![]() |
Eskiler
Türkçemizde bir kelime: Kullanırız; hep “eskiler” Nedense rağbet görmüyor: Günümüzde pek eskiler. Eski denen insanlar: Bizim ecdadımızdı. Eskiyi kötülemek: Şimdiyse moda oldu. Eksiklikler faturası; Eskilere yüklenir. Olan başarıları: Yapmayan sahıplenir. Eski eşyanın adı: Günümüzde “antıka”. Şayet eski insansa: Kimse etmez Merhaba. Nice gençler söylüyor: Öz babasına eski. Zan ederler kalacak: Gençlikleri ebedi. Bazı gençler diyorlar: Babalarına “moruk”. O babalar çekmişti: Evlatlar için zorluk. Bir kısım gençler ise: Beğenmez anasını. İstersen ödeyeyim: Sütünün parasını... Ana yerine derler: Anaya “ kocakarı”. Bunların ğayretleri: Hor görmek eskileri. Yerin altından çıkan: Çömleğe değer verir. Zamanımız gençleri: Eskileri hor görür. Yeni gençlere göre: Eskiler hep gerici. Düşünmez zavallılar: Vatanı kim korudu. Öyle bir gün gelir ki, Yenilerde eskiler. Ektiklerini o gün: Birer, birer biçerler. Tavsıyemiz gençlere: Gülmeylin eskileri. Eskiye hurmet eden: Rahat yürür ileri. Eskisini hor gören: Bir millet ilerlemez. Ecdadına küfr eden: Atiye yürüyemez. Ali Sandıkçıoğlu |
Eskilerden Bir Kesit
Çok yoksulluklar vardı: Geçmişte ülkemizde. Çok sıkıntılar var idi: O zamanlar herkeste. Şimdiki gençler bilmezler: O zamanda olanları. Bir çok insan yaşardı: Yarı aç mideleri... Kuru mısır ekmeğide; Bir çok evlerde olmazdı. Tasarruf için ateşi: Küller ile örterlerdi.. Kibrit yakmamak için: Közler Kapatılırdı. Bazen,bazen komşudan: Ateş alınır idi... Yaşlı, yaşlı amcalar: Gelirlerdi babama. Derlerdi Ali usta Bir yama diksen şuna. Bazen pantolon sıyah, Yaması başka idi. O zamanlar bu işe: “Süvari “ denir idi. (2) Bazıları gelirler: Derler idi babama: Ceketim soluverdi. Bunu bir çevirsene. Dikkatle sökülürdü: Amcaların ceketi. Yeni bir kumaş için: Yok almaya takatı. Dikkatlıce sökülen: Ceket dikilir baştan. O zaman bu işleme: Derler idi; “ Tornistan.” (3) Bu zamanın gençleri, Çekmemiş çileleri. Eskiler biletirdi: Bardaktan jiletleri. Ayakta kara lastik: Üçbeş,yama var onda. Bırakın siz lastığı: Çarık yoktur herkeste. Yaya yürür insanlar: Ulaşırlar şehire.. Aşlar bile benzerdi: O zamanlar zehire.. Şeker zor bulunurdu: O zamanlar evlerde. İlaş olarak şeker: Dağlanır yaralarda.. Dedelerle,neneler: Ne çileler çektiler. Gece,gündüz çalışıp: Hakka şükür ettiler. Gitmek için doktora: Giysi bulunamazdı. Komşular komşusundan: Ödünç giysi alırdı.. Aman,aman Ya Rabbi: Ne günlerdi o günler? Yoksulluklar içinde: Kıvranırdı insanlar. İşte böyle günlerde: Kazanıldı savaşlar. O kahraman ecdada: Olsun binler rahmetler. Yazmakla bitmez Ali: Ecdadın çektikleri. Geniş bilgi istersen: Aç oku tarihleri.. Ali Sandıkçıoğlu |
Estağfurullah
