![]() |
Malik/Hane
Buraların yabancısıyım,nerde ki sahibi İşte! ... Orda bir kapı,tıklatalım sahi...bi... Reyhan Tataroğlu |
Mamocan...
Sana bu isim yakıştı mı Bilmem...Mamocan Kimbilir, belkide yakıştırırdı Yaşasa idi amcan... 'Vurun abalıya' diye Sopayı eline alanlar Sırrını bilmez bu işin Aylak, aylak gezip Merhamet diyarında İşsiz kalanlar Öyle değil mi idi... Mamocan Biz bir bütün değilmiydik Aynı kapdan yemedik mi Aynı bardaktan içmedik mi Yenilerimize sevinip Eskilerimizi boy boy Yamalık yamalık giymedik mi Bir gün olsun... Söyle be Mamocan 'Ih! ...' dedik mi Elhamdülillah...elhamdülillah... Boş ver be Mamocan 'Ih! ...' diyenler utansın 'Senin yolun yol değil Halın hal değil' diyenlerin Halı ne, yolu ne Rahmetten, merhametten Şefkatten haberi olmayanlara Yağmur ne, kar ne, tolu ne... Mamocan... Sende bilirsin ki... Dünya bir han Hanelerde han içinde han Şöyle bir düşünüpte Hanemizden geçenleri bir saysan... Ahh! ..Vefa... Değiştirmiş ismini son defa Hanesi saray, Cildini gerdirmiş Sayfası kopuk Kimsesiz bir nüfusa kayıtlı Cüzdanı kabarık...Vefasız Sürer olmuş merkep yerine seyrü sefa Sen aldırma be Mamocan... Bunların hiç bir hükmü yok Hepside gelip geçici Paraya, pula, mala tapanlar Şişe şişe vitrinlerine Koleksiyon yapanlar Varsın sana... Desinler sarhoş Desinler ayyaş Desinler içici... Dilin kemiği yok be Mamocan Konuşmak yapılan en kolay iş Benim gibi... Söyle be Mamocan... İyiyemi, kötüye mi bu gidiş Sen hayat merdiveninden çok düştün Yine de isyan etmedin...İnşallah... Göklere yalvardın,yerlerle öpüştün Ağlayanla ağladın, gülenle gülüştün... Can Mamocan Yine bir bayram daha sensiz geçecek Yenilecek içilecek, tozulup gezilecek Hüzün bende, hüzün bizde Hasret bağırırken, vuslat sessizde... Dar etme beni ne olur Mamocan Bu iş fazla uzayacak Sözün kısası, beni ve seni tanıyanlar İşin özünü daha iyi anlayacak Dilerim Mevladan Yüreğinin yangınına bir yol verir O yüreğin.... Hak aşkı ile yanar Hak aşkı ile erir Dualarını esirgeme sakın! ! ! ... Sarhoş ya da ayık Bilirmisin be Mamocan Okyanuslarda nice gemiler batıyor da Batmıyor yelkensiz kayık Reyhan Tataroğlu |
Mani/fatura/cı
ha pazen ha keten ha bezi kaput örtecek değil ya günahımı örteceği de çulçaput Reyhan Tataroğlu |
Marş marş...
Hak yolunda önce ortaya konur yürek sonra peşine düşer kafa kol bacak ayak gövde bilek hem de uygun adımda yürüyerek... |
Masum/N/iyet
...................... gözüm düşmez o kadar yükseklere hasret kaldım oynadığımız sekseklere... Reyhan Tataroğlu |
Matbaa
kainat henüz son baskısı yapılmamış ansiklopedik bir seri ise ben de içindeki imla kurallarından biriyim Reyhan Tataroğlu |
Mayasız
çok çiğnedim çoook.... çamur tutmuyor özümdeki hamur Reyhan Tataroğlu |
Mehmedim'den Mektup...
