www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Ölümdür Yaşanan Tek Başına Aşk İki Kişilikdir (https://www.cakal.net/showthread.php?t=98077)

KoJiRo 10-24-2007 07:41 PM

Öyle senden çok uzaklarda değilim
Görmesini bilen gözlerin bakışındayım
Belki sana senden daha yakın bir yerde
Çarpan kalbinin her atışındayım

Aklına düşerim hani olur da
Beni sığmadığın duyguların içinde ara
O kadar da kolay bulurum sanma
Beni benim seni görebileceğim biçimde ara

KoJiRo 10-24-2007 07:42 PM

herkes kırılamaz
bazen ipince dal olmak gerekir
kırılmak için

-ama dünya kütüklerin-

ağlayamaz herkes
ağlayabilecek kadar büyümek gerekir

-dünya ise küçüklerin-

sevemez herkes
bir orman olmak gerekir sevmek için

-bak ki dünya çöllerin-

ve vakur bir damla olmak dalga için

katılmak okyanusa aşk için, isyan için!

KoJiRo 10-24-2007 07:42 PM

Sen Beni Benim Gibi Bilemezsin

Sokak aralarına hücum etmiş
rüzgardan daha tenha,
Ve basıp geçtiğin
çamur birikintisinden daha kirliydi geçmiş dedikleri..
Geçmiş mi?
Geçmemiş...

Üzerime geliyorlar görmüyorsun,
Mezar taşını aralayıp çıkıyor esmer ince parmaklar..
Dünyanın tüm kıtalarından duyuluyor çığlıklarım,
Sen duymuyorsun...

Sen beni benim gibi bilemezsin...
Şişelerin dibinde parlıyor güneş,
Ve meltemler saçlarımı öperek geçiyor o vakit..
Gelde sen içme....

Kaybettiklerim,hiçbir zaman kazanamadıklarım ve ben...
Bunlarla küçücük bir yatağa sığıp uyuyabiliyorumda
Koskoca hayata sığıp yaşayamıyorum...

Bana gücümü öğretmeye kalkma
Ben senin hergün katlanarak yaşadığın bu hayatı
Elli yedi yudum su ile içtim..
Ve elli yedi damla gözyaşı süzüldü yanaklarımdan..
Yan sedyeden uzattığı eli yerçekimine karşı koyamadı,
Perde çekildi...
Başarabilseydi eğer,avcumun içinde biri ölecekti..
" Tanrım,ruhunu kendi ellerimle gönderiyorum sana.. "

Ben her gece,
Korkularımı uyuturum
Kendimden önce..
Ve uyanmamalarını dilerken
Yeni uyutulacak korkular doğururum geceden kendime...
Ve her gece
Uykular ertelenir
Bir başka geceye..
Ağzımı bastırarak kapatan esmer ince parmakların hediyesi korkular..
Kulağımda ise midemi bulandıran aksak nefes alışverişler...

Uyuyamam..
Ben uyurken yuttum çığlıklarımı,
Uyurken yitirdim tüm düşlerimi..
Gecede,
Hemde,
Bir gecede...
Sen bana korkmamayı öğretemezsin...

Arkanda bıraktıkların,
İçimde bıraktıklarım ile eş anlamlı..
Zıt anlamlar arıyorsan eğer,
Banyodaki aynana fotoğrafımı koy..
Her sabah aradığını bulacaksın..

Sen beni benim gibi bilemezsin!
Ve
Sen bana sevmeyi öğretemezsin..
Ben kendi içimden çıkartıp,
Kendi genetik devamlılığımı sevmişim..
Ve parmakları,esmer ince parmaklara
benzer belki diye
Üzerine sifonu çekmişim....

Beni benden iyi kimse bilemez;
Bu yüzden seviyorum darp izlerimi...
Benim bana öngördüklerim;benim çizgilerim.....

