Tam Sürümü Görüntüle : şiirler (6)
mystical_waynak
10-05-2007, 10:54 PM
Hayatın karmaşasındayız,
Ne yapıyoruz ne ediyoruz.
Çıkmaz bir sokaktayız,
Ne giriyoruz ne çıkıyoruz...
Sevdanın içindeyiz,
Ne seviyoruz ne sevmiyoruz.
Özlemle yanıyoruz,
Ne farkediyoruz ne farketmiyoruz...
İnsanlığı unutuyoruz,
Ne seziyoruz ne sezmiyoruz.
Gülüşleri kaybediyoruz,
Ne biliyoruz ne bilmiyoruz....
Allah`a inanıyoruz,
Ne eğiliyoruz ne eğilmiyoruz.
Şükretmeyi bilmiyoruz,
Ne ağlıyoruz ne ağlamıyoruz...
mystical_waynak
10-05-2007, 10:54 PM
Hayat Kaçırılmış Bir Otobüs Misali
Yağmur acı bir buse içimde kanayan
Yagmur ruhumda bir hüzün acıtan
Dudağımdaki en asi çığlık, söyleyemedigim
Sen duyamazsın yüreğimin sesini
Anlayamazsin
Gözlerimde derin bir uyku sabaha varan
Yagmurdur beni duyan
Bilemezsin ne haldedir
Kanatları yaralı kırlangıçlar
Bu gün firarda ömrüm
Düşlerim kırılgan
Titreyen alev eritirken mumunu
Gündüze dönerken gece damlarda
Odam bana benzemiş
Heryer savaş alanı görünümünde
Darmadagan...
Örtüyor enkazım tüm umudumu
Bir beste dilde yarim,yitik.ahuzar...
Herbir köşede hayallerim
Delik ,deşik
Odam soğuk gülüşler yalana gebe
Ben tarumar
Acı birikmiş sinsice
Çıkmayı bekliyor yaşlar yuvalarından
Tüm Şiirler ağlamaklı bu sabah
Tenim soluk
Hayat kaçırılmış bir otobüs misali
Uzaklaşip gidiyor
Sessizce
Deniz görünmüyor bu şehirde
Dersin ki; çekilip gitmiş
Bütün mavilikler bana küs
Bir çocuk ağlıyor son nefesinde
Bir cigara yakıyorum sensizliğime
Dumani uçup giderken rüzgârdan
Beni almıyor yanına yine
Kalakalıyorum buralarda
İçim buruk,halim ziyan
mystical_waynak
10-05-2007, 10:55 PM
sen beni böyle öksüz bırakıp gideli beri
hiçbir şarkıya güfte olmaz tınım
cümlelerim öznesiz, yüklemim hep başta
yani öyle devrik yerindeyim ki hayatın
beni toplamaya hiçbir kimse cesaret edemez
gülümsemelerim öyle zoraki
öyle esir olmuşum ki hayata
hiçbir doktrin zincirlerimden kurtulmayı salık veremez mesela
yaramaz bir dramın ortasındayım şimdi.
gür alkışlar çınlamıyor artık
yüreğimi sahnelediğim dost oturmalarında
ama bilemezsin nasıl ağlıyor gülmekten zavallılar
maskeli komedyalarımla
ve ben nasıl utanıyorum bilsen
bu yalancı komikliğimden
tüm bunlar öyle zor gelirken naif bünyeme
öylece akıp gidiyorsun benden
limanına dargın gemiler gibi
martıların çığlıklarına astım sen gelene kadar
o bol kafiyeli rakı sofralarımı.
biliyor musun balıklar ağlamıyor artık denizimde
ve bahçemize ektiğin gülün dalına konan bir kelebek
seni sordu dün
bir deve kuşu çaresizliğiyle gömdüm başımı göğsüme
sen gideli bi şey değişmedi yani
yine öyle bıraktığın gibiyim
kederli, güleç, duyarlı
biraz yaban otu bitti yalnız çehremde
toplamıyorum
senden kalan boşluk
ortaya çıkmasın diye
mystical_waynak
10-05-2007, 10:55 PM
Zamansız sevmişim
Bana kalmayan
Ayrılmayan
Bir zamanda
Hesapsız
Hem de hiç hesapsız
Sevmişim
Söylemeyin bana
Sevmenin zamanı mı olur diye
İşte öyle
Dostlarım
Ben zamansız
Hem de çok zamansız sevmişim
Sevda gibi ayrılığı da
Zamansız hesaplamışım
Bana çok koyan
Ayrılığı da
Zamansız seçmişim
Siz siz olun
Zamansız sevmeyin
Çok çekersiniz
Hesapsız da olmasın
Ayrılığınız
Yoksa kavrulursunuz…
mystical_waynak
10-05-2007, 10:56 PM
Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.
O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.
Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi,
Umutla kurudum sensiz.
Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin.
Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan
Bir boşluktan içeri girdim her gece,
Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.
Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu?
Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip,
Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik.
Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan,
sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi.
Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık *******ime yol göstermeni istedim.
Acıyı görmek mi istiyorsun.
Gözlerime bak!
Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku,
Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde.
Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık.
Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece.
Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü.
Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde.
Tek avuntum bu şimdilik.
Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben,
Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?
Ölüm'müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen.
Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,
Kavuşma vakti olacak benim için ölüm.
Dudaklarımda ki acı tat?
Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek?
Ne yazık hiç bilemeyeceğim.
Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Sen uzakta çok uzakta
Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın,
Benim gibi.
Seni seviyorum,
Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,
Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de
İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,
Haykırışı bu sevdiğim.
Sana ulaşamasam da,
Biliyorum ki zavallı kalbim
Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde
Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın
Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun.
Biliyorum beni sevdiğini
Acıyı tattığını da benden uzaklarda
Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin?
Acı tek taraflı olsaydı,
Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu.
Ama yokluk kötü sevdiğim.
Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü.
Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların,
Yüzüne hasret kaldığım günlerde
Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim.
Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını
Ve eminim ağlayacaksın.
Ağlamak seni ben yapar sevdiğim
Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak.
Her gün Üsküdar’da oturup kendimi dinlerim
Oysa konuşan sendin hep benimle,
Ne martıların vapurlara takılışı,
Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim.
Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim.
Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında.
Gözlerim ve ben her Üsküdar’a inişimizde
Bir gün seninle bir bankta oturup
Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik.
Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda.
Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki
Adım adım yok oluşumu izliyorum
Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle.
Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara,
karanlıklara bakıyorum mütemediyen
Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum?
Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp
Rabbime ettiğim dualarım,
Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden
Rabbimin bir bildiği var deyip
Kabul olmadığında dualarımın
Tekrar tekrar yalvarmalarım.
Seni okyanusların diplerinde
Bir midyenin içinde ki
İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım
Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde
Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde
Tek bir şey düşündüm?
Dokunamadan tenine,
Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı.
Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama
İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler
Seni seviyorum meleğim.
Acımasız olan ne sensin ne de ben,
Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım.
