, kemikleri
kemirmeye devam etmis.Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus;
"Bu aptal maymun nerede kaldi? Yarim saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok!"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:54 AM
Bir gün bir yavru tavşan ormanda neşeyle yürüyormuş. Derken karşısına tanımadığı bir mahlukat çıkmış.
- Nesin sen diye sormuş,
- Ben katırım. Annem eşşek, babam ise bir attır demiş.
Yavru Tavşan "hmm... hayli enteresan" diyerek yoluna devam etmiş.
Derken yine tanımadığı bir hayvana rastlamış.
- Peki sen nesin?
- Ben bir kurt köpeğiyim. Annem köpek, babam ise kurttur.
Yavru Tavşan yine enteresan diyerek ilerlemis.
Ancak bu sefer karşısına ne idüğü belirsiz bir hayvan daha çıkmış.
- Sen de kimsin?
- Ben bir devekuşuyum, demiş. Bu sefer Yavru tTavşan biraz düşünmüş ve,
- Hadi len ordan !!!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:54 AM
Aslan bir süre için karşıdaki ormana ziyaret yapaacakmış. hayvanlara toplanmalarını yerine vekil seçeceğini duyurmuş, bütün hayvanlar toplanmış, aslan bir kayanın üzerine çıkmış hayvanlara seslenmiş ben bir süre ormandan ayrılacağım, bu süre içinde can dostum tilki size krallık yapacak onun emrinden çıkana gelince hesap sorarım diye kükremiş ve yola koyulmuş.Ertesi gün tilki ormanda gezerken bakmış bir çakal gidiyor,yanaşmış ve ona bir parmak atmış,çakal hışımla dönmüş bakmış kral vekili tilki sesini çıkaramamış. Tilki az ilerdede bir kurt görmüş sessizce yaklaşmış bir parmakta kurda atmış kurt hışımla dönmüş bakmış kral vekili tilki sesini çıkaramamış. Tilki havalı havalı yürümeye devam ederken bakmış bir ayı yine sessizce yaklaşmış bir parmakta ayıya atmış,ayı hırsla geriye dönmüş tilkiyi şöyle bir tutmuş çevirmiş arkasını tilkiyi bir güzel al takke ver külah yaptiktan sonrada fırlatıp atmış tilki canı yanmış şekilde kalkmış ayağa:
-Allahın ayısı bir kez olsun da toplantıya katıl be...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:54 AM
Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para
cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında,
kucağında kocaman bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış..
"Avlanma izniniz var mı?.." diye sormuş, polis müdürü..
"Yok.." demiş adam, "Gerek de yok çünkü bu balığı ben evimde besliyorum.
Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık
çalıyorum dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum.."
"Tamamen palavra..!" demiş polis müdürü, "Balıklar bu dediğinizi yapamaz.."
"İnanın bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim.." "Tamam.. Görelim
bakalım.."
Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş,
polis müdürü adama dönüp "Evet?" demiş
-Evet ne?
-Ne zaman geri çağıracaksın?
-Neyi?
-Balığı..
-Hangi balığı?..
Kéan aRs
09-04-2007, 10:54 AM
Yaşlı bir adam otobüste giderken yanına genç bir çocuk oturmuş. Çocuğun saçlarının bir tutamı mavi, bir tutamı sarı, bir tutamı kırmızı, bir tutamı yeşil anlayacağınız saçlar rengarenkmiş. Yaşlı adam genci süzmeye başlamış. Çocuk yaşlı adama dönüp;
-Ne bakıyosun moruk? Hayatında hiç çılgınlık yapmadın mı? demiş
Adam da;
- Yaptım, yaptııım... Vaktiyle bir papağanla ilişkiye girdiydim sen oğlum olabilirmisin diye bakıyorum...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:54 AM
Çiftçinin biri kümesteki horozun çok yaşlandığını düşünüp kasabadan genç bir horoz almış. Genç horoz kasıla kasıla kümese girer girmez, yaşlı horoz onu durdurmuş.
- Bak hemşerim bu kümese iki horoz fazla. En iyisi gel seninle bir müsabaka yapalım, kazanan tüm kümese sahip olsun, kaybeden defolup gitsin.
Demiş. Genç horoz "Nasıl olsa yenerim bu ihtiyarı" diye düşünüp kabul etmiş. Yaşlı horoz:
- Bak seninle ikimiz çiftliğin ucundaki çitlerden, öbür uçtaki çitlere kadar koşacağız. Kim önce varırsa o kazanıp herşeye sahip olacak.
Genç horoz kabul etmiş. Ancak yaşlı horoz;
- Delikanlı ben senden çok yaşlıyım. Sen burada bekle ben 10 adım önden başlıyayım. Genç horoz kendine çok güvendiği için kabul etmiş. İki horoz yerlerini almışlar. 1,2,3 demiş yaşlı horoz ve yarış başlamış. Genç horoz hızla arayı kapatıyormuş. Bu sırada bir silah sesi duyulmuş ve genç horoz tam yaşlı horoza yetişmek üzere iken kan içinde yere serilmiş. O sırada herkez elindeki çifte ile duran çiftçiye dönmüş. Çiftçi:
- Lanet olsun bu hafta içinde aldığım dördüncü horozda **** çıktı...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:54 AM
Çıplak maymun birgün ormanda yürürken hayvanların can havliyle kaçıştıklarını görür. Neler olduğunu sorar etrafta kaçışanlara biri:
-Ormana maliyeci gelmiş, herkes variyeti kadar vergi verecekmiş der..
Bunun üzerine karşısına çıkan ayıya neden kaçtığını sorar. Ayı:
-Yahu ben de kürk hanımda kürk çocukta kürk ben kaçmayayım da kim kaçsın.
maymun biraz daha yürüyünce karşısına kaplumbağa çıkmış. Kaplumbağa sen niye kaçıyorsun demiş. Kaplumbağa:
-Yahu ben de ev hanımda ev çocukta ev nasıl kaçmayayım. Bunu duyan maymun da koşmaya başlamış. Epeyi bir koştuktan sonra birden durmuş ve ulan benim kıçım açıkta hanımın kıçı açıkta çocuğun kıçı açıkta ben niye kaçıyorum demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:54 AM
Bir gün ormana bir maliyeci gider ve ormanda bütün hayvanlarda panik başlar. Leylek hanımını çocuğunu alarak hemen ormandan kaçmaya başlar, bunu gören kaplumbağa:
- Hayırdır leylek kardeş nereye kaçıyorsun böyle, diye sorar. Leylek:
- Ormana maliyeci geldi ondan kaçıyorum, der. Kablumbağa:
- İyide seninle ne alakası var maliyecinin, der. Leylek:
- Olurmu kablumbağa kardeş bende yazlık, hanımda yazlık, çocukta yazlık ben kaçmayımda kim kaçsın, der.
Bunu duyan kaplumbağa kan ter içinde çocuğunu ve hanımını alarak ormandan kaçmaya başlar. Bunu gören maymun:
- Nere kaçıyorsun kablumbağa kardeş, der. Kablumbağa:
- Ormana maliyeci geldi ondan kaçıyorum, der. Maymun:
- İyide kablumbağa kardeş maliyeci ile senin senin işin olur, diye sorar. Kaplumbağa:
- Olurmu maymun kardeş bende ev, hanımda ev, çocukta ev ben kaçmayımda kim kaçsın, diye cevap verir.
Bunu duyan maymun çocukları ve hanımı alarak herkesten daha hızlı kaçmaya başlar. bunu gören diğer hayvanlar sorarlar:
- Hayırdır nereye kaçıyorsun maymun kardeş. Maymun:
- Ormana maliyeci geldi ondan kaçıyorum, der. Diğer hayvanlar:
- İyide senin maliyeciyle ne işin olur, diye sorarlar.
Maymun durur düşünür:
- Sahi yav ben niye kaçıyorumki, benim k*çım açık, hanımın k*çı açık çocuğun k*çı açık.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Bir gün aslan ile boğa bara gitmişler bir iki tek attıktan sonra aslan
müsade istemiş. Boğa bununla dalga geçmiş:
- "Koskoca aslansın, Ormanlar kralısın. Saat daha sekiz. Hiç yakışır mı sana kılibiklik..."
Aslan kükremiş :
- "Eee beni evde bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek değil..."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Adamın birinin dişi eşşegi kızana gelmiş..Eşşek bu dururmu kızana gelince başlarmış *******i anırmay****omşular demişlerki adama:
- "Tepeköyde bol erkek eşşek var git orada çifleştir."
Adam atmış eşşeği traktörün römorguna çıkmış tepe köye çifleştirmiş eşşegi.Yalnız adama demişlerki:
- "Eger tutarsa eşşek ot yer tutmassa çamura yatar ozaman yine getirir yine çifleştiririz."
Adam tutmuş köyünün yolunu...Sabah olunca ilk işi eşşege bakmak olmuş, bakmış eşşek çamurda yatıyo doğru tepeköye tekrar..Öteki sabah yine bakmış eşşeğe "çamurda mı yatıyo yoksa otluyo mu" diye ..Eşşek yine çamurda:)adam atmış eşşeği römorga yine:)Bu böyle 1_2 ay sürmüş adam artık bıkkın bir şekilde hanımına sormuş :
- "Hanım baksana bizim eşşek yine çamurda mı yatıyo..yoksa artık tuttu da ot mu yiyooo??"
Kadın:
- "Hayır bey çamurda yatmıyoo.."
Adam:
- "Eee hele şükür be o zaman ot yiyooo tuttu tuttu"
diye bagırır!hanımı:
- "Hayır hayır bey hemen sevinme eşşek römörga çıkmış seni bekliyoooo:)"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Gemide çiftleşme olmasın diye de her çiftin erkeğinin penisini alarak fişlerler ve bu fişin bir eşinide sahibine verirki tufan bitiminde gemiden inerken penisini geri alabilsin.
