![]() |
Dikenin Hikayesi
Canım acıyordu, Haykırıyordum, Çığlık çığlığa... Bir diken vardı sanki, Kalbimin tam ortasında... Yardıma geldi, Şefkatli bir çift el, Hiç ummadığım bir anda. Ağlama, dedi, kıyamam sana... Usulca çekip çıkardı, Acımasız dikeni, Dur bir öpeyim, Kalmaz hiç bir şeyin, dedi. Acı gitmiş, yaram iyileşmişti. Dikensiz yaşamak, Ne güzel bir şeydi, Sanırım bu bir mucizeydi... 09.03.2007 Eylül Gökdemir |
Dikenli Tel
Ne gül olabildim, ne de diken, Ben emekli olmuştum, sen genç iken, Sağım ecel, solum mahşer, Bir yara ki bu, ölüme benzer Gelmek ister deli gönül, gelmez, Bahanede gezer ömür, hissetmez Bir dikenli teldir sarar, canım acır Ne kol kalır ne el, parçalar, durur Hey gidinin dünyası, ne kalleşsin, Oyalama beni burda, çok leş yersin Hele benle uğraşma, sevdiğim ağlar. Ben sona vardım, yazık Sen orda eğlen. ...29.01.2007 Eylül Gökdemir |
Diyebilseydim
Bu gece yalnızlığıma kaldırıyorum Tüm kadehleri... Bir zamanlar bize kalkardı hani... Bu gece sensizliğime içiyorum, Sensizliğe bedel biçiyorum... Hey garson! Getir bir şişe daha... Bu gece sarhoş olmak istiyorum... Sensiz bir akşamın gölgesinde, Avaz avaz susmak istiyorum... Her yudumda dudaklarım, Bükülüyor hüznümle... Gitme... Seviyorummm... Diyebilseydim keşke diyorum... Eylül gökdemir...14.02.2007 Eylül Gökdemir |
Diz Çöktüm Sevinçle
Unutamam, kanıyorum, acıyorum diyordum, Kendim bile şaştım üstelik bu bıçak gibi kesilişe... Bir cümle yok etti içimdeki onu, sarfettiği bir cümle.. Kaybedilen bir can için, verdim üçyüz lira dediğimde, Borçlu kalmayı sevmem, gönderirim sana deyince, Öldü içimde kalan ne varsa, kapandı yaralar, Anladım ki gözümde büyümüş tüm hatıralar. Ve bir kuş havalandı birdenbire, gönül pervazımdan Kanat şırptı,uçsuz bucaksız gökyüzüne... Yağmur dinmiş, fırtına durlmuş, bulutlar çekilmişti... Kaldırıp baktım başımı, yine masmavi olmuş, Yine gülümsüyordu derin mavi sevgiyle... Kurtulmuştum o hastalıklı duygudan, Diz çöktüm sevinçle. Eylül Gökdemir |
Doğumgünü
Bir gün daha eksilirken Ömür defterimden, Ben sevmelere, Sevilmelere hasret, Ölüyorum kederimden... Doğumgünün kutlu olsun demiyorum, Hayat kayıp giderken elinden, Dönüp bakma arkana, Hangimiz eminiz ki Geleceğimizden... Eylül Gökdemir |
Dosta Mektup
Biz dost otağının, Önünden geçtik... Dostluk şerbetini Yar diye içtik... Dost bilinene Ömür biçmedik... Erenlerin sofrasında Beslendi yüreğimiz... Özlenmek, özlemek Güzeldir derler... Dosta giden yollar Çiçektir bilirler... Yalnızlık bedeninde olsun Yeter ki, Ruhlar ebediyyen beraber... Unutmaz unutamaz Sevdiklerini yarenler... Eylül GÖKDEMİR...14.02.2007 Eylül Gökdemir |
Dön Meleğim Geri Dön Ne Olursun
Bırak unutulsun sevmeler, unutulsun aşkı hiç haketmeyenler... Her doğan gün yeni bir başlangıçtı hani, her sabah... Hani düşlerimizdi bizi yaşatan, cana can katan... Gidersen, susarsan, susmalara takılı kalırsan eğer... İstediklerini yerine getirmiş olmaz mısın, farkına varmadan. Geri dön ne olur, geri dön karanlık basmadan... Yağmurun ıslattığı şu çıkmaz sokakta üşümüş bir serçe gibi, Titriyor bedenim, gözlerim ağlamaklı, bulutlar kederli, Farkında değil misin, güneş isyan bayrağı açtı, haykırıyor, Açmam, açmayacağım, doğmam, doğmayacağım sen olmadan... Geri dön ne olur, her yer karanlık, her yer zindan... Eylül Gökdemir |
Duvarlar Ve Biz
Duvarlara çarpardı çığlıklarımız. Duvarlara çarpan sadece çığlıklar mı... Duvarlara çarpan bir hayatın Tuzla buz olduğu zamanlarda tutuklu kalırız... Sevdamızın ağıtları yazılır, Sıvası dökülmüş duvarlara... Yürek kanar, can acır... Gözlerimiz yanar Bir avuç biber serpilmişcesine... Ecel olsaydı ölüme sebep olan... Ölüm Allah'ın emri der, Bükerdik boynumuzu... Ama bir de her gün ölmek var ya... O, sadakatin tünediği, Aşkların girdabında kaybolmak... Özlemek delicesine... Yumruklamak duvarları... Her yumruğu kalbimize indirircesine. 24.02.2007 |
Duygularım Bekâretini Kaybetti
Düşünme istemiyorum artık hiç bir şeyi... Ayaz bir gecenin ortasında, Üç-beş nöbetlerine dikildiğimi Ve... Sen dolu kabuslarda ruhumu kaybettiğimi... Düşünme artık beni. Çünkü ben, eski ben değilim şimdi... Duygularımın bekareti kayboldu, gözlerinde, Eski bir sevdanın çamur deryasında boğdun! Mütecaviz bir sen varmış, kuytularda, pusuda. Sahte sevgilerin kirlettiği şarkılarda söylenen, Mahur bir bestenin notalarında yok olan, Kırık bir sazın tellerinde geziniyorsun. Düşünme artık beni, hatırlama ben'li anları... Sensiz çok daha iyiyim, daha huzurlu, Attığın tokatlardan serseme dönen başım, Yediği darbelerden sarsılan bir aşkım yok... Dedim ya, ben o eski ben değilim şimdi. Kayboldu o ilkbahar vurgunu yürek... Çok yakmıyormuş, güneşin solgunu. Eylül Gökdemir |
Düş Perim
Sen benim gerçekleşen hayalimsin, Düşlerimde görüp, gerçekte derdiğim, Bir demet nergis gibisin mis kokulu... Bir kuş uçuşu uzaklıkta, Göçmen kuş kanadında gelenimsin... Sen benim düşlerimin perisisin... Dalgın bakışlı, mahzun duruşlu, İpek saçlı meleğimsin.. Suskunluğu kalabalık, Yalnızlığımda sıcacıksın... Sen benim sevda pınarımsın Kana kana içtiğim... Dizlerinde yattığım, Dudaklarında susuzluğumu geçirdiğim... Sen benim tek gerçeğim, düş perimsin. İyi ki varsın, mühür gözlüm. Eylül Gökdemir Eylül Gökdemir |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:49 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.