İnsan yaşamın değerini
Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor
Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil
Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin
Gözlerinin önünden geçmesi değil.
Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim.
Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı
Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin
Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş
Ve ben o ateşle yanmayı,
Sırf seni sevmek olduğu için
İnan bana çok sevdim.
01,08,2006
Oysa
Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı
Eğer yanımda olsaydın
Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım..
Şimdi ölüm ne anlam taşıyor?
Yaşamak ne anlam?
Hiç anlayamayacağım
Sensiz bedenim toprağa girmedikçe
mystical_waynak
10-05-2007, 10:56 PM
Ağladığını istemem ben ölürsem.
Beni en sevdiğin halimle hatırla.
Uzak bir yerde çalıştığımı düşün.
Hayatta olduğuma inan
Bir gün gelir kendiliğinden
Geçer bütün üzüntün
Her yeni gelen günü
Yeni bir ümitle beklemeli
Her yeni gün yeni havalarla gelir
Gece, yağan yağmurla uyursun
Sabah, birde bakarsın odan güneşli.
Her gelen vapur, tren
Yeni insanlarla gelir...
Ben esmerdim güzelim
Bu sefer bir sarışını seversin
Aşk yaşayanlar içindir...
mystical_waynak
10-05-2007, 10:56 PM
Sen Cannn..
Şu Canimi Ben Sana Adadim,
Sensİz İnan Kalmadi Benİm Takadim,
YÜrÜyorum Ben Sana,adim, Adim,
Ne Kadarda GÜzelsİn, Sen Cannn..
Ben Bu AŞki Senİn İÇİn Donattim,
Derdİm Yoktu Sankİ Bİr Dert Daha AÇtim,
Ben Sana Geldİm, Neden Sen KaÇtin,
Bu Kadar Naz Yapma, Sen Cannn..
Sen Benİm Hem Baharim Hem KiŞimsin,
Sen Benİm Kanat Çirpan Mİnİk KuŞumsun,
Sen Benİm Hayalİm Hemde DÜŞÜmsÜn,
Gel Bu AŞki Bİtİrme , Sen Cannn..
Tut Ellerİmden Ne Olur Birakma,
Senİ Seven DÜnyami Ne Olur Yikma,
GÖzlerİmde YaŞ Kalmadi, AĞlatma,
Benİm İÇİn Çok Özelsİn , Sen Cannn..
Gel Senİnle Bu Hayati YaŞayalim,
Bİr ÖmÜr Boyu Senle Bİr Olalim,
Senle Toz Pembe Hayaller Kuralim,
Bu Lafima Ne Dersİn , Sen Cannn..
mystical_waynak
10-05-2007, 10:57 PM
Canımıniçi
zaman geceyarısını vurdu
yine ben seni düşünüyorum
gerçi seni düşünmediğim zaman var mı ki
kaç geceyi kurban ettim seni düşündükçe
ne kadar siyah bu *******
neden bu kadar karanlık
neden sokak lambası dışında bir ışık yok odamda
neden ışığım yok yanımda
adı sen olan ışığım
adı sevgilim
adı aşkım
adı canımıniçi olan ışığım
nerdesin seni çok özledim! ! !
mystical_waynak
10-05-2007, 10:57 PM
Sevmek De Hoş Sevilmek De - Uğur Işılak
Aldırmadan derde gama
Sevmek de hoş sevilmek de
Dünya fani derler amma
Sevmek de hoş sevilmek de
Husumet def olup gitsin
Hoşgörü her şeye yetsin
Haset,nefret,öfke bitsin
Sevmek de hoş sevilmek de
Asıla edersek rücu
Elbet kaçmaz ipin ucu
Ayırmadan şucu bucu
Sevmek de hoş sevilmek de
Can cananı bulsun artık
Herkes nasib alsın artık
Parolamız olsun artık
Sevmek de hoş sevilmek de
Soruyorsan gaye nedir
Atan kalbe aşk aşk dedir
Bu his Hak'tan hediyedir
Sevmek de hoş sevilmek de
Azrail kapıyı çalsa
Benzimiz sararsa solsa
Bir nefeslik ömür kalsa
Sevmek de hoş sevilmek de
Sevgi güldür amma solmaz
Sevenin vadesi dolmaz
Sevemeyen adam olmaz
Sevmek de hoş sevilmek de
mystical_waynak
10-05-2007, 10:58 PM
Bavulları hep toplu durmali insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
Ihanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü omuz omuza günlerin vakti geçti.
Dayanışma, günümüzün borsasinin değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlılklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız.
Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil;
Zaman, tek basina dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır...
Işte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...
Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...
Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan *******de başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...
Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan, yalnızlığa yücelten paragraflar aşmalı evin en görünür duvarlarına...
Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz
Dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere Şu anda size cevap verebilecek kimse yok! denmeli,
Belkide hiç olmayacak... cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı...
Susmanin utancı öldürür...
O yüzden en sessiz *******de Doğruydu, yaptım la teselli bulmalı insan.
Feryada komşuların yetişmemesine,
Soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı...
Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye,
Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur,
Ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
mystical_waynak
10-05-2007, 10:58 PM
Bir gün beni sevebilir misin?
Sana ellerimi uzattığımda avuçlarına alıp sımsıcak nefesinle
Küçücük bir öpücük kondurur musun ellerime,
Yüreğinde bana yer verir misin?
Başımı omzuna koyduğumda,
Okşar mısn saçlarımı ılık nefesinle,
Fısıldar mısın kulağıma sevgini,
Küçücük bir öpücük kondurrur musun d.....
Gözlerime bakar msın sevgiyle,
Benimle ağlar ebnimle güler misin?
Beni sev yabancı!
Dalgaların kayaları sevmesi gibi.......
Hoyrat rüzgarın ağaçaları,
kızgın güenşin toprağı,
Yağmurun bitkileri sevmesi gibi.
Sen de beni sev,delice sev yabancı
mystical_waynak
10-05-2007, 10:59 PM
Yıkılacak
Yakılacak
Paramparça olacak
Tuz buz olup dağılacak
Bir camın kırıntılarında
Görüntünü birleştireceğim
Bir araya gelmesi
Mümkün olmayan bir şeyi yapacağım
Sana inat
Ellerim kanayacak!
Her bir parça kırıkta
Sana karışacak
Kızıllığın yansıyacak
Resmedip seni
Yakamozlarda ışıyacaksın
Yarasa çığlıklarında
Neşeleneceğim
Sana inat
Gözlerim ağlamayacak!
Duvarlara çizeceğim
Ruhunu vuracağım
Tek tek izleri çıkacak
Kurşunlarımın
Bir şeye benzemeyeceksin
Yırtacağım her parçayı
Çöp kutusuna atacağım
Yakacağım
Sana inat
Sözlerim susmayacak!
mystical_waynak
10-05-2007, 11:00 PM
Gel desem sana ....
Hiçbir şey sorma,hiçbir şey konuşma,sadece gel...
Gelir misin??
Hadi desem yada..??
