www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Fatih Gökler (https://www.cakal.net/showthread.php?t=134829)

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:28 AM

Ez Yüreğimi...

ez yüreğimi
gıkım çıksın

bas yarama
âhım duyulsun

belki onun içindir yaptıkların
duymak mıdır feryatları derdin
hayalin göğe düşüyor, mahzun bakışın
gözlerimi ayıramam ufuktan bu yüzden

ağlamam bu yüzden
sızlamam bu yüzden!

yardım edemem düşlerine, kol kanat geremem güçsüzüm
duyuramam sesimi, çekinirim, halsizim
ama yine de yap yapacağını, ne zaman durulsam
ez yüreğimi gıkım çıksın, bas yarama, dilsizim!

ne zaman bir dize düşse hatıra
lal olmuş dilim sarıp sarmalar ipeklere
değil mi ki senden bana hatıra
sus der gömerim, ufka bakar gözlerim
bir işaret gözlerim..

ağlamam bu yüzden
sızlamam bu yüzden!

ez yüreğimi
gıkım çıksın!
razıyım
canım çıksın...

/hep böyle olmaz mı
kırlangıcın kanadında gezmez mi
bir buluta teslim olmaz mı
bir yağmur damlası olmaz mı, tam da dolduğunuzda
bir filiz, bir tebessüm, masum bebek suretlerinde
hep böyle değil midir
yazılmamış mıdır bunun kanunu
aşkın yerini yurdunu
tarife hacet var mıdır/

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:28 AM

Fırsat Ver

Biliyorum. Veya bilmiyorum,
ne farkeder...
Bir yandan şefkat sıcaklığın
kandırır /beni/.
Diğer yandan hain bir duygu sarar /çevremi/.

Tereddütten fırsat ver!
Sevmeye, sevilmeye...
Fırsat ver, az da olsa ermeğe!
Çiçekleri dermeğe!

Biliyorum. Veya bilmiyorum,
ne farkeder...
Azıcık ümit ışığı,
biraz fırsat karışığı,
Beni benim olana götür.
Bana benim olanı getir!

Yorgunluktan fırsat ver!
Gülmeye, gülüşmeye...
Fırsat ver, /az da olsa fırsat ver/
Olanlara alışmaya...

Biliyorum. Veya bilmiyorum.
Anlayamayacaksın, ne farkeder!
Ya tümüyle keder,
ya da kader...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:28 AM

Figüran Aşık

figüranlar bayramı; başrolde sen olsan da
yansımazmış yüzleri; aynadan sudan uzak
kaşlarını aldırmış, sıra kirpikte, saçta
yeteri kadar varlar, demezler 'yokuz, yazık'

tebessüm gibi yakın, ve uzaksın o kadar
algının yanılması, böyle basit, bayağı
yerini dolduramaz, az fazlaya ne katar
komplekse de giremez, yürüyemez ayağı

figüran değilse de, suyunun suyu mudur
hangi numara yeter, ne yapsa kuruş eder
erişilmez aşkların; soyunun huyu mudur
sence sonsuz ne demek, ölçsen kaç karış eder

/çelişkiler yumağı, çözüm var mıdır dersin
/figürandan vazgeçtim, hep kendine edersin

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:28 AM

Filmin Sonu mu Dersin

hak etmediğim şey iyilik ve güzellik
diyerek yine hak etmediğin bir şeyi üstelik
daha da ağırını yaşatıyorsun kendine
çekilir zulüm mü razı olduğun haline

tereddütleri nereden ödünç aldıysan
hem de övünç duyduysan geri versen

sevemediğim sevemeyeceğim içtenlikle
çünkü sevdirmiyorsun laf aramızda
bir gün güneşler doğar
bebekler güler yüzünde
bir gün yerinde yeller

bir kıyıya varmadın
sözüm ona aldanmadın
demirlemedin hem hep
yönünü çeviren
rüzgarın şefkati değil
anlamaz böyle şeylerden

oysa ne maviler uçuşur gönlünden
ben bilirim aksetti aynalarıma
ne gülücükler emanet
benimdi evet benimdi
oysa ne kuşlar uçuşur gönlünden

acımak değil
bir yol tutturmak isteği
söyleyemediğim
sevdiğim
bilmediğin değil

ver tereddütleri benim olsun bari
sen bari kurtul dönüp durmaktan
tescilli delilik desinler etvarı
bizden geçtim güzelim
sen bari kurtul yanmaktan

bir son lazımdı bu filme ama izleyiciye sonu bırakılamayacak kadar nazik çünkü ne sürpriz final olmalı ne yoruma açık zaten senaryo dile düştü hikayemiz apaçık

