![]() |
Kucaklaşma
Koş gel kucaklaşalım Ellerinde hiçbir şey olmasın Yüreğin dolu, ellerin bomboş… Sıkıca kucaklaşalım, sarılalım, Sarılalım sarmaşıkçasına Metin Soydeveli |
Kulaktan Kulağa Oyunu (Fısıltı)
Kulaktan kulağa oyunu gibiydi sevdamız! 'Seni seviyorum' dedim. Yanımdakine Sana iletmesi için Seni 'seviyormuş', demiş yanındakine O da obürüne, seni 'seviyor muymuş? ' demiş Obürü de diğerine, ' seni seviyormuymuş neymiş' Diğeri de sana, 'seni sevmiyormuş' deyip, Kestirip atmış İnanma! .. inanmaA! .. İNANMAAA! .. Gel yaklaş, yaklaş yanıbaşıma Duy ilk ağızdan haykırışımı! .. 'Seni seviyorum... Seni seviyorumm...' 'Seni seviyorummm...'SENİ SEVİYORUMMM...' Metin Soydeveli |
Kuzgun Bayramı
Ayhan Uçar'a ithaf Sabır ve emekle yarattığımız Sedef kakma işçiliğiyle bezediğimiz, Ahşap kule… Şimdi üzerinde kara kargalar dolaşıyor. Kim çağırdı; kim davet etti onları Bir o kadar çok, bir o kadar kalabalık ve kara Alıcı kuşlar misali dönüyorlar üzerimizde Hayrola! Bir ölen mi var; bu ne kalabalık Bırakıp gitmek mi? O da nereden çıktı; Hiç geçmezdi aklından ayrılık! Kim soktu ayrılığı aklına? Gidersen, Kargalara miras, metruk kalacak! Artık, bu yerlerde kalamam, bende duramam Kargalara gün doğdu Bu günü bayram ilan edecekler Şimdi git istersen! Başın göğe ersin; istediğin kadar böbürlen Yarattığın kuzgun bayramıyla övünçlü. Metin Soydeveli |
Kül
Çekip gitmeler kolay gelir; Oysa Duru bir seviyorum demen yeter Sen gözlerimdeyken, Görebilir miydim başkasını Sen içimdeyken Ne koyabilirdim bir damla daha Ne değer katabilirdim ki küle Kendimden başka Ne değerim vardı ki Seninle düşmeden aşka (27.10.2006 İzmir) Metin Soydeveli |
Mangal
Senle ben aynı mangalda Hep bir aradayız, yan yana Benim tutuşup yandığım zamanlarda Sen bilemedin yanmayı beni tuttuğun anlarda Ben ne kadar yakmaya çalışsam da Sen hep demir soğukluğunda Riske atmadın kendini İnanmadın sevdama Yakamadım seni Sen hep olduğun gibi maşa Belki harlı değil sıcaklığım Ama soğuk da değilim sen kadar Sönüp, eriyip küllensem de Hala sıcaklığım var küllerimde Geçse de har’ım küllense de közüm Yanmışım yürekten, ağlar iki gözüm Karalar içinde olsa da elin yüzün Küllerimde ağrırlar, sızım sızım Atmayın bu denli küller kalsın mangalda Hanginiz bilebilir yanmayı ben kadar Kaçınız yaşadı bilmem mangalla İç içe, benim yaşadığım kadar Tutuşup, har, köz, kül olacağımı bilsem de Çekinmem, seninle yanmaktan Serçe gibi küçük, ürkek değil Bende yürek mangal kadar Metin Soydeveli |
Masal Olacak Su
Sene bin dokuz yüz elli geldik dünyaya Bir soru takıntım olmuştu gençlik çağımda Görebilecek miydim iki binli yılları Şükürler olsun ömür verdi erdik milenyuma Dünya gözüyle bir daha görmek istemiştim Doğduğum, çocukluğumun geçtiği yerleri Eser kalmamış eski evimizden, yıkılmış gitmiş Dağ taş ev olmuş, bulamadım bağımızın yerini Kasabayı yüksekten gören bir tepe vardı Küçük çam koruluğun önünde yer alan Üç tane yan yana Serviden adını alan tepe Sınıfça öğretmenlerimizin pikniğe götürdüğü Dağlardan süzülüp gelen Çaylak deresi Tertemizdi, suyunu kana kana içtiğimiz Tepeye kadar