www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Adult eski arşiv (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=376)
-   -   Zülfikar Yapar Kaleli (https://www.cakal.net/showthread.php?t=137768)

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Hep Seni Düşünmek!
Tavana diktiğim göz, seni senin saçında
Bulduğu zaman bile seni düşüneceğim
Ölümüne sürdüğüm atım kan ter içinde
Kaldığı zaman bile seni düşüneceğim

Gözeleri kurumuş, göz bebeklerim susuz
Tüm günlerim perişan, *******im uykusuz
Umutlarım virane, bakışlarım duygusuz
Olduğu zaman bile seni düşüneceğim

Şimdi hasat mevsimi, başımı biçecekler
Sarhoş ediyor artık, her türlü içecekler
Hayalimde duygular, içimdeki çiçekler
Solduğu zaman bile seni düşüneceğim

Göğe çekilmiş erler, haykırınca arkadaş
Kalkmalı ufuklara, yerlere eğilmiş baş
Şu ıssız tepelerden, şu kara gözlere yaş
Dolduğu zaman bile seni düşüneceğim

Dolunay meydanında yatan “hasret”adında
Gözlerimdeki bulut, yağmama inadında
Kartalın bakışında, güvercin kanadında
Saldığı zaman bile, seni düşüneceğim

Saçlarımdaki aklar, düşerken ince ince
Doymuşum mağdur gence, yaşadığım işkence
Azrail yavaş yavaş canıma atıp pençe
Aldığı zaman bile, seni düşüneceğim.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Her Şey Sana Ayan
Tereddütsüz başı senin yoluna
Koyanlar bu yurdun sevdalıları
Hilâlle yıldızı kendi salına
Oyanlar bu yurdun sevdalıları

Unutmadı, şeref saydı dününü
İki cihan duydu onun ününü
On bir yıldır zindanlarda gününü
Sayanlar bu yurdun sevdalıları

İnsanlar var, kesir küsür bayağı
Gelinler var, bayraktandır duvağı
Şu malum düzende iki ayağı
Kayanlar bu yurdun sevdalıları

Kaleli, fikrimiz ayan sır değil
Yüzler var cefâda, yüzler, bir değil
Başkasına yaltaklanan er değil
Cayanlar bu yurdun sevdalıları

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Herkes Sığ, Devlet Derin! ! !
Gönülde Mevlâ’ya yoksa muhabbet
Kişiler nefsine avdet içinde
Bir kişi deryada damladır elbet
İkilik olur mu devlet içinde?

Bakın dünya kazan gibi kaynıyor
Kâfirde zevk sefâ, mümin yanıyor
Birileri hep başrolü oynuyor
Müslümanlar halâ gaflet içinde

Sen ben, dedikodu ayırdı bizi
Bu yüzden unuttuk, her doğru sözü
Hakkın aşkı ile yanmazsa özü
O kişi nefsiyle zillet içinde

Artık seni beni bir yana koyup
Allah’'ın emrine tam tekmil uyup
Okuyup, çalışıp yolunu bulup
Yeter, durmayalım illet içinde

Hak bilmez de gönül olursa ölü
Bilir mi beş vakit açılan gülü
Esarette hak dostunun bülbülü.
Çok yazık, bir his yok millet içinde.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Hesaplaşma...
Şu 'kart kafa'da ki işi duyunca,
İnanmadım, tam beynimden vuruldum.
Gücenecek kimse bulamayınca,
Beni yerdim, yine bana darıldım.

Eskiden denirdi sözünün eri,
Yalanın burgusu deler mermeri,
Aradım marifet, gördüm hüneri,
Çivilendim, orta yerden yarıldım.

Bir söz verip ve o sözde durmamak,
Bazısının arı, namusu mutlak!
Gül kurur, çiğ ağlar, bulutlar helak,
Olduğunu gördüm, dara sarıldım.

Bir bostanım olsa dere kıyında,
Sulayamam onu zemher ayında,
Payımız var mı ki dere suyunda?
Sorunca inceden ince soruldum.

Sel gelince ilk aldığı yer benim,
Çile çeken, cefa çeken, yar benim,
Ağrı dağı gibi derdim var benim,
Götüremem, mecalim yok, yoruldum.

Nimet bölüşülse, payımız yoktur,
Çile denildi mi, hep bize haktır,
Derdi benim gibi yurdun da çoktur,
Yüklendim, alt başta, posta kuruldum.

Yıllar geçer, gidiş kötü, hal çetin,
Devası bizleriz türlü illetin,
Kaleli karamsar olma, ol metin,
Irmak oldum, aktım, aktım, duruldum.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Hey Gidi...
Gözümün önünde duran kirişe
Hatıl dedin, kanar sandın, hey gidi!
Yapımı imkânsız olan bir işe
Tutul dedin, kanar sandın, hey gidi!

Yollar hep olsalar çakıl ve diken
Alçaktır ülküye burnunu büken
Yarışta gayemiz kazanmak iken
Utul dedin, kanar sandın, hey gidi!

Söylediğim sözler gitmesin güce
Her naneyi yersin bakmazsın suça
Aptala, soysuza, miskine, hiçe
Katıl dedin, kanar sandın, hey gidi!

