![]() |
Güzel
Ateş düştü viran oldu bağlarım Sen de benim gibi yanman mı güzel? .. Hasretinden yüzüm soldu ağlarım Bir kere adımı anman mı güzel? .. Selamsız,sabahsız görmeden geçtin Ben sana kul iken elleri seçtin Bu garip başıma ne işler açtın Sevenin halini bilmen mi güzel? .. Parmağına kınan oldum yakıldım Ak göğsüne al gül gibi takıldım Bağlarına sümbül olup dikildim Sulayıp,koklayıp sevmen mi güzelr? .. Vefasız peşinde, koşup yoruldum Sevdanın selinde coşup duruldum Aşkın ateşine düşüp kavruldum Yarama merhemin sürmen mi güzel? .. Sensizliğinde ben,beni unuttum Gönlümü gelirsin diye avuttum Damarım ateşin ile kuruttum Kanından bir damla vermen mi güzel? .. Yazık ki bu candan beni bezdirdin Gurbet elde Mecnun gibi gezdirdin Mezarım taşına ‘garip’ yazdırdın Bir kere kabrime gelmen mi güzel? .. Abdullah Atay |
Güzellik
Ozan sazıyla Güzel nazıyla Bahar yazıyla ....Güzel... Arı balıyla Çiçek alıyla Dilber diliyle ....Güzel... Dağlar kar’ıyla Kovan arıyla Aşık yarıyla ....Güzel... Dağlar gazalla Bağlar gazelle Yiğit güzelle ....Güzel... Ateş közde Sevda gözde Dostluk özde ....Güzel... Mektup puluyla Bülbül gülüyle Tanrı kuluyla ....Güzel... Çiçek dalında İşler yolunda Güzel kolumda ....Güzel... Beden can da Gül ben, ten de Sen de ben de ....Güzelsin... Abdullah Atay |
Güzin'e...
doyamadım sevdiğim seninle aşka şimdi yüreğimde yerin bambaşka gece gündüz her aldığım nefeste ’seviyorum seni’ deseydim keşke. gözlerin can suyum bakışın aşım sevda sarhoşuyum dönüyor başım günler boyu nisanlara inatla dökülür hep yağmur gibi göz yaşım. gönlüme düşürdün kordan bir ateş. yokluğunda batar doğmaz ki güneş. bu ömrü adadım bir tek ben sana başkası olur mu senin gibi eş. seninle bu dünya cennet olurdu. laleler bu aşka, selam dururdu. bin ömür olsa da beraberdik biz niye felek böyle zalimce vurdu. yokluğunda günler gece oluyor. hüzünler içime yine doluyor. bülbüller feryatta,leylaklar yasta gönül bahçemizin gülü soluyor. dökülen yaşlarım oldu artık sel. son kez olsun bari görmem için gel ayrılık vurgunu yemiş bu garip canı almadan ne olur şu zalim ecel Abdullah Atay |
Harama Uçkur Çözme
zaman akıp giden su çalışmak en doğrusu haram kazananlarda olmaz allah korkusu... sonradan görüp azma karınca dahi ezme helalin peşinde koş harama uçkur çözme... kimseyi görme hakir ayırma zengin fakir gece gündüz durmadan tanrımıza et zikir... sevene etme zulüm yaşamın sonu ölüm haram yer haram içer allah'tan korkmaz zalim... olmasa da hiç paran yeme sen asla haram sevip sevilmezsen sen kapanmaz gönül yaran... yüreği aşkla yanmaz onca mal mülkle kanmaz gözün toprak doyursun hak'tan korkmaz utanmaz... gerçek dostlarda vefa sohbetinle sür sefa sevgilerde çağla sen kimseye etme cefa... günler geçerken bir bir kulda olmasın kibir dünya senin olsa da ebedi yerin kabir... Abdullah Atay |
Harman Yeri
Gül gül açan Gülücükler saçan gülüşünle, Aşkın tohumlarını attın içime... Dökülen göz yaşlarımda Nisan yağmurlarım oldun... Mayıs günleri güneşimi Bakışlarında buldum.... Sevda yakılı türkülerle Başaklar büyüttüm ovalar dolusu... Hasretinden sararıp solan ekinleri Orak orak saçlarında biçtim... Soluğunda tınazladım hasatları... Karıncalara aşırttım yollar boyu taneleri... Bak yüreğim harman yeri... Hadi gel! .. Sen de gir içeri... Abdullah Atay |
Hasretliğim Ağlıyor
