![]() |
Gönül Kuşu
Elimden uçurdum: Gönül kuşunu. Şu anda aşıyor dağın başını. Güneş ayrılıyor batmak üzere: Etrafı karanlık saracak yine.. 10.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Göster Bize Cemalini
Mahrum eyleme rızandan, Gönder bize ihsanını. Muhammedin hurmetine: Göster bize cemalini. İhsanın çok, in’amın çok. Sana layık şükrümüz yok. Isyanımız vardır pek çok. Lütfet bize ihsanını... Sen Gaffarsın ve Rahimsin. Tüm alemlerin Rabbisin. Tevbeyi kabul edensin. Kabul eyle tevbemizi... Günahımız kat be kattır. Takatımız ise yoktur. Keremin ise sonsuzdur: Gönder bize keremini. Rabbim geldik huzuruna: Eller açtık dergahına. Ellerimizi boşa koyma. Gönder bize Rahmetini. Yakma bizi ateşinde: Ümmet eyle habibine. Kavuştur bizi havzına. Göster bize cemalini. Ali Sandıkçıoğlu |
Gözleri Var Göremezler
Güzel yurdum Türkiyede: Kirli oyun oynanıyor. İçten, dıştan vicdansızlar: Vatanı bölmek istiyor... İnsan hakları diyerek: İnsanlığı katl edenler. Yapılan bunca zülümü; Gözleri var göremezler.. Yüzbinlerce şehidimiz: Çanakkalede yatılor. Hem haçlılar, hem anzaklar, Ülkeme niçin geliyor? ! .. Zihniyetler hep aynıdır: İmanla, küfür kavğası. Bazı beyinsizler varki; Açar bunlara cenneti. Kimileri diyaloğ der, Kimileri İbrahimi. Bunlar hiç okumazlarmı: Allah kelamı kuranı.? Her geçen gün insanımz: Mevlaya ısyan ediyor. Ne yazık ki bir çokları: Dinden, imandan çıkıyor. Hele bakın ey insanlar! .. Dünyada olup bitene. Bu mudur insan hakları: Biraz olsun düşünsene... Ali Sandıkçıoğlu |
Gurbet
Nankör ğurbet,büktü benim belimi. Saat geçmez. Günler geçmez elemsiz. Muradına ermiş olan varmı ki, Ben diyeyim günüm geçti kedersiz.? Akşam oldu kapattım ben kapımı. Rahat rahat sevemedim kuzumu. Kadir MEVLAM böyle yazmış yazımı. Gün geçtikçe artar oldu dertlerim. Ali derki yoruldum ben: Dayanmıyor elim, kolum. Nerde oğlum, nerde kızım, Bilmem anlarlarmı halim? .. Ali Sandıkçıoğlu |
Gurbet Elde
Ğurbette insan üzülür, Gözlerden yaşlar süzülür. Geçmiş göz önüne gelir. Zorda olsa yol alınır. Kalem bile zorlanıyor; Şu ğurbeti anlatmaya, Akla geldiğinde sıla, Başlar insan ağlamaya.. Senelerdir ğurbetlerde yaşadım. Gülmek neki çoğu kerre ağladım. Kolumdan tutulur diyebekledim. Elimden tutacak el bulamadım. Kınamayın beni dostlar, Ben ğurbeti yazıyorum. Yaşamayanlar ne bilir: Ben ğurbeti yaşıyorum.. İster üzül, ister ağla. Ğurbet zordur a dostlarım. Beklenmedik bir zamanda, Solar gider çiçeklerin. Bulutlar küser gurbette, İndirmezler yağmurunu. Yıllar yılı taşırım ben, Sırtımda ğurbet yükünü. Şimdi yoruldum ğurbette, Arıyorum bir teselli. Zenginide, fakırıde, Tatacak bir gün eceli... Herkes benden birşey aldı, Ğam yüküm hiç azalmadı. Birer birer yıllar geçti. Ellerim koynumda kaldı. Okuyunuz hep birlikte, Sizi yazdığım şiiri. Bir gün gelir anlarsınız: Babanızın sözlerini. Yoktur ğurbetin çaresi, Kuşu üzüyor kafasi. Biter insanın çilesi, Bağlandığında çenesi. Sanki sesleniyor toprak: Diyor bana: Ali Bak,bak; Ne kadar yaşarsan yaşa! Esas evin kara toprak. Bu şiir 11.01.2006 Almanayanın Neckarsulm şehrinde Ali Sandıkçıolğu taarfından akşam saat: 22.40 ta yazılmıştır. Ali Sandıkçıoğlu |
Gurbet Köprüsü
Hep bir yöne doğru yönelelim gel. Kış zor geçsede, gelecek bahar. Dertler yumak, yumak olmuştur şu an. Erkende gelipte birazını sen al. Güneş yaklaşıyor ğuruba doğru: Birgün sorğulanır eğriyle, doğru. Şu fani dünyanın gelecek sonu. Henüz fırsat varken sende tedbir al. 05.04.2005 Ali Sandıkçıoğlu |
Gurbette
