www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ümit Kilislioğlu Özger (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143154)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:45 PM

'YAZ KIZIM! ' dedi hâkim.

Parmakları uçuştu
kelebekler misali.
Üç beş de hata yaptı, dert etmedi kendine
Anlaşılırdı nasılsa

'....KANUNUNUN.....NCU BENDİNE...'

Aklı başka yerdeydi.
(Akşama yemeğe misafir gelecekti
Kocasının ailesinden on beş kişi
Zordu işi.)

'....GÖZ ÖNÜNDE TUTULARAK...

(Geceden yapmıştı yemekleri; tavuktu, börekti.
Keşke tülleri de yıkasaydım diye düşündü
Ne de olsa gelindi, ağızlara lâf gerekti.
İşi zordu...)

Tam o sırada hâkim sanığa sordu: ' EKLEYECEĞİN BİR ŞEY VAR MI? '
'Yok' dedi sanık melûl, mahzun,
Özgürlüğüydü elinden giden
ve aniden
en masum pozunu takındı

(Evlenme yıldönümleri de yakındı
Yüzük, küpeden vaz geçmişti de
Bulaşık makinası istiyordu.)

'YAZ KIZIM! ' dedi hâkim. yine
.......' ON YEDİ YIL AĞIR HAPSİNE...

Sanığın gözü karardı,
Maktulün ablası arkalardan bir Oh! çekti;
Hırsla mantosunu giydi,
Yetmezdi ama yine hiç yoktan iyiydi.

'Ve...LİRA AĞIR PARA CEZASINA ÇARPTIRILMASINA
TEMYİZ YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE

(Yeni aldığı yolluğu sermeliydi akşama yere)

KARAR VERİLDİ.'
...

Jandarmalar sanığın kolunu, abla mezarlığın yolunu tuttu.

Bir sonraki duruşmaya geçildi
Onun için önemli değildi suç ne, suçlu kim.

Yeniden 'YAZ KIZIM! ' diye seslendi hâkim.

(30.Ocak.2001)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:45 PM

Hani bazen başında kavak yelleri eser de
Sığamazsın eve, barka
Hele bir de sevda varsa serde,
Samanlık seyran olur,
Yeter sanırsın bir lokma, bir hırka.

Bir süre zorluklara direnirsin
Hayat hırpalar, toplum örseler
Yapmasalar dersin,
Gözümdeki pırıltıyı görseler
Hayatı sen de bir gün öğrenirsin.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:45 PM

Denize karşı şöyle,
Bir akşam üstü,
Cam bardakta
Demli bir çay.
Sorduğun kabahat.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:46 PM

Ayakları ıslak, yüzlerinde acı,
Saçak altlarına üşüşmüş
Bir sürü sığınmacı.

Yağmur, dolu yağarken
Fütursuzca yürüyenleri izliyorlar.
Onlarla alay ederek,
Hayranlıklarını gizliyorlar.
İtiş- kakış geçiyor zaman,
Anıları bir an olsun
Vermiyor aman.

Hepsinin aklı,
Kişi başına düşen
Hayal kırıklığına odaklı.
Bıkmış aslında saçaklar,
Lâkin bunu bilmiyor kaçaklar.

Sızı içinde her yerleri
Dolu çoktan dinmiş,
Güneş açmış,
Yok haberleri.

Her biri olmuş
Korkularının uşağı
Oysa, gökyüzünü süslüyor,
Muhteşem gökkuşağı.

(10.Haziran.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:46 PM

Babası bir gün “ Hazırlanın akşama kıza görücüler gelecek” dedi
Sonra ekledi: “Zamanı geçiyor,
kız da epey bekledi”.
Oralarda kadın erkeğin malıydı
Bu kısmet, geçen gün falında çıkan
yakışıklı çocuk olmalıydı.

Ortalığı sildi, süpürdü
Örtüleri dürdü,
Yanağına hafifçe allık sürdü.

Gel gelelim adam ağır başlıydı,
Ve epey de yaşlıydı.

Kahveye şekeri az attı,
Sonra odasına gitti, yattı.
Kaç kere yaşayacaktı bunu, kaç kere?
İnşaallah bir dahaki sefere.

Hayal kurmaya başlayınca biraz acısı dindi
Hoşuna gidecek biri bir gün…
Üç gün üç gece düğün.
Babasının gürleyen sesiyle gökten yere indi
Olmuştu bu iş, adam zengindi.