Bir köşede fare çiftinin dişisi erkeğinin kafasını ütülemektedir.
Dişi fare,"Ne oldu bak benden farkın kalmadı işte.Hani nerede senin erkekliğin?Karıdan farkın kalmadı.Dır dır dır vır vır vır..."
Bu muhabbetten sıkılan erkek fare hışımla yerinden kalkar,"Ben dolaşmaya gidiyorum" der.
Bir süre sonra geri döndüğünde dişi fare kaldığı yerden devam eder.
"Erkek müsfettesi seni ne oldu?dolaştın dolaştın havanı aldın dimi?İbne oldun sen artık.Dır dır dır vır vır vır..."
İyice sinirlenen erkek fare sinsi sinsi gülerek dişinin kulağına eğilerek.
"Bana bak kadın demin eşeğin fişini çaldım. Gemiden indiğimizde gününü göreceksin."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Bir gün aslann birinin canı çok sıkılmış,şöyle bir ormanı gezeyim
tebamla eğleneyim biraz demiş...Ormanda gezerken bir devekuşu
görmüş,yakalamış devekuşunu boynundan öteki pençesiyle de "Şak, Şak,
Şak" diye üç tokat atmış hayvana,"Söyle LAN!"demiş "Kim bu ormanın
kralı?", devekuşu ürkekce "Sensin aslan abiyyy"demiş,"Tabi lan
benim" demis aslan ve "Şak, Şak, Şak" diye üç tokat daha atıp
firlatmış hayvanı. Derken aslanın karşısına bi kurt çıkmış, tutmuş
kurdu boynundan; "Şak, Şak, Şak" diye atmış tokadı, "Söyle lan"
demiş "kim bu ormanın kralı",kurt da ürkek "sensin aslan abi" demiş,
Aslan da "Tabi lan benim" demiş,"Şak, Şak, Şak" diye üç tokat daha
atmış fırlatmış bi kenara.
Derken bu defa aslanın karşısına bi fil
çıkmış, tam tırsık tırsık kenardan sıyırtcağı sırada kurtla devekuşu
gelip
-sen bu ormanın kralı değil misin aslan abi? koş yakala su
hayvanı demişler. Bu gazı yiyen aslan koşmus tutmuş fili "Şak, Şak,
Şak" diye patlatmış tokadı ve hemen sormuş "Söyle lan; kim bu
ormanın kralı?"...Filin kafası bir atmış, tutmuş hortumuyla
bunu "Pat, Pat, Pat" diye üç kere yere carptırıp firlatmış
atmış...Aslan yerden zorlukla kalkıp elleriyle üstünü silkerken file
dönmüş ve şöyle demiş
-Bilmiyosan bilmiyom de kardeşim....
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Bir gün Adana`lı bir tüccar İstanbul`a mal almaya gider.Adam işlerini halleder,dolaysıyla yorulduğu için acıkmıştır lokantaya gider.
Lokantaya girişte sağ tarafta papağan bu adama seslenır
-Vayy civanım Adana`lım hoşgeldin der.Adam şaşırır tabi bu benim Adana`lı olduğumu nerden bilir diye neyse adam siparişini söyler ama aklı hep papağanda kalır.Adam kendi kendine ben ne yapıp eder bu papağanı alırım der ve sahibini çağırır adama başlar yalvarmaya ısrar etmeye sahibide yok der olmaz der ama tüccar ha bire ısrar eder adam dayanamayıp yalan söyler derki
-Ben sana papağanın yumurtasını vereyim der.Adam da sevinçli bir şekilde kabul eder ama yumurtalar papağanın değildir adam alır Adana`ya gider.Eşini akrabasını..vs çağırır anlatır herşeyi derki
-Bende 1 papağan yumartası var çıkınca göreceksiniz insanların nereli olduğunu bir bakışta anlıyor.Aradan zaman geçer yumurtanın içinden baska kuş türü çıkar adam sinirlenir hemen İstanbul`a gider lokantaya girer papağan sağ taraftan seslenir
-Vayy bizim salak Adana`lı hoşgeldin der adamda
-Benim salak olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin ****** olduğunu herkes biliyor der.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Sihirli Kurbağa bir gün ormanda gezerken, Tavşan kovalayan ayı ile karşılaşmış. Tavşan can derdinde, ayı et derdinde derken sihirli Kurbağa duruma el koyup demiş ki:
- Her ikinizin de üç hakkı var. Dileyin benden ne dilerseniz ! Ayı :
- Bu ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve tümü bana tutkun olsun" demiş. Kurbağa anında ayının isteğini yerine getirmiş. Tavşan ise:
- Bana bi kask ver demiş... O da hemen olmuş. Ama ayı içinden :
- Bu Tavşan geri zekalı. Çuvalla para isteseydi, bin tane kask alırdı. demiş. Kurbağa ikinci isteklerini sormuş. Ayı (babası da ayıymış zaten!):
- Yan ormandaki tüm ayılar da dişi olsun ve hepsi sadece beni arzulasın demiş. Trilink!!!! O da tamam. Tavşan ise:
- Ben hızlı bir motosiklet isterim demiş. Ayı iyice şaşırmış. "Bu Tavşan hepten aklını yemiş olmalı !" diye düşünmüş. Sıra gelmiş son isteklere.... Ayı:
- Bu gezegendeki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi benim için çıldırsın demiş. Kurbağa bu isteği de hemen yerine getirmiş. Tavşan önce kaskı takmış, sonra motora binip marşa basmış ve son isteğini söyleyip gaza basmış:
- Bu ayi **** olsuuuun !
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
İki esek yolda karsilamislar,dertlesiyorlarmis.Birisi digerine
- "nasıl? memnun musun sahibinden"
- "evet oldukca çok memnunum, sahibim iyi davranıyor,fazla yük yüklemiyor sirtima, yemegimi bol veriyor.Daha ne isteyim ki. Peki sen memnun musun sahibinden"
demis digerine; öbürü de:
- "Hayır hic memnun degilim, sahibim kötü davranıyor,her gün dövüyor, sırtıma asırı yük yüklüyor, doğru düzgün yemek vermiyor"
- "e o zaman ne diye yanındasın hala, kac kurtul"
- "Ya geçen sahibim hanimiyla sürekli kavga ediyor ve dövüsürken hanımına
- "sen daha dur.. şu dışarda duran eşeğe
senin .mını ....recemm' dedide onu bekliyorum"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Bir grup kaplumbağa pikniğe gitmeye karar vermişler. Bunlar böreklerini almışlar, koyulmuşlar yola... Piknik yerine gitmeleri de 1 yıl sürmüş. Kaplumbağalar da tuz olmadan yaşayamazlarmış yolda giderken bütün tuzu bitirmişler.1 yıl geçmış sonunda piknik yerine ulaşmışlar neyse böreklerini açmışlar bir bakmışlar ki; tuzları bitmiş. Elbette tuzsuz yaşayamazlar, kim gitsin derken en yaşlıları gitse gelene kadar ölür en iyisi "en gencimiz gitsin" demişler. Genç kaplumbağa da kabul etmiş ama "bir şartım var" demiş:
- Ben gidip gelene kadar kimse bu börekleri yemeyecek.
Herkes kabul etmiş.
Genç kaplumbağa gitmiş. Aradan 6 ay geçmiş yaşlı kaplumbağa ölmek üzereymiş, herkes "sen ye yaşlısın ölüceksin." demiş.
O :
- Hayır söz verdim gelene kadar yemiyecem.
1 senenin dolmasına cok az kalmış ki yaşlı kaplumbağa dayanamamış tam elini böreğe uzatmış çalıların arasından genç kaplumbağa çıkmış:
-Yaa ! Demek ki gitseydim börekleri yiyecekmişsin...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
En yakın komşusundan 10 kilometre uzakta, yaşlı karısıyla birlikte yaşayan çiftçi, eğlence olsun diye bir dişi yavru domuz almış. Domuz kısa sürede büyümüş ve çiftleşme zamanı gelmiş. En yakın erkek domuz 10 kimoletre uzakta bulunduğundan ve domuz "domuz gibi" inatçı olduğundan, yaşlı çiftçi bu seyahati el arabasıyla yapmaya karar vermiş. Kan ter içinde kaldıktan sonra dişi domuzunu çiftleştirmiş ve erkek domuzun sahibine sormuş:
-Hamile kalıp kalmadığını nasıl anlayacağım?Adam:
-Yarın, demiş, çayırda yatıp debeleniyorsa hamiledir yok çamurda yatıyorsa değildir, yine getireceksin.
Adam aynı yolu el arabasıyla yeniden katedip evine dönmüş. Ertesi sabah pencereden baktığında domuzun çamurda yattığını görmüş. Çaresiz domuzu el arabasına koyup yeniden çiftleştirmeye götürmüş. Ama yine aynı sonuç. Aradan günler geçmiş, domuz hep çamurda yatıyor. Yorgun bir günün sabahında, adam karısına ümitsizce seslenmiş,
-Şu camdan bak bakalım, domuz çayırda mı debeleniyor, çamurda mı?Kadın cevap vermiş,
-Valla, ne çayırda ne çamurda, el arabasına binmiş bekliyor.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:55 AM
Bir çiftçi mercedes firmasından yeni bir mercedes alır.Aldığı arabaya ekstra fiyatların yansıtılmasından rahatsız olmuştur.Bir süre sonra mersedes firmasını yöneticisi kendi hobi çiftliği için çiftçiden inek alır.Çiftçide şu faturayı düzenler...
