![]() |
Güz Kıyıları
Dökülmüş yapraklar gibi yılların Bir rüzgârla gelip bazen durduğu Artık her tarafı tenha yolların Çoktan gitmiş yolcuları sorduğu Bilmediği ne dün ne daha sonra Kimdiler neydiler ve nerelerden Bir bulup bir yitirdiği yalnızca Tekrar geçmeyenler hiç aynı yerden Kalanlar izleri belli belirsiz Gün günden çekilmiş sulardan arda Sesi uzaklardan akseden deniz Çalkanan şimdi hep hâtıralarda Yılmaz Aybar |
Hastalar
Hasta vardır Yaşamanın yükünü Artık usanmıştır çekmekten Bir kurtarıcı gibi bekler ölümü Bir başkası derdine yanmaz Ölecek diye yastadır Unutmuştur asıl derdini nerdeyse Ölüm korkusundan ölürcesine hastadır Hasta vardır gerçeği bilmez Yalanlar dinler etrafından Gönlü güzel günler özleminde hep Habersizdir yarın ne olacağından Hiçbiri dokunmaz insana Bu hastanın boş iyimserliği kadar Ne kurtarıcı gibi bekleyenler ölümü Ne de ondan ölürcesine korkanlar Hepimiz bu hasta gibiyiz bir yerde Yalanlar dinleriz etrafımızdan Gönlümüz güzel günler özleminde hep Habersiziz yarın ne olacağımızdan Yılmaz Aybar |
Hatıralar
Yel üfürür yılları,kalan hatıralardır, Gönüllerde yerini alan hatıralardır. Bize tüm dünyaları bağışlayan kimi gün, Kimi gün bizi bizden çalan hatıralardır. Ömür defterimizin yaprak aralarında Çiçek çiçek sararıp solan hatıralardır. Yalanları kendine göredir her mevsimin, Sonbaharda en güzel yalan hatıralardır. Günler gölgelenince,uzayınca *******, Nerede olsak bizi bulan hatıralardır. Ölsek uçsuz bucaksız boşlukta yıldızlaşan, Karanlık göğümüze dolan hatıralardır. Uzak yaşantılardan yansıyan ışıltılar, Ruha sonsuz özlemler salan hatıralardır. Hayatın ta kendisi gibidirler bir yerde, Hiçbirşey ve de herşey olan hatıralardır. Yılmaz Aybar |
Hatıralar Ağlatır
Farketmeyiz yaşarken, Zaman bize anlatır, Mevsim kışa dönerken Hâtıralar ağlatır. Bir açılmış bir solmuş Çiçeklerdir kaybolmuş, Acısı kalbe dolmuş Hâtıralar ağlatır. Kuşlardır kanat açan, Dönülmez ufka göçen, Baharla yazla geçen Hâtıralar ağlatır. Ve kalır elde bir hiç, Ne yandan bakılsa güç, Bilinmez kimdedir suç, Hâtıralar ağlatır. Yılmaz Aybar |
Hayat
İki yokluk arasında bir varlık Göz açıp kapayıncaya kadarlık Gecede çakan bir ışık çizgisi Bir yıldırım düştüğü yer mezarlık Yılmaz Aybar |
Hayat Tarlası
Gül eker kuru ot biçersin bazı, Niyetin akordu kısmete uymaz, Nasıl çalarsan çal eldeki sazı, Kader kararından zerrece caymaz. Kuru ot eker gül biçersin bazen, Bu ne iştir diye sorasın gelir, Hayretle kendinden geçersin bazen, Olanları hayra yorasın gelir. Çoğu kez hedeften sapar muradın, Ektiğinle neler girer arana, Beklentine pek denk düşmez hasadın, Hayat tarlasında âhenk arama. Hayat tarlası bir garip tarladır, Ne ekersen onu biçersin sanma, Nasip-talih gibi güçler gırladır, Yazgının elinden kaçarsın sanma.. Yılmaz Aybar |
Hayat(2)
Bir gün ferahlatırsa,binbir gün sıkar hayat Yorar düşünceleri,düşleri yıkar hayat Yine de güzelleşir göç günü yaklaştıkça Gözümüzde eşsiz bir şey olup çıkar hayat Yılmaz Aybar |
Hayatlar
Bitkisel hayat deyip geçmeyin Öyle bitkiler var Öyle çiçekler açar Öyle kokular saçar Öyle meyvalar verirler ki, Hayatları boyunca Hayran ederler sizi Bin şahit isterler Bitki olduklarına. İnsanca hayat deyip geçmeyin Öyle insanlar var Ne çiçek açar Ne güzel kokar Ne meyva verirler Hayatları boyunca Sıkarlar canınızı Bin şahit isterler İnsan olduklarına. Yılmaz Aybar |
Hazine
Gündüzleri bu güneş Bu yıldızlar *******i Işıl ışıldır evrenimizde İlk çağdan beri Ne mala mülke benzer Ne paraya pula Kullanmakla eskimez Eksilmez paylaşmakla Bu düşler yıldızlarımız bizim Bu ümitler güneşimiz Onlarla ışır ilk insandan beri Onlarla ısınır yüreğimiz Yılmaz Aybar |
Hesap
Dün artı bugün Eşit düşkırıklığı Elde var yarın O da ya gelir ya gelmez Gelin de çıkın içinden hesabın Yılmaz Aybar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:39 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.