![]() |
Gümüş Şehir Gümüşhane
Gümüşhane eskiden eskimeyen bir belde Özelliği bulunmaz, sanmam başka güzelde. Vadilerin bağrına sığınmış mağdur şehir Sabrın sevgi kalesi; her zaman mağrur şehir. Sıra sıra dağlara, taht kurmuş hoş yaylalar Güzelliğe susamış kıraç hisleri sular. Görenleri mest eder Tomara şelalesi Gümüşhanevi iman, inancın meşalesi. Torul çayı dağların götürür elemini Kelkit çayı hasretin eskitir matemini. Zigana’ da manzara, kebap, çok enfes iklim Özlemini dindirir uğrayanlar her mevsim. Tersun dağında çamlar sevgi kalemi gibi Kösedağı’ nda yollar, ayrılık yemi gibi. Kostandağın bitmez kışın çığı, tipisi Kadırganın sislidir göğe ermiş tepesi. Kelkit’ in ve Şiran’ın emsalsiz fasulyesi Adı şeker, şekerden de tatlıdır yemesi. Kuşburnu ile kekik her tarafta kök tutar Dut pestili, yiyenin canına canlar katar. Cefakar, çok çilekeş; gurbetçi insanları İçlerine gömerler, bitmeyen isyanları. Her tarafta harabe, virana çökmüş evler Kimsiz kimsesiz kalmış, boynunu bükmüş evler Bekler, hep bekler gibi, gidenleri bıkmadan Direnir iklimlere tabiattan korkmadan. Gümüşhane vatanın mahrum, mahzun beldesi Binlerce seveni var, sanmayın yok kimsesi. |
Hadi Gülüm Gülümse!
Sen ki elleri ipek, bakışı sedeftendin... İçimdeki kıraçlık sayende yok olmuştu! .. Kimse bilmez, bulunmaz bir benzerin, menendin... Ruhuma sonsuz sevgi gözlerinden dolmuştu! .. Anlayamaz hâlimi, özümseyemez kimse... Sensizlik dayanılmaz! ..hadi gülüm, gülümse! .. Anlamsız, yalan her şey, ayrılık ebet değil... Sen var isen hiçbir dert inanırsan dert değil... Ne yapayım çâreler kalleş, korkak...mert değil... Nâmertlerin yüzünden ümitlerin solmuştu! ? Yanayım, tek uğruna, elzem olan külümse… Sensizlik dayanılmaz! ..hadi gülüm, gülümse! .. Varlığınla var olan, yokluğunla yok olur! .. Gel artık, gel geriye! ..ayrılığın çok olur! .. Sen olmazsan karanlık inan ki zor ak olur! .. Bilirsin kâlbim niye saç, başını yolmuştu..! ? Gözlerim konuşamaz, düğümlenmiş dilimse… Sensizlik dayanılmaz! ..hadi gülüm, gülümse! .. Hasretinle yanmaktan, susuzluksa çektiğim.. Gelmen için, yollara gözyaşımla ektiğim Kirlenmemiş hislerim…sanmayasın taktiğim… Vaad ettiğin zaman, gölge gölge gelmişti… Canım telaş içinde, çok müşküldü hâlimse Sensizlik dayanılmaz! ..hadi gülüm, gülümse! .. Her başlangıç her sonun tükendiği ilk nokta… İrâdem kasırgalı hâlâ benliğim şokta! .. Bırakma canımı, ne olur, senden uzakta! .. Kaybetti istemeden, oysa çok zor bulmuştu...! Öleyim tek uğruna, özlediğin ölümse! .. Sensizlik dayanılmaz! ..hadi gülüm, gülümse! .. |
Haram Olsun
Gözlerin gayrı menkulüm Bakışların merâm olsun Kâlbime başka gül, gülüm Koyarsam aşk haram olsun. Unut adımı, hiç anma Bakınca yak, kendin yanma İnkar etsem de inanma Usanmam, aşk yaram olsun Belki yok sence gereğim Sensin tek denge direğim Küle dönmekte yüreğim Bak, gözlerin çıram olsun. “Ser” de, canımı sereyim “Ver” de, varımı vereyim Aç, gönlünü de gireyim Gönlün mülküm, seram olsun. Her mevsim aşkı ekeyim Her bakış sevda dikeyim Uğruna güller dökeyim Küsmesin tek, aram olsun. |
Hasretim
Sana olan özlemim aşılmaz dağlar gibi Mümkün değil varamam, aramız çağlar gibi. Nafile bekle deme, beklemeye halim yok Sensizliği çekmeye anla, hiç mecâlim yok. Kangren gibi derdim, kimselere diyemem Tıkandı çıkış yolum, hiç bir yere gidemem. Senden gelen derdimi yine sana açarım Anla, ne olur anla perişanım, naçarım. Hayâlin kâfi gelmez ruhumu teselliye Kimse de yardım etmez deli diye bu deliye. Zaman geçmez, sevgisiz zamanlarda ne yapsam Yüreğime dolarsın gözlerimi kapatsam. Yalvarıyorum sana uzanan elimi tut Ölümümü iste tek, ne olur deme unut. Mümkün değil unutmak, şu andan sonra seni Sensizliğe hükümlü etme ne olur beni. Düşlerim sana mahkum, hayalim esir sana Merhamet, cezâ verme, sensizliğe mahkuma. |
Hasretlik!