Hiçbir şey sormadan yine benimle yürür müsün sonu belirsiz...??
Bakmasan,görmesen,duymasan beni günlerce...Aylarca belki....
Yine beni sever misin?
Gözden ırak olan gönülden uzak olurmuş derler ya..
Yanımda olup uzak olanlardansa,uzakta olup içimde olmayı becerebilir misin??
Aylar sonra,yıllar belki..
''Seni sevdim..Senden gelen iyi-kötü her şeyi sevdim.Ve hep seveceğim..''
Diyebilir misin..??
Yanında otururken bile zaman zaman beni deli gibi özleyebilir misin??
Her ayrılışımızda sabaha,bir daha görememek korkusuyla delirir misin?
Her gelen telefonda 'ben' diye irkilir misin sebepsiz..?
Beni her dakikana taşıyıp yaşamayı becerebilir misin??
Beni ,ben gibi sevebilir misin??
Delirsem bir gün..''Canıımmm...'' diye yine sarılabilir misin?
Kapris yapmak istesem...Yapsam hatta şımarıp,kalabalıklarda elimi tutabilir misin?
Hayat bir gün bana oynarsa,maskeleri yırtıp her yerimden,yine beni görebilir misin??
Ne şart ve konum olursa olsun,göz bebeklerimin hep aynı bakacağını bilebilir misin?
Ya da ben hayatla oynamaya kalkarsam bir gün nefesimden sıkılıp
Ölsem bir gün,yaşadığın her gün için benimle, 'bir saniyesi için bile pişman değilim' diyebilir misin?
Sevgilim ol diyorsun bana....
Sen bu sevgiyi kaldırabilir misin?
mystical_waynak
10-05-2007, 11:00 PM
Ve bütün perdelerini aç,
Ve bekle gelmeyecek sevgiliyi.
Bütün ihtimalleri sonuna kadar kullan,
Umutsuz harflerle umutlu tümceler kur,
Ve yaşamak gibi anla her şeyi.
Biraz da kendini anla.
Kalbim;
Sana kanamak yakışır...
Mazideki anılar kadardır gözyaşları,
Ve hatıralar kadardır kan damlaları,
Bir gün kanamaz,ağlamaz olursun.
Belki de yorgunluğunla unutursun...
Kalbim;
Vazgeç bu sevdadan,
Kendinden geçmeden...
Seven ağlatır mı sevdiğini?
Ama seven de sendin,ağlayan da.
Hasret ilmeği dolandığında boynuna,
An ve an kanayan da,
Onu isteyende sendin son arzunda...
Kalbim;
Yargısız infazları infaz et
O seni infaz etmeden...
Sendin,
Adımlarını delice yoran.
Sendin,
Gece gündüz ağlayan.
Sendin,
Sevdayı sevda için yaşayan.
Ve sendin,
Nefes aldıkça onu arayan,
O yoksa yok olan sendin...
Kalbim;
Zamansız isyanları azad et kendinden,
O seni azad etmeden...
Bir zemheri sevda için düştün dile
Ne gurur kaldı ne onur,
Bilki;
Cehennem ateşinin odunu o'dur...
Kalbim;
Yak bu şiiri
O seni yakmadan...
mystical_waynak
10-05-2007, 11:01 PM
Her gece sen girersin rüyalarıma.
Her gece sen...Paramparça olur uykularım.
Karanlığın en koyulaştığı yerde kapının çalındığını duyarım.
Açınca soğuk bir rüzgar çarpar yüzüme.
Sen yoksun...
Kilitlenir dudaklarım gözlerim karanlıklarda boşuna arar seni.
Sen yoksun...
Yalnızlığımı kadehlere doldurup tek başıma içmeliyim bu gece
Kırmalıyım kapıları evleri ateşe vermeliyim
Sen yoksun...
Zaman gitgide uzar..
Altmış saniye bir dakika..Altmış dakika bir saat..
Ve sabahın olmasına daha beş saat var.
Beklemek bir çeşit ölmektir.
Sen yoksun...
Bu bana her gece binlerce ölüm demektir.
Ben vapurlar dolusu kederimle yapayalnızım.Sen uzak bir körfezde özlemli, dalgın.Kıyılarına çarpıp ağladığı yerde dalgaların.Neden ay karşılardan yükseldiği zaman,
Başın omuzlarımda olmasın?
Neden ellerin avuçlarımda değil?
Neden gözlerim aradığı zaman gözlerini bulmasın?
Durup durup beni bu çaresizlik hançerliyor.Bu yolların bir yerde ayrılması.
Uzayan kilometreler...
O sefil, anlayışsız bakışları insanların.Dünya, o eski dünya değil
Tanrı'ysa çoktan unuttu bizi.Şu uçsuz bucaksız evrende
Ne derdimizi dinleyen,
Ne de bir anlayan var sevgimizi.
İki ömür değil,
İki ayrı ve büyük yalnızlıktır yaşadığımız.
Her şey aslında başka renkte.
Vernikli eşyalar, vernikli yüzler...
Altından yer yer sırıtan bir yoksulluk.
Yalan üstüne yalan,
Oyun içinde oyun...
Her şey bir yerde anlamsız ve boş.
Gerçek olan şimdi senin yokluğun.
Senin varlığını özledim duyuyor musun?Bak nasıl artıyor ellerimin sıcaklığı.
Dinle bak nasıl çarpıyor yüreğim.
Bütün sokaklarında bu şehrin sana koşuyorum.Seni soruyorum gelip geçene, 'Görmedik', diyorlar.Anlamıyorlar seni nasıl özlediğimi, Nasıl sevdiğimi bilmiyorlar.
Volkanlar tutuşuyor,
Ormanlar yanıyor içimde.
Her gece milyonların uyuduğu bir anda devler uyanıyor içimde.
Seni düşünüyorum,
Karanlıklar içinden özlemli sesin geliyor.
Bir ışık yanıyor çok uzaklarda, Çorak topraklarımın üzerinden bir bulut geçiyor.Şimdi umutlarım, varılmaz uçurum diplerinde
Korkunç, karanlık mağaralarda hayallerim.Derin bir kuyudan su çekercesine,
Zamandan ve mesafelerden seni çekiyor ellerim.Sen her zaman olduğun gibi
Yine o en güzel, en değerli...
Benimse ellerim sımsıcak,
Dudaklarım nemli,
Özlediğim her şeyimle kopup en yüksek tepelerden bir çığ gibi sana geliyorum.Sonra dağlar çöküyor ansızın,
Ağaçlar devriliyor,
Evler yıkılıyor,
Altında kalıyorum...
Kırık bir heykel,
Parçasını arıyor her gece.
Bir şarkı notasını...
Bir tablo renklerini...
Ağaç yapraklarını...
Vazo çiçeklerini...
Ve bir adam, Her gece yollara düşüp, Yana yakıla seni arıyor...
Mağrur gözleri ıslak, İlk defa ağlıyor bu adam, 'Gel ' diye,
İlk defa yalvarıyor...
