![]() |
Sadakat
Yeryüzünde öksüz ve yetim kaldık Nasıl da günahların içine daldık Olamadık bir türlü sözümüze sadık Allh’ım bizi de no’lur affet artık Göstermezsen Hakka karşı vefa Eder mi ömrün hiç sana da vefa Sonra çekersin binbir eza ve cefa Burada da süremezsin zevk-ü sefa Yaptıklarımızdan duyarak nedamet Sen’den dileriz ancak rahmet Nasuh tövbe ile sana yönelerek Canımızı al kendine kul kabul ederek Musibetleri sabırla karşıla Allah’ım bizi rahmetinle yargıla Düştüysen Onun için onulmaz kaygıya Seni de bulur saadetli iki dünya Said Toprak |
Sabreden Derviş
SABIR KAHRAMANLARI Yorulduysan durulma Yatağına rahatça kurulma Allah’tan gayrısına vurulma Ömür biter nasıl olsa Gayri hoş baki heves Havayı kokla çek bir nefes Beden ruha olmuş kafes Bunu da bilmez herkes Bunları dinleyen yok sanki Herkes arif olamaz ki Maverayı görüp bilemez ki Bilse de Hakka vasıl olamaz ki Alev düştüğü yeri yakar Köprülerden çok sular akar Rabbine yalvar yakar Yoksa ateş seni de yakar Ağır mı dersin hayat yükü? Kim yapmış sana bu büyüyü? Söyletme iyisi mi sen kötüyü İflah olmaz onun en büyüğü Sabır mümine bir hazine Bulabilirsen iki düzine Günlerin dönüşür düğüne Gözlerimden yaş ine ine Elhamdülillah-i Ala küllü hâl Kanâat-ı yap kendine sal Dikkat et kırılmasın bindiğin dal Rahmet deryasına sen de dal Cennet bahçelerinde sonsuza dek kal Said Toprak |
Sana
NADİDEMSİ Seviyorum işte seni nadidemsi Çok tatlı diyorlar sana öyle mi Bu yaşattığın ayrılık neden ki Oyunun kuralı eden bulur mu ki Berabere bir durum var ortada Gol atıp maçı bitirme aman ha Sonra darılırım bak ben sana Sığar mı yaptığın delikanlılığa Yüreğini koyduğun günden beri Avuçlarımın içinde bir gül güzeli Uçursun bırak da beni Seher Yeli Nasıl düşürdün ağına beni demi Bir gemi yaptırabilirsem eğer Çağırırsam herkesi buna değer İçlerinde biri var ki o çok özel Pusula elinde kaptana der yönel İsterse dolaşırız birlikte dünyayı Paylaşır mıyız dersin aynı rüyayı Avı ben miyim o hilal kaşlarının Aklımı alan senin zarif nakışların Biliyorum yaptıkların çok zekice Doğru iz üzerindesin bu işte de Hayırlı bir kısmet bul da kendine Ben de bilmiyorum ki derdim ne SAİD TOPRAK |
Selâm
SELAM Şu kalbimi vuran bahtiyar kurşuna selam Şehit olarak İslam Dini’ne hizmete devam Benim yalnız kendi nefsimleydi a kavgam Haksızlık karşısında dik durmaktı davam Kabrin başındaki o düğünüme davetlisiniz Azrail bizi hangi şartta yoklar bilir misiniz Batı’l çalışanlarsa hiç Allah’tan mı korkar Allah’a dayanan derin güçlerden mi korkar Kulsa nimetlerine nankörlükten hep korkar SAİD TOPRAK |
Sevgi
SEVGİ Muhabbetin kaynayan en saf otağı Sonsuz olan emellerin hiç biter mi? Hepsini yapmaya ömrün yeter mi? Kalplere çıkıyor bu sevdanın sokağı Böyle gelmiş olsun böyle gitmez ki Arif olmayan da bunu sezemez ki Kur’an ve sünnet yok denemez ki Aklı olan hiçbir kul bunu demez ki Her gün olmuş inanç cephanemiz Arındırarak ruhu küfürden tertemiz Kalmayıncaya dek tek bir ferdimiz İşte budur bizim hayat felsefemiz Destanını altınla yazsalar utanırsın Gömelim toprağa desem sığmazsın Şefkatlisin yaratılanı sever kırmazsın Gel de senden düşmanların yılmasın SAİD TOPRAK |
Sevgi İlahi Öz
