www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Osman Demircan (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144015)

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Gizli Aşk

Hiç bozulmamış çiçekler
El değmemiş düşleri didikler
Ruhlardaki hoş kokular
Uçuşan düşünceleri besler

Güneş alev alev; ateşli saatler
Mutluluk eşkin eşkin ruha işler
Arzda endam eden kelebekler
Gizli bir ateşi söndürmek ister.

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Gölge Düşmüş Coğrafyama

Gecenin en onarılmaz saatlerinde acılar en karanlık gölgesinde
Bütün kaybolmuş gündüzlerine dokundu çığlığını gömmüşlüğün
Nerede çocukluğun gecenin öteki yüzünü görmüş masumluğun
Varlık anında sızı sonsuz yenilgilerin ölümlerle dolu küçüklüğün.

Mutlu olmak adına hayatı atlıkarıncaya dönüştüren oyunculuğun
Büyün bitince büyüyen gece iç karartan ışığı yok eden yokluğun
Dudaklarında bin yıllık susuzlukla çok mutsuz kupkuru gülüşün
Savaş altındaki karanlıkta kalmış çocukluğun az büyümüşlüğün.

Böyle coğrafyanın kanla çizilmiş atlasında kalemindir korktuğun
Seni mahkum eden alın yazısı değildir sana ebediyen çizilen
Bak ölümler sefaletler vicdansızca önünden akıp giderken
Söyle nasıl kurtulur kendi inancının gölgesinde sefil kalmış olan

Sürekli hükümlü yetiştiren hayatımızı kelepçeleyen adil olmayan
Bu keder coğrafyasında yaban sesiyle özgürlükten bahseden
Ağaçsız yoksul toprağımıza amansız kader gibi gölgesini vuran
Kurallı kuralsız bütün oyunlarıyla topraklarımıza kök salan
Hayata ait yenilgilerimizi yüzümüze vuran direnç abidesi görsün.

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Göster Cennetine Cehennemin Ateşini

Söyle cehenneme nasıl cayır cayır yandığını
Görsün cennet alevlerin ne kadar olduğunu
Tutuşup mazeret dolu bir tahta gibi kor kor
Göster zamana güzelliğin nasıl kül olduğunu

Söyle yağmurun, karın yüreğine değmediğini
Ve hala ölmediğini susuzluğunun türküsünü
Söyle nasıl cehenneme ansızın dönüştüğünü
Göster çiçeklerin niçin bu kadar kuruduğunu

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Gözlerimdeki Uçurum

Zaman, gözlerimdeki uçurum kenarında
Seni düşündüm saatime her bakışımda
Kaybetme korkusunu yaşarken bedenim
Ellerim, ayaklarım pranga tutsaklığında.

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Gözlerinde Erimek İstiyorum

Ellerin ellerime değse çığ düşer yüreğimden.
Eririm buzullar gibi karanlık gözlerinin içinde.
Yok mesafesi aşkın birikir damlaya damlaya
Kar olurum; kış olurum; yağarım asfaltlarına.

Hangi yana kaçsan seni bulurum kardelenim.
Sıcak eline, dudaklarına, yağar kar tanelerim.
Yüreğimden parça parça sökülen kristallerim
Beyaz gelinliğe büründürür tenini sevmelerim.

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Gözünün İçine Bak Dünyanın

Düş cehenneme; kanın, dışkının tam içine
Gör amansız bir savaşın içinde olduğunu
Yaşa ölümü, korkuyu, umutsuzluğu ve sonu

Anla boynu kırık cesedi, bomba çukurunu
Çırpınan gaz odası kurbanını, haykırışlarını
Ölmek için çırpınanları, boşalan bağırsağı
Yaşamak için gözünün içine bak dünyanın

Korkma! Gör işgalcilerin akıttığı beyni, kini
Karınları burunlarında çırılçıplak gebeleri
Yağmalanan toprakları ve sömürülen ülkeyi
Anla bir deri bir kemik bırakılan bedenleri

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Güneydoğu

Bir özgürlük havalanır güvercin tedirginliğinde yalnız
Kanadı kırık umutsuzlukların tam ortasından apansız
Ağla serçe gözyaşlarınla ölümün tutsaklık olmayacak
Unutma ki gözlerin yine eskisi kadar güzel bakacak

Senin olmuş dünyanda hiç kartal kanadı kalmayacak
Kanlanmayacak hiçbir yerin bütün yaraların sarılacak
Görecek değil doyacak gözlerin mutluluğa ebidiyen
Ey Güneydoğu alın yazın romanlara konu olmayacak

