![]() |
Kelime Yığını
Kırık bir can yığını! Üstünde yürüyorum çaresiz. Bir damla kan akarsa, Sevdanı yeneceğim... Balıkçı kuşu, Tam ortasında denizin Hayalim; Kanadını kırmış göçmen kuşu Rengi kurşuni, hayali siyahi Sevdası; -Yok - aklı uyuşuk Gözleri; firari... Gülay Yıldız |
Kayıp bir Aşka Daha
İki yeşil göz içindeki yangındı yılların haşmeti Sevdana daldıkça anladım, körmüş gözleri Soruyorlar! İçini kapadın mı dört duvarla? Ve kazıdın mı ismini her bir tuğlaya? Kırdım oysa ki, emsalsiz duvarları Ve adını gömdüm Yıkıntıların mahsen yaptığı boşluğa... Kelimelerimi sürmüşler, bulamıyorum Ne kadar düşünsem de seni anlatamıyorum! faydasız Kaybolmuş bir mızrağın oku kadar, Çizilemeyen harfler kadar aciz! Uyuyorum; Gece bitik, Gündüz yenik, Sevdan tükenmiş, Sevdam sefil... Ağlıyorum, kalbim hissiz Ömrüm sensiz... Güneşi sunsunlar bir tasın içinde Tası doldursunlar gözyaşınla Sonra içirsinler yüreğime... Aydınlığa ve sana susadım Ağlıyorum, dilim tutuk Kaderim sensiz... Gülay Yıldız |
Kendine Katli Katilin
Bilmem farkında mısınız? Onca kalabalıkta tek kalmış, Ağlamaktasınız... Oysa, Gözyaşlarını değerli kılan İntihar edişleri değil yanağınızdan Kimin uğruna döküldüğüdür. Bilmem farkında mısınız? Ağlamaktasınız.. Gülümsedikçe dökülen gözyaşlarınız; Ağladıkça iç yanınız da yanışlarınız... Bilmem farkında mısınız? Eğlenirken baktığınız aynalarda Katilinizi saklamaktasınız... Gülay Yıldız |
Kısaca
Gözlerin; tanrının hediyesi Ellerin; tutunacak dalım, Nefesin; nefesim... Geceyi bitirir güneşin, Sevgim; sevgin... Gülay Yıldız |
Kısır Döngü
Anlayamadım nasıl birden böyle oldu Sen alıp verir olmuşsun soluğumu Gidince nefessiz kalışımda keşfedebildim Sana bağlamışım bütün ruhumu Gözlerinle bakmışım hayata benim diye Ellerinle tutmuşum okşamışım bebekleri Kalbinle devam etmiş içimdeki döngü Dudaklarınla öpmüşüm hep tenini Gitmen gerekir diye gittiğinden beri Kelamlarım hep aynı ateşin etrafında Birbirinden farksız anlatımlardayım İçim sensiz, bilirim ki artık karanlıktayım.... Gülay Yıldız |
Kıssadan Hisse
Güldüm, kırmızı bir gonca Kopardın yapraklarımı her haykırışında Kalan sadece koca bir diken yığını Sarılma... Gülay Yıldız |
Kimin Umrunda
Işık doğmuş, gün olmuş neyime Sevdan bitmiş, kül olmuş kime ne Ne gidişler gördük, dönmekti istekleri Elleri ayak gibi süründü yürekleri Gidene yol açık, dönüşü mümkün değil Sevdanın adı bizde tükenmez acı değil Gülüşüne hayransa gidişine de kabul Sen git yürek ağlar gözler değil Gülay Yıldız |
Kuru Soğuk
Kuru soğukta mı gizli gecenin karanlığı Yoksa karanlık diye mi soğuk her akşam? Sevgisizlikten belkide yüreklerin bu kadar üşümesi. Evet! Sevgisiz kaldığı için bu kadar soğuk gece. Yüreklerindeki sevgiyi yakarak ısınanların, Küllerinin bile eseri kalmamışlığında gizli bu kadar ürkütücü hava. Oysa ısınmalı hava… (İsteğin üzerine, düz yazıyı bir de şiirleştirdik dost...) Gülay Yıldız |
Kuru Soğuk (Yazı)
Kuru soğukta mı gizli gecenin karanlığı yoksa karanlık diye mi soğuk her akşam? Sevgisizlikten belkide yüreklerin bu kadar üşümesi. Evet! Evet, sevsigiz kaldığı için bu kadar soğuk gece, yüreklerindeki sevgiyi yakarak ısınanların artık küllerinin bile eseri kalmamışlığında gizli bu kadar ürkütücü hava. Oysa ısınmalı hava… Gülay Yıldız |
Kutsal Hediye
Işıklar yandı karanlık hücrelerde İzledim duvarda akislerini Güzeldiler... Hapsedilmiş hislerim Önce aydınlıktan çekindiler, Sonra uyumla dans ettiler. Süzüldü karanlık, çekingen ve ürkek Uzanıp anahtar deliğinden usulca Acısıyla anılarımın, bir olup gittiler. Evreni sundular minik bir kasede İçinde kutsal su ve gülümseyiş vardı Ellerimde damıttım bedenine, süzüldüler. Kalan aydınlığın oldu geceme Bildiklerimi döktüm şüphelerine Benle bir olup gözlerinde eridiler Ağustos, 2006 Gülay Yıldız |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:30 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.