Ben her gece,
Gözlerim tavanda bir noktaya dikilmiş,
Seni düşünüyorum.
Ve sen o saatlerde,
Benim görmediğim rüyaları görüyorsun.
Bir böcek giriyor kafatasıma...
Her gece sen,
Bir cinnet gibi,
Kanıma yürüyorsun...
mystical_waynak
10-05-2007, 11:01 PM
HAYALLERİNİZİ ERTELEMEYİN
Tanımasam bile üzülürüm
Yitirilmiş ümitlere...
Hiç gerçekleşmeyecek ideallere...
Yaşanmamış sevgilere, üzülürüm.
Bu yüzden korkarım yaşamı ertelemekten.
Ne yapılması, ne söylenmesi gerekiyorsa
Söylenmeli, yapılmalı.
Seviyorsanız, sevdiğinizi bugün söyleyin.
Sevdanızı bugün yaşayın.
İşinizde yapılacak ne varsa, bir an önce yapın.
Yarın çok geç olabilir.
Bir anda bitebilir her şey,
Yaşamak için acele edin bence.
Kısa yaşamışlıklar, yaşamamışlıklardan daha iyidir.
Geriye dönüp baktığınızda “keşke”ler
Çoğunlukta olmasın.
Uzun vadeli hedefler için bile bugünden
Harekete geçmeli,
Yarınlar çok uzakta olabilir.
Daha okulda başlamıyor muyuz
ertelemeye yaşamı?
İlk hedef kolej, sonra üniversite.
Hep yarına yatırım bugünü sonra,
Yaşamamışçasına.
İşe gireyim sonra...
Evleneyim sonra...
Çocuklar büyüsün sonra...
Emekli olayım sonra...
Sonra....
Sonra...
Sonra...
Bir sürecin başında,ortasında
yaşam her an sona erebilir.
Sonrası olmayabilir.
Fedakarlıklar güzel ama,
Unutmayalım (herkes kendi hayatını yaşar.)
mystical_waynak
10-05-2007, 11:01 PM
Sana diyorum işte,
Sana ağlıyorum,
Sana kenetlendim sende yıkılıyorum,
Yormuyor başka hiç bir şey
Vurmuyor senin gibi,
Aldanmıyorum ,
Yanmıyorum,
Bazen konuşuyor, bazen de dolup taşıyorum,
Ama susmuyorum,
En azından "ağlıyorum"
Sana susuyorum işte,
Sana yürüyorum,
Sana yarolmuşum, sende varoluyorum...
Şimdi sana ağlıyorum,
******* bir sarhoş gibi koynumda sabahlıyor
Ve sana dönüyorum,
Yürümüyorum,
Koşmuyorum,
Ağlarken hıçkırmıyorum,
Sessizce "kan" kusuyorum..
Duraksamadan kaçıyorum bu ellerden,
Ve usul usul kanıyorum içimden,
Şimdi sana ağlıyorum ey sevgili,
Şimdi sana yanıyorum,
Bak işte ağladım "bitti"
Ben bittim ve ben tükendim,
Biten yalnız ben değildim,
Şu ömre sığdıramadığım sevgin,
O da bitti,
O da tükendi...
Sevmişti...
mystical_waynak
10-05-2007, 11:02 PM
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine değdi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
Oniki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadim Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman;
Ben, güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben, sana uğramadan
Kavlime sadıkım, sadıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben, sana çiçeklerle geleceğim
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
mystical_waynak
10-05-2007, 11:02 PM
Kimi der ki kadın
uzun kış *******inde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir. Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım. Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.
mystical_waynak
10-05-2007, 11:02 PM
İnsan kendisini merak etmeli;
hem de ölümüne merak etmeli.
Gün bitti işte...
Kim farkında bunun senden
başka...
Herkes bu yenilgiyi nasıl da
rahat kabulleniyor...
Vaatlerini tutmadı gün.
Kimse kendisini merak etmedi.
Sabırsızlığın bundan;
bundan çocuksu hasretin...
Kabullenince herkes yaşamını
sen ortaya kendini koydun...
ve bütün suçlarını üzerine
aldın sonra
Bundan işte
bu çocuksu hasretin
Ve ölümcül bir rulet oynadın
insanlarla
hadi dedin, hadi bulun
en zayıf yerimi...
Ve diktin gözlerini gözlerine
kastın bedenini
yükselttin omuzlarını
Öylece kaldın...
Baktılar sana... Baktılar...
Ama yüreğini bir türlü
göremediler.
mystical_waynak
10-05-2007, 11:03 PM
KARA TOPRAK
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır.
beyhude dolandım, boşa yoruldum
Benim sadık yarim kara topraktır.
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü istediğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır
Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi
Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır
Adem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyve bitirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır.
Karnın yardım kazmayınan, belinen
Yüzün yırttım tırnağınan, elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yarim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi
bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.
Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır.
Bir dileğin varsa iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yarim kara topraktır.
Hakikat istersen açık bir nokta
Allah kula yakın, kul da Allah'a
Hakkın gizli hazinesi toprakta
Benim sadık yarim kara topraktır.
Bütün kusurumu toprak gizliyor
Melhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yarim kara topraktır.
Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yarim kara topraktır.
mystical_waynak
10-05-2007, 11:03 PM
Tedavülden kalktı aşk
Üç ihtilal üç kuşak
Fiiliyattan geçtim
Düşünmek bile yasak
Girmeyelim bu konulara
Bizden geçti şişt susak
Yedi onda dört, onda beş
Önümüz deprem yan basak
Bize mi denk geldi
Bize mi insaf
Kelimeler fistan giymiş
Salınıyor ağır aksak
Atı alan Üsküdar´ı geçmiş
Saadet bizden uzak
Bize mi denk geldi
Bize mi insaf
Biz gördük yanmayı
Ölümüne zorlanmayı
İktidar altında şahlanmayı, horlanmayı
Her şart her koşulda
Babalar gibi dayanmayı
Bizden sonrakiler gün görse bari
Her birimize değdi fesat
Dünya işleri kesat
Yuvarlanıp gidiyoruz
Halimiz eh işte vasat
Bize denk geldi maalesef
mystical_waynak
10-05-2007, 11:04 PM
İki dudak arasına sıkışmış sevgi
Seviyorum derse,
Sevilmiş,
Sevmiyorum derse
Sevilmemiş
İki dudak arasından çıkanmı doğru?
İki gözün söylediğimi?
Gözlerdir,
Yalanı da belli eder,
Doğruyu
Birisi konuşurken gözlerine bakmıyorsa
Dinleme hiç onu,
Söylediği doğru değildir
Konuşurken dosdoğru bakarsa sana
Korkma,
Yalan konuşan
Sana bakamaz çünkü
İki dudak hep senin istediğini söylese de kanma
Gözle dudak aynı şeyi söylerse inan
Kalbinden geçen göze yansır
Gözler kalbin aynasıdır çünkü
Bırak dudakların süslemeli laflarını
Bin laf etse faydasız
Göz birkez baksın sana
Seni seviyorum desin
Yeter,
Seviyordur çünkü...
