![]() |
Uzağım sana
Çok uzağım hem de Yakınında olana ne mutlu Ne mutlu bastığın topraktaki tozlara Tattığın biberlere tuzlara Terlediğin yazlara Ne mutlu gökyüzüne baktığn esnada Karanlıkta parlayan yıldızlara ne mutlu Ne mutlu ayağını ıslatan suya Su içtiğin kuyuya Seni selamlayan güneşe aya Ne mutlu gülüşüne tanık her şeye Sevincinden sarhoş Başı dönen dünyaya ne mutlu Ne mutlu yürüdüğün yollara Tuttuğun dallara Kokladığın güllere Süpürdüğün küllere ne mutlu Diri diri toprağa gömerler ya dokunuşta Elini tutan ellere ne mutlu Ne mutlu saçlarını tarayan rüzgara Yüzüne yağan yağmura kara Sana akan pınara Pınarlar gibi ağlasam önünde Haykıra haykıra Dolaştığın çayıra kıra ne mutlu Ne mutlu okuduğun kitaba Geceni bekleyen mehtaba Yanağına benzeyen şaraba Sakın düşünme abarttığımı Ayağını ıstan çoraba Çorabı sakladığın dolaba ne mutlu Ne mutlu oltana çıkan balığa bile ya Senden habersiz Etrafında akan kalabalığa Ne mutlu ne mutlu |
Ben hep nereye gideceğimizle ilgilendim
Sense saplanıp kaldın nereden geldiğimize Çamurun en büyük sebebi diye tanımladın yağmuru Ben doğanın sihirli değneği olan şimşeğin büyüsü sanırken Kış bitti mi bahar başlardı sende Ben her tebessümünde yaşardım baharı Saçma bulurdun her çiçeğin farklı rengi ve kokusunun olmasını Uçurumları Ve fırtınada denizi Yollar hüzünlü gelirdi bana Sana zor Böceklermiş kuşlarmış Yıldızlar hele yakamoz Olmasa ne olurdu ki senin için Benim içinse sana olan sevgimin kanıtlarıydı hep Ben seni hayatın güzelliğiyle tanıştırırken Sen yüz yüze getirdin beni anlamsız kalabalıklarla Boğulmanı istemedim çalkantılarında hayatın Ama sen yüzmeyi bilmediğin gibi Beni de boğacaksın anlaşılan Ben nereye gideceğini görebiliyorum bu çaresiz aşkın Ama sen nereden geldiğini hiç bilemedin bu çaresiz aşkın |
Nergislere kardeş gözlerin senin
Hasretle kucaklaşırlar her görüşmede Bir sıla kokusu yayılır etrafa Özlemden sararmış solmuş her biri Gözyaşından bir ırmağın Kenarında kaybetmişler birbirlerini Boynu bükük hasta ve yorgun Tüm acılara rağmen ama Yağmura kara Dolu dizgin doluya Tek hasreti ayrı düşmek nergislerin ve gözlerinin Aynı kaderi paylaşan ikiz kardeşler Nergisle gözlerin Bir kader ki rüzgardan hoyrat Şaşkın bakışlarla kucaklaşır Nergislerle gözlerin Birbirinden çilekeş Kucaklaşmadan daha acı hikayeleri Hasret giderirler her buluşmada Sevinçten şaşı bakarlar birbirlerine Nergislere kardeş gözlerin senin |
Bir güvercin niçin gökte uçarsa
İşte ben de seni bu yüzden sevdim Niçin bir tomurcuk dalda açarsa İşte ben de seni bu yüzden sevdim Aşıklar aşk için cebelleşir ya Cebelleşip aşkla helalleşir ya Güzel sevildikçe güzelleşir ya İşte ben de seni bu yüzden sevdim Ne diye balıklar suda yüzerse Dikilen fidanlar niye uzarsa Şairler ne diye şiir yazarsa İşte ben de seni bu yüzden sevdim Neden Kerem ateşlerde yanmışsa Neden Ferhat yüce dağlar aşmışsa Neden Mecnun ıssız çöle düşmüşse İşte ben de seni bu yüzden sevdim Umutsuz Yahya'yı şair edensin Bırak seveyim de borcum ödensin Zaten bana aşkı öğreten sensin İşte ben de seni bu yüzden sevdim |
Diyorsun ki sen kar tanesine
Buluttan kop ama düşme Yani diyorsun ki göğe sevdalı alaca şahine Aç kanatlarını aç ama uçma Çiçeği gör ya da diyorsun arıya Gör ama sakın ha konma çiçeğe Gözük diyorsun yıldıza Gözük ama parlama Fışkır diyorsun hatta deli nehre Fışkır ama akma Aç diyorsun nergise göl kenarında Aç ama kokma Yerde bul diyorsun yani aç dilenciye Yerdeki çil çil altınları alma Beni gör diyorsun bana kısacası Gör ama sevme Akıl karı mı Allah aşkına Seni görüp tanımama rağmen Sana aşık olmamam |
Huzur yanımda kalmadı sevgi çekip gitti
