www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Aşk Şiirleri (https://www.cakal.net/showthread.php?t=102504)

GooD aNd EvıL 02-18-2008 08:59 AM

Gerçeğin ve düşün okudur,
Kamber'in sinesine saplanan.
Bir tuz bastı yarasına,
bir tütün.
Belki de
sinesinde sakladığı yaranın sabrı,
tuz ve tütün arasında bulduğu
doğrunun
acı veren hatırasıydı.

Gün ve gün
her gün
bitmeyecekmiş gibi çekerken anılarını
geceden
sabah erkenciydi.
Her sabahın tetiklediği
akşama dek devrilen
yaşamın
dominolarında.
Her gece dizdi Kamber taşlarını
yeniden,
dizdi taşlarını,
usanmadan.
Dizmeseydi eğer,
Kambersiz düğün fala

GooD aNd EvıL 02-18-2008 08:59 AM

Ağaçlar
kavak ağaçları
dizelenmiş yanyana
uzun uzun
yaşlı
Suyu bol bir nehir geçmektedir civardan.
Kavak ağaçlarının yaprakları
hışırdamaktadır rüzgarla
suyu bol bir nehir geçmektedir civardan.



Gökyüzü
mavi
birkaç saksağan gezinmekte
birkaç saksağan
tepede
uzun uzun kavak ağaçları
suyu bol
bir nehir geçmektedir civardan...


Balıklar nehirde
nehirde balıklar
birkaç adam da var
ağ atmışlar suya
uzun kavak ağaçlarının yaprakları hışırdamaktadır rüz

GooD aNd EvıL 02-18-2008 08:59 AM

Uzuuundu yolu
kaçan ve kovalayan vahşi hayvanlara davetkar
doğası ile
yol
seyirlikti.

Büküle düzele
ine çıka geçtiğimiz yol
adı kadar
sanı kadar etkilemeyen bir şehre kavuşuyordu.

Boştu şehir,
durmadan yağmur yağıyordu
Yağmadıysa bulutlar
iniyordu şehrin üzerine
duruyordu
duruyordu
telefon çalmıyordu.

Kimi
ne kadar
ve neden beklemiştim?
Anımsamıyorum.
Burnumu yakan akasya kokusudur belleğimi dolduran,
arılar vızırdıyordu ben ağlarken,
kıyıya usul

GooD aNd EvıL 02-18-2008 08:59 AM

Para için satarlar adamı
gün gelir
para ile satın almaya kalkarlar.
işte bu da böyle bir kısır döngü,
al sat,al sat
kelepire çıkar sonu.

GooD aNd EvıL 02-18-2008 09:00 AM

Kalakalıyorum sensizliğin ortasında
koskoca şehirdeki kaldırımlar
yutuyor beni.
garip bir iç acıması yaşıyorum,
kanasam,
kendime aksam
seni bulamıyorum.
haykırsam
yola düşsem
sana varamıyorum.
uzaklığınla
yüreğime öyle bir yük alıyorum ki
tasası başkasına kalmaz yeis frtınasına kapılıyorum.
müzikler çalıyor sözsüz ve nakaratsız.
yine de
her şey seni anlatıyor
söz söz
adım adım.
sabah gelirken ön koltuktaydım
arka koltukta senin olduğunu düşünüp
elimle elini tuttum
elim ısınd

GooD aNd EvıL 02-18-2008 09:00 AM

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin,
Bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süregi,
Bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda,
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim,
Af dilemeye geldim affa layikolmasam da,
Uzatma dünya sürgünümü benim,

Aşkın bu en onulmazından koparıp,
Bir tuz bulutu gibi,
Savuran yüregime,
Ah uzatma dünya sürgünümü benim,
Nice yoruldugum ayakabilarimdan degil,
Ayaklarimdan belli,
Lambalar egri,
Aynalar akrep melegi,
Zaman çar

GooD aNd EvıL 02-18-2008 09:00 AM

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
.
.
Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük-küçük kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
.
.
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek iç

GooD aNd EvıL 02-18-2008 09:00 AM

Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza bugün sen de bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar
Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek
Zambaklar e

GooD aNd EvıL 02-18-2008 09:00 AM

Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup
Bunu kendine üç kere söyledi
Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar
O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım
Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli
.
Daha hiç çağrılmadım
Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç
Yakup!
Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım
Ve içimden durgun ve çürük bir suyu düşüreyim
Ceplerimdeki eskimiş kağıt parçalarını atayım
Sonra bir güzel yıkanayım da.
Ben size demedim mi.
.

GooD aNd EvıL 02-18-2008 09:00 AM

İhtiyar Balıkçı
İhtiyar balıkçı, Karayibler'de 85 gün olta salladıktan
ve eve eli boş döndükten sonra bir gün iyice açılıp
'büyük balık'ı yakalar.
Lâkin kıyıya dönerken, yedeğine aldığı, teknesinden
yarım metre daha büyük olan bu kılıç, yol boyu kan
kokusuna gelen canavar köpekbalıklarınca didik didik
edilir. Bu korkunç mücadeleden elinde kala kala
dev balığın iskeleti kalmıştır.
Kan revan içinde, uykusuz ve bitkin sahile yanaşırken
'Beni adamakıllı yendiler... Hem de ne yeni


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:06 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.