![]() |
Kan
Ben İstanbul’um,ben zamanın en güzel kadını İçimde boğuldu krallar,vardır herkesin kanı… Ünal Çağabey |
Kapat Gözlerini Anne
Kapat gözlerini anne ben geliyorum sana geliyorum,senin yüreğine Konmaya hazır bir dal var orada tam işte orada sol omzunun altında bir ev,bir dünya, bir hayat... Kapat gözlerini anne sana geliyorum sana ki, bir yürek sızısıyla kanat çırpışımın yıl dönümü gidişimin,gözlerden kayboluşumun, kendimi bile unutuşumun bugün yıl dönümü anne işte sana geliyorum kapat gözlerini öylece kalsın üstünde sadece kalsın gecenin tül ürtüsü beni bekle bu akşam bekle ki gör kim gelecek hangi şair hangi yazar nereden çıkacak gör o zaman... Kapat gözlerini anne sana geliyorum telefonda sesimi sana gönderiyorum bir yardıma bir felaket bölgesine sırtımda nice nice yükler ağır adımlar var yollarda her yer yanmış,kül olmuş üstünü örtmüş artık güneş ve kimse yok ortada bir ses çıkıyor duvardan örtüyü yırtıyor bir adam ve öylece duruyor garip,hüzünlü ve yalın ayaklı. Kapat gözlerini anne sana geliyorum işte... Ünal Çağabey |
Kendine Sor
Kim olduğumu biliyorsan eğer Ürkütme sakın ceylanları Dağları yontma benim için Devirler tarihe karışsa da Sorma beni güneşe Biliyorsan kim olduğumu Bozdağ’a sor çobanlarının Süphan’da siyabend’e Van da Tamara’ya sor. Bilmiyorsan eğer Neneme sor yattığı toprağında Bahar aylarında yürüdüğümüz Seninle hani Yağmurlara sor Yakalayabilirsen gölgeme Annemin özlediği köyüne Babamın gömdüğü kardeşine.. Peygamberler geçmişte kaldıysa da Dert etme sakın İçinde kalmasın kederin Söylemişler zamana Söylemişler beni Soruyorsan eğer Şehrimin dar sokaklarına Ruhumun kavimlerine sor.. Kardeşim dertli olsa da Ellerinde nasırım ben Savaşımız ömür boyu beraber Yollar ayırmışsa da Bulutlara sor, güvercinlere Güzergahına kuşların Haince pusularda ölenlere Çocuklara, babalara.. Kim olduğumu soruyorsan eğer Sorma beni bana Dostlara, düşmanlara Dirilere, ölülere Hayvanlara sor Kim olduğumu soruyorsan eğer Sorma beni bana Kendine Kendine sor… Ünal Çağabey(24/01/2008) |
Kan Ve Gözyaşı
Ben İstanbul’um,ben zamanın en güzel kadını Bende boğuldu krallar,aldım herkesin kanını… Ünal Çağabey |
Kimim Ben
kimim ben inanın çözmüş değilim çözümde bile birşey görmüş değilim ölümü hiç süzmüş değilim bana şimdi sorma bilmiyorum kimim ben. ben kim olduğumu öğrenmiş değilim güruhunda ruhumu süzmüş değilim daha aklıma, bir köşesine koymuş değilim bana şimdi sorma bilmiyorum kimim ben bir cehennemin benden haberdarlığını bir köprünün beni geçenlere sorduğunu nefesimin beni alıp götürdüğünü onu biliyorum da bana şimdi sorma bilmiyorum kimim ben. arş yarılıp boşandığında beni gelip de sana sorduğunda cevabını benden ilmik ilmik istediğinde işte doğru söylüyorum sana bana şimdi sorma bilmiyorum kimim ben... Ünal Çağabey |
Kimlik
Üşüyor kimliğim, Üşüyor kalbim Alabora olmuş bir teknenin kaptanıyım Karadeniz'e salınmış bir rüzgar gibi Tayfasız,balığı olmayan Dalgalar gibi hırçın,kudurmuş... Üşüyor,kalbim üşüyor Kimliğim benden kaçıyor... Ünal Çağabey |
Korkma
Korkma sönmez bu akşamlar ben sönmedikçe Yanar böyle hep,yanarda uzar gider Bir şarkı tüttürür derinden Diyardan diyara nal toplar.. Korkma sönmez *******in, Ay ışığın bitmez Çığlıkların hep mutluluk akacak Ağlamaklı bazen,belki ağlamsı Vuramayacaklar seni arkandan Kalmayacaksın öylece ortalıkta Ve artık korkma Olmasın istemediğin birşey Ayakta kal, kal ki Adem görsün torununu Kal ki arkada kalmasın gözler.. Etme kimseye minnet,korkma Seni sevmediler belki sende sevme o zaman İnat et dur ayakta Eskisinden güçlü ve diri,sağlam yürekli... Korkma kimse eskitmeyecek yüreğini Kırılmış,küskün,dargın olsa da Yüreğine hançer dokunmuşsa da Ve öylece dur ayakta Sağlam yürekli,güzel,sevdiğim kadın Etme kimseye minnet,korkma Herşeyden önce Kendin için dur ayakta... Ünal Çağabey |
Kurtlar Sofrası
Fasıllar alemindeyiz dünyanın Geç ömrüm geçeceksen geç Vururmusun bilmem Vurursan vur Kahverengi bir dünyadayız ömrün Cansız bebeklerin ilmini İntizarlar gibi geçkin Vurur sokak çeteleri.. Telefon dizilerinin sakin aralığından sıyrılmış hayat Bir kulak kadar yakın Bir kulak kadar uzak Zenginlerin çağında Yoksulların yanında Bir melek adında... Vurdu yine beni hazin sonbahar Yine bir kışa tutuldum Bezirganlar yolundayım Aşkların önünden tökezledim ve arkasından düştüm hayatın. Ünal Çağabey |
Meğer
Meğer hatıralarıma da yağarmış karlar Beni benden alırmış meğer Yarı bunak yarı ermiş bir vaziyette, bir avrupalı bir doğulu hale sürüklemek onun işiymiş meğer.. mum ışığında garipçe yazılan şiirler gibi istinaden biraz mağrur ve alıcı gözüyle bakmak ve görmek ömrün damlarından sarkan buzları karların yağdığına şahit olmak meğer herşeyde birşey olmak... Erenlerin kıymetli canları adına Bir köpeğe,bir pisliğe Bağışlandığını,affedildiğini söylemek, sanmayın kendinizi küçültüğünüzü zira büyüklüğünüzü gösterdiniz, gövde gösterisi yaptınız zira.. meğer bu sizin işinizmiş... Ünal Çağabey |
Oku
oku dedi oku yaratan rabbinin adıyla o yarattı o insanı bir kan pıhtısından oku gözlerinin maviliğiyle o insanı o insanı bir alak'tan yarattı... dünyanın bütün ağaçları bütün ağaçları kalem ve bütün denizleri su olsa da hani yetmez, yetemez kalem ile yazmayı öğreten kalemi kağıda çeviren renklerin tadını hani oku dedi oku yaratan rabbinin adıyla o seni o hepinizi bir alak'tan bir su'dan yarattı.. oku dedi oku yarattan rabbinin adıyla oku... Ünal Çağabey |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:10 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.