www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Yahya Harbalioğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143152)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Ölen hiç doğar mı diye sormayın
Üç değil üç bin kez doğar Pir Sultan
Devran geçti diye şevki kırmayın
Umudu güneşten sağar Pir Sultan

Hızır Paşa sultan ise kime ne
Mazlumun ahı var yeter daha ne
Hazine sermaye hepsi bahane
Cahili irfanla boğar Pir Sultan

Damlamayın zalimlerin gölüne
Kapılmayın hiç korkunun yeline
Dara düşen cesurların çölüne
Rahmet oluverir yağar Pir Sultan

Alsak başımızı da varsak Sivas'a
Dar ağacını da eylesek asa
Yıldız'lar yaraşmaz hüzüne yasa
Banaz'lara nuru yığar Pir Sultan

Böyle ismi bimek şanstır dünyaya
Mutlak varılacak gerçek rüyaya
Adı ilham verir Ali Yahya'ya
Ne saza ne söze sığar Pir Sultan

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Güzel olduğun için mi imkansızsın
Yoksa imkansız olduğun için mi güzelsin bu kadar
Niye bulamıyorum kimsede aynı gülüşten
Geleceğim pahasına olsa alırdım pazarlıksız
Uzak dağlar cüce kalıyor imkansızlığın yanında
Yokluğun dört duvar
Ötelerden öte beyaz ellerin
Hangi şanslı kulağa çarpıyor huzur veren sesin
Gül yaprağı olsam dökülmem bahçende
Bin bir bahar bayram eder tabessümüm
Parçalanmış kalbim bulutardan beter
Çiğ damlasıyla yetinir umut lalelerim
Boynu ezelden bükük
Gamzenin oltasına takılmışım
Çırpındıkça beter olurum
Bir tutunabilsem saçlarına kurtulsam boğulmaktan
Yokluğunun karanlığında kaybolmak
Üşürken gözyaşımın yağmurunda
Yokluğunda öyle zor ki uyanıvermek
Sensiz yani anlamsız ve amaçsız bir dünyaya
Seni görmeyen yorgun gözleri açmak

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Tüm ömrüme bedeldir omzuma düşen saç telin
Tutunduğum tek daldır omzuma düşen saç telin

İsmini söylerken düşman nasıl tatlı bir bilsen
Celladın ağzında baldır omzuma düşen saç telin

Önce nur yüzlü annelerin kolları şeklindeydi ya
Huzurun aldığı haldir omzuma düşen saç telin

Bu bahtımdan gözyaşlarım sel olsun bassın her yeri
Bulanık sularda saldır omzuma düşen saç telin

Bir koklasam Allah'ım körlüğümden kurtulurum
Çölde savrulan şaldır omzuma düşen saç telin

Sen imkansız bir düştün saç olup omzuma düştün
Yahya'na artık hayaldir omzuma düşen saç telin

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Nerde olursam olayım
Ve ne yaparsam yapayım
Sadece sen olacaksın aklımda
Yılın her mevsimi
Mevsimin her ayı
Ayın her haftası
Haftanın her günü
Günün her saati
Saatin her dakikası
Dakikanın her saniyesi
Abartısız ve yalansız
Sadece sen olacaksın aklımda

Nerde ve nasıl olursam olayım
Senin kadar güzel bu dünyanın hangi ülkesinde
Hangi şehrinde
Hangi semtinde
Hangi mahallesin hangi sokağında
Hangi evinde olursam olayım
Göğsümün sol yanındaki kalbin ortasında olacaksın

Televizyona baktığım anda örneğin
Kellesi parlak bir zencinin basketini izlerken
Ya da telefonum çalarken
Baharın ilk gelinciğini fark ederken
Öksürürken
Yağmurun her damlası kalbimde dağılırken
Biskletini süren çocuğa bakarken
Yadigar bir radyonun hışırtısını dinlerken
Yaprağın daldan düşmesine tanık olurken
Konuşurken üşürken
Düşünürken
En çok da şiir yazarken
Her şiirde
Her mısrada
Her sözde
Her hecede
Her harfte
Sen bulunacaksın

Çok çaba harcadım unutmak için seni
Başaramadım
İnanmasan da olur bana fark etmez
Değiştirmeyecek gerçi seni düşünmek
Saçların rengindeki alınyazımı
Fakat madem unutmadım seni
Bundan sonrası tamam artık
Kimse alıkoyamaz hiçbir hücresini
Hatıralarınla yüklü beynimi
Karıncalar toprak altındaki vücudumu
Kardeş payı edinceye kadar
Sadece sen olacaksın aklımda

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Dinleyelim şimdi lütfen
Söz sırası Sadullah'ta
Tepesi attı mı aman
Din de tanımaz Allah da

Herkesin bir işi vardır
Yürümektir onun işi
Kimseler bilmez nedendir
Eksiktir iki ön dişi

Üç beş kuruş verdiniz mi
Veya yarım cigaraya
Başlar sokak ortasında
Siyaseti anlatmaya