Güvercin sevdalısı topraklarında kansız güller açacak
Bir garip serçe gibi ağladığında ölmeyecek insanlar
Kafdağı'ndan havalanacak masal kuşları mutluluk adına
Zeytin dalına tutunmuş yiğitlerin omuzlarına konacak

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Haberin Yok Ben Ölüyorum

Haberin yok ben ölüyorum boşuna bir ışık arama gözlerimde
Bir akasya ağacının kara kışta tepeden tırnağa donması gibi
Bir şiirden bir romandan dökülen yapraklarda benim hayatım.
Bir söz dahi bulup sana söyleyemediklerim ölü dudaklarımda.

Haberin yok ben ölüyorum bir ağlama başlıyor gözlerim yok
Nankörlük etmeyeyim yine de, senin gözlerinle baktım hayata.
Ölümüm çizilmiş buz üstüne bakışlarım kör karanlık sularda.
Çocukluğum aktı masallardan zümrüt balıklar oydu gözlerimi.

Haberin yok ben ölüyorum hele bir düşmeyeyim senin aşkına
Sürüklenir cesedim sokaklarda alaşağı edilir bedenim şimdi.
Top oynadığım caddelerden kaldırılır cenazem şiir bırakır beni.
Yine de bırakmam seni et, kemik, kan lime lime gelirim sana.

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Hayatım Kan Revan

Yollar bir karanlığa saplanır adımlarım yaralanır
Sana her gelmek isteyişimde ayaklarım kanlanır
Bir kibrit ateşidir insandaki gurur hemen söner
Yıkıntılarım heyelanlarım bedenimi sana sürükler

Herkesin başında zaferden taçlar her an ışıldar
Benimse kafamı yarar taşlar çok yenilgilerim var
Hayat hikayelerinde gümüş kemerli kahramanlar
Benimse yenik ordularım var hayatım kan revan

Elleri bir su sızıntısıdır avuçlarından şefkat akar
Hiçbir kadın kucaklamadı beni bu zamana kadar
Herkesin başında zaferden taçlar her an ışıldar
Benimse yenik ordularım var hayatım kan revan

Osman Demircan

GooD aNd EvıL 04-10-2009 05:23 PM

Her An Kapı Çalabilir

Her an kapı çalabilir içeri azrail girmezse jandarma girebilir. Çocuklarına söyle ağlamasınlar. Eşine söyle kadın olmak zor; erkeğini elinden alabilirler. Bütün kapılar kapanabilir de. Sonra bir tekmeyle içeri polisler girebilir. Bileklerine kelepçe takabilirler alnına bir kurşun sıkabilirler; erkek olmak zor. Yüreğini ezebilirler.
Yaşamak zor yaşamak zor. İnsanlığını alabilirler. Kalırsın gurbet elllerde seni baştan aşağı jiletle kesebilirler. Kuyunu kazabilirler. Kanun çok yasak çok. Seni ölüme mahkum edebilirler.
İnsan olmak zor insan olmak zor. Seni kirletebilirler. Manda gibi sana çamuru sevdirebilirler. Senin dünyan burası diyebilirler. Eline silah verebilirler. Ya askerde ya savaşta öl ya da intihar et diyebilirler. Burası dünya sana yeni haritalar, yeni çemberler çizebilirler. Sonra ateşe verebilirler. İyi bir vatandaş ya da iyi bir kul olup olmadığını ölçebilirler. Seni cehenneme itebilirler. Kötüler için yaşasın cehennem diyebilirler. Seni kötü edenleri ise ödüllendirebilirler. Burası dünya...
Seni susuz bırakabilirler. Sonra çölde yaşayamıyor diye çamı suçlayabilirler. Onu dağlardan koparan elleri öpebilirler. Yüreğine su serpmeyebilirler. Bulutları sahiplenebilirler. Sonra dudakların çatladı diye seninle alay edebilirler. Ağlarsın ağlarsın sesini duymayabilirler. Köpekleri üzerine salabilirler. Sen avsın onlar için kanını dökebilirler. Kanınla beslenebilirler. Burası dünya...
Bu dünyada ezilen çok ezen çok. Bazen safları değişebilirler. Bazen ise el eli ezebilir ayak ayağa çember takabilir. Kardeş kerdeşi öldürebilir. Bıçak bıçağı bileyebilir. Bir gün karşına kendin gibi biri çıkabilir. O zaman mehşer yeri kurulabilir, kendinle hesaplaşabilirsin.

Osman Demircan


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:27 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.