Çok çok uzaklarda yuvamla yurdum Özüme kaynar su dökülmüş gibi! .. Hasret kavurması oldu vücudum Ciğerimden canım sökülmüş gibi! .. Yüreğim yakınken, kendim ırağım Kavuşma bekleyen müzmin kurağım Her yerim hârabe, viran yüreğim Kalkamam ayağa yıkılmış gibi! .. Buz tutan çözülen özlem canımda Ölsem, dirilsem yok, kimsem yanımda Kaynıyor ayrılık gamı kanımda Sevgi hislerimden çekilmiş gibi. Bitmeyen hasrete canım ezilen Yoktur çektiğim adını bilen Nerede belirsiz; bekleyen, gelen Bakarım yollara çakılmış gibi! |
Hayalim Kan İçinde
Beklediğim gelmedi, hayâlim kan içinde Canım her an can verdi, bir heyecan içinde. Yaşadı infiâli, yaşamamış yüreğim Kavuşmaya özlemli, bin bir ilham içinde. Ne kadar çok uzadı, vuslat için fasıla Gözlerim bitkin düştü, her an efgân içinde. Hislerime gem vurdum, gözyaşımı sakladım Gizledim hicrânımı, kâlbim hicrân içinde. Korktuklarım başıma nihâyet geldi bir bir Kapandı sevdâ sayfam yine ziyân içinde. Kimselere demedim, çektiğimi yüzünden O’ydu olan derdimin ayan, beyan içinde. Ne desem teselliye zerre kâr eylemedi Şifa bilmez derdimin derdi nihân içinde. Bir kor gezer rûhumda, yakarak her yerimi Fark ettim ki gözleri, yanan şamdan içinde. Rahmetseydi hâlime böyle zelil olmazdım Acılara gark oldum, her an isyan içinde. Çok aradım dengini, bulamadım bir türlü Var mı, bilemiyorum dengi cihan içinde? Ben ona her şeyimi verdim, verse olmaz mı O da bana kâlbini, aşkı ihsan içinde? Niçin bilmem? hiç rağbet etmedi tek sözüme Olmadığı ânım yok, bilse cânân, içinde. Bir elvedâ diyerek kopardı yüreğini Yaralı düştüm yere, bin helecan içinde. İnanınki usandım, lütfunu beklemekten Gezemez oldum artık bir ân insan içinde. |
Heder Umutlar
Meydan: cennet bir yerin dağ, taş, dere, ovası Kirletilen safların ıtır kokan yuvası… Bu davâ: aç kurtların kin, intikam davâsı.. Bir tarafta çıldırmış, neslini yiyen kurtlar! Bir tarafta günahsız heder olan umutlar! .. Adâletin kudreti…haksızlıktan tükenmiş! .. Kenelerin yüzünden tüm çıkışlar tıkanmış! .. Vicdanlar…acımasız duygularla yıkanmış! .. Mâsum yandı, suçlular suçsuzluğun ispatlar! ? Bir bomba var tetikte…patlar ya, nasıl patlar? Kanun var, hukuksuzluk bulandırır başları… Vurgun, talan, yolsuzluk sulandırır başları… Korkaklık, şuursuzluk dolandırır başları… Kimi ekmeğe muhtaç, kimin altında yat’lar! .. Bir yanda doymaz beyler, bir tarafta ırgatlar! .. Kapatılmaz uçurum, geçimlikler arası… Canından ağır gelir gariplerin darası… İyileşmez, çok derin, yaralılar yarası… Biri sefil, diğeri gücünü kırka katlar! .. Günden güne çekilmez hâle gelmekte şartlar! ... Hâinler ahmakları yalanlarla sürükler Kapatıyoruz diye büyütülür delikler Her deliğe ağını germiş, bekler sülükler Azgınlaşmış, her yana, yayılır haşaratlar… Bir yanda olanları seyreden ruhsuz putlar! .. Bekleyen bekleyene vaad edilen günü! ? Bitmez, inanın bitmez çapulcular