www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Nisan Serap Muratoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145017)

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:41 AM

Bencil

Kendimçin sevmiştim

/seni/

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Benim İçin...

Perdelerini kapattı gece
Öykündü yıldızlar
Ay güzellemesi esir aldı
Sinsice beni

Fesleğenler
Penceremin önünde
Gözlerim
Aygın baygın...

Kuş olup konsan
Soluk soluğa
Unutmabeni kokun
Sarsa tenimi...

Yağmur düşüne kansak
Düşsek su izine
Sonra yüzsek
Çırılçıplak yüzsek...

Mağmadan fışkırsa
Kavursa bizi lavlar
Küllerimiz mavi bulut
Yağsak,savrulsak evrene...

Açtı perdelerini gece
Benim için!
Yıkıntılar arasında
Fesleğen büyüt
Sen konmasan da
Ben uğrarım zaman zaman...

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Beyaz Ölüm







elini eteğini çekince
yaşam

ete kemiğe
karışır ölüm

ağıtlar kapaklanır
hayata

ve
dinlenir korkular

/

yüz akımla
ıslatıyorum göğüslerimi

keder aynasından
beklenmezlik fiilini çekerek
düşüyor sesim

o kadar umutlu
o kadar puslu

uzun ağaçlarla eğiliyorum
gök yakutun güzelliğine
içim orman istilası
ihtiras ve kinle

görkemli pişmanlıkla
iliklerimden çekiliyor
af dileyen
özürler

üzgünüm aslında
geceye saklamıştım
utancımı

başsağlığı da dileyecektim
uykumda ölen rüyalara

sonsuzlukla uyandım
aldanış sabahlarına

kalabalık aşklarım oldu
lanetli yaralarıma
sağanak

ağlama kabilesinde
inancın bulutlarıyla
dökülüyorum

belki tereddütlü
belki de değilim

göktanrı
mavi ölümle
sonrasızlığı
yazmadı alnıma

korkularım dingin
göğüslerim ıslak

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Beyazın Hüznü..

Beyazın hüznü yağıyordu
Gözlerime ağır ağır...

Ve sen soyunmuş aşkı
Aldırmadan tipiye yeni baharlara gidiyordun

Dur! ... Gitme diyecekken sana
Serçeler ağlıyordu...

Az ilerde servinin altında bir keman virtiözü
İnceden yağan veda busesini çalıyordu...

Dön ve dinle diyecekken sana
Karçiçekleri dilime dolanıyordu

Beyazın hüznü yağıyordu
Ağır ağır dudaklarıma

Ve sen soyunmuş aşkı
Aldırmadan beyaza gömdüğün bahara...

Yeniden yağacak olan bahar yağmurlarına gidiyordun
Ateş böcekleri de terk etmişti beni ayazlara

Gece çöküyor, ay doğuyordu
Işık huzmeleriyle dansa davet eder gibiydi

Dön ve bak diyecekken sana
Yıldızlar mühür vuruyordu dudaklarıma!

Beyazın hüznü yağıyordu.../Sevgilim
Gözlerime sen giderken! ...

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Bildim! ...

Hayatın kalbinden geçerken
Gökkavşağında gördüm gülü
Gözlerim hüzündü..

Gitme kal! ../seni bildim
Diyecektim kin bilmiyordu sözlerim
Şükrederken ellerim

Acemiliğimle okşarken umudu
Aşk ve çile bildim
Tenimde soldu alev çiçeklerim..

Suskun mevsim izleriyle
Issızlığa savurdum ruhumu
Esirgeyendi zaman! ../bildim..

Öngörülen hayatlar için
Göz yaşlarımdan gövdeler çoğalttım
Nefesimin ucunda ölüm! ../bildim..

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Bile Bile..

Hiç anlamadığın İnka şarkıları gibi: şiir şairi yazar dedi ben yine usulca...
Ali Erdem Ural




Tenimde uyanan sabahlara aldandım
../Bile bile! .

Anlamanın çok ötesinde..

Hüznü gözlerime gizledim
Sözlerimi sakladım

Ellerimi nereye uzatacağım

İçinden geçtikçe hayatın
Genişleyen yalanın

Zamanı şiir..

Parmaklarımın arasından
Esip geçen yalnızlığım

Ezberlenmiş şarkılara susan
Mor fotoğraflara
Gizlenmiş ihanetler

Peki; Kimin göğüne uzayıp giden
Bu mavi merdiven

Düşlerimi nereye asacağım

Yıldızlar arasındaki
Karanlık boşluklara gömüldüm

İçimin sesi tanır kederi

Gecenin beklediği
Örselenmiş ruhların meleği

Kalem seni yazarken
Ben bile bile

Başka kağıtlarda
Kirleneceğim! ..

Anlamanın çok ötesinde..

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Bilmemek Aşk Üretiyor..

Gün salınırken pespaye bir sona doğru
Aklımı teslim alıyor sarhoşluğum...

Hep bilinmeyeni sevmek erdemimle
Bulsam seni, Ay ışığında içeceğim yudum yudum...

