www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Türk Öğer Koç (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144867)

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:08 PM

Kısa Şiirler 53

yanılma
bekçisi değildir
kurdu ağacın

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:08 PM

Kısa Şiirler 54

nota bilmemek ne kötü
adam gibi ıslık tutturamıyorum
ne zaman ağzımı açsam
yargıya yollanıyorum

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:08 PM

Kısa Şiirler 55

çingeneliğim tuttu yine
kırmızı düşünceler dilendim
şövenist dediklerinde
çingenelerden özür diledim

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:08 PM

Kısa Şiirler 56

tuttu mu bir kez bırakmaz
boşaltıncaya dek içindekileri
denizdir bu kart bir yosma gibi

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:08 PM

Kısa Şiirler 57

adam
hiç deli olmamış
neden güldüğümü soruyor

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 58

neden ağlıyorsun diyor
topu kesilmiş çocuğa
çocukken topunu belli ki
hiç kaçırmamış komşunun bahçesine

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 59

hangi kızıllık
damgasını vurabilir
damarımdan akan allığa
isyan ateşi olarak savrulurken
bedenim cepheden cepheye

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 60

hey anam hey
görünce seni
nasılda çevrildi
hüzün dolu duygularım
görkemli coşkulara

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 61

sizin için

konuştuk
tuttular
sustuk
vurdular

sizin için

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 62

vekil tayin ettim
yiyemediğimi yedi
içti içemediğimi
benim adıma
azledemedim

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 63

coniler gelmiş marmaris canlanmış
haber başlığı nataşaları helgaları hatırlattı
düşündüm gariptir ya bizde düşünmek
helgalar niçin geliyor diyorduk
coniler içinde bir şeyler uyduruyoruz mu diye

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 64

ormancı dalları budar
inadına dallar daha gür çıkar

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısa Şiirler 65

göze almakla ölümü
korkular yenilmiyor
yenilmiyor düşman
çırpınırken çıkacak
gibi göğüsten

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kısılmış Sesim

ölmüş müyüm ben
kısılmış sesim
etim kemiriliyor

kasap çırağının
beslemesi fareler
farelerin suçu ney

gömmüştüm
suçları mezara

tuvale
bembeyaz tuvale
pembe renkler saçmıştım

aydınlık günlerde
şanıma aydın denmiş
gömmüşüm
karanlığın içine

bir lehim
daha attım
düş dolu
teneke kutuya

sarımsağını
sirkesini bol koydum
gaz yapacak biliyorum

keserim elimde
murcumu kaybettim
kim alacak gazını

bir parça lehim
aydının turşusunu kurana

yine
ferman çıkarmışlar
fetva gerek

cam ekranlarda
beli ince sözler gerek

hindiyi tavuğu saymışlar
kaz diyince durmuşlar
yanlışa gitmemek gerek

grip yirmi iki bin tavuk
sekiz bin bir hindi de
görülecek
parçalı bulutlu havalarda
inanmayan günaha girecek

nerden geliyor
şu kıvrak müziğin sesi

ölmüş müyüm ben
kısılmış sesim

kan kana karışıyor
yeni kurbanlar aranıyor

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kıssadan 01

(,)

uzadıkça kulpu
uzayıp gidecek konular
entel takılacak
çözüm/süz/lük/ler

2006-10-03
(.)

kaç şekilde okudum
kaç anlam yükledim
bitmedi
oysa anlamın sondu
en uzun şiirini yaz deselerdi
hiç düşünmeden kordum onu

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kıssadan 02

dağlar üşümesin diye
ormanları yakıyorlar
düşünemiyorum başka neden

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kıssadan 03

havamız kirlenmesin diye
fabrikalarımızı alıp
ürettiklerini gönderiyorlar
dost ülkelerimiz

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kıssadan 04

mezarlıklarda istihdam yaratmak için
kuruyorlar silah fabrikalarını
sonun da bir değil mi altıda üstüde yerin

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kıssadan 05

aç açık değilim
ama ayıbım çok
örtünmeler/im boşuna
kahpece bakıyorlar
gözlerimin içine
kabullendirmişler
değerlerini
bir kere

