PDA

Tam Sürümü Görüntüle : fıkralara devamm


Sayfa : 1 2 3 [4] 5 6 7 8 9 10 11 12

[мα∂ℓιηє]
10-04-2007, 11:33 AM
Kola Makinesi
Temel ile Dursun Amerikaya gitmişler.
Hava alanında Dursun çantalarla ilgilenirken Temel de etrafı geziniyormuş.
Bakmış bir kola makinası, başlamış para atmaya.
Bu sırada işi biten Dursun bi bakmış ki Temel kola makinesine para atıp kola alıyor. Etrafında yüzlerce kola kutusu. Hemen koşmuş yanına.
"Na'pıyosun!!" demeye kalmamış, Temel basmış cevabı:
-"Karışma bugün şansım çok iyi."

[мα∂ℓιηє]
10-04-2007, 11:34 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Dahi Laz
Dünya Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik
profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün
çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu
sormuş.
Fransız profesör baslamış anlatmaya:
-"Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz
et kadar saglıklı oldu" demiş.
Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre,
Jüri başkanı:
-"Sizin çalışmanız nedir?" diye sormuş.
Laz profesör anlatmış:
-"Karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birleştirdim!"
Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre :
-"Bu çalışma ne işe yarar?" diye sormuş.
Laz profesör:
-Şu işe yarar. Karpuzu kesiyorsun, çekirdekleri kaçıyor.

[мα∂ℓιηє]
10-04-2007, 11:34 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Yazık
Temel satılık papağanları inceliyormuş.
En pahalğ papağanın önünde durmuş:
-Abi bunlar nece konuşuyor?
-İngilizce, Fransızca, Almanca
-Kaç paradır.
-On milyon
-Lazca biliyomu?
-Bilmiiyo
Temel papağanın burnunu okşamış:
-Bu burunla yazık!.

[мα∂ℓιηє]
10-04-2007, 11:34 AM
Ahır
Temel Trabzon'dan İstanbul'a gelir ve ev aramaya başlar. İstanbul kazan Temel kepçe günlerce dolaşır ve en sonunda bir kiralık daire bulur. Evin sahibine dairenin kirasını sorar. Adam:
-650.000.000 TL der.
-Temel de "salakmısın sen 2 oda 1 salon ev 650.000.000 TL olur mu?"
Temel biraz düşünür ve der ki "peki bu evin ahırı var mı?"
-Ahırı ne yapacaksın?
-Bu evi alacak inek nerede yatacak

[мα∂ℓιηє]
10-04-2007, 11:34 AM
Helikopter
İlk defa helikopter gören Temel, Dursun'a sormuş:
- Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş:
-Haçan, bu olsa olsa bin yaşinda bir sinekdur.

GhencThurk
10-04-2007, 12:05 PM
fıkraların güzel madline saol..

GhencThurk
10-04-2007, 12:10 PM
Sihirli SandaletBir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkânın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş, girmişler.
- Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sex te çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş,
-"Sandaletleri ters giydin lan!..."

GhencThurk
10-04-2007, 12:11 PM
Bu Değil
Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.
- Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır.
- İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.
- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu....

GhencThurk
10-04-2007, 12:11 PM
Jim ile Mary
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye. “

GhencThurk
10-04-2007, 12:12 PM
Emzik
Erkek: Tanrım, Kadınları niye bu kadar güzel yarattın?
-Tanrı cevaplamış:'Aşık olasınız 'diye...
-Erkek:Peki niye bazen aptal oluyorlar?
-Tanrı:Onlar da size aşık olabilsinler diye....

GhencThurk
10-04-2007, 12:12 PM
Temelin babası nasıl öldü?
Temel'in babası vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: Nasıl oldu? Cevap: 30.kattan aşağıya düştü... Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş... Temel: Yok yok öyle ölmedi... tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi... Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman. Temel: Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına... Adam: Demek çatıya çarpıp öldü. Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti... Adam: Deme ya! Çarpıldı o zaman... Temel: Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı. Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık... Temel: Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye... Adam: Orda mı öldü? Temel: Yooo... Ordanda yine kasaba... En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu: Ulan nasıl öldü bu adam? Temel: "Baktık durmuyo... Vurduk!"

GhencThurk
10-04-2007, 12:13 PM
Hesabı O Ödesin
Temel, karısı Fadime'yi bademcik ameliyatı yaptırmıştı. Hastaneden taburcu edilirken, doktor Temel'e bazı tavsiyelerde bulunur ve son olarak der ki:
- Aslında bu ameliyat gecikmiş, daha çocukken yapılmalıydı.
Temel hemen söze girer:
- O zaman faturayi kayinbabama gönder de, hasabini o ödesun!

GhencThurk
10-04-2007, 12:13 PM
Uçan İnekler
Temel ve Dursun bir ağacın altında oturuyorlar; birden üstlerinden kocaman şeyler geçmeye başlıyor. Dursun bir bakıyor inekler uçuşuyor havada, yanlış gördüğünü zannedip bir daha bakıyor... Fakat aynı şey gerçekten inekler uçuyor.
Bunu heyecanla Temel'e söylüyor dürterek. Ama Temel oralı bile değil, gayet sakin :
-Herhalde yuvaları buralarda biryerdedir.

GhencThurk
10-04-2007, 12:13 PM
Doping
Temel sporcu, 100 metre engelli koşuda yarışıyor. İlla ki birinci olacağım deyip doping yapmış. Fakat yarışmada sonuncu gelmiş. Neden böyle olduğunu sorduklarında da :
- Doping yaptığımı anlamasunlar diye sonuncu celdum ula...

GhencThurk
10-04-2007, 12:14 PM
Ambulans Şoförü Temel
Temel Ambulans şoförü olmuş.
Bir gün bir otobüs kazası çağrısı alırlar ve hemen olay yerine giderler.
Gittiklerinde gördükleri manzara çok kötü. Her tarafta yaralılar, ölüler...
Feryatlar filan yeri göğü inletiyor..
Fakat adamcağızın biri hepsinden fazla bağırıyor, inliyor. Temel de adamın
yanına gidiyor ve bakıyor adamın iki bacağı birden kırılmış.
Basıyor fırçayı :
- Ula uşağum ayuptur bu senin yaptuğun. Şunun şurasında iki bacağın kırılmış sadece. Bak orda insanlar ölmüşler hiç ses ediyler mi?

GhencThurk
10-04-2007, 12:14 PM
98 dünyakupasını FRANSA milli takımının kanzandığını gören Fatih Terim hemen ilk uçakla fransaya fransanın hocasından taktik almaya gider.Fatih hoca,fransanın hocasına

"ya hocam sız nasıl şampiyon oldunuz özel bir yöntem mi kullanıyosunuz" der. Bunun üzerine fransa milli takımını hocası

"Yo hayır.Ben sadece futbolcularıma zeka testi uyguluyorum.Bakın" der ve Fransa milli takımında forma giyen Zidane ı yanına çağırır ve şöyle der "Zidane senin ananın babanın çocuğu ama kardeşin değil, kim bu?" der.

Zidane da "Benim, hocam"der.

Fatih Terim de aynı şeyi kendi futbolcularında uygalaya karar verir ve Istanbula geri dönüp Hakan Şükürü yanına çağırır ve

"Hakan senin ananın babanın oğlu ama kardeşin değil,kim bu?" der, Hakan da

"Hihi bi dakka hocam gidip bi Hagi ye sorayım hihi" der. Hagi ye gidip

"Hagi senin ananın babanın oğlu ama kardeşin deil,Kim bu?" der Hagi de

"benim tabiki" der. Bunun üzerine Hakan şükür Fatih hocaya döner ve "Hagiymiş hocam" der..

Fatih terimde"Saçmalama oglum ne hagi si.. Zidane" der..

GhencThurk
10-04-2007, 12:14 PM
Bir gün Real Madrid, Fenerbahçe'yle maç yapmak için Istanbul'a gelecekmiş. Binmişler uçağa, Real Madrid'li oyuncular çok üzgün. Zidane kaptan olarak sormuş tabi
- Ne o çocuklar yüzünüzden düşen bin parça?
Raul demiş ki:
- Ya abi fenerle oynamayı hiç istemiyoz.
Stata gelmişler. Hala millet surat yapıyor. Zidane arkadaşlarina;
- Siz gidin İstanbul'u gezin, ben Fenerbahçe'yle tek basima maç yaparım. demiş.
Bunu duyan arkadaşlari sevinçten havalara uçmuşlar. Hemen dalmışlar İstanbul *******ine. Maç başlamış. Devre arası Real Madrid'li futbolcular stata gelmişler ve skorboarda bakmislar Real Madrid 1:0 önde. Demişler bi Laila yapalım gelelim bari. Maçın sonunda geri gelmişler. Bi bakmışlar skor 1:1. Gitmişler soyunma odasına Zidane'yi kutlamaya, ancak Zidane almış başını iki elinin arasına ağlıyor.
- Niye ağlıyorsun, sen bütün takıma karşı tek başına oynadın ve maç berabere bitti. Bu mükemmel bi şey.
Zidane cevap vermiş;
- Eğer maçın 60. dakikasında kırmızı kart görmeseydim, farka gidecektim. Ben ona üzülüyorum.

GhencThurk
10-04-2007, 12:15 PM
Hagi basarilar ile dolu bir yasamin ardindan gunahlari icin cehennemde cezasini cektikten sonra cennete gitmis.
Cennette Tanri Hagi'ye etrafi gezdirmis ve sonunda kucuk, sirin bahcesinde soluk renkte bir Galatasaray bayragi olan bir eve gelmisler
Tanri Hagi'ye; "Bu ev senin, degerini bil. Burada oyle herkese ev vermeyiz" demis
Hagi evin merdivenlerinden ikinci kata cikarken biraz ileride devasa bir bahcenin ortasinda, altinlarla suslenmis mermerli bir yolu olan, cok satafatli, koskoca bir saray gormus. Saraydaki balkonlarda ve bahcenin her yerinde de sari lacivert bayraklar ve Fenerbahçe armalari varmis.
Hagi Tanri'ya: "Ben de cok basarili bir sporcu idim. Galatasarayda kac sampiyonluk yasadim sakat sakat oynadim fedakarlik yaptim,hep basariliydim,milli takiminda vazgecilmeziydim, demis. Neden benim evim Rustu'nunku gibi degil?" demis.
Tanri da gulmus ve cevap vermis
"O ev Rustu'nun degil, Rustu hala yasiyor. O ev benim"

GhencThurk
10-04-2007, 12:15 PM
Takımın bütün futbolcuları kadının peşindeydiler. Kadın kaleciden başlayıp, sağbek solbek derken santrfora kadar ulaşır. Klubün kutlama gecesinde ise solaçığın kolunda gelir.

Bu işe şaşıran idarecilerden biri santrforu bir köşeye çekerek sorar: - Yakın zamana kadar, bu kadının gözdesi sen değil miydin?

Santrfor cevap verir: - Evet, efendim öyle idi, ama finallerde elendik.

GhencThurk
10-04-2007, 12:15 PM
trabzonsporlu iki taraftar trabzonun hiçbir maçını kaçırmazlarmış.

ogün de fener trabzon maçı oynanırmış ve bu iki taraftardan biri maç sırasında hastalanır ve doktora gider doktor buna iki gün içinde ölüceksin der bunun üzerine ölecek kişi arkadaşına bari ben ölmeden son bi isteğimi yerine getir der öbür adam isteğini söyle der oda şöyle buyurur ben trabzonsporu bırakıp fenerbahçeli oldum der bunun üzwerine adam hasta adamı boğmaya başlar ve derki neden böyle döneklik yapıyorsun der oda bir trabzonlu ölene kadar bir fenerli ölsün daha iyi ve adam hastayı kendisi öldürür

GhencThurk
10-04-2007, 12:15 PM
Futbolcuyu bir kadınla aynı evde basarlar. Futbolcu daha pantolonunu giymeye fırsat bulmadan karşısında gazetecileri görür. Gazetecilerden biri sorar: - Bir şey söylemek istiyor musun?

- İstiyorum. Biliyorsunuz herkes eskiden beri Türk futbolundaki altyapı eksikliğinden bahseder durur. Görüyorsunuz altyapıda hiçbir sorun yok.

GhencThurk
10-04-2007, 12:15 PM
Temelle dursun bi gün sinamaya giderler

filmde bir at yarisi sahnesi vardir ve temel dursuna sorar

-İddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur.

dursun;

-Oldi benda 2. ata oynayrum

iddayi temel kazanir ve temel dursunun 5 milyonunu alir

ertesi gun temel dursunu arar

-Dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmistum vicdanum rahat etmedi onun icun aradum.

Dursun:

-Benda seyretum.

Temel:

-O zaman niye 2. ata oynadu?

Dursun:

-Süpriz oynadum daa

GhencThurk
10-04-2007, 12:16 PM
Ilkokul 3. 4. 5 sinif ogrencileri iki bayan ogretmenleri esliginde derslerinde yer alan "Atlarin ve yarislarin kasabalarin
ekonomisine katkilarini yerinde gozlemlemek konusuyla" at
yarisina gitmisler..

Bir muddet sonra da cocuklarin tuvalet ihtiyaclarini karsilamak
icin toplu olarak tuvaleti ziyaret etmisler.. Bir ogretmen kizlarin,
diger ogretmen erkeklerin kapisinda beklerken erkek ogrencilerin
kucuk boylarindan dolayi "Pisuvara yetisememe" sorunu nedeniyle onlara mecburen yardim etme durumu ortaya cikmis..

Cocuklar fermuarlarini aciyor, ogretmenleri onlari kucagina aliyor,
ustlerini islatmamalari icin pipilerini tutup cislerini yaptiriyormus.. Teker teker yaptirdiktan sonra aralarindan bir tanesi hayli agir ve pipisi kocaman olmasi sebebiyle bayan ogretmenin dikkatini cekmis..

"Sen 5. sinif olmalisin" demis ogretmen cisini bitiren cocugun pipisini sallarken.. "Hayir efendim" diye cevap gelmis.
"Ben ltinci yaristaki "Gumus Ok'un Jokeyi'yim. Tesekkurler!.."

GhencThurk
10-04-2007, 12:16 PM
Bir BJK'lı, bir Fener´li ve GS´lı Arabistan'da yasak olmasına
rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar. Mahkemeye çıkarılırlar.
Karar İDAM!

İtiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün
bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine
20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır.

GS'li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der.
10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.

Uyanık Bjk´li bunu görünce: "Sırtıma iki yastık bağlayın" der.
Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanmaz.

Sıra FB'liya gelince Prens Hazretleri:
"Bak Fb'li sana acıdım. Bu yıl ligde durumunuz kötü, teknik direktörlerden çektiniz vs. vs... Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum" der...

FB'li: "O zaman bana 40 kırbaç vurulsun" der.
Herkes şaşkına döner.
Prens Hazretleri: "Peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar...

FB'lı pis pis sırıtarak: "GS'liyi sırtıma bağlayın"

GhencThurk
10-04-2007, 12:18 PM
Deneyin böylesi harikaaahttp://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif

Deney yapmak için bütün hayvanları dişisi erkeğiyle bi gemiye toplayan bilim adamı, yolda bütün erkek hayvanların dişilerle çiftleştiğini gemide nüfus çoğalması olduğunu görür.. Bunu engellemek için bütün hayvanları bir araya toplar ve konuşmaya başlar;
- ''Yolda gördüm'ki bütün erkekler dişilerle çiftleşiyor gemide gitgide çoğalıyoruz. Bunu önlemek için bütün erkek hayvanların şeyini kesip karşılığında makbuz vereceğim. Limana geldiğimizde erkek hayvanlar makbuzunu geri verecek şeyini geri alacak''. demiş.
Ve adam aynen dediğini uygular. Ertesi gün erkek kanaryanın kendisine bişi yapamayacağını bilen dişi kanarya erkek kanaryanın karşısına geçim onu tahrik etmeye başlar.
- ''Sen erkek diiilsin senin şeyin bile yok!''.
Diye erkek kanaryayı sinirden deli eder. Erkek kanarya hırsından kahrolarak bir haftayı geçirir. Bir hafta sonra dişi bi bakar ki erkek kanarya kahkahalarla gülüyor sevinçten zıp zıp zıplıyor;
- ''Hayrola şeyini kaybedince aklını'da kaybettin galiba'' der.
Erkek kanarya zıplamaya devam eder;
- ''Liman'a inelim göreceksin''..
dişi kanarya şaşırır;
- ''Limana inince ne olacak'ki''.
Erkek kanarya kahkahayı basar;
- ''Eşşeğin makbuzunu çaldım''.

GhencThurk
10-04-2007, 12:18 PM
Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip,
- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş.
Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul
müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:
- "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya,
- Iki kere iki?
- Ali hemen "Dört" demiş,
- "Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen
-"Yetmis iki" demis,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen
-"Dört" demis.
Bu sirada Aysel hocada
- "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus:
- "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis
-"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,
-"Üçe koyalım hocam" diyecekken
Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş,
-"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"

GhencThurk
10-04-2007, 12:18 PM
Küçük Murat okuldan eve gelir ve üzgün bir şekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der. Babası hemen sorar, "Nasıl becerdin peki bunu?" Murat anlatmaya başlar, "Öğretmen 3x2 kaç eder? diye sordu, ben de 6 dedim".

Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der.

Ali anlatmaya devam eder, "Sonra da "2x3 kaç eder?" diye sordu". Babası alaycı bir tavırla bakarak, "Has s.kt.r, ne farkı var ki ?" der.

Ali de kafasıyla onaylayarak,

"Ben de öğretmene aynı senin dediğini söyledim işte"...

GhencThurk
10-04-2007, 12:18 PM
Ayağa Kalksın



Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç

bir çağrıda bulunmuş:

- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...

Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:

- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?

- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...

GhencThurk
10-04-2007, 12:18 PM
Reklam yapma

Genç ve güzel sekreter son günlerde iyice açık saçık giyinmeye başlamış. Özellikle yürüdüğü zaman ortaya çıkan görüntü genç patronun aklını çelecek duruma gelmiş. Bir gün yine bu ortam oluşunca kapıyı kilitlemiş ve sekretere karşısındaki koltuğa oturmasını söylemiş.
Sekreter koltuğa bir oturmuş'ki, genç patronun gözleri yuvasından oynamiş. Sekreterin dizlerinin üzerine elini koyarak sormuş;
- ''Bu satılık'mı?''.
Sekreter bir tokat indirmiş ve buz gibi öfke dolu bir sesle;
- ''Elbette, hayır siz beni ne sanıyorsunuz?''.
Patron hiç istifini bozmamış;
- ''Eğer satmayı düşünmüyorsan reklamını'da yapma''...

GhencThurk
10-04-2007, 12:23 PM
Bir kayın validenin üç damadı varmış. Birgün bunlar tatile denize gitmişler. Kayınvalide "bakayım damatlarım beni ne kadar seviyor" deyip atlamış denize ve boğulma taklidi yapmaya başlamış. "Büyük damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni" demiş. Büyük damatta hemen kurtarmış . Ertesi sabah büyük damadın kapısında bi reno laguna üzerinde de bir not "sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden". Ertesi gün ortanca damadı denemiş aynı şekilde oda hayatını kurtarmış onunda kapısında bi reno safrane ve üzerinde bi not: "sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden". Sıra küçük damadı denemeye gelmiş. Ertesi gün yine denize girmiş. "Damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni" demiş. Küçük damat "banane boğulursan boğul demiş. Kadında oracıkta boğulup ölmüş. Ertesi gün küçük damadın kapısının önünde bi ferrari üzerinde de bi not "Sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınpederin."

GhencThurk
10-04-2007, 12:23 PM
Dünya Feministler Kongresinde konuşmacılar görüş belirtmektedir. Amerikalı bir hanım şöyle der:
-Ben iyi bir şirketin genel müdürüyüm. Artık alışveriş yapmaktan bıktım. Kocama "bundan sonra alışverişleri sen yap" dedim. Baktım, birinci gün oralı olmadı, ikinci gün oralı olmadı, üçüncü gün yaptı...
Alman konuşmacı:
-Ben iyi bir şirkette üst düzey yöneticiyim. Bir gün kocama "ben artık bulaşıkla ilgilenmekten bıktım, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün yapmadı, ikinci gün yapmadı, baktım üçüncü gün yapmış...

Fadime kürsüye çıkmış:

-Ben kendimi bildim bileli temizlikçiyim. Geçen gün Temel'e "ben artık çamaşır yıkamaktan mahvoldum, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün göremedim, ikinci gün göremedim, üçüncü gün gözüm yavaş yavaş görmeye başladı...

