www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Türk Öğer Koç (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144867)

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:57 PM

İhanet

acılar
kaç insan ömrüne
sığdırılır
kaç insan ömrü yaşanır

neyle
tartılır
neyle
ölçülür

bilirmisiniz


temiz sayfalara
temiz sayfalar
eklemek için yaşanan
ömrün anlamsızlığını

sırta saplanan
bir kurşun ağırlığında
yaşanırmı hiç

açık arttırmalara
kondumu hiç yüreğiniz
parça parça
çıktımı satışa
ve bağlandımı diliniz

ben ihaneti
beyaz sayfalarda gördüm
pembe bulutlarla kaplanmış
suskun aşk satan dillerde gördüm

sessizliğin acısını
düşlerime giren
doğmamış çocuklarda gördüm

her kes acıyı
sevdası kadar yaşar

sevdalandınızmı
memleketinize

haykırdınızmı sokaklarda
hissettinizmi sırtınızdaki hançerleri

ben ihaneti
suskunluklarda gördüm
kaçamak ürkek bakışlarda

masum aşklarda gördüm

masum suratların

yanmış yıkılmış
umutları

beyaza zeminli
pembeye bulanmış
sayfalara aktarışında gördüm

umut kırıntılarının
masalarda
meze yapılışında
gördüm

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:57 PM

İhlal

ihlal edilmişti
tüm sınırları düşüncelerimin

zayıflamış
en küçük noktasından
girdin içeri

büyüdün
bilinmezliklerimde

sende öğrendim
sensizliği
uzun yol boyu
ne çok şey öğrendim
ne çok şey

bir elin bir ele
temasında
yüreğin
farklı atışını

bir anın
bir ömür olduğunu
bir ömrün
bir insan olduğunu

ihlal edilmişti bir kez
tüm sınırları düşüncelerimin

sen girmiştin içeri

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:57 PM

İki Satır Sohbet

masumiyet
örtmüşsün üzerine
ipek bir tül gibi

büründürmüşsün
şehvet dolu arzuları
gizemlerin gölgesine

ne kadar gizlesen de
içindekileri
görüyorum seni

biliyorum
çözüm değil görmek
iki satır sohbet bu

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İkimizde

İkimizde severiz
Yinede benzeşmeyiz
Bir birimize

Ben, buram, buram
Deli bir sevda ile

Sen Alev, alev
Yanan şehvet ile

Bu ülkeyi…

Ben
Aşık misali

Sen
Çapkın

Benzeşemeyiz

Ben Hain! …
Sen Beyefendi! ...

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İkinci Kez

ikinci kez
ikinci kez
yaşayamadım
hiçbir anımı
kaç kez okursam
okuyayım
alamadım
alamadım ilk tadını

ilk çığlığımı
hiç hatırlamadım
anlattılar zaman zaman
sanki yer gök inlemiş
yer neresi
gök neresi
anladığımda
ilk oğlum gelmişti
dünyaya
anladım
ikisi de
babaların yüreğiymiş
anneleri bilmem
anne olmadım hiç

şu aralar
biraz kıskançlık
var üzerimde
yalnız hissediyorum
üç kişilik yürek içinde
dedim ya kıskançlık
anne olmak varmış

ikinci kez
ikinci kez
yaşayamadım
hiçbir anımı

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İkinci Satırda

ikinci satırda
liflerinden yoksun koca çınarların
gövdesine takılır mahzun gözlerim
özünden kopmuşluğunu yaşarım
destanlar yazan adlı cengaverlerin
adlarına bakar bakar şaşarım

bir ışık gibi karşımda durur
traktörün üzerindeki resmin
direnişin öyküsünü görürüm

