![]() |
Baş Belası
Ne karın olmak istiyorum, ne de çocuklarının anası Sadece aşığın olmak istiyorum. Dinlesene baş belası. Ne kirli çoraplarını yıkamaya hevesliyim, Ne de dağınık yatağını toplamaya. Ne ev istiyorum senden, ne de araba Sadece aşk…. sadece aşkın, yeter bana. Tutkunum be adam, anlasana. Mine Özdemirtaş |
Başaklar Boy Verecek
İster inanın…ister inanmayın gölgelerim. Birazdan yağmur yağacak bu çöle…Yeşermemiş başaklar hatırına. Tam zamanı… Tam kokusu bu bekleyin… Az sonra, Bir adam gelecek nefes nefese, Başsız kalmış deve kervanı gibi şaşkın Yaralı yüreğini çıkaracak kanlı elleriyle, Su isteyecek bizden…ses etmeyin. En kızgın kumlarımızı sunarız...kana kana içer. En büyük yoksulluğumuzu basarız çatlamış dudaklarına…gülümser. Son ve en büyük kum fırtınamızın içine alırız onu da Sonrasın da… Yağmur yağacak diyorum…neden inanmıyorsunuz.? Yağmur yağacak diyorum size yağmur. Yağmurun kokusu bu…yağacak işte… yağacak Çorak topraklarımıza inecek. Ve…Başaklar boy verecek. Olgunlaşmış başak tanelerimizde gülümseyecek adam. Tutacak ellerimizden asılacak. Sımsıkı sarılacak…öpecek…bir daha sarılacak. Göreceksiniz yağmur yağacak Yağmurlardan sonra boy verirken başak Öyle çok…öyle çok…öyle çok şey var ki yaşanacak. Ne çölden… Ne yağmur öncesinden hatırlanacak…. Hiç birşey kalmayacak… Mine Özdemirtaş |
Başka Tanrının Çocuğu
Sanki, Bir başka tanrının çocuğu gibi; Bilinmeyen dualara dolanmış dilim. Çarparak, bölerek Çoğaltarak şimşekleri, Bir uçan halıda çırılçıplak, Boyutsuz zamanlara geçmedeyim. Filler mezarlığında Üremedeyim filiz filiz. Kara kışta yaprak yaprak. Yürümedeyim, Kırılmış asama dayanarak. Sanki, Bir başka tanrının çocuğu gibi; İbadetteyim özümün çıplaklığına. Ve tapınmadayım totemler yaratarak. Mumlar yanmada isli isli Ve ben; ağlamadayım. Tenimin yalnızlığına saklanarak. Mine Özdemirtaş |
BaŞLaMaK İçİN ÇoK GeÇ
ne seni bıraktın bana ne de seni aldın benden başımıza buyruk arkamıza kuyruk iki ayrı yerde gezerken ne farkımız kaldı ölümüne yaban ölümüne gurbetten esen bir kuru yelden sanki hiç konaklamamışız da birbirimizde sadece el sallamışız gibi geçerken bu nasıl el olmak? anlaması çok zor inanması imkansız bu sen misin gerçekten? burada ki tusunami oradaki deprem derken akıp gidiyor fırsat avuçiçlerimizden çarkı bizden habersiz dönen öyle bir ahir zaman çeberindeyiz ki kaybolup gideceğiz inemeden biliyorsun değil mi? başlamak için çok geç bitirmek içinse henüz erken 10/07/2006 Mine Özdemirtaş |
BaYRaMa YaNaŞTıK.............!