GhencThurk
10-04-2007, 12:24 PM
Delinin biri yolun
kenarindaki uçurumda durmus asagiya bakarak "13, 13, 13...."
diye soyleniyormus. Oradan gecen biri, delinin ne yaptigini merak etmis,
yanasarak
" ne yapi...." diyemeden deli onu birden uçurumdan asagiya ativermis
ve
devam etmis
"14, 14, 14......"http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-04-2007, 12:24 PM
Adamın birisi kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine gider.
Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük harflerle "EŞEK" diye yazıp döner.
Bir kaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:

- "Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım."http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-04-2007, 12:24 PM
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedihttp://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-04-2007, 12:24 PM
vBir gun Izmir' de belediye otobusunde gidiyoruz arkadaslarla.Bizim arkadas bos yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yasli bi amca geldi. Arkadas da killigina adama yer vermedi. Adam o
arkadasin oturdugu koltugun yanina geldi ve ayakta arkadasin yer vermesini bekliyor. Fakat arkadas yerini vermedi. Neyse adamcagiza da yazik, bastonu otobus hareket ettikce bi o tarafa bi bu tarafa kayiyo. Arkadas dayanamadi ve yasli amcaya:
-'Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz'dedi.
Adam soyle bakti, sonra;
-'O lastigi zamaninda baban taksaydi simdi sen olmazdin, ben de orda oturuyo olurdum' deyince butun otobus koptu.
Arkadas o gun bu gundur belediye otobusune binmez.

GhencThurk
10-04-2007, 12:25 PM
Doktora Konu
TEMEL'IN KARISI FADIME KÖYDEKI DOKTOR ILE ISI PISIRMIS

>

>BU DURUM HERKESIN DILINE DÜSMÜS AMA KIMSE TEMEL'E SÖYLIYEMIYOR.

>HERKES NASIL ANLATACAGIZ BU ISI DERKEN DURSUN ATLAMIS ;

>- MERAK ETMEYIN USAKLAR BEN SÖYLERUM ...

>

>AKSAM OLMUS TEMEL KAHVEYE

>GELMIS DURSUN SÖYLE BIR GERINIP KÖSEDEN YÜKSEK SESLE TEMELE DOGRU

>BAGIRARAK ;

>

>- HA TEMEL USAGUM , SENIN FADIME NE ZAMAN PROFESÖR OLAYIR DA?

>- ULA TURSUN SASIRDIN MU BENIM KARI DAHA OKUMAYI BILE SÖKEMEDU PROFESÖR

>OLMAK NERDEN ÇIKTU.

>

>- NE PILEYIM, KÖYDE HERKES FADIME YÜKSEK LİSANSINI YAPTI DOKTORA VERIYOR

>DIYOR DA, ONDAN SORMİŞUMDUR.

GhencThurk
10-04-2007, 12:26 PM
Cennet Dolup Taşmış
Bir gün padişah Nasreddin Hoca'ya sormuş:
-Hocam ben ölünce cennete mi yoksa cehenneme mi gideceğim?, söyle bakalım.
Hoca padişahtan korkmadan:
-Cehenneme gidersiniz padişahım, demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş..
Bu durmu gören Nasreddin Hoca:
Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim; fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış...Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz efendim, demi

GhencThurk
10-04-2007, 12:26 PM
Akıntının Tersine
Komşularından biri hoca'nın yanına gelmiş:
-Başın sağolsun Efendi, demiş.Kaynanan ırmak kıyısında çamaşır yıkarken ayağı kayıp düştü.
Hoca ırmak kıyısına varmış, oradan suyun geldiği yöne doğru ilerlemeye başlamış...
Komşuları:
-Su öbür yana akıyor hocam, demişler..Aşağıda aramak gerekmez mi?
Hoca başını sallamış:
-Kaynanamın ne aksi kadın olduğunu siz bilmezsiniz..
Onun her işi terstir...Burada da akıntının tersine gitmiştir..

GhencThurk
10-04-2007, 12:26 PM
YA AŞKA GELİRSE
Nasreddin Hoca ile arkadaşları Konya'da bir eve akşam yemeğine davet edilmişler...Ev eski ve ahşap,bastıkça tahtalar gıcırdıyor,Hoca laf atmış:
-Evin tahtaları ses veriyor!
Adam ukala ya:
-Bizim ev pek sofudur, ara sıra namaz kılar!
Hoca lafın altında kalır mı:
-Ya aşka gelip secdeye varırsa

GhencThurk
10-04-2007, 12:26 PM
: TEMEL E SORMUŞLAR ::..
temel e sormuşlar 1881 de ne oldu? atatürk doğdu
1884 de ne oldu? temel cvp vermiş atatürk 3 yaşına bastı

GhencThurk
10-04-2007, 12:28 PM
SOBADAKİ HİKMET

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."

GhencThurk
10-04-2007, 12:28 PM
ZENCİLER BEYAZLAŞTIRILIR

Bir gün Smith ve John adında iki zenci New York sokaklarında dolaşırken bir tabela görürler: "Zenciler beyazlaştırılır. Fiyat 100 dolar." Smith'in 101 doları, John'un ise 99 doları vardır. John, Smith'e: "Sende fazla olan 1 doları bana ver birlikte girelim" der. Smith'se: "Önce ben gireyim. Eğer beyazlaşırsam sen de girersin" der ve içeri girer. Az sonra içerden beyaz bir şekilde çıkar Smith. John: "Smith ne kadar beyazlaşmışsın. Şu 1 doları ver de ben de girip beyazlaşayım." Smith cevap verir: "Defol burdan pis zenci!"

GhencThurk
10-04-2007, 12:28 PM
BAYAN AJAN

İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor verir: - Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım. Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim. Generaller sevinçle haykırırlar: - Harika, oğlunu hemen bize ver, sorguya çekelim. Güzel casus üzgün bir yüzle cevaplar: - İşte bu hemen olmaz, dokuz ay beklememiz lazım...

GhencThurk
10-04-2007, 12:29 PM
ATEİST

Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş. "Evrim ne güzellikler yaratıyor!" diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamiş. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışta ayının daha yaklaşmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayi adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam "TANRIM!!!" diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama: - "Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?" demiş. Adam utanç içinde: - "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demiş. Ses: - "Peki." diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya baslamis. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş, ve konuşmaya başlamiş: - "Tanrım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere."

GhencThurk
10-04-2007, 12:29 PM
İYİ HEYKEL

Yıllarca, iki kahraman heykeli; biri erkek, biri dişi, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmış, ta ki bir gün bir melek cennetten gelene kadar... - "Sizler iyi ve örnek birer heykel oldunuz, bu yüzden ben de size özel bir hediye vereceğim. Yarım saat için sizi canlandıracağım, siz de bu süre içinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demiş. Ve melek ellerini çırpar çırpmaz heykeller canlanmış, birbirlerine biraz utanarak yaklaşmışlar, ama sonra hızla parktaki çalılıkların arkasına koşmuşlar. Kısa bir süre sonra çalılıkların arkasından kikirdeşmeler, kahkahalar duyulmuş, çalılar sallanmış. Onbeş dakika sonra, çalılıklardan çıkmışlar, ikisinin de yüzünde geniş bir tebessüm varmış. - "Onbeş dakikaniz daha var!" demiş melek, gözlerini anlamlı anlamlı kırparak... Dişi heykelin yüzündeki tebessüm biraz daha yayılmış ve erkek heykele dönmüş: - "Harika! Ama bu sefer güvercini sen tut, ben pisliyim kafasına!"

GhencThurk
10-04-2007, 12:31 PM
YAMYAMLAR
Bir bilgisayar firmasında 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben: - "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin firmanın kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. 4 hafta sonra müdürleri gelir: - "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız firmadaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner: - "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir: - "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir. - "Ulan aptal! Biz 4 haftadır grup müdürleri, bölüm müdürleri, proje yöneticilerini yeyip duruyoruz ki kimse farkına varmasın diye, senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!"

GhencThurk
10-04-2007, 12:31 PM
HEYKEL GİBİ

Kadın sevgilisiyle birlikteyken kocasının eve girdiğini duyar. - Çabuk! Köşeye geç ve bir heykel gibi davran. Bu arada adamın her yerine bebek yağı sürer, üzerine de bebe pudrası serper. - Sakın kımıldama ve heykelmişsin gibi davran! ... - "Bu nedir, hayatım?" diye sorar kocası kapıdan girer girmez. - O mu? Sadece bir heykel. Smith'ler yatak odaları için bir tane almışlardı. O kadar sevdim ki bir tane de ben ısmarladım... O gece heykel hakkında konuşulmaz; hatta herkes yatana kadar. Gece saat iki gibi koca kalkar ve mutfağa gider, bir kaç dakika sonra da elinde bir sandviç ve bir bira ile geri döner. - "Al bakalım" der, "bir şeyler ye. Ben 3 gün boyunca Smith'lerde idiyot gibi dikilirken kimse bana bir bardak su bile vermemişti."

GhencThurk
10-04-2007, 12:31 PM
ADOLF

20. yüzyılın ilk yarısında yoksul bir adam falcıya gider. Falcı kadın fanusta korkunç geleceği görür: - Eyvah! Gelecekte milyonlarca insanın ölümüne sebep olacaksın! Adam kahrolur.. "Milyonların katili olmaktansa kendimi öldürürüm, daha iyi!" deyip tren yoluna koşar. Raya kafasını dayayacak, istikbaldeki korkunç felaketin önüne geçecektir! Ama o da ne? Raya kafasını dayamış bir küçük çocuk... Tren de 100 metre ötede ve hızla geliyor.. Hemen fırlayıp çocuğu rayın üstünden çeker.. Ufaklığı yatıştırmak için başını okşarken sorar: - Adın ne senin, söyle bakalım? - Adolf efendim...

GhencThurk
10-04-2007, 12:31 PM
ÖDÜL
Biri içinde 1 milyar bulunan cüzdanını kaybetmiş. Kaybettiği yerdekilere cüzdanını getirene 100 milyon vereceğini söylemiş. Daha sonra kalabalıktan bir ses daha duyulmuş: - O cüzdanı bulup bana getirene 250 milyon vereceğim!

GhencThurk
10-04-2007, 12:31 PM
ÖZÜR DİLERİM

Adamın biri yolda yürürken bir şişeye tekme atmış; şişeden cin çıkmış. Cin "dile benden ne dilersen" demiş, adam da "özür dilerim; bir daha olmaz abi", demiş.

GhencThurk
10-04-2007, 12:32 PM
ÖN KAPI

Amerikada yaşayan ünlü bir mafya babasının karısı doğum yapacakmış. Hastaneye kaldırmışlar. Tabii ilgi o biçim. Doktorlar, hemşireler etrafında pervane. Neyse doğumhaneye almışlar. Kadın ikiz doğuracakmış. İlk çocuk gelmeye başlamış, çocuk kafasını çıkarınca etraftaki kalabalığı görür görmez hemen bağırmış: -Hey Joe, ön kapıyı tutmuşlar; arka kapıdan kaçalım!

GhencThurk
10-04-2007, 12:32 PM
3DAKİKA ÖNCE

Cennetin kapısında görevli melek yeni vefat etmiş adama: - "Üzgünüm ama seni içeri alabilmem için bana hayattayken yaptığın iyi bir şeyi anlatmalısın." Adam biraz düşünmüş ve: - "Bir grup serserinin yaşlı bir kadının çantasını almak istediklerini gördüm. Ben de kadını kurtarmak için yanlarına gittim. Başlarındaki çocuğun motorunu devirip, çocuğun yüzüne tükürdüm. Yanındakilere de yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu söyledim." - "Ya bu ne zaman olmuştu?" - "Yaklaşık üç dakika önce.."

GhencThurk
10-04-2007, 12:32 PM
SADIK MIDIR?

Bir adam diğerine sorar: - "Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık mıdır?" - "Hem de fazlasıyla sadık. Size bu konuda yüzde 100 garanti verebilirim." - "Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?" - "Şimdiye kadar 5 kere sattım. Her seferinde de geri geldi."

GhencThurk
10-04-2007, 12:32 PM
TORUNUNUZ ÖDESİN

Cebinde meteliği yoktu. Bir lokantanın önünde durdu, gözü vitrinde bir levhaya takıldı: "Girin ve istediğinizi yiyin. Hesabınızı torununuz ödesin." Adam, "tam bana göre", diye mırıldanarak içeri daldı. Havyar, ıstakoz, karides, kuzu pirzolası... Doyduğu halde ne varsa söyledi. Yemeği bitirince, çıkmak üzere hazırlandı. Fakat garson yetişip, hesap pusulasını burnuna dayamasın mı? Hem de tuzlu bir hesap... "Ama", diye derhal itiraz etti bizimki tabii. "Kapıda hesabınızı torununuz ödesin diye yazmıyor mu?" Garson gayet nazik cevap verdi: "Yazıyor tabi efendim. Ama bu size takdim ettiğim hesap, sizin büyükbabanızın."

GhencThurk
10-04-2007, 12:32 PM
BABAMI HAZIRLA

Ankara'da bir fakültede okuyan Ahmet, işi dalgacılığa vurur. Dersin dışında her konuyla ilgilidir. Yıl sonu yaklaşırken kötüye giden dersleri düzeltemeyeceğini görür. Atılacağı kesin gibidir. Annesine telgraf çeker: - "Anneciğim atılacak gibiyim, babamı hazırlayasın." Ertesi gün cevap gelir: - "Baban zaten hazırda... Sen kendini hazırla."

GhencThurk
10-04-2007, 12:32 PM
İSA-MUSA
Hırsız, gecenin yarısında bir eve girer. Karanlık koridorda, yaktığı küçük el fenerinin ışığında ilerlerken bir ses duyar: - "İsa seni izliyor!" Şaşkınlık ve korkuyla etrafına bakınan hırsız, bir yandan da evdeki değerli şeyleri aramaya devam eder. Tekrar aynı sesi duyar: - "İsa seni izliyor!" Bu kez hırsız elindeki feneri çevrede gezdirmeye başlar ve bir papağan görür: - "Bunu sen mi söyledin?" diye papağana sorar. Papağan: - "Evet, yalnızca seni uyarmak için", der. Hırsız: - "Ne! Beni uyarmak mı! Kimsin sen? Adın ne senin?" Papağan: - "Musa", diye cevap verir. - "Musa?" der hırsız, "hangi salak bir papağana Musa adını koyar ki!?" Kuş cevap verir: - "Bilmiyorum. Tahminimce arkanda duran dobermana 'İsa' adını veren salak olabilir..."

GhencThurk
10-04-2007, 12:33 PM
İZCİ ADAYLARI

Oymakbeyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu: - "Bakın çocuklar," dedi. "Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hastalara, yaşlılara, muhtaçlara.. Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?" Ertesi sabah oymakbeyi çocukları toplayıp sordu: - "Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?" Bütün çocuklar, hep bir ağızdan: - "Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim." Adamcağız şaşırdı: - "Hepiniz mi?" - "Evet efendim, hepimiz birden" - "Neden?" Çocuklardan biri cevap verdi: - "Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu da, ondan efendim!"

GhencThurk
10-04-2007, 12:33 PM
ORMANLAR KRALI

Bir gün aslanın birinin canı çok sıkılmış, şöyle bir ormanı gezeyim tebamla eğleneyim biraz demiş. Ormanda gezerken bir devekuşu görmüş, yakalamış devekuşunu boynundan; öteki pençesiyle de "Şak, Şak, Şak" diye üç tokat atmış hayvana, "söyle bakalım!" demiş, "kim bu ormanın kralı?", devekuşu ürkekçe "Sensin aslan abi" demiş, "tabi benim" demiş aslan ve "Şak, Şak, Şak" diye üç tokat daha atıp fırlatmış hayvanı. Derken aslanın karşısına bir kurt çıkmış, tutmuş kurdu boynundan; "Şak, Şak, Şak" diye atmış tokadı, "Söyle" demiş, "kim bu ormanın kralı", kurt da ürkek "sensin aslan abi" demiş, aslan da "tabi benim" demiş, "Şak, Şak, Şak" diye üç tokat daha atmış, fırlatmış bir kenara. Derken bu defa aslanın karşısına bir fil çıkmış, tam korkarak kenardan sıyrılacağı sırada kurtla devekuşu gelip "sen bu ormanın kralı değil misin aslan abi? koş yakala şu hayvanı" demişler. Bu gazı yiyen aslan koşmuş tutmuş fili "Şak, Şak, Şak" diye patlatmış tokadı ve hemen sormuş "söyle bakalım; kim bu ormanın kralı?". Filin kafası bir atmış, tutmuş hortumuyla aslanıyla "Pat, Pat, Pat" diye üç kere yere çarptırıp fırlatmış atmış. Aslan yerden zorlukla kalkıp elleriyle üstünü silkerken, file dönmüş ve şöyle demiş "Bilmiyorsan bilmiyorum de kardeşim.."

GhencThurk
10-04-2007, 12:33 PM
SERSEM KARDEŞ

Adam bürosuna gelir gelmez sekreterine kendisini arayan olup olmadığını sormuş. Sekreter bir beyin geldiğini ancak adını söylemediğini belirtmiş. Adam "O sersem kardeşim olmalı" diye söylenince sekreter: - "Olabilir efendim. Çünkü size çok benziyordu.."

GhencThurk
10-04-2007, 12:33 PM
SEN İÇMEYECEK MİSİN?

Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: - "Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir sey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir?", der. Müthiş heyecanlanan adam: - "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir. Şaşkınlıkla "Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar: "Sen içmeyecek misin?" Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim!"

GhencThurk
10-04-2007, 12:33 PM
AT YELLENİR

Bir gün (Yıldırım Akbulut'un başbakanlığı zamanında) Akbulut ile Margaret Thatcher at gezisine çıkarlar. Yolda giderken birden Tatcher'ın atı yellenir. Tabii Thatcher utancından yerin dibine girer. Hemen Akbulut'tan özür dilemeye başlar. Bizim Akbulut da şaşırır: - "Aaa, siz mi yapmıştınız? Ben at yaptı sandıydım."

GhencThurk
10-04-2007, 12:34 PM
TOPAL

Adamın biri bir gün meyhaneden çıkmış tabii kafası da iyi. Yolda bir ayağı kaldırımda bir ayağı da yolda yürüyormuş. Adamın biri bunu görüp yanına yaklaşmış. Ve de merakını gizleyemeden sormuş. - "Ya hemşerim, niye bir ayağın asfaltta bir ayağın kaldırım da yürüyorsun? Bir yerde yürüsene?", demiş. Adam da ona: - "Allah razı olsun hemşerim sana. Ben de acaba ne zaman topal oldum diye düşünüyordum."

GhencThurk
10-04-2007, 12:34 PM
SIKARMIŞ

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu... Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: - "Para nerde?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: - "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti: - "Neyden bahsettiğinizi anlamıyormuş..." Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı: - "Şimdi sor bakalım, para nerede?" Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır dilsiz kan ter içinde işaretle yanıt verdi: - "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda yüz bin dolar var." Baba öfkeyle gürledi: - "Ne dedi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı: - "Dedi ki, hala neyden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz sıkarmış.."

GhencThurk
10-04-2007, 12:34 PM
İÇİNCE SAPITIYORSUN

O gün barda her şey sakindi, piyanist beylik parçalarından birini çalarken millet masalarda pokerin tadını çıkartıyor, bir yandan da viskilerini yudumluyordu, derkeen, içeriye bir adam geldi ve bara yaklaşıp: - "Hey barmen, herkese benden bir viski, sen de iç bir tane." Barmen bardakları parlattığı kirli bezini bırakıp bu yağlı müşterinin isteğini memnuniyetle yerine getirdi, bir bardak da kendi içti. Bu iş bir kaç tur gerçekleştikten sonra barmen artık parayı isteyince adam: - "Ne parası barmen sen verdin biz içtik", dedi Bunun üzerine barmen adamı bir guzel patakladıktan sonra kapı dışarı etti. Ertesi gün aynı adam gene aynı bara gelir: - "Hey barmen, herkese benden bir viski, ama sana yok viski, sen içince sapıtıyorsun."

GhencThurk
10-04-2007, 12:35 PM
25 CENTE

Bir Türk Amerika'ya gezmeye gider. Sokakta dolaşırken tuvaleti gelir. Koştura koştura umumi bir tuvalet bulur. Kendini bir an önce içeri atmak ister fakat kapıdaki adam 25 cent ister. Bizimki sıkışa sıkışa 25 cent'i verir içeri dalar. Zart zurt sesleri ile ihtiyacını giderirken yaparken yandan da "yavaş be adam" diye bir ses gelir.. Meğer yanda da bir Türk vardır. İşini bitirip dışarı çıktıktan sonra yandakiyle karşılaşır ve lafı yapıştırır: - "Be adam 25 cent'e Mozart'ı mı dinleyeceğini sanıyordun?".