Mutluluk beni tenha bir köşeye itti Sevdayı unuttum çoktan güzellik kayboldu Umudun kıpkızıl gülü sarardı soldu Sadakat sır oldu hiç görünmedi Aşk bir türlü bir vücuda bürünmedi Olacak gibi değil insan tutunacak bir dal arıyor Kendini bırakınca insan her şey olacağına varıyor Ben de ne yaptım bıraktım kendimi belaya Peşimi hiç bırakmadı bir ben kaldım yaya Sonra belayı yalnızlıkla aldattım itiraf edeyim O ki en sadık sevgilim oldu daha ne diyeyim Sonra insan tabi yüz buldukça şımarıyor Aldattıklarını çoğaltayım diye bahane arıyor Benim hikayem de bu işte aynen Yalnızlık oldu sonra sırada gelen Yalnızlık da beni hiç bırakmadı Bir an bile hayatımdan çıkmadı Sonra unutmadan eksik olmadı etrafımdan dert Her günümde mübarek yanımda inatçı mert Ha bir de kalbimi hep duldurdu acı Benim ömrümün anlamı tacı Efendim e söyleyeyim hüzün de var ah o hüzün Varım yoğum oldu bir gece tanıştık güzün Sonra ne çapkınmışım dahası var keder Keder ki ömrümün yarısı eder Hepsinden gizli biri daha korku var Bir ben bir o her gece bir de dört duvar Bütün hepsinden daha yakınım çaresizlik ile Şüphelenip beni terk etti uykularım bile |
Usul boylu güzel gözlü sevdiğim
Hamdlsun ki sağım daha ölmedim Yerinde çok şükür gücüm sıhhatim Erise de yağım daha ölmedim Ölüm mü var gerçi bu sevda gibi Sensiz bu hayat kuyunun dibi Deli eder bu aşk alim edibi Geçti ama çağım daha ölmedim Her lokmda ne var acep aklında Aç mısın tok musun kim var yanında Var mıydı bu zulüm senin kanında Yıkıldı ya dağım daha ölmedim İyiyim ben yalnız harsetim sana Koyverdim kendimi geçen zamana Alıştım kalbimde ateş dumana Küle döndü bağım daha ölmedim Ölür müyüm seni tekrar görmeden Ölür müyüm muradıma ermeden Sırılsıklam kalbi sana vermeden Dinmedisağanağım daha ölmedim |
-Gerçekten sen misin?
-Gerçekten benim. -Hiç değişmemişsin.. -Sen de.. Gelmezsin sanmıştım. -Ben de.. -Ne arıyorsun bu şehirde? -Sana geldim. -Bana mı geldin? -Hı hı.. -Bana? ... -Evet, sana geldim Yahya! Yahya, sana geldim... Sana Yahya... Yahya... -Yahya! Kalk oğlum artık, Yahya... Bak yine geç kalacaksın Yahya... |
Paltonun Kocaman Düğmeleri
Sessizliğin gözlerimi bağlıyor İşenceye götürürken Kollarımı kelepçeliyor Saçlarınla düğmelemişsin kalbimi Bakışların değdiği yerden çok uzakta Yüzüne dokunsam bana bakman için Tepeden tırnağa süzeceksin beni Kefenimin ölçüsünü alır gibi Yarım yamalak bir düştü benimki Karanlık dünyama asılan bir yarım ay Oysa sessizliğin evrenin felaketi Titrek yıldızlar tek tek düşecek bu sessizlikten Alışığım oysa yıldızlarla üşümeye Sabahsız *******e Sise dumana Zalim zamana Kahrolma benim için Ahbabız bu acılarla kendimi bildim bileli Oflayıp puflama sen de rüzgar yetiyor Bacalarda dumanlı biir türkü tutturmuş baksana Olmazsa bu bu sevda omaz o kadar Gençsin benden güzelsin Çabucak unutursun Zor olacak ama bu kez unutmak Kar geliyor Süslü bir spikerden duydum Buzdan önce geldi sessizliğin Bu beyaz sayfalara Sözcüklerin düşmesi gibi Teker Teker Kar taneleri değecek Saçlarına değen ellerime Hatırana saklanmak mümkün olsaydı keşke Gizlenebilseydim ayrılık canavarından Orman gözlerinin kuytuluklarında Yahya Harbalioğlu |
Kıskanırım içi kıpır kıpır her aşığı
Elinde papatyayla falına bakarken Ya sever ya sevmez başka seçenek yok Nazlı sevgili Seviyor Sevmiyor Seviyor Sevmiyor Benim bütün günüm gece Gündüzler haram bana Boşa hırpalamam zavallı papatyaları Falımın bakılacak tarafı da yok Saysam bir paptyaları saymasam bir Başka seçenek yok Değişmez nazlı sevgili Sevmiyor Sevmiyor Sevmiyor Sevmiyor |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:22 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.