|
Kader Ayırdı
Ölüm ayıramazdı bizi. Kara topraklara beraber girecektik. Yollar ayıramayacaktı bizi. Aynı yere beraber gidecektik. Yıılar ayıramayacaktı bizi. Bir su gibi içecektik. Kıskananlar bile ayıramayacaktı bizi. Yaşantılarını zehir edecektik. Amma ve lakin. Kader. Kader ayırdı. Nihat İlikcioğlu |
Kader Değil Ayrılık
Kader değil ayrılık. Aşkı bilmeyenlerin, Sevdalılara yaptığı zulmün adı. Ağlayanların,yalnız kalanların feryadı. Yaraların en derini. Sevilenin sevene bir oyunu. Kader değil ayrılık. Aşkı bilmeyenlerin, Sevdalılara kıydığı ölümün adı. Masumların,zavallıların feryadı. Dertlerin en çekilmezi. Nankörlerin şeytanla yakın dostluğu. Kader değil ayrılık. Aşkı bilmeyenlerin, Sevdalılara acımadığı kötülüğün adı. Sevmeye tövbe edenlerin feryadı. Talihsizliğin en büyüğü. Şıpsevdilerin değişmez bir kanunu. Kader değil ayrılık. Aşkı bilmeyenlerin, Sevdalılara anlattırdığı öykünün adı. Hüzünlenip içenlerin feryadı. Tokatın en acı vereni. Sevilenin sevene bir oyunu. 21-05-2004 GAZİANTEP Nihat İlikcioğlu |
Kader Kurbanıyım
Çocukluğumu yaşayamadım. Dertli kalbi taşıyamadım. Acıdan *******i yetemadım. Kader kurbanıyım. Fakirlikle,yoksullukla geçti ömrüm. Ağlamakla,inlmekle geçti her günüm. Dünden beter bu günüm. Kader kurbanıyım. Felek vurdu sillesini. Allahım benim gibi garibin Bitirmedi çilesini. Kader kurbanıyım. Nihat İlikcioğlu |
Kaderim
Her günüm acı ve dert. Vururlar bana çok sert. Beni sevmeyenler ediyor terk. İşte benim b a h t s ı z kaderim. Yüzümde acı bir tebessüm. İçimde kahredilmiş alın yazım. Bitmek bilmeyen gözyaşım. İşte benim s u s k u n kaderim. Oynanır bana kader oyunu. Yaşarım gelmez ömrümün sonu. Hergün ölmek isterim herkes bilir bunu. İşte benim t a l i h s i z kaderim GAZİANTEP Nihat İlikcioğlu |
Kadınlar
Kibarlığınız kadar kabasınızda. Güzelliğiniz kadar çalımlısınızda. Sevdiğiniz kadar aldatırsınızda. Ah siz kadınlar yok mu siz kadınlar. Sizinle yaşayanlar bilir ancak bunu. Melek olduğunuz kadar şeytansınızda. Güldürdüğünüz kadar ağlatırsınızda. Yıldızlar kadar uzak, ölüm kadar yakınsınızda. Ah siz kadınlar yok mu siz kadınlar. Sizinle yaşayanlar bilir ancak bunu. Hoşgörülü olduğunuz kadar öfkelisinizde. Akıllı olduğunuz kadar delisinizde. Üstünlüğünüz kadar hiçsinizde. Ah siz kadınlar yok mu siz kadınlar. Sizinle yaşayanlar bilir ancak bunu. Masumluğunuz kadar zalimsinizde. Suskunluğunuz kadar ezilmezsinizde. Konuştuğunuz kadar sahtesinizde. Ah siz kadınlar yok mu siz kadınlar. Sizinle yaşayanlar bilir ancak bunu. Gaziantep Nihat İlikcioğlu |
Kafama Göre Bulamadım
Serseri serseri geziyorum sokaklarda. Yanlız ve yarsız yatıyorum yataklarda. Dostlarım taktılar sevdiğini kollarına. Bir ben kafama göre sevgili bulamadım. Kimi yabancı,kimi tanımamış gibi gitti. Kimi sevdamı anlamamış gibi gitti. Kimi dalımı koparmış gibi gitti. Bir ben kafama göre sevgili bulamadım. Tasayla,dertlerle bitti gençliğim. Şarkılarla,şiirlerle geçti *******im. Yine bak biriyle vadalaştı ellerim. Bir ben kafama göre sevgili bulamadım Nihat İlikcioğlu |