gelip orada yön değiştirirken Bir su değirmenine hayat veren İçinde balıklarla biz oynaşırdık Kenarındaki koca çınar kurumuş Temiz akan sudan vazgeçtim Dere bile yerinde yok! Bir Karpuzkaldıran kaynağı vardı Buz gibi suya yaz günü bir karpuz koysak Kısa zamanda çatlatırdı. içimine doyamazdık Değerlendiremedik Çaylak deresine boşa akardı Önce kirlettik temiz akan dereleri Akıttık tüm evsel ve sanayi atıklarını Utandık açık fosseptiğe çevirdiğimiz pislikten Beton döküp kapattık utancımızı Bir deyim var hani “Su gibi para harcamak” O kadar bedavaydı ki su, atalarımız böyle demiş Hortumla yıkardık otomobillerimizi Zevk için çıkmazdık yarım saat duşun altından Şimdi diyeceksiniz ki bize ne bunlardan Ne manası var bu hatıralarla oyalanmanın Bu gidişle size anlattıklarımı Çocuklarınıza anlatamayacaksınız Çok da zor değil yaşadığımız kadar İlerisini görebilmek biriktirdiklerimizle Yaşadığımız kadar yaşayamayacaksınız Beklide en yaşlınız ellisinde olacak Genç yaşlılar olarak öleceksiniz bu gidişle Şimdiden tedbir alın, ya kuruyacak yada kirlenecek, Su kaynaklarınız. Çocuklarınız inanmayacak Suyu böyle ziyan, sebil kullandığınıza. Vazgeçin, değiştirin lügatinizdeki deyimlerinizi “Su gibi para harcamak” silinsin dilinizden “Suyu para gibi harcamak” yerleşsin dilinize Beklide emeğinizin karşılığı ödenir olacak su ile Önemseyin asılan uyarıları “Suyu duyarlı kullan” Boşa akıtma,“Sabunu eline almadan musluğu açma” Küresel ısınma kurutacak doğal kaynaklarınızı Veya asit yağmurlarıyla kirlenecekler Malumunuz, vücudumuzun yüzde altmışı su Sağlıklı yaşam için günde üç-dört lire su içmeyi Öneriyor tüm uzmanlar. Altı haftada tümü Yenilenmesi gereken en değerli hayat kaynağı Şimdi uğruna savaşlar çıkardığınız petrolden Altın, uranyum ve diğer değerli madenlerden Daha değerli olacak, içmeye su bulamayacaksınız! Bilmem arınabilecek mi denizler tuzundan Susuz çalışmaz olacak kanalizasyonlar Fosseptik çukurlarına eder olacaksınız Çamaşırlarınız yıkanmayacak, kirlenenler Bir daha giyilmeyecek, çıkarıp atacaksınız Yüzünüze bakılacak hal kalmayacak Güzelliğiniz de kalmayacak; gıdasız kalacak Kavruk, sıska, kısa boylu olacaksınız git gide Susuzluktan kuruyup zekanız bile gerileyecek Sokaklarda su haydutları kesecek yollarınızı Çıkacak savaşlar bundan sonra su savaşları olacak Çocuklar film ve fotoğraflarda görecek nehir ve gölleri Biliyorum bu anlattıklarım size, çocuklara masal olacak Su gibi ömürler dilemek kalıyor sadece bana (01.04.2007 İzmir) Metin Soydeveli |
Mayın
Bağırıyor; bağırıyoruz barış diye diye Duyan olmuyor; duyulmuyor aklın sesi Gölgesinde kalıyor çığlıklarımız Silah sesleri susmadıkça Yüzlerdeki gülümsemenin başka dili mi var Hep aynı lisandan değil midir tebessümler Ölümün yüzü soğuk; kan kırmızı şehadet Bilen var mı son nefeste dualar hangi dilden Her icat bir ihtiyaçtan doğarmış Bilmem bu neyin ihtiyacı! Ölüm kusmayan, yüzü güzel, yüze gülen, Çiçek atan silahı var mı bir bilen Hepimiz biliriz en çirkinini, en kahpesini Geç de olsa, mutlaka basılan ve ıskalamayan Mutlaka cana kasteden, kurtuluşu yok basanın