GhencThurk
10-04-2007, 12:35 PM
BENİMKİ DAHA İYİDİR

İki bacaksız karşı karşıya geçmiş, kimin babası kimi döver, onu tartışıyorlarmış. Bir tanesi bağırmış: - "Bİ KERE BENİM BABAM SENİN BABANDAN DAHA İYİDİR!" Diğeri altta kalır mı, o da bağırmış: - "BENİM ANNEM DE SENİN ANNENDEN DAHA İYİDİR!" Bunu duyunca bizimkisi duraklamış: - "Hmmm... Sanırım haklısın. Çünkü benim babam da aynı şeyi söylemişti."

GhencThurk
10-04-2007, 12:35 PM
RAHİBE TERESA

Bunalıma giren rahip, ruh doktoruna gitti. Doktor, uzun uzun dinledi ve tedaviyi söyledi: - "Birkaç gün için, üzerinden bu elbiseleri çıkar... Alelade insanlar gibi giyin. Büyük şehre git. Keyfince yaşa.." Rahip atladı gitti Londra'ya... Güzel yemekler yedi, güzel filmler, müzikaller izledi. Sonunda bir gece bir üstsüzler barına uğradı. Masanın başına, bikinisinin sadece altını giymiş olan bir harika sarışın geldi: - "Ne içersiniz peder?" Rahip panikledi: - "Nereden anladınız?" diye sordu telaş içinde. - "Bakın" dedi garson kız. "Ben Rahibe Terasa. Benim doktorum da aynı."

GhencThurk
10-04-2007, 12:35 PM
BENDE BUNLARI UNUTACAĞIM

Bir uçak Afrika'nın balta girmemiş ormanlarının üzerinden geçerken düşer. Uçak küçük bir nakliye uçağıdır ve sadece Amerikalı pilot kurtulur. Ormanda yaşayan bir zenci kabile bu pilotu bulur. İyileştirir ve pilot gel zaman git zaman bu kabilenin içinde yaşamaya alışır. Derken yıllar geçer ve kabilede çocuklar beyaz ve sarışın doğmaya başlar. Bir, iki... Kabile şefi bakmış ki bu iş böyle olmayacak pilotu karşısına alıp konuşmaya karar verir. Pilotu çağırır ve sorar: - "Nedir bu, yani sen geldikten sonra çocuklarımız beyaz doğmaya başladı?" der şef. Pilot da kendini savunmak için şöyle der: - "Sayın şefim siz burada ormanların içindesiniz bilmezsiniz, doğal seleksiyon denen birşey var yani canlılar zaman geçtikçe özelliklerini değiştirir. Mesela şu atı ele alalım; bakın at çok güzel beyaz bir at, ama yavrusu siyah olmuş?" Şef bir ata bakar, bir yavrusuna, bir de pilota ve şöyle der: - "Tamam sen onu unut, ben de bunları unutacağım."

GhencThurk
10-04-2007, 12:35 PM
SİVİLCELER

Neredeyse dümdüz denecek kadar küçük göğüslü bir kadın, eninde sonunda kendine bir sütyen almaya karar vermiş ve bir iç çamaşırı mağazasına girmiş. Satıcı kıza sormuş: - "50 beden sütyeniniz var mı?" Tezgahtar kız kahkahalarla gülmeye başlamış ve kadın büyük bir hayal kırıklığı içinde başka bir mağazanın yolunu tutmuş. Yine aynı şekilde aşağılanarak reddedilmiş. Kadının morali o kadar bozulmuş ki, son kez ve bütün cesaretini toplayarak bir grosmarket'in kapısından içeri girmiş ve önüne çıkan ilk görevlinin karşısında bluzunu yırtarak: - "BUNLARA İYİ BAKIN! BUNLAR İÇİN BIR ŞEYİNİZ VAR MI!" diye bağırmış. Adam bir gördüklerine bir kadına bakmış ve cevap vermiş: - "Hanımefendi, sivilceler için ürünlerimiz 4. reyonda..."

GhencThurk
10-04-2007, 12:36 PM
DAĞCILAR

Biri normal konuşan, diğeri kekeme olan iki arkadaş, bir dağa tırmanıyorlarmış. Tırmanış sırasında kekeme olan sürekli bir şeyler söylemeye çalışmış ama diğeri hep "yukarıda söylersin" diye geçiştirmiş. Yukarıya çıktıklarında kekeme güç bela konuşmuş: -"Mmmm... mallll... malllzzemeee... mallzzemeeleerri... aşş... aşşaaddaa... unutt... unutttukk..." Başlamışlar aşağı inmeye. Kekeme yine bir şeyler söylemeye çalışıyormuş ama diğeri bu sefer de: -"Aşağıda söylersin" diyormuş. Aşağı inmişler, kekeme yine konuşmuş: -"Aaa... abbbbii... Şşşaaa.

GhencThurk
10-04-2007, 12:36 PM
Danışman
Amerika'da,evlilik ve seks danışmanları vardır.. İşler iyi gitmemeye başladı mı, boşanmak için avukatlardan önce, bu danışmanlara başvurulur, belki son bir umut için..
Amerika'lı Temel ile eşi, son zamanlarda seks yasamlarının eskisi gibi olmadiığını fark etmişler.. Kalkmış danışmana gitmişler..
Danışman onları uzun uzun dinlemiş..
-Seks yasamınıza biraz renk katmanız gerekir
demiş..
-Hep aynı pozisyon, seksi monotonlaştırır.. Hayalinizi kullanın.. Degişik şekiller deneyin!..
-Nasil yani?
demiş, Temel..
-Mesela
demiş, danışman..
-El arabası pozisyonunu deneyin..
-O nasıl oluyor?
demiş, Temel!..
-Basit
demiş, danisman.
-Esin yüzükoyun uzanacak. Sen iki ayağını tutup kaldıracaksın. Esin elleri üzerinde kalkacak.. Bir yandan yürüyeceksiniz.. Bir yandan da... Yani tam el arabası gibi birleşip gideceksiniz.. Anladın mı?..
Eve dönmüşler.. Temel seslenmiş..
-Hadi bakalım.. El arabasına hazır ol!..
-Tamam olurum, ama iki şartla
demiş, karısı..
-Birincisi, acıtırsa hemen bırakacaksın. İkincisi.. Annemlerin evinin önünden geçmeyeceğiz!.

GhencThurk
10-04-2007, 12:37 PM
Peki Ağam
Köyün ağasının oğlu Temel komşu köyün ağasının kızına sevdalanır. Temel'in babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. İşi yokuşa sürmeye başlar:
"5 inek, 1 boğa isterim."
Karşı taraf kızı almaya kararlıdır. "Veririz ağam."
"100 baş da koyun isterim."
"Veririz ağam."
"Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim."
"Veririz ağam."
Kızın babası iyice bastırır:
"6 metre altın kordon isterim."
Oğlan tarafı birbirine bakar:
"Onu da veririz ağam."
Kızın babası kendince son darbeyi vurur:
"Damatta 30 santimlik alet isterim." deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Temel'in babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır:
"KESTİRİRİZ BE AĞAM !"

GhencThurk
10-04-2007, 11:56 PM
BAŞHEKİM TEMEL
Bizim Temel akıl hastanesinde başhekimdir.. Bir gün Bakanlık Müsteşarı hastaneyi ziyaret eder. Camdan bahçeye bakarken delilerin yüksek bir yerden havuza atladığını görür ve Başhekim Temel’e:
-Bravo... Çok mükemmel. Hastaların sosyal faaliyetlerini düşünmüşsünüz... Bunun için sizi tebrik ediyorum der.
Temel’in koltukları kabarır:
-Sayin Musteşarum siz esas o havuzi bi da su doldurduğumuz zaman görün ne sevineyi zavallılar.
Müsteşarın tepesi atar. Temel durumu idare etmeye çalışır:
-Su koysak da farketmez, onlar yüzme bilmeyi ki...

GhencThurk
10-04-2007, 11:57 PM
İŞARET
Temel ile Dursun can sıkıntısından bir kayık kiralarlar. Balık avlamaya çıkarlar... Bir zaman kürek çekerek açılırlar, derken hazırlıklar biter, oltaları denize atarlar... Atar atmaz balıklar da oltaya takılmaya başlar. Temel ile Dursun’un keyifleri yerindedir...
Temel Dursun’a:
-Ula Dursun haburiya bi işaret kuyalum yarun burayi bulmamuz kolay olur...
Derken sahile dönerler, kayıktan inerken Temel Dursun’a gene sorar:
-Ula Dursun işaret koymayi unutmadun değil mi?
Dursun:
-Ula hiç unutur miyum, işaret tamam...
-Nasi işaret koydun?
Dursun:
-Bağa soracağuna kayuğun ucina bak... Çarpi koydum.
Temel sinirlenir:
-Ula o işareti denize yapacağidun kayuğa değil... Ayni kayuğu başkasi kiralarsa gitti baluklar...

GhencThurk
10-04-2007, 11:57 PM
TOYOTA KRİKO
Bir gün Trabzon'a bir Japon gelir. Kahvehanenin kapısını tekmeyle açarak içeri girer ve bağırır:
-Kim lan buranın dayısı?
Temel kalkar:
-Benim lan ne var!
Japon:
-Gel lan dışarı.
Dışarı çıkarlar. "Pat küt" sesler duyulur. Az sonra Japon içeri girer ve hafif öne eğilerek "Karate" der. Kahvehanedekiler çıkıp bakarlar ki Temel perişan vaziyette yerde yatıyor.
Ertesi gün Japon yine gelir:
-Kim lan buranın dayısı?
Temel:
-Benim lan ne var!
Japon:
-Gel lan dışarı!
Yine "bam güm" sesler duyulur. Japon içeri girer ve kahvedekileri aynı şekilde selamlayarak "tekvando" der. Çıkıp bakarlar, Temel ağız-burun kan içinde yerde yatıyor.
Ertesi gün Japon yine gelir:
-Kim lan buranın dayısı?
Temel, başı sargılar içinde kalkar:
-Benim ulan ne olacak?
-Gel lan dışarı!
Çıkarlar. Dışarıdan "ÇİTONNNG" diye bir ses duyulur. Temel içeri girer ve elindeki krikoyu göstererek "Toyota Kriko" der.

GhencThurk
10-04-2007, 11:57 PM
TEMEL'İN ÖFKESİ
Bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız ve Temel, aynı uçakta seyahat etmektedir. İngiliz, bir telefon görüşmesinden sonra, "açın kapıyı, atacağım kendimi aşağıya" diye bağırmaya başlar. Sakinleştirip, ne olduğunu sorarlar. "Şimdi duydum, annem genel eve düşmüş" der. Bir süre sonra Alman bir telefon görüşmesi yapar ve o da "açın kapıyı atacağım kendimi" diye feryad eder. Onu da yatıştırıp ne olduğunu sorarlar. O da aynı cevabı verir. Az sonra bir telefon görüşmesi yapan Fransız da "açın kapıyı, atacağım kendimi aşağıya" diye bağırır. Onu da güç bela teselli edip ne olduğunu sorarlar. Fransız da annesinin genel eve düştüğünü söyler söylemez, Temel büyük bir öfkeyle yerinden fırlar:
-Açun ulan kapiyi, atacağum kendumi aşağiya!
Temel'i büyük güçlükle tutmaya çalışırken sorarlar:
-Sana ne oldu ki?
Temel:
-Ula bu kadar orosbi cocuğunun arasinda duracağuma atarum kendumi aşağiya daha eyi daa!!

GhencThurk
10-04-2007, 11:57 PM
BAS GAZA
Tırcı Dursun'la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler: "Azami yükseklik 4,5 metre".
Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun'a döner:
-Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok...

GhencThurk
10-04-2007, 11:57 PM
ŞİMDİ GELDİM
Temel, bir binanın altıncı katından düşer. Hemen etrafına bir kalabalık toplanır. Yoldan geçen biri kalabalığı yararak, yaralı Temel'in üzerine eğilip sorar:
-Ne oldu?
Temel, zorlukla:
-Vallahi bilmeyrum. Ben de şimdi celdum.

GhencThurk
10-04-2007, 11:57 PM
TEMEL TRAFİKTE
Trafik memurları karşıdan gelen Temel ve Fadime’yi çevirmiş. İkisinin kemerlerini de takılı görünce tebrik etmiş:
-Bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz. Bu yüzden 500 milyon ödül veriyoruz. Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz beyefendi?...
-Ne yapacağım hemen gidip kendime ehliyet alacağım...
-Nee... Ehliyetiniz yok mu?...
Fadime olayı toparlamak için atılmış:
-Kusura bakmayın memur bey, Temel içince ne dediğini bilmez...
-Nee... Bir de içkili misiniz?...
Arka koltukta oturan yaşlı Dursun öne doğru eğilmiş:
-Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalım başımıza bir iş gelir diye...
Memur neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdris koşarak gelmiş:
-Ne oldu?... Geçtik mi sınırı ?...

GhencThurk
10-04-2007, 11:58 PM
ÜSTÜNE ETME
Temel, Almanya'dan gelen arakadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona:
-Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et, der.
Dursun:
-Baa da aynısından, ama üstüne etme!

GhencThurk
10-04-2007, 11:58 PM
DİL SORUNU
Temel, İngiltere'ye gitmişti. Arkadaşları:
-Sen İngilizce bilmezdin, orada çok sıkıntı çektin mi?
Temel:
-Hayır, sıkıntıyı İncıluzlar çekti.

GhencThurk
10-04-2007, 11:58 PM
TAARRUZ
Cephede, taarruzdan önce son saniyeler. Komutan, askerlerine moral verici bir konuşma yapar ve şöyle bağlar:
-Şimdi kendinizi gösterme zamanı geldi arslanlarım. Göğüs göğüse, adam adama dövüşeceksiniz.
Temel, bir adım öne çıkar:
-Komitanum, baa düşen hancisudur, gösterur musunuz? Belçi eyilukla hallederum işi.

Yorum unutmayın Lütfen

GhencThurk
10-04-2007, 11:59 PM
Oflu Hoca
Of'lu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:
"Paranızı sokağa atıyoyorsunuz. Kazanan kim? Meyhaneci...
En büyük dükkkan kimin? Meyhanecinin...
En güzel ev kimin? Meyhanecinin...
Ya en güzel araba? Meyhanecinin...
Bu paraları veren kim?Ha sizin gibi kafasızlar..."
Aradan 2 hafta ge.er, Temel koşarak hocanın yanına gelir ve
ellerine
sarılıp öperek: "Allah razı olsun hocam, senin verdiğiin içki vaazı
sayesinde hayatım kurtuldu..
" Hoca memnun:
"Aferin, içkiyi bırrakmanın mükafatlarını ahirette de görreceksin
oğlum."
der. Temel düzeltir:
içkiyi bırakmadım hocam, meyhane açtım!"

GhencThurk
10-04-2007, 11:59 PM
KİRLİ ÇORAP
Ayakları çok fena kokardı. Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.
-Hay hay, dedi arkadaşı.Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü?
Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.
-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı.
-Vallahi değiştirdim, dedi.
İnanmazsın diye kirlileri de cebime koydum.N*h!...

GhencThurk
10-04-2007, 11:59 PM
Temel Amerika'da
Burasi Amerika
Temel Dallas'daki kuzeni Dursun'u görmeye gitmis. Dursun Temel'i havaalaninda karsilamis. Beraberce disari çikmislar. Temel bir bakmis 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu,da!"
Dursun hafifçe gülmüs. "Temelim burası Amerika! Bura da herbirsey büyük!"
Yola çikmislar, Dursun'un çiftliğinin kapisindan içeri girmisler. Git git bir türlü eve varmiyorlar. Temel saskinlik içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!"
Dursun gene hafifçe gülmüs. "Temelim burasy Amerika! Burada herbirsey büyük!"
Neyse, aksam olmus, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye baaarmis. "ammabüyük masa, da!"
Dursun'un sesi gelmis "Temelim burasi Amerika! Bura da herbirsey büyük!"
Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmis. Dursun:
"Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapi" diye tarif etmis. Temel alt kata inmis ama sol yerine sagdan üçüncü kapiya girmis. Orasi evin havuzunun oldugu yermis.Heryer karanlik oldugu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düsmüs. Can havliyle bağırmaya baslamis:
"Sifonu çekmeyiiin!!Sifonu çekmeyiiin!"

GhencThurk
10-04-2007, 11:59 PM
HERKESI TANIYAN KADIN
Bir mahkeme salonu düsünün...

Bir davada taniklik etmesi için kürsüye yasli bir teyzeyi çagirirlar..

Kadin yerine oturur ve davalinin avukati kadina yaklasir...

"Bayan Jones.. Beni taniyor musunuz?"

Yasli teyze cevap verir:

"Ah evet Bay Williams sizi çocuklugunuzdan beri taniyorum..siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir bas belasiydiniz..sürekli yalan söylüyorsunuz, karinizi komsunuzla aldatiyorsunuz, en yakinim dediginiz insanlarin arkasindan konusuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsiniz..."

Davalinin avukati basta olmak üzere bütün salon sok olur.. Adam ne yapacagini bilemez bir halde kadina tekrar sorar:

"Peki Bayan Williams,ya karsi tarafin avukatini taniyor musunuz?"

Kadin yine cevaplar:

"Elbette taniyorum.. çocuklugunda ona dadilik yapmistim.. Tembel,ödlek ve alkolik adamin tekidir..etrafinda bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala *******i altina kaçirdigini söylüyor.."

Yine herkes sokta.. bütün salonu bir ugultu kaplar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafin avukatini da kürsüye cagirir..Ve ikisine de egilmelerini söylerek kulaklarina sunu fisildar...

"Eger bu kadina beni taniyip tanimadigini sorarsaniz ikinizi de harcar

GhencThurk
10-05-2007, 12:00 AM
Zeka+ para
New York'ta bir bankanin önünde duran son model

Rolls Royce otomobilden inen adam, hizli

Adimlarla bankaya girdi ve önüne çikan ilk

görevliye,

Bireysel kredi için basvuruda bulunmak istedigini

söyledi.

Görevli onu, müsteri temsilcisine götürdü.

Adam, çok acele bir is için Avrupa'ya gitmek

zorunda

oldugunu ve bu nedenle bir hafta vadeli bes bin

dolar krediye gereksinim duydugunu söyledi.

Müsteri temsilcisi kisa bir arastirma

Yaptiktan sonra döndü. "Ticari ve mali sicilinizi

inceledik. Bu krediyi almaniz için bir engeliniz

yok" dedi ve ekledi:

- Fakat bir konuyu belirtmeliyiz. Bizim

Bankamizla daha önce hiç çalismamissiniz. Banka

olarak

Sizi resmen tanimiyoruz. Bu nedenle, söz konusu

Krediyi verebilmemiz için karsiliginda sizden bir

Teminat almak zorundayiz".

Adam cebinden Rolls Royce'un anahtarini

çikardi, bankanin müsteri temsilcisine uzatti:

"Çok acelem var, uçaga yetisecegim." dedi. "kapidaki

Rolls Royce' umu teminat olarak alabilirsiniz".

Kredi islemleri çok hizli bir bicimde tamamlandi.

Banka Rolls Royce otomobili bankanin

Garajina çektiler, adama da bes bin dolar krediyi

verdiler.

Müsteri temsilcisi, kisisel merakini

gidermek için bir hafta boyunca özel bir arastirma

yapti ve

bankalarinin bu yeni müsterisinin çok büyük bir is

adami ve çok büyük bir servet sahibi oldugunu

ögrendi. Bir hafta sonra adam yeniden gelip,

borcunun anaparasi bes bin dolarla, bir haftalik

faizi dokuz buçuk dolari ödedikten sonra, müsteri

temsilcisi bir türlü yenemedigi merakinin

dürtüsüyle sordu:

"Sizin,

çok büyük bir is adami ve çok büyük bir

servetin sahibi oldugunuzu ögrendim" dedi.

"Yalnizca

kisisel merakimdan soruyorum. Lütfen söyler

misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan bes

bin dolarlik krediye neden gereksinim duydunuz?"

Adam hafifçe gülümsedi: "Siz de bana

lütfen söyler

misiniz?" dedi. "Böyle lüks bir otomobili,

New York'ta hangi kapali garaja, bir hafta boyunca

Dokuz buçuk dolara birakabilirsiniz?

(para kazanmak sadece çalisma ve hirsla

olmaz,zeka da gerekir..)

Yorum + REp ?

