![]() |
Küçüğüm
İçimdeki Çocuğu sevdim bugün Senden parçalari aradım Biliyorsun o da seni çok sevmiş Gidişine en çok o ağladı Masada o da vardı Mumları o yaktı Tabakları kaldırdı masadan Dans edişini izledi Bendeki benden Çocuk o Ona aldırma Yakarışına Ağlayışına Aldırma be küçüğüm O çocuk Sevmeyi bilmiyor Henüz Ahmet Salih Bak |
Martı
Kıyısındayım hayatın Yaşanmışlıkların kıyısında Bittigi ve başladıgı yerde Tam bıçak sırtında yani Neden zaman bu kadar acımasız Ve küstah İşte yine sonbahar Ve Uçuşan rüzgarda Bal rengi umutsuzluklar Yeşili unutmak üzereyken ağaçlar Ben zamana küfürler savuruyordum Salacak'ta Ve Martılar ağlarken kıyıda Salya sümük Gemiden atılan simitleri özlüyorlardı Belki de Geçmişimi Özlediğim gibi Ahmet Salih Bak |
Matadorun kırmızı şalı
ateşler altındaydı ülkem işgaller yığılmıştı kapıya ve başlayan direnç anadolumda nineler genç kızlar delikanlılar yürüyordu gecenin içinden cepheye ateşe kurşuna karşı durmaya aldırmadan sıcaklığına vucuda degecek mermilerin şarapnel parçalarının yürüyordu ahmetler mehmetler ayşeler yürüyordu gecede binlerce yürek bir olmuştu bir taşını bile vermemek adına ülkemin yürüyorlardı yalın ayak ve mustafa kemal tek yürek ülkemin komutanı mustafa kemaller yürüyordu matadorun kırmızı şalı düşmüştü yaşasın cumhuriyet Ahmet Salih Bak |
Mektubun
Mektubunu okudum Sisli Özlem dolu Mektubunu Kanayan dizlerim özlemlerdeyken Fırtına var burada diyorsun Satır aralarında Özlemlerimi getirsin bana Şehrinin rüzgarları dilerim Senden bir koku bana Hiç bilmediğim Burada da fırtına var bir tanem İçimde kopan Şehri allak pullak eden İçimdeki fırtına Gel be Gel gül yüzlüm Ahmet Salih Bak |
Mendil
Mendil satan çocukların gülmeyen gözlerindeki umutsuzluk bezginlik gibiydi sevdam insan olma adına satın alınan mendiller olacaktı bakışın bana bir bakışın yaşama bedel bakışın Ahmet Salih Bak |
Neden
Küçük bir çocuktum küçüktüm yıllar geçti uzun yıllar beyazlaşan saçlar yürürken yorulan beden. Çok uzun yıllardı geride bıraktıgım yanımda taşıdıgım sadece çocuklugumdu ve içimdeki küçük çocuk hiç büyümedi.Dünyanın öbür ucunda bile çocuktum ben. sek sek oynadım sangay da seulde salıncakta sallandım bir ileri bir geri. Koştum nehir kenarında ellerim agladı büyümüşlüklerine miniktiler oysa yıllar öne elimden sıkıca tutan eller yoktu yıllar sonra kimbilir belkide sonluydu herşey çocuklugum da sonlumuydu bilseydim Ahmet Salih Bak |
Nerdesin
Teninle tanışmamışken ellerim Özlemlerim erirken gözlerimde Gün Gebeyken mutluluklara Terkettin beni Bir akşam üstü Ahmet Salih Bak |
On kasım
Tarihin bocaladığı büyük gün buğün on kasım umutlar bu sisli sabaha yağmur bulutları gibi kümelenmiş ey sen sipere yatan mehmetçiğin komutanı ey sen büyük insan Mustafa kemal elini yüzüne dayamış düşünen yavrunun öğretmeni ey sen bilimin gençliğin büyük önderi senki tarlasını sürmek için çabalayan çiftçinin ustası ve senki ey büyük insan Mustafa kemal şimdi bizi görüp duyuyormusun görüp duymak istiyormusun evet gör sevgili gazi gör evlatlarını, dilim varmıyor istesede bu sözcüğe çünkü özlemini duydugun evlat olamadık sana ama sevgili gazi başımız ne kadar egik olursa olsun izindeyiz yüreğimizdesin sen ey aydın insan sana yemin ediyorum bin kere yemin her birimiz birer sen olacagız ve tarihin bocaladığı bu büyük günde başımız eğik yüreğimiz çığlık çığlık Ahmet Salih Bak |
Onbin fith ve senliyim
Bulutların üstündeyim Okyanusta Minik penceremden baktım Kar beyazı bulutlara Sendin gördüğüm bulutlarda Meğer seni ne çok sevmişim Bilmeden bilerek İçimi parçalayacak acılara Aldırmadan Ahmet Salih Bak |
Ödedim Bedelini
Tüm sevgileri Öldürdüm Umutları terkettim Yaşanmışlıkları Sildim Geçmişe dair Ne varsa Artık beni Üzemeyecek Yeni bir güne Başlıyorum Bugün Kaybolmuş Hafızamla Ahmet Salih Bak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:01 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.