Kıymet Sönmez
mystical_waynak
10-05-2007, 11:04 PM
Aşkınla ne garip hallere düştüm!
Her şeyim tamam da bir sendin noksan!
Yağmur yaş demeden yollara düştüm,
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Elbisem gündelik, pabucum delik,
Haberin olsa da sobayı yaksan.
Yağmur iliğime geçti üstelik!
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Sarhoşsan kapını çaldığım anda,
Fahişeler gibi açık saçıksan!
Bir de ufak rakı varsa masanda!
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Bakkala gitmeme lüzum kalmasa,
Durumu anlardın takvime baksan!
Allah vere misafirin olmasa,
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Kıvırcık marulun vardır inşallah;
Bir salata yapsan, bol limon sıksan.
Senin de iştahın iyi maşallah!
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Sabahlara kadar içsek, sevişsek
Ne ben işe gitsem, ne sen ayılsan,
Derin bir uykunun dibine düşsek!
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Ne kadar üşüdüm, nasıl acıktım!
İlk önce sıcacık banyoya soksan,
Sanırsın şu anda denizden çıktım,
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Yanlış mı aklımda kalmış acaba!
Muhabbet sokağı numara doksan.
Boşa mı gidecek bu kadar çaba!
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
Ya yolu kaybettim, ya ben kayboldum!
Ne olur bir yerden karşıma çıksan!
Tepeden tırnağa sırsıklam oldum!
İçim ürperiyor, ya evde yoksan!..
mystical_waynak
10-05-2007, 11:04 PM
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, kücük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Dogal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış. Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yete- rince büyüdüğünde, kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye baş- lamış. Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başla- mış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulun- duğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapa- cağını bilememiş. İçinden "Ne muhte- şem bir çiçek" diye geçirmiş. Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
"Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim" Nazlı papatya şöyle bir bak- mış konuğuna ve "Merhaba" demis. "bende yalnızlıktan sıkılmıştım zaten." Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.
Papatya ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş. Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışıklarından korumuş.
Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılmamış. Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edipte bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini. Duygularının karşılığının olmayaca- ğından, bu yüzden kelebeği kaybede- ceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana, ama sevgilerini paylaş- madan sohbet emişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip te, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve "Üzgünüm, ama senden ayrılmam gerekecek" demiş. Papatya buna bir anlam vermemiş. "Neden" demiş "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis, sen hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben ömrümü tamam- ladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş. Ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artk hiç gücünün kalmadı- ğını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papat- yaya "Seni Seviyorum" diyebilmiş ancak.
Papatya donakalmış. Sadece "Bende..." diyebilmiş kelebeğin arkasından . Ardından da gözyaş- larına boğulmus, içinden "Keşke onunda beni sevdigini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebil- seydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayana- mamış.. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış.
Her düşen yaprakta papatya, içinden "seviyormuş" diye geçirmiş.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş; Seviyor mu ? Sevmiyor mu ? diye...
mystical_waynak
10-05-2007, 11:05 PM
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.
meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil."
mystical_waynak
10-05-2007, 11:05 PM
AĞLAMA BABA
Baş ucuma dikildiğinde ıslanmasın gözlerin,
İçin acımasın ,burkulmasın yüreğin
Yokum diye yanında olamıyorum diye
İlk defa bugün ağlama Baba…
İçindeki acım dinmez biliyorum
Biliyorum bitmez hasretim,
Kalbinde taşınması zor bir özlemim.
Ama yinede Sen bu gün ağlama Baba…..
Ben huzurluyum,mutluyum,
Bu gün gülmen tek arzum
Rahat olsun artık yüreğin
Nolur bugün ağlama Baba…..
Seni düşünmeden emanet ettiğim
Beklide ruhumu taşıyan
Sözlerinde beni bulacağın
‘Hani şu küçük evler Cüce evi ‘ diye
lakap takan,
Yeryüzünde biri var artık
Gözleri tıpkı ben gıbı bakan
Ama nolur bügün ağlama Baba……
Tutmasada benim yerimi
Dindiremesede içindeki hasretimi
Hissediyorum O ben gibi sevecek seni
Sımsıcak ısıtacak tertemiz sevgisi yüreğini
Ama nolur bugün ağlama Baba…….
Biliyormusun; yeni bir arkadaşım oldu dün
İsmi Rüya
Yeni geldi ama oda çok mutlu burada
Canını acıtan iyneler ,derdini anlamayan beyaz önlüklüler,
Yok diye,
Benim şimdi gitmem lazım , arkadaşımla
Uçurtma uçuracağız uzun uzun çayırlarda
Gökyüzünün o sonsuz boşluğunda,
Hadi gel bugün ağlama Baba……..
Sen benim EMANETİMSİN O GÖK GÖZLÜ KIZA…..
mystical_waynak
10-05-2007, 11:06 PM
Saçımı okşar oldu artık,gecenin tam üçü
İşte bu saat yokmu,kalbimin sana göçü.
Ufalır bedenim tel tel saçlarımda yürürüm,
Kuş olup uçarak ogünlere süzülürüm.
O saatlerde açılır duygusal kapılarım,
O saatlerde,sensizliğe sarılırda ağlarım.
Bana duygusalsın,diyen sözlerine kızarım bazen
Nereden biliyorsun ki,beni bu saatte görmeden.
******* koynunda sallarken,uyku tutmaz gözümü,
Belki buselerin ısıtır diye beklerim,soğuk yüzümü.
Sensizliği çekerim içime,her nefeste derinden derinden
derdin yok derler birde,beni bu saatte görmeden.
Sigaramı yakan ateş olurum,kimi gece
ve senin için yanarım bilki,bu saatte sadece.
Tam yıldızlar kayarken gökyüzünde
Uyur kalırım,hayalinin sımsıcak teninde.
mystical_waynak
10-05-2007, 11:06 PM
Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli
Bazı ağaçlara kapı komşu
Bazı çiçeklerin andırdığı
İş bu kadarla bitse iyi
Bir insan edinmişsindir kendine
Bir şarkı edinmişsindir,bir umut
Güzelsindir de oldukça,çocuksundur da
Saçlarınla beraber penceredeyken
Besbelli arandığından haberli
Gemiler eskirken,deniz eskirken limanda
Sevgili
mystical_waynak
10-05-2007, 11:06 PM
Senden HoŞlaniyorum.
Gecenİn Bİr Vaktİnde Aklima DÜŞtÜn,
Hayalledİm Senİ Benle GÜldÜn,
Hatta Benİm İle Sen ÖpÜŞtÜn,
Demekkİ Ben Senden HoŞlaniyorum.
GÖz GÖze Gelelİm Gel Senİnle,
El Ele TutuŞalim Senİnle,
Mutlu Olursun Belkİ Benİmle,
Demekkİ Ben Senden HoŞlaniyorum.