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İkinizde Sallıyorsunuz

ki
atıfta bulunurken
sen ona
farklı değilsiniz
bir birinizden aslında

tabi ki görüyorum
gül basmalı eteğini
yürüdükçe sallanan yerlerini

ki
atıfta bulunurken sen
hissediyorum
gözlerinin izlerini
yönlendiren bilincini
sallandıkça kalçalar
arzularınla birlikte
sallanıyorlar

yok aslında
bir birinizden farkınız
ikinizde sallıyorsunuz

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İlk Kavuşma

bu sabah
yine dört kişi olduk
dört keskin yürek

kim bilir neler düşünerek
merhaba dedik bir şeylere

ne çok
şeyler oluyor
küçük yüreklerimizde

evin içinde
sanki oynanan
kovalamaca

keşfe çıkmış gibi
yirmi günlük ev özlemi

çekiliyor çekmeceler
açılıyor dolap kapıları

raflardan iniyor kitaplar
kıpırtılar yüreğimi okşuyor

insan en çok
neyi sever bilir misiniz
dante gibi işlediği emeğini

insan en kolay
neyi yok eder bilir misiniz
sahiplenmek istediği sevgisini

ahhh
deli yüreğim
ne vardı böyle çırpınacak

çalabilseydim kavalımı derinden
kata bilseydim sürümü önüme
böyle sürer miydi
çırpınmalarım yine

kim ne derdi bana
benden başka
çoban olduktan sonra
bilirdi sürü sürülüğünü
çırpınacak kalbim kalır mıydı acaba
var sen yinede çırpın
gökyüzü alabildiğine engin
keklik ol şahin ol
ister bir bulut ol
onuru koy sevginin yanına
bak oğlunun gururla
gözünün içine içine

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İlk Temas

orta yerindeydik
Atatürk parkının
iki kişi değildik geceydi
sessizce atıyorduk adımlarımızı
karanlığı fuarın ışıkları yırtıyordu
nazlı nazlı vuruyordu tenimize
denizin esintisi ve kokusu
sessiz abartılı bir savaştı içimizdeki
acemi erler gibi
çatmasını bilmeden kelimeleri
mola vererek başlattık yürüyüşü

yirmi dört yaşımın gün batımını
bırakarak masada yürüdük
parkın en metruk sokaklarına

sessiz değildi gece
belkide sessiz
uğulduyordu dünya
değerken elinin sırtı
elimin sırtına her adımda
uğulduyordu yaşam
kelimeler uçuşuyordu
yakalayamadan tek birini
yol alıyordu adımlarımız
yol alıyorduk bilinmezliklerimize

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İllede Böyle

İlle de böyle
Olmak zorunda
Değilsin ki

Biraz dağıt saçlarını
As biraz suratını
Karalar çalayım sana

Kokunu yok edeyim
Hiç konuşma
Yada kimse duymasın

Yüreğimdeki
Zindanlara koyayım seni
Sevgi acı,
Sevgi zehir
Yoksa…

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İmge

imgelerle dolu
sipariş aldım

kök bıraktım
çapa salladım

arıktan su akıttım

imge
sipariş
kök
çapa
arık

dağ doğdu
masala girdi
emeğime
üzüldüm
düşündüm
masalımı sevdim

dağ
masal
üzülmek
sevmek

sevdiler beni
siparişi teslim edemedim
hayalden uzak
gerçeğe bakarak
acıyı damıtarak
sevgiyi arıtarak
yaşayalım istedim

sevdiler
sipariş
hayal
gerçek
acı
sevgi
yaşamak

sade imgelerle
sade yazmak
yada /sade/ imge olmak

oysa
ne güzelde
kelimeler bulmuştum
tam iki ciltlikti sözlük

sevgi sevi
acı üzüntü elem keder
gerçek reel
ve diğerleri

ben adam ol/a/mıyacağım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İmgeler Saldırıyor

