![]() |
McGayver
McGyver markete gitmiş. Kasiyer kıza yaklaşıp, "İyi günler, ben 6 metre dikenli tel, bir tane demir makası, bolca zımpara kağıdı, bir de elektrikli testere istiyorum" demiş. Kasiyer kız şaşırmış: "İ.. i. iyi ama onları burada bulamazsınız ki, burası küçücük bir market, burada sebze meyve gibi şeyler vardır sadece..." demiş. McGyver 1-2 dakika düşünmüş, sonra kasiyer kıza dönmüş: "Tamam, onlar da olur" demiş |
SA
Sakip Sabanci Aga'ya bir gün demisler ki : -Aga bu dünyada her sey senin için güllük gülistanlik. Nereye baksak her tarafta senin sirketleri, fabrikalari görüyoruz, (MarSA, YünSa, LasSA, ToyotaSA...). Burada işin iy. Ya diğer tarafta ne olacak, orada ne yapacaksın, nasıl kurtulacaksın zebanilerden?.. Sakıp Aga gülmüş: -Öte yanda da işimizi sağlama aldık Bir tarafımızda İSA, diğer tarafımızda MuSA." |
Servet
Servet
İki fakülte arkadayı yıllar sonra sokakta karşılaşır, biri diğerini eve yemeğe davet eder... - Oğlum bu ne ev böyle be, su salonun büyüklüğüne bak! Nereden buldun bu kadar parayı birader? Duvarlarda nadide tablolar... - Gel göstereyim, gel şu pencerenin önüne... Şuradaki otoyolu görüyor musun? - Evet. - 20 milyon dolar tuttu, 25 milyon dolara fatura ettik, farkı cebe indirdik. İki yil sonra iki arkadas yine karşılaşır... - Gel bu sefer ben seni davet edeyim, bize gidelim... - Yuh! Şuraya bak... Vay anam vay! Oğlum sen bizim eve saray diyordun bu ne böyle. Bizimki bunun yanında müstemilat olmaz valla, saray asil burasi. - Gel nasıl yaptığımı sana göstereyim, geç şu pencerenin önüne, bak şurada otoyolu görüyor musun? - Hayır! - İşte !!! |
Beni Bekle
Anne ve babası ile uzun bir tartışmadan sonra bıyıkları yeni terleyen delikanlı, bavulunu toplamış.. "Sakın beni durdurmaya kalkmayın.. Ben heyecan istiyorum, Aşk istiyorum..Coşku istiyorum..Bol para, güzel kızlar istiyorum.. Bu evde bunların hiçbiri mümkün değil.." Sonra kapıya doğru yürümüş.. "Dur" diye bağırmış, babası arkasından.. "Size söylemiştim, beni durdurmaya teşebbüs etmeyin diye geriye bağırmış delikanlı.." "Dur" diye yeniden bağırmış babası, oğlu bahçe kapısından çıkarken.. "Dur... Beni bekle.." |
Önemli Neden -Hayrola nereden? -Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum... -Ne vardı radyoda? -Spi spi spi spiker sı sı sı synavı vardı da... -Eeee, ne oldu? -Bı bı bı bırak yahu? Kı kı kıravat tak tak takmadık diye almadyılar. |
Kamyon Şoförü
Bir kamyon şoförü 30 kişiyi ezerek öldürmüş. Mahkemeye çıkmış. Hakim sormuş,anlat bakalım nasıl oldu. Şoför anlatmaya başlamış. Kamyonla yokuştan aşağı inerken arabamın fireni patladı benimde durmam için sağa veya sola çarpmam gerekiyordu. Sağ tarafta küçük çocuk, soltarafta da 30 kişi vardı. Bende sağ tarafa çarpmaya karar verdim demiş.Hakim de sinirlenerek sormuş. E o zaman nasıl 30 kişiyi ezdin. Kamyon şoförüde: ben ne yapayım çocuk birden bire karşıya geçti demiş. |
Başağrısı
Başı ağrıyan kızılderili reisi yanında iki çevirmeniyle birlikte eczaneye girer..Eczacının şaşkın bakışları arasında şef UGGHH der..hemen şefin sağındaki çevirmen atlar "büyükşef bir adet ağrıkesici istiyor"der.Eczacı gider ve getirir, sonra şef gene UGGHH der.Bu sefer soldaki çevirmen şefin bir adet prezervatif istediğini söyler..Eczacı doğum kontrolünün kızılderileler arasında yaygınlaşmasına hem şaşırır hemde sevinir..En kalitesinden bi prezervatifi getirip şefe uzatır..Şef kendinden emin elindeki ağrıkesiciyi prezervatif içine koyar ve tereddüt dahi etmeden yutar ve UGHHH UGGH der.. Eczacı dayanamaz "ne yapıyosun sen kardeşim" deyince çevirmenlerin her ikisi birden gülerek "BÜYÜK ŞEF BAŞAĞRISININ ..MINA KOYDU" derler....) |
4 Motorlu uçak