GhencThurk
10-05-2007, 12:00 AM
3.Köprü
Üçüncü köprü ihalesini Japon, Amerikan ve Kayseri'li Türklerden oluşan bir konsorsiyum almış. Köprüyü inşaa etmişler tam açılışın yapılıp kurdelanın kesileceği an köprü büyük bir gürültüyle çökmüş. Japon 'gitti tüm emeklerim mahvoldu kumlarım' diye yakarıp harakiri yapmış. Amerikalı 'gitti tüm çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek çıkartmış tabancasını ve intihar etmiş. Tüm bunları izleyen Kayserili müteahhit de derin bir oh çekerek yanındakilere seslenmiş 'lan iyi ki hiç çimento koymamışım ha, mahvolurdum bunlar gibi

GhencThurk
10-05-2007, 12:00 AM
Kahveci TemEl
Temel kahvehanesini kapattıktan ve yorgun argın kendini yatağa yattıktan bir süre sonra telefon çalmış;
Telefonu açmış, karşısında bir adam;
“-Kahveci... Kahvehaneyi saat kaçta açacaksın?...”
-Yav kardeşim yeni kapattım ne açması?...
Kızgın bir şekilde yatmaya giden Temel, bir süre sonra tekrar telefonla uyandırılmış...
“-Kahveci... Kahvehaneyi saat kaçta açacaksın?...”
Konuşmadan kapatmış, tam yatacak “Zırrrr”...
-Alooo...
“-Alo... Kahveci...”
-Ne var ne arıyorsun?...
“-Kahvehaneyi saat kaçta açacaksın?...”
-Sana ne ula?... Ne zaman açarsam açarım... Açsam da seni içeriye almayacağım artık...
“-Kahveci ben içeri değil, dışarı çıkmak istiyorum...”

GhencThurk
10-05-2007, 12:00 AM
ToFaş
Amerikalılar Japonyadaki fabrikaları gezerlerken sonunda Toyota 'nın fabrikasına gelirler. Bir bakarlar ki fabrikada kafesler var ve içlerinde bir sürü kedi. Merak edip sorarlar. Japonlar der ki:
- Biz bu kedileri arabaların izolasyon testi için kullanıyoruz. Şu şekilde . Önce bitmiş arabanın içine bir kediyi koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını her tarafını kapatırız. Odaya öldürücü gaz doldururuz. Sabaha kadar bekleriz. Eğer arabadaki kedi yaşıyorsa arabanın izolasyonu iyidir. Eğer öldüyse arabayı bir daha gözden geçiririz. Amerikalılar buna hayran kalmışlar.
Sonra bu Amerikalılar Türkiye'ye giderler. Bizim TOFAŞ fabrikasına girerler. Bakarlar orada da kediler var. Tabi şaşırırlar. Ulan derler Türkler bile bu tekniği kullanıyorlar biz bilmiyoruz ya, derler. Sonra, yine de bir soralım nasıl kullandıklarını derler. Ve sorarlar. Bizimkiler açıklar:
- Abi ilk önce kediyi bitmiş arabanın iççine koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını kapatırız. Sabaha kadar bekleriz. Eğer sabah bakınca kedi hala orada ise izolasyon iyidir. Eger kedi kaçtıysa arabayı tekrar gözden geçiririz, der

GhencThurk
10-05-2007, 12:01 AM
Fabrika
bizim temel bir iş için ingiltereye gider malum ingiltereye gidipten bira içmeden gelinmez temel bi cafeye girer kızlardan bira ister kızlarda bizim temeli saf görüp bardagın içine işeyip temele getirirler temelde salak degil ya anlar hımmm çok nefis bunun fabrikası nerdde giderken bikaç kutu alıyım der ve bigünde siz turkiyeye gelin bizim o eşsiz kahvemizden için der gün gelir kızlar türkiyeye gelirler gelmişken temelede ugrarlar temelde arkaya gidip bi bardagın içine sıçıp karıştırıp kızlara verir kızlarda hımmm harika bunun fabrikası nerde bizde giderken alalım der temelin verdigi cevap:sizin bira fabrikasının arka tarafıı

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:22 AM
Sadaka
Temel birgün gurbette aç kalmış ve dilenmeye karar vermiş: '' rızası için şu dilsize bir sadaka…"

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:22 AM
Medeniyet
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:22 AM
Sorasın ki Öğrenesin
Temel'le oğlu Trabzondan İstanbul'a gezmeye gelmişler. Gezerken oğlu Topkapı Sarayı'nı görmüş ve "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel oğluna "Bilmiyorum" demiş. Kısa zaman sonra kız kulesini görmüş ve "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel yine sabırla bilmiyorum demiş. Oğlu en son Dolmabahçe Sarayı'nı göstererek "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel bilmiyorum demiş. Oğlu; "Baba seni sorularımla sıkmıyorum değil mi?" demiş. Temel ise oğluna gülerek; "Yok evladım, sorasınki ögrenesin..."

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:23 AM
Büyük İkramiye Bir Tane
Cemal iki tane piyango bileti almış. Temel karşı çıkmış,
- Manyak Cemal, Niye içi tane aldun? Püyük ikramiye pi tane.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:23 AM
İyilik Yap Denize At
Temel ile Dursun sahil kenarında yürüyolarrmış. Birden denizden imdat sesleri
duyulmaya başlamış, birde bakmışlar adamın biri boğuluyo. Hemen denize atlayıp
kurtarmışlar ve kenara getirmişler. Temel sonra birden adamı tutup tekrar denize
atmış. Dursun şaşırıp sormuş; "Uy ne yaptın da?.." Temel de cevap vermiş;
"Eee dedemin lafidur iyilik yap denize at..."

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:23 AM
Doğanın Dengesi
Temel ormanda agaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yengesuni..

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:23 AM
Tek Gözünü Kapat
Bir gün Temel çift görüyormuş, Dursun'da tek gözünü kapatsana da, demiş.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:23 AM
Almanya Yolunda
Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyolar. Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe gidiyolar gümrükteki memur bunları bir test edeyim diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor sen gerçek ineksen bu samanları yersin diyor. Temel mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su getiriyor eger sen gerçek ineksen bunu içersin diyor ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar taze ot getiriyo ve ineğin önüne koyuyor Temel mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir lokma bir şey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor. Soruyor ula Temel neden gülirsen. Temel de cevap verir memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:23 AM
Özür Dilerim
Temel üzgün bir şekilde yolda ilerlerken ayağına birşeyin taklıdığını farketmiş.O da ne aynı Alaaddinin sihirli lambasına benziyormuş.Hemen ovalamaya başlamış.İçinden tahmin ettiğinden daha iri bir cin cıkmış.Dile benden ne dilersen!,demiş.Temel korkak bir tavırla 'özür dilerim'demiş...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:23 AM
Şoförün Aklı
Temelle Dursun bir gün sinemaya giderler ancak film sarmaz. Dursun; her iddasına girerim ki bu araba ağaca çarpacak der. Temel'de çarpmayacağını söyler iddaya girerler araba gidip ağaca çarpar. Dursun iddayı kazanır, der ki: Temel uşağum haçan pen bu filmu daa once izlemuştum da. Temelde; haçan Tursun bu filmu pende izlemuştum, laçin şoforun aklu yeruna gelmuştur diye tüşunmuştum..

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:25 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Beyin Fuarı
Amerika'da bir beyin fuarı açılmış. Burada ünlülerin beyinleri kavanoz içinde sergilenip kavanozun üzerine fiyatları yazılıymış. Amerikalı bir aile bu fuarı gezerlerken garip bir şey farketmişler ve danışmaya gidip demişlerki: -Efendim... Her şey mükemmel Einstein'in beyni on bin dolar..güzel.. George Washington 'un beynini de yirmi bin dolara kavanoz içinde satıyorsunuz... Bunlar meşhur insanlar, fakat yüzbin dolarlık bir beyin gördük. Bu kişiyi daha önce hiç duymamıştık. Meşhur olduğunu da pek sanmıyoruz. Niye yüz bin dolar. Üzerinde şöyle bir yazı vardı. "Türkiye'nin Karadeniz Bölgesinden TEMEL" kim bu?. Ve niye bu kadar pahalı? Görevli cevap vermiş. -Efendim. Bu beyinlerden yüz tanesini kesiyoruz ancak bir tanesi dolu çıkıyorda ondan.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:25 AM
O Sevmez
Temel ölümcül bir hastalığa yakalanmış. Karısı Fadimeye sorar:
-Fadime, ben ölünce yeniden evlenecekmisin ? Fadime de Temel üzülmesin diye evet cevabını verir. Bunun üzerine Temel:
-Onu benim kadar sevecekmisin ?
-(ağlayarak) Evet
-Onu eve alacakmısın ?
-Evet
-Ona güzel yemekler yapacakmısın ?
-Evet Temel'im.
-Ona sarımsaklı yoğurtlu mantı da yapacakmısın ?
-O Sevmez

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:25 AM
Kola Makinesi
Temel ile Dursun Amerikaya gitmişler.
Hava alanında Dursun çantalarla ilgilenirken Temel de etrafı geziniyormuş.
Bakmış bir kola makinası, başlamış para atmaya.
Bu sırada işi biten Dursun bi bakmış ki Temel kola makinesine para atıp kola alıyor. Etrafında yüzlerce kola kutusu. Hemen koşmuş yanına.
"Na'pıyosun!!" demeye kalmamış, Temel basmış cevabı:
-"Karışma bugün şansım çok iyi."

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:25 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Dahi Laz
Dünya Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik
profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün
çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu
sormuş.
Fransız profesör baslamış anlatmaya:
-"Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz
et kadar saglıklı oldu" demiş.
Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre,
Jüri başkanı:
-"Sizin çalışmanız nedir?" diye sormuş.
Laz profesör anlatmış:
-"Karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birleştirdim!"
Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre :
-"Bu çalışma ne işe yarar?" diye sormuş.
Laz profesör:
-Şu işe yarar. Karpuzu kesiyorsun, çekirdekleri kaçıyor.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:25 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Yazık
Temel satılık papağanları inceliyormuş.
En pahalğ papağanın önünde durmuş:
-Abi bunlar nece konuşuyor?
-İngilizce, Fransızca, Almanca
-Kaç paradır.
-On milyon
-Lazca biliyomu?
-Bilmiiyo
Temel papağanın burnunu okşamış:
-Bu burunla yazık!.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:25 AM
Ahır
Temel Trabzon'dan İstanbul'a gelir ve ev aramaya başlar. İstanbul kazan Temel kepçe günlerce dolaşır ve en sonunda bir kiralık daire bulur. Evin sahibine dairenin kirasını sorar. Adam:
-650.000.000 TL der.
-Temel de "salakmısın sen 2 oda 1 salon ev 650.000.000 TL olur mu?"
Temel biraz düşünür ve der ki "peki bu evin ahırı var mı?"
-Ahırı ne yapacaksın?
-Bu evi alacak inek nerede yatacak

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:25 AM
Helikopter
İlk defa helikopter gören Temel, Dursun'a sormuş:
- Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş:
-Haçan, bu olsa olsa bin yaşinda bir sinekdur.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:26 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Dört Dua
Dursun sormuş Temel'e:
-Ula Temel, sen kaç dua biliysun
Temel:
-Dört tane dua piliyrum, demiş.
Dursun:
-Hancilerini pilisun? demiş.
Temel:
-Üç İhlas bir Elham'i piliyrum daaa.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:26 AM
Özel Hayat
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp:
-Ula Temel Napiysin?
-Ula cörmiymisin çöpeğimi cezdurayrum.
-Ula Temel bunun boynuzlari var.
-Valla ben onin özel hayatina karişmayrum.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:26 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Kahvaltı
Küçük temel annesine sorar:
-Anne hepimiz laz miyuz?
-Öyle
-Dedem de laz miydu?
-Lazi di.
-Onun babasi?
-Hepisi laz idi.
-Öyle de olsa artik sabah kahvaltilarinda hamsi yemek istemeyrum.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:27 AM
İstikâmet
Temel trene binmiş. Biletçi gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş.
Temel kendinden emin:
-Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:27 AM
Cenaze Namazı
Temel'in annesi ölmüş. Cenaze namazında bir kenarda duruyormuş.
Soranlara:
-Pen cenaze namazi kilmasini pilmeyrum" diyormuş.
Bir müddet sonra kayınvalidesi ölmüş. Namazda Temel'i en ön sırada görenler:
-Hani sen çenaze namazi pilmezdun?
-Pu çenaze namazu tegil çi, payram namazu.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:27 AM
--------------------------------------------------------------------------------

İnek Çiftliği
Laz bir inek çiftliği satın alır ve inekleriyle birlikte bir fotoğraf çektirerek ailesine yollar. Aile heyecanla zarfı açarlar ve fotoğrafı görürler. Fotoğrafın altında ise şu yazmaktadır:
-Okla işaretli olan benim.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:27 AM
Piyanist
Piyanist büyük konser için Viyana'dadır. Çok güzel bir konser sonrası soyunma odasına giderken yolda bir adam çiçeklerle yanına gelir ve :
-Bravo hemşerim. Karadeniz seninle gurur duyuyor.
Piyanist bunun üzerine çok şaşırır ve sorar:
-Sen nereden bildin benim Karadenizli olduğumu?
-Valla genelde piyanonun başına oturan piyanist, taburesini piyanoya doğru çeker. Sen piyanoyu kendine doğru çekince anladım.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:27 AM
Önemli Olan Kazanmak
Temel, Dursun, Cemal suyun altında en çok kalma yarışması yapıyorlarmış. Dursun 15 dakika, Cemal 10 dakika durmuş çıkmışlar. 10 saat olmuş, 20 saat olmuş Temel'in cesedi karaya vurmuş. Daha sonra Fadimeye baş sağlığı dilemişler.
-"Üzülme" diye teselli etmek istemişler.
Fadime:
-Önemli değil. Yarışı kazandı ya önemli olan o, demiş

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:27 AM
Temel'in İneği
Temel'in ineği hastalanmış. Komşusu Cemal'e gitmiş.
-Ula ineğun hastalanduğunda ne vermiştun?
-Tuz ruhi
-Eyi
Temel ertesi gün koşa koşa geri dönmüş.
-Ula ineğum öldi.
-O zaman benumçi de olmişti.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:28 AM
Noşut
Temel Afrika'ya safariye gitmiş. İlk günün sonunda gece otelin lobisinde avcılar konuşuyormuş.
İngiliz "ben bugün 1 gergedan vurdum" demiş. Fransız "ben de 1 aslan vurdum" demiş. Temel de "ben de 1 noşut vurdum" demiş.
İngilizle Fransız anlamamış ama cehaletleri belli olmasın diye de sormamışlar.
Ertesi gün yine ava gidilmiş gece yine toplanmışlar. İngiliz "ben 2 kaplan vurdum" demiş. Fransız "ben de 1 fil vurdum" demiş. Temel "ben 4 noşut vurdum" demiş.
İngiliz dayanamamış sormuş:
"Kusura bakma ama noşut nasıl birşeydir? Bunca yıllık avcıyım hiç duymadım."
Temel de:
"Ben de ilk defa burda gördüm. Kara kara birşeyler insana benziyorlar. Ellerini kaldırıp noşut noşut diye bağırıyorlar demiş.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:28 AM
Kaza
Bir araba, yaşlı Temel'e çarpar. Arabanın şoförü bağırır:
-Suç sende ben 20 yıllık şoförüm!
Temel karşılık verir:
-Ben de 80 yıldur yüreyrum!

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:28 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Eğitim Uçağı
Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş. Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:29 AM
Niye Yedin?
Küçük Temel birgün sokakta oynarken yoldan geçen bir hamile bayanı durdurur. Kadının karnını işaret ederek:
"Teyze o ne?" der.
Kadın da:
"O benim çocuğum", der.
Temel:
"Çocuğunu seviyor musun teyze?" der.
Kadın da:
"Tabii ki evladım" diye cevap verir.
Temel de:
"O zaman onu niye yedin?" der

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:29 AM
Karadenizlilerin Maçı
İki Karadeniz takımı: Ordu sporla Sinop maç yapıyorlarmış. O esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş. Sinoplular trenin düdüğünü hakemin biti düdüğü zannetmişler. Ve sahayı terk etmişler. Kalan 85 dakikada Ordu spor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:29 AM
Beş Kişilik
Cemal silahçı dükkanına girer ,
-Ha pi tapanca almak isteyrum.
Satıcı sorar :
-Nasıl bir tabanca?
Cemal :
-Beş kişiluk...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:29 AM
Sanki Aslanınızı Yedik!
Temel hayvanat bahçesinde gezerken açık bulduğu bir kafesten içeri dalmış.
-Hoop ! Dur , ne yapıyorsun? Orası aslan kafesi..diye bağırmışlar. Temel geri dönmüş ve kızarak :
-Sanki aslaninizu yeduk...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:29 AM
Tahmin Etmiştim
Temel'in kol saati durmuş. İçini açmış ve içinden ölü bir karınca çıkmış.
Temel:
-Uyy...Zaten pen tahmin etmiştum makinistun öldüğinü...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:30 AM
Masayı Kaldıramadım
Hakim Temel'e sorar :
-Niye adamın başına sandalyeyle vurdun?
Boynu bükük Temel :
-Ne yapayum, çaresizluk efendum. Masayi kaldiramadum ki...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:30 AM
Geçtik mi Sınırı?
Trafik memurları karşıdan gelen Temel ve Fadime’yi çevirmiş. İkisinin kemerlerini de takılı görünce tebrik etmiş:
-Bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz. Bu yüzden 500 milyon ödül veriyoruz. Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz beyefendi?...
-Ne yapacağım hemen gidip kendime ehliyet alacağım...
-Nee... Ehliyetiniz yok mu?...
Fadime olayı toparlamak için atılmış:
-Kusura bakmayın memur bey, Temel içince ne dediğini bilmez...
-Nee... Bir de içkili misiniz?...
Arka koltukta oturan yaşlı Dursun öne doğru eğilmiş:
-Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalım başımıza bir iş gelir diye...
Memur neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdris koşarak gelmiş:
-Ne oldu?... Geçtik mi sınırı ?...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:30 AM
Geçtik mi Sınırı?
Trafik memurları karşıdan gelen Temel ve Fadime’yi çevirmiş. İkisinin kemerlerini de takılı görünce tebrik etmiş:
-Bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz. Bu yüzden 500 milyon ödül veriyoruz. Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz beyefendi?...
-Ne yapacağım hemen gidip kendime ehliyet alacağım...
-Nee... Ehliyetiniz yok mu?...
Fadime olayı toparlamak için atılmış:
-Kusura bakmayın memur bey, Temel içince ne dediğini bilmez...
-Nee... Bir de içkili misiniz?...
Arka koltukta oturan yaşlı Dursun öne doğru eğilmiş:
-Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalım başımıza bir iş gelir diye...
Memur neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdris koşarak gelmiş:
-Ne oldu?... Geçtik mi sınırı ?... ...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:30 AM
Bas Gaza
Tırcı Dursun'la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler: "Azami yükseklik 4,5 metre".
Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun'a döner:
-Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:30 AM
Otelci Temel
Otelci Temel’in kapısını bir gece bir İspanyol asilzadesi çalmış.
-Boş odanız var mı?
-Kimsunuz?
-Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo.
-Haa, pu kadar uşağu alacak yerum yok

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:30 AM
İşaret
Temel ile Dursun can sıkıntısından bir kayık kiralarlar. Balık avlamaya çıkarlar... Bir zaman kürek çekerek açılırlar, derken hazırlıklar biter, oltaları denize atarlar... Atar atmaz balıklar da oltaya takılmaya başlar. Temel ile Dursun’un keyifleri yerindedir...
Temel Dursun’a:
-Ula Dursun haburiya bi işaret kuyalum yarun burayi bulmamuz kolay olur...
Derken sahile dönerler, kayıktan inerken Temel Dursun’a gene sorar:
-Ula Dursun işaret koymayi unutmadun değil mi?
Dursun:
-Ula hiç unutur miyum, işaret tamam...
-Nasi işaret koydun?
Dursun:
-Bağa soracağuna kayuğun ucina bak... Çarpi koydum.
Temel sinirlenir:
-Ula o işareti denize yapacağidun kayuğa değil... Ayni kayuğu başkasi kiralarsa gitti baluklar...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:30 AM
Fadime`den E-mail
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.
Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:
"Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:31 AM
Kim Sağır
Temel doktora gitmiş:
- Doktor bey, Bizum Fadime sağır herhalde, sorularima cevap vermeyi...
- Karınızın sağırlık derecesini ölçelim. Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp soruyu tekrarlayın. Ne kadar mesafede duyuyor bilelim.
Temel, deneme yapmak için eve gittiğinde Fadime'yi yemek yaparken bulmuş:
- Karıcuğum bugün yemekte ne var?
Ses yok... Beş adım yaklaşıp bir daha sormuş. Çıt yok... Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş:
- Kiz Fadime saa diyrum, yemekte ne var?
- Bak Temel, dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:31 AM
Ben Neye Uğraşıyorum
Bizim Temel’le Dursun Almanya’da bir gün arabayla gezmeye çıkarlar... Tabii otobandan giderken alışmışlar burda suratli gitmeye. Dursun tahrik eder:
- Ula bas kaza nerdeyse at arabasi bize yetişecek.
Temel bu durur mu. Hız sınırını çoktan aşmıştır. Birden yoldan çıkıp yokuştan aşağı ağaçların arasına paldur küldür giderken Dursun atılır:
- Ula ne oldi eyi giderken birden sallanmaya başladuk.
Temel heyecanla:
- Ula Dursun, sorma önüme bi köpek çikti...
Dursun:
- Ula uşağum ezseydun oni da geçseydun...
Temel:
- Ula ben neye uğraşiyrum zannedeysun...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:31 AM
Kızartma Yapın
Bizim Temel karakolda başkomiserdir. Bir gün bir kadın gelir:
- Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım ... Ben onu haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim. Gidiş o gidiş gelmedi... Ben ne yapacağım?
Komiser Temel kadına hiç bakmadan:
- En iyisi siz o tavuğu kızartma yapın