Şehitlik... Bizim mesleğimiz Bu böylece biline Muhammed(s.a.v) gül Biz fesleğeniz Ruhlara bayramdır Tevhid-i kelime .................................................. ... Galu belada... Öğrendik biz bu işi Zor zanaat vesselam Hatun yada er niyetine Gider her kişi ' La ilahe illallah Muhammeden Rasulullah'tır Son kelam .................................................. ........... Tarihten beri... Nice mertebelerden geçtik Vatan,millet, bayrak, din uğruna Küffar ile cenk ettik Ecel ile ödeştik Ne cennet, ne de cehennem Sadece Hak nuruna... .................................................. ............ Bölünmezlik şanımız... Beden bize artık yüktür Her an... Ölüm ile nişanımız Haber sala... Mahşere düğünümüz büyüktür .................................................. .............. Burası... Peygamber ocağı Piştikçe pişiyor insan Avutmaz beni Ne ana, ne de yar kucağı Şehitlik... Öteler ötesi bir ihsan .................................................. .............. Ateş... Düştüğü yeri yakar Biz yerden yedi kat uzaktayız Öyle köşkler var ki... Altından ırmaklar akar Şimdi oralarda oturmaktayız .................................................. ................. Asr- ı Saadetten bu yana Zemzem olur Şahadet şerbeti bize Bedir, Hendek ve de Uhud dağına Yazılır... Malazgirt, İstanbul, Çanakkale Ve Biz, diz dize Dize dize... .................................................. An... Birlik anı Sakın! ... verilmesin kimseye boyun Gün, bugün... Kenetlenme zamanı Yetmezse can... Can üstüne cananı koyun .................................................. ......... Bu... Nasıl bir zihniyet Evvelden, ahirden habersiz Ey! ...zavallı eşkıya Bizde şahadettir daim niyet Sizdeki ne... Ne koyacaksınız Kefen denen çıkıya .................................................. ..... Biz... Bir ağacın dallarıyız Türk, kürt, laz, çerkez...vs...vs... Hepimiz Biz... Ay yıldızın al kanlarıyız Tek yürek, top yekün olur Tepkimiz .................................................. ........... Ey! ... Sırasını bekleyen Mehmedim Bu iş aşk işidir Avuç avuç zemzem içirir Ahmedim(s.a.v) Şehitlik... Aşığın Hakka gidişidir .................................................. ................... Dualar... Bize ışıktır Bol bol yakınız... ne olur Ölüm bizle barışıktır Ölüm bize alışıktır Biz de başlar, bizde son bulur .................................................. ...................... Diyeceğim şudur ki; Bu toprağın gözü benim... Bu toprağın sözü benim... Bu toprağın özü benim... Ben şehid oğlu şehidim Şahit olun ki... Şahiddir şahadetime bedenim Reyhan Tataroğlu |
Men/faatim
Çıkar, bendekilerin her biri çıkar Anadan üryan kalıncaya kadar Reyhan Tataroğlu |
Merhaba Sebebim
sessizce,sensizce çöktüm yere yaslandım duvara yakmadım anam bir sigara hani taa.. iç ceplerime kadar bakarda,dökülen tütünleri gösterirdin avucunda şimdi bulamazsın anam en ücra ucunda tam on iki yıl oldu yüreğim kaç kere boşaldı kaç kere doldu sensizlikte... biliyor musun anam hani pantolonlarımıza,ceketlerimize çoraplarımıza vurduğun yamalar vardı ya... giyerken çok utanırdım ama ben seni yamalarından tanırdım hele o naylon çorap atıklarından ördüğün takkalar vede püskülü... sen hala goncasın ey! gönlümün gülü her aynanın karşısına geçtiğimde ''efem'' derdin oysa