![]() |
Bir İstanbul Masalı...
Pireneler’i aşarak geldiler Forsalar özgürlük sevdasıyla Tecrit edilen kızkulesi yakarışları Yankılanırdı Khora manastırından Sakin gözyaşlarıyla teslim olurlardı Deniz aynalarında demlenen musiki ile.. Tophane külhanının cepkeninde Burkulurdu acıyla mey... Ağlaşırdı şakayıklar ihtişamlı konakların Yalnız beyzadelerine... Kehribar ayrılıklar saklanırdı Fistolu çocuk gülüşlerine Göz nuru halayık sevdası Gül-i Zar'ın Mendilinde berceste mutlulukları anlatırdı Taklacı güvercin seyrinde Eski bir İstanbul masalını... |
Bir Kez Daha Anne!
Üç tekerlekli mutluluğa sarılmak Koşmak sana okul dönüşlerimde Bulutlara uçmak hayalerin ötesinde Asfalta çizilmiş sek sek taşını kovalamak Mahallenin final maçında son golü atmak için Bir kez daha! Ne olur Yeniden dünyaya getir beni, Anne! Gökyüzü nasıldır Sevgiyle nasıl bakılır Papatya tarlararı ne renktir Ay ışığı gölgeme nasıl yansır Mavinin üzerinde yakomazlar nasıldır anne Geceye uyuyup sabah uyanmak Karanlıktan aydınlığa kavuşmak Güneşin yüzüme doğması Nasıdır? ..Anne! Bir kez daha! Ne olur Yeniden dünyaya getir beni, Anne! Koynunda sıcaklığınlayım Düşlüyorum sesini Yavrum dediğini, bebeğim dediğini Düşlüyorum Anne! .. Uzaktaki vapurun çığlığı var değil mi Gece olunca köşede ki köpek avaz avaz Ağlıyor değil mi, Anne! Tören var marşlar mı söylüyorlar Rüzgar esiyor saçlarımın arasından Köknarların dallarına... Sessizliğin sesi var, Anne, duyuyor musun Bir kez daha! Ne olur Yeniden dünyaya getir beni, Anne! Mahur bir beste var, yüreğimde Notalarını ben yazdım Benim yerime sen söyler misin Çağırmalarım var içimde çığlık çığlığa Oysa koca bir el sanki dudaklarım da Ağırlığınca... İsmimi söylemek, söylemek, ne anne Bir kez daha! Ne olur Yeniden dünyaya getir beni, Anne! |
Bir Nefes Aşk! ...
Anlamsızlığından Korktum hep Uzun anlatımların Her şey Bir nefeslik olmalıydı Bir nefes aşk.. Kalbe sığmayan bir kelime Aniden yakmalıydı Aniden! ../Fitili... Çakramda devinirken Tütsüler yakmalıyım Ücralarımda.. Farklı lehçelerde Duymalıydım Esrik türküleri... Şahinlerde kalmalıydı gözüm Özüm özüne Karışmalıydı! .../Sözüm sözüne... Yerle gök arasında Bir nefeslik Sevişmeliydik! /Bir nefes... Puslanmalıydı Güneşin aynası Tenimizin buğusuyla.. Yağız at misali Ayrılığa koşmalıydı Tutku... Yüzün dolunayda Parlarken Aşk bende kalmalıydı! .. Her şey Bir nefeslik olmalıydı Bir nefes.../Aşk! |
Bir Yastıktaki Yalnızlık
Bir ömür geçecek üzerinde Sevgiyle... El emeği, göz nuru, Kanaviçe işi menekşeler Bakir ve bakireliğin Masumiyetine şahittiler Gergefi ince dokundu Patiska hayata dair Gün geldi, gözyaşı oldular Yıllar geçerken yalnızlığa sarıldılar Sesiz savaşlar yaşanırken Onlar yine şahittiler! Nefeslerin karışmadığı ayaz *******de Zamana ve hayata yenildiler Beyazın masumiyetinde menekşeler Bir yastıktaki Yalnızlığa dönüşüceği bilinmeden Yapılan yanlış evlilikler! |
Bir Yudum Aşktım! ...
Uykusuz *******e başın koymadığın Hasrete kucak açmadığın Yüreğinle sarmadığın Öpmediğin dudaklarım susayan sana Uzanıp mavinin gizine Avuçlarına alamadığın ellerim Sıcaklığına hasret olan Hiç bir şey değil Bir yudum aşktım Yağmur sonrası toprağın kokusu Rüzgar esmesiyle ruhuna dolan Gözyaşlarım senin için akan Gözlerim sana nurunu sunan Sebebim, yalnızlığım Sol yanım da sızım Yüreğim aşkınla yanan Hasretim, sözlerine serçe misali konan Umudum, yokluğunla beni saran Rüyalarım, seni bana her gece Yeniden yaşatan! ... Hiç bir şey değil Bir yudum aşktım! ... |
Birgün
bakmam mı dediniz ... görmeyi es mi geçtiniz birgün ....benliğinizin aynasında soyunuverirsiniz ve hiçbir şeye ................benzemediğinizle yüzleşirsiniz... |
Bitti...
/ ıslıklanan gölgelerle uzaklaştı eski gelin türküsü kınasında söz incisi yaşmağında derin ağ sancısı yağmacı örümcek koşulu toprak ağrısı / umut çeperiyle başı üstünde gök bereketi coşkulu ayakizlerinde mayın çiçekleri çatak ölümler sınır içlerinde cifetohumları / inancın kalbinde çözülen haykırışlara aldandı kavganın adı kırıldı direniş özgürlük masalı bitti |
Bröve
boşluğun adını sen koydum düştüğümde elimi tutarsın diye... |
Bu Sensin, Bu Yaşam Senin
Uzaklarda arama, Sonraları varsayma Bir bakışın günahını Bir sözün sevabı sanma Bildiklerin önünde Bilmediklerinse ardından gelir Gülümse! Ağla! Bu sensin Bu yaşam senin! Kaderci olma, kıymetsiz kalma Vereceğin hesabın kendine Kanma Çok da fazla takılma... Günahınla, sevabınla Hak ettiğince yaşıyorsun ya Hesabını veriyorsun aslında Çünkü cennette, cehenmemde burada! |
Bugünün Tarihi Neydi? ...
Gece hayasız Düşlerimde dolunay Sorgusuz infazlarla Kalbe hançer saplanırken Gün kaç saatten ibaretti Otların kaçak rengi yeşil Gelincikler, leylaklar Kimden önce sevmişler gönülleri Bugünün tarihi neydi? ... Denizler fersah fersah aşılırken Diplerin de bilinmezliğin Küflü elleri Eftelya aşka susuz Ada ıssız Düşlerimde dolunay Sevişti Eftelya Bugünün tarihi neydi? ... Ateşi sönerken dudakların Ölüyordu gözbebekleri Üşüyor mu yüreği Kumdan kaleleri ele geçirdi Düşman hançerleri Yırtıldı teni Bir yanı çolakdı Çorak mıydı toprağı Kutu kutu içinde saklıyken düşleri Kursağında kaldı mavileri Bir yıldız kaydı çolak yanına Bir de düşlerimde dolunay Bugünün tarihi neydi? ... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:47 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.