![]() |
*Onun Sevgisi....
Yıllar oldu sen gideli bilirsen Yediğimiz aşımıza zam düştü. Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen Bina çöktü, başımıza dam düştü. Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var Şimdi yâdımızda Deli Dudu var Yollarımız Halep gibi, Şam düştü. İster “oh” de, ister anla halimi Bu ayrılık büker oldu belimi Kapadım ağzımı, kıstım dilimi Arsız gönül kurşunlara ram düştü. Maviye meylettim, sarıya küstü Mora gönül koydum, aka gün kesti Duygularım bu kez zamansız esti Deli poyraz kavuruyor sam düştü. Kötü ne olacak iyilik baygın. Artık sokaktaki kediler saygın. Kapkaç dedikleri değilmiş soygun. Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü. Melül, mahzun bakmak iyilik ise. Neden sakalını kazıtır köse? Böyle “iyi günler” sade desise. Sen gideli gönlümüze gam düştü. Artık azca düşüyorum hataya Çünkü halim yazmıyorum siteye Yavaş yavaş gidiyoruz öteye Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü. |
*Öleyim
Çok nazlısın gülüm nedendir bilmem Bekliyorum gelmiyorsun, öleyim İstemezsen asla bir daha gelmem Yüzün asık gülmüyorsun öleyim. Ne diyeyim, anlatayım de hele Bahtımı kapattım gün gibi yele Umutlarım düştü köpüklü sele Arzuhalim bilmiyorsun öleyim Muhabbeti yığın ettim, dağ oldu Muhabbetten ekin ektim,bağ oldu Muhabbetin çehresi de ağ oldu Hadi, de ki, 'ölmüyorsun' öleyim. Seni bir gün şirin görmek ne mümkün Ne bahçe bar verir,ne tarlan ekin Günün günü tutmaz değilsin tekin Kefenimi ilmiyorsun öleyim. |
*Ölü Sızlar Sağ İncinir..
Kara günde kara taşa yaslanır Ölü sızlar, sağ incinir, yüze ne! Karlı dağdan sevdiğine seslenir Derdi derin, siğ incinir, bize ne! Gece garip, gündüz hüzün, düş yetim Bülbülleri güle salmak niyetim Serde sevdam kazanlarda hasretim Yemek gancır, yağ incinir, köze ne! Güvenilir olmuyorlar başlarım Gönüllerde bahar olmaz kışlarım Güneş kadar parlak olmaz düşlerim Çakal gezer, dağ incinir, hazza ne! Göğün yüksek dallarına hoplarım Yıldızları teker teker toplarım Bıçağımı gölgelere saplarım Balık ağlar, ağ incinir, naza ne! Yaslanırım, yarda türkü dinlerim Tan yerine kan sızınca inlerim Buz altında kalır kardelenlerim Düğün, dernek, yuğ incinir, kıza ne! Aklım almaz, aklım aşar aklıma Gül muştulu çağlar düşer aklıma İdraki zor, aklım şaşar aklıma Zaman sancır, çağ incinir, yaza ne! Can evime düşen cemre aklıdır Güz yurdunda düşler pişer, haklıdır Son menzilde gökçe muştu saklıdır Sancak düşer, tuğ incinir, öze ne! |
*Ölüler Yatar Mı Yolun Üstüne
Fikri duru, zikri yarı böldüğüm Yâd el mi koyulur elin üstüne. Neye yarar benim sensiz öldüğüm Bu ben mi yakışır çilin üstüne. Muhabbeti düğümledim tadı yok Bu davâmı dava eden kadı yok Yola çıkmış esame yok, adı yok Telden diken diker dilin üstüne. Niyetli değildi, ipe un serdim Dikenli telleri yollara gerdim Sevgiden bihaber sevgili gördüm Çiğ döktüm, taş attım gülün üstüne. Geleceğim ama yolum yan gider Açma aman, yüreğimi kan gider Devran döner zaman geçer can gider. Bülbül gülü koklar dalın üstüne. Düz yollarda bile dizlerim tutmaz Gelirim desem de yüzlerim tutmaz Talihim ırganmaz, sözlerim tutmaz. Ölüler yatar mı yolun üstüne? Öldüğümü bir fısıltı bildirdi. Akbabayla saksağanı güldürdü Ben mi öldüm, Deruni mi öldürdü? Gönül debelenir salın üstüne. Zelil etme pirim, eritme şahım Yükseldi feryadım, göklerde ahım. Alın yazım, kara bahtım, günahım Kem sözler Kaleli kulun üstüne. |
*Pasaklı! !