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:31 AM
Feminist Fadime
Dünya Feministler Kongresinde konuşmacılar görüş belirtmektedir. Amerikalı bir hanım şöyle der:
-Ben iyi bir şirketin genel müdürüyüm. Artık alışveriş yapmaktan bıktım. Kocama "bundan sonra alışverişleri sen yap" dedim. Baktım, birinci gün oralı olmadı, ikinci gün oralı olmadı, üçüncü gün yaptı...
Alman konuşmacı:
-Ben iyi bir şirkette üst düzey yöneticiyim. Bir gün kocama "ben artık bulaşıkla ilgilenmekten bıktım, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün yapmadı, ikinci gün yapmadı, baktım üçüncü gün yapmış...
Fadime kürsüye çıkmış:
-Ben kendimi bildim bileli temizlikçiyim. Geçen gün Temel'e "ben artık çamaşır yıkamaktan mahvoldum, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün göremedim, ikinci gün göremedim, üçüncü gün gözüm yavaş yavaş görmeye başladı...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:31 AM
Kaplumbağa Temel
Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. Gazozları, yiyecekleri, herşeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel'e düşmüş. Genç kaplumbağa:
-Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim...
Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir,iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar:
-Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?...
-Elbette...
Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış:
-Gitmiyorum işte, gitmiyorum...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:31 AM
Ya Biz Kazanırsak
Siyasiler boş yere kavga ederse ekonomi de vatandaşa kalır... Temel, Dursun ve İdris’in parasızlıkları canlarına tak eder. Bir taraftan işsizlik bir taraftan geleceği kapkara bir siyaset... Ekonomi ve enflasyonu bırakan siyasiler devamlı kavga ederler...
Bunlar da oturur geleceğimizi, yani ekonomi, işsizlik nasıl çözülür onu tartışırlar. İdris söz alır:
- Uşaklar ben en hızlı kalkunmanun yolini buldum... Bi uçak filosu yolliyalum. New York’i bombaliyalum... Sora da Amerika bize atom atar. Teslim oluruk. Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun...
Dursun atılır:
- Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk... En iyisi Amerika’ya savaş ilan edelum Beşinci Filo oriya çıkarma yapar... Savaşı kaybederuk... Ardından Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun. Sonunda Temel atılır, kafasını kaşır ve:
- Ula uşaklar ya savaşi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:32 AM
Vergi
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır:
-Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...
Derken Avrupalı söz alır ve:
- Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız...
Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya:
-Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:32 AM
Araştırmacı Temel
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir pire almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye zıpla bakayım diye seslenmiş. Doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış.
O sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış:
-Zıpla bakayım, ula zıplasana, zıpla be hayvan.
Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış:
"Pire incelendi. Sonuç: pirenin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:32 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Borsacılar
Temel ile İdris borsanın çok kazandırdığı sıralar, borsada oynamaya karar
verirler. Borsayı hiç bilmeyen iki kafadar önce bir iki tanıdığa sorarak işi öğrenmeye koyulurlar. Öğrendikleri kadarıyla ufak ufak oynamaya başlarlar. Kısa sürede ikisi de zengin olur, İstanbul’a taşınırlar. Köylerini pahalı giysiler ve lüks arabalarla ziyaret ederler. Herkes onları konuşmaktadır.
Yeterince hava attıktan sonra yine İstanbul’a dönerler. Çok geçmeden soluğu yine köylerinde aldıklarında perişan bir haldedirler. Eski kılıklarında ve yayadırlar. Tanıyanlar sorar:
“Ula uşaklar ne oldi size böyle?” Temel ile İdris cevap verir:
“Ula seanslari çift ettiler”
Köylüler heyecanla sormaya devam eder:
“Eeee?”
“Haçan onikiye kadar kazanduk, onikiden sonra kaybettuk!”

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:32 AM
Murat 124
Bir gün Temel dandik arabası ile yolda kalmış. Dursun Ferrari'siyle gelmiş ve Temel'in arabasını çekmeye başlamış. Biraz sonra yanlarından hızla bir Mercedes geçmiş. Dursun:
"Ula sen misun benu geçen?!" demiş ve yüklenmiş gaza. Radar kontrolü yapan polis, amirine şöyle demiş:
"Efendim bir Ferrari ile Mercedes yarışıyor. Arkadan da onları geçmek isteyen bir Murat-124 geliyor

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:32 AM
Başka Para Yok mu?
Temel bir gün dolmuşa binmiş. Arkadan bir kadın:
-Parayı uzatır mısınız, demiş. Temel de parayı çekiştirdikten sonra:
-Bu para uzamıyiy başka para yok mi? demiş.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:32 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Hazine
Bir gün Temel ormanda gezinirken bir hazine bulur. Hazineyi gömer. Gömdüğü yerin üstüne bir tabela koyar. Tabelanın üstüne "burada hazine yoktur!" yazar. Ormana giden Dursun hazine olduğunu anlar hazineyi alır. Bir tabela çakar tabelanın üstüne "bu hazineyi Tursun almadi".

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:33 AM
Toyota-Kriko
Bir japon Temel'in bulunduğu kahveye girerek:
-Var mı bana yan bakan, diye bağırmış.
Temel:-Ben bakarım, demiş. İkisi dışarı çıkmış. Geldiklerinde Temel'in ağzı burnu kan içindeymiş. Japon’a sormuşlar: -Nasıl yaptın bunu?
-Bir Koretekvando yaptım işi bitti, demiş.
2. gün yine aynısı olmuş. Bu sefer de:
-Japonkarete yaptım oldu, demiş.
3. gün yine böyle olmuş. Bu sefer de:
-Çinkung-fu yaptım oldu, demiş.
4. gün ise Japon'un ağzı burnu kan içindeymiş. Temel'e:
-Nasıl yaptın bunu? diye sormuşlar.
Temel de:
-Bir Toyota-kriko yaptım işi bitti, demiş.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:33 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Tree
Temel ile Thomas yolda giderlerken bir ağaç görmüşler. Thomas:
-Biz buna İngilizce'de "tree" deriz, demiş.
Temel de yanıt olarak:
-Biz ona pişey demeyuz. Yanundan geçer gideruz!

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:33 AM
Muz
Bir gün Temel ile Dursun Haydarpaşa garında tam trene binecekken oradan bir muz satıcısı geçer.
Temel Dursun’a derki:
-Ula pu da ne olii?
Dursun:-Haçen televisyonda gördim. Oaa muz diyiyler Temel, demiş.
Temel:-O zaman tadına bi bakalım, demiş.
İki muz alarak trene binmişler. İkisi de muzlarını soymuşlar. Tam Temel bir diş atmış ve tünele girmişler. Tünelden çıktıktan sonra Temel şok olmuş:
-Haçen Dursun bu muz dedikleri demek böyle olii bir diş attum, kör oldum sanki!..

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:33 AM
Şampiyon
Temel' in mezar taşında şunlar yazılıymış:
"Trabzon ili, Of ilçesi, camdan sarkma şampiyonu

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:33 AM
Temel ve Maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş.
Maymunun görevleri: "yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış :
"maymunu iyi besle!"

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:34 AM
Ocağım Söndü
Gurbette çalışan iki Karadenizliden biri izinden dönmüş, hemşerisine memleketten haberler veriyordu :
-Memlekette kar yağdı, kurtlar çakallar köye kadar indi, dedi. Bunun üzerine arkadaşı:
-Bir zarar verdiler mi?
-Sizin çilli horozu çakal kaptı.
-Peçi Karabaş nerede imuş?
-Eşek Karabaşa tekme atarak öldirmuş.
-Eşek değirmenda değul miydu?
-Değirmenden babanın tabutunu cetirmişdu.
-Uy, babam öldi mu?
-Öldü ya. Ananın ölümüne dayanamadu da..
-Ah anam ah! O da mu öldi?
-Eviniz yanarken kurtaramaduk.
-Uyy desene ocağum söndü

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:34 AM
Aynı Mezarda mı?
Temel uzun zamandır görmediği arkadaşı Cemal'le İstanbul'da karşılaşır:
-Uşak nasilsun pakayum?
-İyiyum...
-Çocuklarun nasuldur?
-Onlar da çok iyidur...
-Ha karin nasuldur?
Temel böyle sorunca Cemal'in birden yüzü değişir... Temel arkadaşının karısının geçen yıl öldüğünü hatırlayıp hemen şöyle der:
-Yani aynı mezarda mi yatayii?

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:34 AM
Kılçık
Sınıfta öğretmen, insan iskeletini göstererek sordu:
-Bunun ne olduğunu söyleyebilir misin Salim? dedi.
Karadenizli Salim hemen cevapladı:
-İnsan kılçiğidur öğretmenim...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:34 AM
Altınlar
Temel'in küçük takası, on kişilik tayfasıyla Karadeniz'in engin sularında yol almaktadır. Temel tayfalarını yanına çağırır. Onlara şöyle der:
-Uyy uşaklar, ha purada pi teneke altinumuz olsa idu ne ederduk?
Uşaklar:
-Uyyy paylaşirduk onlari...
Temel öneriyi kabul eder ve altınları paylaştırmaya başlar:
-Uyy... on peş altin bağa, pi altin size, on peş altın bağa, pi altin size...
Tayfalar buna itiraz ederler ve aralarında müthiş bir kavga başlar. Kıyasıya dövüşürler. Neden sonra Rize'ye geldiklerinde durumu mahkemeye intikal ettirirler. Mahkemede yargıç olayı anlattırır. Hem Temel, hem de tayfaları olduğu gibi olayı anlatırlar.
Bunun üzerine yargıç:
-Peki getirin altınları, dediğinde, hepsi bir ağızdan:
-Uyy haçim bey, pizum altinumuz falan yok, olacağinu farz edeyduk.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:35 AM
Top Atışı
Temel ile Dursun evlerinin bahçelerinde otururken bir tane, bir tane daha derken 21 tane top atılır.Temel dayanamaz,sinirlenir.
-Bugün komşu devlet başkanı geldi. Onun için top atılıyor, der Dursun.
Temel sinirli sinirli başını sallar:
-Şu işe bak! Bizim zamanımızda tek atışta vururlardı...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:38 AM
--------------------------------------------------------------------------------

Vesikalık
Karadenizlinin birinin canı fotoğraf çekilmek istemiş. Ama vesikalıklarda
gerçek güzelliğinin fark edilmediğini bildiğinden, fotoğrafçıya gitmiş
konuşmuş:
-"Fotoğrafimu çekeceksun daa, yalniz vesikaluk olmayacak!"
-"Tabi efenim, 24 çarpı 32'ye ne dersiniz peki?"
-"768 derim de, punin konimuzla ne alakasi vardur?"

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:38 AM
Pusula
Temel, karısı Fadime ile dargındı. Ayrı odalarda yatıp, kalkıyor, konuşmak gerektiğinde de karşılıklı yazışarak anlaşmaya çalışıyorlardı.
Bir akşam Fadime yatmak üzereyken dolabın yanında bir pusula buldu. Üzerinde şöyle yazıyordu.
- "Sabah beni beşte uyandıraysun !.."
Ertesi sabah sekizde uyanan Temel yanındaki masada şu pusulayı buldu.
- "Temel, hadi kalk! Saat beşe celeyi !.. "

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:38 AM
Farketmez
Temel'e gazeteciler sormuş:
-"Son günlerde benzine gelen zamlara ne diyorsunuz?"
Temel "Valla benum için farketmez ben hep 10 milyonluk alıyorum."

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:38 AM
Kirazın İçinde
Karadeniz'li arkadaşıyla balık tutuyormuş. Arkadaşı onu bir süre izledikten sonra dayanamayıp sormuş,
- Senin oltanda kurt yerine kiraz var.
Karadeniz'li sinirlenmiş: "Aptal, kurt kirazın içinde!" demiş.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:38 AM
Sinemaya Cideyruz
Temel'i elinde tuttuğu penguenlerle beraber görünce,
- Bunu hayvanat bahçesine götür, diyorlar.
Bir müddet sonra Temel'le yolda dolaştığını görünce:
- Niye hayvanat bahçesine götürmedin?
- Hayvanat bahçesine götürdüm. Şimdi sinemaya cideyruz.

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:39 AM
Güneş ve Ay
Temel anlatıyormuş:
- Güneş iyidir, ay onun iki misli iyidir.
- Neden öyle?
- Ay bize gece ışığa ihtiyacımız olduğu zaman ışık vereyi, çüneş ise gündüz ışığa ihtiyacımız olmaduği zaman vereyi...

[мα∂ℓιηє]
10-05-2007, 10:39 AM
Annem Gel Dedi
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...

GhencThurk
10-05-2007, 01:37 PM
YARDIM

Temel bir gün dağda giderken ayağı kayar ve uçuruma düşer. Başlar bağırmaya: "Kimse yok miduur? Kimse yokmiduur?" Böyle bağırırken gece olur. Tanrı bakar kulu çok acı bağırıyor, kendi kendine: "Şu kulum düzelirim desin kurtaracağımm yahu." Neyse gökten bir ses, Temel'e: "Ben tanrıyım, sen kulum! Ömrün boyunca içki içtin, kumar oynadın, zamparalık yaptın, bunları bırakacağına bana yemin et seni kurtaracağım" der Temel düşünür ve başlar: "Başka biri yok miduur? Başka biri yokmiduur?"

GhencThurk
10-05-2007, 01:37 PM
GEÇEN SENE

Genç is adami uçaga binmek üzere havaalanina gelir ve bilet kontrolü yapilan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder. Görevli; "Biletinizi alabilir miyim?" Adam biletini verir ve ekler; "Biletimden göreceginiz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdigim yesil valizin Londra'ya, mavi olanin da Paris'e gitmesini istiyorum". Görevli kiz saskinlikla; "Özür dilerim, ancak bunu yapmam mümkün degil". Bunun üzerine genç adam; "Bunu duyduguma çok sevindim. Geçen sene yapmistiniz da!

GhencThurk
10-05-2007, 01:37 PM
REFERANS BOL

Arkadaslari isadamini evlendirmek istiyorlar. Sonunda uygun bir hanim bulunuyor ve isadamina haber veriliyor. "Ben isadamiyim", diyor adam, "Numune görmeden böyle bir ise karar veremem." Genc kadina durumu iletiyorlar: "Ben de is kadiniyim", diyor hos hanim, "Numune veremem ama istedigi kadar referans gösterebilirim "

GhencThurk
10-05-2007, 01:37 PM
KÖTÜ BIR HABER VERMENIN EN AKILLICA YOLU NEDIR?...

Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis: "Baba, meraba. Ben Lale...." "Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..." "Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..." "Hayirdir? Bi sorun mu var?...Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir: "N'ooldu kizim? Anlatsana..." "Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..." "Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..." "Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim." "Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye, hemen bosanin..." "Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi çiplak fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...." "Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?" "Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini." "Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip çekersin; sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..." "Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..." Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur: "Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..." "Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...." Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir: " Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim bacaklarini..." "Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..." Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu sekilde konusmasini sürdürebilir: "Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk isteyenle de evlendiricem...." "O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..." "Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..." "Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..." Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen kendisini toparlayip tekrar telefonu alir. "Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..." " Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..." "Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...." "Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..." Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur. Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar: "Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi söylemek için aramistim..." Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir: "Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli canin sagolsun senin...."

GhencThurk
10-05-2007, 01:38 PM
AFRIKA

Bir adam ucagiyla Afrika'nin uzerinde gezerken birden ucagi arizalanir ve ormanlik bir alana duser. Adam ne yapayim ne yapayim diye dusunurken birden bir Afrika kabilesinin ona dogru yaklastigini gorur. Adam icinden "Iste simdi boku yedik" der. O anda dusuncesinde Nur yuzlu dedenin sesini duyar. Hayir evladim boku yemedin. Peki ne yapmam gerek. Suradaki mizragi goruyor musun? Evet. Al onu ondeki renkli giysili adamin tam kalbine batir. Adam mizragi alir ve adamin tam kalbine batirir. Evladim iste simdi b*ku yedin.

GhencThurk
10-05-2007, 01:38 PM
NASIL DÜNYAYA GELDIM?
Ali babasina sormus: Baba ben nasil dünyaya geldim? Gece annenle yatmaya gittigimizde yatagin çevresine seker koyduk. Sabah kalktigimizda sen gelmistin. Bu fikir Ali'nin ilgisini çekmis ve denemeye karar vermis. Yatarken yataginin çevresine seker koymus. Sabah bütün karinca, böcekler, vs yatagin çevresindeymis. Ali: Ulan demis, simdi size elimin tersiyle bir korum. Ama baba yüregi iste!

GhencThurk
10-05-2007, 01:38 PM
NE GİYERSEN GİY!

Adamı, vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler.. Adam korku içinde, mali danışmanına gitmiş.. Sormuş: Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?. Ne tür bir izlenim bırakırsam, bana daha az vergi cezası keserler? Mali danışman öğüt vermiş: En eski elbiselerini giy.. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki, sana az ceza kessinler.. Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış.. Avukat, mali müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş: En yeni, en pahalı elbiseni giy.. Güvenli, kendinden emin bir görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler.. Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir arkadaşına aynı soruyu sormuş.. Bu akıllı arkadaş bir hikaye anlatmış.. Şöyle demiş: Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder.. Bir başka arkadaşı ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler.. Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikayeyi dinledikten sonra, sorar: Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine giderken ne giyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki? Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder: Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır..

GhencThurk
10-05-2007, 01:38 PM
4 MÜHENDİSLER

Bir makine mühendisi, bir elektrik mühendisi ve bir de bilgisayar mühendisi binmişler bir arabaya gidiyolar. Yolun yarısına geldiklerinde araba bozuluyor ve makine mühendisi 'ben hallederim' deyip yatıyor arabanın altına, bi kaç yere çekiç vuruyo, vida sıkıyo falan, biniyorlar arabaya, hala bozuk. Bu sefer elektrik mühendisi hemen atlıyo, 'bana bırakın' diye. Kabloları kontrol ediyo, elektrik aksamına bakıyo, biniyolar arabaya ama tık yok gene. Makina ve elektrik mühendisi bilgisayar mühendisine dönüyorlar. sıranın kendisine geldiğini anlayan bilgisayar mühendisi: -eee..şey...arabadan çıkıp bi daha girsek? Bu sırada elemanlarla ilgili gözlemlerini sürdüren endüstri mühendisi, etüd çalışmaları sonucunda her üç elemanın da verimsiz çalıştığına kanaat getirerek üçünü de arabadan indirir ve direksiyona geçerek diğerlerine arabayı ittirir.

GhencThurk
10-05-2007, 01:38 PM
OĞLUM BENİM

Genç bir adam süpermarkette dolaşırken yaşlı bir kadının kendisini izlediğini fark eder. Fazla umursamadan alışverişine devam eder. Bir şeyler alır ve kasaya gelir. Bu sırada yaşlı kadın adama: "Size bakmamdan rahatsız oldunuz ama yeni ölen oğluma çok benziyorsunuz bu yüzden size bakıyorum" der. Bunun üzerine adam üzülerek: "Oğlunuzu kaybetmenize çok üzüldüm. Yapabileceğim bir şey varsa çekinmeyin söyleyin." Der Yaşlı kadında "Marketten çıkarken bana güle güle anne derseniz bu beni çok mutlu eder." Ve kadın marketten çıkar. Adam da ona "Güle güle anne" diyerek veda eder. Kasadaki tezgahtar alışverişinin 100 milyon tuttuğunu söyler. Adam şaşırır ve "Ama nasıl olur ben sadece bir kaç ufak şey aldım." diye çıkışır. Bunun üzerine tezgahtar kız "Anneniz onun aldıklarını da sizin ödeyeceğini söyledi."