Bir gece daha bitti..
"Merhaba" sabah,
"Merhaba" hayat..
İnadına "MERHABA"...........

KoJiRo 10-24-2007 07:42 PM

ödünç hançer öldürmez beni

bir küfür gibi kara
kayış dilini ver
binlerce kez açıklasam da
dilini çözemediğim ihanet
gel bir daha bende dene kendini
ne sen öldürebiliyorsun beni bu cenkte
ne ben yenebiliyorum seni
yazıldığın mevsime çok su ver kendi izinden
giden yolları suçlarından arındır
arkanda kaldı seni ilerde bekleyenler
unutkan şiirler, kopmuş alıntılar
hiçbir zaman kullanamadığın hatıralarla
kendine yazdığın yaşam öyküsü!
ah, bu kadar aşk herkesi yanıltır
gelme üstüme
boşalmış yeminlerin bileği
ben sandığın sözcüklere vuran aksimdir
ödünç hançer öldürmez beni
ya başka bir silah seç kendine
ya bırak başkasının ellerine
ölüm aşkın işidir
kork benden sevgilim
ahretin olurum senin
bu kadar çok seven öldürmesini de bilir
ben seni
çok yanılmış kalplerin sağlamlığıyla sevdim
gücümdü güçsüzlüğüm
ey, izini sürdüğüm ruhumdaki kara gölge,
büyüttüğüm oğullarımı bir bir elimden alan hayat
yanıltma beni, beni bana yakıştır
son darbeden önce ilk sözü söyleyemeyen!
kolay değil ödenmiş hayatın katili olmak
kör eder hançerini içimin gücü
ölümü göze alan yaşamasını da

KoJiRo 10-24-2007 07:43 PM

BİR AŞKIN GRAMERİ

Sıfatlar yüklemek zordur sevgiye.

Bir yüreğin çırpıntısında dökülüverir sözcükler.

Kimileri delice severler,

Kimileri ölümüne...

Bense ismin yarı hüzün haliyle,

Hak etmediğin kadar çok sevdim seni,

Aşkın di'li geçmişinde

KoJiRo 10-24-2007 07:44 PM

Aşkta Yarın Yoktur Sevgili

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan bir başka ışığa teslim olur...
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil,
içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur.
Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.

Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın
hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de...
Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir
sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...

Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda,
gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri,
o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,
hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...

İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...
Bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...

İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda
umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,
kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...

Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,
cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri
alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...

Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...

Aşkta yarın yoktur sevgili...

KoJiRo 10-24-2007 07:44 PM

DUYGULAR

Duygularım ağır yaralı
Sanki kurşun yemiş kan kaybeden
Duygularım
Hayatını Kaybetmek üzere
Ne duygularımı paylaşacak biri var hayatımda
Nede beni seven biri
Yani unutulmuş mazide kalmış biriyim....

KoJiRo 10-24-2007 07:44 PM

intahar edemiceksen, hiç olacaksın
hiç olacaksan hayata oyun bakacaksın..........

KoJiRo 10-24-2007 07:45 PM

HERŞEY ÇOK BANA

Geceye yıldızları çiziyorum
Boyam hafiften akmış
Tanrıdan fırça yiyorum
Hıçkırıyorum...

Sen gittikten sonra
Başladık tanrıyla konuşmaya,
Sıkı bir pazarlıkla anlaştım
6. yılım,ki
Yıldızları ben düşüyorum göğüne,
Ve ışığını göğsümden yaratıyorum,
Akşamları düşlerine gelmiyorum
Ama balkonunuzdan baktığında,
Yada o kırmızılı çocuk süsünün olduğu
Beyaz çerçeveli pencerenden
Ki o pencerenize gizlice dökülmüş
İki damla yaşım durur hala,

Her akşam tazeler kendini,
Sen işte o bana çok ait balkonunuzdan
Yada pencerenden baktığında
Siyah gözlerinle,
Gözlerine değen o ılık gölgeyim!