Ne Zaman Yanina Gelsem,Şey Dİyorum,
Senİ SevdİĞİmİ Sana SÖylÜyemİyorum,
Senİn Derdİnİ Ben Bİlİyorum,
Demekkİ Ben Senden HoŞlaniyorum.
mystical_waynak
10-05-2007, 11:07 PM
Yağmur yüklü bulutlarla geldi bana
Gökyüzünün gri bir sabahında
Hüzünlü gözlerinde yaşlar vardı
Gülümsedim
İnci tanelerini verdim
Gözyaşlarını takas ettim.
Yangın yeriydi
Alev alevdi yüreği
Avuçlarına bıraktım incilerimi
Aldı
Bastı yüreğinin tam orta yerine
Dağıldı birden bulutlar
Yağmurlar dindi
Eritti yüreğinde incilerimi
Bir top sevda olarak geri verdi.
Gülümsüyordu artık gözleri
Boşveeeer
Hayatı kaptığımız yerden yaşayalım dedi
mystical_waynak
10-05-2007, 11:08 PM
[(Müzik,Klip,Mp3,Şiir,Alanı)]
yıldızların hiç sönmeyecek
enda hülya
Yıldızların hiç sönmeyecek
Hani sen hilal olacaktın ,
Ben de karşında duran ve sadece sana ait olan
O en parlak,en canlı ,en güzel yıldız olacaktım.
tüm aşıklar bize imrenerek bakıp ,
Bizi örnek alacaklardı .
Ne oldu bitanem ,
Neydi seni benden vaz geçiren,
Neydi o büyük aşkı bir anda öldüren,
Küllerini uzak diyarlara gömdüren,
Neydi seni benden alan?
Koca bir imkansızlık mı?
Oysa aşkı da ölümsüz kılan
O imkansızı aşmak değil mi?
Ne kadar zayıf çıktın sevgili
Nasıl da yalnız bıraktın sen beni?
Bak ay yüzlü sevgili ,
Sen yine hilal olarak kaldın
Ama karşına başka bir yıldız aldın
Anladım ki sevgili senin için yıldızlar hiç bitmeyecek
Biri söndüğünde diğeri parlayacak.
Ben ise güneşin yerini aldım
Etrafımda kimse yok yalnızım
Senden kalan hatıralarım arkadaşım..
mystical_waynak
10-05-2007, 11:08 PM
Sevgilim ...
ecza dolabının raflarında bekle beni
bir tüp diş macunu, bir şişe siyanür
ve zambak kokulu sabunlar
sevgilim
Büyük Millet Meclisi'nde bekle beni
kürsüdeki yerimi ısıt
Güzel Konuşma Dersi vereceğim hiç ağzımı açmadan
sevgilim
iki bilinmeyenli bir denklemde bekle beni
matematik tanrısının sonsuzluk evi
ve akıl hastanesinin sisli bahçesi
sevgilim
bir kedi pençesinde bekle beni
yüreğinde deltalı tırmık izleri
ve karikatür saraylar
sevgilim
polis otolarının fırıl mavi ışığında bekle beni
sakallı kaldırımlar, guguklu saat suçları
ve tarçın kokulu şizofren
sevgilim
Çocuk Kalmışlar Derneği'nde bekle beni
' hepsi pekiyi ' süt dişlerin, korsan gemilerin
ve altını ıslatmış bez bebeğin
sevgilim
bu şiiirin çıkışında bekle beni
saat kulemizi geçenlerde yıktılar
mystical_waynak
10-05-2007, 11:09 PM
Sen benim sarhoşluğumsun...
Ne ayıldım, ne ayılabilirim,
Ne ayılmak isterim.
Başım ağır, dizlerim parçalanmış
Üstüm başım çamur içinde
Yanıp-sönen ışığına düşe kalka giderim.
mystical_waynak
10-05-2007, 11:10 PM
Beni hasretin vurdu
Sendin düşlerimde gördüğüm
Beni hayata bağlayan
Gözlerimi kapadığımda hayaline daldığım
Güzel gözlerin vardı
Baktıkça umutlandığım
Herşeyim sendin benim
Yaşama sebebim aşkım birtanem
Artık yoksun düşlerimde
Umutlarımın tükendiği demdir şu an
Gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldü
Kalbim parçalandı sanki
Beni ne hayat ne isimsiz duygular yenemedi
Ama gel gör ki işte hasretine yenildim
Sen gittin bilmediğim uzaklara
Hayat benim için artık durdu
Sanmaki kurşun yarası
Beni hasretin vurdu
mystical_waynak
10-05-2007, 11:10 PM
Seni anlıyamıyorum.,
Nasıl bir oyundu seninkisi.,
Sadece bir anlık duygularımı kaplıydı yüreğin
Yada geçmişin izlerini başkalarında silmek
Acıları dindirmek içinmidir sahte gülüşün
Her defasında açık bir kapı bırakarak
Yüreğimi daha fazla acıtmakmıydı niyetin
Belkide vicdanını rahatlatmaktı
Bana arada uğramaların,
Niye basittir ki bir erkeğin gözünde bir kadın,
Oysa o kadın seviyordur..!!!
Dile getiremesede içten sessizce sevmiştir,
Ve sevgisinden susmuştur
Sırf bu yüzden dir .,
Benim sana böle uzak oluşunu sormayışım
Ve yine yerden yere her vurduğunda
Umursamayışlarında suskunluklarım,
Artık bir ismin bile yok bu yürekte
Anladım ki sevgimi hak edicek kadar da diğilsin,
Vicdanını rahatlatmaya çalışma
Her gelişinde , her arayışında umutlanıyor yüreğim
Artık uzak dur..!!!hayatımdan nefes aldığım her yerden
Bende kaldı sevda sözlerin ,
İçime akan buğulu gözlerin , anıların
YÜREĞİMDEN SENİ ÇIKARTMASI ZOR OLUCAK BİLİYORUM....!!!YENİLDİM VAZGEÇTİM BENİ SEVMENDEN
BİL YETER BEN BİTTİM SENİ BEKLERKEN....
Seni geç anladım ,
geç kalmasaydım uzak tutardım
İlk gün ki gibi kendimi...
