![]() |
'Sevdiğim Gelin Olmuş...'
sevdiğim gelin olmuş o şimdi elin olmuş ellerin bağlarında solgun bir gülüm olmuş... takı taktım geline kına yaktım eline çağlayan pınar olup coşup aktım gölüne... gerek yok ki yoruma bak yürekte kor’uma zalım anan ayırdı o gidiyor zoruma... sular gibi duruldum bir güzele vuruldum gül yarimi görünce ince bele sarıldım... seven gönül yorulmaz yardan başka sarılmaz sevilip de seversen yarın hesap sorulmaz... gel bağıma gez gelin düğmeleri çöz gelin seveceksen candan sev seni alıcam söz gelin... ılgıt ılgıt esen yar arada bir küsen yar evvel böyle değildin nedir senin tasan yar... yarsız bahar kış olur gönül yarla hoş olur yar kıymeti bilmezsen o yüreğin taş olur... yüce dağda kar olur gönül yarla var olur nazlı yardan ayrılmak ölümden de zor olur... Abdullah Atay |
‘Hazanlarda ki Yaprak...’
Ateş yanar kor olur Gurbet bana zor olur Yardan haber gelmezse Yüreciğim dar olur.. Gün battı yine koyda Yar gelmiyor bu ayda Gurbet elde ağlarım Elden bana ne fayda... Portakalın dilimi Soldurdum ben gülümü Ne dedim de soldurdum Bağlasaydım dilimi... Bahçeyi belleyelim Bağları gülleyelim Gönülde kin değil de Dostluklar eğleyelim... Hazanlarda ki yaprak Sararıp da soluyor Obur şu kara toprak Neden hala doymuyor... Sabahın seher vakti Yarim gider tütüne Ben yarimi seviyom Gül koklamam üstüne... Kaymak dilli kaynana İnci takım boynuna Kızını bana ver de Giriversin koynuma... Dili diken kaynana Hatır yıkan kaynana Kızına öğüt verip Canım sıkan kaynana... Abdullah Atay |
'Sabah Yeli serindir...'
Gönül bir değirmendir. Suyu,gözden göze akan bakış Buğdayı tatlı dil Unu ise sevgidir... Değirmenin taşları Su olunca dönüyor Yüreğim ataşları Yar gelince sönüyor... Değirmenin arkı yok Hem arkı hem çarkı yok Şu hercai gönlümün Kelebekten farkı yok... Yanar yüreğim yanar Gönül yarini anar O vefasız yüzünden Göz yaşım oldu pınar... Yar elinden tutulur Gönüller avutulur Yar yanıma gelince Nutkum,dilim tutulur... Yürek sevda harmanı Yardır gönlün dermanı Kanayan şu yaramı Yar bekliyom sarmanı... Dünya yarsızmış yalan Yürek viran, hem talan İki damla göz yaşı Bu aşktan geri kalan... Şu pınarın başına Türlü türlü kuş konar Sevda geldi başıma Gönül ateşte yanar... Sabah yeli serindir Açma yaram derindir Gönülde gizli sevdam Yar senin eserindir... Abdullah Atay |
' Göz Yaşım Sicim Sicim...'
Yarim asmış kalburu Şimdi çalar tamburu Yarim çok güzel ama Olmasa şu kamburu... Yar elinde kemençe Başlar şimdi eğlence Al dudakta gül açar Yarim bana gülünce... Yar yanına varınca Fındık,fıstık veririm Aşk ateşi sarınca Yangınında eririm... Solma sen gonca gülüm Sensizlik bil ki zulüm Yokluğunda değil de Seninle güzel ölüm... Yeşil gözlü baharsın Şirin sözlü bir yarsın Feryatlarda şu gönül Daha nasıl yalvarsın... O zalim gönlüm çalan Yüreğim oldu talan İki damla göz yaşı Bu aşktan geri kalan... Gözyaşım sicim sicim Yağmur olmuş, dinmiyor Nedir ki benim suçum Yar gurbetten dönmüyor... Sevginin özü sensin Baharı,yaz’ı sensin Yokluğunda inan ki Gönlümde sızı sensin... Abdullah Atay |
'Oy Nazile Nazile...'
Oy Nazile Nazile Şimdi gelir saz ile Sazı sözü bırakıp Göbek atar naz ile... Kızın adı Müyesser Tablo gibi şaheser Huyu, güzelliğiyle O tanrıdan bir eser... Oy Mahmure Mahmure Gözü benzer kömüre Cilveli bakışıyla Ömür katar ömüre... Kızın adı Münevver Yüzün bana dönüver El dalına değil de Gül dalıma konuver... Oy Adile Adile Çıkalım biz tatile Sarmaş dolaş olalım Uzanalım sahile... O yarin adı Güzin Geçmedi ona sözüm Bu sevdanın yüzünden Eridi,soldu yüzüm Oy Atiye Atiye Bu gece gel yatıya Candarmalar gelince Saklanırız çatıya... Kızın adı Dürüye Dön de bir bak geriye Ben canımı veririm Senin gibi huriye... Oy Cevriye Cevriye Boyu benzer serviye Onca bekar dururken Gönül vermiş evliye... Haber salın Fatma’ya Gece gelsin yatmaya Bende öyle yürek yok Elin bile tutmaya.... Abdullah Atay |
' Ay doğar yarım olur...'