Öte dur, karışma, çekil sılana
Namazını kılmayana kılana
Kendi kara, başı kızıl yılana
Tutul dedin, kanar sandın, hey gidi!

Yeter artık dayanılmaz zillete
Kan kusturdun memlekette, millete
Emperyalizm denen kızıl illete
Satıl dedin, kanar sandın, hey gidi!

Gencimiz Allah bir, Resul hak derken
Kalkınma yolunda savaş ederken
Herkes hakka, hakikate giderken
Batıl dedin, kanar sandı, hey gidi!

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Hicran Yükü
Tahammül gösterip hicran yükünü,
Çekemezsem, emeklerim boşuma.
Bir yolunu bulup zehrin kökünü,
Sökemezsem, emeklerim boşuna.

Elemeden asar isem eleği,
Gerçek edemezsem kutlu dileği,
Şu nefis denilen zalim bileği,
Bükemezsem, emeklerim boşuna.

Ayırdım aslından çakılı, kumu,
Utanırım elbet insanlık bu mu?
Bütün bulutlara çiçek tohumu,
Ekemezsem, emeklerim boşuna.

Dümensiz geminin göründü koyu,
Var ile yokluğun saniye boyu,
Tutup gökyüzünden yağmuru, suyu,
Dökemezsem, emeklerim boşuna.

Can tuzağa düşer gerince ağı,
Gelip geçenlerin anlık uğrağı,
Güneşin sırtına zafer bayrağı,
Dikemezsem, emeklerim boşuna.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Hizmetteyiz
Baş aşağı sular gibi
Akıyoruz, hizmetteyiz.!
Yüzümüz tencere dibi
Yıkıyoruz, hizmetteyiz.!

Kuyrukta kadını, eri
Meydanlar Arasat yeri
Beyler boğaz, biz kemeri
Sıkıyoruz, hizmetteyiz.!

Gelberiler akıl zum'u!
Çektikçe büyütür kumu
Beyinlere çam tohumu
Ekiyoruz, hizmetteyiz.!

Arı vurmuşuz yığına
Düşmüşüz akrep ağına
Yalın ayak Kafdağı'na
Çıkıyoruz, hizmetteyiz.!

Birini tut, birine çal
Düşlere kaldı istikbal
Kavallıya aval aval
Bakıyoruz, hizmetteyiz.!

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Hoşgörü...
Ey benim herşeyi dert eden gönlüm!
Can derdine düşenlere gücenme.
Kardeş kurşunuyla gelse de ölüm,
Bize mezar eşenlere gücenme.

Adalet ya, hani nerde adalet?
Yapılanlar bize idi kabul et,
Lakin yine sevmek büyük marifet,
Kibirlenip şişenlere gücenme.

Kırıldık en güzel çağımızda ki,
Suçumuz sevmek bir, yüceltmek iki,
Hançerin ucuyla bağrımızdaki,
Yaraları deşenlere gücenme.

Dün ile bugünü gördün ya aha!
Tanıdık herkesi, gördük bir daha,
Bizim çabamızla çıkıp sabaha,
Keyif çatan bu şenlere gücenme.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:12 PM

Huzur Karşı Dağda
Çocukları birbirine tam tezat
Muzır karşı dağda çıra yakıyor
Sokaklar mezbaha, çarşılar mezat
Özür karşı dağda çıra yakıyor

Günü gün ederek yapılırsa iş
Budur perişanlık ve budur bitiş
Başım dara düştü, imdada yetiş
Hızır karşı dağda çıra yakıyor

Nerede mutluluk, nerede ah ah
Ne zaman gün doğup olacak sabah
Kaf dağına sefer demiş padişah
Vezir karşı dağda çıra yakıyor

Gönüller küllenir yüzler boyanır
Bir kıvılcım ile millet uyanır
Beyim bu yemeye dağ mı dayanır?
Hazır karşı dağda çıra yakıyor

Birileri devleştirdik olmadı
Kaleli dünyadan bir tad almadı
Memleketin düzenliği kalmadı
Huzur karşı dağda çıra yakıyor

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:13 PM

Huzurum Kalmadı.!
Gökten rahmet boşansa derman olmaz yarama
Tül üstüne kıl köprü kurulmuş, huzursuzum.
Gökyüzünde şenlik var, yeryüzünde drama
Palanga mahkumuna darılmış, huzursuzum.

Gökte bahçıvan olsam, yıldızları toplasam
Ayın çürük karnına bıçağımı saplasam
Çadır olsam gök kadar, yeryüzünü kaplasam
Deprem görmüş yer gibi yarılmış huzursuzum.

Budur işin doğrusu, budur işin gerçeği
Kim sevmez ki güzelim o cilveli pürçeği?
Sevdan aşık gönlümün susamış gözbebeği
Gönlüm mutmain değil, yorulmuş huzursuzum.

Canlanmaya yüz tutmuş, yerle gök koklaşıyor
Kıyametin nuru bu yüzlerde aklaşıyor
Yolun sonu göründü, buluşma yaklaşıyor
Zıpkın yemiş yüreğim durulmuş huzursuzum.