düğünü Haber verir bakışlar insafın öldüğünü! ? Gerçekleşmez umutlar tükenerek bayatlar! Hâlâ en geçerli yol ninnilerle uyut’ lar! .. Habersiz olanlardan, oyalanan çok fazla Akıbet yok oluşa yaklaşmaktadır hızla Ne mümkün bu girdaptan çıkmak bir sürü yozla! Üst kurmuş makamlara aptal, akılsız kart’ lar Boyanır allar ile gizli emelli kartlar! .. Keyf içinde vurgunu yapanlar hep birlikte! .. Kıvranırken garipler boğulurken darlıkta Kimi ahmak, dangalak ısrar eder körlükte! .. Düşünen yok mazlumun âhı tutar ya hortlar Hangisini yazayım? İzaha sığmaz dertler! .. |
Her Dert Aşkın Olsa
Düsünmem kosar gelirim Gittigin yer yakin olsa! Inan önce ben bilirim Acilardan farkin olsa! Soludugum, her nefeste Dilimden eksilmez beste Seslenir bir ses âheste Ah! akseden yankin olsa. Ne engel, yikar yakarim Kalbim tarlasi, ekerim Hiç yüksünmeden çekerim Her dert senin askin olsa. |
Her Hayalin Gerçeği
Susuzluğum sanaymış...kandıramaz başkası! Her yerde senin aksin....andıramaz başkası! Her gerçeğin hayâli, her nesneden yansıyan; Gökten, gözden yağmuru indiremez başkası! Çorağımda gül açtı, çimlendi kır hislerim; İsyankârım, imkansız onduramaz başkası! Kime el açsam senden, kime sığınsam sensin! Yangınlarda kül oldum; söndüremez başkası! Aklımda hazan yeli, kalbimde çöl sıcağı; Kurak, kıraç her yerim; dindiremez başkası! Sana gelmek ve senden gitmek hemen her yere; İznin varsa sefere, döndüremez başkası! Çiçekler güzel, gönül, kapılır gördüğünde; Yaktığın gibi, inan! yandıramaz başkası! Sevgin ve merhâmetin tükenmeyen hâzîne; Bu kadar paylaşmayı sindiremez başkası! Ey vefâkâr! Ey cömert! Ey sevginin kaynağı! Döndür beni isyandan! Döndüremez başkası! |
Her Yerde Aşk!
Ben aşkı kelebeklerle cilveleşirken gördüm çiçeklerle, gezerken kendinden geçmiş halde, bahçelerde… Ben aşkı … kırmızlar içinde bâzen… bâzen beyazlarla dolaşırken gördüm arılarla peteklerde… ve bulutlarla kucak kucağa… dertleşirken rüzgarlarla, yükseklerde… Ben aşkı mevsimlerle gezinirken gördüm büyüleyici desenlerle.. bâzen üşümüş gibi büzülmüş… bâzen sere serpe her yerde… Ben aşkı oynaşırken gördüm yıldızlarla gökkuşağında renklerle… ondördünde ayken göklerde… Ben aşkı sevinçlerle coşarken gördüm yüreklerde… ve el ele dolaşırken caddelerde… Ben aşkı… bakışları buğulanmış gözlerde tepeden tırnağa ıslanmış gördüm… anadan üryan sevişirken yakamozlarla kendinden geçmiş halde… Ferhat’ın dağları deldiği…aşktan! Aşk ki, teskin eder ne çılgınları! .. Vahşinin insafa geldiği…aşktan! Aşk ki, barıştırır ne dargınları! .. Cahilin meçhulü bildiği…aşktan! Aşk ki ehilleştirir ne saldırganları! .. Hâkimin isyanı sildiği…aşktan! Aş ki canlandırır ne yorgunları! .. Ey aşk! Sen ne büyük, ne azizsin! .. Eğil de başın eğilmez başlara değsin! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:51 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.