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:09 PM

Kıssadan 06

korkuyorum
Anneciğim
korkuyorum
onun içindir ki
özlüyorum
kucaklanmaları
böylesine
fütursuzca

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Kıssadan Hisseler

1-

alışamadım
dolmuşlarda yer verilmeye
kırlaşmış saçlarım kadar
değil yaşım
alışamadım
yıllara yenilmişliğe

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

2-

bakışların
adımlarını
attığın yöne
doğru olsun
düşüncelerin her yöne
nasılda ulaşacaksın hedefe

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

3-

arkandayım
diyorum sana
dikkat et
birileri varmış gibi
ardında

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

4-

el öptürmedim
diyemi bu küslük
çok işimiz var çok
bu kölelik
yetti artık

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Kış Boğar

kış boğar
gök yüzünün
mavi yüzünü

yanar genzim
havada hainlik kokusu

sokaktaki
kuzuya saymış kendini
sanır ki
kurtulacak büyüyünce

boynu bükük
çiçeklere takılır gözlerim

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Kızıla Çalsın Bulutlar

dudaklarında hissettim
güneşin sıcaklığını
savruldum başaklar gibi
saçıldım tohumlara karışarak
hasat bekleyen düşüncelerde

doğ benim karanlık *******ime
deniz misali bedenim doğurgan

ufuk çizgisinde kızıla çalsın bulutlar
kızıla çalsın yakamozlar oynaşan balıklar
derin olsun her şey yüreğimin içinde
bakın o zaman işte o zaman
ne güzellikler doğacak kıyılara vuran

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Kiracı

kurgu görüntülere
yer minderine uzanmış
salonun bir kenarından
hiç evi olmamış
biri olarak bakıyorum
profosyönel kiracı gibi
emeğimin büyük bedelini
kurulmuş bekçi saati gibi
kesintiye uğratmamak için
beylik keyfimi
ödemeye mahkum ediliyorum

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Kokunu Özledim Anadolu

Balkonlar
Neler anlatır
Bilir misiniz,
Nelere tanıktırlar,
Sefaları.
İpte
Çamaşırlar asılıdır
Beyaz, mavi, siyah
Damla,damla düşer
Süzülen suları
Aşağıdan
Yukarı bakışlar
İçten içe söylenişler,
Temizlenir durur
Oysa bir şeyler
Odalar, pencereler,
Giysiler, yerler
Temizlenirde durur
Ap ak olur her şey

Akşam çöker
Kente, sezsizliği ile
Başlar fısıltılı sohbetler
Bir şeyler kanar
Damla, damla düşer
Süzülen sular
Bir şeyler temizlenmiştir
Temizlenen maddeler

Ağustosun sıcağımı
İten yatakları
Yıllar öncesi
Bu aylarda
Kaynıyordu Anadolu
Sakarya, Afyon, Eskişehir
Trenler, Kağnılar
Gelip gidiyordu
Uykular bölen
Taşıdıkları düşlerdi

Oturmuşum
Demire dayamış sırtımı
Yıldızlara bakıyorum
Yıldızlar solgun
Bozkırlar uzak
Şehir sessiz
Balkonlarda karartılar
Kağnılar
İz bırakarak ilerliyorlar
Bozkırlarda
İzler dayanamıyor
Yılların yorgunluğuna

Uzaklarda bir yerdeyim
Zamanın içinde
Zaman örselemiş
Örselemiş hayalleri
Soluyor bir, bir fidanları
Sümerbank’ı, Seydişehir’i
Daha da niceleri

Ağustosun sıcağımı
Uykularımı çalan
Şehrin sessiz çığlıklarımı
Beni bu günlerde uyutmayan

Kokunu özledim
Anadolum
Tozunu özledim
Anadolum
Seni özledim

Ne çok şey
Anımsatır Balkonlar
Ne çok şey
Anlatır Balkonlar
Asılan çamaşırlardan
Sular sızar
Damla, damla
Aşağıdan bakarken yukarıya
Türlü, türlü şeyler söylenir
Yıkanırda durur bir şeyler
Yüreklerden öte
Bir şey söylenmez ki…

