|
Karga Sürüsü
kuşattılar dört bir yanımı yüzlerinde adiliğin maskesi herbiri bir koldan saldırdılar leş gibi kimseler duymadı feryadı figanı dost sandığım karga sürüsü tıkadılar kulaklarını kör oldu sanki gözleri tutmadılar ellerimi hepsi bastıkça bastı toprağa hapsettiler bedenimi kuşattılar her yanımı elleri tetikte herbiri bir koldan vurdular kahpece oysa yağmurlarda güneştim suratlarına şimdi kırık kalbim o hain tezgahlarında Bahadır Karaağaçlı |
Kayıp Kent
kayıp bir kent gibiyim, unutulmaya yüz tutmuş ya da batık bir gemi, çıkarılmaktan ümidi kesen hep böyle mi vurur çanlar? bir marifet sayarmış gibi ayrılığı yoksa bu kenti kayıp kılan bizi barındırdığımı... Bahadır Karaağaçlı |
Kendi Halimize Şükredemedik
ne çabuk geçti değilmi? göz kapatıncaya kadar bitti. ne sen aşka doydun ne ben mutlu oldum bir yalan rüzgarıyla savrulduk. gözümüzde hatırayla bir yabancıya bakarken ucuz yalanlarla övündük durduk el şarkısını söylerken biz kendimize yetemez olduk mutluluğu başka kollarda ararken her doğan günle günahkar olduk korktuk sevmekten hep kaçarcasına mutlu olmayı beceremedik alem gıpta ile bakarken bize biz kendi halimize şükredemedik Bahadır Karaağaçl |
Kerbela Akşamlar
kabus olur sensiz hayal kırıntıları. gözlerimde akşamdan kalma sarhoşluğun pişkinliği. ben sensizliğin vardiyasında sen gözlerini yummuşsun bu kerbela akşamlara Bahadır Karaağaçlı |
Kırıntı Sevdalar
Tadımlık olur sevdan dudaklarımda beliren, nasılsa gideceksin ben yine hasretine yenileceğim. Ansızın dikilir ya hayalin gözlerime, bırak hiç değilse seyrini tatsın gözlerim, nasılsa gideceksin zevkini çıkarayım, nasılsa ayrılığın tadına alışacağım. Bilirsin ne ayrılıklara tanıklık yaptı bu sokaklar umrunda mı sanıyorsun manşetten düşmeyen aşkımız? alabora olmuş hasret rüzgarına kapılan gönlümüz, umrunda mı sanıyorsun dalgaların? kumsallara kazılı olsa da adımız. Şimdi bir kırıntı olur sevdalar kaldırımlarda ezilen, nasılsa gideceksin boşver, boşver kimin umrundaki sevdamız..? Bahadır Karaağaçlı |
Kimbilir
sözlerin ne anlamı varki sen olmadıktan sonra konuşsana yalan mı? her ne kadar atıp tutulsada destanlar yazılsada aşk yolun da hepsi bir yalan senin gibi koskoca bir yalan. ve ben,kimbilir kaç defa daha hayalini karşıma alıt sitem eder şiirler saçmalarım adına ve bu boş sokaklar da kimbilir kaç defa daha volta atarım sensiz bir başıma kimbilir kaç defa daha Bahadır Karaağaçlı |
Kurtuldum Senden...
yaktım savurdum külleri attım seni içimden sildim kalan izlerini kurtuldum senden umrunda olsun olmasın seni dünde bıraktım sana yeni sevdaların önünü açtım yaktım savurdum külleri düştün gözümden bitti artık bende herşey kurtuldum senden aradığın aşk bende değilmiş şıpsevdilerle ömür geçmezmiş her yiğide meşk verilmezmiş kurtuldum senden Bahadır Karaağa |
Kutup Yıldızı
dayanacak gücüm kalmadı artık ne zaman bitecek bu çektiklerim derdim içimde bir dağ misali yıkıpta yanına gelemiyorum umutla başlıyorum her doğan güne güç ver Allah(c.c) ım sabır kalmadı bende hani kutup yıldızım hani sevdiğim kaybettim yönümü bulamıyorum... Bahadır Karaağaçlı |
Küçüğüm(gitme)
gitme! sende gitme tüm giden senler gibi baharın başında filizlenmiş yaprağım daha küçüğüm bak avuçlarında gitme! gitme! ışığı söndürür gibi dünyamın anıları yakar gibi hülyamın tüm senler gibi sen etme! gitme! küçüğüm bak ellerinde.. Bahadır Karaağaçlı |
Mahşer Günü
geçer bir ömür geçerde biter bendenin dünyaya kalır sanma ruhunda burda... nohut tanesi iyilik saklanmaz dünya denen mabette arpa tanesi kadar kötülüğünden sakın yüzün ar olmadan mahşer gününde gelenler sultandı hükümdardı ne efesi kaldı ne hanedanı bir kefendi sırtında onca saraydan arta kalanı Bahadır Karaağaçlı |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:26 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.