Amerikalı'lar 4 motorlu bir uçak yapmışlar ve arabistan çöllerinde uçurmak istemişler , yanlarına bir arap pilot almışlar ve uçmaya başlamışlar giderken bom diye bir ses gelmiş ve 1. motor patlamış, göstergede no panik this is a amerikan teknoloji yazmış,biraz daha gitmişler tekrar bom diye bir ses gelmiş ve 2. motorda patlamış,yine no panik this is a amerikan teknoloji yazmış,az daha gitmişler tekrar bom diye bir ses gelmiş 3. ve 4. motorlarda patlamış yine no panik this is a amerikan teknoloji yazmış ve pilot uçağı otomatik pilota bağlamış ve uçak yere inmiş.Araplar'da böyle bir uçak yapmışlar ve amerikalı bir pilotla keşfe çıkmışlar giderlerken 1. motar patlamış no panik this is a arabik teknik yazmış giderken 2.motorda patlamış ve yine no panik this is a arabik teknik yazmış giderken 3. ve 4. motor da patlamış göstergede repeat after me eşhe düella ilahe illah ve eşhe dü enne muhammeden abduhu versulühü yazmış. |
Mustafa Abi
Bir gün köy ahalisi köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlar miş biryandan da pişpirik çeviriyorlarmış. İçlerinden biri (Mustafa Abi) televizyonda Ecevit'i görmüs ve demiş: - Ulan, başbakan oldu yüzümüze bakmıyo. Eskiden böylemiydi bea! Etrafımda dolanırdı! Hey bee, zaman ne çabuk geçiyor... Tabii kahvedekiler merakla sormuslar: - Mustafa Abi? Sen nereden tanıyorsun Başbakanı yahu? Mustafa Abi istifini bozmadan cevap vermiş: "-Ulan üniversite yillarında abilik ettim ona! Az ekmeğimi yemedi!! Gel gör ki şimdi bizi unutmuş baksana!" Kahvedeki ahali inanmamş tabii ki. Mustafa Abi'de inandıirmak için demis ki: - Gelin ulan! Meclisin önüne gidiyoruz. Çıkışta yakalayacağız Ecevit'i. O zaman anlarsınız yalan mı değil mi?? Hepbirlikte T.B.M.M.'nin önüne giderler ve çıkışta Ecevit'i yakalarlar. Ecevit hemen Mustafa Abi'nin elini öpmeye kalkışır ve der ki: - Abim, Mustafa abim; kusura bakma başbakanlık bir dakika boş bırakılmıyor ki! Kusuruma bakma abi. Mustafa abi kahve ahalisine şöyle bir bakar ve ahalinin acayip şekilde etkilendiğini görür. Başka birgün gene kahvede ahali ile TV seyreden Mustafa Abi TV'de Süleyman Demirel'i görür ve der: - Bu da öyle. Cumhurbaşkanı olunca kendini birşey zannetti. Hayırsız çıktı bu da!! - Hadi canım. Ecevit'i belki şans eseri tanıyorsun ama buna inanmıyoruz!!, der. Mustafa Abi hemen ahaliyi toplar ve Çankaya'ya gider. Mustafa Abi'yi gören Demirel hemen Ecevit gibi Mustafa Abi'nin ellerine sarılır ve öpmeye kalkışır. Mustafa Abi buna izin vermez tabi. Demirel ekler: - Abi Vallahi billahi kusura bakma. Uzun yıllardır göremiyordum seni. Tamda seni ziyarete gelecektim der. Mustafa Abi tekrar ahaliye dönerek bir bakış atar ki artık ahalinin gözünde peygamber kadar yükselmistir. Yine birgün kahvede tv izlerken bu sefer tv ye Clinton çıkar. Mustafa Abi söze başlar ve der ki: - Ulan ne çabuk unuttun o sefalet dolu günleri? Tabi zengin oldun, Amerika'nında başına geçince unuttun bizi.. Hayırsız herif!! Ahali bu kadarınında fazla olduğunu söyler ve diğerlerinin belki bir şans eseri olabileceğine ama Clinton'u tanımasının imkansız olduğuna imece usülü karar verirler. Mustafa Abi'nin tabii ki kafası atar ve bazı köylüleri alarak Beyaz Saray'a giderler. Kapidaki görevliye Clinton ile görüşmek istediklerini söylerler.. Görevlide sadece bir kişinin girebileceğini söyler. Köylüler düşünürler ve sadece Mustafa Abi'nin Clinton'u tanıdığını söyleyerek Mustafa Abi'nin gitmesini isterler. Güvenlik Mustafa Abi'yi iyice arayarak içeri sokar. Saatler geçer ama kapıdan kimse çıkmaz. Köylüler sıkılır. Penceredende bakma olanakları olamadığı için ordan geçen uzun boylu birine sorma kararı alırlar. Şans eseri orada o anda Michael JORDAN geçmektedir. İngilizce bilen bir köylü Michael Jordan'a döner ve der ki: - Ya Jordan Abi. Senin boyun uzun. Camdan içeri bakıp neler oluyo, kaç kişi var bi baksana... Jordan camdan bakar ve cevap verir: - Vallahi ne olduğunu bilmiyorum. İçerde 6 kişi var. Biri Mustafa Abi, diğerlerini tanımıyorum. |
Not
Arabasını park edip lokantaya giren adam, çıktğında arabasını akordeona dönmüş bir halde bulur.Cam sileceğinin altında bir kağıtt vardır. Kağıdı açtığında, şu satırlarla karşılaşır : -Ön vitesle geri vitesi karıstırıp arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördü?ünüz gibi çok büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an, ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı ve adresimi yazdğımı sanıyorlar.Ne halin varsa gör, o kadar enayi değilim! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:00 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.