![]() |
Baharın Ölümüne Yazılan Kelimeler! ...
Bulutların gölgesinde titreyen Tutsak kalemlerin hücresinde gözyaşı Ağladıkça, sona eklenen kahırlar Yazılanın üzerine kırağ... Kelimeler... Dön başa, yaz kadere, sil yazıyı Günebakanların yandığı güneşe hasret Ağıtların dağlardaki yaban otu misali Susuk dillerin son, sözü... Kelimeler... Yardan ayrı, eğik başı, hüzün çarkı Çemberi daralmış yalan dünya Savaşa kusan, kana aç, üç kuruş peşinde Candan can alan yitik zebanıler Ağladıkça, inleyen karatoprak Silinesi avuç içi yazgısından Aslını çoktan unutmuş Kelimeler... Yaylada bir çobanın, gelincik hasreti Kavalın inceden isyanı kuzu meleşmelerinde Ağaların beylerin yürek esaretin de yasları Ölüme meydan okuyan zaferlerin Yazgısı dağlar türkülerinde Ağladıkça, yemenide solan güllerin isyanı Kelimeler... Sigaranın ucunda duman duman hayaller Barut kokulu zamanlarda silinmişler Göz pınarı aç, susuz, kurak Pare pare yanan yürekler içe dönük Küskün çiçekleri ardında sessiz Ağladıkça, baharların ölümüne yazılan Kelimeler... |
Bardaki Mor Kondom
İsteksiz melek ayininde Tanrının yüzünde buluşuyor Karanlık vahada parçalanan Sessizliği kutsuyoruz Günahsız rimellerimiz karışıyor Ay izlerine… Ellerini arayan şeytan Sığınıyor meryem’e Şahlanıyor şehvet Nafile duyguya örgütleniyoruz Adlarımızın önünde Yaftamız eteğimizin eksikliği… Beylik namlusunda intihar düşlerimiz Polis anonslarına düşüyor Karakol sorguluyor Kimliklerimiz mor Gökyüzünde kargaşa Sağanak utançla yağıyor yıldızlar Kan ve gözyaşıyla Kitapsız hayatın Paragraf başlarında Ünlemler oluyoruz Alnımızda kardelenler Kefenlerimizde isteksiz melek ayini |
Basit
Nedir diye soracak olursan Zamanda donan bilincimle Seni içimde bulduğum halde Aşksayan Bir şeyler olduğundan Ruhumda tütselenen hüznün Gözlerimdeki buğusu... Ama sen Kan çıkana kadar sıkmalıydın Ama sen Anlayamadın Kan çıkana Sonrası İrin Sonrası Eskitilmiş yara Kabuğu kayıp İşte bundandır Hayata aşksayarak yürüyüşüm... |
Bay / kuş Öldü! ...
Göçebe adamların ayak izleri anlatıyordu Saatin tik takları arasındaki boşlukları Bakire kanları sızıyordu sur dibinden .../Ve bay / kuş inliyordu! Harem kuşatmasında Gülsevda'ların yandığı Tutsak düşlerin avludan öteye gidemedikleri Bir hazan mevsimi gibiydi tarihin döngüsünde değişmeyen Gelişemeyen insan çelişkileri Ki Güldünya'lar soluyordu kış ölümlerinde .../Ve bay / kuş inliyordu sur dibinde! Başucu intiharı cinsiyet sorgulamalarıydı Kosmos *******ine dair saklanan Avuçlarında solan karanfilin taç yapraklarında Ölümcül gerçeğin şifresini bulmaya çalışırken Saatin tik takları arasında yok oluyordu medeniyet .../Ve bay / kuş inliyordu! Gök gürledikçe,ıslandıkça çatılar İtiraz ünlemleri dizildi kanun yapıcılarının eşiğine Fakirin intikamı kadere inat karbonmonoksit ölümleri Aşk, aile, kadın, erkek, kavram karmaşasında yiterken Hasıl olan insan hakkı! İnsan olma hakkıydı! .../Ve bir bay / kuş öldü sur dibinde! ... |
Bayramınız Kutlu Olsun
Şiir isyan, şairse isyancı Geçmişten günümüze hep bir şeyleri değiştirmek Daha iyiye, daha güzele, hak ve özgürlükle İnsan için, kainat için Ve hayat içinde varolma çabasında olan Tüm canlılar için Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin Özünde sevginin büyülü misyonunu üstlenmiştir şiir.. Hayatın insan ve tüm canlılar için olduğunun unutulmadığı, Yarınların aydınlık, barış ve sevgi dolu olacağı inancıyla Bayramınızı kutlar esenlikler dileriz.. ÖLÜ AŞKLAR DERNEĞİ |
Beceriksiz Şeytan! ..