Sayar on adımda durur
Konuşmak için bekler
Her siyasi soyadına
Müstehcen bir lakap ekler

Gece gündüz sokak sokak
O yol senin bu yol benim
Yazın çizme kışın terlik
Bir gün gün boyu izledim

Haylaz çocuklar peşinde
Hep sataşıp dururlar
O hep gezme işinde
Hayırseverler doyururlar

Nerde kalır nerde yatar
Ben bile bilemem bunu
Bir gün o tıknaz muhtar
Anlattıydı durumunu

Ne yap et ama dedi
Sözü 12 Eylül'e getir
Bunu derken gülümsedi
Elektrik gibi gelir

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Denizi ve ufku
Seyre dalıyorum
Göklerden mavi rüyalarım
Bulutlardan beyaz
Esecek senin yönünden bir rüzgar biliyorum
Yelkenlerim hazır
Göze almışım her fırtınayı
Dipleri boylamak daha acı değil
Paslı zincirlerle demirlemekten
Kır çiçeklerini toplayacağım sana gelirken
Sana ektiğim saksıdan bir avuç toprak
Şarkılar ezberledim yokluğunda şiirler
Kavuşup sevinçten ağlamaya dair
Dikenlerini kırptım çiçeklerin
Kokuları ve renkleri sakladım sana
Ufuklara bak sen de
Belki yelkenlerim sana ulaşır
Bana olsun ne olacaksa
Uğruna savaşmak sevinçten öldürür beni
Yepyeni bir sayfa olsun hayatında
Bembeyaz yelkenler
Ufka her dalışımda
Berraklaşır rüyalarım
Ne yapıp edip
Görüneceğim gözlerine
Sen denize bakarken
Yağmur alkışlayacak beni
Rüzgar ıslık çalacak
Çünkü sana kır çiçekleri getireceğim
Senin için ektiğim saksıdan bir avuç toprak
Sana ezberlediğim şarkılarla geleceğim
Şiirler güzelliğine layık olacak

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Bu yıl da burdayım gitmem sılaya
Bizim o diyara selam söyleyin
Koyup ahbapları bir bir sıraya
Cümleten dostlara selam söyleyin

Çiğdemli sümbüllü mosmor dağlara
Nehirden çekilen dolu ağlara
Bereket fışkıran yeşil bağlara
Üzüm incir nara selam söyleyin

Börtüye böceğe arıya bala
Değirmene inen patika yola
Yüzleri okşayan söğüde dala
Dut incir çınara selam söyleyin

Salatalık yeşil domates al al
Kıvırcık marula dar gelir çuval
Toprağa yeter mi derince kanal
Buz gibi pınara selam söyleyin

Dökmüştür erikler şimdi çiçeği
Karanlıkta parlar ateşböceği
Ayın süslediği serin geceyi
Soğutan rüzgara selam söyleyin

Bizim iller sultanların tacıymış
Ekmeğin lezzeti Hatay sacıymış
Hasreti de kebabından acıymış
Harbiye Fevvar'a selam söyleyin

Kalbim sızlar Samandağ'ı anınca
Büyükçat Uzunbağ'da ölse karınca
Tavla Döver Çevlik en çok Yaylıca
Aşağıokçular'a selam söyleyin

Barışmadım şansımla ümidim yolda
Eylülü göremem belki bu yıl da
Derdim başka soğuk karanlık ilde
Güneşe bahara selam selam söyleyin

Traktörle mi başlar her gün doğumu
Azaldı mı sahilde denizin kumu
Moral gibi yollar hala bozuk mu
Azaya muhtara selam söyleyin

Burda benim elim kolum bağlıdır
Sebzeler hormonlu etler yağlıdır
Mideyi boşverdim zaten dağlıdır
Tapaze seraya selam söyleyin

Başta demeliydim tabii anneme
Babam kardeşlerim tüm aileme
Güzeller güzeli sevdiceğime
Bana dargın yara selam söyleyin

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:45 AM

Sen bak gülümsemene
Hayatını yaşa dolu dolu
Ben hep öyleyim işte

Cebime sakladım mı avuçlarımı
Üşümem bile
Yağmur sonsuza dek yağmaz ya
Kururum elbet
Doyururum karnımı bir şekilde işte
Senin gibi severim yürümeyi zaten
Kaldırım mı yok
Gece mi kısa
Seninle daha çok severim ama olsun
Yürümek her şeyin geçeceğini müjdeler
Belki konuşacak halim de olur
Uğrarım bir tanıdığa
Hayata karışır giderim
Gizlerim kırık hayallerimi
Kol kırılır yen içinde

Sen üşüme yeter beni boşver
Acıkma üzülme
Aynada tara saçlarını
Şiir oku şarkı söyle
Kolaylaştır idamımı bari
İyi olduğunu bilmek tek tesellim
Ya sen olsaydın acı çeken
O zaman katlanılmaz olurdu acılar
Allah korusun
Kahreder mahveder beni zerre kadar hüznün
Bana ne olacak Allah'ını seversen
Kıyası mı olur gereksiz ömrümün
Bir anlık kederinle
Gülmeye ara verme sen boşver salla beni