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:29 AM

Gece Güne Kavuşmaz



rüyalarda
serin sularda
ağlarım, ararım
ani uyanmalarla gerçeği hatırlarım
bitmez çilelerin sabahı olmaz
gece güne kavuşmaz

şuurun altı üstü senle çevrili
zaman eksik kalır mekanda yoksan
arayış sarhoş eder, başım döndürür
hülyalı rüyalarda yalnız gezerim
bir çıkış bulamadan sobelenirim

sabah, tutar beni, gece bırakmaz
güneşi yutsam bile bir nebze yakmaz

kendimi ihbârım ihanet değil
vazgeçtim, sensizlik bir çare değil
düşünürsen hiç kimse biçare değil
bir nokta, kararsa maziyi yaksa
sevdaya bir yumruk amansız inse:

sabah, tutar beni, gece bırakmaz
güneşi yutsam bile bir nebze yakmaz
gece güne kavuşmaz

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:29 AM

Gecede Telaş

uyandığımda /uyanık mıydım/
hayal miydi
bitmez gibi gelen
çocuklaşan bir yanımın
tekrar tekrar / hem de nasırlaştıran
eğreti bir ânı mıydı
kendime hapsolduğum
hücre mekânı mıydı

devridaim, bitecekmiş gibi gelse de
bilyeleri yitirme korkusu, çocuğun
temiz ve saf yürek çarpıntısı
/alâkasızdı çok / keşke kalabilseydi/
uyandığımda, başucumda, olabilseydi

ter ve telaş
gecenin
renginden çok, içine sinen
iki garip arkadaş
nefessizliğimde yoldaş
umutsuz ve uykusuz
istemsiz / sarmaş dolaş

hâlâ düşünüyorum: uyanık mıydım
hatırladığıma göre az önceyi
unutulmayacak mıydım
tutuklu sanık mıydım
müebbet bir işkenceyi
milyarca kez duyacak /yoksa insanlık mıydım/
yok olan varlık mıydım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:29 AM

Gecede Telaş (2)

uyandığımda /uyandım sandığımda/
sadağı okla dolu süvari misal
beni bekleyen doru atın gözlerine takıldım
gün ağardığında / uyandığında güneş
o parlak gözlerde heyecanın
soluk soluğa yetişilen sınırların
kişneyen doru atın / binlerce fırsatın
damarlara doluşuydu işte adın...

mahmur uyanmalar yakışır müjdeli sabahlara:
taptaze duyguların, anıların, anların
beklemeye zorlansa da, istekli sabırların
adımların /yakında hissedilen
hasılı, hatırların sabahı yakışır ışıklı bakışlara...

heyhat!

uyandığımda, ter ve telaş
kazanmak ve kaybetmek arası
aklım bağ bozumu zamanı / yavaş
sanki, sadece heveslenmek sırası...

ötesi yokmuş gibi uyanmanın
uyandığımı sanmanın
geciken gecede bitmeyen telaş
vaktidir anlatmanın, yandığıma yanmanın

zaman bir garip; söz savunmanın...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:29 AM

Gecem!

bakmışım
gecem olmuşsun
gözlerinle
dalmışım
kucak atmışım sahilinde
bakmışım
gündüzüm,
güneşim,
mavi düşüm;
bir de
gecem olmuşsun sahilimde
gecem!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:29 AM

Gecenin Leylak Vaktiydi



Gecenin leylak vaktiydi.

