www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Kemal Çakır (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143014)

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

Lahit
Öyle donuk ki bakışları
Sanki gözleri bir heykele ait
Ömrü boyunca bütün sırları
Saklamış içinde olmuş lahit.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

Liste Başı
Öyle bir yere koymuş ki yapımcı seni
Kalbimin mihenk taşısın.
En çok sevdiğim dört kişiyi sıraladım
İnan ki bana liste başısın.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

Meltem Esintisi- 1
MELTEM ESİNTİSİ – 1
Sudan bir sebeple tanıştık onunla;
Neden güldü benim esprili bir-iki sözüme,
Neden girdi hemen diyaloga benimle,
Neden ceylanca bakışlarla dikti gözlerini gözlerime,
Neden yaktı kalbimi o güzel sözleriyle?
Sonunun ne olacağını hiç düşünmeden.

Ortada bir suçlu varsa bu ben değilim,
O da değil pek tabii ki;
Hepsi kaderden birer esinti aslında,
Farkında olsak da olmasak da.

Çocuklar gibiydim;
Yerimde duramaz, koşar adımlarla giderdim
Onu görmek için, tanıştığımız yere
Kim olduğuma, hangi yaşta olduğuma bile
Hiç aldırmadan.
Değişik, taptaze duygular sarmıştı yüreğimi
Çok mutlu idim, bulutlardaydım
Onunla tanışıp, veda edişine kadar geçen o iki gün.

Mutlu olmak için çok şeye de ihtiyacım yok
Aslında benim.
Bir içten bakış, bir tatlı gülüş, bir çift güzel söz
Yeter de artar bana.
Ben hayatı ve insanları böyle daha çok seviyorum.
Bunları gördüm Onda, hem de fazlasıyla.

Bir günah işledim, hata ettim, belki de ayıp
Bilmem farkında mı?
Sanırım farkında, farkında olmalı
Zira küçücük de olsa anlar O,
Çünkü iyi yetişmiş aklı başında bir kızdı.

Çok zor ama, çok da güzel bir şey
Bu yaşta aşık olmak;
Kimse bilmesin, duymasın diye
Çekilip bir köşede gizli gizli ağlamak.
En iyisi, ya her gün adam akıllı içip rahatlamak,
Ya da aşkını bir sırdaşına açmak,
Şiirlere yansıtmak.
İkincisinden yana oldu benim tercihim.
Onu dinledim;
'En iyisi yine yaşamaktır, hayat kısadır' dedim.
Umarım bunda da bir hata etmedim.
Çareyi, duygularımı şiirlere dökmekte buldum.
'MELTEM Esintisi' diye- diye
Şiirlerimi ismiyle bezedim.

Öyle bir esinti ki bu,
Sadece ben miyim mutluluktan uçan?
Bu esintinin esiri olacak
Onu şiirlerimden her tanıyan.
Durmasın istiyorum bu esinti,
Essin sonsuza dek.
Ilık ılık insin yüreğimin derinliklerine,
Her seferinde beni yeniden fethederek.

Bu gün de yine aynı sahilde, aynı yerdeyim.
Onunla oturduğumuz, tanıştığımız yerde
(Etrafı çiçeklerle dolu o taş iskemlede.)
Gözlerim denizde, aklım fikrim hep onda;
Onu düşünüyorum,
Gidişinin ölüm gibi zor geldiği o günlerin ardından
Gözlerini, duygu dolu sevecen bakışlarını görüyorum
Sesini duyuyor, içindeki kıpırtıları hissediyorum
Akşam üzeri oluşan benzersiz dalgalarda.

Ne güzeldi! o, son bir iki gün;
Kum, deniz, güneş ve gönlüme esen Meltem.
Şimdi hayli zaman oldu gideli
Gülüşünü, bakışını, sesini özledim,
Hiç kimseye belli etmeden.
Üstat Cahit Sıtkı' nın dediği gibi
'Her şey birden bire oldu'
Beni affetmesidir dileğim.
Çünkü hakkım olmayarak sevdim onu.
Üstelik, küçücük olduğuna bile dikkat etmeden.