FATURA
1 İnek (Taban fiyat-tandart)......................3.500$
2 renkli(Siyah/Beyaz Ekstra)...................... 250$
Deri kaplama----------------------------------- 200$
Yaz-Kış Süt Depolama............................... 50$
4 tane süt musluğu (Herbiri 25$)................ 100$
2 tampon boynuz(Tanesi 30$)................... 60$
Sinek vurucu kuyruk(Yarı otamatik)............ 50$
Her türlü arazi içi bot(Tırnak 4x50$)............ 200$
2 devre firen sistemi(ön arka bacaklar)....... 150$
Çeşitli korna melodileri(Moo...İle başlar)..... 150$
2 Göz (Halojen: 2x75)............................... 150$
2 Hassa işitme Cihazı(Kulak:2x50)............. 100$
Farlı yakıt imkanı(Bio Gaz imali).............. 1.000$
KDV (%18)........................................... .. 540$
Toplam............................................ .....6.500$
YALNIZ,ALTIBİN BEŞYÜZ DOLARDIR....
Kéan aRs
09-04-2007, 10:56 AM
Yeni evli iki çift gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine
-Yapamayacağım, der.
Eşi sebebini sorduğunda
-Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum, yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana
- Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı *ikerim, der.
Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için
valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer:
- "İttir ittir..."
- "Olmuyor ittiriyorum."
- "Biraz daha zorla, girdi girecek."
- "Dayanamayacağım, gücüm kalmadı."
- "Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor."
- "Yok bu böyle olmayacak.Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer."
Bunun üzerine papağan arkasını dönerek
- "Valla diil anamı, sülalemi mikseniz bu pozisyon kaçmaz..."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:56 AM
Bir şirketin kapısında bir ilan aşılmış, şöyle yazıyor:
"Dakikada 70 kelime yazabilen Bilgisayar bilen Yabancı dili olan eleman aranıyor"
Bir köpek oradan geçerken bu ilanı görüyor..bi süre bakıyor bakıyor,derken ağzıyla kağıdı yerinden söküp ofise giriyor, doğru müdürün odasına...ve müdürün karşısına geçip ağzında kağıtla ona öylece bakıyor... Adam bunu görünce kahkahayı basıyor....
"Hahahahahahaaa ama ben bir köpeği ise alamam ki??"
Ama köpek ısrarla kağıdı adama uzatıyor...ve müdür sonunda diyor ki
"peki o zaman sana bi mektup vericem bunu yaz bakalım"
Köpek kağıdı alıyor, bilgisayarın başına geçiyor, gayet güzel tıkır tıkır mektubu yazıp bitiriyor...
Müdür şok oluyor,ama bozuntuya vermeden bu sefer diyor ki:
"Bak şöyle şöyle bir uygulamaya ihtiyacımız var, buna bir program yaz çalıştır bakalım.."
15 dakika sonra köpek bilgisayarda o problemi çözecek süper hızlı bir uygulama yazıyor, adam inceliyor ve dumur oluyor....artık söyleyeceği tek şey kalıyor:
"Sen inanılmaz bir şeysin!!! Ama yine de seni işe alamam...ne yazık ki senin her şeyin mükemmel ama yabancı dilin yok"
Ve köpek cevabı yapıştırıyor:
"Miaaooooowwwwww"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:56 AM
bir gün zengin mi zengin bir işadamını av merakı sarmış hemen tüfek tabanca ne bulduysa almıs ama bakmıs köpek yok aramıs ama av köpegı yok o da karısının süs köpegimi almıs gitmis ormana
ormana varınca adam baslamıs avlanmaya zavallı köpekte öölesıne dolasmaya...
karsıda ögle yamegını arayan jaguar bakmıs demişki:
bu ne ola ki? bakmış, bakmıs bıseye benzetememıs bunu farkeden köpek yerden iki kemık bulmus bıraz oynadıktan sonra "yaw koca kaplanı yedım hala doymadım" demıs jaguar bunu duyunca tırsmıs "ufak tefek ama goturuyor galıba demıs baksana kaplan yedım doymadım dıyor" nedır kı bu dıye dusunurken agacta maymunu gormus gıtmıs maymuna sormus
-bu ne yaw?
maymun demıskı:
-söylerim ama bır sartla bundan sonra bana dokunmayacaksın
jaguar kabul etmıs mecburen
maymun devam etmıs
-olum o bıldıgın köpek işte işletmiş senı kaç saattir
jaguar bakmıs köpek ama ya degilse ya maymun beni işletiyorsa demıs
maymuna demis
-bin sırtıma beraber gidecegiz yanına
köpek bakmıs maymun herseyı anlatıyor kesın bu benı yer demıs neyapsam dıye dusunurken aklına bır fıkır gelmıs
kemıgı bıras daha oynamıs tekrar jaguarla maymuna donmus
-yaw nerde kaldı su maymun ıkı dakıkaya puma getırıyorum dedı hala yok demıs...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:56 AM
Sirkte bir arslan terbiyecisi eğittiği arslan ile birbirinden ilginç ve tehlikeli gösteriler yapıyormuş. En son gösterisinde eline bir sopa almış, arslanın kafasına sopa ile vurmuş, arslan ağzını açmış, adam da erkeklik organını arslanın ağzına sokmuş. Seyirciler çılgınca alkışlamışlar. Adam seyircileri selamladıktan sonra;
- Aranızda bu hareketi yapabilecek bir gönüllü var mı?
Diye sormuş. Arkalarda oturan bir adam seslenmiş;
- Ben yaparım ama kafama vurmayacaksın...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:56 AM
Genç deve annesine sormus
-"Anne niye bizim ayaklarimiz bu kadar büyük?"
Anne cevap vermis:
-"Çölde kuma batmamak için."
Genç deve tekrar sormus:
-"Peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermis:
-"Çölde kum firtinalarinda kum kaçmasin diye."
Meraki yatismamis olan genç deve bir soru daha sormus:
-"Bizim niye hörgüçlerimiz var."
Anne deve sabirla yanitlamis :
-"Çölde çok uzun süre susuz idare edebilme için suyu hörgüçlerimizde depolariz."
Sonunda dayanamayan genç deve sormus :
-"Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz??"
Kéan aRs
09-04-2007, 10:56 AM
Eşekle serçe karşılaşmışlar.
Eşek sormuş:
-Serçe kardeş cinsel hayatın nasıl gidiyor
Serçe:
-Valla ne olsun eşek kardeş gördüğüm yerde tıklıyorum, günde 15-20 sayısını hatırlamıyorum
Eşek:
-Yapma ya o kadar çokmu ?
Serçe:
-Ya senin nasıl eşek kardeş
Eşek:
-Valla benim senede bir ama gören Allah için konuşsun...
Kéan aRs
09-04-2007, 10:56 AM
Bir gün adamın biri evden işe döner posta kutusuna bir bakar normal halinden 4 kat fazla fatura merak eder telefon şirketini arar bir sorun olamadığını söylerler adam der çaresiz ödeyecez sonra gece yarısı kalkar bir bakar papağanı telefonu açmış konuşuyor çok kızar ve papağanı kanatlarından duvara çiviler 1 hafta boyunca orada kalacağını söyler 15-20 dakika geçer canı sıkılır orada asılı duran hz.isanın haça girilmiş heykelini görür der
- Eeee, birader sen ne zamandır burdasın
heykel der
- Ben 2000 yıldır buradayım
papağan,
- Ohaaa nereyi aradın lan öyle
Kéan aRs
09-04-2007, 10:57 AM
Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para
cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında, kucağında
kocaman
bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış..
"Avlanma izniniz var mı?.." diye sormuş, polis müdürü..
"Yok.." demiş adam, "Gerek de yok çünkü bu balığı ben evimde besliyorum.
Her
gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp
geliyor, alıp eve götürüyorum.."
"Tamamen palavra..!" demiş polis müdürü, "Balıklar bu dediğinizi
yapamaz.."
"İnanın bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim.."
"Tamam.. Görelim bakalım.."
Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş,
polis müdürü adama dönüp "Evet?" demiş
"Evet ne?"
"Ne zaman geri çağıracaksın?"
"Neyi?"
"Balığı.."
"Hangi balığı?.."
Kéan aRs
09-04-2007, 10:57 AM
Tilkinin karnı cok acıkmış, aslanın yanına gidip; "geyik yakalamayı banada öğretir misin" demiş aslan; "benınmle gel" deyıp ormanda geyık aramaya baslamışlar... Bır geyik görmüşler, aslan tılkıye sormus;
-Gozum kızardı mı?
Tilki bakmış aslanın gozune gercekten de kızarmıs;
-Kızardı.
Demiş.
-Şimdi de kıçıma bak acılıp kapanıyor mu?
Tilki;
-Acılıp kapanıyor.
Demıs. Aslan ; "tam zamanı" diyerek kosup geyıgı yakalamıs ve hepsını yemıs...
Tılkı kurdun yanına gıdıp;
-Ben aslandan geyık yakalamasını ogrendım sana geyık yakalayayım mı? Demış. Kurt;
-Yakala da gorelım...
Tılkı;
-Gozum kızardı mı?
Dıye sormus kurt bakmıs,
-Bırsey yok demıs
Tılkı;
-Olsun sen kızardı de demiş...
-Kıçıma bak acılıp kapanıyor mu?
Kurt
-Yoook...
Demıs. Tılkı;
-Olsun sen acılıp kapanıyor de.
