вσυя∂¢αη
09-14-2007, 10:02 PM
14 Eylül 2007 Cuma
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ilk yurt gezisi için Güneydoğu Anadolu bölgesini seçti.
Bu harika bir seçimdir:
Demek ki, Güneydoğu Anadolu"da Cumhurbaşkanı tarafından özel önem verildiği gösterilecek bir vaziyet söz konusudur!
Cumhurbaşkanı Gül, özel durumun farkındadır.
Özel ilgi gösterilecektir!
Eski cumhurbaşkanı ve başbakan Süleyman Demirel de 1991"de seçimi kazanınca ilk bakanlar kurulu toplantısı için Diyarbakır"ı seçmişti. Orada hayli kalın bir demeç vermişti:
-Kürt realitesini tanıyoruz!
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz da Kürtlere verdiği önemi göstermek için şöyle demişti:
-Avrupa Birliği"nin yolu Diyarbakır"dan geçer!
Diyarbakır siyasetin yol geçen hanı haline geldiğinden Başbakan Recep Tayip Erdoğan da oradan geçti:
-Kürt meselesi benim meselemdir!
Şimdi dönüp DTP"lilere diyor ki:
-Kürt meselesi senin meselendir!
Aslında Kürtlerle ilgili olarak çok şey yapılıyor, ama kamuoyu tarafından yetirince bilinmiyor.
12 Eylül günü Diyarbakır'daydık... Belediye Başkanı Osman Baydemir “neşeli” anekdotlar anlattı. Kendisi bir süredir yılbaşı ve bayramlarda Türkçe, İngilizce ve Kürtçe kutlama mesajları yazılı kartlar yolluyor.
Resmi makamlara yolladıkları geri geliyor. Sadece Savcılıkta ki iade edilmiyor. Baydemir gelişmeden mutlu olarak diyor ki:
-Hukukçular başka oluyor!
Aradan bir süre geçiyor, Başkan savcılığa davet ediliyor. Savcıda kalan kutlama kartı, yeni açılan soruşturma dosyası için suç kanıtını olarak ayrılmış!!!
1926 tarihli unutulmuş bir kanunda yabancı harflerin kullanılması yasaklanıyor. Baydemir, savcıya diyor ki:
-Bu kanunlar değişiyor, Adalet Bakanlığı sitesinde değişiklikler yer alıyor.
-Biliyorum tabii ki.
-Siteye girebiliyor musun?
-Elbette.
-Nasıl?
-www.adaletbakanligi.gov.tr yazınca site açılıyor.
Baydemir o zaman öşlye diyor:
-Ben bir tane W kullandım dava açıyorsun, sen her gün üç tane W kullanıyorsun kendin için ne yapacaksın?
Savcı Baydemir"e “uğraşılmaz seninle” diyerek dosyanın kapağını kapatıyor.
Oysa bir de “Kürtçe serbest bırakıldı” şeklinde yeni uyum yasaları falan filan çıktı… Tabii bunlar falan filan…
Bölgedeki “esas Kürt realitesi” bambaşka…
Cumhurbaşkanı Gül"ün ilk ziyaretini bölgeye yapmasından “Kürtler başımızın tacıdır” anlamı çıkartılabilir.
Ancak eski defterleri karıştırıp yeni uygulamalara bakınca şöyle denebilir:
-Herkesin realitesi kendine!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ilk yurt gezisi için Güneydoğu Anadolu bölgesini seçti.
Bu harika bir seçimdir:
Demek ki, Güneydoğu Anadolu"da Cumhurbaşkanı tarafından özel önem verildiği gösterilecek bir vaziyet söz konusudur!
Cumhurbaşkanı Gül, özel durumun farkındadır.
Özel ilgi gösterilecektir!
Eski cumhurbaşkanı ve başbakan Süleyman Demirel de 1991"de seçimi kazanınca ilk bakanlar kurulu toplantısı için Diyarbakır"ı seçmişti. Orada hayli kalın bir demeç vermişti:
-Kürt realitesini tanıyoruz!
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz da Kürtlere verdiği önemi göstermek için şöyle demişti:
-Avrupa Birliği"nin yolu Diyarbakır"dan geçer!
Diyarbakır siyasetin yol geçen hanı haline geldiğinden Başbakan Recep Tayip Erdoğan da oradan geçti:
-Kürt meselesi benim meselemdir!
Şimdi dönüp DTP"lilere diyor ki:
-Kürt meselesi senin meselendir!
Aslında Kürtlerle ilgili olarak çok şey yapılıyor, ama kamuoyu tarafından yetirince bilinmiyor.
12 Eylül günü Diyarbakır'daydık... Belediye Başkanı Osman Baydemir “neşeli” anekdotlar anlattı. Kendisi bir süredir yılbaşı ve bayramlarda Türkçe, İngilizce ve Kürtçe kutlama mesajları yazılı kartlar yolluyor.
Resmi makamlara yolladıkları geri geliyor. Sadece Savcılıkta ki iade edilmiyor. Baydemir gelişmeden mutlu olarak diyor ki:
-Hukukçular başka oluyor!
Aradan bir süre geçiyor, Başkan savcılığa davet ediliyor. Savcıda kalan kutlama kartı, yeni açılan soruşturma dosyası için suç kanıtını olarak ayrılmış!!!
1926 tarihli unutulmuş bir kanunda yabancı harflerin kullanılması yasaklanıyor. Baydemir, savcıya diyor ki:
-Bu kanunlar değişiyor, Adalet Bakanlığı sitesinde değişiklikler yer alıyor.
-Biliyorum tabii ki.
-Siteye girebiliyor musun?
-Elbette.
-Nasıl?
-www.adaletbakanligi.gov.tr yazınca site açılıyor.
Baydemir o zaman öşlye diyor:
-Ben bir tane W kullandım dava açıyorsun, sen her gün üç tane W kullanıyorsun kendin için ne yapacaksın?
Savcı Baydemir"e “uğraşılmaz seninle” diyerek dosyanın kapağını kapatıyor.
Oysa bir de “Kürtçe serbest bırakıldı” şeklinde yeni uyum yasaları falan filan çıktı… Tabii bunlar falan filan…
Bölgedeki “esas Kürt realitesi” bambaşka…
Cumhurbaşkanı Gül"ün ilk ziyaretini bölgeye yapmasından “Kürtler başımızın tacıdır” anlamı çıkartılabilir.
Ancak eski defterleri karıştırıp yeni uygulamalara bakınca şöyle denebilir:
-Herkesin realitesi kendine!