Fikri kahpe, cana düşman gömmüştür onu yere! Önce beyinlere döşenmiştir kahpelik Tutsak bir koyun, özgür bir köpek, Bir insan, kim basar hak getire… Kimin bastığının ne önemi var; bir can basar! Yaşamı acıya boğan insan! Aklını başına topla Ayağın bassın yere! ..Aklın basmasın mayına Dilinde adalet istemi, barış; düşüncende kalleş mayın Kahpelik yerleşmiş fikrine; kalleşçe, kahpece can alışın Çok istemek yetmiyor barışı sağlamaya Kahpe düşünceyi fikirden atmadıkça Hem can alacaksın, hem dilinde barış istemi Bu nasıl bir yanlış, bu anlamı barışa kim yükledi İsyanım bu anlamsızlığa; düşen canlara Kutsaldır görev, ölüm, şehadet Vatan borcu veya eve ekmek götürmek Ölenin yaşı belli değil, candır verilen Bilen var mı son nefeste dualar hangi dilden Kader mi öyle yazmış, aynı coğrafyada Karşı karşıya. Sözde dili farklı diye Genç, çocuk yaşlı, inançları da bir. Belki, hepsinin boyunlarında aynı muska Masumiyet: Anlamlı, güzel bir kelime Tabii ki öncelikle fikre yerleşirse “Mırın” gırın etmeyi bırakmalısın Kabullenmelisin yaşamayı birlikte Ben birlikte yaşarım; paylaşırım ekmeğimi de Sen kendini yakıştırmaz mısın bize Bıraksak; bir lokmada yutuverecekler Seni körükleyenler, özgürlük diye diye… Bu vatan hepimizin. Yatıyor şehitlerimiz Vatanın her yanında; toprağımızı sulamış kanıyla Daha ne istiyorsun? Hür’sün. Varlığını koruyan Bu Cumhuriyet ve Şanlı Bayrak altında 27.04.2007 İzmir Metin Soydeveli |
Muamma
Ay dünyanın Dünya güneşin, Güneş neyin etrafında döner Muamma! Acılar teğet geçsin Sevgiler kiriş aşkımızda Orta noktaya sen yerleş Ben dönerim çepeçevre etrafında Üzüntüler eksi yüklü Sevinçler olsun artı Yine sen yerleş ortaya Nötron olur dönerim etrafında Nesi var bu dönüşlerin... Nesi muamma Aşkı uğruna dönmedi mi Mevla’nın, Yüce Mevlana Metin Soydeveli |
Mutluluk
Saklayacaktım seni aklımca Kendime sadece Bilemedim Çuvala sığmaz bir mızrak olduğunu Götürüp Ağrı’nın tepesine Saklayacaktım Kimseler görmesin diye Sadece,sadece kendime Gömecektim okyanuslar dibine Gizleyecektim Taç mahal’in kubbelerine Bilmem sığacak mıydın Kolay mı saklamak Emekte saklı mutluluk İçime de sığdıramadım Yüzümde ayan, beyan Metin Soydeveli |
Mutluluk Nedir ki Birazcık İlgi
Mutluluk nedir ki birazcık ilgi Bir tebessüm yeter seviNir o gün Hayat güzelleşir temeli sevgi Yüzde güller açar seviNir o gün Tutup ta elini sıktıysan eğer Hayat yaşamaya olurmuş değer Sevgili gönülden severse eğer Uğruna sevginin ölüNür o gün Düşürmüş aklına ayrılık meğer Hasret yanar ateş ömrümüz heder Sevdaya düşüp ayrı kaldıysan eğer Eskinin değeri biliNir o gün Aşk, sevgi uğruna kanasan değer Sevip de sevildin sanırsan eğer Zalimin zulmüne yanarsan eğer Günahlar defterden siliNir o gün Sözünde, özünde doğru olursan Yalansız, riyasız emin olursan Kula kulluk etmez adil olursan Şahsının değeri biliNir o gün Çanlar çalar bir gün çabalar boşa Akıbet gelecek elbette başa Merhametli, naif şerefli yaşa Seninde namazın kılıNır o gün Metin Soydeveli |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:50 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.