Tevbe esteğfirullah, Bütün gühahlarıma. Rahmetinden ayırma: Tevbe esteğfirullah. Günahlarım kat be kat. Kalmadı bende takat. Rahmetini umarak: Tevbe esteğfirullah. Sensin alemler Rabbi. Hem Erhamurrahimin. Günahlardan pişmanım. Tevbe esteğfirullah. Af edip bağışlayan, Ancak sensin Allahım Hata ısyanlarımdan: Tevbe esteğfirullah.. Pişmanım binler kerre, Yaptığım günahlara. Bağışla beni Rabbim: Tevbe esteğfirullah. Kime el açayım ben, Sen var iken Allahım? . Rahmeti sonsuz Rabbim, Tevbe esteğfirullah. Can bedenden çıkmadan, Gözlerim kapanmadan. Göçer iken dünyadan: Tevbe esteğfirullah. Yakma narı cehimde, Biz günahkar kulları. Affet Ali kulunu, Tevbe esteğfirullah.. Ali Sandıkçıoğlu |
Eyüp'te Sabah Namazı
Alemdarı resul idi. Harplerde bayrak taşırdı. Resulunu çok severdi: Eba Eyyubel Ensarı. Adı; Halid ibni velid: Eba eyyubel Ensarı. Gece, gündüz süsler durur: Güzel belde İstanbulu. Bir Pazar sabahıydı; Bizde gittik Eyyube. Sanki İstanbullular, Gelmişlerdi Eyyube. Okunan ezan ile, Yaşlandı bütün gözler. Saflar sık tutulmuştu: Mutluydu hep gönüller. Binlerce inananlar, Yönelmişler kıbleye, Rukuler, secdelerle; Yalvarışlar Mevlaya. Sabahı makamında: Okunuyordu Kur’an Eyyupten ol resule: Olsun binlerce selam. Namaz bitti Eyyupte, Sıra geldi duaya. Bir anda bütün eller: Açılmıştı Allaha. Yirmi temmuz sabahı, Kıldık bizler namazı. Hatırlandı Eyyupte: Binlerce şehid,ğazı. Amin sadalarıyle, İnledi ol an afak. Ne olur yüce Rabbim: Bizleride Afıv et. Manevi bir zevk idi: Eyupte ogün sabah. İnananlar bulacak, Mutlaka birgün felah. 21.07.2003 istanbul Ali Sandıkçıoğlu |
Fani Dünya
Ğururlanma insan oğlu: Ölüm gelir biçer gider. Mala, mülke pek güvenme; Dünya fani gelir geçer. Hani annen, hani baban? Hepsi gelip kondu göçtü. Şu yalancı fani dünya: Bilmezmisin neler yuttu? .. Güzellik gençliğim derken, Bir bakarsın ömür bitti. Yazı bekleyip dururken, Erkenden kış geliverdi.. Ali yazar bunu böyle; Hakıkattır sende dinle. Varmak istersen cennete: Aldanma şeytanla,nefse. Ali Sandıkçıoğlu |
Fani Dünyada Kiracıyım Ben
Dost bildim ben hep yüzüme güleni. Hiç düşünmez idim beyaz kefeni. Evimden, yurdumdan attılır beni. Şu fani dünyada kiracıyım ben. Nerdedir dostlarım göremiyorum. Derdime çareler bulamıyorum. Zamanı geldide haydin diyorum. Şu fani dünyada kiracıyım ben. Yol yürümek için yoktur mecalim. Tutmuyor dizlerim, görmez gözlerim. Nere uçup gitti ah! O gençliğim? Şu fani dünyada kiracıyım ben. Ömür denen sermayede tükenir. Bir gün gelir konuşan dil tutulur. Faydası olmaz ki, mal ve oğlunun, Şu fani dünyada kiracıyım ben.. |
Felluce'de Canverdi Nice Masum İnsanlar
