![]() |
Kader mi Bu?
Öyle bir yerdeyim ki, Bir yanım dağ, bir yanım taş… Öyle günler geçirdim ki, Gözümde dinmedi yaş… Dert mi, çile mi, keder mi bu? Söyle dostum, söyle! Kader mi bu? Başımdan eksik olmaz belâ. Benim ne belâlı başım varmış… Bir gün bakmışsın okunmuş selâ, Olduğum yer musalla taşıymış… Dert mi, çile mi, keder mi bu? Söyle dostum, söyle! Kader mi bu? Kabre varıp üzerim örtülmeden, Konuşurlar arkamdan ileri, geri… Münkir ve Nekir gelirler hemen, Sorarlar bana cevapsız suâlleri… Dert mi, çile mi, keder mi bu? Söyle dostum, söyle! Kader mi bu? Bakmışsın gelmiş o muhteşem an, Herkese defteri sağdan verilir… Defterim soldan verildiği zaman, Yollarıma dikenli teller serilir… Dert mi, çile mi, keder mi bu? Söyle dostum, söyle! Kader mi bu? Git git bitmez dikenli yollar, Bilmem sona ulaşacak mıyım? ... Yanarak geçecek o koskoca yıllar, Bilmem ben bunlara müstahak mıyım? ... Dert mi, çile mi, keder mi bu? Söyle dostum, söyle! Kader mi bu? 12 Ocak 1999, Şebinkarahisar Mehmet Bicik |
Kâlp Yarası
Günlerce uykusuz kalmadınsa, Binbir hülyâlara dalmadınsa, Delice sevdiğini alamadınsa, Kâlp acısını bilemezsin sen. Terk edilmedinse sevdiklerince, Yaşarmadıysa gözlerin ayrılınca, Üzülmedinse eller yârini sarınca, Kâlp yarasını göremezsin sen. Başaramadınsa ağlarken gülmeyi, Önüne çıkan tüm engelleri delmeyi, Düşünmedinse yâr yoluna ölmeyi, Kâlp yarasını saramazsın sen. 2 Kasım 1995, Cevizlibağ Mehmet Bicik |
Kara Tren
Balıkesir’den gardan, Kara tren kalkar… Bigadiç’ten yâr sevdim, Başımı derde sokar… Sıladaki sevdiğim, Şimdi yollarıma bakar… Başka yâr sevdim diye, Her gün burnuma kakar… Duman inmiş Ulus’a, Düşmüş yere kar… Yâr aklıma gelince, Gözümden kan akar… 16 Nisan 1998, Malatya Mehmet Bicik |
Karahisar Kalesi
Karahisar Kalesi'ne, Çıktım da inemedim… Horon tepen yârimi, Bir türlü göremedim… Karahisar Kalesi’nin, Kırık dökük burçları… Yârimi düşünürken, Ağarttım ben saçları… Karahisar Kalesi’nde, Dalgalanır albayrağım… Kaybettim ben yârimi, Gece gündüz ağlarım… 18 Aralık 1996, Ş. Karahisar Mehmet Bicik |
Karınca Gibi
Bir sevdâ uğruna, Karınca gibi çalıştım… Bu yolda kimlerle, Nelerle karşılaştım… Özendim büyük yazarlara, Benzemek istedim Sezar’lara, Her gün giderek mezarlara, Mezarıma alıştım… Düşünmek için özgürce, Söylemek için mertçe, Yaşamak için Türk’çe, İslâm’a yanaştım… 17 Ekim 1994, Kumkapı Mehmet Bicik |
Karşılıksız Sevgi
Ne heveslerle sevmiştim seni, Çok bekledim görüşeceğimiz günü, Anlamak istemedin güzelim beni, Karşılıksız bıraktın benim sevgimi. Mutlu olacağımı sandım sevginle, Seviverdim ben seni her şeyinle, Hayatı yaşamak isterken seninle, Karşılıksız bıraktın benim aşkımı. Sendin tek arzum, sendin emelim, Gece rüyalarım, gündüzleri hayalim. Deyince, bir ömür senle beraber olalım, Karşılıksız bıraktın benim sevgimi. Bildiğin halde sana olan sevgimi, Düşünmedin hiç neler çektiğimi, Gördüğün halde için için eridiğimi, Karşılıksız bıraktın benim aşkımı. 31 Ekim 1995, Zeytinburnu Mehmet Bicik |
Kaybolan Sevdâm
Daldım, Elyazması kitaplara, Kaybolan sevdâmı aradım Hattatların yazılarında… Gülmeyi unutmuş Güzellerin gözlerinde, Konuşmaktan âciz Bebelerin sözlerinde, Eski sevdâları Özleyenlerin özlerinde, Kaybolan sevdâmı aradım İnsanların bazılarında… Kulak verip Eski plâklara, Aldırmadım hiç Sararan yapraklara, Bir başıma çıkıp Bâkir topraklara, Kaybolan sevdâmı aradım Truva kazılarında… 17 Kasım 1998, Ş. Karahisar Mehmet Bicik |
Keşke
Dağlarda Bir çoban olsaydım keşke! .. Bir omzumda torbam, Diğerinde sazım; Haykırsaydım dağlara, Özgürce, mertçe… Yiğitçe Mücâdele ederken Bir eşkiyayla, Can verseydim keşke! ... 21 Ocak 1998, Malatya Mehmet Bicik |
Kin Gütmeyelim
Hizmet etmek sevaptır insana, İyilik yap, kötülüğü bırak bir yana… Aldanıp ta varlığa, sahte zamana, İnsanlara eziyet etmeyelim… Bazıları yetim hakkı yerken, Çabucak köşeyi dönerlerken, Köşeyi dönelim diye erken, Elin hakkına göz dikmeyelim… Biri gelip derdini anlattığı zaman, Yardım edelim gariplere her an, Karşımızdaki olsa da azılı düşman, Hiç kimseye kin gütmeyelim… 14 Mart 1997, Ş. Karahisar Mehmet Bicik |
Korkuyor musun?
Gözlerine hayran olduğum güzel, Seni seviyorum, biliyor musun? Yüreğim aşkından eriyip gider, Kâlbimin yandığını görüyor musun? Gece gündüz hep seni düşlerim, Her şeye senin isminle başlarım, Ne olur sen pişir benim aşlarım, Bakalım beni doyurabiliyor musun? ... Şu canım yoluna olsun fedâ, Bizleri ayırmasın yaradan, Hüdâ, Niye çıkmıyor senden ses sedâ? Benle olmaktan korkuyor musun? ... 4 Kasım 1995, Zeytinburnu Mehmet Bicik |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:36 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.