Çok çabuk oldu veda edişi,
(Mehtabın denize akseden pırıltılarını
izlemeye doyamadığı bu şehirden
ve sevdiği herkesten ayrılıp gidişi.)
Gitti ama;
Hem umut verdi, hem de mutlu etti
'Dost uğruna ölmek kolay,
uğrunda ölünecek dost bulmak zor.
sevip de beklemek yaşamın tadı,
sevip de gitmek ölümün acı adıdır'
Diye ayrılığımız sonrası seslenişi.

Affetsin beni,
Değişik duygularla savrulup,
Bir anda sevdi onu bu ağabeyi.
Gönül bu;
Öyle söz anlamaz bir şey ki
Zaptı mümkün değil
Durduramaz, uslandıramazsın onu
Akıl ve mantık ile zorlayarak.

Deniz çok güzeldi bu sabah;
Pırıltılarını seyredip, maviliğini okşadım
Onun saflığını, tazeliğini anımsayarak.
Deniz çok güzeldi de
Biraz durgun ve yorgun görünüyordu,
Biraz da üzüntülü sanırım.
Yorgunluğu:
geceki hırçınlığından kalmaydı
Durgunluğu:
o anki sevenlerinin azlığıydı
Üzüntüsü ise:
O’nun yokluğuna bağlıydı.
Ben denizi çok iyi tanırım.

Öğle sonrası başladı hafiften hafife
MELTEM Esintisi.
Serinletiyor, zıpkın gibi güneşte yanmış tenleri.
Beni bir başka etkiliyor pek tabi ki;
Çünkü bu esinti alıp getiriyor bana
Onun hem kokusunu, hem de sesini.
Nasıl etkilenmem, nasıl sevmem
Dünyalar güzeli böyle bir
Meltem Esintisini.

Gece ürpertili idi (dün de olduğu gibi) ,
Kararmışlığı görünmezliği;
Bir garip yalnızlığın
Çare arayan sesleriydi sanki dalgaları.
Ne üstü görünüyordu adamakıllı, ne de dibi
Yaşadığı,
Yalnızlığın ve çaresizliğin ta kendisiydi,
Bilmez miyim?

Öldürüyor bu görüntüler,
Öldürüyor yalnızlığında olmak beni.
Keşke hiç tanışmamış, sevmemiş olsaydım...
Çünkü O daha çok küçük, ümitsizim!
Kahrediyor bu hali beni
Üstelik, buna rağmen
'Usandım, durup durup Onu özlemekten'
Üstat Fethi Giray' ın dediği gibi.

Ama ne olursa olsun söylemeliyim,
Bilmeli artık onu deli gibi sevdiğimi.
Ya kendisi de gelmeli, son bir esintisiyle bana;
Ya da kasırga olup alabora etmeli her şeyi.
Artık bir şekilde dindirmeli bu Meltem Esintisini.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

Meltem Esintisi- 2
Önceleri bir Meltemdin
Ilık ılık esip duran.
Sonraları kasırga oldun
Acımasızca savuran.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

N i y e ?
Taş gibi bir kadın
Her şey yerli yerinde
Ceylanca bakışlar
Kor gibi dudaklar
Sırma saçlar
Kalem gibi kaşlar
İncecik bel,
Pamuk gibi eller...
Kısaca:
Boy, bos, endam tastamam
Diyecek hiç bir şey yok.
Öyleyse bunca söz niye?


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

Ne Söylüyorsun?
Ne söylemek istiyor sun?
Bir türlü anlamıyorum.

'Gök kırmızı, yer mavi, deniz sarı'
Diyorsan ve ayrıca;
'Ağaç yürüyor, yağmur esiyor,
Bulut da yakıyor' diyorsan
Doğru söylüyorsun.