Kavuşma hevesiyle bunca zaman bekledi
Denizlere üfledi, bulutlara yükledi
Kainat paramparça, gökyüzüne ekledi
Yeni bir gün beklerken vurulmuş huzursuzum.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:13 PM

Hülasa...
Bağa can veren
Sudur bilmeli
Göklere eren
Sadır bilmeli

Müdürler mesul
Değiller asıl
Bizdeki usul
Budur bilmeli

Yüreğin aslı
Olursa paslı
Firavun nesli
Bodur bilmeli

Aymazın derdi
Mazlumun merdi
Ayın on dördü
Bedir bilmeli

Aklın donduğu
Aşkın yandığı
Gönlün konduğu
Sedir bilmeli

Batağın ucu
Haset ne acı
Gönlün ilâcı
Nedir bilmeli

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:13 PM

Hüzün Bulutu, Beter Ol
Aklı zayi eden, yufka düşüren
Kendini bitiren dertten beter ol
Dostun boynu bükük, yürek pişiren
Bir tadımlık haram fırt tan beter ol

Bela başa gelir fütursuz dilden
Bilinçsiz toplumdan, destursuz yelden
Yükledin çekerim, ne gelir elden
Konturu tükenmiş karttan beter ol

Hayret ırmağında, medet çayında
Doksan yedi yılı, mayıs ayında
Bir orman içinde, dere boyunda
Yarayı kemiren kurttan beter ol

Ham toprak, ham ahlat olduğun yaygın
Bu muydu düşüncen, ne idi kaygın?
O yüce insana bu muydu saygın?
Tezekle kızaran şurttan, beter ol

Hasretle ararken sonsuz visali
Gökyüzü hüzünlü, hilâl tasalı
Sahibi çıkmayan mektup misali
Baykuşlar tüneği yurttan beter ol

“Bir insan fedakâr olmazsa şayet
Nefsi onu ezer” dese de ayet!
Zamansız eriyen kar gibi evet
Bağını sel almış fertten beter ol

Güne hazan düştü, budur görülen
Liyakati defter gibi dürülen
Yusuf gibi diyar diyar sürülen
Mazlum pazarında mertten beter ol

Ufka yelken açmış, hülyalar kurmuş
Lakin, haksızlığa lâl gibi durmuş
Deryada boğulmuş, karaya vurmuş
Şu cinli doruktan, karttan beter ol

Olgunluk beklemek olur mu kaldan?
Ne anlar hatırdan, ne bilir halden
Arslanlara çoban olmaz çakaldan
Bir ömür yatalak sırttan beter ol

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:13 PM

Istırabın Çağrısı...
Bu aşkın ağında olmuşum tutsak,
Bir düş kelebeği sineme iner!
Ruhumdaki seher rüzgarı ak ak,
Esince karanlık şafağa döner.

Sensiz bu şafaklar bu yükü çekmez
Bu yüzden eksilmez gözümün yaşı.
Gündüzler geceye zehrini dökmez
Bitmez içimdeki duygu savaşı.

Istıraplı, fakat acıdan bıkmaz
Sonbaharda bağlar dökse de gazel
İstemem dertlerim şifa bulsun az
Bu sızıyı dindirecek o güzel

Bir deryadan iki damla alınca
Ne derya eksilir, ne alan duyar
Sevda işi hal bilmeze kalınca
Tutar muhabbetin gözünü oyar

Gönle düşen çise çiçeğin teri
Yudum yudum yudumlarım kederi,
Her beterin mutlaka var beteri
Aşkınsa gönlümün koçağı eri

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:13 PM

İbret...
-Yücel Şahin'e -
Şu vatan dediğim kabristan yerde,
Yavaş yavaş eriyorum, ibret al.
O muhteşem, eski günlerim nerde?
Emaneti sürüyorum, ibret al.

Hep Hakk dedim, Hakk bağırdım, ha bire,
Yer vermedim asla gönlümde kire,
Ayağımla yavaş yavaş kabire,
Saat saat yürüyorum, ibret al.

Eski günlerime bir göz atınca,
O günle bugünü tartı tutunca,
Düzen uyduruğu sözü yutunca,
Nefsime ders veriyorum, ibret al.

Ne güleç yüzüm var, ne mutlu günüm,
Arkamda uçurum önümde ölüm,
Sevabı, günahı saymışım dünüm,
Yarınlara giriyorum, ibret al.

Girdiğim yarını sizler verip,
Yarının şevkini dünlerde görüp,
Görün ibret alın, bu güne erip,
Benliğimi koruyorum, ibret al.

Neşemiz, kaygımız, tasamız birdi,
Yaş geldi zevale, bir gün mü gördü?
Kaleli yarını sizlere verdi,
Dünlerimi arıyorum, ibret al.

GooD aNd EvıL 12-05-2008 08:13 PM

İçimdeki Ordu
Hayali gözümde saltanat kurdu,
Beni koymuş yıllarımla beslenir.
İçimde saklarım bir büyük ordu,
Bir hazin ses şafaklara seslenir.

Neler duymaz ak şafaklar o sesten,
Kurtulmak imkansız kederden, yastan,
Eksen bile ürün vermiyor bostan,
Güneş suya düşer, mevsim ıslanır.

Zamansız sararan bağlar misali,
Haline hapsolmuş ağlar misali,
Ufka kanatlanmış dağlar misali,
Öbek öbek bu bağrımda üslenir.