Demiş
Tılkı "tam sırası" deyıp geyıge dogru kosmaya baslamıs geyık bakmıs tılkı kosarak gelıyor tam yaklastıgı sıra tılkıye bır cıfte vurmus tılkı kayalara dogru ucmus kurt hemem tılkının yanına gıtmıs
-Hah sımdı hem gozun kızarmıs hemde kıcın acılıp kapanıyor... demış
Kéan aRs
09-04-2007, 10:57 AM
Kirmizi baslikli kiz ormanda dolasirken kurtla karsilasir.. Kurt kirmizi baslikli kizi bir sure kovaladiktan sonra kuytu bir yerde kistirir.. Kirmizi baslikli kiz..
-Yakisikli kurt sen beni yeme. Ben de sana bir kere vereyim..
demis ve kurt oracikta baslamis kirmizi baslikli kizi goturmeye. Aradan biraz zaman gecince kurdun isi bitmis ve artik avini yemek zamanı geldigini dusunmus. Ama kirmizi baslikli kiz tatmin olmamis ve bir kez daha istemis. Kurt zaten dunden razi ikinci kezde isi bitirmis.
Bu boyle altinci yedinci derken kurt kirmizi baslikli kizin uzerine yigilivermis. Kirmizi baslikli kiz da pantolonunu giyip babaannesinin evinin yolunu tutmus.Yolda bekci ile karsilasmislar..
Bekci kirmizi baslikli kizi yakaladigi gibi asilmis kulagina.
-Bak kizim bu, bu hafta ucuncu kurt..... bir daha olmasin.
-Kirmizi baslikli kizdan yanit gelir bi kerem verim beni birak.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:57 AM
Hangi ülkenin istihparatının, daha iyi çalıştıgını saptamak için bir yarışma düzenlenecekti.Yarışmaya Amerikadan Caı,Rusyadan Kgb,İsrailden Mossad,Türkiyeden de Mit katılır.Yarışmanın konusu ,Afrikanın balta girmemiş ormanlarında dolaşıp , en kısa sürede bir gergedan tutup getiren , galip gelecekmiş.Yarışma yerine varılır. Jüri yarışmanın yapılacagı ormanın girişine masaları dizer ve otururlar.İlk önce mossat yarışmaya başlar. Dalarlar ormana ,yedi dakika sonra bir gergadan tutup getirirler.Alkış kıyamet kopar. Arkasından hemen kgb dalar ormana; onlarda beş dakika sonra gergedanı sürükleye sürükleye getirirler jürinin önüne. Onlarda büyük alkış alırlar. Sıra caı gelmiştir , onlarda dalar ormana dört dakika sonra gergedanı tutup getirirler.Sıra mit'e gelmiştir , onlarda ormana girer tam iki dakika sonra perişan bir vaziyette , bir atla dönerler.Atı jürünün önüne getirirler. Jüri şaşkın vaziyette ata bakmaktadır. At jürinin önüne egilir !! abi anamı miksinler ben gergedanım der!!
Kéan aRs
09-04-2007, 10:57 AM
Avusturalya'ya gezmeye giden bir Amerikalı yerli bir rehber tutmuştu. Bir gün dolaşırlarken bir inek gören Amerikalı:
-Bu nedir ? deyince rehber:
-İneek demişti. Bunun üzerine Amerikalı küçümser bir tavırla:
- Siz buna inek mi diyorsunuz ? Bizim kuzularımız bile bundan büyüktür, demişti. Yerli rehber bu olaya çok bozulmuştu ama çaktırmamıştı.
Gezmeye devam ederlerken bu sefer de bir tavuk gören Amerikalı ya ya:
-bu nedir bu ? diye tuhaf tuhaf sormuş, rehber de:
-tavuk, deyince:
- Siz buna tavuk mu diyorsunuz ? Bizim serçelerimiz bile bundan büyüktür, diye yine dalga geçmişti.
Bütün bu olanlar karşısında rehber fena bozulmuştu. Tam o sırada zıplayarak geçen bir kanguruyu gören Amerikalı, "peki bu nedir?" diye sorunca, daha önce olanlardan dersini almış olan rehber
- Çekirgee, diye cevap verdi.
Kéan aRs
09-04-2007, 10:57 AM
Tilki ormanda gezmektedir.
Bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür.
Açtır ama süphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir
tuzak...
Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve
başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir,
budu görür ve yatan tilkiyi de tabi... Tilkiye sorar:
- "Napıyorsun dostum?"
Tilki cevap verir
- "Hiçç... yatıyorum"
- "Burda bir but var"
- "Evet var"
- "Neden yemedin?"
Tilki sakince cevap verir:
- "BU GÜN ORUCUM"
Kurt kendinden emin:
- "Ben yiyeyim o zaman"
Tilki:
- "Buyur afiyet olsun"
der.
Kurt buta uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman, kurt
yaralı, hareketsiz, 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki
sakince budu yemeye başlar.
Bunu gören kurt:
- "LAN Ş*R*FS*Z HANİ ORUÇTUN?"
Tilki pişkin pişkin:
- "Biraz önce top patladı duymadın mı?"
der....
Kéan aRs
09-04-2007, 11:00 AM
Büyük bir ormanda büyük bir fil küçücük bir karıncaya aşık olur. Küçük karınca ilk başta razı gelmez.Ama uzun bir nazdan sonra kabul eder ve aralarında büyük bir aşk başlar. Fakat küçük karıncanın annesi siz ayrı dünyaların hayvanlarısınız der ve karşı gelir. karınca ne yapsa annesine fili kabul ettiremez ve sonunda büyük gerçeği açıklar;
Annecim eğer bana acımıyorsan karnımdaki file acı.
Kéan aRs
09-04-2007, 11:04 AM
Bir gün bir araştırmacı amozon ormanlarına gider ve araştırmasını yaptıktan sonra bir ağacın altında dinlenmeye koyulur. uyandığaında bir de ne görsün ağaçtaki maymunlar adamın şapkasını almışlar. adam düşünmüş ne yapsam ne etsem de şu şapkamı alsam demiş. maymunların adam ne yaparsa onu taklit etmesinden yararlanarak başında şapkası varmış gibi almış yere atmış maymunlarda başındaki şapkalarını yere atmışlar. adam şapkasını da alarak yaşadığı yere geri dönmüş. bir gün ölüm döşeğine düştüğünde torununa benimle aynı mesleği yap ve nasihat olarak da yaşadığı olayı anlatıp aynı tepkiyi vermesini söylemiş ve can vermiş.torunu da aynı mesleğe sahip olduktan sonra amazon ormanlarına gitmiş. maymunlar şapkasını alınca dedesinin söyledikleri aklına gelmiş.maymunlara aynısını yapmış ama maymunlar üzerine düşerek senin deden var da bizim yok mu demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 11:04 AM
Bir araştırmacı sabır ve dikkatle çalışarak iki fareye acıktıkları zaman burunları ile bir zile basmayı öğretti. Üç gün sonra bu farelerden biri diğerine şöyle diyordu:
-Enayiyi amma alıştırdık yahu... Her zile basışımızda peynir veriyor!
Kéan aRs
09-04-2007, 11:04 AM
Anne ve yavru deve tembel tembel yemeklerini yerken birden yavru
anneye donmus ve :
- Sana bir sey sorabilir miyim, anne?
- Elbette yavrum sor.
- Anne, bizim niye horgucumuz var?
Anne gururla:
- Bu horguclerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede colde
herhangi birisinden cok daha uzun sure susuz dayanabiliriz.
- Peki Anne, bizim bacaklarimiz niye bu kadar uzun ve ayaklarimiz yuvarlak?
- Evladim der anne deve biraz daha gururlanarak
- Bu sayede biz colun kumlarinda herkesten daha rahat ve daha hizli hareket edebiliriz.
- Bunu da anladim, peki, kirpiklerimiz niye boyle uzun, bazen
gorusumu bile bozuyorlar.
- Hayatim onlar gozlerimizi colun kumlarindan korur, gozumuze kum kacmaz....
- Anladim, horguclerimiz colde daha uzun dayanabilmemiz icin su
depolar,
Bacaklarimiz uzun ve boylece colde daha hizli ve rahat hareket edebiliriz, kirpiklerimiz gozlerimizi colun kumlarindan korur...
Anlayamadigim sey o zaman bu allahin cezasi hayvanat bahcesinde ne
isimiz var?
Kéan aRs
09-04-2007, 11:05 AM
Yaşlı horoz, kümese yeni gelen ve hemen icraata başlayan genç horozun yanına yaklaşıp 'hoşgeldin' dedikten sonra;
- Biliyorum der, benim günlerim artık sayılı. Genç ve kuvvetli biri varken sahibimiz beni yaşatmaz. Senden, ölmeden önce son bir istekte bulunabilir miyim?
Genç horoz, karşışında ezilip-büzülen yaşlı horoza acıma ve küçümsemeyle bakar;
- Neymiş o isteğin bakiimm?
Yaşlı horoz kümesin dip taraflarındaki tavuklardan birini göstererek, ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmasına devam eder;
- Şu benim en çok sevdiğim tavuk. İzin ver de onu son bir kez s*keyim.
- Hayır, olmaz.
- O zaman bana son bir şans ver.
- Neymiş o?
- Kümesin dışına çıkıp, şu ağaca kadar yarışalım. Kim kazanırsa tavuk onun olsun. Ama ben senden iki adım önde başlıyayım. Zira ben yaşlıyım.
Genç horoz bu teklifi kabul eder ve kümesten önce yaşlı horoz, ardından da genç horoz fırlar.
Birden GÜÜMM diye bir silah sesi duyulur. Genç horoz kanlar içinde can verirken silahı ateşleyen mal sahibi yanındaki arkadaşına döner;
- Ulan bu oğlancı çıkan onuncu horoz be.
Kéan aRs
09-04-2007, 11:05 AM
Lüks bir semtteki kuşçu dükkanına giren müşteri güzel bir papağan almak istediğini söylemişti.