GEÇ ANLADIM , GEÇ KALDIM
mystical_waynak
10-05-2007, 11:10 PM
Seni başka yaşıyorum bugünlerde
İçimde kahrolası nefretim
Öte yanda bakışlarına kilitliyim
Bir martı süzülüyor Boğaziçi'nden
Ben ağlıyorum iki kelimenden
Sen, sabah mısın
Farkın ne doğan güneşten
Bugünlerde başka yaşıyorum seni
Kısık kısık çığlıklarım içimde
Bir türlü seni sevmiyorum diyemiyorum
Kavgalıyım sevdalarla uzun zamandır
Hasretler pişman olacak yakında
Ama hiç sevdadan korkmadım
Acısı hala paramparça
Bugünlerde senden de öte bir şey var duvarlarımda
Engelleyemediğim
Bir düş aklımda
Artık rüzgarlar dağıtıyor asi saçlarımı
Kahvemsi bir yalnızlık gözlerimde
Boş boş bakıyorum bitmez özlemlere
Ben sevdadan hiç korkmadım
O yıllardır büyüttüğüm çocuk içimde
Samimiyetsiz gülüşlerimin ardında
Bir boşvermişlik
Masumiyet var bütün isyanlarımda
Yılmaz zaferlere teslim ettim asil ruhumu
Ben sevdadan hiç korkmadım
Seni bir başka yaşıyorum bugünlerde
Seni sevmekle bir hayli kavgalıyım.....
mystical_waynak
10-05-2007, 11:10 PM
Her nereye baktıysam senden bir güzellik;
Gördüm. Bu nedir? Dedim. - O aşktır, dediler...
Al yanakta rengarenk açmış türlü çiçek
Derdim. Bu nedir? Dedim. - O aşktır, dediler...
Her nereye baktıysam senden bir güzellik;
Gördüm. Bu nedir? Dedim. - O aşktır, dediler...
Al yanakta rengarenk açmış türlü çiçek
Derdim. Bu nedir? Dedim. - O aşktır, dediler...
Ne yaptıysam uğruna değilim hiç pişman,
Dökülmesin gözyaşın aman canım aman!
Sen gül, eğlen, mutlu ol bana kalsın figan
Erdim. Bu nedir? Dedim. - O aşktır, dediler...
Sevince güzelleşti bu alem sevince,
Bende mevsim sonbahar sense açan gonca,
Gönülden köprü yaptım göz göze gelince
Vardım. Bu nedir? Dedim. - O aşktır, dediler...
Seni ister bu yürek baharı solsa da,
Seninle sendir gönül bir gece kalsa da,
En şahane zamandır son nefes olsa da
Sardım. Bu nedir? Dedim. - O aşktır, dediler...
mystical_waynak
10-05-2007, 11:11 PM
sen terk ederken bu yüreği,
sebepsizce...
bir ses duyarım içimden;
yüreğimin en derin yerinden;
bir ses…
gitme der…
korkudan bembeyaz olmuş
dudaklarımı ısırırken…
sadece yüreğimin sesidir
yankılanan…
defalarca…
gitme der…
defalarca haykırır
sesi bir ölününki kadardır
ama benden başka
duyan olmaz…
sırılsıklam yüreğimle
saatlerce izlerim seni…
bir ölünün gözlerinin takıldığı gibi
takılır gözlerim…
attığın her adım
bir anımı alır götürür
her adımda haykırmak isterim
sen kayboldukça sensizlik…
sonra yalnızlık…
sonra karanlık…
sonra hayalin çalar kapımı
sensizliği de alır götürür
üç kişi kalırız her zamanki gibi
karanlık…
yalnızlık…
ve ben…
mystical_waynak
10-06-2007, 11:38 AM
Yangın yeri gözlerinden düşen kıvılcımlarla tutuştu yüreğim…
Önce ağlayan,sonra çığlık çığlık susan bir ben çıktı karşına…
Ellerimde titrek harfler dolanıyor…
Parmak uçlarım buz kesmiş…
Nefesim öyle yetersiz ki;ısıtamıyorum ellerimi…
Yüzümde geceden kalma gözyaşlarımın izleri geziniyor…
Her biri derin bir boşluk oluşturmuş…
Ellerimi üzerinde gezindirirken parmaklarım kanamaya başlıyor…
Her yanı kan kokusu sarıyor sevgili…
Aşkım kan ağlıyor…
Ben kan susuyorum…
Sen kan sunuyorsun…
Ceplerimde dilime yakışmayan biz kadar susuşlar…
Kimse bilmez ama paylaşılacak kadar bütünleşmemiş bir aşkın susuşlarıydı bunlar…
Anlattığım kadar,hatta daha fazlaydı seni susuşum…
Her an senleşerek geçti bu günler…
Dilime dolanmış tek bir cümle gibiydin…
Gerisini getiremediğim,azıma tıkanıp kalan bir cümle…
Duymak isteyen çoktu seni ve bilmek isteyen çoktu içimi…
Fakat,ben sustum kimse duyamadı seni ve sen yoktun kimse bilemedi beni…
Birbirimizi tutsak ettik yokluğumuza…
Ben sensizlikle paylaştım seni,sen bensizliğin tadına bile varamadan sustun beni…
Bu nasıl bir zıtlık sevgili?
Ve ben böylesi nasıl sevebildim seni?
Bir ses uyanıyor semadan…
Çığırından çıkmış yokluğuna isyan edercesine haykırıyor…
Bomboş bir hayatın ucunda
Sıyrık düşüncelerle sana sesleniyorum…
Ellerimde karanlık,faili meçhul seni sevmelerin ipuçları geziniyor…
Ben demeye kalmadan her yanımı sensizlik sarıyor…
Geceyi büyüten o suskun bakışından sabahın son demine sığınıyorum…
Üşüyorum…
Bir yorgan deyip üzerime örttüğün demli gözlerin ısıtmıyor;daha çok titretiyor bedenimi…
Kan revanım bu diyarda sevgili…
Her dem hüzün…
Her dem sensizlik…
Alışılmış bir ben değil çevremde dolanan…
Leyla diyorlar,garip diyorlar,suskun diyorlar artık bana…
Ah bal tadındaki bu sevda!..
Bir bilinmezin gözlerinden sızan ışık, yollarımı aydınlatır şimdilerde…
Aşkın varlığımı perişan edip yokluklara gömerken
O elleriyle gülücükler çizmeye çalışıyor yorgun suretime…
Ceset ceset üzerimizden ne kadar aşk geçse de
Yılmadan,susuşların suskunluğa boyandığı an için
Birlikte savaşıyoruz sensizlikle…
Ne göründüğüm kadar kelimelere sahibim bu satırlarda
Ne de kelimelerim benden kalan tek şey sana…
Yaşam belirtilerim azalıyor her geçen gün…
Simam daha çok ölü soğukluğunu andırıyor…
Anlaşılası güç durumlarda kendime yetemiyorum…
An geliyor hep susuyorum…
An gelmiyor an’sız kalıp yok oluyorum…
Hamallığını yaptığım acıların ardı arkası kesilmiyor…
Ayaklarım kelepçesine takılıp düşerken yüklendiğim o ardı arkası olmayan acılar üzerime kapanıyor…
Kapı gıcırtılarıyla uyanıyor her susuşum…
Sevgilinin"unut beni"demesinden yıkılıyor duvarlarım...
Bencilce bir seviş…
Çıkıntılarla dolu bir hayat…
Ne çok geç kalmışlığımı düşünüyorum sonra…
Çağımın en geride kalmış kimliğini ben taşıyordum…
Yine aşkımı yağmalıyorlar sevgili…
Gel!
Kurtar seni yaban ellerden…
"içimdesin nasılsa diyemiyorum bak!..