gözlerimi gözlerine dikiyorum,
Tanrının sözlerine dokunuyorum,
Sözler beklememi fısıldıyor!
Oysa ayrı mevsimlere düştü suretlerimiz,

Sen baharlar büyüttün yüreğinde
Bende seni,
Sen eğlenirken kendi mevsiminde,
Ben bazan acıyor,bazan yanıyor,bazan kanıyorum
O kadar çok halle

Tanrı yalan söylüyor ben inanıyorum!
O kadar halle haldaş oldumki!
Yıldızları döşerken göğüne,
Yıldız oluyorum,

Bazan acıyor canım,kasılıyorum,
Kapıyorum o an gözlerimi!
Acım suretine bürünüyor!
Sırtımı dönüyorum,
Karşımda tanrı,
Yıldızlar sönüyor! diyor,
Promethe geliyor aklıma
Kanım kaynıyor,

Asilik ediyorum tanrıya,
Beni aşkınla,
Beni özleminle...
Vuruyor hemde nasıl,
Anlıyorum ki
Promethe nin bir ronası yokmuş,
O kadar tanrıyı karşısına alırken,

Zaten yürürken ayaklarımın
Biri sola çekerken beni,
Diğeri sağa sürüklüyor,
İki yanlı seni arıyoruz
Hiç anlamadığın üçüncü kişi oluyoruz!

Kalbinin öznesi olamadım ama
Nesnesi yapmanada boyun eğmedim işte!
İyimi yaptım bilmiyorum,
Aradaki fiiller
Hep benden türediler,
Şimdi seslisi ve sessiziyle
Bir bütün cümleyim,
Rezillik ve vezirliğiyle.
Çekiştirip dursam
O kırmızı eteğinden yine
Ellerimi hırsla itecekmisin,
İtersin sen,ne zalim sen!
Ya burnunu ısırıp ısırıp
Önce ağlatsam seni,

Sonra öpe öpe avutsam,
Öptürmezsin biliyorum...
Tanrının katındayım
Ayak işlerine bakıyorum,
Her ayak işlerine bakan gibi
Bende aylak zamanlarımda
Sürrealist düşlere dalıyorum!

Ve hala bu kelimeyi,
Telaffuz edemiyorum!
Bırak tanrım bırak
Karışma bize,


Varlığını ve iktidarını tehdit
Edecek yazılar yazmıyorum,
Sevdiğimle söyleşiyorum sadece
Hani kaldırsan artık diyorum
Üstümdeki ambargonu,
Rona yangın mahalinde,
Ben senin kapında donuyorum!

Uzun bir diyalogtur rona,
Noktası virgülü olmayan,
Sınırlar arasında büyümüş
Sınırları haklamış kadındır,
Sevdaları intikam kıyılarında,
Her sevdalısı her an bıçak sırtında

Benim ülkem gibidir

Kıyılmıştır,
Kıymıştır,
Sırt dönsen aklın orda kalır,
Yüzün dönsen,rona
Ayaküstü katliamdır!
Ateştir,kandır,
Çiçektir dağdır,

Buram buram sevdadır!
Yayla havasında bir türküdür
Bir tasta soğuk ayrandır,
Kirli bir esmerliktir,
Dili,dudağı istanbul tadında,
Yüreği serhat kokuludur!

Eski ama eskimeyen bir düşsün
Bende kalan resminle
Her gece göğsümde büyürsün,
Sessiz
Sesin,
Kayıp,
Sen kayıp ben kayıp,
Sen kaçtıkça, kaçırıyorum,
Ama biliyorum,
Biliyorum...
YOKSUN
Varsında bana yoksun

KoJiRo 10-24-2007 07:45 PM

Akşamsa,
akşamı bırakıyorum avuçlarına!
Şafaksa şafağı!
Sana zamandan armağanlar yaratıyorum,
Kendi ömrümden çalarak!


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:24 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.