Düz yolu görmeyen gözü nideyim,
Sohbeti bilmeyen sözü nideyim,
İkiye meyleden yüzü nideyim,
Namert gider bir budağa yaslanır.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

İrfanı Bilmeyen Biri
İzzeti irfanı bilmeyen herif
Yirminci yüzyılda yamana benzer
Gören zaten tanır, gereksiz tarif
Fırsat tanımayan amana benzer

İman gönüldedir zekâda ilim
İlmi olmayan hiç olur mu âlim?
Herkes anlamalı, her aklı selim
Anlamayan varsa, samana benzer

Peygamber emridir yürü ileri
Müslüman olan hiç kalır mı geri?
İslâmlık ilimdir ezelden beri
Aksini söyleyen lâmana benzer

Yeniye aşığız tutarız onu
Nizam-ı âleme uygunsa yeni
Gelen yok sayarsa geçmişi dünü
Onu tasvip eden dumana benzer

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

İstemem...
Yurdunu sevenin yanmaz mı bağrı,
Yüreği yakmayan közü istemem.
Bırakıp yuvayı gider mi gayri,
Bazı orda, burda bazı istemem

Başına giydiğin o fes taç değil
Kim diyor ki, vatandaşı aç değil
Allah senin duana muhtaç değil
Gösterişli bu niyazı istemem.

Basamak basamak çıkılıp giden
Geçerken şöyle bir bakılıp giden
Gelenin ardına takılıp giden
Herkesin sürdüğü yozu istemem

Daha gonca idim, gözümden soldum
Açınca kendimi, zindanda buldum
Zorladılar yedim, tiryaki oldum
Tanırım sıradan tuzu istemem.

Bu kanı yumağa bin ırmak lazım
Burada düşünmek ve durmak lazım...
İşkenceye, zulme haykırmak lazım
Hak demeyen bir avazı istemem.

Mazlum sevinmeli, yetim gülmeli,
Alınlar beş vakit yere gelmeli
Her insan bunu böyle bilmeli
Sevgisiz, saygısız bizi istemem

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

İsyan...
Tarifi imkansız, bugünü tarif,
Gördüm çözemedim, düşündüm, kaldım.
Anlatamam, anla, sen ol da arif,
Gündüz hayal, gece uykumu böldüm.

Düşünmek gerekir demeden önce,
Kulluğunu bilmek en güzel bence,
Kaypaklığın son haddini görünce,
Vallahi kendimden utanır oldum.

Düşündüm yılları inceden ince,
Tam menzile ermeye gün gelince,
Eylüllerde sam yelleri esince,
Açmaya çalışan gül idim soldum.

Dinledim bu devrin her alığını,
Üst üste ekledim, yaptım yığını,
Hergün dümbüklerin kaypaklığını,
Görünce aklaşmış saçımı yoldum.

Zindanda korlaşmış közünü görüp,
Bayram sohbetinde sözünü görüp,
Çoğunun kokuşmuş özünü görüp,
Özümü dağlara, taşlara çaldım.

Kul secde ederse paşaya, beğe,
Kaleli’ye sorma, sebebi niye?
Hesabı divanda versinler diye,
Rüzgara yükledim, Allah’a saldım.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

İşin Başı...
Alim ile sohbet etmek ibadet,
Cahil ile yola gitmek, zul olur.
Dedemizden kaldı diye her adet,
Sürer ise toplum ferde kul olur.

Dağ sırtlayıp, dağda şaşmaya görsün,
Biri kör çıbanı deşmeye görsün,
İnsan vardan dara düşmeye görsün,
Nasihatlı nutuk çeken bol olur.

Aşk ile silkele dağ ile taşı,
Bil ki muhabbettir her işin başı,
Ya Allah deyince akan göz yaşı,
Yağmur olur, rahmet olur, sel olur.

Acı dile, yaman derde metin ol,
Toprak seni bağlamasın, çetin ol,
Aldanma yadele bir ol, bütün ol,
Dost bildiğin dar gününde el olur.

Bir bak Kaleli’ye,dinle ne diyor,
O gölgeyi, zaman onu didiyor,
Vakit ikindiyi aştı gidiyor,
Akşam yakın, bize çağrı gel olur

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

Kafes
Güllere rüzgar esse bülbüle nefes gelir
Dalında bülbül ötse güllere heves gelir
Nerde bir bülbül görsem aklıma kafes gelir
Kaleli hayıflanır, ağlamaklı ses gelir.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

Kan Ve Kına
Gelin olmuş, duvak giymiş, süslenmiş,
Dört bir yandan katar katar söz gelir.
Irmakları kanım ile beslenmiş,
Bu sarhoşluk cana biber, tuz gelir.

Dostun ve düşmanın sandığı gibi,
Mecnunun Leyla’ya kandığı gibi,
Ananın oğluna yandığı gibi,
Ben yanarım bu Aslıya vız gelir.

Bir sabah sebepsiz uyandım erken,
Hep seni düşündüm yolda giderken,
Bende bu aşk, sende bu eda varken,
Bu sevdaya beş bin şehit az gelir.

Yunusu bağrına basmış, uslanmış,
Fetihlere gelin diye süslenmiş,
Şirin demiş Ferhat dağa yaslanmış,
Sevgiliden sevgiliye naz gelir.