Dükkan sahibi, müşterisini papağanların olduğu bölüme götürdü. İçerde birbirinden güzel birçok papağan vardı. Adam gözüne kestirdiği bir papağanın yanına yaklaşıp "Bu kaç para" diye dükkan sahibine sordu. Kuşçu "1000 dolar" deyince adam "Nedir bunun özelliği ?" diye sordu. Kuşçu :
- Efendim bu hayvan kendi türünün en güzel örneğidir, ayrıca Türkçe ve İngilizce konuşur, diyerek papağanın özelliklerini saydı.
Bu arada müşterinin gözüne daha güzel, rengarenk ve çok canlı renkleri olan başka bir papağan çarptı. Hemen onun yanına gidip kuşçuya "Bu kaça" dedi. Kuşçu :
- 1500 dolar efendim, buda kendi türünün en güzel örneğidir, ayrıca Türkçe, İngilizce, Almanca konuşur, diyerek müşteriye bilgi verdi.
Müşteri tam bu papağanı almaya karar verdiği sırada, dükkanın en arka köşesinde tek başına kendi halinde duran, tüyleri yer yer dökülmüş kalan tüylerinin rengi ise siyah, beyaz, gri karışımı, tavukla karga arası ne olduğu belirsiz ucube gibi bir yaratık görmüştü. Gırgır olsun diye onun yanına gidip dükkan sahibine "Ya bu kuş kaç para ?" diye sordu. Kuşçu "Onbin dolar" diye cevaplayınca adam şaşırdı ve "Yok ya peki kaç dil konuşuyor bu hayvan ?" diye merakla sordu. Kuşçu "Bu hiç konuşmaz efendim" deyince adam büsbütün şaşırdı :
- Sen benimle dalgamı geçiyorsun kardeşim, o kadar güzel papağanlar var en iyisi 1500 dolar, sen bu kuşa bile benzemeyen hemde hiç konuşmayan bir hayvana 10.000 dolar diyorsun nedir bunun özelliği diyince kuşçu gülümseyerek :
- Valla bende bilmiyorum beyefendi, ama öbür papağanların hepsi de buna hocam diyor.
Kéan aRs
09-04-2007, 11:05 AM
Şapka satarak gecinen bir adamin yolu birgun bir ormana duşmuş... bi sure yurudukten sonra sicaktan ve yorgunluktan bunalmiş, bir agacin altina oturmuş, şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş, ve uykuya dalmiş...
Birkac saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmiş.. bir de bakmiş ki yanindaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş..!! Bir de kafasini kaldirip agaca bakmiş ki, agacin dallarinda bi suru maymun, her birinin kafasinda adamin şapkalari.... adam duşunmeye başlamiş:
-Ben şimdi napicam, şapkalari bu maymunlardan nasil alicam...?
Duşunceli bi şekilde kafasini kaşirken bi bakmiş, maymunlarda adamin taklidini yapiyolar kafalarini kaşiyolar... adam ellerini havaya kaldirmiş, maymunlar da aynisini yapmişlar.. derken adam napicagini bulmuş.. kendi başindaki sapkasini cikartip yere atmiş, tabi maymunlar da kafalarindaki şapkalari hemen yere atmişlar.. adam boylece butun şapkalari toplayip sepetine koymuş.....
Aradan 50 yil gecmiş... artik adamin bir torunu varmiş, o da dedesi gibi şapka saticisi olmuş... gunlerden birgun onun da yolu ayni ormana duşmuş..
hava yine cok sicakmiş ve genc adam bir agacin altina oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanina koymuş ve uykuya dalmiş.... bir saat sonra uyanmiş bir de bakmiş sepetin icinde şapkalar yok?!?!.. derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasini kaldirmiş ki agacin ustunde bi suru maymun, hepsinin kafasinda birer şapka.... adam duşunmuş:
-Dede yillar once bana bir hikaye anlatmişti. napicagimi cok iyi biliyorum... Adam kafasini kaşimaya başlamiş, maymunlar da aynisini yapmişlar... adam ellerini havaya kaldirmiş, maymunlar da ellerini kaldirmiş.... ve adam gulumseyerek kendi başindaki şapkayi cikarmiş yere firlatmiş... o anda maymunlardan biri agactan inmiş, adamin yere attigi şapkayi kapmiş, adama da bi tokat atmiş ve :
-Sadece senin mi deden var !..??
Kéan aRs
09-04-2007, 11:05 AM
Polis yolda bir trafik kazasiyla karsi karsiya..arabadaki kadin ve
adami agir yarali olarak hastaneye götürüyorlar.. polis etrafi
incelerken birden araba enkazinin içinden disari çikmaya çalisan bir
maymun görüyor.. hayvani
kurtariyor ve ona keske bu nasil oldu anlatabilsen diyor..
aaa maymun birden
-ben konusabiliyorum!! demesin mi
Polis sasiriyor ve soruyor
-Sen bu kazayi gördün mu
-Evet ben de arabadaydim,ben onlarin maymunuydum
-Nasil oldu anlat öyleyse
-Son sürat gidiyorduk.. Bu arada ikisi de içiyorlardi
-Eeee..?
-Sonra birlikte marihuana çektiler
-Aman Allahim... sonra...???
-Öpüsmeye basladilar...
-Bi dakka bi dakka... yani simdi senin sahiplerin arabada son sürat
giderken hem içiyor hem esrar çekiyor hem de öpüsüyorlardi öyle
mi???????
-Aynen
-Peki bütün bunlar olurken sen ne yapiyordun??
-Arabayi kullaniyordum.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:40 PM
Temel Uzak Dogu'ya gider. 250 $ verip bakinca insanlari ciplak gosteren gozluklerden alir. Takar bakar ciplak, cikarir bakar giyinik. Cok hosuna gider. Ikide bir takip, cikarir. Eve gozunde gozluk gider, bakar Fadime'yle sutcu ciplak. Gozlugu cikarir bakar ciplak.
Takar bakar ciplak. Muthis cani sikilir ve Fadime'ye der ki:
- Ula Fadime 250$ verdim hemen bozuldu..!!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 12:40 PM
Bir avcı, evine gelen misafirlerine eski bir ayı
postunu göstererek der ki: "Bu ayıyı Bolu ormanlarında
vurmuştum."
Misafirlerden biri, bu palavraya inanmayıp
sorar: "Nasıl olur? Bu kutup ayısıdır. Bolu'da
bulunmaz."
Avcı gülümseyerek cevap verir:
"Kardeşim ayı bu. Buranın kutup olmadığını, Bolu ormanları
olduğunu nereden bilsin?"
Kéan aRs
09-04-2007, 12:41 PM
kadının bırının kalcalarında we bacaklarında rahatsızlık olusur we hastane hastane dolasmasına ragmen hıc 1 doktor agrıların nedenını bulamaz son umut olarak baska 1 doktora gıder doktora muayene olur.doktor kadına sorar;
doktor; geldıgınız hastaneden sevk aldınızmı ? der we kadın zevk aldınızmı anlar,
kadın;eeh biraz,der. :)
Kéan aRs
09-04-2007, 12:41 PM
öğretmen bir gün sınıfta sorar:
İnsan kendinde neyi kontrol edemez?
sınıftan süleyman parmak kaldırır ve cevap verir:
tikini hocam
Öğretmen:
Aferin çocuğum senin adın ne ?
Süleyman cvp verir:
Tüleyman hocam
:D:D
Kéan aRs
09-04-2007, 12:41 PM
kadının biri hasta çocuğunu doktora götürmüş.doktor sormuş; neyi var% diye başlamış kadın anlatmaya ;gözü görmüyor, kulağı işitmiyor,ayağı kırık,boynu bükük.doktor kadına dönmüş ve ;soyun "demiş.kadın tuhaf tuhaf doktora bakmış.doktor bey yanlış anladınız galiba hasta olan ben deilim çocuğum demiş.doktorda kadına dönüp;giden gitmiş yenisini yapalım demiş
Kéan aRs
09-04-2007, 12:42 PM
Pire itte, cep telefonu yiğitte bulunur.
Yiğidin cep telefonu meydandadır.
Alışmadık cepte telefon durmaz.
Anadan geçilir, cep telefonundan geçilmez.
Ey cep telefonlu Türk Gençliği...
Arsızın yüzüne tükürmüşler,"Kapsama alanı dışındayım"demiş.
İnsanı dert, cep telefonunu kart öldürür.
Bir cep telefonlu Türk dünyaya bedeldir.
At ölür meydan kalır, yiğit ölür cep telefonu kalır.
Boşboğazı cehenneme atmışlar,"cep telefonum nerede?"demiş.
Çingeneye beylik vermişler, önce cep telefonu almış.
Cep telefonlu çoban, yoksul beyden yeğdir. .
Denize düşen cep telefonuna sarılır.
Dilenciye cep telefonu vermişler, kartını beğenmemiş.
El elin eşeğini cep telefonuyla arar.
Erkeğin kalbine giden yol cep telefonundan geçer.
Haydan gelen cep telefonu faturasına gider. .
Ben sporcunun zeki, çevik, cep telefonlu ve ahlaklısını severim.
Ayranı yok içmeye, cep telefonu ile gider çeşmeye...
Görmemişin cep telefonu olmuş, tutmuş antenini koparmış.
Cep telefonuyla konuşana yılan bile dokunmaz.
Sakla kontörünü, gelir zamanı..
Zorla telefon edilmez.
Ye cep telefonum ye...
Ummadığın cep telefonu baş yarar.
Panasonic G 600 'le yatan Ericsson 688 'le kalkar.