Dağları aşamadım Yare ulaşamadım Yarime kavuşup da Çağlayıp coşamadım... Şu dağların yücesi Zordur gurbet gecesi Gittiğin günden beri Dinmez gönlün sancısı... Ay doğar yarım olur Ağlamak ar’ım olur Gurbetin akşamında Hüzünler yarim olur... Gönül yarsız gülmüyor Yarim ise gelmiyor Yabanın dilberleri Halim nedir bilmiyor... Göynek diktim yeni dar Çok özledim seni yar Gece sana gelecem Sıkı sıkı beni sar... Göynek giydim karalı Yürek sensiz yaralı Mecnun oldum gezerim Sana gönül vereli... Çirkinleri saramaz Güzelsiz hiç duramaz Ah benim deli gönlüm Ne de çapkın yaramaz... Gönül gerçek dost arar Riya, kin öm’re zarar Dünya cennet olsa da Dost yoksa neye yarar... Abdullah Atay |
'Dağlar Karsız Olur mu..'
Dağlar karsız olur mu Bağlar narsız olur mu Dünyayı da verseler Bayram yarsız olur mu... Penceresi mor perde Gizli sevda var bende Bayram gelmiş diyorlar Sevdiceğim yar nerde... Bir güzele hayranım Onunla kaynar kanım Yeter ki yarim gelsin Vuslat olur bayramım... Yayla suyu serindir Sevdan bende derindir Bülbülüyle gülüyle Gönül bağım senindir... Gönül yarsız duramaz El güzeli yaramaz Yürekteki yaramı Lokman hekim saramaz... Neden çilem bitmiyor Benden elem gitmiyor Anlatmaya derdimi Kağıt kalem yetmiyor... Elimdeki şu sazı Yar aşkıyla çalarım Göremezsem o kızı Zar-ı zar-ı ağlarım Fala bakmaz istersen İç telveli kahveyi Dile düşmek istersen Seç cilveli kahpeyi.. Abdullah Atay |
'Hazanda sarı yaprak...'
Mudurnu’nun ereni Onlar gönül yareni Yüce mevlam hoş tutar Aşka ömür vereni... Evinin önü rıhtım Gülmedi yazık bahtım Yar yabana gidince Yıkıldı gönül tahtım... Gül açınca yaz gelir Gül dudaklı kız gelir Yar yanımda olunca Ölüm bana vız gelir... Yar elinde masura Nakış işler hasıra Gönül seni arzular Gel yarim ara sıra... Servi boylu fidansın Yokluğunda hicransın Yar üstüne yar seven Bir değil de bin yansın... Yaylarlarda yaz serin Gönlümdedir kız yerin Senden başka seversem Mezarımı kaz derin.... Sürme gözün siyahı Sevmekmiş tek günahı Yaralı şu gönlümün Olmuyor hiç sabahı... Hazanda sarı yaprak Gazel olup düşüyor Sarınca yari toprak Yanan yürek üşüyor... Abdullah Atay |
Başımda Sevda Yeli...'
Başımda sevda yeli Esiyor deli deli Eriyen muma döndüm Yarim benden gideli... Bir yar sevdim işveli Şen şakrak ve neşeli Çıra gibi yanıyom Ben bu aşka düşeli... Sevda gelince başa Yürek düşer ataşa Cenneti de verseler Yarimin yeri başka... Ben baharı neyleyim Yar yanımda olmazsa Nerde gönül eyleyim Gönül yari bulmazsa... Gönül yarsız olunca Baharlarım kış olur Nazlı yarim gelince Yüreciğim hoş olur... Sensin yüzüm güldüren Gönül sazım çaldıran Hançer kurşun değil de Veda sözün öldüren... Alna yazılmış kader Günü gelenler gider Ecel başa geldi mi Genç yaşlı ne fark eder... Düşse gönül dengine Yürek düşmez yangına Bu dünyada hep rağbet Güzel ile zengine... Abdullah Atay |
' Balıkesir Bandırma...'
Balıkesir Bandırma Kız sen beni kandırma El oğlunu varıp da Yüreğimi yandırma... Tasa koydum kavurma Kız saçını savurma İnce belin sarınca ‘Ana’ diye bağırma... Bakır tasın kalayı Sevdim gözü elayı Yari güzel olanın Bir ömürü balayı... Kömür gözün karası Serde gönül yarası Düğünümüz var bizim İki bayram arası... Yar gülünde dal olsam Peteğinde bal olsam Gönlünün ocağında Ateş olsam kül olsam... Sarı buğday başağı Yarim sarmış kuşağı O kuşağı çözünce Düşer belden aşağı... Dağlar başı kar olur Geçilmesi zor olur Yar bu gece gelmezse Yanar yürek kor olur... Sırrın verme cahile Düşürür seni dile Kötü günde yok olur Dost bildiklerin bile... Abdullah Atay |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:25 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.