Ketum bir yalnızlıkla Gecenin ağzında eriyen dürtüler bileşkesiyle Güneşle sona eren rüyalarda Asılı kaldı ruhlar.. Şaşkınlığın perde arkasında Yankılanan iç ses uysallaşırken şiirlerle Kaçıp kurtulmaktı belki Bir virtüözün ağlayan nağmeleriyle Gözlerin arkasındaki sularla Büyürken ayrık otu Yol uzak olduğu için Duvar dibine dökülen suda boğuldu bir serçe Rahmin ret ettiği döllerin Haykıran anne ezgisiyle inlerken kainat Dizlerindeki yaradan bilirdi çocuklar Çalınmış eriklerin acısını.. Kediler vardı birde kırmızı kediler Güneş batarken uzayan gölgeleri kovalayan Ki beceriksiz şeytandı Hayatın sonsuzluğunu bozan! .. |
Bedel
Ummadığın an çıka gelir Ne zaman sorar, ne izin ister Hiç olmadığın kadar suskun Hiç olmadığın kadar yalnızsındır Gecenin karanlığında bir tek sözdür Boğazında acıyla düğümlenen Yer gök bir olur Evrende bir tek sen kalırsın Uzanır pençesi yüreğine yırtar, parçalar Kanarsın, derin bir hüzünle damla, damla Her damlada izi kalır Ardına bakmadan gidişlerin Hadi ağla, ağla! Sal yüreğini mavilere diz çök ağla! Ağlama! Yenilme, yitme! ... Giden yaşam sadece, ağlama Yamalı kundaklara sarılır İsimsiz bebekler Aşın yanına katıktır Kimliksiz bedenler Şiirler yazılır, ağıtlar yakılır Tutkudur seni esir alan yaşam Güneş doğar hergün yeniden Gün batar hergün yeniden Kim olursan ol, nerede olursan ol Ölümdür yaşamın bedeli! |
Belleğimi Yontmuyor Şiir Ve Dua
nisançiçekleriyle batıyorum günlere alnımda lekeleri kalıyor dünlerin gözlerimde donmuş *******in kaygısız rüyalarıyla soluyorum uzakları ciğerlerim pas içinde güneş vitrininde sergilenen gölgeler cezbediyor bedenimi yenilgime hızlanıyor adımlarım koştukça kendime; çatlıyor sesimden kanıyorum yarını susuyorum dudaklarıma bastırdığım öfkemle boğuluyor yeryüzü yaşamın karşıt anlamıyla sevişmekten yorgun annemin memesinde soluyorum yani o kadar günahkârım kendime yaşayamıyorum belleğimi yontmuyor şiir ve dua… ve belki de bu yüzden ölümün eş’ini arıyorum bulursam hani olurda bulursam serabın koynundan çöllere savrulacağım işte o zaman şiirle, belleğimin altın damarları patlayacak avuçlarımdan yükselen duamla hayata sarılıp ölüme dokunacağım anne memeni çek ağzımdan! |
Ben Aşkım! ..
Yalana şerbetli hayatta Kalmadı mecalim sakil sözlere Çürüyen bakışların seremonisinde Yağmalandı mana arayışlarım.. Dumanı tütmedi hayatımın Esatirde öldü akrebim... Yalnızlık çanı çaldığında Ayrılığa teslimdi kalbim.. İhanetin sessizliğinde Acıttım kendimi boş yere... *******im yoksuldu Akasya gölgesinde uykularım ıssız Zaman mühürlemişti rüyalarımı Çalamadım kendimden hülyalarımı Yokluğuyla, varolma Şifresini çözdüm sonunda aşkın Hayattan daha yalanım Senden daha zalim Şimdi Yokluğa ibadet ediyorum.. Ben Aşkım! ... Gel ve al beni... |
Ben..
“Ben’in sürdürebileceği savaşların en zorlu olan, ben’i an be an başkası olmaya zorlayan bu dünyada, kendinden başka ben olmamak için savaşmaktır ve bu savaş hiç bitmez.”e.e.cummings Benden kadın bu dünya Benden asi benden zor.. Bilirim yalan olduğumu Bildiğim yerde ismimi kaybederim Ve kaydederim Hücrelerime yıkılışları Yanık kokulu ağızların Şizofren şarkılarına yaslanırım Yaşlanırım ruhumun gurbetine de İşe yaramaz mevsimlerim benim Bilirim çark etmiş İhtilallerin rezilliğini Şeytana satılmış özgürlüklerle İnsana yenilen dünyayı bilirim.. Yüzümü yalayıp geçen bu beyaz da Güneş doğana kadar.. Sonrası Çamur içinde korkular Yalanlanan gerçeklerle Belleğimde mağdur Tılsımını kaybetmiş Aşkın gözlerinde biriken yağmurum Ben’liğimin bulvarında kanatarak ben'i Ben’cileyin savaşıyorum yaşamla Yatağını inkar eden bir nehir gibi Tersine akıyorum.. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:42 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.