SEVGİ İLAHİ ÖZ Adavet yapılan fiile karşılıktır faile değil Sosyal hayatın nizamı İslam önünde eğil Ey melun Şeytan önümden sen de çekil Tövbeyle yıkan yaşlı gözlerini hepten sil Huzur dengeyle bulunur hikmetli her dil Nasıl dağılmış şanlı ümmet böyle çil çil İbret al tarihteki ölmez şehidin seferinde Çalışmazsan eğer boş durmaz keferede Vatan ve millet düşmeden büyük dertlere Bölücü fitne tohumu atılmış her yerlerde Ateş düşmesin anaların temiz sinelerinde Evlat acısını gösterme Ya Rab cümlesine İnsan çekirdeğindeki sevgi ki ilahi bir öz Ahir zamanda imanı tut olsa da elde köz Sonsuz şükreder bakıp görebilen her göz Nerede kaldı peki Sana verdiğim ilk söz Hüsn-ü zanla memur edilmişti Hz.Adem Havva’ya hiç kızmadı o hatası yüzünden Ne çıkar Müslüman’ın elinden, dilinden Kavgalar birbirini çekememek yüzünden Birileri unutturmuş kula dinini yaşamayı Hürmetle büyüklere sevgi-saygı duymayı Zalimin zulmüne o cesaretle dik durmayı Değiştirecek gücü bulamaz fani dünyayı Neden sağanak sağanak yağan musibetler Helalleri bırakıp utanmadan haram yerler Nankörlükte eşimiz yok ki bir benzerimiz Elhamdülillah-i ala küll-i hal bu dersimiz SAİD TOPRAK |
Seziş
SEZİŞ Anlamak isterken sevgim yitti Nasıl yani şimdi bu aşk bitti mi Kolaysa sen unut ilk önce beni Hudutları hiç ben çizmedim ki Diyemedim ki ne halin varsa gör Nasıl olabilirdim ki bu kadar kör Ne istiyorsan istisnasız peki sor Ektiğin yetmedi mi yüreğime kor Asilsin anlaşıldı ama toprağa bak Ne görüyorsun enaniyetini yak Konuşuyorsam bunlar el hak Duymak istemiyorsan çöpe at Tanımıyorum gerçekten inan ki Tanıtma boş ver bana kendini Yüreğine sor bulursun belki beni Orda yoksam bu yalanlar niye ki Kolay olsaydı bu kadar her iş Ben de vereyim birine sipariş Yatıyor ve kalkıyorsun bu ne iş Hayat böyle işte mühim bir seziş SAİD TOPRAK |
Son Dua
SON DUA Gül’e sevdalılar düşünmeden yola koyulsun O çağlayan engin deniz başka nasıl durulsun Allah dinini kaldırtıp istediği yere koydursun Benim de Rabbimden en son isteğim bu olsun SAİD TOPRAK |
Söz
SÖZ Yere düşen yağmur damlasına Destanımız yazılmıştır kanla Allah yolunda açılan her dava Kutsaldır o yoldaki nice kavga Aşktan şevkten bahseden sen Duruyor ve susuyorsun neden Toprak suya kanarak doyunca Nedeyim Kevser’i bulamayınca Uyanınca âlemi İslâm gafletten Nura gark olacak kul ismetten Bulacak şu akan nehir yolunu Durmadan coşacak bin bir kolu Nimetleri karşısında susamam Utanırım fazlasınıda isteyemem Düşmanım olan nefse uyamam ki Verdiğim ilk sözden cayamam ki SAİD TOPRAK |
Şeb-i Aruz'da Mertlik
ŞEB-İ ARUZ'DA MERTLİK Ruhumu kavuşturmak için özgürlüğe Göze aldı hicreti o uzak gurbet illerde Bitmeyen bir türküyü söyler sevdalar Mertlik kimde yeryüzünde ki naralar Ben de senle ağlamak istiyorum niye Ayrılık acısı tüter ya gönül kafesimde Zindanı mı yaşar insan kendi evin de Coşmaya alışkın akar bu derin dere Liyakat meselesi ne yaparsın anla işte Hayra yormazsa mü’min her işinde de Mutluluğu bulamaz her gün arasa yine Sesleniyorum; yüreğimin tek sahibine Artık bizi de alsa Suffe Ashabı’nın içine Geçse de a meşakkat ve çile günleriyle Öleceğimi bilsem diyar-ı gurbet içinde Bekleyeceğim Şeb-i Aruz’u o hasretinle Ben sadece Senin aciz, fakir kulunum Dünyanın fani yüzünü boşayan bir dulum Çizmek istemiyorum ben kendi yolum Hikmet ehlinden alsam halime yorum Arkadaş arkadaş et kendine doğruluğu Nefsine havale edersen o sorumluluğu Kaybedersin varlığın içindeki yokluğu Nurun içine dalan bilir doyumsuzluğu SAİD TOPRAK |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:08 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.