![]() |
Akıyordu su
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını. Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını! Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere! Birden bire kuş gibi vurulmuş gibi kanadından yaralı bir atlı yuvarlandı atından! Bağırmadı, gidenleri geri çağırmadı, baktı yalnız dolu gözlerle uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına! Ah ne yazık! Ne yazık ki ona dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak, beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak! Nal sesleri sönüyor perde perde, atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde! Atlılar atlılar kızıl atlılar, atları rüzgâr kanatlılar! Atları rüzgâr kanat... Atları rüzgâr... Atları... At... Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat! Akar suyun sesi dindi. Gölgeler gölgelendi renkler silindi. Siyah örtüler indi mavi gözlerine, sarktı salkımsöğütler sarı saçlarının üzerine! Ağlama salkımsöğüt, ağlama, Kara suyun aynasında el bağlama! el bağlama! ağlama! |
Benimle Oynar mısın?
Su Olsam, Ateş Olsam Göklerdeki Güneş Olsam Konuşmasam Taş Olsam Yine de Oynarmısın Benimle Sus Olsam Kusur Olsam Ağızdaki Küfür Olsam Doğuştan Esir Olsam Yine de Oynarmısın Benimle Sayılmasam Kaç Olsam Toprakdaki Güç Olsam Aptal Gibi Suç Olsam Yine de Oynarmısın Benimle Benimle Oynarmısın Benimle Oynarmısın Bülent Ortaçgil |
Buralardan Gitme
Çok su verince ölür ya çiçekler. Çok ağlarım, çürür gözlerim gidersen eğer. Ben senin gül bahçende oyunlarıyla mutlu Ve affedilmeyi çok seven yaramaz bir çocuğum. Sen ne güzel güldün, solmuyordun. Sen çok seviyordun hem beni yormuyordun. Çiçekler.... Çiçekler sevildikçe büyür. Gitme diyorum sana gitme! ....Çiçeklerim benimle ölür. Buralardan gitme. Buralar gitsin, sen gitme. Gitmek çözecekse... Ve biri gidecekse... Buralar gitsin, sen gitme... Sen gitme. |
Ağlamak Meselesi
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli farkına bile varmadan? Nasıl etmeli de ağlayabilmeli ayıpsız, aşikare, yağmur misali? Neylersin alışkanlık için kan ağlarken yüzün güler dikilitaş gibi dinelirsin yine. Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer, anneler gibi ağlamanın yiğitliğine? Nazım Hikmet Ran |
NEYLERSİN
Birgün bu mahsun sevdadan geriye Kalırsa sadece o hüzün kalır Sende anladın ki yapayalnızız Buluşmamız yasak, görüşmemiz uzak Devrilmiş kadehler gibi dönüyor başımız Neylersin... Ah güzelim, incinmiş bir sesi vardır yağmurun Yanaklarına vurduğunda hissedersin Ve bir veda sözcüğü Saçlarına titreyen bir öpücükle dokunduğunda Bu anı dondurmaya yetmez nefesin Bir film sahnesi gibi akar gider ayrılık Neylersin... Biz zaten hiçbir romanda Kendi hayatımıza rastlamadık Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız Oysa tuttuğumuz balıkları bile Yeniden denize bağışlamıştık Biz hayata dair hiçbir yanlış yapmamıştık Neylersin... Biz bu sonucu haketmedik Hayır, etmedik Ömrümüz bu talana lâyık değildi Bazen acı vurdu bazen de yağmur Hiç gülmedi yüzümüz Hiç büyümedi gülümüz Bizi yalnızca akşamlar kucakladı biliyorsun Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz Bazen acı dinmez, Bazen de yağmur Sevgilim gülümse herşey unutulur Suskunuz bu akşam üstü Hasrete yanmışız Neylersin... Birgün bu öykünün sonuna gelince Ansızın desem ki 'hoşçakal canım' Unutursun, mecburen unutursun Yıldızlar söner, bu aşk da biter Bazı gün hatırlayınca sessizce ağlarız Neylersin... Ah bebeğim, ah... Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının Dudaklarına sızınca farkedersin İçindeki vurgun aşklar mezarlığında Ayrılık, ölümden üste yazılınca Gideni durdurmaya yetişmez sesin Bir inme gibi dolaşır bedeninde pimanlıklar Neylersin... Biz zaten hiçbir sinemaya tam vaktinde yetişemedik Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile, bize yer kalmamıştı Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı Neylersin... Biz bu aşkı sürdüremezdik, inan sürdüremezdik Kalbimiz bu heyecana müsait değildi Bize hep acılar kaldı Bize hep yağmur Unutmasan bile artık unutur gibi yapacaksın Ve buruşturup buruşturup attığım kağıtlarda Hiç bitiremediğim bir şiir olarak kalacaksın. Yusuf Hayaloğlu |
""HAYATIN ANLAMI""
Her bir yıl SENİM. Her bir ay İÇİN, Her bir hafta ATIYOR, Her bir gün İÇİN, Her bir saat KALBİM. Her bir dakikayı ARIYOR, Her bir saniye GİDİYOR. SEN OLMASAN BİLE SENİ YAŞIYORUM ARTIK Her an, ZAMAN BİZE YALAN OLDU DÜNYA AŞKIN OLMADAN HARAM OLDU, KALBİM ATAMAZ, OMUR YAŞANAMAZ, NEFESİM ZEHİR, BULUTLAR ŞAHİT, DAĞLARIM YOK OLDU.. GÖZLERİM ARTIK GÖRMÜYOR, KULAKLARIM DUYMUYOR.....HİSLERİMİ ALDIN!!!! ŞİMDİ ANLAT BANA HAYAT NASIL,NEDİR? BENİM ADIM NE? GÖZLERİM NE RENK? KULAKLARIMI VER BANA SENİ HİSSETMEK İSTİYORUM. KALBİMİ GERİ VER BANA ÖLMEK İSTEMİYORUM. SADECE SENİ VE SENİN AŞKINI İSTİYORUM. SEN BENİM KARANLIKLAR İÇERİSİNDEKİ "BEYAZIMSIN" "BİR TANEM" BİRGÜN EĞER AŞKIN BİTERSE UNUTMAAA!!! UMUDU DAİMA SÜRER. SENİ ÖMÜR BOYU EZBERE ALDIM SİLEMEZLER...... |
Hürriyet'e Dair
Onlar, ümidin düşmanıdır, Sevdiğim, Akarsuyun meyve çağında ağacın Serpilip gelişen hayatın düşmanıdır. Çünkü, ölüm vurdu damgasını alınlarına Çürüyen diş, dökülen et, Bir daha geri dönmemek üzere Yıkılıp gidecekler Ve elbette ki sevdiğim elbet Dolaşaktır en şanlı elbisesiyle Güzelim ülkemde dolasacaktır en sanlı elbisesiyle, isci tulumuyla, bu guzelim memlekette HÜRRİYET |
Mandal gibi...
mandal gibi tutunduk birbirimize erken demiştin oysa tam vakti saçlarını kes de gel daralmaz çevre. seni yeşil ışıklarda sevdim seni kırmızı mürekkep gibi *******de sabahın en geç saatlerinde en sarhoş mevsimlerde iskeletimi armağan ettim. sallanıyoruz şimdi iplerin üzerinde mandal gibi tutunarak birbirimize. |
SENiN iÇiN
Sen... Dağlarca, denizlerce uzaktaki sevgili, Bilir misin? Ben de özlerim seni. Sesini duymamış, Yüzünü görmemiş olsam da, Bir kere tenine dokunmasam da, Özlerim, merak ederim seni... Meselâ gözlerini merak ederim, İri mi? Siyah mı? Elâ mı? diye. Saçlarını merak ederim, Uzun mu? Siyah mı? Kızıl mı? Diye. Bilemiyorum ki... Ben, seni bilmez, Sen, beni bilmezken, Yüreğimdeki bu ateş niye? |
ARKADAŞIM BADEM AĞACI
Sen ağaçların aptalı Ben insanların Seni kandırır havalar Beni sevdalar Bir ılıman hava esmeye görsün Düşünmeden gelecek karakış.. Acarsın çiçeklerini .. Bense hayra yorarım gördüğüm düşü... Bir güler yüz bir tatlı söz.. Açarım yüreğimi hemen Yemişe durmadan çarpar seni karayel Beni karasevda Hem de bilerek kandırıldığımızı Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza Koş desinler bize şaşkın Sonu gelmese de hiç bir aşkın Açalım yine de çiçeklerimizi Senden yanayım arkadaşım Havanı bulunca aç çiçeklerini Nasıl açıyorsam yüreğimi Belki bu kez kış olmaz Bakarsın sevdan düş olmaz Nasıl vermişsem kendimi son sevdama Vur kendini sen de bu güzel havaya |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:04 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.