gömülme
diyorlar imgelere
sadeliği gibi ol dilinin

oysa
çıkan her kelime
yaşantımdan bir kesit

sayın ki
sevda misali

güneşi
kapatıyorsa bulut

aklara
bürünmüşse eğer

aldatıyor
diyorum bilincimi
bulutlar kara oluyor hemen

kara deniyorsa eğer
düşünüyorum ayrıntısını

bir deniz geliyor aklıma
ablamın oğlu değil

bin denizcinin
özlemine gülümsüyorum

kara kara göründü

adını düşünmediğim
bir romandan alıntı gibi

çözülüveriyor imgeler
emeğimi seviyorum
şiiri seviyorum

bulutlar geçi yorsa
güneşi kapatarak
nazlı nazlı

birazda
hüzün katmışsa doğa
damlalarını
akıtacaksa
bir bir peşi sıra
toprağa

bir hasretlik
çöküyor üstüme

duygularıma
bırakıyorum her şeyi

karaya çalan bulutlar
ap ak oluveriyorlar

değişi veriyor her şey

mesela
ağırlığı taşın
yenilmişken
yerinde yer çekimine

gücüm kadar
oluyor zaferi

dayanışmamı
dersiniz buna

esaretin değişimi mi

oynaşıyor
kelimeler kalemimde

dibine
değmeden kova

anlaşılmıyor
kuyunun körlüğü

imgeler
saldırıyor
cephe geniş

ip uzun
salıyorum derinliklere

su
çekmek değil
düşüncem

kuyunun derinliği…

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İnat

Sana inat
Bana inat
Bize inat
Yaparcasına
Kaçıyorlardı
Sevdalardan
Pembe düşler üzerine
Fırçalarını sallayarak

Kan damladı, kan damlayacak
Ak umutların üstüne

Umudunu sordum
Umut neyime dedi
Görmez olmuş
On sekizindeki
Gencecik hayallim
Umuda küskün olmuş
On dokuz haziran perde

Kalem kesti, kalem kesecek
Yırtıldı kağıt sıra üstünde

Sana inat
Bana inat
Bize inat
Okumaya konan
Bu sahte sırat
Ne gariptir
Canım yanıyor
Canım yanıyor
…BENİM….
Sen aldırma oğlum
Kabahat bizde

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İnce Ruhlu

inceydi ruhu

her şeyin
isterdi iyisini

kırk kez düşünür
bir kez konuşurdu

ne konuşurdu
………….....ama

insanın hası oldumu
yanında
başka coşku olurdu

zengindi
ideallerinin süsü

tek bir dünya idi
düşü

engelleyemedi

kelimelerdeki

bunca güzellikleri

o tarihe

bir kasap olarak geçeçekti

onun için dir ki
kelimelerin içini oku

kılmayın
bizi yabana
muhtaç

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İncir Ağacı

yılda yedi metre küp
ağaç tüketiyormuşuz
bir çoğumuz hariç olabiliriz
ortalama istatistik değeri
masa sandalye kapı
kimsenin itirazı yoktur

kitap kalem defter
sıra kara tahta
burası biraz karışık
farklı bir hesap gerek

okey ıstakası
silah kabzası
bıçak sapı
emperyalist tutkular
ormanlara düşen napalmlar
arsa tarla rant kavgası

bunları bir yana bırakalım da
acaba yılda kaç metre küp
bir insan ağaç dikiyor

eksik veri çözülemiyor
üretimci değil
tüketimci
hesap isteniyor
olurya birinin aklına
olur olmaz bir yere
incir ağaçı dikmek gelir

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İncir Kuşu

gece basar düşüncelere
zifiri karanlık çöker masaya
bir galon incir rakısı
dağılır yavaş yavaş hayallere
vuracaktır belki de bir avcı
bir gün incir kuşunu da

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İnsan Genin

yüklenince
topuzuna kantarın
kilon mu arttı sanırsın

ipe çıkmış
cambaz isen

sanma ki
baldan tatlı sözlerin
sağlayacak dengeni

kalemin körelir
dinlemezsen yüreğini

hediyen olur
mavi jilatinli kara kutu

açma onu

cambazlık neyine senin

kapa kulağını
aç gözlerini
dokun

dinle yüreğini
insan genin

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:58 PM

İşinmi Yoktu

anahtarlar olsaydı eğer
büyüdüğümüz yer ve zamanlarda
ne kadar yüksekte de olsa
uzanır basardık düğmesine
yakardık ampulleri fark etmezdi
kaç mum kaç vat kaç insan
aydınlanırdı ortalık öyle olmadı işte
gaz lambaların ışığında bu kadar
bu kadar oluyor önünü görmek
kalemimi bıraktım masanın üzerine
bir sigara yakacağım boş ver markasını
bekleyecek kadar beni zamanınız var mı
kaçar mı diyorsunuz kınalı kuzular
yada aşk oyunu kirletilmiş medya
sözcükleri altında tüm ihtişamlı bahanelerde
durun orda çok net söylediklerim
kar beyaz olmaz imgelerde kar kızıl yağar
masumsa duyarsız değilse yaşama eğer
aşk kokmaz sevgi ağlar için için yada gür
sevindirmemek için haini kuytularda
her damla ter senin değildir
senin değildir her damla göz yaşı
düşünmeden yaşamak isterdin belki
belki ama gelip dostluğumu istedin
sana alenen söyleyeyim taşınması
o kadar kolay değil kolay değil

