![]() |
Gülen uçurtma
Herkes başını kaldırıp gökyüzüne, Uçurtma,insanlara bakıyordu. Gülen uçurtma. Nazlı nazlı salınıp, Kuyruğunu bir kedi sevimliliğiyle sallayıp, İnsanlara göz kırpıp gülüyor. Uçurtmanın ipi,çocuğun elinde, Ve keyfi yerinde. Uçurtma bulutlara tutunmuş, Dans ediyor. Kuşlar kıskanıyorlar, Rüzgar arkadaş arıyor yanına, Ve hep birlikte uçuyorlar. İnsanların telaşlarını, Çarpık yapılaşmayı, Orman talanlarını, Kuş bakışı gözlemliyor Çocuk kederleniyor birden, İp makaranın sonunda, Zorlayıp duruyor uçurtma, Daha yukarı çıkmak istiyor. Çocuk uçurtmanın ipini kesiyor, Yükseliyor göklere. Geçen uçaklara el sallıyor, Ve dakikalar içinde, Gözden kayboluyor uçurtma. Çocuk, Özgürlüğünü verdiği için sevinçli, Ama gözlerinden iki damla yaş Dökülüyor, yanaklarını sıyırarak. Babası başını okşayıp, Tutuyor elinden çocuğun, Tekrar gökyüzüne bakıp, El sallıyor dakikalarca, Ve evin yolunu tutuyorlar. 24.07.2005 (‘ŞİİR HARMANI’ ından) Mazlum Zengin |
Güneş gibi
Benim aşkım, narçiçeği renginde, Kucaklarım sıkı,sıkı inceden. Ulu çınarın gözükmeyen çiçekleri gibi Açar gizliden gizliye. Benim sevgim, selvi gibi boynu bükük Kırılır dallarım rüzgarda,poyrazda Delikanlının köylü güzeline olan aşkı gibi Sever gizliden gizliye. Benim kalbim,sevecendir,bazen de küseğen Saksıdaki zambaktır, bazen olur fesleğen, Tatlı bir söz söylenmediği zaman, Küser gizliden gizliye. Benim gönlüm,güldür güleçtir, Bir ayçiçeğinin başağıdır, Karanlığı bitiren, ufuktaki bir güneş gibi Güler gizliden gizliye. 16.05.2005 (‘ŞİİR HARMANI’ ından) Mazlum Zengin |
Güneş küstü
Artık,Güneş’te küstü bana Doğmuyor artık Hücremin duvarlarına Isıtmıyor yürekleri. Yosun kokuyor Yaslandığım duvarlar Ki hücremin tabanındaki Sudan besleniyorlar. Güneş küstü bana Artık hücremin duvarlarını ısıtmıyor Ara sıra, Hücreme misafirliğe gelen Yiyeceklerimi bölüştüğümüz Fareleri de ısıtmıyor. Ve el yordamıyla yakaladığım Hamam böceklerini de ısıtmıyor Hücremin kalın Taş duvarlarını ısıtmıyor Doğmuyor güneş doğmuyor. 30.08.2005 (‘ŞİİR HARMANI’ ından Mazlum Zengin |
Güneş yolcuları
Çekilin yolumdan çekilin Güneşe gideceğim Açın yolumu açın Güneşe bayrak dikeceğim. Açılın sisler,puslar,dumanlar Kaçılın, Dolular, yağmurlar,boranlar Güneşe çiçekler dikeceğim. Ey barikattakiler,pusudakiler Benim yolum güneşe Çekilin yolumdan çekilin Güneşe tohumlar ekeceğim. 25.08.2000 (‘ŞİİR HARMANI’ ından) Mazlum Zengin |
Güneşe bayrak
Çekilin yolumdan çekilin Güneşe gideceğim Açın yolumu açın Güneşe bayrak dikeceğim. Açılın sisler,puslar,dumanlar Kaçılın, Dolular, yağmurlar,boranlar Güneşe çiçekler dikeceğim. Ey barikattakiler,pusudakiler Benim yolum güneşe Çekilin yolumdan çekilin Güneşe tohumlar ekeceğim. 25.08.2000 (‘ŞİİR HARMANI’ ından) Mazlum Zengin |