ben eşkiyadan beterdim ne zaman yanlış bir iş yapsam hemen sezerdin adeta her an benle gezerdin ana yüreği işte... düşünüyorum da hiç hasta olmadığın bir günün geçmedi sanırım rahatlık seni seçmedi eee... kolay değil beş erkek,üç kız doğmadan ölenler sayılı sayısız kaldıramadı seni bu hayat kandıramadı seni heyhaat! ellerindeki yarıklar her gün kaşıntıdan kanardı hangi merhemi kullandın ise hepside derdine yanardı sırtına konulan beze sarılı sıcak bir tuğla kuluncuna bekçi aldırmazdın ezan vakti kalkardın tandıra yolcu sac derdi''hoşgeldin ekmekci'' hani vardı ya başında bürük sırtında kahverengi atkı bereketin sembolüydü adeta berekete katkı senden sonra ne kimseler aldı ne de kimseler taktı laf aramızda anam... herkes giyinmeyi bıraktı nefes alıp veremezken bizi görüp göremezken hatırlarım da canınla pazarlıktaydın üç gün kaldı çarşamba,perşembe,cuma diye saydın dönüpte baktın bana bakmasaydın niçin baktın ki ana ''sana da sana da bir şey yapamadım '' derken dedim ''gitme ne olur anam, daha çok erken'' ve gidiverdin perşembeden cumaya rahmet çökerken senden sonra çok avare gezdim anlamsızdı sensiz herşey hayatımdan bezdim tam sekiz yıl ayrı yaşadım kendi dünyamda arasıra da olsa senle rüyamda... seni unuttum sanma unutmadım...hatta her gün kucağımdasın baş ucumda yatarken saçlarını okşuyorum öpüyorum,dualar okuyorum ismin dilimde,ellerin avucumda sen bendesin,sen yavrucuğumda seni seviyorum... Reyhan Tataroğlu |
Meteoroloji
gökte ne kadar beyazlık var ise yere indi say ki göğün dibi delindi kim bildi kimden bildi hep aynı terennüm hep aynı terennüm yine gerçekler hafızalardan silindi Reyhan Tataroğlu |
Metin Düzgün...
Satırlar eğri Olunca Anlaşılmaz bütünüyle konu Boşa gider Verilen emek Onca... Saatten sonra Kalır mı Metinin değeri Vardır Her Metinin Bir giriş Bir orta Bir de sonuç Bölümü Metinin akıcılığına bağlıdır Okuduğundan haz almak Yoksa... Metin Düzgün de Okuyan ölü mü... Göze almadan yaşıyorsa Metin ne yapsın Söyle... Düzgünlükten mi sapsın... Ne kadar Zengin olsa da Kelimelerinin dili Ne kadar uysa da İmla kurallarına fiili Bir mübarek gecede Yakmıyor ise kandili Baştan aşağıya Kanuna,maddeye Kurala uysa da Bütün alemin Sesini duysa da İnsanlığın,çağdaşlığın Evrensilliğin amacı Her ne kadar buysa da Uzak kalır amacından Metin... Düzgün olmayınca Boşa çıkar Bunca zahmetin Velhasılı... Bazen Bir beyitle anlatılır Uzunca bir Metin Düzgün okundukça Anlaşılır kerametin... Reyhan Tataroğlu |
Mevsimlik Aşklar
Aynanın karşısında Çekidüzen verirken şeklime Bıyık altından tebessümle Düşündüm birden... Peh! sen neymişsin be adam.. Kök söktürüyorsun dört iklime .................................................. .. İklimler...İklimler... Kandırdı beni iklimler Durdu...durdu da... Beşinci mevsimde uyandırdı İrkilimler... .................................................. ....... Baharın hayata kattığı canlılık Sevgiye,aşka ilk kıpırdanmalar Kelebekler gibi uçup,pır pırlanmalar Paylaşımlardan uzak ise, tek yanlılık İmiş...bilemedim... .................................................. ....... Kırlarda rengarenk çiçekleri koklamak Evelek,göbelek,madımak...toplamak Bir aşağıya,bir yukarıya koşmak,hoplamak Birini bin edip,binini bin kez çoklamak .................................................. .................. Kokladıklarımdan