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

İtirazım Var

hep ben olacak değilim ya bulut
itirazım da yok
hep güvercinleri uçuracak değiliz ya
itirazı da yok

uçurumun kenarında durmuşlar
uçurumun kenarında durmuşlar
kanatları varmış gibi sanki
uçmanın hayalini kurmuşlar
itirazım var
yanlarına düşlerimizi almışlar

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

İyi Bakın Kendinize

bir inanç tohumu ekeceğim,
sulayacağım terimle
suya kan karışsa bile
ne mutlu diyeceğim
bu ülkede insan olmak
boy vereceğim
dal salacağım
yapraklara bezenmiş
çiçekler açacağım
her renk
her tad meyvalar vereceğim
onur gibi sevda gibi
sizleri sizlere vereceğim
yeni açan tomurcuklar gibi
iyi bakın iyi bakın kendinize

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

İyi ki Sen Yoktun Gülüm

İyi ki
Sen yoktun gülüm
Maphus yılarımda
Mahpusluk zor
Zanaat

Deste, deste
Korsun
Raflara
Külü dağılmamış
Anıları
Üste kırlangıç
Kanadı
Denizde balık misali
Bir tutam
Ebe gümeci
Yanında
Yoğurt kasesinden
Küçük saksı
Dolanırda durursun
Bir ağızdan, bir ağza
Bir kulaktan, bir kulağa

İyi ki
Sen yoktun gülüm
Mahpus yıllarımda
Mahpusluk zor
Zanaat

Öbek
Öbek işlenmeyi
İşlenmeyi bekler
Renk, renk
İşlenmeyi bekler
Sevda türküleri
Kalem olur
Kılıca benzemez
Tene dokunuşu
Raflarımda
Yer kalmazdı gülüm
Kısa voltalarda
Geçmez di zaman


İyi ki
Sen yoktun gülüm

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kaç Dil Arası

kim bilir kaç dil arasına
sıkıştı dizelerim

kaç öfkeye tanık oldu
loş *******de

kaç anlamsız sohbetin
konusu oldu düşüncelerim

yeni mevziler kazarken
sırtımda ağrılar hissetim

yılan gibi sürünmeyi
öğretemediler henüz

dimdik dururken ayakta
siper olduysa gövdem
her kara düşünceye

tohuma karıştı
düşen damlalarım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kaç Mermi

sebepsiz esti rüzgar
en azından benim için
bir anlık gafletti belki
düşündükçe düşüncenin derinliğini
doruklardan aldığı karın ayazını
mermi çıplaklığında vurdu suratıma

bu günlerde bir merminin fiyatını
bilmiyorum kime soracağımı
bilgiçliğin elinde insan yaşamı
her ölçüt sanki mermi hesabı

düşündüm parayı kaldırsak ortadan
mesela cephanelik gerekirdi insana
kızın mı var her zaman yedekte bir şarjör
çevrende şaşı bakan mı var üç mermi
tahsil edemediğin alacağın mı bir mermi
susan mı var konuşan mı var
uçan mı var kaçan mı var

hele birde ülkesini seven mi var
hesabı tutturamazsınız işte
yüksek matematik gerektirir

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kaç Tetik Arası Ömür Yaşadım

Kaç tetik arası
Ömür yaşadım
Kaç perde arası
Atıldı adımlarım
Kaç mızrap
Dokundu yüreğime
De…
Tükenmedi kelimeler
Peş peşe geldiler
Sıra sıra açılan
Sayfalar gibi
Bilincimde
Şavkılar saçarak
Umut adlı bilinmezliğe
Işık oldular

Kaç tetik arası
Gençlik yıllarım
Arkadaş oldu bana
Uzattım elimi
Dostane yıllara
Elim rüya elim yara
Düşmanı içinde ara
Yoksa
Kim durdurabilir
Bilgeliğin ışığını
Kim soldurabilir
Işığın parlaklığını

