![]() |
Ağzının suyu akmak: Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek."Vitrindeki kızarmış tavuğu görünce ağzımın suyu aktı
|
Ağzının tadı kaçmak: Rahatı kaçmak, huzurunu kaybetmek, bir kimsenin kurulu dirliği, düzenliği bozulmak."Şu vızır vızır işleyen yol burdan geçince ağzımızın tadı kaçtı
|
Ağzının tadını bilmek: 1. Güzel yemeklerden anlamak. 2. Bir şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak."Şunlardaki güzelliğe bak, ağzının tadını da biliyorsun hani."
|
Ağzı sulanmak: İmrenmek."Karpuzları ağzını şapırdatarak yemeye başlayınca benim de ağzım sulandı."
|
Ağzı süt kokmak: Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak."Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
|
Ağzı var dili yok: 1. Oldukça sessiz, sakin, kendi hâlinde. 2. Konuşmayıp susan, derdini anlatmayan."Telâşlanma sakın, ağzı var dili yok o çocuğun, seni hiç üzmez."
|
Ağzıyla kuş tutsa...: "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır."Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz
|
Ah almak: Birinin bedduasını üstüne çekmek."Zalimliğine devam edersen daha çok kişinin ahını alacaksın."
|
Ahı çıkmak: Eziyete uğrayan bir kimsenin yaptığı bedduanın etkisini göstermesi.
|
Ahı tutmak: Zulüm görenin bedduasının yerini bulup gerçekleşmesi."Ahım bir tutarsa dünyanın kaç bucak olduğunu görecek o."
|
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:09 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.