koklatmadım,kokmadım Topladıklarımdı sofram,kimsesizi sokmadım Nefsim aç,gözüm aç,gönlüm aç...yokladım Her yerde 'Ben' ne kadarda çok...adım Ölüme verildi, en son inen tokadım .................................................. ................. Yazın...yazın...bunlarıda yazın Sağımdan,solumdan,tutunca kolumdan Geçenlere aşık oldum bir bir Her biri diyor,gönlüme gir Ayrı,ayrı yolları yolumdan İmiş...bilemedim... .................................................. .................... Bir şezlongun gölgesinde,sahilde Bilmem hangi dağın karında,hangi ilde Ben herkesi seviyorum birini değilde Demelerim gönülden ırak, hep dilde .................................................. ...................... Barındırmadım gölgemde alimi de,cahili de Düşünemedim hiç,evvelide,ahiride Sevmemişim meğer,batınıda,zahiride Ne kaldı baktım şöyle bir geride Ölüme verildi ismim,ismin birinde .................................................. ........................... Sonuncu bahar,sonbahar Aşklardaki son alev,son har Hazırlıklar yapılır iken kışa Yaklaşmış iken, en son çıkışa Kuruyan bedenlere dediğim'Yar' İmiş...bilemedim... .................................................. ........................... Şemsiyem elimde,yağmur şırıl şırıl Sırılsıklam olanlar,döner fırıl fırıl Bir sen değilsin ki...ister darıl,ister kırıl Kardeşim,gel sende sarıl .................................................. ............................... Ruhum kararmış,kıyafetim pırıl pırıl Nefsim uykunun derinliğinde,mırıl mırıl Yağmur ağlar iken halime,zırıl zırıl İblis der, gel bana...ayrıl ayrıl Ölüme verildi haberim,harıl harıl .................................................. .......................... Kış...kışlarla uğurlanırken Aşkın sıcaklığı sandım Şömiyeye attığım odun değil Elimmiş,yandım...yandım... Alkış alkış gurur,Er/ken İmiş...bilemedim... .................................................. ...................... Sıcak şöminede okuduğum son romanı Bitiremeden,çalan kapının şimdi miydi zamanı Kalkmadım yerimden,zevkle yaşıyordum her anı Tam unutmuşken,Sevgiliyi. O Cananı .................................................. ..................... Duymadım,ayazdaki yalvarışları,amanı Sandım ki,benim bu alemin en yamanı Derken bir ses'Kim istedi gülüp, oynamanı Artık bir kenara koy, aç kalan doymanı' Ölüme verildi, hayatıyın son romanı .................................................. ............................ Ahh! ahh! ... Yaşamak ne de kolaymış diyordum Her gün,güle oynaya ölüme gidiyordum Vallahi...Billahi ve de Tillahi... Ben aşkın,ben aşkın... Bu kadar kutsal olduğunu bilmiyordum Bilse idim.... .................................................. ................................ Reyhan Tataroğlu |
Miraç...
Ölüm ile hayat,kapkaç Yürekler susuz,gönüller aç Zaman,Zamansıza muhtaç Muhammedin(s.a.v) başındaki taç İşte Miraç...İşte Miraç... Kandiliniz mübarek olsun. Reyhan Tataroğlu |
Miras yedi
dikkat burda mirasın çok mirascın yok orda mirasın yok mirascın çok olmasın et! Reyhan Tataroğlu |
Motif
ne ben var ne de sen Yaradan adına herşey desen desen... Reyhan Tataroğlu |
Muhabir
Yolculuklar başlar, yolcular gider bir bir Dolar boşalır dünya, boşalır dolar kabir Reyhan Tataroğlu |
Muradıma...