Kaç tetik arası
Ömür yaşadın
Uykularında
Kaç rüyaya
Tanık oldun

Kaç perde arası
Sizlerle kucaklaştım
Cümbüş’ümün kolu
Kolu kırıldı
Yüreğimde ezgiler
Saza vuruldu
Rüzgarlara savurdum
Perde aralarında
Parmaklarım
Doğan her bebekte
Umut oldum hava oldum
Kaç perde arası dokundu
Dokundu yüreğime

Kaç mızrap vuruldu
Balyoz gibi sarsarak
Sanki dünyam yıkılacak
Ağıtlara karıştı sesler
Hep bir ağızdan söylenen
Gür ve yalın çıplak
Çıplak umut isyanında
Dolu gibi yağarak
Yaz sıcağında
Ve azalarak
Azalmalara vuran umutlarım
Ağıt saflığında
Kaç mızrap vuruldu
Vuruldu kanayan yüreğime

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

kadın

emperyalisttir kadın
işgale dayalıdır tüm tutkusu
ulaştığı her noktada
dikili olmasını ister bayrağının
ihtişamlıdır fırtınalı
her türlü acıya hazırdır
feda etmemek için görkemini

işgalcidir sevgisi

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kadınlar

ne çok şey oldular
ne çok şeye konu
kadınlarımız
kızlarımız
anamız
bacımız

bekçisi oldular obalarımızın
kımızı eksik etmediler sofralarda
at bindiler kılıç kuşandılar zorda

ne çok şey oldular
on ikisinde kuma
on üçünde anne
yirmi beşinde nine

destanlara imza attılar
kurtuluş şavasında
tarllada ırgat
fabrikada işci

ne çok sevdik onları
bilincimizin
bitmeyen şehvetiyle
iri göğüs
kıvrak kalça olarak
sokakta yosma
gönülde oynaş
satırlarda düş gibi

ne çok sevdik onları
namlunun ucunda namus
törelerde kurban koşulsuz
içimizde kanayan yara gibi
gömdük cehaletin içine

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kadınlarımız

ötelerler yaşamını ötelerlerde dururlar
bilmez misinki eteğine doldurdukları
bir dipsiz kuyudan çekilen kova dolusu
kim bilir neler dolu içinde neler dolu
ay düşmüş kovanın içine de desem
kova dibini kuyunun bulur mu dersin

kuyu dipsiz kova susuz ay parıltısız

karanlık bir boşluk dolar eteklerin içine
burulur burma bıyıklar sıvanır sakallar
ille de bir takıntı gelip dolanır dillere
diller keskin kılıçtan keskin kalemden bile

açma eteklerini dolacak bir şey yok laftan başka

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kahraman Olmak

bakma
gazetenin yazdığına
çakalının teki
diyordu berber Halil

nasıl olmuş anlamadım
atlamış kayalıklardan
bir an bile düşünmeden
elbiselerini bile çıkarmamış

çekmiş genci çıkarmış
kayalıkların dibine
ambulansın yanında
sırılsıklammış ikisi de

hani karı kız olsa
boğulacak olan
anlardım ya
aklım ermedi bu işe

dedim ya çakalın teki
bizim Nusret
ara sıra buralara takılır
birkaç el çanak açılır
kimse bilmez nasıl kazanır

bitini vermez
bir şey gelmedikçe
hiç yoktan
kahraman oldu

sehpanın üzerinde
duran gazeteyi gösteriyordu
yerel bir gazetede
büyük puntalarla
yazıyordu
“kahraman Nusret
boğulmakta olan genci
kurtardı” diye

berber Halil şaşkındı
daha geçen polisler almıştı
kimse bilmiyor neye karışmıştı
adamın birini bacağından bıçaklamıştı
üç beş gün sonra bırakıldı

ne garip diyordu şu dünya
dünün serserisi
bu günün kahramanı diye

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kaktüs Misali

Kaktüs Misali

Dışarıyı dinliyorum
yağmur betonu dövüyor
zaman düşüncelerimi
Anılar ise yüreğimi
Tellerini kırıp attığım
Cümbüşüm geliyor aklıma
zaman durmak bilmiyor
anılar karışıyor ırmağa
Karma karışık duygular
Sevgilinin kıvırcık saçları geliyor
gözlerimin önüne
birde sarılamamak
Ama ne tuhaf değilmi
Soğuk her taraf
duvarlar soğuk
demirde öyle
Kalem;
Yoook, yok O değil
O sıcaklığını koruyor
Avuçlarımda hala
Birde sen düşüncelerimde
Kaktüs misali
yüreğimde öylecesine