Sora sora cep telefoncu bulunur
Kéan aRs
09-04-2007, 12:42 PM
Bir Amerikalı bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki içiyorlarmış.
Amerikalı içkisini bitirince bardağı havaya fırlatıp silahıyla bardağa ateş etmiş ve parçalamış : 'bizim ülkemizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz aynı bardakla iki kere içmeyiz' demiş...
İngilizde bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatıp ateş edip parçalamış ve 'bizim İngiliz sahillerinde o kadar çok bardak yapacak kum vardır ki biz aynı bardakla iki kere içki içmeyiz' demiş...
Irak lı da soğukkanlılıkla içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve Amerikalı ile İngilizi çekip öldürmüş ve 'Bağdat 'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok varki biz aynı adamlarla iki kere içmeyiz ' ...
Kéan aRs
09-04-2007, 12:43 PM
Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firması olmak üzere birer firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler.
Amerikan firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm fark olur, der.
Japon firması ise:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum fark 20 cm olocak, diye belirtir.
Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur der.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:43 PM
Bir grup İngiliz,amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş.
Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış.
-Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş.
Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş.Kaptan merakla sormuş:
-Eee,noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur,daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar" dedim. Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:43 PM
Hitlerin önüne üç esir getirmişler.Bir İngiliz,Bir Fransız ve bir Yahudi.Demişki size birer soru soracağım,bilen canını kurtarır.
İngilize sormuş:
-Titanik ne zaman battı?
-1912, demiş İngiliz.Hitler:
-Bırakın,demiş ve Fransıza sormuş:
-Titanik kazasında kaç kişi öldü.
-1124 kişi,demiş Fransız.Hitler :
-Bunu da bırakın,demiş ve Yahudiye dönmüş:
-Say lan ölenlerin ismini.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:44 PM
Mısır hükümeti suveyş kanalına bir tünel ihalesi açmış ve firmalardan teklifler alınmış
Rus firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleeştiririz arada 100 cm seviye farkı oluşabilir".Amerikan firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleeştiririz arada 50 cm seviye farkı oluşabilir".Türk firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleştik , birleştik birleşemedik ikitane tüneliniz olur."
Kéan aRs
09-04-2007, 12:44 PM
3 astronot uzaya gidecek. bunlardan biri alman biri İngiliz biri de bizim temel. Bunlar yıllarca gelmeyecekleri için en önemli ihtiyaçlarını sorarlar. Alman
-"bana sarışın, esmer, kumral hatun" der. İngiliz
-"bana bol bol içki " der. bizim temel
-"baaa bol bol cigara" der. Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar. 3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar.tabi aileler merakla bekliyor. önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik. Sonra İngiliz iniyor adam zil zurna sarhoş. Tabi ki sıra temele geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bir fırlıyor ağzında sigarayla:
-"Allah'ını seven baaa ateş versuuun"
Kéan aRs
09-04-2007, 12:44 PM
İskoçyalının tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış. Biri:
- Tavuk benim, yumurta da benimdir, diyor. Diğeri:
- Benim bahçem, yumurta da benimdir.
En sonunda İskoç:
- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. Yerde en kısa süre kalan yumurtayı alsın.
İngiliz de kabul ediyor. İskoç'un önce tekme atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır postallarını giyip geliyor. İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atıyor.
İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken, İskoç yumurtayı uzatıyor:
- Al senin olsun, bir yumurta için değmez.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:44 PM
Ücüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmıs. Japon;
-'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış.
Amerikalı;
-'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş.
Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş: '
-'İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'
Kéan aRs
09-04-2007, 12:44 PM
Alman,Fransız,İngiliz ve Temel Küçük bir uçakta seyahat ederlerken yardımcı pilot heyecanla gelerek
-"Bakın büyük bir sorunumuz var,uçağın motoru arızalandı ve düşüyoruz.Bu yüzden uçaktaki yükü hafifletmemiz lazım.içinizden birisi kendini feda etmek zorunda" deyince .
Herkes birbirinin yüzüne bakmaya başladı.Kısa bir sessizlikten sonra Alman gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Almanya" diyerek bağırdı ve kendini aşağı attı.
Fakat on dakika sonra yardımcı pilot gelerek aynı şeyleri söyledi.Bu sefer Fransız gururla ayağa kalktı ve
-"Çok yaşa Fransa" diyerek kendini aşağı attı.
Fakat biraz sonra yardımcı pilot gene gelerek
-"Maalesef inebilmek için son bir kişinin daha kendini feda etmesi gerekiyor" dedi.Temel ve İngiliz bir müddet birbirlerine baktılar ve Temel gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Türkiye" diye bağırdı ve İngilizi tutup aşağı attı.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:45 PM
Bir Alman bir İngiliz ve bir Türk bir trenin aynı kompartımanında yolculuk ediyorlarmış bu sırada İngiliz sıcaktan bunaldığını söyleyip camı açmış ve içeriye bir sinek girmiş İngiliz cebinden kılıcını çıkarıp sineğe vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış İngiliz övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta İngiltere'nin en ünlü kılıç kullanan insanı yazıyormuş.
Alman'da aynı bahane ile camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş Alman'da cebinden çıkardığı tabancası ile sineğe ateş etmiş sinek paramparça olmuş Alman'da övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Almanya'nın en ünlü silahşörü yazıyormuş.
Bizim Türk de camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş bizimki cebinden bıçağını çıkardığı gibi sineğe vurmuş ama sineğe bir şey olmamış İngiliz ve Alman içlerinden gülerlerken bizimkide övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta
Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi yazıyormuş.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:45 PM
Bir Amerikalı,bir Rus,ile Temel hotelde kalırken gece yarısında yangın çıkar.
Panik içinde üçü de yukarı katlara koşar,ama kurtuluş yok.Çaresizlik içinde Amerikalı, odada duran bir şemsiye bulur,"Başka şansım yok" diyerek şemsiyeyi açıp atlar.Şemsiye sağlam çıkar.Onu paraşüt gibi kullanarak Amerikalı sağ salim yere varır.
Bunu gören Rus, yandaki odada başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak o da kurtulur. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temel'i beklerken yakınlarına hızla düşen bir cisim birden bire yere çarpar.
Gidip bakarlar: Temel'miş. Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafı kırık.
Amerikalı
-"Ne oldu?" diye sorunca
Temel,
-"Şemsiyeyi bulamadım. Ama dolapta yağmurluk vardı" demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:45 PM
Iki iskocyalı kasabada bir tiyatro acmislar, fakat iskoclar malum cok cimri, kimse para vermek istemediginden her gun sifir cekiyorlarmis. Bakmislar olacak gibi degil, dusunmusler ne yapalim ne edelim diye. En sonunda birinin aklina bir fikir gelmis.Ertesi gun her tarafa ilanlar asiliyor.
"Cumartesi gunu tiyatromuza giris bedavadir."
Kasaba halki bedavayi bulmus kacirir mi. Cumartesi gununu. Tiyatro ful cekmis, bizimkiler mukemmel bir oyun sergiliyorlar. Herkes ayakta alkisliyor. Oyun bittikten sonra kasaba halki cikisa dogru yonelmis ama ne gorsunler ? Kapilar kilitli ve su yazi yaziyor :
"Cikis 10 sterlin"
Kéan aRs
09-04-2007, 12:45 PM
Bir Amerikali, bir Italyan, bir de bizim Karadenizli Temel, hep birlikte bir insaatta calisiyormus.
Hergun yemek torbalarini aciyorlar; Amerikalininkinden Hamburger, Italyalininkinden spagetti, bizim Temelinkinden de hamsi cikiyormus.
Bir gun, iki gun derken bunlar dayanamamis,yarin da ayni yemekler cikarsa hep birlikte intihar edelim diyerek,karar almislar.Ertesi gun torbalarini acmislar ki ne görsunler;
gene ayni yemekler.Hep birlikte intihar etmisler.Bunlarin hanimlari cenaze toreninde bir araya gelmis.Amerikalının esi;
-"Söyleseydi yemegi degistirirdim. İntihar etmesine gerek yoktu" diyerek agliyormus. İtalyalinin esi de;
-"Bu kadar basit bir konu icin intihar mi edilir. Söylese degistirirdim" diyerek agliyormus. Temelin karisi ise;
-"Aaaah, aaahhh, hergun yemegini kendi hazirlardı..." diyerek agliyormus.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:46 PM
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.
Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış.
-"Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da
-"Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane: Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki."
Sıra Fransız'ın valizine gelmiş; açmışlar bakmışlar 8 tane don.
-"7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız
-"Pazartesi, Salı, Çarşamba... Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş.
-"Vay be! Adamlardaki temizliğe, medeniyete bak!" demiş görevliler.
Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don.
-"Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar:
-"Neden 12 adet?"
Bizimki cevap vermiş:
-"Ocak, Şubat, Mart,.."
Kéan aRs
09-04-2007, 12:46 PM
Amerikalı bir turist bulduğu rehberiyle beraber Avustralya'yı gezmektedir. Rehber ve Amerikalı büyük bir çiftliğe gelirler. Amerikalı ileride otlayan koyunları fark ederek rehbere: <BR>-"Bunlar nedir"? diye sorar. <BR>Rehber: <BR>-"Koyun"<BR>Amerikalı: <BR>"Yapma yahu, bizde koyunlar bunların iki üç katıdır" diyerek alaylı bir biçimde güler. <BR>Biraz daha ilerlerler ve otlayan inekleri görürler. Amerikalı yine sorar: <BR>-"Bunlar nedir?" <BR>Rehber: <BR>-"İnek" diye yanıtlar. Amerikalı yine gülerek: <BR>-"Vay be bizim oralarda inekler bunların en az iki-üç katıdır". der. <BR>Bir süre daha gittikten sonra önlerinde Kangurular geçer. Amerikalı sorusunu hemen yineler: <BR>-"Peki bunlar ne?"<BR>Rehber hiç umursamadan yanıtlar:<BR>-"Çekirge"
Kéan aRs
09-04-2007, 12:46 PM
Bir Türk, bir Amerikalı ve bir alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup,
- "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine alman, sol avuç içini kulağına götürmüs ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk'e ve Amerikalıya dönüp,
- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."
demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,
- "Bana bir dakika izin verin"
demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman'ın kendisine garip garip baktığını görünce,
- "Faks geliyor da.."
