![]() |
Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim, Nerelerde gezmiş tozmuş Öğrenemedim. Besbelli denizden çıkıp Kıyılar boyunca gitmiştir, Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu Yüreğini allak bullak etmiştir. Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru Bulutları koyun gibi gütmüştür, Okşayıp otları yaylalarda Büyütmüştür. Köylere de uğradıysa eğer Islak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır, Güneş altında çalışanlara İmdat eylemiştir. Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğr |
ağlamadan aşk olmaz...
gözyaşı dökmeden sevgi anlaşılmaz... sen bunları bilmedin... sevgimi hiç haketmedin... gülüşün gibi o da yalanmış... kalbin bir taş parçasıymış... bilemedim ben... inanmadın bana sen... |
Merak etme!
Sana şiirler yazmam artık, Sana türküler yakmam. Bir eylül akşamı sokagından geçip Seni ağlatmam... |
Bir sefil rüzgar esince
Güneş gidip ay gidince Yıldız körelip sönünce Beni hatırla mühür gözlüm... Bİldiğin yollarda kaybolunca Şişeleri kırıp ağlayınca Başını eğip usulca... Beni hatırla zeytin gözlüm... Haykırıp dağa taşa Küsünce suya aşa Kalınca yalnız başına Beni hatırla canımın içi... Işıklar sönünce birden bire çekip bir köşeye dizinin üstüne Yaşlı gözlerinle beni hatırla SEvdiceğim... sevdiklerin senden kaçınca Tek başına yalnız kalınca Adın herkesce unutulunca |
gerçekten sevemiyorum
kimseyi koyamıyorum yerine sen başkaydın diyemiyorum dokunamıyorum sana yosun gözlerini okuyamıyorum eskisi gibi çünkü dalamıyorum sonsuzluga soramıyorum yanlızlığıma neden böylesin diyemiyorum hayata sabredemiyorum seni görmeden yaşama ölüm döşegine yatıp son sözüm olarak diyemiyorum "GEL AZRAİL"i ol yanlızlığımın son ver artık bu hasrete duymak istediğin iki kelimeyse söylüyorum: "SENİ HALA SEVİYORUM"... |
Damla damla eridim
Hüzne biriktim Karardı aydınlık sözler Aydınlık yüzler Yığılıyor Öfke kin kaygı Ne gelecek günler bir müjde saklıyor Ne bir ilerleme halindeyiz Hep bir kılıç üzerinde Hep çapraz ateşlerdeyiz... |
Ellerimi dokunduğum her yerde
Çığlık çığlığa kıvranıyor hayat Ve ölen arkadaşların giysilerini Bir kere daha dürüp koyuyor analar Çamaşır sandıklarına Gözyaşları da çiçek açar |
O durmadan kaçıyor;
Sen ardından gitmiyorsan; O günün her saatinde saklanıyor, Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan; O sana acıların en büyüğünü tattırıyor, Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan; Boşuna aldatma kendini, Onu sevmiyorsun demektir. Elindeki içki kadehinde, Dudağındaki sigarada , Okuduğun kitapta, Mırıldandığın şarkıda, Söylediğin şiirde, Gördüğün rüyada Ve yaşaman icin Ciğerlerine doldurduğun havada O yoksa; Onun vazgeçilmezliğini anlam |
Anneciğim!
Evlatlar vardır başarılarını, zaferlerini yazarlar... Sana yazacak bir başarım, bir ödülüm yok anne. Keşke olsaydı da, seni sevindirebilseydim. Keşke, benim de anneme yazacak, anlatacak başarılarım olsaydı. Ama yok anne... Sevdiğin, okşadığın saçlarıma aklar düştü anne. İlk evvel saçlarım hayat mücadelesinde yenildi. Düşmanlarım hep benden güçlü oldu anne. Onların tahta kılıçları benim çelikten kılıcımı paramparça etti. Onlar beni yenmek için ne senaryolar yazdı, ne |
Hoşçakal aşkım
Yolun gülle, Yüreğin sevgiyle dolsun..! Bak... Nerelerden nerelere geldik... Şimdi biz bittik... Bir de başlangıcımız vardı Sonunda bol gözyaşı döktüğümüz. Sor yağmurları kendine Kışları da sor. Baharları bana bırak Senden tek yadigar olarak. Adı belli, sonu belli idik. Soğuk bir mart akşamı idi Beni son kez öpüp gidişin. O an sadece yanımdan Karanlığa karışmıştı yansıman. Şimdi Yüreğimden git diyorsun |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:25 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.