Nankör ğurbet,büktü benim belimi. Saat geçmez. Günler geçmez elemsiz. Muradına ermiş olan varmı ki, Ben diyeyim günüm geçti kedersiz.? Akşam oldu kapattım ben kapımı. Rahat rahat sevemedim kuzumu. Kadir MEVLAM böyle yazmış yazımı. Gün geçtikçe artar oldu dertlerim. Ali derki yoruldum ben: Dayanmıyor elim, kolum. Nerde oğlum, nerde kızım, Bilmem anlarlarmı halim? .. Ali Sandıkçıoğlu |
Gurbette Bayram
Ne kapılar çalınır, Nede soranın olur. Burası ğurbet beyim: Bayramlar ruhsuz olur. Gülmez insanın yüzü: Bayramlarda ğurbette. Her yaşta ğurbetçinin: Gönlü hep memlekette. Yüzler soluk, neşesiz; İhtiyarı,gencinin. Kimse farkına varmaz: Bayramın geldiğinin.. Kimse davet eylemez: Namazdan çıkanları. Herkes gurbette döker: Ah! Çekerek yaşları. Anadoluda bayram: Önceden belli olur. Ğurbetteki insanlar: Eskiyi anar durur.. Ğurbetteki çocuklar: Bilmez bayram zevkini. Çokları okulundan: Alamazlar izini. Ğurbetteki insanlar: Bayramdada çalışır. İzin alabilenler: Namazlara katılır... Bir çok işçilerimiz: Gelemezler namaza. Onların bayramları: Geçip, gidiyor bantta. Adı: “ğurbet” ğurbetin: Nasıl bayram edilsin? Ğariplik hiç bitmiyor: Boynu bükük herkesin. Anne, babalar işte. Çocuklarda okulda. Bir bayram daha geçti: Böylelikle ğurbette. Allah ömür verirse: Ne bayramlar gelecek. Bilinmez ğurbetçinin: Ne gün yüzü gülecek. 23.10.2006 almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Gurbette Bayramlar
Benzemez ğurbette bayram: Sıladakı bayramlara.. Bayramdada çalınmıyor kapılar: Ğurbet elde ğarip geçer bayramlar. Kardeşliğin pekiştiği gün bayram. Darğınların barıştığı gün bayram. Dostun ayrılığı yürekler yakar. Dostan uzaklarda geçen bayramlar. Öksüzler, yetimler sevindirilir. Kabirlerde fatihalar okunur. Büyüklerin eli bir, bir öpülür. Ğurbetteyse sönük geçer bayramlar. Yeni ayakabı giyer çocuklar. Okunur camiden güzel salalar. Ğurbet bayramında bunlar olmazlar. Üzgün, üzgün burda geçer bayramlar. Yeni elbiseler giyen çocuklar, Kapı kapı gezip şeker toplarlar. Güler bayramlarda ana, babalar. Yaşlı gözle geçer burda bayramlar. Camide, Sokakta gülmüyor yüzler. Ğurbette özlenir eski bayramlar. Resimleri tam yansıtmaz aynalar. Bayram olsa yine ğurbetçi ağlar.. Şehitler dıyarı güzel Türkiyem! Bayramların güzel, mevsimler güzel. Bilinmezki neye hükmetmiş kader? Ğurbette bayramlar elemle, keder. Robatlanmış ğurbet elde mehmetler. Gecenin üçünde işe giderler. Kalbleri kırıktır, nasırlı eller... Zevk vermiyor ğurbet elde bayramlar. Bayram için çok zor izin alırlar. Ğurbet elde çok çileler çekerler. Vardiyen tutmazsa elden ne gelir? İşçi çalışırken geçer bayramlar. Ali Sandıkçıoğlu |
Gurbetten Memlekete
Yıllar yılı çok sözler, Söylendi ğurbet için. Solar gülü insanın Gurbetlerde gün be gün.. Çok ğariptir ğurbette, Ruhu teslim etmesi. Uymaz bize küffarın, Ne adet, ne töresi. Bir dostu uğurladık, Ğurbetten memlekete. Ezeli hüküm böyle, Çare yoktur elbette.. Eş ve çocuklar ağlar, Ölen analarına... Kimin ğarantısı var; Çıkmak için yarına.. Bir çok ğurbetçimizin, Söndü yanan ışığı. Biraz anlasak bari, Ölümle inceliği.... Herkesin gözü yaşlı, Giden ğurbetçi için. Uymaz kulun pılanı, Verilen karar için.. Dolup taştı bir anda, Hastahane odası. Duyulmaz oldu artık. Ölen ananın sesi... Ne pılanları vardı; Baba ve çocukların? Ölüm bozdu onları; Hüküm ancak Allahın. Uyan sende ey Ali: Fanidir dünya mali. Vakit, saat dolunca, Sende verirsin canı. Not: Bu şiir Ankara koçhısarlı H. Bayram Özdemirin eşi Sevim hanımın vefatı üzerine yazılmıştır. Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:06 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.