GhencThurk
10-05-2007, 01:39 PM
3 ARKADAŞ

Adanali Cemal, Kayserili Kemal ve Temel bu uc arkadas Bogaz Koprusunde tamir yapiyorlarmis ve karilarida bunlara yemeleri icin bir seyler hazirliyormus. Ama hep ayni seyler. Kayserili yemek torbasini aciyor pastirmali ekmek. Adanali aciyor kofte ekmek. Temel aciyor ekmek arasi hamsi. Bu hep boyle devam ediyormus. Neyse gunlerden birgun bunlarin canina tak etmis ve demisler yine ayni seyleri hazirladilarsa kendimizi kopruden atalim. Adanali bakmis ekmege kofteli hop assaga atlamis, Kayserilininki de pastirmali,oda atlamis asagi. Temel bakmis hamsili, o da dayanamamis ve atlamis.Bunlarin evlerinde de agit yakiliyormus. Adanalinin karisi: Vah zavalli kocacigim kofte ekmegi ne cok severdi hep kendi ellerimle hazirlardim. Kayserili Vah zavalli kocacigim pastirmali ekmegi ne cok severdi hep kendi ellerimle hazirlardim Karadenizli ise Vah zavalli kocacigim hamsi + ekmegi ne cok severdi her sabah kalkip kendi hazirlardi..

GhencThurk
10-05-2007, 01:39 PM
KARISIKLIK

Temel oksurukten Dursun da kabizliktan sikayetcidir. Beraber doktora giderler. Doktor Temel'e oksuruk surubu Dursun'a da mushil verir. Bunlar ilaclari karistirirlar. Bir hafta sonra doktor Temel'e: Nasil oldu? Hala oksuruyor musun? oksurmeye cesaret bile edemiyorum doktor bey.

GhencThurk
10-05-2007, 01:39 PM
NEDEN

Genc deve annesine sormus , anne niye bizim ayaklarimiz bu kadar büyük? Anne cevap vermis , çölde kuma batmamak için.. Genç deve tekrar sormus , peki kipiklerimiz niye bu kadar gür. Anne tekrar cevap vermis , çölde kum firtinalarinda kum kaçmasin diye. Meraki yatismamis olan genç deve bir soru daha sormus, bizim niye hörgüçlerimiz var. Anne deve sabirla yanitlamis , çölde çok uzun süre susuz idare edebilme için suyu hörgüçlerimizde depolariz. Sonunda dayanamayan genç deve sormus , Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne bok yiyoruz???

GhencThurk
10-05-2007, 01:39 PM
BULMACA

Temel uçağa binerken merdivende bir bakmış önünde Sharon Stone haltetmiş bir dilber..Muhteşem de bir mini..Temel içini çekerken bir bakmış, yeri dilberin tam yanı..Oturmuşlar.. Uçak havalanmış. Dilber çantasına uzanmış. İçinden bir bulmaca dergisi, bir kurşun kalem çıkarmış. Başlamış çapraz bulmacayı çözmeye..Temel heveslenmiş.."Şimdi bir yerde takılır, bana sorar, böylece muhabbete başlarız" diye..Beş dakika geçmeden dilber Temel'e dönmüş, gerçekten..Kısık, seksi bir sesle sormuş: "Beş harfli bir kelime. Sonu arak..Başına bir harf koyarsanız kadınların en sevdiği alet olurmuş, biliyor musunuz?" diye.."Aman Tanrım" demiş Temel, Amerikan filmlerindeki gibi.."Aman Tanrım.. Bu güzel kadına o kelimeyi nasıl söylerim ben..Mutlak bir başka kelime olmalı.." Başlamış düşünmeye..Beş dakika sonra jöton "Dank" diye düşmüş.. Kadına dönmüş: "Tarak olabilir mi, hanımefendi?..Tarak!.." "Harikasınız" demiş dilber.."Silginiz var mı acaba?

GhencThurk
10-05-2007, 01:39 PM
MİGROS

Temel tarikata girmek icin muracaat etmis, tarikat seyhi "Bize katilmak icin sinavlardan gecmen gerek. Ilk sinavin.. Kadinlara uc hafta yaklasma..Dayanabilirsen, uc hafta sonra gel goruselim!" demis...Temel uc hafta sonra gelmis seyhin onune.. Suklum, puklum.."Ilk hafta kolay gecti" demis, "Ikinci hafta biraz zorlandim, son hafta Fadime ile Migros'a gittik...Fadime ust raftaki konservelere uzaninca icim gitti..Konserve yere dusup Fadime yere egilince de kendimi tutamadim..""Yoo" demis seyh "Bu durumda seni tarikata katiyyen alamam..""Yahu! Ne Tarikati. Ben ondan coktan vazgectim" demis Temel "Beni Migros'a almiyorlar artik!.. Derdim o!.."

GhencThurk
10-05-2007, 01:39 PM
GÜVENSİZLİK

Büyük bir kasa soygunundan sonra çalıntı otomobille yol alan üç soyguncu, kent dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlediler. Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri: Haydi sayalım artık, dedi. Kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum. İkincisi elini şöyle bir salladı: Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Yarın gazetelerde okur, biz de öğreniriz kaç milyon kaldırdığımızı. Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı: Deli misin be! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz!

GhencThurk
10-05-2007, 01:40 PM
SOGAN

Temel eczacilik fakultesini bitirmis.fakat eczane acacak parasi yok, Girmis bir eczaneye: Beyefendi sizde sogan var mi? Adam Temel'i basindan savmis. Temel bu durur mu? Hergun yeni sacma sorularla geliyormus.Birgun eczaci Temel'e: Kardesim senin derdin ne? Burayi bana sat. Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmis,birkac gun sonra Eczaneyi satan adam iceri girmis,Temel'e: Siz de sogan varmi? demis... Temel adama: Bizde sogan var ama senin receten var mi? demis...
Amin Cümlemizi

Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:40 PM
Müller akşama doğru Hamburg’da bir otele yerleştikten sonra, sokağa çıktı. Geceyi eğlenerek geçirmek istiyordu. Bir taksiye bindi, şofor sarışın ve güzel bir kızdı. Ona: - "Beni bu gece en ucuz ve en tatlı eğleneceğim bir yere götürün," dedi. Şoför kız: - "En ucuz ve en tatlı…", dedi ve hareket etti.

GhencThurk
10-05-2007, 01:40 PM
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."

GhencThurk
10-05-2007, 01:40 PM
Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür. Bebeğe bakan doktor: - "Bu çocuk iyi gıda almıyor", der ve kadına dönerek: - "Lütfen soyununuz", diye rica eder. Soyunan kadının göğüslerini iyice kontrol eden doktor: - "Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi" der, "sizin hiç sütünüz yok." Kadın: - "Tabi olmaz doktor bey", der. "Ben çocuğun teyzesiyim..."

GhencThurk
10-05-2007, 01:40 PM
Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."

GhencThurk
10-05-2007, 01:41 PM
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."

GhencThurk
10-05-2007, 01:41 PM
Kayserili Pire Memet, istasyonda çok sıkışınca, gözü hiçbir şeyi görmez olup kadınlar tuvaletine doğrulmuş. Bir hemşehrisi önüne geçmiş: - Ne yapıyorsun, burası kadınlar için... Uçkurunu eline almış olan Pire Memet: - "Bu da kadınlar için!" deyip içeri dalmış.

GhencThurk
10-05-2007, 01:41 PM
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:41 PM
Bırak Dağınık Kalsın

3 saç teli olan adamın biri bir gün berbere gitmiş berber sormuş
Nasıl yapalım abi? Adam : -Sağa doğru tarayın, demiş.
Adamın saçını tararlarken bir telini kırmışlar.
Ertesı gün adam tekrar gelmiş. Berber yine sormuş
-Nasıl yapalım abi? Adam sola yatırın demiş.
O günde adamın saçını yaparlarken diğer teli de
kırılmış adamın bir tek saç teli kalmış. Ertesi gün yine
adam berbere gitmiş berber sormuş -Nasıl yapalım abi? Adam
-Bırak dağınık kalsın.

GhencThurk
10-05-2007, 01:41 PM
Çukur İŞİ

Temel bir grup arkadaşıyla çukur açıyormuş.Bir başka grupda gelip çukurları kapıyomuş. Adamın biri çok merak etmiş ve ne yaptıklarını sormuş.
Temel: -Bir grup daha fardu, onlarda fidan dikeydu, bucün gelmeduler, piz de pizim işler geri kalmasın diye çalişayruz...

nasrettin hoca bilgisayar ögrenirse
***Adamın biri Nasrettin Hoca'ya sormuş:
-Hoca bir mizah sitesi hacklenmiş duydun mu?
-Hoca demiş bana ne!
-İyi ama hocam senin site hacklenmiş
-İyi de o zaman sana ne!

GhencThurk
10-05-2007, 01:42 PM
***Nasrettin Hoca birgün küçük programlarıyla Yahoo'yu hacklemeye çalışıyormuş.
Çevresidekiler sormuş:
-Hoca ne yapıyorsun?
-Görmüyormusunuz Yahoo'yu hacklemeye çalışıyorum.
-İyi de hocam o programla Yahoo hacklenmez ki!
-Ya hacklenirse.

GhencThurk
10-05-2007, 01:42 PM
***Hocadan devamlı Windows XP cdsini istiyorlarmış
Hoca da bakmış ki olacak gibi değil en sonunda:
-Cd yi bardak altlığı yaptım demiş.
-İyide hocam hiç cd den bardak altlığı olur mu demişler.
Hoca da:
-Niyetin yoksa vermeye bardak altlığıda olur demiş.

GhencThurk
10-05-2007, 01:42 PM
***Arkadaşları hocaya dert yanıyorlar
-Hocam senin karın internette çok sörf yapıyor demişler.
Hocada:
-Olur mu canım o kadar sörf yapsaydı bizim siteye de uğrardı demiş

GhencThurk
10-05-2007, 01:42 PM
***Adamın biri hocaya:
-Hocam siten keç tekil hit alıyor?der.
Hoca da:
-Aylık 10.000 der.
Aradan birkaç yıl geçer.Aynı adam hocaya tekrar sorar.
-Hocam siten kaç tekil hit alıyor?der.
Hoca yine:
-10.000 der
-İyi de hocam bunca yıldır hiç değişmedimi? der.
Hoca da:
-Erkek adamın ağzından laf bir kere çıkar.

GhencThurk
10-05-2007, 01:44 PM
***Hoca birgün CDciye gidiyormuş.Çocuklar önünü kesip:
-Hocam bize de oyun cd si alsanaaa. demişler.yalnız içlerinden biri para vererek Doom3 cd si istemiş.
Hoca akşam CDciden dönerken çocuklar yine önünü kesip hocaya hani bizim CD demişler.
Hoca da yalnız bir Cd çıkarıp parasını veren çocuğa vermiş.Sonra da:
-Parayı veren oyunu oynar demiş.

GhencThurk
10-05-2007, 01:44 PM
***Hocanın bilgisayarına virüs girmiş.Hoca çok dertliymiş.
Çevresindekiler sormuş:
-Hoca kimi getirelim de baksın bilgisayara demişler.
Hoca da:
-Çernobil virüsünü yiyen birini getirin demiş. Benim halimden en iyi o anlar

GhencThurk
10-05-2007, 01:45 PM
Yağmurluk

İkiz kardeşler annlerının karnında papaz kaçtı oynuyorlarmış, derken diğeri ötekine seslenmiş hey kapı açılıyor demiş ötekide olsun ya gelen babamdır demiş. Diğeri değil deyince nerden anladın diye sormuş oda babam hiç yağmurluk giymezki demiş.

GhencThurk
10-05-2007, 01:46 PM
Beni dinle

Adam evine erken gelir bir bakarki en samimi arkadaşı karısı ile sevişiyor. Başlar konuşmaya;
-Şevket bunu bana nasıl yaparsın senle beraber aynı okullarda okumadıkmı ? aynı dönem aynı yerde askerlik yapmadıkmı sen benim hayatımı kurtardın ben senin,asker dönüşü paran yetmedi işini kurmak için sermayeni ben vermedimmi,şevket...
şevket bari ben konuşurken dur....

GhencThurk
10-05-2007, 01:46 PM
Belediye Damgası

Çok mutaasip bir aile çocugu yine kendi gibi mutaasip eline el değmemiş bir kız bulur ve onunla evlenmeye karar verir, kız da kaşarmı kaşar, yatıp kalkmadığı erkek kalmamış. Delikanlınin ailesi ne hikmetse tutturmuş kızlık muayenesi yaptıracağız diye, kız kendinden emin değil ama zoraki kabul etmiş ve kara kara düşünmeye baslamış ben ne diyeceğim diye. En samimi arkadaşına durumu anlatmış o da "canım bundan kolay ne var, git kasaba rica et herhangi bir etin üzerindeki zarı soyup sana versin, tanıdık bir doktor var, ona rica ederiz sana bir kızlık zarı yaparız" demiş.
Kız da dediğini aynen yapmış, artık içi rahat muayene olmaya gitmiş. Delikanlı orda, ailesi orda, doktor "uzan kızım demiş" kız uzanmış, doktor birden kafasını kaldırıp ordakilere bakmış "allah allah" demiş. Ordakiler "ne oldu" demiş, "bir problem mi var doktor"
Doktor "bir dakika deyip raftan ansiklopedileri indirmiş bakmış bakmış sürekli şaşkın şaşkın kıza bakıp "allah allah" deyip duruyormuş.
Delikanlı dayanamayıp sormuş "doktor bey yoksa kız değilmi?" Doktor; "kız olmasına kız ama benim anlayamadığım belediyenin damgasının burda ne işi var?!!!!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:46 PM
Tedbir

Kızılderililerin genç reisi 18 yaşına geldiğinde canı kadın ister. Kabilenin büyücüsüne gider, der ki:
- "Oturan Boğa kadın ister." Büyücü:
- "Oturan Boğa ormana gitsin, üzerinde delik olan bir ağaç gövdesi bulsun ve onun üstünde eğitim yapsın, hazır olunca gelsin. 15 gün sonra reis geri gelir. Der ki:
- "Oturan Boğa hazır." Büyücü de kabiledeki en güzel kızı ona verir. Reis alır kızı çadıra girer.
- "90 derece eğil" der. Kız eğilince, kıza bir tekme vurur. Kız çığlık atarak bunu niçin yaptığını sorar. Reis şöyle cevap verir:
- "Oturan Boğa akıllandı, önce yaban arılarını kontrol!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:46 PM
Pilot

Uçak havalandıktan sonra pilot mikrofonu açıp şöyle demiş "sayın yolcularımız uçağımız havalanmış durumdadır kemerlerinizi çözebilirsiniz" demiş ve arkasına yaslanmış. ve mikrofonun açık olduğunu unutan pilot kendi kendini önce bir gerinmiş ve söylenmeye başlamış "oooohhhh gidim önce bir sıçim ondan sonrada şu hostese bir yüklim demiş " içrideki yolcular hepsini duymuş hostes durumu düzeltmek için içeriye koşmaya çalışırken ayağı takılıp düşmüş yoculardan biri acele etme bacı adam önce sıçacak yav demiş.

GhencThurk
10-05-2007, 01:46 PM
Zula

Bir gün bi adam ile kızı,karayoluyla Hakkariden Şırnağa gidiyorlarmış Arabalarının bagajında da bir sandık dolusu altın ve mücevher varmış Güle oynaya yollarına devam ederken birden yollarını teröristler kesmiş Adamı arabadan indirmişler,kızı da arabanın arkasından dolanarak babasının yanına gelmiş.Teröristler üstlerini arayıp bişey bulamıyınca arabayı alıp kaçmışlar. Adam yolun kenarına çökmüş.
-Gittii altınlar! Diye yakınmaya başlamış. Bunu görünce kız:
-Üzülme baba onları aşk üçgenime sakladım demiş.
Adam bunu duyunca iyice kendini yerden yere atıp:
-Tüüh,tüh!Anan da gelseydi,arabayı da kurtarırdık demiş.

GhencThurk
10-05-2007, 01:46 PM
Ben Yaşıyorum

Berrin bir işe müracaat etmis, medeni halini sormuşlar.
- Bes yıldır dulum, iki çocuğum var, biri on diğeri iki yaşında...
- Küçük çoçuğunuz iki yaşında ve kocanız öleli beş yıl oldu öyle mi ?
- Evet, ama ben yaşıyorum!..

GhencThurk
10-05-2007, 01:47 PM
Dolmakalem

Adamın birinin daldan dala gezerken cinsel organı kırılmış. Doktora gitmiş doktor adama her akşam yatmazdan önce on onbeş dakika cinsel organını bir bardak süte bandırmasını istemiş adam eve gelip yatma vakti geldiğinde banyo ya girip doktorun dediklerini uygulamaya başlamış tabi karısı içerde bekliyor ve kocasına seslenmiş. Aradan biraz zaman geçtikten sonra kadın sabırsızlanıp dalıvermiş banyoya kadın şaşırarak,
- Ay kocacığım kırk yıl düşünsem bunun bir dolma kalem gibi doldurulduğu aklıma gelmezdi...

GhencThurk
10-05-2007, 01:47 PM
Telkin

Kadının başı çok ağrıyormuş. Demişler ki bir psikiatrist var. Harika tedavi ediyor. Neyse, gitmiş doktora, akşam eve gelince kocası sormuş
- "Ne oldu" diye.
- "Valla, bana telkin önerdi, bir yere oturup kafamı iki elimin arasına alıp sallana sallana 'bu kafa benim değil, bu kafa benim değil' diye tekrarlayacakmışım." Kadın 3-4 gün bu işe devam etmiş ve başağrıları tamamı ile geçmiş. Ancak bu sırada kocasında bir sorun baslamış. Adamda tık yok. *******i sırtını dönüp yatıyor. İlişki milişki hak getire. Sonunda kadının da ısrarı ile adam da aynı doktora gitmiş. Akşam eve gelince kadın ne oldu demiş. Adam
- "Bırak yaa demiş, bana da telkin önerdi ama ben öyle saçma şeyleri yapmam" demiş, demiş ama o günden sonra adam olmuş bir canavar. Eve gelince kadını hemen yakalayıp yatağa atıyor. Durum felaket. Neyse herkes çok memnun ama kadın da bu işin nasıl olduğunu merak ediyor. Bir gün kadın eve gelmiş. Adam
- "Hadi karıcığım demiş, sen hemen yatağa gir, ben bi banyoya gidip geleyim" demiş. Kadın gizlice adamı takip etmiş. Ne görsün. Adam banyoda klozete oturmuş, kafasını iki elinin arasına almış sallanıyor.
- "Bu karı benim değil, bu karı benim değil"

GhencThurk
10-05-2007, 01:47 PM
Aptallık

Bir Alman, bir ingiliz, bir Laz barda oturmuş bir yandan içip, bir yandan karılarının aptallığı konusunda sohbet ediyorlarmış. Alman demiş ki: "Benim karım Helga o kadar aptal ki geçen gün ucuzluk var diye marketten 300 Mark'lik et almış, halbuki bir buzdolabımız bile yok!" İngiliz gülmüş: O da birşey mi?" demis, "Benim karım Elizabeth daha da aptal. Babası çok zengindir, geçen hafta kendisine 6000 Pound'a araba aldırdı, ama kullanmayı bilmez." Laz atlamış. "Ula uşaklar, siz ne diyorsunuz" demiş, "Benim karım Fadime hepsinden aptal. Bodrum'a iki haftalık tatile gidiyor. Dün bavulunu yaparken gördüm, 400 tane pre****if almış, halbuki çükü bile yok!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:47 PM
Masal

Adamın biri kitapçıya gider ve tezgahtara :"Evin reisi erkektir adli kitap varmı?." diye sorar.
Tezgahtar:"Maalesef beyefendi masal kitabı satmıyoruz."

