![]() |
İlk Yazın Geldiği
İlk yazın geldiği neden bell'olur Gülşeninde öten bülbül daldadır Eyyüb'ün teninde iki kurt kaldı Biri ipek yapar biri baldadır Kişinin çektiği hayırdan şerden İmam-ı Zeynel'e vurdular nişan Tanrı ile bin bir kelam konuşan Ali Medine'de Musa Tur'dadır Şeriat kapısın Muhammet açtı Tarikat kapısın ol Ali seçti Dünyadan nice bin evliya göçtü Anlar da gözetir Mehdi yoldadır Pir Sultan Abdal'ım ölürüm deme Kıl beş vakit namaz kazaya koma Sakın bu dünyada kalırım sanma Tenim teneşirde özüm saldadır Pir Sultan Abdal |
İncinme Gönül İncinme
Türap olup düştüm toza İncinme gönül incinme Tahammül eyle her söze İncinme gönül incinme Türaplık cümlenin başı Üstüne atarlar taşı Daim çiğnenmektir işi İncinme gönül incinme Koy sana kötü desinler Her ayıbına gülsünler Hergün gıybetin kılsınlar İncinme gönül incinme Muhammet Miraç'tan indi Ali'm nur ile boyandı Bühtan Fatm'Ana'ya indi İncinme gönül incinme Pir Sultan'ım geçer aylar Geçinir yoksullar baylar Herkes sıfatını söyler İncinme gönül incinme Pir Sultan Abdal |
İnilersin Dolap Derdin Ne Senin
Ali Ali deyip ne inilersin İnilersin dolap derdin ne senin Sen de benim gibi yaralı mısın İnilersin dolap derdin ne senin Kim söktü getirdi seni yerinden Dağlar taşlar ah eyleyi zarından Sen de mi ayrıldın nazlı yârinden İnilersin dolap derdin ne senin Pir Sultan'ım ahım arşa dayandı Hasret nârı ile yüreğim yandı Yoksa Hüseyin'den haber mi geldi İnilersin dolap derdin ne senin Pir Sultan Abdal |
Kahpe Felek
Kahpe felek sana n'ettim n'eyledim Attın gurbet ile taşımı felek İbtida gülmeyen sonra güler mi Akıttın gözümden yaşımı felek Ben feleği gördüm elde var iken Başım alam gidem derdim er iken Kol kanat bağladım uçam der iken Kırdın kanadımı kolumu felek Bak'a şu feleğin işine bak'a Götürün gömleği istemem yaka Yönünü döndürmüş geliyor Hakk'a Sen melamet ettin işimi felek Pir Sultan Abdal'ım olmuşum hazer Yarinden ayrılan dünyadan bezer Ellere baktım ki salınıp gezer Hemen bana ettin zulumu felek Pir Sultan Abdal |
Kalktı Havalandı
Kalktı havalandı gönülün kuşu Uçmayınca gönül yardan ayrılmaz Suyum ısıtsalar tenim yusalar Yunmayınca gönül yardan ayrılmaz Ustalar getirin tabutum çatsın Terziler getirin kefenim biçsin Ak göğsüm üstünde çimenler bitsin Bitmeyince gönül yardan ayrılmaz Düşünce hey deli gönül düşüne Değirmenler döner çeşmim yaşına Cenazemi musallanın taşına Koymayınca gönül yardan ayrılmaz Sana derim sana ey adem ata Daha yol mu gider buradan öte Eyersiz yularsız ağaçtan ata Binmeyince gönül yardan ayrılmaz Pir Sultan Abdal'ım canım cezada Bir candan yarim yok yolum gözede Ecel şerbetinden bir tas bize de Vermeyince gönül yardan ayrılmaz Pir Sultan Abdal |
Karga Konsa Gülistana
Karga konsa gülistana Gülün kadrin ne bilir Kendi kadrin bilmeyen Elin kadrin ne bilir Hal olunca örgüm işler Yollara bezirgan işler Karada yayılan kuşlar Gölün kadrin ne bilir Sofra kıyısın bükmeyen Meydana ekmek dökmeyen Hakk'ın korkusun çekmeyen Kulun kadrin ne bilir Koyun kuzudur meleyen Yapışacak dal olmasa Pir Sultan Abdal olmasa Şalın kadrin ne bilir Pir Sultan Abdal |
Koca Başlı Koca Kadı
Koca başlı koca kadı Sende hiç din iman var mı Haramı helali yedi Sende hiç din iman var mı Fetva verir yalan yulan Domuz gibi dağı dolan Sırtına vururum palan Senin gibi hayvan var mı İman eder amel etmez Hakk'ın buyruğuna gitmez Kadılar yaş yere yatmaz Hiç böyle bir şeytan var mı Pir Sultan'ım zatlarımız Gerçektir şöhretlerimiz Haram yemez itlerimiz Bu sözümde yalan var mı Pir Sultan Abdal |
Kul Olayım Kalem Tutan Eline
Kul olayım kalem tutan eline Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz Şekerler ezeyim şirin diline Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz Allahı seversen kâtip böyle yaz Dün ü gün ol şah'a eylerim niyaz Umarım yıkılır şu kanlı Sivas Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz Sivas illerinde sazım çalınır Çamlı beller bölük bölük bölünür Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz Münafıkın her dediği oluyor Gül benzimiz sararuban soluyor Gidi Mervan sâd oluban gülüyor Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa Gör ki neler gelir sağ olan başa Hasret koydu bizi kavim kardaşa Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz Pir Sultan Abdal |
Leblerinin Balı İle
Gel güzel yola gidelim Adı güzel Ali ile Açlar doyar susuz kanar Leblerinin balı ile İçilmez dolu içilmez Sevgili yardan geçilmez İkisi birden seçilmez Has bahçenin gülü ile Ali'm bana neler etti Aldı elim dara çekti Üstüme yürüyüş etti Elindeki dolu ile Ağaç kuru devran döner Kuş yuvaya bir dem konar Doldurmuş dolusun sunar Ali'm kendi eli ile Erenler lokması nurdur Lokmaya elini sundur Pir Sultan'ım doğru yoldur Ali'm kendi yolu ile Pir Sultan Abdal |
Medet Pirim
Bu derdi kendime derman bilmişim Aşkın şarabına ferman dilmişim Bu derdi kendime derman bilmişim Aşkın şarabını dolu içmişim Her yolun sonunda sana gelmişim Yetiş medet Pirim, yetiş ya şimdi Yetiş medet Pirim Ali, yetiş ya şimdi Dostun elinde gül zordayım şimdi Kadı makamına divan kurulmuş Doğru söyleyenler burdan kovulmuş Cahil ile yol alması zor olmuş Medet pirim Ali yetiş ya şimdi Pir Sultan Abdal'ım Şah'a giderim Yolumdan dönersem serin veririm Hınzır paşa zalım kuldur bilirim Yetiş medet Pirim, yetiş ya şimdi Pir Sultan Abdal |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:24 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.