(Murat İper'e sevgilerimle) ya! arkadaş neden düştün gönlüme halbuki ne rahattım sizleri bizsizlere attım hatta o kadar ki bilinmeyenlere fırlattım ben sizsiz de tırlattım... diyorum ama... yalan vallahi yalan hep gönlümün bir yerlerindeydin aklıma geldikçe cızz dedin yüreğime deydin sevgiydin,dosttun,kardeştin hüzünlerimi dağıtan bir ney'din kaç zaman oldu kol kola gezmeyeli şöyle... hasretliği vuslat ile ezmeyeli fısır fısır... paylaşırken sırları ulaştırırken çözüme kısırları hesaba katmazken asırları biz geliyoruz... ey! gelecek kopmayız biziz gerçek demelerimiz bile vermedi fayda görüşmeyeli ne kadar oldu gurban... bari görüşseydik ayda bir adım arkadaş bir adım yaklaş tek muradımla tokalaş Reyhan Tataroğlu |
Musaffa
bir gün yıkılacak... yıkılacaksa bu devran bu düzen nedir o halde bizi bu kadar üzen bu gayret bu amansız mücadele bu telaş,bu sıkıntı ne acele... rastlanılacaksa bir gün ecele... insaf...insaf...insaf... safın belli olsun safın ey! Saf... Reyhan Tataroğlu |
Mutluluk...
Hiç bana yar olmadın Hep başkasında idi gönlün Bir değil, her seferinde Kapımın önünden döndün Reyhan Tataroğlu |
Mübarek olsun...
bugün başka mutluyum bugün başka bir sevinç yine hutbede ''Sen'' ben,Sende bir hiç Reyhan Tataroğlu |
Müteahhit
Biz aynı evde yaşıyoruz,aynı güneşe bakıyoruz Farklı olsa da pencereler,Ustasına bırakıyoruz Reyhan Tataroğlu |
Müzayide
Kainat denilen şu serginin en son eseriyim Sanatkarından bi haber, paha biçilmez bir serseriyim Reyhan Tataroğlu |
Na/File/Siz
Çıktım alışverişe,doldurdum fileyi Farz, sünnet,vacip kazaya kurban... ettim nafileyi Reyhan Tataroğlu |
Nalbant
Ey! Nefsim Ne yarış atıyım,ne yarışırım Ne küsüm sana,ne de barışırım Reyhan Tataroğlu |
Ne EnFeS...
dürüstçe yaşamak ise gayen ya son nefesine kadar direneceksin ya da son nefesini terk edeceksin ardına bakmadan... Reyhan Tataroğlu |
Ne anlayışsızım ki...
anlayış; anlatılabileni değil anlatılamayanı anlamaktır Reyhan Tataroğlu |
Neye niyet Neye kısmet
''ne ölüme gel, ne de dirime'' demişti ikiside yirmi bir yıl sürdü bu sözün ayrılığı iki kardeşe tanımadı bunca zaman onları ne mutluluk,ne de neşe küçüğü oğul,büyüğüydü baba nasıl denecekti yeniden''merhaba'' bir gün küçük kardeş alacak oldu bir arsa dedi köyde uygun bir yer varsa dolaştılar hayli zaman karar verildi denildi tamam kim di kimin di bu yer kadere bak, büyük kardeşin imiş meğer baba ''bu iş olmaz''derken oğul dedi''gitmeye değer'' düşüldü hemen yola ağbi evinde verildi mola olundu sarmaş dolaş dökülür hasret dolu gözyaş konuşuldu, iş tatlıya bağlandı kardeşlik yeniden sağlandı ağbisine oğlunu saldı amcası emanetini aldı bir kaç gün hasta yattı yiğen vardı her an''nasılsın ''diyen yıllar sonra memleketine döndü ayrılık ateşi kül oldu söndü zamanla arttıkça muhabbet temeller atıldı müebbet küçük... talip oldu kızına oğlu için büyük... derken ''Allah yazdı ise niçin olmasın niçin'' kıskandı... kin,nefret,ayrılık içini yedi için için sonunda toprak çekti dedi''gelin'' küçük, damat babası büyüğün kızıda oldu gelin... |
Nice...