Kopartıyorlar seni;dikenli ellerinin yüreğimi kanattığını umursamadan…
Kurşuni renklere boyuyor zaman senliğimi…
Mermiler yağıyor üzerime yalnızlıktan yapılma…
Ah yar!
Böylesi kırıcı olmak zorunda mı gözlerin?
Devleşen sancılarımı çoğaltma sevgili…
suRetiMde gaRip ifadeLer geZiniYor...
içiMde çoğaLan yaRaLara deRmaN buLamıYoruM...
yoRgunuM...
RuhuMu suSturuYoruM...
Zayıflığımın son belirtileri;göz çukurlarıma dolan gözyaşlarım;boğuyor çirkin suretimi…
Sakat ayaklarım yüzüme gölgeler çiziyor…
Yüzü koyu gizlenmiş yalnızlığımla baş başa kalmak istiyorum olmuyor…
Annemin nefes alamayışının korkusu sarıyor *******imi…
Bir anda zindan oluyor tüm geçmişim…
Parmak aralarından sızan ışıkla yüzsüzlüğümü nurlandırıyorum…
Duvarlar hep kan öksürüyor üzerime…
Siması bozuk ve ölmekten yorgun düşmüş cesetler geçiyor üstümden…
Sağımda,solumda hesap soracak münker ve nekir duruyor…
Ne yana dönsem suretime bir ah çarpıyor…
Bu susuşların içsiz ve duygusuz söylemleri çenemi yoruyor…
Yanı üzere yatan bir beynin içinden dökülebilecek tüm suçlar dökülüyor…
Suçları herkes görmezden gelirken yastığım beynimi suçüstü yakalıyor…
Gözyaşlarımı alnıma akıtan bir acının yarasına gözlerini bastırıyorum…
Gözlerin içime değdikçe yaramın kabuğu kalkıyor ve en sus biçimde kanamaya başlıyor…
Nerde soluk bir bez parçası bulsam etrafına engel diye sarıyorum…
Ama gözlerin…
Durmadan yaramı depreştirme derdinde…
Beklenmedik zaman-sız anlarda çıkıyorlar karşıma…
Bakmakla görmek arasındaki farkı tek senin gözlerinden anlıyorum…
Böylesi iç yakışların kıvılcımıydı gözlerin…
Aşk katili,içimin canına okuyan suskunluğunun adıydı gözlerin…
Kelimeler düğümleşti yine sevgili…
Garip şekiller dönüp dolaşıyor sularımda…
Gökyüzü ağıtıma ortak olma derdine düşüyor…
Maviliğini kirleten duman yüklü kentime lanet edercesine ağlıyor…
Misafirperver topraklarım da gözyaşlarını kabul gününde…
Soluksuz,hiç durmadan çatlamış dudaklarıyla içiyor gelen geçeni…
Feryat figan ağlıyoruz birlikte…
Sonra ruhuma şu anlık cemreler düşüreni arıyor ellerim…
Kulaklarımda bir bayram havası ama içim sus…
Ve ne sussam bilinmezim bana lanet ediyor sanki…
Sensizlikteki iç çekişlerimi yalnız o dinliyor…
İstemiyorum bu kadar içimin acılığını hissetmesini…
Sessiz sessiz yüzümden dökülen damlaları elimin tersiyle siliyorum ki;düştüklerinde seslerini duyup "bu can çekişen de neydi" demesin…
Dinliyorum her dediğini ama,yine susuyorum…
An geliyor kendi acısını tekbirler getirerek kurban veriyor…
Ne sorulsa aşktan yana bilmezliğini öne sürerek kalbini örtbas ediyor…
Israrcı hareketlerime göz yumup bana benden de çok katlanıyor…
Ah bal tadındaki sevda!
İçimi dışımı tuttun!
Kendimde geçtim seni sevdikçe…
Anlayamadım ben senin acılığını…
Öyle doyumsuz,öyle tatlıydın ki!
Meğer tutan bir balmışsın…
Düştükçe içime yok oldum kendimde…
Bırakmadın beni bana…
Halsiz,mecalsiz kaldım bir başıma…
Damarlarıma düşüşünle öyle bağlanmışım ki sana vazgeçemedim…
Acıttın…
Kanattın…
Susturdun…
Ama öyle tuttun ki beni kopamadım bir daha…
Şimdi keskin bir mevsim dönüşümü yaşıyor bedenim…
Bir yanım sonbaharda kalmış,bir yanımsa hep kış…
Bal içimde yeni yangınlar büyütse de duygularım hep soğuk,hep karakış…
Yok sevgili yok…
Bu aciz beden dayanmaz daha…
Kafama yerleşen bu dayanılmaz sancılar sonumu hazırlamakta…
Belki bu sözleri bir yazının uydurulmuş satırları gibi okuyorsun…
Ama öyle değil sevgili…
Ne yazdıysam bunların hepsi aşkının bedeli…
Değer mi dediklerine bir cevap bu da belki…
Benim sana olan sevdam;
Senin için basit,
Herkes için değerli,
Benim içinse;seni en az bu kadar sevdiğimin çaresizliği…
mystical_waynak
10-06-2007, 11:38 AM
İstanbul, yalnız bu gece…
Yoksa benim yalnızlığıma mı bulandı gökyüzü ?
Belki de bana ait bu sessizlik…
Sorularımı karşımda duran evin balkonuna asıyor, kaçıyorum cevaplardan…
Sokaklarında geziniyorum, gözlerim yaşlı…
Belki de sessizliginde saklıdır şahit oldukların !
Kimbilir kaç hayal misafir oldu akşamlarında..
Havanı içime çekerken,
Bir hayat görüyorum..
Gözlerinde hüzün..
Ama,
Dudağında tebessüm…
Umudu bekliyor yüreği…
Görüyorum gözlerinden, hayallerini…
Bana düşeni alıyor, gidiyorum sokağından…
Kırgınlıklarımı, gökyüzüne yazıyor…
Her birinin yıldız misali kayışını izliyorum sessizce…
Ve gece bitiyor…
Hüzünü, boynu bükük bir çiçeğin yaprağında bırakıyor…
Yürüyorum bilmediğim bir sokakta,
Karanlıktan aydınlığa…
mystical_waynak
10-06-2007, 11:38 AM
Şiir bir tutkudur, şiir bir aşk
Yaşamın vazgeçilmeyen tadıdır
Belki de hayatın diğer bir adıdır...
Şiir sevmektir,
Şiir sevilmektir kendi kendine.
Bitmeyen *******in tek tesellisidir
Şiir duygu selidir,
Bendini yıkar bir bakıma...
Yalnızlık zehrinin panzehiridir.
Şiirdir anahtarı açılmayan kapıların
Kurtarıcısıdır dinmeyen büyük ızdırapların.
Anlatamıyorsan kendini bu zalim insanlara..!
Haydi durma,
Sen de gülümse sihirli mısralara.......
¢яєαмιηg
10-07-2007, 04:29 PM
konular bırlestırıldı...
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.