Ama;
'Aşk anlatılmaz, yaşanır' ve
'Aşk uğruna her şey yapılır 'diyorsan
Mutlaka ne söylediğini bilmiyorsun.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

O'NUN ARDINDAN
O neşe ve heyecan yok artık Göksu’da
Dostlar, meyler, şarkılar, sazlar üzgün
Ne esprilerde hayat var, ne kahkahalarda
Soldaki masa boş çünkü haftada üç gün.

Dağılıp gitti bir anda pembe bulutlar
Bir daha yağmayacak sevgi çiçekleri
Boşuna ağlayış, iç çekiş ve yalvarışlar
Dönmez asla Şiir Dünyamızın Soyuer i.

Mümkün değil doldurulamaz yeri
O Şiir Virtüözünün, gönül adamının
Yan yana getirsek bütün heceleri
Hakkını belki de veremez soyadının.

Yine gelir tüm güzide dostları Göksu’ ya
Lakin o eski esrar ve neşe yoktur içeride
Dalıp gider gözler soldaki o boş masaya
Geleceğini düşünürler hep günün birinde

Sonuçta koptu bir yaprak daha kitaptan
Ama O hep yaşayacak şiir-şiir içimizde
Öyle şiirleri var ki çıkmaz aklımızdan
Şarkı olmuş söylenir,dinlenir her yerde.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

Oyuncak Satan Çocuk
Bir o yana bir bu yana sallanıyor
Tıpkı bir salıncak gibi.
Ellerinde tuttuğu oyuncakları satıyor
Oysa onlar hayallerinin sahibi.

Uzatıyor en sevdiği oyuncağı birine
Kısık bir sesle 'Alır mısın amcacığım' diyor
Uzattığı eli dönüyor hemen yerine
Gözlerine inanılmaz biraz hüzün çöküyor

Bu mahcupluk ve sonsuzluğa uzanan hüzün
Alıp götürüyor kalan yitik sevgisini
Arada bir çocukluğuna dalıp dalıp gidiyor
Oyuncaklarını sorguluyor, suçlu sanıp her birini.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

O n u r
Ömür boyu sefalet içinde yaşadım
Onur ve şeref sahibi olduğum için;
Aç-susuz kaldım kimseye el açmadım
Belli etmediim kendimi yedim için için.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL 03-24-2009 06:24 PM

Öğüt -1
Tıpkı dün gibi
bugün de yoktun.
Yaşayan bedenin boşlukta
duyguların boşluktaydı.
Sanki üzerine binlerce sorunun
cevapsızlığı düşmüştü.
Aklın karmakarışık,
düşüncelerin düşüncesizdi.
İçtiğin sudan, aldığın nefesten
korkuyordun.
Saçların bile isyandaydı.
Gözlerindeki mavi çiçekler
yok olmuş,
geceyi çağıran duygularla
bakıyordun boşluğa.

Ah! bir çözebilseydin,
çözülmezliğinde mahvolduğun
şu bilmece işkencesini.
Kurtuluşun yine ondadır,
o bildiğin şeyde:

Tut!
ellerinle tutar gibi
düşüncelerinde onu.

Sık!
Beynine hapsettiğin
düşman duygularla.

Erit!
Tek bir uyumsuzluk
kalmayıncaya dek.

Sorgula!
hem de tepeden tırnağa
çiçeği, suyu ağacı...
'Niye açtıklarını,
neden aktıklarını,
neden ayakta öldüklerini'
Sor onlara.

Beynini koy
aklının avuçlarına;
çeki düzen ver şekilsizliğe,
ayrıntılara inmeden.

Sonra, istediğin duyguları dik
her köşesine;
çiçek açsın, meyve versin
salkım salkım.
Seyret!
keyfınce, gönül gözüyle,
şöyle bir dikilip,
aklının başına.

Düşün!
açan çiçeğin serüvenini,
kokla ama koparma,
açmasına değil,
solmasına karşı çık
ömrün boyunca.

Kaldır!
yere düşmüş yaprağı,
koy koyabilirsen
eski yerine.
Dikkate alma
onu benimsemiş toprağı.

Sen, benliğinle var et;
eskiyen,
sararan,
bozulan her şeyi.





Kemal Çakır


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:57 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.