Shekil
08-29-2007, 08:07 PM
Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD) Başkanı Rint Akyüz, Danıştay 13. Dairesi’nin; Bakanlar Kurulu’nun “2006-2007 pazarlama yılında nişasta kökenli şekerler için ayrılan kotanın, sakaroz kökenli şekerler için ayrılan kota ile ilgilendirmeksizin (yüzde 50) artırılmasının” iptaline ilişkin davada yürütmeyi durdurma kararı vermesini “Danıştay’ın kararıyla, sanayimizin uzun vadeli planlar ve üretim yapması engellenerek, ekonomiye olan güvenimiz zedelenmekte” dedi.
EKONOMİK KARAR
Konuyla ilgili bir basın toplantısı yapan Akyüz, konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında, sanayilerinin 4634 sayılı Şeker Kanunu kapsamında bulunduğunu, bu kapsamda Bakanlar Kurulu’nun kotalarını yüzde 50 artırma ve eksiltme yetkisi olduğunu belirtirken, “Kanun devreye girdiği 2001’den beri her sene Bakanlar Kurulu yetkisini yüzde 50 artırarak kullanmış. Kullanmasının sebebi de var çünkü arz ve talep dengesinde boşluk var” yorumunu yaptı. Rint Akyüz, Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararının “ekonomik” bir karar olduğunu, halbuki yargının ekonomik karar vermemesi gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi: “Danıştay’ın kararıyla, sanayimizin uzun vadeli planlar ve üretim yapması engellenerek, ekonomiye olan güvenimiz zedelenmektedir. Biz, yatırım yapabilir halde değiliz artık. Yaptığımız yatırımın başına gelenleri gördük. Bundan sonraki yatırımlarımızın ne olacağı konusunda maalesef bir güven eksikliğimiz var. Bizim kendi sanayimize ve devletimize güvenmemiz lazım.”
EKONOMİK KARAR
Konuyla ilgili bir basın toplantısı yapan Akyüz, konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında, sanayilerinin 4634 sayılı Şeker Kanunu kapsamında bulunduğunu, bu kapsamda Bakanlar Kurulu’nun kotalarını yüzde 50 artırma ve eksiltme yetkisi olduğunu belirtirken, “Kanun devreye girdiği 2001’den beri her sene Bakanlar Kurulu yetkisini yüzde 50 artırarak kullanmış. Kullanmasının sebebi de var çünkü arz ve talep dengesinde boşluk var” yorumunu yaptı. Rint Akyüz, Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararının “ekonomik” bir karar olduğunu, halbuki yargının ekonomik karar vermemesi gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi: “Danıştay’ın kararıyla, sanayimizin uzun vadeli planlar ve üretim yapması engellenerek, ekonomiye olan güvenimiz zedelenmektedir. Biz, yatırım yapabilir halde değiliz artık. Yaptığımız yatırımın başına gelenleri gördük. Bundan sonraki yatırımlarımızın ne olacağı konusunda maalesef bir güven eksikliğimiz var. Bizim kendi sanayimize ve devletimize güvenmemiz lazım.”