Kéan aRs
09-04-2007, 12:50 PM
Bir gün Fransız,bir alman ve temel vampir olmuşlar.Gök yüzündenlermiş. bunlar yarış yapmaya karar vermişler. En kısa zamanda en çok kan emen birinci olacakmış. Fransız gitmiş. 3 dakika sonra geri dönmüş ağzının kenarında kan varmış. Temel ile Alman sormuşlar:
-Yaaa ne yaptın?
-Şu kilisedeki kızın kanını emdim.
Sonra alman gitmiş bir dakika sonra dönmüş. Ağzının kenarında kan varmış.
-Ya sen ne yaptın?
-Şuradaki değirmencinin kızının kanını emdim.
Sıra temele gelmiş. Gitmesiyle gelmesi bir olmuş. Yüzünün her tarafı kanlıymış. Ne yaptın böyle, kimin kanını emdin? Temel:
-Şuradaki direği görüyor musunuz
-Eveeett.
-Ama ben görmedim.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:51 PM
İngiliz,Alman ve Temel vampirlik yarışmasına katılırlar.İlk İngiliz gider dizine kadar kanla gelir.
-"Bu kadar kanı nerde buldun?"
İngiliz:
-"Şurdaki tavukların kanını emdim".
Alman gider beline kadar kanla döner
-"Bu kadar kanı nerde buldun?"
Alman:
-"Şurdaki ineklerin kanını emdim"
Temel gider üstü başı kanla döner.
-"Bu kadar kanı nerde buldun?"
Temel:
-"şurdaki direği görüyor musun?
sunucu:
-"evet"
Temel:
-"işte ben onu göremedim."
Kéan aRs
09-04-2007, 12:51 PM
Bir alman bir fransız bide bizim temel gizli bi örgüt tarafından yakalanırlar.ve bunlara sorulur
-ÜLKENİMİ DAHA ÇOK SEVİYOSUN YOKSA KARINIMI?
İlk önce alman'a sormuşlar alman tabii ki
-ülkemi demiş.
-tamam demişler al şu silahı içerde karın var git öldür.
alman girmiş içeri 5 dakka sonra çıkmış ne oldu demişler
-vuramadım karımı daha çok seviyomuşum demiş.
fransıza sormuşlar
fransız
-ülkemi demiş tamam al şu silahı gir odada karın var öldür demişler.fransız da öldüremeden çıkmış
-karımı daha çok seviyomuşum demiş.
sıra temele gelmiş temelde
-ülkemi seviyorum demiş al şu silahı içerde karın var git öldür demişler temel içeri girmiş
15 dakka sonra içerden TAK-TUK-ÇAT-ÇUT sesler gelmiş temel dışarı çıktığında sormuşlar
-ne oldu bu kadar kaldın demişler
temelde
-ne olacak verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı bende sandalyeyle kafasını kırdım demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:52 PM
Bir İngiliz,bir Fransız,bir de Temel bir uçakta oturuyorlarmıştı.İngiliz bir ah çekmiş ve...
-'benim anam ******ydu'demiş.Uçaktan atlamış.Fransız bir ah çekmiş
ve'
-benim anam dahil hepsi ******ydu'demiş.Uçaktan atlamış.
Temel de bir ah çekmiş ve uçaktan atlamış.Temel'i hastanede gören uçaktakiler sormuş
-'abi sen niye atladın?'Temel de...
-'o kadar ****** çocuğunun arasında duramazdım'demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:54 PM
Temel, Amerika'da bir bar'a girip bira istemiş. O anda bir Alman gelip barmeni kenara çekip kafasına bir elma koymuş ve uzaklaşarak,nişan alıp silahıyla barmenin kafasındaki elmayı tam ortasından vurmuş ve...
-"I AM RED KID" demiş.
Temel hayran kalmış.Biraz sonra aynı şeyi bir Fransız yaparak elmayı ok ile vurmuş ve...
- "I AM WILLIAM TELL" ,
bundan sonra cesaretlenen Temel dışarı çıkıp tekrar içeri girmiş ve aynı işlevi uygulayarak silahıyla ateş eden Temel barmeni alnının ortasından vurmuş adamın öldüğünü anlayan Temel,
-"I AM SORRY" demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 12:55 PM
Bir Fransız, bir İtalyan ve de klasik olarak bir Türk avrupada trenle seyahat etme kararı vermişler. Neyse trenin birinin kompartımanına girmişler. Bir de ne görsünler. Bir Japon, yanında da taş gibi bir hatun oturuyor. Bizimkiler de tam karşılarına oturmuşlar. Başlamışlar Japon'u çekiştirmeye. İtalyan
-"maymun gibi Japon taş gibi hatunu götürüyor" demiş ve
-"ben şimdi hatunu ayarlarım" demiş.
-"Önce Japon'u halletmek lazım" demiş Fransız.
İtalyan dışarı çıkarken Japon'a seslenmiş. Bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Kompartımanın kapısını İtalyan açmış, yüzü gözü kan içerisinde, bir gözü şişmiş falan filan. Bizimkiler sormuş ne oldu diye. İtalyan
-"tam herife girecektim, ne olduğunu anlamadım" demiş. Japon da gelmiş, selam vererek yerine oturmuş. İtalyan sormuş,
-"ya kardeş sen ne yaptın öyle ya", diye. Japon da
-"bizim oralarda çok kullanılan bir yöntem var demiş", onu uyguladım.
-"Ne biçim yöntem bu" diye sormuşlar. Japon da
-"Oshidonun Koshidosu" demiş. Fransız bu olaya çok kızmış.
-"Benim arkadaşıma bu yapılır mı" ulen demiş. Fransız Japon'u dışarı çağırmış. Yine bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Fransız içeri bir girmiş, yüzü gözü dağılmış, iki üç dişi kırılmış. Bizimkiler sormuş
-ne oldu diye. Fransız da
-" abi herife tam girecektim, dünyam karardı" demiş.
Japon girmiş, selam vermiş yerine oturmuş. Fransız
-" birader ne biçim bir yöntem bu yahu?" diye sormuş. Japon da
-bizim orada çok ünlü başka bir yöntem daha var demiş.
-"Moshidonun Koshidosu" demiş. Hepsi şaşırmış.
Bizim Türk içinden
-"iki tane dev gibi herif dayak yedi, ama ne etcez Türklüğe bok sürdürmücez, dayak yersek biz de yeriz" demiş.
Bizimki dışarı çıkarken Japon'a da seslenmiş. Dışarı çıkar çıkmaz
..."küüüt" diye bir ses duyulmuş.
İtalyan'la Fransız içeride şaşırmış. Bir bakmışlar Japon içeri girmiş, kafası yarılmış, yüzü gözü kan içinde. Sormuşlar
-Japon'a ne oldu diye.
Japon da hiç bir şey anlamadığını söylemiş. Hemen arkasından Türk girmiş. Japon
-"ne oldu ya, hiç bir şey anlamadım, ne yaptın" diye sormuş. Bizim Türk de
-"sizin oralarda çok kullanılan bir yöntem" demiş. Japon şaşırmış.
-"Ne bu ya" demiş. Bizimkide elindekini göstermiş:
"Toyota'nın Krikosu" ...
Kéan aRs
09-04-2007, 01:04 PM
Iskoçyalinin tavugu,Ingilizin bahçesine yumurtlamis.
Bir tanesi :
- Tavuk benim, yumurta da benimdir...
Digeri :
- Benim bahçem, yumurta da benimdir...
En sonunda Iskoç :
- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekmeatalim. Yerde en kisa süre kalan yumurtayi alsin.Ingiliz kabul eder. Iskoç un önce tekme atmasina karar verirler. Iskoç en agir postallarini giyip gelir.Iyice bir abanip Ingiliz in bacaklarinin arasina bir tekme
atar. Ingiliz yarim saat sonra ancak kalkar ve tam Iskoç a tekme atacakken Iskoç :
- Al senin olsun, bir yumurta için degmez walla...
Kéan aRs
09-04-2007, 01:15 PM
Iskoçyalinin tavugu,Ingilizin bahçesine yumurtlamis.
Bir tanesi :
- Tavuk benim, yumurta da benimdir...
Digeri :
- Benim bahçem, yumurta da benimdir...
En sonunda Iskoç :
- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekmeatalim. Yerde en kisa süre kalan yumurtayi alsin.Ingiliz kabul eder. Iskoç un önce tekme atmasina karar verirler. Iskoç en agir postallarini giyip gelir.Iyice bir abanip Ingiliz in bacaklarinin arasina bir tekme
atar. Ingiliz yarim saat sonra ancak kalkar ve tam Iskoç a tekme atacakken Iskoç :
- Al senin olsun, bir yumurta için degmez walla...
Kéan aRs
09-04-2007, 01:15 PM
Bir Alman bir Fransız birde Temel bir guzergahı hava yolu ile katetmek zorundalar..
Almanya semalarındayken Alman
-"bizim buraların patatesi cok meshurdur.. Bizde de adettir" diyip elindeki patatesi camdan aşşağı atar..
