![]() |
AĞLADIM
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde, Bu gece yine için için yanıyorum, Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum, Seni, gidişini, sevişini, herşeyini... Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim, Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor... Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde... Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum, Onları sana benzetiyorum, Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali... Dedim ya seni düşünüyorum bu gece, Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü, Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu, Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını, Ve birgün ansızın bırakıp gidişini... Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını, Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum, Bir daha çıkamasın diye... Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin, Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin? Gittin son bir veda ile gözü yaşlı, Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı, Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım... Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım, Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine, Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala... Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz, Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz... Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm, Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm, Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna, Ne yazık ki ihmal edildin bir hata uğruna, Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin, Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı, Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna, Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin... Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın, Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin... Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün, ve ardına bakmadan gittin... Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım... Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz, Hep sensizdim zatem ama şimdiki kadar asla değil... Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç? Parça parça edilmiş, yıkık ve virane, bir o kadarda vefasız... Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım... Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm... Unuttum dedim, unutacağım dedim, unutamıyorum dedim, UNUTMAM dedim... Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden, Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde, Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde, Hatıraların, gözlerin ve sözlerin... Şiirlerini getirdiler bana, Beni öldüren şiirlerini... Vefasız dediğini duydum, yıkıldım, Düşündüm seni *******ce daima tek başıma, Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi, Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım... 3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim... Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde... Belki birgün sesini duyarım umuduyla telefon bekledim günlerce, Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca ağladım ağladım, Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım... Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye, Olurda içinde görürler beni diye... Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye, Olurda içinde seni görürler diye... Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken, Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye, Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın, Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce, Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle... Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum, Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde... Düşmüyor adın hiç dilimden, Öleceğim gülüm bir gün ben, senin sevginden, senin derdinden... Bir gün göreceğim yine belki seni, Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni... İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım, Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım... Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye, Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi; Seni unutmam için öldürseler bile, Karşılık olarak dünyayı verseler bile, Darağacı kurup idam etseler bile, Senden başkasını asla sevmeyeceğim... |
Ben türkü saplarım aşkın bağrına
Taki derinlerden yansın diye Haykırsan kulak vermem çağrına İsmimi yürekten anasın diye..... Anasın anasın diye, Sorma nasıl ve diye, Sana en son hediye, Gidiyorum... Ağlama, ağlama gözyaşın yanmasın Ağlama, ağlama yağmurlar ıslanmasın!! Tariften mahrumdur, bendeki çile Her çile yol almaz hasret ile Tebessum ederim ölüme bile, Azrail sevdamı sınasın diye Sınasın sınasın diye, Sorma nasıl ve diye, Sana en son hediye, Gidiyorum... Ağlama, ağlama gözyasın yanmasın Ağlama, ağlama yagmurlar ıslanmasın!! ´Aşk ki aşktır varsa sonunda ziyan İstemem vuslatı olsa da ayan Sevdamı tarihe eyledim diyeÿ; Mecnunu Leyla´yı kınasın diye...´ Kınasın kınasın diye, Sorma nasıl ve diye, Sana en son hediye, Gidiyorum... |