Sırılsıklam özlemlere yaslanıyorum
Dudaklar arası yolculuk eden sözlerle

Çardak altı bir fincana umudu yükleyip
Komşu kızların gülüşlerine katılıyorum

Kendi baharımı yaşayabilmek için
Sevinçlere kuşbakışı bakıyor

Aşklar, aşıklar, inanılmış yalanlar
Ve kör rüyalarla iklimimi yitirdiğim anda

Gecenin gölgesine uzanıp seni düşünüyorum
Akşam sefalarına yar ettiğin düşlerini

Kadehinde mey olduğumu
Yudum yudum beni içtiğini düşünüyorum...

Arzuların esrarında yol alırken
Yeniden doğmaya inat yok oluyor bir yanım

Eksiliyorum kendi coğrafyamda!
Ve anlıyorum ki sevgili bilmemek aşk üretiyor...

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Bilmez İNSAN!

Menevişli *******de
Issızlaşır kainat...

Donar çeliğin yüzünde
Aşk alazları..

Ten bakıra döner
Uzaklaşır ruhlar...

.../Bilmez İNSAN!

Küser martılar, çekilir su,
Yoksullaşır kıyılar

Yunus sessizliğinde
Ölümlere gebedir okyanuslar..

.../Sevmez İNSAN!

Çürür kalplerde
Yıldız yaseminleri..

Matem bahçelerinde
Cehennem çiçekleri açar

Ve

..../Kendini sevmesini
Bilmez İNSAN!

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Bir Ana, Bir Vatan Ağlar! ...

Harran'ın yediverenleri
Yanar avunur güneşle
Bir Muş'tan, bir Sarıkamış'tan
Tüter güncesiz ağıtları...

Dokur kilimlerini
Özünden renkleriyle Kilis...

Yazgısı oyadır yemenisinde
Sönmez ocağı Erzincan'ın

Kırlangıçlar havalanır
İki satıra denk düşer
Urfa'nın Şan'ı...

Konya'nın Ovasından doğar can!
Bir Allah'a, bir sana yakın

Sürmesini sürer kaşlarına
Antalya'nın kıyıları

Koşar sevdalısına
İzmir'in Efesi

Bir tas sudur emeği
Sinesine çeker eceli
Yüreğine düştümü ateş
Alev alır Çanakkale'nin yüreği

Aşk ile sarar gölgeni
Usunda aranırsın gizemli İstanbul'u

Toprağından fışkırır vefası
Akşamlara kurar sofrasını
Yiğitler yağız at koşturur
Barışla sevgi doğurtur
Samsun'a çıkar Mustafa Kemal!

Senden önce, senden sonra
Yazılır tarihe adı
Ne tatlıdır Anzer Balı...

Vur dizini yere kaldır kolarını
Ankara'nın Zeybeği...

Doğar dört yanda güneş
El ele tutuşur gençler

Halay zamanıdır yiğitler
Bildiğiniz sizden önde gider

Gün gelir saplanırsa
Sırtınıza hançer!

Bir Ana bir Vatan ağlar,
Şehit düşen naaşlarınıza...!

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:42 AM

Bir Çocuk Fısıldıyor Sabahı

Sesin olsaydı
Terkedilmiş göğün matemi

Şaşkın bakışlar arasında
Gözleri ulaşıma kapalı yüzlere
Dökmezdim yüzümün arkasokaklarını…

Sesin olsaydı
Suda ayakizlerim

Ölü hücre artıklarıyla
Kutsanmış ben’lik yalnızlıklarını
Okşamazdım hiç kimsenin…

Hayatın alnında
Küçük öpüşlerin
Sahte gülüşlerle sınandığı
Fotoğrafların gölgelerini seçiyorum

Belki de eksiltmiyor ölmek
Bekli de çekmiyor yer
Belki de kabuk tutuyor acılar
Belki de sesime ses doğuramadığından
Belki de
aşk
….diye
……..bir
……….şey
yok………………………………

Ki yokluğuna devrilen karanlıkla
Kırılıyor içimin sokak lambası
Boynunu büküyor karanfil
Kaldırımlarda pespaye arzu çığlıkları
Bir çocuk fısıldıyor sabahı…

Ben nerdeyim!

Kırılgan evimin sessizliğinde
Kayıp bir eşya mıyım

Ve buruşuk çarşaflar arasında
Annemin yüzünü ağırlayan
Hüznüm mü

Boşlukları doldurmak yerine
Küfürlü kalabalıklara kaçışım mı

Sesin…

Sokuyorum parmaklarımı kulaklarıma
Duymuyorum tarihimi
Ama kulaklarım müthiş zevk alıyor…

Kimim ben!

Annemin açılan rahminden
Şehre dönüş planını kabul ediyor
Kaderimin başını öne eğmiyorum

Birkaç fahişenin koynunda
Uykusuz *******in
Yıldız ölüleriyle
Sokaklar karşılıyor
Sesimi…

Sesin olsaydı
Şehir tanısaydı sesini

Yüzümün arkasında
Yürümezdim kendime
Böylesine delice

Yağmur çekilir
Gözlerimin eteklerinden
Ateş üşür tenimde

Ve ağzıma dolan sesim
Dudaklarında susar sevgilim…


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:58 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.