![]() |
Ölü Zaman
Öyle bir gün ki baştan sona ölü zaman Kanı donmuş damarlarında geceden Sorgulanması yıllar sürer suçluyu bulursan Farkı yok o gün yaşananların bilmeceden İşte böyle sorun dolu bir ölüdür o Yıllar sonra belki hayata döndürülebilecek. Kemal Çakır |
Ö l ü m
Ölüm sinsice dolaşıyor etrafımızda Ne yaptığını soramamıyoruz Kimimizi ileri, kimimizi çocuk yaşta Alıp gidiyor da karşı koyamıyoruz. Aslında açıkta ama göremiyoruz onu Hep ensemizde ama, duyamıyoruz nefesini Her saniye geliyor binlercemizin sonu Tek yapabildiğimiz varsa taşımak resmini. Bir gün hastane köşelerinde gözü yaşlı Bir gün dağda, yolda, denizde, cephede Kimimiz lanetli, kimimiz sevimli ve ağırbaşlı Ama gittiğimiz yer aynı, hepimizin de. Şehitlerimiz var, tarih yazmış anlı şanlı Bayrak bayrak gururla yayılır acısı Genç kızlarımız var, al yeşil yazmalı Çeyizine bakıp bakıp ağlar garip anası. Karşı köyün on yedilik delikanlısı Daha doymamış o güzel yavuklusuna Yedi çocuklu Ali dayının yıkılmış yuvası Zor bulunur tuz basacak yarasına İşte böyle sürüp gider bu terane Kimi öyle, kimi böyle ne demeli! Hepsi için 'alın yazısı'dır tek bahane Ölenlere Tanrıdan rahmet dilemeli. Kemal Çakır |
Ölüm Bestesi
Kol kola, omuz omuza, el ele Bir sürü akrep, Yılan ve örümcek. Birlikte yarış halindeler Nefret edilesi duygularıyla Yazmak için bir bestenin güftesini. Anlaşamıyorlar bir türlü Güftenin ismi konusunda. Tartışmaları boşuna bizce Çünkü; Olan olacak yine ve Kimimiz kızgın, kimimiz üzgün Öğreneceğiz ismini sonunda. İsmi; İster Trafik kazası, İster Kaza kurşunu, İsterse Kurşunlu/kurşunsuz intihar olsun Ne farkeder ki? Üzülsek de, çoktan alıştık bizler Bu tür isimlere. Önemli olan, yapılması gereken: Bu tür güfteler yazmayacak İnsanlar yetiştirmek, Yada güftenin bestelenmesine Fırsat vermemek. Kemal Çakır |
Ölüm ve Diriliş
Havada cemreyi, Toprakta çözülmeyi bekleyen Yeşil yaşam. Güneşin her göz kırpışında Uyanır bir an uykusundan, Titrer toprakta kök o an; Donmakla ısınmak arası. Hasta-cılız olanlar Son kez direnirler ama Sonunda yine vazgeçerler Üzgün tabiat ana, üstelik çaresiz Lakin böyle kurulmuş düzen Güçlü olanlar yine yenilmediler. Kemal Çakır |
Ölümün Anazili
Yeni bir yolcu Yaşlı gözler Boğulmuş sesler Minarede salâ. Salınan haberler Gelen taziyeler Toplanan eş dost Dilenen baş sağlığı Kılınan namaz Alınan yol Hazır bir çukur Son bir bakış Taş-toprak Kazma ve kürek. Biraz su Biraz çiçek Son defa ona bakış Oradan uzaklaşış Yeniden yaşama dönüş İşte bu korktuğumuz Ölüm. Kemal Çakır |
Özgür Mavi
Aç kanatlarını, daha özgürce aç! Süzül alabildiğine mavi boşlukta, Sarıya,karaya özenmenin anlamı ne Özgür mavi durup dururken. Rüyaları maviye boya Güneşi de Bir elin beyazda, diğeri mavide. Sakın alçalayım deme Giyin kuşan devamlı yüksel maviye Yaprakların, meyvelerin mavi, Düşüncelerin, hayallerin mavi olsun. Buram buram mavi terlemelisin, Kötüyü ve çirkini maviye çevirmeli, Mavi alıp mavi vermelisin. 'Yapamam' deme sakın - Hadi kırma beni! Hatırım için, bir kere denemelisin. Kemal Çakır |
Özgürlüğe Kaçış
Özgürlüğe Kaçış Basit bir nedenle ayrıldık... Şimdi hatıralarımdasın Hatırlarım belki zaman zaman deli dolu günlerimde Belki kahkaha olur dökülen titreyen dudaklarımdan Belki de bir kaç damla yaş gözlerimde. Hala o anlatılmaz günler gelir aklıma... Neydi o günler! Ufacık bir espiri bile öldürürdü bizi gülmekten Sonra sıkı sıkı sarılırdık hiç neden yokken birbirimize Aldırmazdık kimseye, çatlasınlar isterdik sevgisizlikten. Şimdi sen başka gönüllerde misafirsin ben başka Sıkılıyorum ben bu halden... Seni bilmem ama Birileri dese ki ''durma çek git bu esir kampından'' Hemen giderim sığınmak için tek sen gelirsin aklıma. Bilmem haklılık var mı bu anlattıklarımda sana Yoksa hata edip güldürüyor muyum seni kendime Yoksa sende mi sıklıldın esirlikten, tıpkı benim gibi Hasterliğin arttı mı seni sevip- saran kişiliğime. Haydi çöz zincirlerini de son ver şu mutlu köleliğine Dört nala koşarak gel o güzel günleri dikkate alıp Yine sevda yağmurlarıyla ıslanalım göz göze hep Sonra da sarılalım eskisi gibi hülyalara dalıp dalıp. Kemal Çakır |
Senin Uğruna
Senin sevdan yüzünden düşemem çöllere sevgilim Çünkü çöller yakıp bitirir, sonra sana nasıl dönerim. Kemal Çakır |
Sevgiyi Anlatmak
Sevgi anlatılabilseydi Sevmemek diye bir şey olmazdı. Kemal Çakır |
Sana Geldim
İşte yine sana geldim Durduramadım özlemlerimi Söz dinlemedi çocuksu kalbim Haydi tut ellerimi eskisinden de sıcak. İşte yine sana geldim Kış sonrası bahar özlemi bu Çiçeklerim yine sende açsın istedim Haydi tut ellerimi eskisinden de sıcak. İşte yine sana geldim Irmağın denize hasretidir yolculuğum Yol aldıkça coştum sevindim Haydi tut ellerimi eskisinden de sıcak. İşte yine sana geldim İstersen kov kapından,rezil et beni Kölenim, bin kere kovsan yine gelirim Sen iyisi mi tut ellerimi eskisinden de sıcak. Kemal Çakır |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:13 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.