Bamtelimde ne işi vardı?
İnanmamış - anlamamış gibi görünsem de
çok iyi anlamıştım.
Belki o da anladığımı anlamıştı...
N'olurdu sanki
çağlayana kaptırsaydım kendimi.
Sahillere çıkardı belki yol! ?
Unutulmuş ve terkedilmişlerin
bir özetiydik belki! ?
O türlü heyecanları
ikimiz de bilmez miydik sanki..
Hayalen oralara
gelmedim mi sanki..
Yollardan geçmedim mi..
Uzaktan bakmadım mı..
Uğramadım mı sana..
'Çok erken'le 'çok geç'i
karıştırmadım mı iyice..
Anlarsın ya!
İşte öyle!

Gecenin bembeyaz vaktiydi bir zaman da..!

Buruk bir bekleyiş yağmur altında.
Umutsuz bir serüvenin
başlangıcını görmezden geldik,
ve başladık!
Olmazdı,,
inadına başladık! ..
Çıkar yolu bir ekranda bir klavyede aradık.
Düz çizgilere
kesik kesik anlam kattık.
Sen orada ben burada,
yanyanaydık!
Bilmez miydik olmazları!
Bilmez miydik olanları!
Bilmedik!
Bilmezden geldik!

Gecenin sabahla sarmaş dolaş olduğu anlardı.

Kışları hatırlamaz olaydım!
Uçan giden kuşları!
Hatırlanmamayı hatırlamanın nesi güzel?
Bilinmemeyi bilmenin?
Alaycı bir gülümsemenin sebebi aptallıkların? ...
Gerisi boştu...
Gece sabahla sarmaş dolaştı!
Dalmışım!
Gece de kendini kaybetmiş baktım!
Kaptırmış sabaha siyah tülleri.
Bir mahmur bakıştı bendeki.
Boş bir bakış!
Giden geceyle mi gitmişti yoksa...
Sanmam!
Her gecemde gelirdi öyle olsaydı...

Gecenin bittiği zamanlardı.

Hüznün bitişine de hüzünlenir mi insan? !
O kadarın kalsaydı bari...
Biten çok şeyler
yerine ne koydu acaba.
Filmi sarıp sarıp izlemenin
eziyetini zevkle yaşardım oysa.
Hatıraları hatırlamanın acısını ve de.
O bari kalsaydı.
O bari yabancılıkları
yaban ellere atmasaydı.
Hüznün bitişinde
hüzünsüzlüğe ağlamasaydım!

Bilmiyorum ne zamandı!

Daha yeni'ye çok vardı!
İçimi dinleseydim
çoktan halletmiştim.
Hep uzakta,,
çok uzakta olmasaydım..
Bu kez doğru zamanda mıydık?
Doğru mekanda mıydık?
Bu sıcaklık
niye bu kadar candan?
Bu pırıltı hangi heyecandan?
Bilmiyorum hangi zamandayız, saat kaç!
Düşünmüyorum ben kimim sen kim..

Akşamın geceye yakın vaktiydi!

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL 09-16-2008 11:29 AM

Gel-git'ler Durmaz ki...

Ne bıraktın bana
Hangi tortuları?

Bilinmezlikler içinde resmini görürüm,
Ve resmimi apayrı menfezlerde..

Donuk iki resim:
Şanssız, ama yanyana!

Bilinmezler.
Sen de bilme!

Çünkü bilinmedikçe yaşama şansları var, şanssızlıkların..
Duyulmadıkça, tiz seslerin..
Anılmadıkça anıların!

geL-giT'ten başka bilinen mi kaldı?
'gel, gitme! 'den başka ses?

Bilme!
.
.
Duyma!
.
.
Anma!
.
.
Ama;
.
.
'geL! '
.
.
'GitmE! '
.
.

/Olmayacakların olmayacaklarını bilip te istemek!
Buna istemek mi denir?
Sızlanmak diyelim hadi.
Terkedilemeyen tek şey,
tortuları acıların.
Doğru mu acaba?
Bunun cevabını herkes bilir de
kimse kimseye söyleyemez!
Belli belirsiz bir yankı bu, hissizliğin hissi gibi./

Ama durmaz ki..

Bir yankı bu..

Ama durmaz ki..

Bir yankı bu..

Yankı bu..

Yankı..

geL..

gitmE..

.
.

Fatih Gökler


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:55 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.