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Kolay Değil Fadime Olmak

fırtınalı gecenin sonunda
kıyıya almışlar cesedini
bir kancaya takarak esvabından
gökyüzü duru deniz durgun
sabah güneşi de
yakmıyor düşünceleri
bir fırtınanın sonrası
yine ölüm kokusu

Fadime gelmiş
sahile Fadime si
gırtlağında boğum
boğum çığlık tutkusu
dokunsalar boşalacak
bir şarjör dolusu
direniyor yaşama
ölüm değil
yaşama korkusu

kolay değil
direksiz payanda olmak
kolay değil
ışıksız gecede olmak
kolay değil
yaşamın içerisinde Fadime olmak

gün ışığı vurur
Fadime’nin yüzüne
gece karası bürünür
bürünür gözüne

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Konuştuk

konuştuk
o anlattı
ben anlattım
gülümsemeler arasında
anlaştık bir biçimde
ne o biliyordu benim dilimi
ne ben tek kelime Romence
kelimelerin biçimine hapsetmeden
olanca güzellikleri
içten tebessümlerle
yıktık bilinmezlikleri

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Koparsa Gönlünüzden Birşeyler

kelimelere vursan
vursan beni
kaç satıra sığdırabilirsin ki
bir damla
yanaktan sızan suyu
hangi adla çağırabilirsin ki
akar gider
uyarak yer çekimine
süsleme sanatının
en mahir ustası olsan
değiştire bilir misin ki yatağını

dokundurmadan tele mızrabı
vurmadan deriye tokmağı
döke bilir misin nağmeleri

ey benim bilgeliğini
gecenin içerisinde
yıldızlara bağlamış
cümlelerine sevgi ile başlamış
emekte fukara
sözünde keramet olan
sevildiklerim

yılanın derisi
ürpertir beni
sarılamam basarken
acılarımı tuza
acılarım gün olur
keskin olur tuzdan
kokutmaz kelimelerdeki ihaneti
emektir saran her türlü yarayı
onaran zaman

sunmayın yıldızlarınızı bana
karanlıklar içerisinde
ışıltı değil aradığım

okuyamıyorsam eğer kelimeleri
ısıtamıyorsam eğer yürekleri
parıltıları taşımak
paye etmiyor
yıldız taşımakla…

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:10 PM

Kor

körüğün
inmeye hazır
kolu gibi
köze

körüğün
savurduğu
yel gibi

demire
ışıltısını veren
kor gibi

akıp geçti
ilk bakışları
bilincime

durulmak için

dokundurdum
duygularımı
dalgalara

dalgalar buhar
kulağımda
bitmeyen uğultular

doruklarda yaşam
başım duman

yüreğim çelik
esnek kırılgan

haydi durma
vur çekicini

örsün üzerine
koyduğum yüreğim

mahir olsan
evrende güzelliğinle

cilvelerin
kıvraklığını sarsa

raksetirse
isterse dilin
en nadide nağmeleri

çıkarmasaydın eğer
kat kat altından
esaretin
bendeki
cevheri

kar eyler miydi
köşkleri kurmaya

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

Korkularım

yara yara giderim
şehrin yosma düşüncelerini
korkarım yenilgilerden
üzerine üzerine giderim
korkularımın

gizli bahçe dedikleri
bir garip yer

üç beş masa bir çıkrık
eskilerden kalma
birkaç düş

bir sokak ressamının
fırçasından dökülmüş gibi
biraz hayal biraz süs

birde şu iskele
şu deniz olmasa

şu motor sesleri
şu tek tük
havalanan kuşlar

tadımı kalırdı
şarabın

yara yara akıtırım irini
bir sararmış
çıban başı gibi
durur garsonlar

bilirim birazdan
daha bitmeden
sigaram

küllüğümü
alacaklar

kül olmuş duygularla

ellerin elimde
nerede dilek tuttum
hiç sevgili
kul olmadım

şu esinti
şu gökyüzü
şu öğlen güneşinin
denize vuruşu
yakamozlar

kentin kıvrak belli
******su

elleri elimde
sevdiğimin

korkarım
yenilgilerden
onun içindir ki
üzerine üzerine
korkuların
gitmelerim

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

Korkuyorum

Hiçbir şeyden korkmazdım
Senin ile oluncaya kadar
Ama şimdi ayrılıktan
Özlemden, Sensizlikten
Korkuyorum