İki ay sonra evlendi,
Gelinlik ona çok yakıştı,
Adamın başka köyde karısı varmış dendi.
Üşüyordu, mevsim kıştı,
Mutsuz insanlar arasına
O da sessizce karıştı.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:46 PM

Ne ilkbahar bu, ne de yaz
Güz aldatmacası boşuna
Aldanma güneşli oluşuna
Ortada kış ayaz, beyaz.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:52 PM

Kim o?
Kim var kapıda?
Yitik hayallerim mi gelmiş?
Sanmam...
Evi bulamazlar ki onlar!
Ey köşe bucak kaçtığım karamsar!
Konuşsak mı ne!
Elimdeki anahtarın açacağı kapı
Yapılmadı mı daha?
Şu kapalı hava iki beden dar yüreğime
Göğüs kafesim çatladı, çatlayacak.
Radyodaki kadın
Mahvediyor güzelim segâh şarkıyı,
Ocaktaki süt taşıyor,
Umurumda bile değil...
Sen kapıdaki!
Hâlâ orada mısın?

1.Haziran.2004

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:52 PM

Bir araya geldi mi babasıyla dayısı,
Mutlaka bir kopya konusu açılırdı.
Kim bilir kaç taneydi ilginç olayların sayısı,
Marifetler bir bir ortaya saçılırdı.

“Ne kopyalar çekerdik sınavlarda Cem ile
“Yakalayamadı bizi, fizikçi Kasap Âdem bile.
Ötekiler durmadan ineklerdi,
Olurdu her biri o gece uykusundan,
Bizim ekip sabahı telâşsız beklerdi,
Kopya verirlerdi bize dayak korkusundan.
Enayiler çalişır,
Biz de yazardık oh! Hışır, hışır”.

...

Babası akşamları geç gelirdi,
O akşam içeri çok neşeli girdi.
“Hanım! ”dedi. “ Al kızart şu balığı
Çocuklari erken yatır, dağıt kalabalığı
Başbaşa kalalım,
Sohbete dalalım.

Sonunda ihaleyi aldik
Öbür şirketler elendi, yalnız biz kaldık.
Değdi doğrusu verdiğimiz rüşvete
Biliyor musun? Yine zam gelmiş ete”.

Bir bardak birayı bir nefeste devirdi
Telefona gitti, bir numara çevirdi:

“Alo Necati! Diyorum ki, şu bizim baldızı
Hani canım, şu geçenlerde bizde gördüğün kızı
Yaş sınırını kaldırtsan da
Sizin şirkete aldırtsan.
Gerçi sınav varmış ama malum formalite,
Ne bilgi aranıyor, ne kalite.
Tanıdığı olan giriyor,
İşini beceriyor”.

Telefonu kapattı,
Bir kahkaha attı
“Necati, aferin sana!
Böyle arkadaş lazım insana”

Çocuk odasına koştu
Babası bu akşam pek neşeli, çok hoştu
Öğretmenin gönderdiği sarı zarfı sırıtarak ona verdi.
Merak ediyordu, acaba neydi öğretmenin derdi?

“Lûtfen biraz olsun ilgilenin” diyordu
“Oğlunuz beni çok yordu.
Kopya, yalan, dolan, ne ararsanız.
Siz bunu başka okula verin bana sorarsaniz”..
Kadıncağıza artık yetmişti
Dün de elinden zorla harçlığını aldığı
Bir kızın velisi şikâyet etmişti

Mektubu okuyunca babanın keyfi fena halde kaçtı
Bir bira daha açtı.
Hatta iki
Dedi ki:

“Bu oğlan bir felaket!
Büyüyüp adam olacak da
Fayda görecek memleket! ”.
İyice sinirlendi
Böyle bir adam değildi kendi.
Biraz daha söylendi:
“Allah, Allah! Bu çocuk sahtekârlığı
kimden öğrendi? ”

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:52 PM

Bir millet ki, geçmişini elinin tersiyle iter
Haram olur ona, akıtılan onca kan,
Dökülen onca ter;

Günden güne azalır, biter.
Yıkmak için onu artık,
Üflemek yeter.

Sen!
Arkandaki koca ormanı ateşe verdin
Bir gün bakacaksın ardında çöl,
Önünde umman…
Aklını kullanmadın, buydu derdin.

Bugün sana tuzaklar kuran
Yarın basmayacak seni bağrına,
İlaç olmayacak kalp ağrına.

Sesi sesine, sözü sözüne uymayacak
Pişman olacaksın, feryat edeceksin
Söz açacaksın tarihten, vatandan
Yardım isteyeceksin atandan
Ama artık seni kimse duymayacak.

(18.Mart.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:52 PM

Tam ortasında durdu.
Bir sigara yaktı,
Söylenerek aşağıya baktı:
“ Bu nehir de bu bahar amma kudurdu! ”
Ayırıyordu iki kardeş yurdu.
“Allah razı olsun ” dedi;
“iyi ki o iyi insanlar bu köprüleri kurdu;
Yoksa halimiz nice olurdu? ”

(Kapılar kitabından)


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:38 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.