Bütün Dünya bakıyor, Camiler yıkılıyor.. Medeniyet dediğin; Irakta kan kusuyor.. Yaralı insan değil, Hayvan bile vurulmaz. Irakta, Fellucede, Bu karara uyulmaz. Yaşlı,kadın, çocuklar, Bombalarla ölüyor. Dünya kuruluşları; Bakıp, bakıp susuyor. Bumu insan hakları, Getirilen Irak’a ? Sözler hepsi boş çıktı. İcraatlar bambaşka. Bumudur medeniyet? .. Bumudur demokrası? . Kundaktaki bebeğin, Söyle ney kabahatı? Hergün onlarca insan, Can veriyor ırakta. Ne süt vardır, ne ilaç, Bütün bebekler hasta.. Madamın kucağında, Süslü köpekler şanslı! .. Atılan bombalarla, Nice masum can verdi.. Hiç varmıdır tarihte, Zülumle abad olan? Miniklerin feryadı, Yakar cihanı, yıkar. Kimyasal sılah deyip, Aramaya geldiler. Camilerin içinde, Yaralılar vurdular... Acımadan insanı, Mescidde öldürenler: Nerededir durmadan, Demokrası diyenler? .. İnsan cesetleriyle, Dolup taştı sokaklar. Fellucede can verdi: Nice masum insanlar. Sizi tarih yazacak, Fellucede ölenler.. Şehitler esasında: Hiç bir zaman ölmezler. Ali Sandıkçıoğlu |
Fırsat Varken Elde Daha
Ömür bize emanettir, Veren alacak birgün. Bakıp süsleyip durduğun: Tenin solacak birgün. Uyma nefis, şeytana. Doldur kalbin imanla. Fırsat varken elinde: Secde eyle Mevlaya. Fitne, fesattan kaçın. Bencil olma a sakın! Ölüm bize çok yakın. Bu gerçeği bil dostum. Tek başında zor kardeşim: Kum çöllerinde yol almak. Çözer tüm zorlukları: Muhammede ümmet olmak. Ali Sandıkçıoğlu |
Filistinli Kardeşim
Yıllar yıl zülme karşı: Şerefinle karşı koydun. Müminlerin kıblesini: Al kanlarınla korudun. Bombalara, tüfeklere, Sapanınla kurşı durdun. Siyonizmin oyununu: İmanınla önlüyorsun.. Bombaya karşı göğsünü: Sper eyleyen kardeşim. Şehid ölmez diyor Allah: Üzülmesin anan,bacın... Nice peyğamberler ruhu: Manen sizi alkışlıyor.. Şehidlerdin efendisi: Hamza Uhuddan bakıyor. Miracın olduğu belde: Mübarek Kudüs şehridir. Cihan nebisi Muhammed: Ordan göklere çıkmıştır. Sizi insan saymayanlar: Üstünüze bomba atıp, Yaşlı,genci öldürenler: Birgün hesap verecekler. Umutsuzluğa düşmeyin. Fitne,fesada kanmayın. Birliğinizi bozmayın.. Gelir size nusret bilin. Çocukların feryatları: Kulağımızda çınlıyor. Dünya liderleri niçin: Bu feryatları duymuyor? Müslüman Türk kardeşlerin: Sizin yanınızda daim. Yıkılıp gitsin Zalimler: O günü göster Allahım. 28.07.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Garip Kaldı Benim Köyüm
Kuzular hiç meleşmiyor, Su değirmeni dönmüyor! Çeşme yıkık, su akmıyor, Ğarip kaldı benim köyüm Hep göç etti benim köylüm. Nerededir o komşular? İnsan geçmişini özler. Yok oldu güzel adetler, Ğarip kaldı benim köyüm, Hep göç etti benim köylüm.. Çayırlar hiç biçilmiyor! Harmanlarda savrulmuyor. Dost dostunu bulamıyor Ğarip kaldı benim köyüm, Hep göç etti benim köylüm.. Camiden ezan okunur: Dağlar ile taşlar dinler. Mezarında dedem ağlar, Ğarip kaldı benim köyüm Hep göç etti benim köylüm.. Hani dayın, hani amcan? Çok oldu görünmez baban. İşte böyle bilin dostlar: Ğarip kaldı benim köyüm, Hep göç etti benim köylüm.. Ğurbet kahrı çekenlerin: Köylerini sevenlerin, Çekti gitti torunları, Ğarip kaldı benim köyüm, Hep göç etti benim köylüm.. . Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:48 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.