Bağışla
Ya zamanından çok erken gelirim Dünyaya geldiğim gibi Ya zamanından çok geç Seni bu yaşta sevdiğim gibi Mutluluğa hep geç kalırım Hep erken giderim mutsuzluğa Ya herşey bitmiştir çoktan Ya hiçbir şey başlamamış Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın Ölüme erken seviye geç Yine gecikmişim bağışla sevgilim Seviye on kala ölüme beş |
ÖYKÜLENMİŞ BİR DÜŞ
Öykülenmiş bir düş gibi, düşüşlerde tek taraflı tutunduğum gözlerini sustum... yalan, sevmedim desem hep yalan... Bir ayrılık sancısı, bir kavuşmaya sevinememek, ellerine dokunabilme sanısı, bunca zaman habersizce biriktirilmiş sözler, bitmeyen bir senfoniyi dinler gibi suskun dinleyiciler, aklımda sen... Bir yandan sözü yazılan, bestesi yapılan diğer yandan çalınan ama ritmini hiç yitirmeyen bir yaşam desem, sevmek desem, bakkala gitmek gibi, yüzünü yıkamak gibi olağan olan... Tanrı gibi ellerine muhtaç olduğumu söylesem.... Olmadığını görmek, akşama dönmeyeceğini bilmek... aslında bu beklentilerden hayatın gerçekliği kadar uzak olduğunu bile bile istemek, istemeyi tercih etmiyorken... her gece konuk etmek seni rüyalarda... Elini sıkmak eline dokunamıyorken, gözlerin karşımda nefesin kulağımda içimde dağlar taşlar yer değiştirirken ve nehirler tozlarını alırken içimin, susmak.... İçi boş bir kıyafet olmak değil midir.... Bu yabancı, aslında yüzünü kaçıncı kez gördüğünün resmi değil midir... köşe başlarında soluk aranan... Seni sevmenin onur haftasıydı geçtiğimiz.... Benim olmadığım düğünler, senin olmadığın bayramlar yaşadılar, bayramlık sevinçlerimi başucumda sustum hep... Sen gözlerin yaşam, başka sevinçler peşindeydin... |
Ben seni gururuma inat sevdim,
Aklımı kurcalayan düşüncelerime inat, Senin hakkında söylenen yalanlara inat, Ben seni sebepsiz sevmedim inadına sevdim.. Çiçeklerin en güzel kokularına inat kokladım seni, Yağmur yağdıran bulutlara inat ağladım sana, Fırtınalara inat fısıldadım sevgimi duyman için, Ben seni sebepsiz sevmedim sana inat sevdim... Haykırdım sevgimi gecenin sessizliğine inat, Yanımda olmadığın zaman hayal ettim, yokluğuna inat Sevgi kıvılcımları çıkarttım karanlık sokaklara inat Ben seni sebepsiz değil sensizliğe inat sevdim... Ben seni hep bekledim zamana inat, Canımı koydum ortaya yaşama inat, Hep adın kaldı bende, unutanlara inat, Ben seni sebepsiz değil ölüme inat sevdim.. |
ADİLOŞ BEBENİN NİNNİSİ
Doğdun, Üç gün aç tuttuk Üç gün meme vermedik sana Adiloş Bebem, Hasta düşmeyesin diye, Töremiz böyle diye, Saldır şimdi memeye, Saldır da büyü... Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü... Bu, namustur Künyemize kazınmış, Bu da sabır, Ağulardan süzülmüş. Sarıl bunlara Sarıl da büyü. |
bİrgÜn Hatiralar İsyan Çikarirsa Aklinda
Sevdİklerİn Senİ Unutursa Bİr Bİr HÜzÜnlÜ Şarkilarda Dolarsa GÖzlerİn Karanlik *******den Korkarsan Ve....ve Bİr Mutluluk Ararsan Benİ Hatirla Sadece Benİ.................. |
YAGDIKCA
Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü Kavim göçlerinden bu yana ağlayan Ve durmadan cep kanyağı yakıcılığında Ezgiler çalan, çaldırtan, yakalatan Adı bende gizli bir kadındı İstanbul. Şehre bir yağmur yağdı ben ağladım. Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizans'tan Yalan dolan yoktu gözlerde yalnızca ses Verilmiş sözler birdi edilen yeminler sıfır Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden Bir aşkın izlerini yok edecek Başka bir aşk sipariş edildi yeniden Bir şehre yağmur yağdı ben ağladım Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında Ve buğularda yitirilen kimin adıydı Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu Soyulur muydu kabuğu hayatın Yoksa tüm vitamini kabuğunda mıydı Yağmur şehre bir yağdı ben ağladım Ben giderken en çok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar Yardan düşmüştüm yaralarım yârdan armağandı Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası Bense sevmeyi beceremedim Belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı Ben yağmur ağladım |
AĞLARSIN
Kırdığın kadehte kalan ömrümden, Ağlarsın içtiğin yılları bilsen. Hicrinle sararıp solan ömrümden, Ağlarsın biçtiğin dalları bilsen. Sefiller gücünü bende sınadı, Kimi kaçık dedi, kimi bunadı; Berdûş eleştirdi, sarhoş kınadı, Ağlarsın düştüğüm dilleri bilsen. Ar ettim sakladım uğraşlarımı, Haberdâr etmedim sırdaşlarımı. Gizlemek isterken gözyaşlarımı, Ağlarsın seçtiğim yolları bilsen. Felsefe böyledir dîvânelerde, Teselli aranır bahanelerde, Bir kadeh mey için meyhânelerde, Ağlarsın döktüğüm dilleri bilsen. Ateşe su dedim göz göre göre, Aklım zavallıydı duyguma göre, Bahtına şükretti Mecnûn bin kere, Ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen. |
Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak ve her şeyden mahrumum ben. Şu anda sadece yalnızlık ve kahır. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:57 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.