![]() |
Dün gece yine yalnızdım
Sokağa çıktım Ve kendime bir çiçek aldım Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm Ama her gece gibi Dün gece de yalnızdım Ve kendime bir çiçek aldım Bir saat geri alınmış saatler Ben geri almadım Ve bir saat daha yalnız kalmadım Bir masaya oturdum İki çay ısmarladım Ben içtim sen soğuttun sana söyleyeceğim her şeyi yuttum çok dert etmedim çünkü yoktun dün gece yine yalnızdım rahat ağladım yokluğundan |
Merhaba anne,
Yine ben geldim. Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama Ali, "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder." demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen, sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne, sağım neresi, solum neresi Ağrıyan yanımın neresi olduğunu. Şimdi iyi biliyorum anne. Hani geçen geldiğimde |
Sormuşlar bir bilgine: HAYAT ne? Diye
Demiş bilgin; iki yönlü bir yol devam eder bilinmeze. Sen görmemezlikten gelsen de vardır bir yoldaş her köşesinde Bazen çıkarsın zorlukla dar bir yokuştan bazen de aşarsın dertleri sanki uçuyormuş gibi inerek buradan. Peki, SEVGİ nedir? Demiş biri Kalbine sığmayacak kadar geniş Dedikodusunu yapamayacağın kadar temiz, kokusunu alamayacağın kadar uzak hayal edemeyeceğin kadar yakın... Ya KORKU nedir? Diye atılmış diğeri Bir yağmur |
Sen üzülme bana sevgilim,
idare ediyorum işte İttire ittire götürüyorum hayatı bilinmezliği ile... Sen üzülme suskunum diye. Söküklerini dikiyorum gecenin. Ay ile yıldızları birleştiriyorum, Gök ile güneşi, martılar ile denizi, güzel ile çirkini... Yaşam ile ölüm arasındaki bu maratonun Son finalini koşuyorum nefes nefese. Sen üzülme ara sıra ağlıyorum diye Adına yazdığım tüm şiirleri fırlatıp attım da denize O canımı yaktı biraz.... Yoksa iyiyim ben. Kızma ban |
Anladım diyemem ki ! Suçluyum.
Belki ben anlatamadım sana kendimi Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi. Her gün her dakika seni özlerdim Bitmezdi kederim senin yanında bile Susardım, gözlerime baktığın zaman Mermer bir heykelin çaresizliğiyle Oysa neler düşünürdüm sen yokken Sana kavuşunca neler söylemek isterdim Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi Ayrılık başlayınca ben biterdim. En kötüsü beni koyup gitmendi O, öyle bir yalnızlıktı anla |
Er geç beni affedeceksin. Bir şey beklemeden,
bir şey istemeden affedeceksin. Sevgin seni oraya götürecek. Düşe kalka ilerleyeceğin yollarda, taşlar kanatacak ayaklarını. Issız, karanlık ormanlardan gececeksin yapayalnız. Sonra bir bataklık başlayacak gözün alabildiğine. Omuzlarına kadar yapışkan çamurlara saplanacaksın. Durmadan yağmur yağacak üstüne, iliklerine kadar ıslanacaksın, üşüyeceksin. Ahtapot elleri gibi uzun, pis sarmaşıklar dolanacak ayak bileklerine. |
Yıl 1931, yaş onyedi,
Bir küçük kız sevdim Çukurova´da, Adı Elifeydi, İlk aşkım, ilk sevgilim, Dokunsam solacakmış gibi gelirdi bana, Tutuşur, tutuşurdu elim. Bir bahar sabahı, mayısın yedisinde Bir oyun oynamıştık çocuksu Dilberler Sekisi'nde Ne benim aklıma geldi bir şey, Ne onun. Takıldık büyülü ağlarına, "Of derdim var" oyununun. Menekşeydi onun adı, Devedikeniydi benimki. Bir doyumsuz uçuştur aşkların ilki Tek söz geçmedi aramızda aşka dair Tek düşünc |
Yüreğim ne dediyse onu dinledim ben.
Kimi işaret ettiyse ona yöneldim. Şimdi sen diyor da başka bir şey demiyor. Ansızın bastıran bir yağmura hazırlıksız yakalanır ya insan, işte öyle ıslattı beni aşkın. Seni bekledim ben. Yüreğimdeki heyecanı, gözlerimdeki yeşili, dudaklarımdaki ateşi, ellerimdeki titremeyi, küçük dokunuşları sana sakladım. Ne sen beni bilirdin ne ben seni ama bir yerlerdeydin ve mutlaka gelecektin. Ve bir gün çıktın karşıma. İşte o gün sevdaya dair ne kadar tort |
Sen herşeyi süpürebilirsin; sonbaharı süpüremezsin,
Yalnızsa, sürekli bir sonbaharı süpürür hep.. Düşünemezsin. Yanar sobasında yalnız'ın üşüyen bakışları. Lambasında karınlığa dönük bir ışık titrer sönük-sönük. Penceresi dışına kapanmıştır, kapısı içine örtük. Yalnız, bin yıl yaşar kendini bir an'da. Yalnız'ın nesi var, nesi yoksa tümü birdenbire'dir. Yalnız, bir ordudur kendi çölünde.. Sonsuz savaşlarında hep yener, kendi ordusunu. Yalnız'ın sakladığı bir şey vardır; Boyun |
Gittin...
Ben, arkandan sadece baktım. Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki... "Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini. Gidersen sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak. Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana. Konuşamadım... Gittin... Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım. Acım yaş olup akmal |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:57 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.