![]() |
Ben hep karşılıksız sevdim,
Dedim, 'Yalnız olurmuyum', Terkedildim, ama şimdi, Yalnızlığımla mutluyum. İstediğince naz etsin, Minnetim yok, gururluyum, Burnu büyük, bencil desin, Yalnızlığımla mutluyum. Sakın ola, sevinme yâr, Sanma çaresizlik boğar, Ay doğmadan, neler doğar, Yarınımdan umutluyum. (12.09.1987) |
Her yanda hayâlin,sensizlikte sen,
Bir bahar meltemi misâli esen, Yanıyor gözünün değdiği yerler, Kıyâmetmi kopar âşığım desen. |
Belki seviyor derim, belki de çıkar gelir,
Bir bakışta ümidi, neş'eyi yıkar gelir, Her sigara yakışta, her yâd edişte seni, Gözyaşım volkan gibi, çağlayıp akar gelir. Bakma Serdar yollara, zannetmeki yâr gelir, Her sevgiyle gönlüme, bir ateş, bir nâr gelir, Sen bu dertle buz gibi, soğuk suya girsende, Cehennem ateşinde, yanmış gibi har gelir. Benim kaderimdir bu, ayrılıklar ar gelir, Önce hafif bir yağmur, arkasından kar gelir, Yoksun diye yanımda, dünyâ ya sığmıyorum, Kavuşmadan ölürsem, mahşer bile dar gelir. (18.06.1991) |
Hele Bâkî'yi getirsek,aruz öğretse şuna
Ya da Nûrîyi muallim diye koysak başına Yemin etsende inanmam yazamazsın sen aruz Yazar elbet diye bir gün umut ettim boşuna. Ne Fuzûlî ne de Nef'î sana yetmez sanırım İki yüzyıl yaşasan bir beyit etmez sanırım Hele bir tek şiir olsun yazamazsan mezarın Aruz öğrenmeden ölmüş yazarım ben taşına. (09.12.2003) |
Maksad ne hayattan,çile çekmek mi,zûlüm mü,
Dertler mi,kederler mi,hüzünler mi,ölüm mü. Her nesnenin elbet sonu,bir vâdesi vardır, Hakk'ın sana lûtfettiği mühlet ne kadardır. Uykun ne ağırmış,uyan artık,hadi gayret, Etrâfına bir bak da güzellikleri seyret. Ormanlar,ağaçlar ve o renk renk kelebekler, Kırlarda çiçekler,yine koklanmayı bekler. Ufkunda uzanmakta ya masmâvi denizler, Sen durma devâm et yola,bahtın seni izler. Yüksel göğe,yıldızları bir bir yere indir, Dünyâ,senin ömründeki yetmiş yıl içindir. |
Sevda yüreğimde, ateşten bir kor,
Sabır hasrete kâr, etmiyor artık, Seviyorum demek, bu kadar mı zor, Sevdiğini bilmek, yetmiyor artık. Uzak mevsimlerden, bir güneş gibi, İnansam mı kalbin, bana eş gibi, Sanki güpegündüz, rüya düş gibi, Hayâlin gözümden, gitmiyor artık. Senden istediğim, tam altı hece, Yalnız iki sözcük, değil bilmece, İster gündüz olsun, isterse gece, Benim için hiç fark, etmiyor artık. (19.01.1994) |
Yine zindan bana sensiz, şu karanlık *******,
Yine bin derd ile damlar, kalemimden heceler, Bana derd ortağı yalnız, kâğıdımdır ne yazık, Yine bin derd ile damlar, kalemimden heceler. (27.07.2003) |
Yüreğim yangın yeri,kalsanda bir gitsende,
Yangından kalan külü,savur göğe,git sende, Yıllar yılı yalnızım,kaç kalan yâr oldu ki, Hicrâna alıştım ben,çek kapıyı git sende. (28.02.2004) |
Zengin ise her kim,ona gurbet sıladır,
Tas aynı,hamam bir,yine rağbet çuladır. Yoksul,sıladayken bile gurbette gibi... Hâlik unutulmuş,yakarışlar kuladır. Mef`ûlü-Mefâîlü-Mefâîlü-Feûl |
Şiir, ruhta kaynayıp, yüreklerden süzülür,
Damla damla su olur, uykusuzluğa ZEYNO, Gönül gözü, kör ise, kalem bile üzülür, Kâğıtlar isyan eder, duygusuzluğa ZEYNO. Şiir, gönül sözünü, dile söyletmek biraz, Bülbülün sevdâsını, güle söyletmek biraz, Gökyüzüne tırmanıp, arzı seyretmek biraz, Hitâb etmek gönüle, öze, duyguya ZEYNO. Geçen cuma dinledim, sordun Zehra ablaya, Acaba şiir dedin, nasıl yazılır suya, Yürekler taş kesilmiş, ruh muhtaçsa duyguya, Ne farkeder yazılsa, kâğıda, suya ZEYNO. Hocam söylemişti ya, engin bir deniz şiir, Sözcüklerse balıktır, o denizdeki bir bir, O balığı tutmaksa, maharet gerektirir, Sen, usta balıkçısın, doğrusu bu ya ZEYNO. Şiir, ruh gurbetini, çevirmektir sılaya, Mehtapsız bir gecede, bakabilmektir aya, Kulak verme densizin, dilindeki alaya, Ustalar iz bırakır, yazsa da suya ZEYNO. Serdar der ki, sakın ha, yazamam deme bacım, İlk mısra dökülsün de, nasıl diniyor acın, Kalemin gölgesinde, kim var ise baş tacım, Dinle gönül sesini, yaz duya duya ZEYNO. (31.05.2003) (Zeynep Hicran Demir'e ithaf) |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:11 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.