Nice saltanatlar kuruldu sallandı Nice ağaçlar budaklandı dallandı Üç kuruşluk garbın uşağı akıllandı Sen akıllanmadın hala evladım Nice köprüler kuruldu yıkıldı Nice masumlara silahlar sıkıldı Parsellendi dört bir yan kazıklar çakıldı Sen akıllanmadın hala evladım Nice zalimler omuzlarda taşındı Nice duygular yıprandı aşındı Yüz yıllar önceki yaralar kaşındı Sen akıllanmadın hala evladım Nice tarihi kinler tek tek kusuldu Nice zağarların havlamasına susuldu Kediler cirit attı aslanlar pusuldu Sen akıllanmadın hala evladım Nice kervanların durmadı aldı yürüdü Nice çakallar ardından ürüdü Batı medeniyeti seni bataklığa sürüdü Sen akıllanmadın hala evladım Nice alet edavatlar icat oldu Nice teknoloji pislik fuhuş doldu Ecdadıyın diktiği güller soldu Sen akıllanmadın hala evladım Nice iman siper oldu durdu Nice küffar saldırdı kudurdu Geçilmedi cepheler düşman oturdu Sen akıllanmadın hala evladım Nice tarihler seni çizdi yazdı Nice medeniyetler mezarını kazdı Vazgeçmedi bu huyundan şimdi azdı Sen akıllanmadın hala evladım Nice müminler sana dua eder Nice şehitler senle cenke gider Korkma korkutma özünü yeter Sen akıllan artık evladım Reyhan Tataroğlu |
Niyet ' Hayır '...Akibet ' Evet '
Masumiyetin tenine Öpücük kondurdum Şehvetin soluğunu sapıttım Vahşetin kanını emdim Soğukkanlılığını dondurdum Sevginin sancağını diktim Kinin, nefretin, hasetliğin... Yakasını topladım Gömleğini yırttım Benliğimi kökünden söktüm Hayanın tozunu aldım Nefsimin boğazını sıktım Ruhumu silktim Dostluğun postunu serdim Düşmanlığın, kalleşliğin Hainliğin derisini yüzdüm İntizara zar diye gerdim Musmulları kurban eyler Mundarları kuzu kuzu güderdim Ahh! ...bitmez bu derdim..derdim Aşkın tohumunu ektim Yağmurun, kar'ın merhametine Güneşin sıcakkanlılığına sığındım Rüzgarın keyfinde keyif çattım Çabaladım çifte gittim Çift sürdüm... Öküzlerin kulaklarını büktüm Sonra...Harman yerine Öbek öbek, kağnı kağnı Hizmet çektim... Yoruldum, diz çöktüm Alnımı ezdim, burnumu sürttüm Birden ürperdim, ürktüm Tam...Ölecektim Dedi' Hayır...hayır..., Evet...Ben seni öpecektim ' Reyhan Tataroğlu |
Noter
Soyutlar varlıklardan, Kelime-i Tevhid İşte... Arş-ı ala'daki ruhlardan teyyid... Reyhan Tataroğlu |
NuN
Ben ne şundayım,ben ne bundayım Ben kimsenin değil amma,O''nun''umrundayım Reyhan Tataroğlu |
Nurum
Bir derya kadar geniş,o güzel gözlerin Ruhuma sesleniş,nameli sözlerin Uğruna can veriş,en büyük özlemim Özüme özdeyiş,yangınım közdeyim Bir güneş kadar parlak,ay gibi yüzün Kederlere çardak,çökmez hiç hüzün Dökmezsin sen yaprak, ne kış ne güzün Ayıramaz bizi toprak,senle ölümsüzüm Hiç bir gülün kokusu avutmaz beni Hiç bir gece mehtabı uyutmaz beni Bu can kurban sana,unutmaz seni Nur oldun nurum,sana vurgunum Reyhan Tataroğlu |
O/Nurum...