Kahrını Çekemiyorum
Bir yük gibi taşıdığım dertlerimin. Severken terk edip giden sevgilimin. Hatırladığım acı,tatlı mazimin. Kahrını çekemiyorum artık. Sitem dolu ayrılık şarkıların. Dolup boşalan efkarsız rakıların. Tek başıma yalnızlığın. Kahrını çekemiyorum artık. Her gece uykusuz gözlerimin. İsyanlı, haykırışli sözlerimin. Bir iskelet kalan bedenimin. Kahrını çekemiyorum artık. Ne yapacağım bilinmez şaşkınlığımın. Durmadan süzülen gözyaşlarımın. Birer birer tükenen umutlarımın. Kahrını çekemiyorum artık. Gençken ihtiyarlayan gençliğimin. Bir melek gibi sessizliğimin. Aldatıcı,yalan gülümseyişimin. Kahrını çekemiyorum artık. Nihat İlikcioğlu |
Kalemim Kağıdım
Dileklerimi, Şikayetlerimi, İçimden geçenlerimi, Ne varsa yazdı kalemim. Oldu kederim. Yaşadıklarımı, Anılarımı, Her anlatmamda acılarımı, Dinledi kağıdım. Oldu ağıdım. Ümitlerimi, Hayellerimi, Tek tek sevdiklerimi, Tüm dostlarımı yazdı kalemim. Oldu mutluluğum. Aşklarımı, Buluşmalarımı, Kaçamaklarımı, Saklı laflarımı dinledi kağıdım. Oldu huzurum. 16.10.2008 Nihat İlikcioğlu |
Karınca Gibi Ölmek İstiyorum
Siz hiç; Karıncanın nasıl güldüğünü gördünüz mü? Hangi şey mutlu etmiştir biliyor musunuz? Saat kaçta uyur, kaçta kalkar, Hangi yemeği seviyor biliyor musunuz? O da benim gibi; Gülmeye hasret. Hiçbir şey mutlu etmemiştir. Sabah, öğle,akşam gezinir uykusuz. Ve bir kuru ekmek kırıntısı bile kafi; İçmez çorba, yemez et. Siz hiç; Karıncanın nasıl öptüğünü gördünüz mü? Hangi sevgilisini terk etti biliyor musunuz? Onun da benim gibi; yok öpecek sevgilisi. Terk etmek değil, sevmek gayesi. Siz hiç; Karıncanın nasıl öldüğünü gördünüz mü? Sessiz, Kefensiz. Mezarsız, Suçsuz,günahsız. Ve hatta tabutsuz. Cehennem korkusu olmadan. Kalanlarına acımadan. İşte bende böyle ölmek istiyorum. Sessiz. Kefene sarmasınlar sıkılırım. Mezarım olmasın. Sanki yarim mi var; Gelecek, ağlayacak. Tabutumu dört kişi götürmesinler omuzlarında. Düşe kalka, kara kışlarda. İstemem kimseler sokranmasın. Siz hiç; Karıncanın öldüğünde, Ağlayanlarını, sızlayanlarını gördünüz mü? Kimsesiz, Sevgilisiz, Dostsuz, eşsiz. İşte o da benim gibi. Çoktan ölü belki de anası, babası. Olmamıştır sevdalısı,sevdası. Yoktur çocukları, Yaşamıştır tek başına yıllar yılı. 28.07.2007 Nihat İlikcioğlu |
Karşı Evin Lambaları
Kaç gecedir yanıyor, Karşı evin lambaları. Ya ölen var, Ya hasta. Belki de benim gibi birisi, Yeni başlamıştır şairliğe. İlhamı yok. Kaç gecedir yanıyor, Karşı evin lambaları. Ya yeni evli çift var. Ya derdi sızlıyor birilerinin. Belki de benim gibi birisi. Eski aşkını hatırlamıştır. Uykusu yok. Kaç gecedir yanıyor, Karşı evin lambaları. Ya Almanya''dan akrabaları geldi. Ya dert ortağıyla muhabbette. Belki de benim gibi birisi. Karanlıkta korkusu çok. Kaç gecedir yanıyor. Karşı evin lambaları. Ya oda karanlık. Ya şarterler bozuk. Belki de benim gibi birisi. Odasını dağıtmıştır. Aradığını bulacağı yok. Nihat İlikcioğlu |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:15 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.