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

Koy Noktayı

koy noktayı
yetiyorsa yüreğin
titremiyorsa elin
biz alışığız
çentik atmaya
kah kabzalara
kah noktalara

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

Koyun

diyorlar ki
her koyun
kendi bacağından asılır

nice kendi bacağından
koyunları asanları gördüm

her koyunu
kendi bacağından asanları
asanları gördüm

düş mü
düş mü ola

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

Kökler Salar Derinlere Umudum

1-)

Yalnız kaldığımda diye başlasam da, uzaktır yalnızlıklar yaşamdan…
Düşen taneleri yağmurun imgesel farklılıkları gibi süzülür bilgece yüreklerimize, bir gül yaprağında damlacık olarak alırız düşlerimize, düşmeye devam eder damlalar,
Damlalar olmasa yağmur olur muydu, hüzünlene bilir miydik bir cümle yerde, camdan bakarken, kuyruğunu kıstırarak bacaklarının arasına almış şaçağın altına sığınan köpeğe, yeşertebilir miydik, ektiklerimizi, ıslana bilir miydik sokaklarda sevgilinin elinden tutarak, atar mıydı kalbimiz o ürkek gizemlerle…

çoğalırım çoğalırım
damla büyüklüğünde

seneler oluşur
bir elma çekirdeğinin
toprağa girişi gibi
üretkendir benliğim
üretkendir toprak
açar yapraklarım
kalmaz yaza
alabildiğine özgür
özgürdür yapraklarım
gövdesine bağlı
dal ile

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

2-)
Yalnız kalabilir miyim toprağa düşmüş bir damla gibi yaşama karışarak, baş, başa olmak mıdır yalnızlık; yaşamla, rüzgar vurur saçlarıma, bir arı konar çiçeğe, bir dal takılır, yüzümde esintilerin özgür gezintisi, belleğim dolu canlarla…
Bazen yüreğimden kopan sessizlik yırtar bilincimdeki sessizliği, bilinmezlerle dolu, akıntılarda hedefe doğru giden, bazen bir çaya düşmüş yaprak gibi…
Çay akar ırmağa doğru, yaprak akıntıya bırakmış kendini, takılacağı yere doğru…


serçeler konar dallarıma
rüzgarlar savurur
yapraklarımı
hışırtılar kaplar sessizliği
rüzgar esmeseydi
konmasaydı kuşlar dalıma
duyar mıydım seslerini
kerameti gösteren
ayna olsa
kırar mıydım aynayı
yaşam sarmasada kollarını
kucakla sen kucaklayabildiğin kadar
yaşamı

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

3-)

Dalından kopup akıntıya bırakmak kendini, gitmek bir yerlere uzaklaşarak köklerinden, kurtarır mı, bir orman olmak kökleri sarmalamak bir birine nasıl tad verirse de, seyyah olup gezmek diyarları aynı şey olsa gerek öyle anlatıyorlar, hiçbir zaman bir seyyahla oturup sohbetim olmadı…

göçmen kuşları
sanki yer çokmuş gibi
uzak durur
kırlangıçlar
leylekler turnalar

kökler salar
derinlere umudum
uzaklaşır görüntüden martılar

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:11 PM

4-)

Deniz yanı başımda, düşüncelerim uzak, beklide Anadolu’nun ücra bir köşesinde…
Oynaşıyorlar düşüncelerim, anılara karışmış hayaller, anıları güzel yapan, kopmuşluğumu yaşamdan, yoksa hatırlanması mı istenilen kesitten, oynaşıyorlar esintilerle yaprakların oynaşması gibi ses oluyorlar, bir kış, bir yaz, gönlüm sürekli baharı istese de…


bir başka oluyor
yağmuru düşlerken yalnızlık
istemlerin dışında ise eğer
hücrelerine oksijeni
çekmekten öte
şeyler gelip
giriyor bilince

köklerimi salıyorum
daha derinlere
çınara dönen bilincimin

bir elma çekirdeği
bir çınar
gidip gelmelerim

bir saka
bir kırlangıç
umutlarım

üflüyorum
közün üzerindeki
küllere
kor parlaklığı
bulmak için


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:15 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.