Gece lambası mı sandın,yoksa gündüz feneri... Hangi babayiğit takar...yakar,hangi kefen eri... Reyhan Tataroğlu |
Okumak cehaleti alır...
ağzı açık dili lal her zamankinden farklı bir hal seyrederken etrafı aklına geldi İlmihal karıştırdı sayfaları atıyordu tafraları veriyordu fetva vaaz bağırıyordu avaz avaz dinliyordu lakin herkes kimi diyor kısa kes coştu iyice taşar oldu haddi bir bir aşar oldu yok mu susturacak şunu biri dedi sık kurşunu dur dedi haklı söyler karıştı yahu! şehirler köyler sebep acep ne ola ne alim,ne hoca,ne molla peki nedir bunun hali bu mu,bu okumuşun cahili Reyhan Tataroğlu |
Ol ki...
kalbim seccade öpsün seni nefsim Tekbir ile terk etsin ruhumu nefesim konmasın kabrime ne siyah ne beyaz çelenk okunsun dualar rengarenk ahenk ahenk elpençe dursun sana bütün yanlışlar Ol ki huzuru İlahi de ola ki seni bağışlar Reyhan Tataroğlu |
Oldum olası...
Olunca... Zahiri adam, bâtını silik Olacağı... Eksik- gedik bir kişilik Reyhan Tataroğlu |
Olmadık Makam...
Seninle,nasip olmadı şarkı bestelemek Olmadı ki,dikenli bahçende gül destelemek Hiç bir kafiyeye sığmadı,sığmıyor kalıbın Dar gelse bari,gam değil güftelemek Hep ayrılıktı şarkılarında seçtiğin tarz Alt üst oldu, dinleyen alem,dinleyen arz Ne kur'an-a uydun,nede bir hadise Sünneti terk ettin,ayrıldı senden farz Beste oldun hep, yalancı,yavan aşklara Söz vermedin ki hiç,gerçek aşıklara Bir çalan pişman seni,birde çalmayan Nice güzeller var,kaşı keman,kaşı kara Reyhan Tataroğlu |
Orası...
Orası mekan... Kurtların kuzularla oynaştığı Bülbüllerin güllerle koklaştığı Düşmanların dostlarla tokalaştığı Orası mekan... Beyazın nura karıştığı Yeşile gözlerin alıştığı Siyahın kurtulmaya çalıştığı Orası mekan... Selamın selamı aldığı Gurbetin yalnız kaldığı Hasretin vuslata daldığı Orası mekan... Gözyaşlarının rahmet olduğu Zulümün saçlarını yolduğu Çilenin zamanının dolduğu Orası mekan... Aşkın doyumsuzluğa ulaştığı Mutluluğun mutsuzluğa bulaştığı Günahın iflas edip yoksullaştığı Orası mekan... Nur olan Cemalin görüldüğü Sebebi dünyanın övüldüğü Günahkarın elebaşısının dövüldüğü Orası mekan... Burası...Yaşadığım yer Dünya denilen bir dükkan Alışverişi bitirendir,dükkandan çıkan Ben... Orasına...burasından umutla bakan Bütün alışverişlerini yarıda bırakan Ey! ...Gönülleri aşk ateşi ile yakan Tek engelimdir... Can denilen,şu camdan camakan... Reyhan Tataroğlu |
Orda bir köy var...
kapına geldim... bir tas çorba bir parça ekmek gel köyün delisi gel hele...dedin sevgili...gülerek ben sevinçten kaçarken uçarken herkes seyrediyordu üzülerek olmak istemem sensiz asla akıllı işte o günden beri bu akılsızlık bana takıldı Reyhan Tataroğlu |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:33 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.