GhencThurk
10-05-2007, 01:48 PM
Daire

Bir gün adamın biri tele kızın birisi ile beş yüz dolara anlaşırlar. Ve geceyi beraber geçirirler. Ancak sabah olup sıra parayı ödemeye gelince, adam cebinde yeteri kadar para olmadığını anlar. Tele kıza parası olmadığını, işyerine vardıktan sonra parayı zarfla göndereceğini söyler. Kız da kabul eder. Adam zarfın üzerine daire kirası yazacağını söyler. Adam işyerine vardıktan sonra parayı hazırlarken aslında gecenin o kadar da iyi geçmediğini, beklediği kadarda eğlenmediğini düşünür. Ve kadına beşyüz dolar yerine ikiyüzelli dolar göndermeye karar verir. Zarfın üzerine daire kirası olduğunu belirttikten sonra içine de şöyle bir not iliştirir.
-Hanımefendi size beşyüz yerine ikiyüzelli dolar yolluyorum. Çünkü ben; Dairenizin daha önce hiç kullanılmamış oldugunu düşünmüştüm, ve dairenizin daha küçük olduğunu sanıyordum... Ayrıca dairenizin ısıtma sistemini de hiç beğenmedim. Daha sıcak olmasını bekliyordum" der. Ve zarfı kurye ile yollar. Kadın zarfı açtığında paranın eksik olduğunu ve yanına bir not iliştirilmiş olduğunu görür. Notu okuduğunda hemen cevap olarak şunu yazar.
-Beyefendi böylesi güzel bir dairenin daha önce kullanılmamış olabileceğini nasil düşünürsünüz,
-Aslında daire hiç de büyük değil. Sizin dairenin içini dolduracak kadar eşyanız olmadığı için size büyük gözükmüş olabilir. Ayrıca ısıtma sistemi de iyidir ancak siz ateşlemeyi beceremediyseniz ben ne yapabilirim.

GhencThurk
10-05-2007, 01:48 PM
İdeal Boğa

Bir adamla karısı hayvanat bahçesini gezerken çiftlik hayvanlarının bulunduğu bölüme gelmişler ve bir çitin önünde durmuşlar. Çitin üstündeyse "Bu boğa geçen sene tam 50 kez çiftleşti." yazıyormuş. Kadın bunu okuduktan sonra kocasına dönerek "Bu boğadan öğrenecek şeylerin olmalı" demiş. Adamın siniri bozulmuş ama ses çıkarmamış. Bir başka çite gelmişler ve "Bu boğa geçen sene 100 kez çiftleşti!". Kadın kocasına dönerek "Deminkini boşver asıl bunu örnek almalısın kendine" demiş. Adam yine sesini çıkarmamış. Bir sonraki çitte ise "Bu boğa geçen sene tam 365 kere çiftleşti !!!". Kadın kocasına dönerek "Çüşş!!! Bir yıl boyunca hergün çiftleşmiş. Asıl bu boğayı kendine idol olarak seçmelisin!" demiş. Adam artık dayanamamış ve "Peki karıcım ama bi sor bakalım, arkadaş hep aynı inekle mi çiftleşmiş?"

GhencThurk
10-05-2007, 01:49 PM
Beyaz Ayı

8 - 9 yaşlarında bir çocuk var, bu çocuğun en sevdiği şey yatak odasındaki dolaba girip oyuncak beyaz ayısı ile oynamak.
Yalnız bu duruma annesi cok kızıyormuş çünkü kocası yokken sevgilisini eve getiriyormuş.
Yine bir gün annesi sevgilisi ile dışarıda iş üzerindeyken çocuk dolapta beyaz ayısı ile oynuyormuş... Bu sırada kadının kocası gelmiş kapı çalınmış, kadın panik ile adamı dolaba sokmuş..
Bu sefer kocasıyla dışarda sevişmeye başlamışlar.
Bu sırada içerde çocuk ve adam karşı karşıya oturuyorlar.. bir süre sonra
* Amca,
* Efendim? * Benim bi beyaz ayım var..
* Eee.?
* Sen onu alıcaksın
* çocuğum ben koca adamım ne yapıyım ayıyı?
* yok yok alıcaksın.. * Almıcam ulan
* Alıcaksın, yoksa çıkar babama söylerim
* Peki peki sus... ne kadar ?
* $50
* Hadi lan .. ben $50 vermem ona
* Peki bende çıkar babama söylerim...
* peki peki ... al şunu ..
aradan bi süre geçmiş..
* Amca
* ne var?
* ayımı geri ver..
* hadi lan ben ona $50 saydım..
* vericeksin, yoksa çıkar babama söylerim..
* peki lan velet al sus şunu..
biraz sonra
* Amca..
* ne var
* benim beyaz ayı varya...
* eee ..?
* sen onu geri alıcaksın $100
* Hmmppf !
Bu böyle sabaha kadar devam etmiş.. çocuk adamın cebindeki tüm parayı almış. Ertesi gün gitmiş... Paralarla kendisine bir bisiklet almış.. Eve dönmüş annesi bisikleti görmüş *bunu nerden buldun? demiş O da
*yerde para buldum onunla aldim demiş..
Annesi
*Olmaz çocuğum sen günah işlemişsin, git bisikleti geri ver, parayı geri al .. sonra o parayı kiliseye bağşsla.. gitmişkende parayy nasyl bulduğunu anlat ve günah çıkar demiş...
Çocuk istemeye istemeye gitmiş, bisikleti geri vermiş, parayı almış.. sonra parayı kiliseye bağışlamış ve günah çıkarma odasına girmiş...
Rahip kabinin diğer tarafından seslenmiş *Buyur çocuğum
* Rahip amca benim bi beyaz ayım var
Rahipten gelen cevap:
*S..tir**r gitt laaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan..!!

GhencThurk
10-05-2007, 01:49 PM
Bizi izler misiniz?

Yetmişlerinde bir çift.. Doktora gelmişler..
"Doktor" demişler.. "Sevişirken bizi izler misiniz?" Doktor şaşkın bakmış.. Demek bir sorunları var. Tıp adamı olarak yardım etmek zorunda..
"Peki" demiş.. Çift yatağa uzanmış.. Doktor izlemiş ve teşhisini bildirmiş:
"İkiniz de gayet sağlıklısınız. Sevişmeniz fevkalade.. Merak edecek birşey yok.. Viziteniz 32 dolar. Bu da faturanız.."
Ertesi hafta çift gene gelmiş doktora.. "Sevişirken bizi izle" diye..
Gene izlemiş doktor.. Gene sorun yok. Gene vizite 32 dolar. Her hafta çift randevu alıyor, geliyor, sevişiyor, parayı ödüyor, çıkıp gidiyor.
Bir türlü birşey bulamayan doktor sonunda dayanamamış.. "Bana biraz yardımcı olun. Sıkıntınız ne, söyleyin.."
Adam cevap vermiş:
"Herhangi bir sıkıntımız yok. Birşey bulmanızı da istemiyoruz. Bu kadın evli.. Onun evine gidemiyoruz. Ben de evliyim.. Benim evime de gidemiyoruz. Hilton geceye 78 dolar istiyor.. Sheraton 82 dolar.. Buraya ise sadece 32 dolar ödüyoruz. Onun 28 dolarını da sigortamız fatura karşılığı 'Doktor muayenehanesinde ziyaret' fonundan geri ödüyor!.."

GhencThurk
10-05-2007, 01:49 PM
Yeter be

Adamın biri bir aydır tatilde yalnız başına bıraktığı karısını hafta sonu nedeniyle ziyarete gitmişti. Karısı kendisini garda karşılayıp boynuna atladı.
- “Ah sevgilim, bilsen seni ne kadar özlemişim...gelmene öyle mutlu oldum ki.”.
Akşam yemekten sonra karıkoca oteldeki odalarına çekildiler. Kapıyı kapatır kapatmaz öpüşüp koklaşmaya, tatlı sözler mırıldanmaya başladılar.
Fakat tam bu sırada komsu odadan bir tekme duvara indi. Ardından öfkeli bir ses gürledi:
- “ Yeter yahu... Her geceki gibi gene başlamayın... bırakın da hiç olmazsa bu gece uyuyal

GhencThurk
10-05-2007, 01:50 PM
50 dolar

Vietnam savaşının en kritik günleriydi. Genç Amerikalı asker memleketteki eşine mektup yazarken itirafta bulunacağı tuttu: - “ sevgilim, buradaki kadınlar yalnız para için yatıyorlar. Böylesine para canlısı insanlara daha önce hiç rastlamadım.” Kısa süre sonra eşinden şöyle bir cevap geldi: - “ sevgilim,sakın onlara 50 dolardan fazla para verme,ben burada ancak o kadar alabiliyorum.”

GhencThurk
10-05-2007, 01:50 PM
Kullanım dışı

Alışverişten sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genç ve güzel bir kadınla yakalayınca dehşete düşer. Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.
"..Şoyle açıklayabilirim..." der..
"Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm. Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım. Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası geçti diye artık giymediğin ayakkabılarından bir çift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana doğum gününde aldığım fakat rengini beğenmediğin için hic giymediğin süveteri ona verdim. Kızın pantolonu parça parça olmuştu, artık senin kalçalarının sığmadığı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak üzereyken bana
"Karınızın artık kullanmadığı başka birşey var mı bu evde?" diye sordu.. ve işte buradayız..'

GhencThurk
10-05-2007, 01:50 PM
Amca ve Teyze

Minik oğlan bahçede oynarken, babasının arabasıyla sokaktan geçip, ormana doğru gittiğini görmüş. Merak bu ya. O da arabayı izleyerek ormana gitmiş.
Bir de ne görsün. Babası ile teyzesi arabanın yanında durmuş öpüşüyorlar. Çocuk bu ya, gördüğünden etkilenmiş durumda koşarak eve dönmüş, nefes nefese heyecanlı bir şekilde annesine, "Anne, anne. Biraz önce babamı ormanda" derken annesi sözünü kesmiş ve "Dur biraz. Nefes al. Sakinleş. Öyle anlat" demiş.
Oğlan sakinleştikten sonra devam etmiş, "Bahçede oynarken babamın arabasıyla ormana doğru gittiğini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babamı teyzemle öpüşürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömleğini çıkardı. Sonra arabanın arka koltuğuna geçtiler".
Anne çocuğa dönmüş, "Dur bakalım, ne kadar ilginç bir öykü bu. Devamını anlatma, sakla. Aksam yemeğinde babanla beraberken bitirirsin. Sen bu öyküyü bitirirken babanın suratını görmek istiyorum".
Aksam olmuş, yemeğe oturmuşlar. Anne çocuga dönmüş; "Bu gün neler yaptığını bize anlatsana" demiş. Oğlan baslamış; "Bahçede oynarken babamın arabasıyla ormana doğru gittiğini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babamı teyzemle öpüşürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömleğini çıkardı. Sonra arabanın arka koltuğuna geçtiler. Ardından geçen sene babam seyahatteyken senin Amcamla yaptığın şeyden yaptılar"

GhencThurk
10-05-2007, 01:50 PM
Düşman Karargahı

Bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nufusunun azlığına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için "Eşiyle cinsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır" der. Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaışr ve "Hadi kocacım bir tabur asker öldürelim" der. Kocası kabul eder ve birlikte olurlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir, "Hadi kocacım bir tabur düşman askeri daha öldürelim" der. Adam yine kabul eder ve yeniden birleşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir "Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim" der, adam oflaya puflaya kabul eder ve yeniden birlikte olurlar. Bunun üzerinden bir saat geçer kadın yine ister adam bir nevi çaresiz yine "hadi" der, bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan oğulları gelir odaya:
"Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum"
Babası yakınır: "Ne yapayım oğlum, düşman askerleri ananin orasına karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor"

GhencThurk
10-05-2007, 01:50 PM
Dayanıklı Ol

10 kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis mahkumu hapisten kaçar. Kaçarken önüne çıkan bir eve girer ve yataklarında uyumakta olan bir çifti esir alır. Adamı bir sandalyeye, kadını da yatağa bağlar. Bir an etrafına bakınıp kadının ustune atlar ve boynunu öpmeye başlar. Aradan bir dakika bile geçmez, mahkum yeniden ayağa fırlar ve odayı terkeder. Bunun üzerine adam karısıyla konuşmaya başlar:
"Sevgilim, bu adam yıllardır kadın görmemiş. Boynunu nasıl optüğünü gördüm. Sanırım geri gelince seninle birlikte olmak isteyecektir. Aman ne derse yap, onu sinirlendirme, sadece memnun olmasını sağla ki burdan sağ çıkabilelim. Unutma ki hayatımız buna bağlı. Dayanıklı ol ve unutma, seni seviyorum!"
Kadın bu sözler üzerine gülümser ve sakince konuşur:
"Haklısın sevgilim bu adam yıllardır kadın görmemiş ama o sırada benim boynumu öpmüyor, kulağıma senin çok yakışıklı olduğunu, seni çok beğendiğini söylüyordu. Hemen ardından da bana vazelinin banyoda olup olmadığını sordu. Dayanıklı ol ve unutma, ben de seni seviyorum!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:51 PM
10 dolar 10 dolardır

Yaşlı bir çift her yıl yılda bir gelen festivale giderlermiş. Her sene yaşlı adam gezi başına 10 dolara biletle katılınan bir uçak gezintisine katılmak ister, her sene de karısı itiraz eder ve şöyle dermiş:
- 10 dolar 10 dolardır.
Üç yıl beş yıl "10 dolar 10 dolardır" derken, en sonunda yaşlı adam demiş ki;"- Bak, artık 71 yaşındayım, bu uçağa bu sene binmezsem bir daha hiç şansım olmayabilir." Fakat karısı tınmamış ve şöyle demiş;"- 10 dolar 10 dolardır...". Ama bu sırada uçağın pilotu bunları duymuş ve ikisine bir pazarlık önermiş. İkisi de uçağa binecekler, eğer uçuşun başından sonuna ses çıkarmadan dururlarsa bedava. Ama eğer çıt çıkarırlarsa, 10 dolar ödeyecekler...Yaşlı çift kabul etmiş. Ve uçağa binmişler. Pilot da bahis söz konusu olunca başlamış acayip manevralar yapmaya...Taklalar atmış, uçağı kendi ekseninde döndürmüş, ani duruşlar,dönüşler,dalışlar yapmış. Ama arkadan ses yok ! En sonunda pes etmiş ve uçağı indirmiş. Yaşlı adama dönmüş;
- Bildiğim her numarayı denedim. İyi dayandınız. İkiniz de çıt çıkarmadınız...Yaşlı adam cevap vermiş:
- Karım uçaktan düşünce aklımdan söylemek geldi ama, 10 dolar 10 dolardır...

GhencThurk
10-05-2007, 01:51 PM
Değmez

Viagra kullanımının yasak olduğu Mısır'da bir mısırlı pazarda gezerken yanına bir yabancı kaçakçı yaklaşmış. "Beyefendi" demiş, "Viagra almak istemez misiniz. Sadece 100 Mısır lirası"
- Değmez...
- 50 Mısır lirasına ne dersiniz?
- Değmez...
- Peki ya 20?
- Hayır değmez...
- Peki ya 10 Mısır Lirası?
- Değmez...
- Bakın, bu hapların her bir tanesi 10 Mısır Lirasına maloluyor. Nasıl olur da "Değmez" dersiniz !
- Yo yo, Haplara değer. Ama karım buna değmez..

GhencThurk
10-05-2007, 01:51 PM
Balon

Küçük çocuk, annesinin kendisini yıkadığı bir anda annesinin göğüslerini göstererek sorar,
"-Anne bunlar ne?" Ne diyeceğini bilemeyen annesi, unutacağını düşünerek
"-Yarın kahvaltıda babana sorarsın! Diyerek geçiştirir. Ertesi gün kahvaltıda çocuk soruyu bu kez de babasına sorar. Baba
"-Oğlum onlar birer balon, annen öldüğü zaman onları şişireceğiz ve annen de cennete uçacak!" diye cevap verir. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra, birgün eve erken gelen baba, küçük çocuğu gözyaşları içinde bulur:
-Baba koş, annem ölüyor.
-Nereden anladın yavrum?
-İçerideki amca annemin balonlarını şişiriyor ve annem de "Tanrım, geliyorum" diye bağırıyor.

GhencThurk
10-05-2007, 01:51 PM
Şifre kısa

Bir bayan eleman yeni bir erkek müşterinin bilgisayarlarının ayarlarını yapmasına yardım ediyormuş. Sırası gelince, adama internet şifresi olarak hangi kelimeyi kullanmak istediğini sormuş. Kadını utandırmak isteyen adam "Penis !" demiş. Kadın kılını bile kıpırdatmadan dönmüş, şifreyi girmiş ve bilgisayar cevap vermiş:
- Şifre reddedildi - Çok Kısa..

GhencThurk
10-05-2007, 01:51 PM
Ruj İzi

Bir kız yurdunda şöyle bir sorun yaşanmaktadır: Kızlar, sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynayı öperek dudak izi bırakmaktadırlar, bunların temizlenmesi sorun olmaktadır. Yurdun müdürü birgün yurtta kalan kızları ve tuvaletleri temizleyen hademeyi tuvalete toplar. Kızlara yönelik şöyle bir konuşma yapar:
"Bazılarınız dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaları öperek dudak izi bırakıyorlar. Hadememiz bunları temizlerken çok zorlanıyor. Şimdi ne kadar zorlandığını hep beraber izleyelim." Der. Bir işareti ile hademe fırçasını klozetlerden birine daldırıp aynayı temizlemeye başlar. O günden sonra aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.

GhencThurk
10-05-2007, 01:52 PM
Topu Elinden Kaçırmış

Hasta doktoruna dert yandı: 'Sormayın doktor bey... Gece gündüz, kendimi hep kaleci olarak düşünüyorum, ha bire topu tutmak için sağa sola atlıyorum. *******i uykum kalmadı, gündüzleri iş yapamaz hale geldim.' 'Canım kaleci olduğunuzu düşünmeyi bıraksan da biraz da güzel kızları düşünsen olmuyor mu yani?' 'Ah doktor bey... bir kaç defa kızları düşünmeye çalıştım her seferinde topu elimden kaçırdım, gol yedim...'

GhencThurk
10-05-2007, 01:52 PM
Yanlış Ev

Hizmetçi: Aloo?
Adam: Kızım benim, hanımı çağırıver sen bana
H: Bir dakika efendim
H: Alo
A: Ne oldu kızım, hanım nerede?
H: Ay beyfendi nasıl söylesem, hanımefendi yatak odasında biriyle beraber.
A: Ne, bir adamla mı?
H: Maalesef, beyfendi.
A: Ne?!, hem de benim evimde ha! Bana bak kızım, git benim çalışma odama, aç masamın çekmecesini ordaki tabancayı al, ikisini öldür, emrediyorum sana!
H: Beyfendi, ben nasıl yaparım öyle şeyi?
A: Yaparsın, bak telefonda bekliyorum, yürü haydi
İki el silah sesi duyulur..
H: Alo, beyfendi
A: Ne yaptın kızım?
H: Söylediğiniz gibi silahı aldım, ikisini de öldürdüm efendim. Sonra da silahı havuza attım.
A: Ne havuzu?
H: Bahçedeki yüzme havuzuna beyfendi, nereye olacak?
A: Ulan bizim villada yüzme havuzu yok ki, orası neresi Alooo?

GhencThurk
10-05-2007, 01:52 PM
Kadınları anlamak

Adam yolda yürürken yerdeki çaydanlığa tekme atmış. İçinden çıkan cin biraz kızgın bir eda ile
: - Senle uğraşacak çok vaktim yok basit bir şey iste hemen yapayım işim var...
Adam düşünmüş :
- Ömrüm boyunca Hawai'yi görmek isterdim ama uçağa binmeye korktuğum için hiç gidip göremedim, bana öyle bir yol yap ki oradan Hawai'ye gideyim...
Cin : Ooo zor iş daha basit birşey iste deyince...Adam düşünmüş Kadınlarla olan ilişkilerinde hiç başarılı olamadığını hatırlamış ve Cin'e :
- Bana öyle bir kabiliyet verki herhangi bir kadınla karşılaştığımda ne istediğini ilk bakışta anlayayım demiş...
Cin :
- Hawai'ye yapılacak yol üç şeritmi olsun, dört şeritmi...

GhencThurk
10-05-2007, 01:52 PM
Karlı oyun

New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın aptal görünüşlü bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor: -Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz,sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz soylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış. Soru sorma sırasi sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla aşağı inen sey nedir? Adam dakikalarca düşünmüş... Yanıtı bulamamış... Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadin parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
-Kadın tek kelime etmeden çantasını acmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış....

GhencThurk
10-05-2007, 01:52 PM
Tren bileti

Üç bayan ve üç erkeğin iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir. Tren garına giderler. Üç bayan 3 bilet aldığı halde erkekler tek bilet alır. Bayanlar bunun sebebini sorduklarında erkekler 'bekleyin ve görün' derler. Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra üç erkek kalkıp hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra kondüktör gelir ve üç bayandan üç bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken kapıyı tıklatıp,'bilet lütfen,' der. Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. Bayanlar bunu görürler. Taktiği kapmışlardır. Dönüş yolculuğu için yine gara giderler. Bayanlar bu sefer tek bilet almışlardır. Erkekler ise hiç bilet almaz. Bayanlar yine şaşırıp sebebini sorduklarında Erkekler yine bekleyip görmelerini söylerler. Bir sure sonra yolculuk başlar. Önce bayanlar kalkıp tuvalete girer. Ardından da erkekler karşısındaki tuvalete. Kondüktörün gelmesine yakın bir erkek çıkıp karşı kapıyı tıklar ve 'bilet lütfen,' der. Açılan kapıdan bir el bileti uzatir. Bileti alan erkek diğer tuvalete geri girer!..

