Sızın Olur
Hasret ile geçen ömrüm,
Yedi yıldan uzun olur
Sevdalıdır benim ünüm,
Vallah halim hazin olu...

Yar kendine çırak etti
Çürük sapa kürek etti
Her işine direk etti
Görsen bir çift sözün olur...

Lokman iksirin içsemde,
Kuşlar misali uçsamda,
Dağlar,deryalar geçsemde,
Menzil yolu fizan olur...

Bilmem kim tutar elini?
Kim sarar ince belini?
Kokladıkça mendilini,
Yüzümde bir hüzün olur.
İçimde bir közün olur.
Sızım,sızım sızın olur...

Bastığım yer çalı-diken
Dert mi biçer,sürur eken?
Hüsam gibi sevda çeken,
Abdal olur,ozan olur..

Tarzan
İlk ve en vasıfsız aşığıydım huzurunda.
Tek ben değildim belki adına türküler yazan
Gözlerinin ela renginde avare, avare gezen,
Şubat ayındaki o güz yiğidi, pencerenin önündeki o Tarzan...
Tek ben olmasam da, yokluğunun safhalarında canından bezen,
Bir tek benmişim meğer, bunların hepsini aynı anda,
Bir vefasız uğruna yapabilen o aptal, o sazan.
Ve senin için hala ölüveresim geliyor bazen.....

Tayyip Oldu
Bir güzele meyil verdim,
El dilinde ayıp oldu.
Açındı mahremin gördüm,
Aklım uçtu kayıp oldu.

Giyinmiş alı-yeşili
Gider neşeli-neşeli
Kız ben aşkına düşeli,
Tek tesellim teyip oldu.

Hüsam hüsnünden bayıldı
Yüz üstü yere yayıldı
Rüyamda nikah kıyıldı
Şahidimiz Tayyip oldu.

Toto Memed
Almış iğneyle,ipliği
Donun dikmiş Toto Memed .
Kimse bilmez garipliği ,
Filmin çekmiş Toto Memed .

Bir gün sefa sürmemeye
Sürur yüzü görmemeye
Muradına ermemeye
Yemin etmiş Toto Memed .

Dar mı geldi koca höyük?
Sokul şöyle ekmek yiyek
Tokum deyip İki büyük
Somun yemiş Toto Memed .

Radyoyu koymuş çıkıya
Yürür okuya,okuya
Varır cemaat rükuya
Çömün demiş Toto Memed .

Bedene kefen takılır
Ağlanr,ağıt yakılır
Belli ki canı sıkılır,
Gömün demiş Toto Memed .

Güzün ısınayım diye,
Ne yere sığdın ne göğe
Dönülmez Tahtalı Köye
Demin gitmiş Toto Memed .

Hüsam der, ruhun şad ola !
Bu dünya bize yad , mola !
Anladım son demde bile ,
Duman çekmiş Toto Memed .

Toto Memed-2
Güneşten önce ayağa dikilirdi ,
Atardı omzuna küreğini ,çıkısını da yüklenirdi Toto Memed ...

Kimsesizdi,
Babası vardı,kardeşleri vardı
Ama o yine de kimsesizdi .
Bazen düşük,
Kemersiz pantalonunu bile kaldırmaya güç yetiremez,
Ayakkabılarını sürür de geçerdi kasaba meydanından Toto Memed ...

Tek hayaliydi kendi evinde,sımsıcak döşeğinde yatmak
Ve anasının elinden sıcak bir tas tarhana kaşıklamak,sabahları uyandığında .
Herkesin günlük yaşantısındaki en doğal ihtiyacıydı Toto Memed'in hayalleri .

Teravih Namazı'ndaydı,ayakkabılarını saklamıştım
Çocukken bir defa kırmıştım Toto Memed'i
Kızdı bana ,
Ne kadar özür diledimse de beni affetmedi.
Böle bir pişmanlık,
Yıllardır yüreğimden hiç gitmedi...

Babasının mezarını kazarken,
Bir damla yaş akmadı gözlerinden .
"Vaadi yetmiş,gayrı ne gelir elden ?!" diyecek kadar akl-i selim olsa da ,
Kasabalı bir defa adını koymuştu Toto Memed'in ...

Sisli,soğuk bir kış sabahıydı.
Bütün kasabalı meraktaydı.
Elinde çıkısı,
Omzunda küreğiyle geçmemiş kasaba meydanından Toto Memed .
Koşarak gittim viranesine,
Keşke gitmez olaydım !
Elleri koltuklarına kenetlenmiş bir köşedeydi.
Gözleri açıktı,bakışları kırık kapıya kilitliydi.
Seslendim duymadı,
Tenine dokundum,buz gibiydi.
Anladım,
Anladım çoktan vermişti son nefesini Toto Memed ...