Kalbim her atışında Seni bana soruyor Damarım akışında Ruha hüzün doluyor… Sensiz sevdam kederde Mecnun olmuş geziyor Alnımdaki kaderde Senin adın yazıyor… Vurgun vurdu gönlüme Talan oldu sarayım Yaralı şu kalbime Hicranımı sarayım… Bağımda renk renk duran Yazımda gülüm sendin Şarkıma ahenk veren Sazımda telim sendin… Hayaline sarılıp Hasretliğim ağlıyor Bu sebepsiz ayrılık Hangimize yarıyor… İnan ki gülen yüzüm Sensizlikle solacak Son nefeste son sözüm Yine ismin olacak… Abdullah Atay |
İhanet
sabaha döllenirken ******* boyu kaç kez boğuldum... kaç kez boranlarında savrulup sevdalarında kavruldum. kaç kez... darağacı sarkacında, umarsızlık burgacında kaç kez öldüm kaç kez? .. kaç kez çöreklendi yüreğime soğuk ve soluk benizli ölüm. heyhat! .. bunlar değil beni helak eden. ölümüne sevdalar ölümlerle yok olmaz ki. sevdaları katleden tek şey; ateş kuyularında barınan, acılarda kıvrılan, yalanlara sarılan, zehir saçan bir yılan 'İHANET' adında suçludur sadece. hiç bitmez ki... Abdullah Atay |
İlik
Sen gidince; Donar kanım,iliğim. Sen gelince; Çözülür düğmesinden İliğim... Abdullah Atay |
İstanbul
şirin güzel istanbul sana oldum köle kul senden tek şey isterim yeter ki yarimi bul... istanbul'da deniz var denizde martı uçar martının çığlıkları ruhuma hüzün saçar... istanbul'un surları ne güzeldir yarları yarim bana dönünce erir yürek karları... istanbul'da ada var bir de şirin moda var kınamayın dostlarım yüreğimde sevda var... istanbul'da yar kaldı hem yar hem de ar kaldı yokluğunda inan ki dünya bana dar kaldı... istanbul acı gurbet yarim gurbeti terket sabret yar sabret buluşacağız elbet.... yedi tepe istanbul yarimi arada bul eğer yari bulursan bu can inan sana kul... istanbul büyük şehir sensizlik bana zehir mutluluktan uçarken şimdi yaşam bir kahır... istanbul'da kayıklar gönlüm yari sayıklar ölüme de razıyım olmasın ayrılıklar... denizlerde dalga var bu gönlümde kavga var son nefesimde bile ölmeyecek sevdan var... kızkulenle güzelsin seven için özelsin yüreğim bak eriyor söyle yare tez gelsin... sokak sokak ararım yari bulmak kararım yar yanımda olmazsa ben ne işe yararım... boğaz inci gerdanlık faydasız son pişmanlık gönlümde hep o yatar mertlik delikanlılık... şirin belde salacakl can sende can olacak bir tebessümde olsa gönül huzur bulacak... istanbul'da saraylar sensiz geçmez bu aylar nazlım gelecek diye gönlüm hep beni eyler... şirin ilçe sarıyer yar sinene sarıver sana köle olurum gönlünde bana yer ver... Abdullah Atay |
İsyanlarım
Kahpeliğe zinaya Kendin satan anaya Şu yalancı dünyaya İsyanlarım var benim… Soyguncuya hayduda Haddin aşan hududa Yüreği taş nemruta İsyanlarım var benim… ‘Berdel’ gibi töreye ‘Başlık’ denen yaraya Ak değil de karaya İsyanlarım var benim… Ormanları talana Çaya zehir salana Yarınları çalana İsyanlarım var benim… Yoldan çıkan yolsuza Halkı soyan hırsıza Hem yüzsüz hem arsıza İsyanlarım var benim… Lâikliği yerene Ak’a kara sürene Garibi hor görene İsyanlarım var benim… Tanrı bilmez kâfire Ağızdaki küfüre Yobazdaki fikire İsyanlarım var benim… Erken gelen ölüme Yapılan her zulüme Hak tanımaz zalime İsyanlarım var benim.. Yarsız geçen geceye Gönüldeki sancıya Tükenmeyen acıya İsyanlarım var benim… Alındaki kadere Hay’ra değil de şerre Bin kere milyon kere İsyanlarım var benim.. Abdullah Atay |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:53 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.