Bitti işte Ramazan Koskoca bir ayı aştık. Bitti Sahurla / İftar arasında ki Sigaraya açlık Bitti İftarla / Sahur arasında ki orta oyunlarına bol kepçe yatırılan harçlık Hükümsüz artık, adına maske denilip yüze takılan İki yüzlü başlık. Takke düşüp kel görünecek nasılsa Alabanda iskele Bayrama yanaştık. 02/11/2005 Mine Özdemirtaş |
Bazı Şeyleri Anlatmak Zordur
Güle Güle otur. Yerleştin Yuvana. “Bazı şey’leri anlatmak “ anlamaktan daha zordur. Bilirim. Sen anlatamıyorsun ama; Ben anladım. Tasalanma. O Eve girdiğine göre eşyaların, Demek ki; artık orada kalacak. Ben bu gece gizlice, Görünmez bir resmi mi astım duvarınıza. Sonsuza kadar asılı duracak. Sıkıca tembihledim. / Korkma. Hiç sitem etmeyecek ve hiç ağlamayacak. Sen öne eğeceksin başını, kaçıracaksın gözlerini. Ama o; Hep sana bakacak. Bak işte. / Aramızdan sessizce / Sıyrılıp gidiyor gece. Az sonra; Sabah gelecek kapınıza. /Gün ışıyacak. Ve sana yazdığım bu mektup; son bulacak. İşte o zaman sen; Uyanacaksın uykusuzluğundan. Işığınız yanacak. Bensizliği sürükleyip arkanda; / Banyoya gireceksin. Kendinle konuşacaksın. / Seni; kimse duymayacak. Kahvaltı filan etmeyeceksin. Etmezsin ki. Hem zaten; / Hazırlayanın da olmayacak. Sen; Hayat Kavgana giyineceksin. Karın ise; Hazıra Uyuyacak.; Kimse geçirmeyecek seni. / Öpülmeyeceksin. Eski bir heves; içinde kanayacak. Ardında ki Kapı kapanırken sessizce; Halkalı köleliğini yerleştireceksin cebine. O sırada; asansör, /katta duracak. Yüzünde; sahte bir gülümseme, Komşuna Günaydın diyeceksin. Komşun; seni, / “Mutlu bir adam” sanacak. Oysa; Ben biliyorum. / Değilsin. Ama; alışman gerek bir tanem. Bu duygu; seninle, / Ömür Boyu Kalacak. 13 / 10 / 2003 Çamlıca Mine Özdemirtaş |
BeDeSTeN,
sanma ki, sen yoksan; yüreğim çekekte hurdaya çıkarılır. ve yok fiyatına satılır. Gün ola harman döne elbet yine dalga alır küpeştesi ıslanır. Alınma üstüne / bu ne gurur? Gözyaşım; gidişine değil hala kalışımadır. 31/03/2005 Mine Özdemirtaş |
BeDeVi HaMaMI
çivileri, çürümüş olmalı ki buhardan kahrolası yüksek nalınlar sabun köpüğüne takıldılar düşmemek ne mümkün? tandona kadar kıvrıldılar. önce, peştemal döküldü yere sonra da saklananlar mermere çakılırken tırnaklar yıkıldı saltanatlar. 'söz'den öte (*) ıslanınca dudaklar büyüdü fısıltılar. yine de, direndi damlalar ta ki çatlayana kadar aynalar 'girenin terlediği 'yerdir ya hamamlar sıcağına ancak göğsünü yüreğine siper edenler dayanırlar. bu yüzden iyi saatte olsunlar bunaldılar. şimdi, boşa doluyor, boşa taşıyor kurnalar. çünkü, kum fırtınasında doğanlar hamam tasını alarak ait oldukları çöle T a ş ı n d ı l a r 14/03/2005.... (*) sözler tutulmamak içindir Mine Özdemirtaş |
Bekle Beni
Pejmurde bir akşam üstüydü az önce, Resmedilmemiş tüm özlemleri koymuştum gözlerime. Eğer ki sen! ….Eğer ki sen! …..Seslenmeseydin Uzaklardan….. Doğmayacaktı şafaklar bir daha, yakılmaya hazır Mısralarımdan. Ola ki bir kez daha, Şairliğimin bam teline dokunursan usuldan, usuldan Sanırım içiçdeki şair, temelli uyanacak. Ölüm Uykusundan.. Parmak uçlarında dansettirmek için; Tutuşmamış ateşlerini *******in, O kadar yorulacak ki kemancı…Yayını tutamaz olacak elleri Evrenin bütün melodileri ile, İşte tam o anda! geleceğim….. BEKLE BENİ. Mine Özdemirtaş |
BeLDeN AşAĞI
Setresi uzun gırtlağı kısa tarifelerde, epirmesin diye sevda; Yenik düşmek kaygısıyla daralan zamanlara kendimce, minicik birer yorum koyuyorum. Her seferinde şöyle; ağız tadıyla, elden ayaktan düşme ve sırılsıklam suya çekme düşlerken; ansızın uyanıyorum. bu ne şaşkınlıktır...! sanki, ipi boşalan zembereğin daima belden aşağı vurduğunu bilmiyor muyum. 11/02/2005 Mine Özdemirtaş |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:05 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.