Aslı Han, Mehmet’in döktüğü kandır,
Aslı Han, kan ile beslenen candır,
Bir uçtan bir uca aziz vatandır,
Mehmet ölür, Aslı Han’a yaz gelir.

Diken de güzeldir gülü kokunca,
Kutlu bir destandır düne bakınca,
Ak ellere kızıl kına yakınca,
Aslı güler Keremine haz gelir

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

Kara Eylül...
Ak yılın kapkara eylül ayında,
Dara götürdüler, çiçeklerimi.
Ezip bunca yıldır düzen suyunda,
Cana yetirdiler, çiçeklerimi.

Güneşi aniden bulutlar sardı,
Rahmet yağacakken, yaprak sarardı,
Gönlünde Mevla’ya muhabbet vardı,
Yere batırdılar, çiçeklerimi.

Gönülden sevdalı ilime karşı,
Yazılmış durulmaz ölüme karşı,
Bunca işkenceye, zulüme karşı,
Ezdi yitirdiler, çiçeklerimi.

Eğdiler kırıldı, eğik durmadı,
Jiletle yardılar yine olmadı,
Susuz bıraktılar çiçek solmadı,
Kara batırdılar, çiçeklerimi.

Kaleli; anla da, sabret duruma,
Malumlar başını soktular kuma,
Cefa, zulüm gördü, ölmedi amma,
Susuz bitirdiler, çiçeklerimi.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

Karabağ Düştü
Dünya musallada her yanı kırık
Karabağ Ermeni eline düştü
Azerbeycan gider Azeri buruk
Umutlar Hazar'ın gölüne düştü

Seher yeli nazlı nazlı esmiyor
Gönül ağlıyor ya lakin küsmüyor
Bosna hl umudunu kesmiyor
Nazarım bayrağın alına düştü

Mazlum Türk ya! İşte dünya susuyor
Haçlı ruhu evet ahkam kesiyor
Canavar Sırp son kinini kusuyor
Katiller Bosna'nın dalına düştü

Düşünsene şu tarihi hele bak
Azerbeycan artık bize çok ırak
Hala bunu anlamıyor avanak
Zaferler salağın diline düştü

Avrupa'nın zaten hep budur işi
Müslümanı boğazlama yarışı
Soruyorsan adaleti barışı
Salyalı köpeğin yalına düştü

Bir silkinmek evet doğrulmak lazım
Türk-islm aşkıyla yoğrulmak lazım
Selayla eznla çağrılmak lazım
Kaleli bu sesin yoluna düştü

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

Kavgamın Gerçeği...
Birbiriyle barışır da nesneler
Dilimin sözüyle kavgası bitmez
Sana verdik dünya senin deseler
Yazgımın yazıyla kavgası bitmez

Bana 'er' dediler, ben eremedim
Aynaydı bu dünya, hiç göremedim
Ölmeden ölmeyi beceremedim
Yüreğin közüyle kavgası bitmez

Dertlerimi deryelera dökerim
Ağ atarım, yavaş yavaş çekerim
Ruhsuz yamaçlara tohum ekerim
Emeğin iziyle kavgası bitmez

Ölçüp hesapladım karış be karış
Kırk beş yıl savaştım gelmedi barış
Takıldım peşine yarış ha yarış
Acımın sızıyla kavgası bitmez

Kayalıktan hayır gelmez, bar olmaz
Pervasızda şükür olmaz ar olmaz
Anasına asi yavru, yar olmaz
Koyunun kuzuyla kavgası bitmez

Güneşler susamış su içiremem
Buluta bir kapı açıp giremem
Beni dinletemem, söz geçiremem
Özümün yüzüyle kavgası bitmez

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:02 AM

Kıran Kırana.! !
Şu on yıl içinde neler olmadı
İnsanlığa kazık vuran vurana
Birgün olsun hak yerini bulmadı
Devlet kasasını yaran yarana

Düdükler yaşadı baş tacı oldu
Çalanları dersen hep rağbet buldu
Bazıları çaldı yedi kayboldu
Tepinip tahtayı kıran kırana

Burada durum felç nasıl orada?
Burda mazlum bitti beyler harada
Dayısı olmayan hep kapılarda
Tek sıra kuyrukta duran durana

Bir kez olsun, kimse bakmaz dününe
Dümbük beyler dil uzatır dinine!
Bey yıldıza bakar, mazlum önüne
Beyin hatırını soran sorana

Bunaklar yaşıyor, görmez mazlumu
Ezer ezer savururlar tozumu
Bir bilseydin içimdeki arzumu
Arzumu suçlayıp yoran yorana

Gönüldaşım dost aradım geleli
Kimi buldum ise çıkar hileli
Ey abtal Kaleli sersem Kaleli
Sanma halimizi soran sorana

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:03 AM

Kırıntı Baba...
Gökte kervan yürür onu izlerim
Uğraşım bu, ister isen zır bil sen
Çocuk günlerimi nasıl özlerim
Bir bilsen ah, yağmur gözlüm bir bil sen

Soğanlı somunu tuzladığım gün
Ayaktan ıslanıp sızladığım gün
Arifler yolunu izlediğim gün
O efendim, ben köleyim hür bil sen