Fransadan gecerken de Fransız
-"bizim buralarında şarabı meşhurdur.. bizde de adettir" diyip şarap şişesini aşşağı fırlatır..
-Karadenizden geçtikleri sırada Temel dinamiti çıkarır.. Ateşlemek üzereyken diğerleri zıplar..
-"Napıyorsun arkadaşım delirdin mi?" dediklerinde Temelde
-bizim buralarında madeni meşhurdur kardeşim" diyerek elindeki dinamiti ateşleyip aşşağı sallar..
Aynı güzergahı karayolu ile gitmek zorunda olan adamlarımız Almanyadan geçerken yol kenarında ağlayan bir çocuk görürler.. kafası bantlıdır..Alman iner arabadan:
-Noldu evladım neden ağlıyorsun
-Amca geçen burda dikilirken kafama patates düştü kafam yarıldı ühühühü diyerek ağlar..Alman'ın kalbi sızlamaktadır..
-Ah canım kıyamam al bu parayı git kendine gazoz gofret filan al..
Fransadan geçerken yine yol kenarında ağlayan bir çocuk.. Fakat bunun kafa bantlı kol alçıda.. Fransız iner..
-Neden ağlıyorsun evladım..
-Gecen burda dikilirken üstüme şarap şişesi düştü amca canım çok acıdı..der..Suçluluk içersindeki Fransız parayı uzatır..
-Git kendine bişiler al.. ağlama lütfen..
Neyse en son durak Trabzon.. ve yol kenarında yerde tepinen bir çocuk.. Kahkaya boğulmuş gülmekten kıvranıyor..Temel iner aşağıya..
-Noldi la ne tepineysun ?
-Ahahaha amcacum geçen şu karşiki köye doğru bi osurdum havaya uçti daaaa ahahhah !!!!!!!
Kéan aRs
09-04-2007, 01:16 PM
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"
Kéan aRs
09-04-2007, 01:16 PM
Bir grup ingiliz, amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş.Geminin batacağını anlayan kaptan
hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş.Fakat kimse buna
inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. "Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş.Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee,noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur,daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı.
Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan
bir gemide olmamalılar" dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı
olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim
Kéan aRs
09-04-2007, 01:16 PM
İngiliz, alman, fransız ve temel uçakta seyahat ederken yardımı pilot gelip'uçak ın 1 moturu arızalandı birini atmamız gerek der. Bunun üzerine fransız kalkar ve
--'yaşasın fransa diyerek kendini atar.
sonra pilot tekrar gelir diğer motor da arızalandı der.Bunun üzerine alman kalkar ve
-'yaşasın almanya der ve kendini atar
pilot tekrar gelir diğer motorda arızalandı der ve temel ayağa kalkar
- Yaşasın türkiye der ve ingilizi tutar aşağıya atar.
Kéan aRs
09-04-2007, 01:16 PM
Bir gün bilim adamları bi Türk bi İngiliz ve Almanı teste tabi tutmaya karar verirler.
Test için bi odaya güzel bi kadın, kırışık bi gömlek ve ütü bırakırlar.
Bizimkiler sırayla içeri alınmaya başlamışlar.
Önce İngiliz girmiş odaya, ilk olarak güzel kadını eder sonra gömleği ütüler ve dışarı çıkıp
- "bizim orda önce ...ş sonra iş gelir"
demiş.
Alman girmiş, ütü yapmış sonra kadını güzelce etmiş dışarı çıkıp
- "bizim orda önce iş sonra ...ş"
demiş
En son Türk girmiş odaya bizimki kadını ederken kadına ütü yaptırmış, işi bitip dışarı çıkınca da söyle demiş
- "bizim orda çalışanı ederler!!!"
demiş.
Kéan aRs
09-04-2007, 01:16 PM
bir gun fransız ingiliz ve bizim temel bir meydanda toplanmıs ingilizin *iki ile suyun sıcaklıgını bulma becerisini izliyorlarmıs ingiliz getirilen kazana sokmus pipisini 1 dk sonra
-34 derece demis
fransızda aynı kazana sokmus 1-2 dk sonra
-sıcaklık 36 derece demis
temelde altta kalmamak için sokmus suyaa 1-2 saat olmus hala bisi yok ingiliz fransız alalaycı tavırla sormus ne oldu temel bulamadınmı diye temel
--ya ben bu suyun sıcaklıgınıu bulamam ama derinligini30 cm war demisss
Kéan aRs
09-04-2007, 01:16 PM
Temel birgün sokaktan geçerken 2 kisi görür. Biri ingiliz ve biride amerikali. Ingiliz parmaklarini kulagina koyar ve konusmaya baslar. Ona
- neyapiyorsun diye sorarlar ve oda derki.
-Benim elimde bir alici ve birde verici var böylece telefonda konusabiliyorum.
Amerikali ise hiç birsey yapmadan konusmaya baslar.
-Ne yapiyorsun sen diye sorarlar.
-Benim kulagimda ve dislerimde alici ve verici var der. En sonunda bizim Temel bunları gördükten sonra şaşırır ve ne yapacağını bilemez. En sonunda
..zaaaart diye ossuruverir.
-Sen ne yapiyorsun derler, ve Temel cevap verir.
-Türkiye'ye faks çekiyorum der.
Kéan aRs
09-04-2007, 01:16 PM
Tom ve George nasada iki astronot.Uzay mekiği ile ertesi gün uzaya çıkacaklar.Son olarak eve gönderilirler.Akşam olunca Tom'un canı sıkılır ve George'u telefonla arar.
-"George canım çok sıkıldı .Kasabaya gidip iki bira içelim"der.
George ise
-"Tom ,benimde canım çok sıkıldı .Fakat yarın uzaya çıkacağız.Yarın alkollü olduğumuzu anlarlarsa göndermezler "der.
Tom ise
-"sadece iki tek atarız kimse anlamaz"der.
George
-"tamam"der.
Bir barda buluşurlar.Fakat buluştukları barda Barmen bunları tanır.Bunlara içki vermez.Tom ısrar eder fakat nafile.Başka bir bara giderler.Oradaki barmende bunları tanır ve bunlara bira vermez.Birkaç bara daha gittikten sonra gece ilerler ,Tom'un canı iyice sıkılır.
-"George" der Tom.
-"hani uzay mekiğine yakıt koyarlarken kokusunu sende farkettinmi aynı viski gibi kokuyor".
George
-"bende farkettim .Ama zehirlenmeyelim"der.
Tom
-"bizde bir duble alırız"der.Ve nasaya giderler.NASA'daki görevli bunları içeri almaz .Bunlarda "sonkontrolleri yapacağız"derler ve içeri girerler.Uzay mekiği yakıtından birer duble içerler .Sabah olmadan eve dönerler.Sabah Georgenin telefonu uzun uzun çalar.Telefondaki Tom'dur.
-"George seninde karnın ağrıyormu"der George
-"evet,hemde çok fazla ağrıyor".Tom
-"öyleyse sakın osurma "der.George
-"neden "diye sorar.Tom
-"çünkü ben seni tokyodan arıyorum...
Kéan aRs
09-04-2007, 01:17 PM
Bir Alman, bir ingiliz, bir Laz barda oturmuş bir yandan içip, bir yandan karılarının aptallığı konusunda sohbet ediyorlarmış. Alman demiş ki:
- Benim karım Helga o kadar aptal ki geçen gün ucuzluk var diye marketten 300 Mark'lik et almış, halbuki bir buzdolabımız bile yok!
İngiliz gülmüş:
- O da birşey mi? demis,
- Benim karım Elizabeth daha da aptal. Babası çok zengindir, geçen hafta kendisine 6000 Pound'a araba aldırdı, ama kullanmayı bilmez.
Laz atlamış.
- Ula uşaklar, siz ne diyorsunuz. demiş,
- Benim karım Fadime hepsinden aptal. Bodrum'a iki haftalık tatile gidiyor. Dün bavulunu yaparken gördüm, 400 tane prezarvatif almış, halbuki çükü bile yok!
Kéan aRs
09-04-2007, 01:18 PM
Ülkeler arası bir yarışma yapılacakmış.Türkiye'den de Temel yarışmaya katılmış. Yarışmanın konusu, her yarışmacıya 1 adet müshil hapı verilecek ve 70 katlı gökdeleni altına yapmadan çıkıp tekrar aşağıya inen yarışmacı yarışmanın birincisi ilan edilecekmiş. Önce Fransız çıkmıs ve inmiş; ardından yarışma jürisi kontrol etmiş 20. katta dayanamamış yapmış. İngilize sıra gelmıs o da 35. katta, Amerikalı, 40. katta derken en son sıra Temel'e gelmiş. Temel ben 2 tane istiyorum demiş. Jüri nasıl olur tüm ülke yarışmacıları 1 tane ile dayanamadı sen nasıl becereceksin? Siz verin demiş ve 2 müshil ilacını da içmiş. Gökdelenin 35. katında yeni doğmuş bir bebek 70. katında da bir sarhoş varmış. Temel hapları içip çıkmaya başlamış 35. kata geldiğinde sıkışmış yeni doğmuş bebeğin kundağını açıp içine yapmış. 70. kata geldiğinde yine sıkışmış sarhoşun pantolonunu indirip pantolonun içine yapmış ve aşağıya inmiş. Jüri 70 katı gezmiş ve hiçbir şey yok şaşırmışlar, yarışmanın birincisi ilan edilmiş. Ertesi gün televizyonda şok şok şok 3 kilo bebek 5 kilo yaptı.bir sarhoş iç donuna yapmadan pantolonuna yapmayı becerdi.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.