Güneşe giden yol
Güneşe giden yol sıcak mı sıcak Selam olsun dostlara kucak kucak Çek körükçü körüğü harlansın ateş İçimdeki volkan patladı patlayacak. Körükçü çek körüğü ateş harlansın Demir tavında dövülür ham olmasın Top, tüfek, silah yapma sakın ha Ki,savaşlar olmasın canlar solmasın. 01.05.2004 (‘ŞİİR HARMANI’ ından) Mazlum Zengin |
Güneşi kucaklamak
Gecenin karanlığında dar bir sokakta, Tek başıma evin yolundayım. Ve-ve biliyorum Bir kahpenin nişangâhındayım. Senin için yürüyorum,karanlıktan, Şafakta doğacak güne doğru. Güneşi görmek için, Pusudan da sıyrılırım nişangâhtan da. Yolumu değiştiriyorum her gece, Pusudan, kahpenin kurşunundan, Sana koşuyorum gecenin karanlığında, Güneşi kucaklamak için. 02.03.1979 (‘ŞİİR HARMANI’ ından) Mazlum Zengin |
Güneşimsin
Sen benim zemheride güneşim Ağustos’ta,koyu gölgeli bir çınar Maslağından su içtiğim pınar Gönlümdeki sevgilisin. Sen benim mavzerimde nişangah Şarjörümde mermisin. Düşmana korku salan yüreğim Kabuslarımda sığındığım Rabbimsin. 03.03. 2004 (‘ŞİİR HARMANI’ ından) Mazlum Zengin |
Güneşin gülen yüzü
Güneşin hüzünlü yüzünü gördüm Bir gece vakti zemheride Sohbetteydi çocuklarla, Binlerce kadın ve ecelsizlerle Kiminin göğsünde karanfiler Kiminin yüreklerinde kirli eller vardı Güneşin ağlayan yüzünü gördüm Eylül sabahında bir seher vaktinde Ağlıyorlardı hep birlikte savaş makineleriyle Ve ağlıyorlardı zalimlere, gülen yüreksizlere Namlular sıcak, sıcacıktı Toprağa düşen tertemiz karanfiller vardı Güneşin somurtan yüzünü gördüm Toprakları satılan bir ülke sabahında Yüreklerde kirli eller, hançerler Temelini kazan karanlıklar, Cumhuriyet’in Özgürlük, Hürriyet için dökülen kanlar Ayağında çarıkla ve gebe mermi taşıyanlar vardı Ve Güneş’in gülen yüzünü gördüm El ele tutuşmuştu Dünya insanlarıyla Sınır, silah, savaş ve sömürüsü olmayan Güller açmış gülen yüzlerde, gözyaşı yok Unutmuşlar gözyaşını, acıyı, elemi ve kederi Orada Barış vardı, kardeşlik ve ellerinde güller vardı 20.08.2006 Mazlum Zengin |
Güngören’deki gün görmeyenler
Karalar Karanlığı seçtiler o gün Kadın, Erkek, Çocuk, Bebek, İnsanlığı biçtiler o gün. Hainler Akşamı seçtiler o gün Masum, Suçsuz, Günahsız, Canları, Ezerek geçtiler o gün. Kalleşler Geceyi seçtiler o gün Ana, Baba, Bacı, Kardeşe, Zehirlerini saçtılar o gün. Karanlıklar Kara günü seçtiler o gün Sevgi, Saygı, Barış, Kardeşlik, Güllerini biçtiler o gün. Terör Kalabalığı seçti o gün Birey, Toplum, Halklar, Ülkem, Gözünde hiç,tiler o gün. 26 07 2008 Mazlum Zengin Mazlum Zengin |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:49 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.