Beş kuruşu çıkmadı delik ceplerinden.
Sadece ,
Yarım paket Birinci'yle,bir muhtar çakmağıydı arta kalan tek mirası.
Ve bir de ufak kağıt parçası.
Aldık,ve hep beraber okuduk o Arapça yazıyı :
HASBÜNALLAH-Ü VE NİĞMEL VEKİYL .................

"Hüsam der,Ruhun Şad Ola !
Bu dünya bize yad-mola
Anladım son demde bile,
Duman çekmiş Toto Memed..."

Türküler Beni Gaza Getirdi
Bu gün ağlamak istemiyordum ,
Türküler beni gaza getirdi...
Edalı bir güzele vuruldum ,
O da kendini naza getirdi...

Ne sabrım kaldı ne tahammülüm
Sevdim, olma benim karambolüm
Bu yaşta ilk defa bu sümbülüm
Tüm hislerimi dize getirdi...

Gözleri haşhaş tarlası gibi
Hüsam'ın yeşil sılası gibi
Sanki alemin alası gibi,
Böyle kalemi söze getirdi...

Üç Aşağı-Beş Yukarı
Geliver gayrı sevdiğim usandım
Isıtamam tek başıma döşşeği.
Sevda rüzgarları esiyor sandım
Yellenirmiş başçavuşun eşşeği.

Hayatım bitiyor daha bekarım
Bu ateşle İstanbulu yakarım
Başlık parana dört gözle bakarım
Birikmez üç yukarı,beş aşşağı.

Bağırma,
Bağırma kız,dana gibi böğürme!
Yeter,
Yeter elini elime değirme!
Gönül avutmaya sakın çağırma,
Ben miyim senin babanın uşağı ?

Unutamadım
Sevdanı başıma duman ettin yar
Rüzgara bırakıp, dağıtamadım...
Gönül yangınımı yaman ettin yar
Buzlara sarılıp soğutamadım...

Hangi derya seni benden saklıyor ?
Anılar omzuma dağlar yüklüyor
Gözlerim, hergün yolunu bekliyor
Bir türlü ben seni unutamadım...

İlham arıyorum senli şiirlerime,
Beni bırakıp gittiğin bu sahilde.
Ne katmer, katmer çırpınan dalgaların,
Ne de seher vakti uçuşan martıların sesleri,
Unutturmuyor bana artık hüzünlerimi.
Fazla üzmemişti aslında,
Beni hasretin ilk günde.
Açıkçası, seni bu kadar sevdiğimi bilmeden,
Acı-Tatlı Bir Eylül Aşkı Daha Bitti,
Unuturum... demiştim kendi-kendime.
Günler geçtikçe aşkın alevlendi,
Aşkın alevlendikçe, yüreğim o meçhul hisse belendi.
Ve ben seni unutmadım, bir türlü unutamadım.........

Yerini birtek umuda bıraktı,
İçimde büyüttüğüm o sayısız umutlarım.
Yani,
Sen olmadan, benim olacak hiçbir şey gözümde değil.
O karbeyaz ellerine yeniden dokunabilmek umudu yok mu ?
Başka hiçbir şey umrumda değil .
Eğer benim seni unuttuğumu sanıp ta beni unuttuysan,
Hata ettin be güzelim !...
Günler geçtikçe aşkın alevlendi,
Aşkın alevlendikçe, yüreğim o meçhul hisse belendi.
Ve ben seni unutmadım, bir türlü unutamadım....

Utanırım
İnsanım diyen adamcıklar gördüm,
Söylemeye utanırım...
Bu yollardaki hallerini sordum,
Dinlemeye utanırım...

Adem Diyarı değildir hakikat
Bir Mevla'ya gereklidir itaat
Her iyiliğin sonunda menfaat,
Beklemeye utanırım....

Her gelen günüm, dünümü aratır
Aratır da böyle kriz yaratır
Nedense birileri hala sırıtır
Yuh! demeye utanırım...

Benim Fahriye'm de podyuma çıkmış
Alem namahrem yerlerine bakmış
Bir de Lolita diye lakap takmış,
Ağlamaya utanırım...

Neden sallanmayalım beşik gibi?
Her şeye zam geliyor fişek gibi
Hüsam'ım Ankara'da eşek gibi,
Anırmaya utanırım...

Veda Beni
Yapayalnız,tek başıma sanmayın,
Ben sevdayı severim,sevda beni...
İsyankar oluşuma aldanmayın,
Ben Hüda'yı bilirim,Hüda beni...

Çiçekler gördüm de,açmadan solan
Kederler,sevinçler anladım yalan.
Nice merhabadan geriye kalan,
Ben vedayı bilirim,veda beni...

Türlü günah ile,türlü gaf ile
Gidiyor Yirmibeş yüklü kafile
Kaderde varsa kaçmak nafile,
Ben belayı bulurum,bela beni...

Akar da Hüsam'ın kurumaz yaşı
Ufalar elinde tuttuğu taşı
Türkiye'm uğruna şu garip başı,
Ben fedayı dilerim,feda beni......