GhencThurk
10-05-2007, 01:52 PM
Kulaklarına inanamazsın

Cindy Crawford ve Asim bir gemi kazasi neticesinde issiz adaya duşerler. Ne yapsinlar can sıkıntısından sabah akşam birlikte olurlar. Ancak bir sure sonra Asim durumdan zevk almamaya başlar. Cindy çildirir. Asim'a ne oldugunu sorar, ne isterse yapabilecegini soyler. Her turlu fantaziyle ve herşeyiyle emrine âmade oldugunu, nerede hata yaptiysa duzeltmeye çalişacagini anlatir. Asim inatla Cindy'ye 'istedigim şeyi yapabilmen mumkun degil' der. Cindy çaresizlik içinde israr eder ve herşeyi goze aldigini soyler. Asim en sonunda 'Bir denemeye' karar verir. Önce Cindy'nin saçlarini kisacik keser. Sonra üstünü ortecek biçimde ceketini giydirir. Kestigi saçlardan biyik yapar. Cindy, ne oldugunu anlamaya çalişirken Asim onu mumkun oldugu kadar erkege benzettikten sonra akşam olunca sahile gelmesini soyler. Akşam olur ve Cindy erkek kiliginda sahile gelir bakar ki Asim mukellef bir raki sofrasi hazirlamiş ve masayi mezelerle doldurmuştur. Asim ve Cindy masaya otu-rurlar ve Asim elini kanka modunda Cind'nin omzuna koyar ve şoyle der: 'Ulan Kazim bir aydir ki-minle sevişiyorum soylesem inanmazsin'

GhencThurk
10-05-2007, 01:53 PM
Harçlık

İki arkadaş karılarına ne kadar harçlık bıraktıklarını konuşuyorlarmış. birincisi halinden pek şikayetçi olmamış; 'ne biliyim işte bizimki az bir parayla idare ediyi' demiş. İkincisi 'yok anam ben hergün para bırakayrum, kari yine istiyor, bıktım valla' demiş. 'Allah allah, ne yapar ki bu kadar parayı' demiş birinci. İkinci adam sıkıntılı, 'valla içki desen yok. Kumar desen yok.Kari desen kendisi kari...'

GhencThurk
10-05-2007, 01:53 PM
Dayak

Köşede müşteri bekleyen sokak kadınına yaklaşan adam :
-Kaça, diye sordu... Saatiniz kaça?
-10 Milyon lira...
-Ben onmilyon değil, tam yüzmilyon lira veririm...
-Gerçekten mi?
-Gerçekten ya... Valla veririm hemde yüzmilyon lira... Ama döverim ben ...
-Amaaaaan. Yüzmilyonu verde döv... Otele doğru yürüdükleri sırada adam yineledi :
- Bak söyleyeyim fena döverim ben ...
-Döv canım, yüzmilyonu ver de... Soyundukları sırada adam :
-Son defa söylüyorum fena döverim.
-Amaaaaan be!... Dövermiş.... Ne kadar döversin yani?
-Vallaaa parayı geri alıncaya kadar döverim...

GhencThurk
10-05-2007, 01:53 PM
Feda

Becky ve Sam 50'nci evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı. Sam birden soruverdi: "Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?.." "O da nereden çıktı?" diye sinirlendi Becky.. "Cevabı da öğrenmek istemezsin herhalde ?.." "İsterim" dedi Sam.. "Lütfen anlat, ne olur?.." "Madem öyle" dedi Becky, "Üç kez aldattım seni.." "Üç kez öyle mi?.. Kimlerdi onlar?.." "İlki" diye anlatmaya başladı Becky, "Hani sen 30 yaşındaydın ve kendi diş kliniğini kurmak istiyordun ama hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka yöneticisi eve geldi, hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern araçları getirebildin." "Ooo Becky.. Benim için kendini feda ettin ha.. Benim sevgili karım!.. Peki ikincisi.." "Hani 50 yaşında felaket bir kalp krizi geçirmiştin.. Çok kritik bir bye-pass ameliyatı geçirmen gerekiyordu da, hiçbir doktor sana el süremiyordu.. Her an ölebilirdin. O sırada Dr. Bakey onca yoldan kalktı geldi. Ameliyatını yaptı, seni hayata döndürdü.." "Ah benim sevgili karım.. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin öyle mi?.. Hiç kimsenin böyle harika bir eşi olamaz. Böyle bir şey yapman beni ne kadar sevdiğini gösterir. Üçüncü peki?.." "Hatırlıyor musun, yıllar önce Diş Hekimleri Odası Başkanı olmayı fena halde istiyordun ve 47 oyun eksikti?.."

GhencThurk
10-05-2007, 01:53 PM
Heykel

Kadın sevgilisiyle birlikteyken kocasının eve girdiğini duyar.
- Çabuk! Köşeye geç ve bir heykel gibi davran. Adamın her yerine bebek yağı sürer, üzerine de bebe pudrası serper.
- Sakın kımıldama ve heykelmissin gibi davran!
- Bu nedir? hayatım, diye sorar kocası kapıdan girer girmez.
- O mu? Sadece bir heykel. Smithler yatak odaları için bir tane almışlardı. O kadar sevdim ki bir tane de ben ısmarladım. Kimse o andan itibaren heykel hakkında konuşmaz hatta yatağa girene kadar. Gece saat iki gibi koca kalkar ve mutfağa gider, bir kaç dakika sonra da elinde bir sandviç ve bir bira ile geri döner.
- Al bakalım, der, bir şeyler ye. Ben 3 gün boyunca Smith'lerde idiyot gibi dikilirken kimse bana bir bardak su bile vermemişti.

GhencThurk
10-05-2007, 01:53 PM
İlk Yıllar

İki arkadaş hem içiyor, hem de karılarından yakınıyordu. Biri
-"Ben" dedi, "Evliliğimizin ilk senelerinde işten eve dönünce karımı kucaklar, nefesi kesilene kadar kollarımda sıkardım."
Diğeri içini çekerek sordu "Ya şimdi?"
-Şimdi mi? Daha fazla sıkmadığım için pişmanım!..

GhencThurk
10-05-2007, 01:53 PM
Tercih

İki mühendislik öğrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar, "Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun ?" Diğeri cevap verir, "Dün tek başıma dolaşırken bir yandan da okulu bitirince ne iş yapacağımı düşünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kız geldi ve yanımda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine bıraktı ve üzerindeki bütün giysileri çıkarttı. Sonra da bana "Hangisini istiyorsan al" dedi." Diğer öğrenci arkadaşını doğrularcasına başını sallayarak, "İyi seçim yapmışsın, elbiseler belki sana uymayabilirdi".

GhencThurk
10-05-2007, 01:54 PM
Alışkanlık

Genç karı koca yataklarında uyurken kadın rüyasının etkisi altında "eyvah kocam" diye bağırmış kocası uyku sersemi fırlayıp gardolaba saklanmış.

GhencThurk
10-05-2007, 01:54 PM
Öpücük

Diskoda bir güzel eğlendikten sonra delikanlı sevgilisini evine götürmüş. Kapıda tam ayrılacakları vakit oğlan bir elini duvara dayayarak kızcağızı kapı ile kendi arasına sıkıştırmış...
- Bir kere öpücem!...
- Olmaz, komşular görür... Derken tartışma uzamış. O sırada kapıaçılmış, küçük kızkardeş gözlerini oğuşturarak kapıda belirmiş. Ablasına dönüp:
- Babam diyor ki,> demiş, öptürecekse öptürsün yoksa ben aşağı inip o herifi öyle bir öperim ki bir daha unutamaz... Hem söyle şuna abla, elini de diafonun düğmesinden çeksin...

GhencThurk
10-05-2007, 01:54 PM
Lord

Bir ingiliz lordu karısını yatakta bir genç adamla basmış...onları öyle görünce kadına:
-"sayın leydim bu yaptığınız genel ahlaka sığmaz ben size güvenmiştim, güvenimin sonsuza kadar süreceğini tahmin ediyordum... bana bunu yapamamlıydınız....",
diye yarım saat nutuk çeker. Ama sonunda dayanamaz ve yataktaki gence doner:
- "Ve siz sevgili genç, en azından ben konusurken durmak nezaketini gösterebilirdiniz...

GhencThurk
10-05-2007, 01:54 PM
Boşanma

Bekar biri dert yaniyormus:Evlilik ne kadar kolay sarhos kafayla evlendirme memurunun onude bir evet kelimesi kullaniyorsun ve omur boyu basina kadini musallat ediyorsun...
Oteki arkadasi buna katilmamis ve demiski:O kadarda degil ,gece yatarken uyuyor gibi yapipta bir kac kadin ismi sayiklarsan bir cabuk bosanirsinki.....

GhencThurk
10-05-2007, 01:55 PM
Mendil

Kadin elindeki ipek mendili kocasina gostererek: Bu senin sekreterinin degilmi?
Adam da :nerden buldun onu?
Kadin:Ben degil postaci yatak odamizda buldu....

GhencThurk
10-05-2007, 01:55 PM
Son söz
Olum yatagindaki kadin kocasina sormus:Bana soz ver ben oldukten sonra elbiselerimi evlenecegin kadina giydirmeyeceksin...adam da demis:
sacmalama birincisi sen haftaya kalmaz iyilesirsin,ikincisi onun boyu seninkinden ufak elbiselerin ona olmaz...

GhencThurk
10-05-2007, 01:55 PM
Sıkıntı
Adam karisina demis:Karicigim isler biraz kotu gidiyor,biz cok para harciyoruz.Sen yemek yapmasini ogrensende mutfakta calisan ascinin isine cikis versek...
Kadin hemen cevaplamis:Eger sen sevismeyi ogrenirsen ilk once makam soforunu kovalim istersen

GhencThurk
10-05-2007, 01:55 PM
Brezilyalı
adamın biri pazarlama firmasında calışıyormuş işimde cok başarı göstermiş ve patronu yanına cagırmış seni teprik ederim demiş seni ödüllendirecegim seni birezilyadaki firmanın başına müdür yaptım hemen eşyalarını topla ve git adamın sevinecegini sanmış ama adam bu işe tepki göstermiş olmaz öyle şey ben oraya gitmem demiş patron niye diye sormuş adam ordan ya futbolcu cıkar yada hayat kadını cıkar benim ne işim var orda demiş bu seferde patron sinirlenmiş sen nediyorsun be adam hayat kadını cıkar demekle benim karım birezilyalı demiş pazarlamacı adam cekingen bir sesle şey patron karınız hangi takımda oynuyor.

GhencThurk
10-05-2007, 01:55 PM
Görüyorum

Amerikan Delegesi Hanimefendi kürsüye gelmis..
"Geçen yilin kararlarini aynen uyguladim.Eve gider gitmez kocama: 'Bundan sonra temiz çamasir istersen kendi çamasirini kendin yika. Iste makine orda..' dedim.
Ilk gün birsey görmedim.Ikinci gün birsey görmedim.Üçüncü gün bir baktim, makinenin basinda sadece kendi camasirlarini degil, benimkileri de yikiyor."
Alman Delegesi söz almis, arkasindan..
"Ben de kararimiz geregince kocama: 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulasigini kendin yika' dedim..
Birinci gün birsey görmedim. Ikinci gün birsey görmedim. Üçüncü gün baktim, makinenin basinda sadece kendininkileri degil, benim bulasiklarimi da yikiyor."
Üçüncü konusmaci bizden feminist kardesimiz.. "Türkiye'ye döner dönmez kararimiz geregince kocamla konustum. Ona dedim ki: 'Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pisirmen gerekecek.Iste mutfak orada..'dedim.
Birinci gün birsey görmedim. Ikinci gün birsey görmedim.Üçüncü gün sol gözüm biraz açilir gibi oldu, hafiften görmeye basladim

GhencThurk
10-05-2007, 01:56 PM
Muayene

Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanizin ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız der
1-Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın
2-Ögleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
3-Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki verin dinlenmesini sağlayın.
4-Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla birlikte olun. Ve tamamıyla tatmin olduğundan emin olun.
"Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsaniz kocanızın sağlık yonunden hiçbir problemi olmayacak" der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
Ne dedi doktor sana?
Kadın cevaplar: Ölecekmişsin

GhencThurk
10-05-2007, 01:56 PM
Kulaklar

Adamin biri kazada kulaklarini kaybetmis.. Arastirmalari sonucu iyi bir plastik cerrah bulmus , ve girmis ameliyata..
Ameliyat sonrasibandajlar açildiktan bir süre sonra "Aman Allahim Doktor! Bana kadin kulaklaritakmissiniz!" diye bagirmaya baslamis..
"Kulak kulaktir!" demis Doktor.. "Kadini erkegi olmaz!"
"Yaniliyorsunuz!" demis hasta.. "Herseyi duyuyorum ama hiçbir sey anlamiyorum!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:56 PM
Terzi Agop

Terzi Agop ile Vartanuş evlenmişler... Mutlu birkaç yıldan sonra bir gün terzi Agop pat diye ölüvermiş... Genç dul Vartanuş da Demirci Agop ile evlenmiş... Gerdek gecesi Demirci Agop geçmiş Vartanuş'un karşısına, yavaş yavaş soyunmaya baslamış...
Önce pazularını göstemiş:
- Bunlar terzi Agop'ta var idi?
- Yok idi, demiş Vartanuş...
Sonra üstünü çıkarmış geniş göğsünü göstermiş:
- Böyle göğüs terzi Agop'ta var idi?
- Yok idi, demiş Vartanuş...
Demirci Agop pantolonunu indirmiş, bacak kaslarını göstermiş:
- Bunlar terzi Agop'ta var idi?
- Yok idi, demiş Vartanuş...
En son demirci Agop külodunu indirmiş:
Böylesi terzi Agop'ta var idi?
Vartanuş'un sabrı taşmış:
- Yok idi, yok idi, ama bu kadar zamanda terzi Agop seni de halleder idi, beni de halleder idi, üstüne iki de pantolon diker idi!

GhencThurk
10-05-2007, 01:56 PM
Zifaf Gecesi

Uzun ikna turlarından sonra Ermeni mahallesinin 17 yaşındaki güzeller güzeli ve yoksul aile kizi ZIVART, mahallenin zengin ve yaşlı 75 yaşındaki MIGIRDIC bey ile evlendirilir.
İlk gece mıgırdıc bey ölür. Durumu şüpheli bulan savcılığın açtığı dava sonucunda; mahkemede hakim sorar:
Kızım anlat bakalım nasıl öldü?
Zivart, utangaç ve ermeni şivesiyle anlatır:
Valla hakim bey, malumunuz zifaf gezesi... Migirdic bey üstüme geldi... basladi titremege...
ben zanetim geloor, meger gidoormus !?

GhencThurk
10-05-2007, 01:56 PM
Micro Soft

Karısı Bill Gates'ten boşanmak istemiş. Hakim şaşkın, aklı almıyor. "Hanımefendi lütfen sıkıntınız nedir söyleyin , böylesine dünyanın en zengin adamından insan neden boşanmak isteyebilir?" diye sormuş.
Kadıncağız çok dertli. " Ah Hakim Bey", demiş "nasıl sıkıntım olmaz, biliyorsunuz işte hem < micro >, hem de < soft >".

GhencThurk
10-05-2007, 01:56 PM
Ya da...

Kadınla kocasının arasında uzun süredir bir faaliyet yokmuş. Koca ne yaparsa yapsın karısının ilgisini çekmeyi başaramıyormuş. En sonunda çareyi karısını bir psikoloğa götürmekte bulmuş. Psikolog genç ve güzel kadını problemini cözmek için :
"Anlatın bakalım bir gününüz nasıl geçiyor "demiş.
Kadıncağız baslamış anlatmaya ...
"Sabahlari işe geç kalmamak için taksiyle gidiyorum. Fakat yanımda para bulunmadığından soför " Bayan ya parayı ödersiniz ya da ….." diyor. Mecbur kaldığım için ' ya da ' yı seçiyorum. Durum böyle olunca işe gec kalıyorum tabii Patronu kapıda kaşlarını çatmış beni beklerken buluyorum. Patron," ise böyle geç gelmeye devam edersen seni işten atarım ya da ….." diyor. Yine 'ya da' yı tercih etmek zorunda kalıyorum. Akşam eve yorgun argın geldiğimde ev sahibi kapıya dayanıp kirayı yine bir hafta geciktirdiğimizi belirterek " ya kirayı hemen ödersiniz ya da …." diyor. Eee, haliyle 'yada' yı tercih ediyorum. Kocam eve geldiğinde de o işi yapacak halim kalmıyor tahmin edersiniz …"
Psikolog kadına bakıyor :
"Hanımefendi tüm bu anlattıklarınızı kocanıza anlatabilirim ya da ….

GhencThurk
10-05-2007, 01:57 PM
Pratik Zeka

Adamin biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmis onları bana getirirmisin lütfen" diye rica etmiş.
Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen pratik zekasını çalıştırarak
"Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş.
Kizlar "Nasıl olur! imkanı yok demişler!"
Adam "inanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş:
"iKiSiNiDE Miiii!".
Felçli adam bağırmış: "iKiSiNiDE! iKiSiNiDEEEE!"

GhencThurk
10-05-2007, 01:57 PM
Usta Dişçi

Orta yaşlı yakışıklı, barda yalnız başına oturan fevkalade şarışının yanına oturmuş.. Laf lafı, laf kapıyı açmış tahmin edersiniz. Soyunmuşlar.. Bembeyaz çarşafların üzerine uzanırlarken seksi sarışın sormuş:
- Siz dişçisiniz galiba..
- Evet demiş adam, biraz şaşkın..
- Nerden anladınız?..
- Yatağa girmeden önce ellerinizi ne kadar dikkatle, ne kadar titiz sabunladınız, ona dikkat ettim de.."
Yarım saat sonra, seksi sarışın bir daha mırıldanmış: - Siz sadece dişçi değil, çok büyük, çok usta bir dişçi olmalısınız!.. Adam hafiften kasılmış.. Yatağın başucundaki sigara paketine uzanırken mağrur mağrur sormuş:
- Peki bunu nerden anladınız?..
- Zor olmadı, hiçbir şey hissetmedim de..

GhencThurk
10-05-2007, 01:57 PM
Akıllı er

Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni
kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman
karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden ciktıktan sonra yasli kadin "Aferin genc kiza Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da "Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise "Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...

GhencThurk
10-05-2007, 01:57 PM
Üç dilek

Bir gün ayı ile tavşan ormanda geziyorlarmış.Karşılarına bir cin çıkmış.Ayı ile tavşan korktukları için kaçmaya başlamışlar.Cin
"Durun kaçmayın"demiş."Sizin üç dileğinizi yerine getireceğim".
Önce ayıya birinci dileğini sormuş. Ayı da "Bu ormandaki bütün ayıların dişi olmalarını ve bana aşık olmalarını istiyorum"demiş.
Cin daha sonra tavşanın ilk dileğini sormuş.
Tavşan da"Motorbisiklet istiyorum"demiş.Ayı tavşana"Sen salak mısın?Daha güzel birşey isteyebilirsin"demiş.
Cin ayıya ikinci dileğini sormuş. Ayı:
"Bu ülkedeki bütün ayıların dişi olmalarını ve bana aşık olmalarını istiyorum"demiş.
Sonra tavşan"Ben kask istiyorum"demiş. Ayı "Daha güzel birşeyler istesene"demiş ve son dileğini dilemiş.
"Bütün dünyadaki ayıların dişi olmalarını ve bana aşık olmalarını istiyorum"demiş.
Tavşan motoruna binmiş,kaskını takmış ve son dileği şu olmuş;
"Ben bu ayının **** olmasını istiyorum"

GhencThurk
10-05-2007, 01:57 PM
Yer yokluğundan

Delikanli kiz arkadasi ile aganigi naganigi yapacak yer ararlar ancak
bulamazlar ve bir kamyonun altina girerler. Bir sure sonra
delikanlinin omzuna bir el dokunur delikanli bakar ki bir polis. Hemen
toparlanir ve polis sorar;
" Ne yapiyorsunuz bakayim siz burada"
Delikanli sogukkanli olmaya calisarak;
" Hiic der kamyon tamir ediyordum"
Polis " Bak oglum der bu cumle ile 3 hata birden yaptin"
" 1.cisi : Kamyon tamir edilirken yuz ustu degil sirt ustu yatilir"
" 2.cisi : Alt taraf degil ust taraf cikartilir"
" 3.cusu : Kamyon gideli yarimsaat oluyor"