İstemem er ile cenge girmeyi
Anlamsız söz ile çam devirmeyi
Şu taşlı yamacı, şu çevirmeyi
Ne anlamsız ve ne hoyrat yer bil sen

Çare boğum boğum, çile düğümsüz
Bağlamış bülbülü güle düğümsüz
Beni aşık etmiş dile düğümsüz
Aşikare şu meydanı sır bil sen

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:15 AM

Kızıl Elma Dedikleri...
Gözümden akan şu zoraki gülüş
Özlediğim sabahların rüyası
Elemli yüzdeki acı bükülüş
Veda akşamının garip ziyası

Hep seni düşündüm dağ başlarında
Kendimi unuttum yamaçlarında
Maziyi yaşadım göz yaşlarında
Ve sonu gelmeyen “hür” açlarında

Kendimi aradım evin damında
Gölgeme takıldı tek tek ayaklar
Henüz yokluğunun ilk akşamında
Hasret başlar, dilim seni sayıklar

Eller kelepçeli, yolunmuş kanat
Satıldığım pazar sen ol sevgilim
Şu uzayıp giden yollara inat
Uyuduğum mezar sen ol sevgilim

Adını buğulu camlara yazdım
Baktım ki zamansız erken solacak
Bu yüzden aşkını gönlüme kazdım
Bilir miydim kızıl elma olacak.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:15 AM

Korkma
Sana söylüyorum arkadaş dinle
Çarıklıya güven çarıktan korkma!
Ümit var ol çünkü millet seninle
Tırmandığın daldan doruktan korkma!

Dünyada bulunmaz emsalin eşin
Dün gibi muhteşem olsun dönüşün
İşte Türk dünyası senin kardeşin
Kazak'tan Çeçen'den Yörük'ten korkma

Parça parça bölüp kul ortasına
Sevdanın sırtına dal ortasına
Caddeye sokağa yol ortasına
Densizin diktiği koruktan korkma

Bir düşün dünyada nedir kazancın
Yüklensin kederin yüklensin acın
Onu başta tutan senin inancın
Mümin başındaki sarıktan korkma

Meydanda baş güden şu ot adamdan
Şu kalas kafadan şu bet adamdan
Şu çatal boynuzlu şu put adamdan
Ve şu korkuluktan sırıktan korkma!

Çağın kargaları gözünü oysa
Üzülme kahretme talihin buysa
Seni sürgün etse zindana koysa
Şu düzen denilen çürükten korkma!

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:15 AM

Korkular

Mazide unuttum aşk kalemini
Bu düzende her iş asan sayılır!
Ölçüsüz kaçırdım sevda demini
Akıllar buz tutar, yeksan sayılır!

Arzular güneşe merdiven diker
Korkularım yerin dibine çeker
Hayallerim lime-lime ter döker
Koçlar köpeklere ihsan sayılır!

Yüreğimde feryat kopar çığ gibi
Emellerim serap gibi, sığ gibi
Korkularım geçit vermez lığ gibi
Derler ki bu senin tasan sayılır!

Ruhlar aleminin öncesindeyim
Bir amansız derdin pençesindeyim
Barbar kibarlığın incesindeyim
Ölçüsüz ağızda lisan sayılır!

Cesaretim ağustosta kar benim
Korkularım küllenmemiş kor benim
Bundan sonra iflâh olmam zor benim
Gözlerim kinini kusan sayılır!

Ayaklar baş oldu, işler değişti
Gözler kan çanağı, yaşlar değişti
Bir çağ ki akıllar, başlar değişti
Korkularım karabasan sayılır!

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:15 AM

Köyle Şehir Arasında Yayla Gelini
Ziyası topraktan şafağa vuran
Yayla gelininin kitresi güzel
Vuslat gecesinde tenleri saran
Esvabın milimi metresi güzel

Gönül sarayında yakılınca öz
Gözlerden görünür yürekteki köz
Bu aşkın binası iki tatlı söz
Kirişi kolonu etresi güzel

Doğumdan başlayıp ölüme değin
Kulu olunmaz mı solmaz gerçeğin
Can evinde açan iki çiçeğin
Deryaya renk katan katresi güzel

Nesli soysuzdansa evlatsız dulun
Gönül sultanının kölesi kulun
Cimri zengindense cömert yoksulun
Canından verenin fitresi güzel

Hem gönülde sultan hem göklerde ay
Gönül diyarında kurar kurultay
Sen nazenin benim gönlüm deli tay
Seni düşünmenin stresi güzel

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:15 AM

Kral Gibi Bu Beyler...
Dokunmayın yaralıyım yaralı
Yaramızı deşer oldu bu beyler
Çile benim olur mu hiç oralı?
Gene gibi şişer oldu bu beyler

Bazıları kese için ölür ya
Tosun bonduruğa zorla gelir ya
Her insanın zaaf yanı olur ya
Aldanınca beşer oldu bu beyler

Avcı oku atar av düşürmeye
Fakat lüzum görmez riske girmeye
Talana yağmaya cep şişirmeye
Gün oldu ki koşar oldu bu beyler

Güz talanı bağa zarar verince
Bayram oldu bu beylere görünce
Düzenbaz sazına mızrap sürünce
Ne şeytanlar aşar oldu bu beyler

Bir zamanlar nere desen giderdi
Deve desen onu bile güderdi
Ki bunların çoğu etek öperdi
Şimdi mezar eşer oldu bu beyler

Başından kıçına kim varsa tut da
Allah canım alsın kalırsam altta
Vatandaşım, can verdiğim bu yurtta
Kral gibi yaşar oldu bu beyler

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:15 AM

Kulluk
Allah’a tevekkül edemezse kul,
Emanet kuş bir incecik daldadır.
Hıyanet, kibirden, borçtan hali ol,
Resul’ün buyruğu bu mealdedir.