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kan

“saplandı
tek tek haberler
sırtımdan aşağı
kan damlar
kan suya benzer
durmaz yerinde
akar dere olur”

barajlar kurdum dere önüne
nicedir ışık oldum

nicedir
kelimeler
kılavuz oldum

kanı kestim
şiir oldum
aktım yaşam içine

dol
dol yüreğime
kelime kelime
ilmek ilmek bilincime

nice atölyeler kuracağım
nice basmalar dokuyacağım
rengarenk süsleyeceğim
bu çocuk düşlü memleketi

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kana Kan Karışınca

akın ettik
Asya dan Avrupa ya
kelle aldık kelle verdik
kan karıştı toprağa

kana kan karışınca
kan kardeş olunurmuş
cana can karışınca
can kardeş
ben kime gülem
canın canımı yakar
kanın kanıma uymaz
yinede kardeşim derim
söz söze uymaz

dost azgın da
dil konuşur
yara açar
yarayı sarmaya
biçare gönül
kor kül olmayınca

bırak beni
yoluma gidem
dost ellere el uzatam
uzanmış ellere
yürek olam
Avrupa benim neyime

insan insanca sever
emeğe insanca değer
işlenirse yürekler eğer
bak o zaman ülkeme
ülkem nerelere gider

Ağustosun sıcağı
Yakar düşüncelerimi

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:59 PM

Kanat Çırpar Gibi

sonsuzluğa
kanat çırpar gibi
zaman durur
belleğimde
yalnızlığıma
gömülürüm
kırılmamışsa da dalım
kesilmemişse de etim
acı seni
seni derinlerde hissederim

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kar

satır araları okunuyor demekki...
çekeceğimiz var
güneşi
giyineceğiz
çarık misali
biraz daha yakın meydanlar
sokaklar panayır misali
kap kaçcılar türemiş
duyar
duyar senide beni de
umutlar kar misali
ya erir ya yol keser
bizimkisi güneş misali

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kar Beyazı

kar beyaz umutlar
sıra sıra bulutlar
şu dağların ardında
mavi düşlerim var

hangi
bıçak sırtında
sevdalara nakış
dokunur

bir yudum
su olupta gelin

fazla
muhabbet
tez ayrılık getirir

çağıldayıp
sel olmadan gelin

dağın
doruklarında
toz olmazmış

tozunuzu
bırakıp ta gelin

ağı yı
siz mi
icat ettiniz

buza kesersiniz
kuytularda

bırakıp ta gelin

duru
yüreğinizi
kucaklayıp ta gelin

buralarda

meydan
türküleri
söylenir

özlemlere
kılıç bilenir
canı cana
katıp ta gelin

yüreğim bilenir
durmaz bilenir

gelin benim
mavi düşlerim

bulutlara
sarın kendinizi

uzun solukludur
kar beyazı
duygularda
sevdalar

bizim sevdamız
yükseklerde biçimlenir

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kar Etmiyor

1-)
Örselenmiş toprak gibiydi küçük beklentilerimiz, ekilmeye hazır ekenekler gibi…

yiğitliğinden
hiç şüphe etmedim
aldanmadım sıskalığına
o kemiklerini saran
deri parçası altında
duru berrak bir suda
dibindeki kum taneciklerine
bakar gibi gördüm içini

2-)
Nadasa bırakılmış bibi sürüyorsa beklentilerimiz, har etmiyorsa örselenmelerimiz, heybelerimizin içindeki saçılmıyorsa toprağa, kavuracaktır güneş açılmış toprağı…

kar eder mi
görmek bilmem
yiğitliğinin kar etmediği gibi
bir şeyler yapmak gerekli
çevirmeli biley taşını
vurmalı çeliğe
kıvılcımlar çakmalı

3-)

