![]() |
uykumu çaldılar ateşböcekleri
yanıp sönüyorlar ya *******i beni de kendileri gibi sandılar... ama bilmiyorlar ki ben küskünüm geceye küskünüm ben yaşamaya sahte gülücüklerden kaçarken tutulmuşum sahte insanlara... bilmiyor ateşböcekleri ben derman bile aramıyorum artık derdime... çünkü yok benim yaramın merhemi olamaz da biliyorum ama anlamıyor işte ateşböceği değil mi? yanıp yanıp sönüyor geceyarısı ama bilmiyor ben küsmüşüm... |
Seni bir başkasıyla düşünemem ki
Geçmişe sünger çeksem avunamam ki Göğsümü siper etsem yaranamam ki Seni sevmek yürek ister dayanamam ki İçerim gün be gün kan ağlıyorken, ben.. Ateşe döndüm...ateşe döndüm... Bakmadan ardına çekip giderken, sen.. Benim için öldün..kalbime gömdüm.. Beni bir başkasıyla aldattığın gün Kördüğüm oldu sanki ateşe döndüm Yaşantımın anlamıydın benim için öldün Bin defa tövbe etsen kalbime gömdüm. |
İndir artık semalardan inmeyen başını,yeryüzünü tavaf eyle
Kim söyldi kaf dagı saltanat-ı alemdir diye Kim nakşeylemiş küçük bedenine ağır,sözleri diline Sen mi kilit vurdun okyanuslardanda derin kalbine Yar!! cürmüm nedir söyle!! Ya eyle,Ya emreyle,bırakma beni tereddütte, Andeliban olsam gelmiştim dile Yetmazmi kalbindeki otuzdört asırlık çile, Gülşenim ben açarım gönlünde, Ya eyle,Ya emreyle bırakma beni tereddütte Anla sinemdeki büyük yaremi,dinle!! taştı geldi dile, Kim sever bu büyük aşla seni söyle, Ya söyle,Ya da beni azad eyle. |
Bir duruş ki etinden tırnağından sıyrılmış,sarhoş eder gibi
Bir bakış ki semalardan yeryüzünü süzer gibi Bir beden ki bir beden mabetleri kıskandıracak gibi Bir aşk ki bendeki,sen sormalı,ben sabahlara kadar inlemeli... |
sen beni hiç bir zaman hiç sevmedinki
o kara günden beri gün görmedimki sensiz bir günüme güneş doğmadıki hayatımı yaktın ateşimsin sen karanlık sokaklardan geçmem birdaha belki senin yüzünden sevmem birdaha son kez geldim sana gelmem birdaha hayatımı yaktın ateşimsin sen kara bulutlar gibi çöktün yüreğime bütün nefretini döktün yüreğime yazık değilmiydi benim sevgime hayatımı yaktın ateşimsin sen |
Ben senin mevsimlerinde yaşadım hep
Senin meltem esintilerindi Okşayan saçlarımı.. Senin yağmurlarında ıslandım İliklerime kadar işledi duruluğun Sabah ayazlarında çiğ tanelerindi Yanaklarıma düşen Baharların dı çiçek çiçek tomurcuklandıran sevgimi... Senin boranlarındı, İçime sığamamalar. Senin güneşindi Yüzüme al basmalarım. Ve senin kar tanelerindi aydınlatan tüm yollarımı... Çok şey değildi ki senden istediğim!!!. Bir yudum mutluluk. Avuçlarımda tutmak istediğim ve Hiç bilmediğim bir yudum mutluluk... Yazık ki, Öğrendim ... Mutluluk senin çok uzaklarda yaktığın Bir ateşmiş... Herkesler yandı da, Bir ben yanamadım… Müge DOĞANAY NOT: SEVGİLİ ŞİİRKOLİKÇİLER...ARANIZA KATILMAKTAN MUTLUYUM. "TEŞEKKÜRLER SEVDA BAKIŞLIM..." |
Derdime derman olmayan
İçime sevgi salmayan Dar günümde bulunmayan Bir hayırsız yıkar beni Engeller var yollarımda Bülbül ötmez dallarımda Yaşadığım her anımda Ateşlerde yakar beni Bilmem nasıl edeceğim Yoktur benim güleceğim Buralardan gideceğim Yakmak için tutar beni Konamadım daldan dala Giremedim bağdan bağa Acımadan dağdan dağa Gülle gibi atar beni Takip eder izler ile Nazar eyler gözler ile Acı acı sözler ile Arı gibi sokar beni Gezemedim ovalarda Boğulurum deryalarda Çoban diye yaylalarda Sürülere katar beni Köz e düştüm bile bile Dolanırım dilden dile Ne bileyim elden ele Pazarlarda satar beni |
Sevgim cam donatı bilezik,
Ellerinde okşarken kırma, beni… Sesini uçurum kıyılarında , Tane , tane toplamıştım Acılara tutma beni… Sümer toprakları kadar uçsuz bucaksız, Kibele kadar doğurgan, Maykoski kadar dingin, Nazım kadar evrensel olabilirsin. Çıkmaz yokuşlara koşma beni… Marifet yaşamak diyor Bedri Rahmi ustam, Ben diyorum ; Kertenkele inadı ve aşkıyla sarılarak sarmaşığa, İdamlık bir düşün mahkumunun, Her geçen güne inat, Elinde kalın kalın felsefe kitaplarıyla, Ölümle alay eden bakışıyla yaşamak… Dinamitlenmiş taş ocağı yüreğim… Yırtılmış dünya atlası, Afrika ve Asya’sı parçalanan … Kainatı yutsam yetinmem, Ateşlerin ortasına atma beni… |
Renk gelmişti yüzüne,
O korkulu yüz rahatlamıştı... O korkulu dakikalar artık geride kalmıştı. Zevk almıştı hayattan, O asi surat sonunda gülmüştü... O asi suratın gülümsemeleri dün olmuştu. Yok olmuştu... Çok çekmişti adam, Çok seviniyordu artık, Çok sevincini zaman almıştı. Çok sevinci geçmişte kalmıştı. Yok diyordu elimde avucumda, Bakmıştı yüzüne tanrı, Vermişti eline vede avucuna dolu dolu... Ama bitmişti varlığı, Varlıklı yokluk yine küsmüştü... Herşey ötede kalmıştı... Bilmemişti değerini zamanında, Yaşamamıştı öfkesini anında, Ve yaşamamıştı sevincini zamanında... Geçmişti yaşananlar, Kalmıştı anılar, Bir saat önce vardı,belki şimdi yok... Herşeyi yaşamalı hayatta, Herşeyi hemde çok... |
Rüzgarın oğluydum;
Yalnızlığın içime estiği, Şiir olup savrulurdum, Hazanda incir yaprağı misali. İmgelerle ne ceylanlar vurdum; Subaşlarında sözcüklerle dizili, Sadağımda dörtlüklerle dizelerim, Yaman avcı misali. Bir merhabaya vuruldum; Puslu havadaki kurt gibi. Sevdanın yörüngesindeyim, Pervane böceği misali. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:27 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.