Hıyanet ki cana garez gütmektir,
Olur olmaz her çöplükte ötmektir,
En sonunda tükenmektir, bitmektir,
Tükenmenin tüm vebali kuldadır.

Kalbinde var ise zerrece kibir,
Girince sıkacak, sıkacak kabir,
Kul ömründe dememişse: Allah Bir!
Başa bela tezce gelir, yoldadır.

Borçların şekline bak iki türlü,
Kula borcu açık, Hakka örtülü,
Secde etmeyince kalp kalır ölü,
Arıların marifeti baldadır.

Besmele borç, oruç borçtur, namaz borç,
Kim diyor ki yetim hakkı olmaz borç,
Uyarsan Kuran’a sende kalmaz borç,
Borç kaldıran tatlı sözler dildedir.

Nefesin çıkıp ta girmediği an,
Var mı maldan, mülkten faydası olan?
Kul borcunu öde, Allah'a bağlan,
Kurtuluşun Kuran adlı güldedir.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:15 AM

Kurtla Kuzu

Sahipsiz, kimsesiz yarın dalında
Feryadı bağrını deler bir kuzu
Gayret tepesinde, emel yolunda
Yuvasız yavruyu beler bir kuzu

Yüksek yamaç gönül koyar engine
Mahmur göze hasret çekersin yine
Yiğit ama düşememiş dengine
Geceyi geceyle böler bir kuzu

Bazen karanlığa güneşi satar
Bazen yıldızları çengelle tutar
Karşıdaki dağın bağrında yatar
Buğulu gözünü siler bir kuzu

Amana da deli gönül amana
Seyri kalmış büyük, ablak zamana
Yeller eser başındaki dumana
Anlamsız hayata güler bir kuzu

Tecrübe köşküne sızmazsa ışık
Akıl sarayını terk eder aşık
Şu ceren bakışlı zülfü dolaşık
Yıldızları yere eler bir kuzu

Atiyi karanlık gören insanda
Feraseti zayıf, aklı noksanda
Gözü kör zamanda, mecalsiz anda
Kurdun kulağına meler bir kuzu

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:16 AM

Kurtuluş...
Şu bu, öte beri hepsi bir anlık
Düne ip salınca kurtulmak mümkün
Kâfir karanlığın, mümin aydınlık
Yerini alınca kurtulmak mümkün.

Gönlün has bahçeye yaptığı davet
Ten tenceresinde can suyu evet
Arsız ahlaksızlık, ruhsuz cehalet
Günbegün solunca kurtulmak mümkün.

Her halin, her şeyin meydanda, ayan
Uyan gafil gözler, gafletten uyan
Aşkın ateşiyle hem kavrul, hem yan
Yürek köz olunca kurtulmak mümkün.

Başından bakınca görürse sonu
Dünya debdebesi eğlemez onu
Hayatta en mühim, önemli konu
Kul Hakkı bulunca kurtulmak mümkün.

Gökler şerha şerha, deryalar ektir
Bir gönülde yuva kurmak gerektir
Azar azar, damla damla biriktir
Boş testi dolunca kurtulmak mümkün.

Sevgi kusurları siler derinden
Yıldız cesetleri fırlar yerinden
Nefsin arzusundan, heveslerinden
Uzakta kalınca kurtulmak mümkün.

Azgın suyu gözlerinde uyutup
Dizginleyebilse kör nefsi tutup
Damlaları büyüttükçe büyütüp
Deryaya dalınca kurtulmak mümkün.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:16 AM

Kusura Bakma...
Güneşe yaslanmış kendinden geçmiş
Düzenin bekçisi yatar burada
Anası babası bu yolda göçmüş
Gece gündüz nöbet tutar burada

Kitabında yoktur utanmayla ar
Ne versen her şeyi toplayıp yutar
Gündüzleri çamın dibine yatar
*******i çalım satar burada

Baş bekçi başıyla işaret verse
Herhangi birisi kapıdan girse
Düzene yabancı her kimi görse
Her saniye nara atar burada

Görenler derler ki bu sersem deli
Varlığından korkar bütün ahali
Korktuğundan mı ne destursuz hali
Bu haliyle göze batar burada

Hep nöbet başında bir an söylenmez
Halinden memnundur şikayet etmez
Soğuktan sıcaktan hiç etkilenmez
Adeti, ne bulsa yutar burada

Yatar yuvarlanır der gibi nazım
Böyle yaratıldım bu imiş yazım
Bu düzene zaten böylesi lazım
Cümle bekçilere çatar burada

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:16 AM

Kutlu Bir Sözdesin...
Aramama gerek yok
Gönlümdeki közdesin
Yüzler açık, alın ak
Cevherdesin özdesin