Bu topraklar hayli zaman oldu hasat vermeyeli, harman ateşi yakıp davula vurmayalı, hep bir arada halay çekmeyeli…

hiç kuş kum olmadı
yiğit duruşundan
sıska bir ağaç gibi
rüzgarlarda savruluşuna
aldanmadan

ama lakin
yiğitlik kar etmiyor
vuruyorlar sırtından
elini uzat dostuna
gözü sırtın olsun
kar’a çalsın
umutların

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kar Gibi

kar gibi
düşmek için yere
kanat takmalı
açık olmalı açık
kanat açık
bilinç açık
her yöne

ille de
belli olmalı
beli olmalı
düşeceğin menzil
düşeceğin mevkii

kar gibi
düşmek için yere
kanat takmalı
kanat takmalı düşüncelere

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kar Yağar

bir kar yağar
pir yağar
lapa lapa

garibin yolu
dağlar da düşü

pirinin pirliği
lal olur dili
döner
eller açık
göğe doğru

bir avuntudur
yüreğe dokunuşu

yaşayan
bilir yaşadığını

bıçak kanatır
dokunduğu
yakı onarır
sürüldüğü yeri
umarın sende oldukça

al düşlerim
alı al olmuş
sürülmüş sofraya
umut olmuş
yaraya yakı sendedir

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kara Aydı(n)

gözü(n) aydın
içi(n) aydın/mı

ahhh

kara aydı(n)

kolay mı
sanırsınız
yıldız olmak

sekiz punta
manşet basarak
üç beş kıvırarak
çamura eli bulayarak

ak kalmak

gözü(n) ay/dı/n
içi(n) ay/dı/n/mı

ahhh

ne aydın
ne hilal

sen başa takılan
çuvalda maşa
yüreğimde
kara bir yarasın

sekiz punta
manşetlerde
canımdan bir parça
çalanlarsın

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kara Dut

görmeseydim seni
bilmeyecektim
*******in kibirini

dolmayacaktı
bir çok parantez arası

kara dutun
mayhoş tadı
okşamayacaktı dilimi

bir başka güne
bürünecektim

aylak sürdürdüğüm
düşlerim olacaktı

belki
beklide diyorum
çılgın isteklerim

kar maskesi takmış
korkularım olacaktı

oysa ne çok
ne çok kelimelere
yoksunum

dağarcığım
oyunlar oynuyor bana

okumadan yana
bir sıkıntım yok

imam gazeli
Neyzen tefik
Orhan veli

görmeseydim seni
bilemeyecektim
bir yaz akşamının
ürpertilerini

neden
başını kuma gömer
deve kuşları

yoksa gömmezmi

ben duyduklarımla
bilmesem de yetinmeleri

bazen dinlemeye alırım
dinlemeye alırım kendimi

bir ağaç olurum
salarım köklerimi derinlere
toprağı suyu severim

salarım dallarımı yükseklere
havayı güneşi koklarım
oluştururum gövdemde halkaları
kesmeden anlamazsın yaşımı

neden deve kuşları
başını toprağa gömer

görmesinler diye mi kendini
yoksa görmemek için mi
görmesi gerekenleri

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:00 PM

Kara Teslim Olundu

olmaz diyorum bu kadarı da
olmaması gerektiğinden
yıkılası örülmüş duvarlar
yıkılması bu denli zor mu
tek tek kuyudan çeker gibi
umuda yolculuk yaptırıyorum
içi boş kovaları

inci gerdanlık gibi dizilmiş
sayfaların arasından kelimeler
her sorunun yanıtı var mı
dizerken tek tek harfleri
düşündüğümden başka anlamı var mı

haberlerde izledim
İstanbul da kar yağışı bekleniyormuş
üzerime düşmeyeli aklar çok zaman geçmiş
biliyorum lapa lapa yağacak sessiz
belki bir esinti vuracak savrulacaklar
ayaza çalacak her yer uzaklarda olsam da
titreyeceğim sessiz sessiz yağışı düşleyerek
yağmurlar gelecek aklıma seller ölümler
yenik düşmenin ağırlığı çökecek üzerime
anımsayacağım sonra başlıklarını haberlerin
İstanbul kara teslim oldu kara teslim oldu


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:59 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.