Kıyıyı, köşeyi eve gelenler Görmesin ışığı söndür pasaklı... Dışardan bakmasın seni bilenler Mavi perdeleri indir pasaklı... Cüssesiz ölüler gezer düşünde Bereketsiz emek, kirli işinde N’olur beni anla bir kez düşün de Yüzünü gerçeğe döndür pasaklı... İşini, gücünü koyma yarına! Zarar ortak olur haram kârına Boşuna güvenme dünya varına Yüreği kemiren kindir pasaklı... Hani güzelliğin dile değmemiş Nerede bülbülün güle değmemiş Adın dünya gezmiş, yola değmemiş Marifetin beş yüz, bindir pasaklı... “Yorgunum, tükendim, öf be” diyorsun Alnın terledi mi? İş seni yorsun! Hakikate boyun eğemiyorsun Kılavuzun şeytan, cindir pasaklı... Birden bire çöker üstüne gece Hayatın debdebe, şanın bilmece Açık söylüyorum, kelime, hece Sözlerimi anla, sindir pasaklı... Yüzüne bakanlar tertemiz sanır Hanene girenler içini tanır Sende ne hasiyet, ne de var onur Sence hayat hala dündür pasaklı... Kabuğun kalın ya, içerin yırtık Kimseler görmüyor, malum ya örtük Ne mal olduğunu anladık artık Artık yelkenleri indir pasaklı! |
*Rüya…
Bu gece sendeydim kan ter içinde Hasretin rengine rahmet yağmıştı. Bilmem ki gecenin hangi üçünde İki gönül bir vuslata sığmıştı. Saygı ile kaygı nefes almadan İç içe girmişler etki olmadan Birbirine akmış arzu bilmeden Hırs gelmiş özlemi ipsiz boğmuştu. İki hasret bir bedene giriyor Gece karanlıkta gören görüyor İkisi de muradına eriyor Bir el tutup yıldızları sağmıştı. Kavgalılar bir noktada buluşmuş Tez zamanda birbirine alışmış İki musluk bir kurunda karışmış O saat dolunay gönle ağmıştı Arzu ile hasret sarmaş dolaştı Muhabbet buğusu bacadan aştı Bulutlara çıktı, göğe ulaştı Tan yeri ağarmış, güneş doğmuştu. |
*Sana Geliyorum…
Gönül fincanından kini, nefreti Döktüm sana geliyorum sevgili. Beden koruğundan riyakâr eti, Söktüm sana geliyorum sevgili. Güneşin rengine bürünüyorum Yerde adem diye görünüyorum Bir hatır ardından sürünüyorum Çöktüm sana geliyorum sevgili. Arzu dağ ardına yol gösterince Bir sızı duyarım inceden ince Sevdanın kahrını ben yeterince Çektim sana geliyorum sevgili. Öksüz yıldızlara açtım koynumu Kıdemli sülükler emer beynimi Gönül hasret çeker iken boynumu Büktüm sana geliyorum sevgili. Su akar muhabbet karıklarına Gam dolar gönlümün yarıklarına Gözlerimi dağın doruklarına Diktim sana geliyorum sevgili. Kaypak tövbelerin günah nesine Düşleri yolladım çağ ötesine Hoyrat ezgileri rüzgar sesine Ektim sana geliyorum sevgili. |
*Sen De Bir Kulsun!
Senin kaşlarına, senin gözüne Vurulan şu gönlün gözü kör olsun Senin izanına, senin sözüne Darılan gözlere topraklar dolsun. Senin endamına, senin nazına Senin şiirine, senin yazına Senin ikiyüzlü körpe kuzuna! Sarılan çobanlar kırda ot yolsun. Senin bu işveli nazın yüzünden Senin kadir bilmez sözün yüzünden Senin hiç gülmeyen yüzün yüzünden Yorulan ak yürek başka yar bulsun. Her sözün bir batman filler çekemez Günahını deryalara dökemez İnsan kara taşa tohum ekemez Karılan toprakta laleler solsun Kendini beğenir keşiği sürmez Aklın havalarda beşiği örmez Gözün hep yukarda eşiği görmez Durulan da bir kul, sen de bir kulsun |
*Sen Herkesten Baş Gülüm...
Şurada niceler var, Sensiz hayat yaş gülüm! Devler ve cüceler var, Gönül senle hoş gülüm! Sensiz bahar yaz olmaz Sensiz derdim az olmaz Sen olmazsan naz olmaz Sen herkesten baş gülüm! Aç olmak tok olmak var Tek olmak çok olmak var Var olmak yok olmak var Sensiz sevda boş gülüm! Ne keder, ne gam ister Mert, cesur adam ister İnsanca nizam ister Sevgin bana iş gülüm! Şu yanda şer bakanlar Şu yanda hor bakanlar Şu yanda kör bakanlar Sensiz günüm kış gülüm! Göz açmaya erinen Kuzu posta bürünen Suret haktan görünen Hissiz gözde yaş gülüm! |
*Sen Olmasaydın...
Suya hayat veren, sırrına erdim Ben nasıl yaşardım, sen gelmeseydin... Seni nasıl özler, nasıl severdim Gönül fincanımda yer bulmasaydın... Bulut gibi ağlar, sel gibi akar Dünyaya yıldızın gözünden bakar Damarda dolaşır, yüreği yakar Selam selam olmaz sen almasaydın... Hayatın güneşi bir kez doğardı Kanımı coşturur, tenim sağardı Nefis ki içine düşsem boğardı Bu aciz yüreğe sen dolmasaydın... Çözen miyim dersin, bilinmez ahir Üzer miyim seni bu yolda mahir Evveliyat kahır, ahiri kahır Belki huzur bulur geç kalmasaydın... Deliler söz dürmez, anlayamazdım Peşimde kin, garez, anlayamazdım Ömrü uzun sürmez, anlayamazdım Paslanmış kapımı sen çalmasaydın... Sökemezdim katmer derdin katını Süremezdim aşkın eşkin atını Gönlüme kök salan ayrık otunu Düze çıkar mıydım sen yolmasaydın? İncecik her yolu, en kısa anı Yaşarken kalbime koydun gümanı Hazan mevsiminde, hasat zamanı No’lurdu bir tanem sen solmasaydın... Bıkar mıydım musibetin zamından Düşer miydim düşmüşlerin damından İnsan ahvalinden, dünya gamından Derdini çekerdim sen yılmasaydın... Hayalde kurduğum sarayı, köşkü Gönülde bulurken kavrul, yan, piş ki Gören imrenmezdi, gönlüme aşkı Lav gibi, kor gibi sen salmasaydın... Hep aradım, kendim bildikten beri Hayat girdabında ileri geri Bana hayat verdi cihan serveri Ben beni bilmezdim sen olmasaydın! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:02 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.