Baksana hem neler kazandırdı
Neler kattı bana bu sevda
Uçurumlara haykıracak bir isim var artık
Gök gürlediğinde
Korkmaması için dua edeceğim biri var
Daha ne olsun
Sabah yataktan kalkma nedenim var

Sen yırtıp at sözlüğünden hüznü
Ve madem daha iyisin bensiz
Hoş gelsin safa gelsin
Dertli başımın üstünda yeri var
Senden gelecek her üzüntünün

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:46 AM

Sen gideli tek damla yağmadı
Yaprak sallanmadı
Kaç gün oldu geçmedi boğazımdan
Bir dilim ekmek bile
Sor işteŞaşı Ferit'e
Yalnız bırakmadı beni bir gün bile
Ne bir yalan bilir ne bir hile

Haberi yok onun üzerimize çullanan
Gaddar bulutlardan bile
Siyaset de bilmez şiir de
Neden içip içip ağladığımı bilmiyor
Sormuyor da
Başucumda duruyor yalnız
Paylaşıyor yalnızlığımı ve şarabımı
Bazen benle de ağlıyor

Sataştı üç beş it geçen
Aslan kesildi yeminlen
Ürktü kaçtı herifler
Dost olduk o günü Şaşı'ylan
Önce hakaret gibi geldi ona öyle demek
Meğer herkes onu öyle bilirmiş

Küçükköy'ün orda
Kapkaranlık bir gece
Bahtım kadar,geleceğim kadar hani karalık
Sensiz bir dünya neyse öyle işte
Baktı içiyorum
Seni düşünüp düşünüp iç çekiyorum
Tuttu şişeyi dikti
Oturdu yanımda sustu
O gün bugün dostuz
Su sızmaz aramızda
Canını koydu dostu için senin gibi mi
Uğruna gebersem yolunun üstünde
Başkasına gittiğin ayaklarınla çiğnersin beni

Bir o dinliyor beni
Şaşı Ferit aslanım ya
Param bir olsun var ya
En canavar meyhanede ıslatmazsak neyim
Beni dinliyor en azından senin gibi değil

Evi barkı yok mu bilmem
Hiç konuşmaz
Dilini mi yutmuş nedir
Ama dinler Allah'ına kadar o başka
Sabaha kadar hem de
Kendi derdine mi bana mı bilmem ağladığı bile oldu
Ya senin gibi mi
Bir gözü kusurlu ya senin kör vicdanından iyidir

Onun da mı başında
Senin gibi bela mı var bilmem
Sanmam ya
Kim nerden bulsun senin kadar gaddarı
Acırım çocuğa valla ağlarım onun haline de

Bu akşama da bir şişe buldum
Hani inanmazsın
Sırf onun için sevindim var ya
Gerçi sevinebilme yeteneğimi seninle kaybettim
Ama olsun Şaşı Ferit sevinsin bari
Fıkara zaten gülüşü ağlayşı gibi içten

Ne uzunmuş bu gündüz be
Bir türlü gelmiyor şu akşam
Belki o da bulmuştur ha yine bir şeyler
Helal sana Şaşı dedim dün
Sığdırmış koltuğuna bir şişe
Bizim Şaşı kadar olamadın var ya
Gözyaşından ve yalanlardan başka hediyen olmadı
Saçlarına döktüm gözyaşımı neyin var diyen olmadı

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:46 AM

Sana benziyor güzellerin gülüşleri ses tonları
Ve sana benzedikleri oranda seviyorum onları

Aynı saç aynı göz onlar da incecik belli
Çok can yaktıkları onların da zaten belli

Güzel olmalarına güzeller ama kafalar etekten dar
Çünkü bunların güzelliği konuşuncaya kadar

Ürkütüp kaçırıyorlar sevginin meleklerini sesleriyle
Öyle herkes gibi sıradan ve saçma hevesleriyle

Ne şarkı biliyorlar ne ne şiir ne aşk ne kavga
Şekil değiştimiş güzel sesi bir yerden çalan karga

Dolunay yıldızlar rüzgar ve şehir ne ki onlar için
Yaşayıp gitmek varken bu gereksiz şeyler niçin

Kakülü alnına düşmüş birini gördüm toplamış saçlarını
Senden iz buldum sandım hasta arar ya ilaçlarını

Sahtesi bile güzel görünür ya hani mücevherin
Günbatımıyla öyle benzerliği var ki her seherin

Dökülür ya sevinç ve hüzün yaşları yanağına
Aynı tuzlu nemi tattırmaz mı yarin bal dudağına

Sen hep sen yalnız sen olmalısın bendeki dünyada
Kalabalıktaki yalnız adam rölünü oynamalıyım ya da


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:45 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.