Tuna'dan Nil'e bakan
Yemen'de beni yakan
Dünden bu güne akan
Türküdesin, sazdasın

Sensin benim her anım
El- ayağım, her yanım
Ve sen gönül sultanım
Dilberdeki nazdasın

Düş ülkesine girdim
Görünce selam verdim
Nefsimi yere serdim
Ben'de değil bizdesin

Kadir kıymet bilmiyor
Taşa çaldım ölmüyor
Neden bahar gelmiyor
Zemheride yazdasın

Malda gözüm yok diyen
Halka sözüm çok diyen
Hakka aşık hak diyen
Çok kutlu bir sözdesin

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:16 AM

Külfet Ve Nimet...
Bir gaflet anını buldun ya bastır
İster zindana tık istersen astır
Ömrün başı hüsran, sonu da yastır

Mazlum sağılırken sızımı dövdüm
Yitik aramayı bulmayı sevdim

Özü yaralayan kindir, kibirdir
Göklere ulaşan başlar kebirdir
Cahilin bedeni seyyar kabirdir

Gerçek boğulurken dizimi dövdüm
Sözümü destursuz salmayı sevdim

Şu arık ‘asalet’ yüzünü satmış
Arı kiralamış sözünü satmış
İki yüz yetmemiş özünü satmış

Özüm soğulurken özümü dövdüm
Akidem üzere kalmayı sevdim

Bu baş ağyar yıkıntımı ne bilsin
Girintimi çıkıntımı ne bilsin
İçimdeki sıkıntımı ne bilsin

Garip doğulurken yazımı dövdüm
Kara bahtı taşa çalmayı sevdim

Monolog dinledim monotonlaştım
Hayal gemisiyle dağları aştım
Umut diyarında hayli dolaştım

Nimet dağılırken yüzümü dövdüm
Külfette en önde olmayı sevdim

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:16 AM

Lakin Mevsim Sonbahar...
Gençliğin hedefi şu hitabede
Kime yokuş, kime iniş, kime düz
Görünen bir büyük sorun, arbede
Sonunda bir şüphe ve günâhkâr öz

Tartışma boyunu hesapladım da
Sonuna varmışım iki adımda
Ortada iki şey, kıyasladım da
Biri peşin, biri düşüncesiz söz

Bilmem ne adına sokaklardayız
Biz hem sokaklarda hem de dardayız
Kim bozgun diyorsa biz oradayız
Varımız bir arsız, bir kızarmaz yüz

Yarış bilmez kazandığı etap yok
Ne ahlaki ne İslâm’i hitap yok
‘Kitabım’ der inandığı kitap yok
Tek varı dövülen bir kötürüm diz

Dost vefadan, düşman cefadan bıkmaz
Sular boz bulanık bir yere akmaz
İki sonbahardan bir bahar çıkmaz
Nedir kara kışta bu cilve bu naz

Ağlasan kendini ikiye böler
Gözyaşı mermerin bağrını deler
Sen gülsen Atanın gözleri güler
Duymaz sağır kulak, görmez şaşı göz.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:16 AM

Lisansız Buyruk...
Dünya ufalınca, güneşler büyür,
Hayaller dünlerde kaldığı zaman.
******* gecemin koynunda uyur,
Akarsu fatiha olduğu zaman.

Kurşun kubbelerin sedası ne hoş,
Avluları dolu, safları bomboş,
Şadırvan perişan, mermerler sarhoş,
Kandiller kararıp solduğu zaman.

Eski günlerimi andıkça içim,
Yanıyor günlerim renk biçim biçim,
Toplanır barkanam, çekilir göçüm,
Kutlu diyarlara saldığı zaman.

Sevdalara yenik düşünce düşler,
Gözü kamaştırır eski güneşler,
Gün batar ufukta, yeni gün başlar,
Şafaklar kendini bulduğu zaman.

Merhamet bağını celalde gördüm,
Çilenin yükünü Bilal’de gördüm,
Boynu büküklüğü hilalde gördüm,
Hoyrat dost bağını yolduğu zaman.

Lisansız buyruğu kulaksız duyar,
Rahman’a sığınır, Resul’e uyar,
Sevdaları Hıra Dağı'na koyar,
Hasret gönüllere dolduğu zaman.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 09:16 AM

Mağdurlar...
Ur tutmuş beyinler sağır kulaklar
Sevdalara ağıt yakan öz mağdur
Vatan aşkı bizi hayatta saklar
Sevgileri alevleyen köz mağdur

Canlı olup yaşanır mı havasız
Kul olur mu Allah'ına duasız
Bölücünün her türlüsü pervasız
Sade Allah Allah diyen söz mağdur

Mazluma mağdura olurduk ışık
Şimdi duygularım karmakarışık
Allah'a, vatana, millete aşık
Secde eden alın mağdur yüz mağdur

Allah dedik, açık alın, başlar dik
Dilde tesbih ettik, hep vatan dedik
Sevgi ile surda açtık bir gedik
Suçumuz hep sevmek hepimiz mağdur

Sormasın bizleri yarıda koyan
Allah için yorumlasın her duyan
Kullara kapalı Allah'a ayan
Mazlum biz mağdur biz yine biz mağdur


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:20 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.