mystical_waynak
09-17-2007, 06:04 PM
Genç adam, işe giderken her gün yolunun üstündeki güllerle dolu bahçeye bakmadan geçemezdi.Her sabah o rengarenk güller içini neşeyle, sevinçle dolduruyordu.Günler geçtikçe güllere bakan gözleri, bahçedeki eve takılmaya başladı.Her geçişinde güllere ve belli belirsiz görünüp kaybolan geç kıza bakmadan edemiyordu.Bir sabah her zamankinden daha erken çıktı.Bahçenin önüne geldiğinde yüreğinin titrediğini, içinin ürperdiğini hissetti; her gün tül perdesinin ardında gördüğü kız, bahçede gülleri suluyordu.Güzel kız, genç adamı görünce yüzü kızararak içeri kaçtı.Genç kızın hayali gözlerinden kaybolmasın diye gayret eder gibi gözlerini sabit bir halde bir güle dikerek öylece kalakaldı.Gördüğü güzelliğin etkisinde kalıp, sevdalandığını düşünüyordu.Genç adam artık her gün bir öncesine kadar biraz daha erken geçiyordu, kızı tekrar görürüm umuduyla.Fakat tülden gerisini göremiyor, kahroluyordu.Genç kız da her sabah heyecanla tüller arkasına geçiyor, genç adamın gelmesini bekliyordu.
Bir gün genç adam bahçenin önünden geçmedi.Genç kız gün boyunca boşuna bekledi.Ertesi gün, daha ertesi gün yine boşuna bekledi, genç adam gelmedi.
Genç kızın yüzüne hüzün doluyordu.Başka bir gün, gene umutsuz gözlerle yola bakarken bir grup insanın omuzlarında tabutla geçtiklerini gördü genç kız.
Aklından geçen korkunç düşünden tüm vücudunun titrediğini hissetti, yüreği sıkıştı, yoksa genç adam ölmüş müydü!..
Genç kız yine her gün tüllerin arkasına geçiyor, boş gözlerle dışarıya bakıyordu.Yüzü de, artık bakmadığı, sulamadığı gülleri gibi soluyordu.Genç adam yine bir gün geçti bahçenin önünde.Bir aydır yattığı hastaneden sonunda çıkmış, ilk iş olarakta güllü bahçenin önüne gelmişti.Ama ümit içinde geldiği kapının önünde gülen yüzü asıldı; bahçedeki güller solmuş, pencere kara perdelerle sımsıkı kapatılmıştı.
Genç adam yolda oynayan çocuklara sordu; ''Bu evde kimse yaşamıyor mu?''Bir çocuk; ''İhtiyar bir kadın yaşıyor.'' dedi.
Genç adam cevabını duymaktan korkacasına başka bir soru sordu;''Burda yaşayan genç kız ne oldu?''Çocuklardan biri atıldı; ''O öldü''dedi, genç adamın yana doğru düşen kollarını, yaşaran gözlerini görmeden başka bir çocuk atıldı, ''Verem olmuş, dün öldü''.
Yıllar sonraydı, kıüçük bir çocuk annesiyle babasının yanına koştu, güller arasında, sallanan sandalyede oturan ihtiyar adamı göstererek bağırdı; ''Dedem gülüyor, dedem gülüyor baba!..
''Koşarak ihtiyarın yanına gittiler, gülerken hiç görmedikleri yüzüne baktılar.Elinde bir gül olan ihtiyar adamın yüzüne, gerçekten bir gülümseme yayılmıştı; biten bir hasreti seviniyormuş gibi.Yıllardır görmediği birine kavuşuyormuş gibi mutlu bir gülümseyişti bu.
FAKAT GÖZLERİ KAPALIYDI.
Bir gün genç adam bahçenin önünden geçmedi.Genç kız gün boyunca boşuna bekledi.Ertesi gün, daha ertesi gün yine boşuna bekledi, genç adam gelmedi.
Genç kızın yüzüne hüzün doluyordu.Başka bir gün, gene umutsuz gözlerle yola bakarken bir grup insanın omuzlarında tabutla geçtiklerini gördü genç kız.
Aklından geçen korkunç düşünden tüm vücudunun titrediğini hissetti, yüreği sıkıştı, yoksa genç adam ölmüş müydü!..
Genç kız yine her gün tüllerin arkasına geçiyor, boş gözlerle dışarıya bakıyordu.Yüzü de, artık bakmadığı, sulamadığı gülleri gibi soluyordu.Genç adam yine bir gün geçti bahçenin önünde.Bir aydır yattığı hastaneden sonunda çıkmış, ilk iş olarakta güllü bahçenin önüne gelmişti.Ama ümit içinde geldiği kapının önünde gülen yüzü asıldı; bahçedeki güller solmuş, pencere kara perdelerle sımsıkı kapatılmıştı.
Genç adam yolda oynayan çocuklara sordu; ''Bu evde kimse yaşamıyor mu?''Bir çocuk; ''İhtiyar bir kadın yaşıyor.'' dedi.
Genç adam cevabını duymaktan korkacasına başka bir soru sordu;''Burda yaşayan genç kız ne oldu?''Çocuklardan biri atıldı; ''O öldü''dedi, genç adamın yana doğru düşen kollarını, yaşaran gözlerini görmeden başka bir çocuk atıldı, ''Verem olmuş, dün öldü''.
Yıllar sonraydı, kıüçük bir çocuk annesiyle babasının yanına koştu, güller arasında, sallanan sandalyede oturan ihtiyar adamı göstererek bağırdı; ''Dedem gülüyor, dedem gülüyor baba!..
''Koşarak ihtiyarın yanına gittiler, gülerken hiç görmedikleri yüzüne baktılar.Elinde bir gül olan ihtiyar adamın yüzüne, gerçekten bir gülümseme yayılmıştı; biten bir hasreti seviniyormuş gibi.Yıllardır görmediği birine kavuşuyormuş gibi mutlu bir gülümseyişti bu.
FAKAT GÖZLERİ KAPALIYDI.